Ekonomist, akademisyen ve yazar Prof. Dr. Emre Alkin, Vehbi Koç Kongre Merkezi’nde, 2025 yılında dünya ve Türkiye ekonomisinin neleri beklediğini ETO üyeleriyle paylaştı.
Ekonomist, akademisyen ve yazar Prof. Dr. Emre Alkin, Vehbi Koç Kongre Merkezi’nde, 2025 yılında dünya ve Türkiye ekonomisinin neleri beklediğini ETO üyeleriyle paylaştı.
ETO Akademi Türkiye’nin önde gelen isimlerini üyelerle buluşturduğu organizasyonlarına bir yenisini daha ekledi. Eskişehirli tüccarın üniversitesi olarak kabul edilen ETO Akademi; Ekonomist, akademisyen ve yazar Prof. Dr. Emre Alkin’i, Eskişehir Ticaret Odası üyeleriyle buluşturdu. Vehbi Koç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen seminere ETO Başkanı Metin Güler, Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nadir Küpeli, ETO üyeleri, ESOGÜ ve Anadolu Üniversitesi akademisyenleri ve öğrencileri katıldı. Seminer öncesinde kısa bir konuşma yapan ETO Başkanı Metin Güler, ekonomi çevreleri ve iş dünyası tarafından ilgiyle takip edilen Prof. Dr. Emre Alkin’i, ETO üyeleriyle buluşturmaktan mutluluk duyduklarını kaydetti.
Dünyanın nereye doğru gittiğini anlayan şirketler kazanacak
Seminerde konuşan Prof. Dr. Emre Alkin, sunum eşliğinde Türkiye ve dünya ekonomisindeki değişimi, ekonomiye yön veren etkenleri, toplumsal ve iktisadi eğilimleri, tüketici ve marka alışkanlıklarını anlattı. Alkin, dünya ve Türkiye ekonomisi için tehdit oluşturan riskleri ve avantajlı yönleri de konuklarla paylaştı. Tesisleşmeyle birlikte üretim maliyetlerinin tüm dünyada düştüğünü ancak asıl maliyetin AR-GE, nakliye, pazarlama gibi diğer giderleri oluşturduğunu belirten Alkin, şirketlerde veri hesaplamasının çok önemli olduğunun altını çizdi. Dünyanın nereye doğru gittiğini anlayan şirketlerin ve yarını tahmin edebilen firmaların ayakta kalabileceğini belirten Alkin, yalnızca ülkemizde değil tüm dünyada bireyselleşmenin ve aile kavramının değiştiğini, bu değişimin de ekonomi için göz önünde bulundurulması gerektiğini dile getirdi. Enflasyonu düşürmek için birden fazla etken var
Dünyada enflasyonun düşme sebebinin yalnızca faiz artırımıyla ilgili değil enerji fiyatlarının düşmesi, fiyatlama ve satın alma alışkanlıkları ve piyasaya olan güvenin artmasıyla mümkün olduğunu belirten Alkin, Türkiye’de de enflasyonun ancak bu şekilde rayına oturabileceğini kaydetti. Döviz kurunun ihracatçı için çok önemli olduğunu belirten Alkin, kurun düşük kalmasıyla ihracatçıların zarar ettiklerini dile getirdi. Döviz cinsi kredi borçlarının şirketler için risk oluşturduğunu belirten Alkin, 2025 yılında Türkiye’nin büyüme rakamlarının %3 ile 3.5 arasında olmasının beklendiğini kaydetti. Mal ve hizmetin fiyatının düşmesi için yatırım yapılmasının önemine dikkat çeken Alkin, Çin’in tüm dünyada bu noktada öne çıktığını ve rakiplerinden ayrıldığını söyledi. Alkin seminerin ardından ETO üyelerinin ekonomiye dair sorularını yanıtladı.