TMO Buğdayı Toprağa Gömdü İddiası Doğru Değildir

Ulusal Hububat Konseyi tarafından son günlerde kamuoyunda gündeme gelen TMO tarafından buğdayın toprağa gömüldüğü iddialarına ilişkin açıklama yapıldı.

Haber Giriş Tarihi: 23.09.2024 21:33
Haber Güncellenme Tarihi: 23.09.2024 21:33
www.porsukhaberajansi.com

Ulusal Hububat Konseyi tarafından son günlerde kamuoyunda gündeme gelen TMO tarafından buğdayın toprağa gömüldüğü iddialarına ilişkin açıklama yapıldı.

Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;

"Kamuoyunu meşgul edip, bilgi kirliliğine neden olan Konseyimizin tematik alanında yer alan hububatın açıkta depolaması ile ilgili bilgilendirme zarureti oluşmuştur.

Bazı basın yayın organlarında yer alan ve sosyal medya hesaplarından paylaşılan “TMO, buğdayı toprağa gömdü” iddiası doğru değildir.

Tarihinin en büyük alımını yaparak, çiftçimizin yanında olduğunu gösteren TMO, alımlarını kapalı depolarda, lisanslı depolarda, bu depoların yeterli olmaması halinde açık yığınlarda depolamaktadır.

Anadolu insanının kadim kültüründe asırlardır uyguladığı, toprak altı buğday depolama yöntemi, TMO tarafından modern tekniklerle sistematize edilerek gerekli olduğunda başvurduğu bir depolama yöntemi olup, hububat ürünleri için uygun bir depolama yöntemidir. 

Buğday ve arpa gibi hububat ürünleri hasat sonrası düşük nem  (%8-12) içerikleri ve besin kompozisyonunun uygunluğu sebebiyle bir kayba uğramadan toprak altında depolanabilmektir. Kaldı ki TMO yılların tecrübesi ve bilimsel verilerin ışığında, bunu daha teknik hale getirmiştir. Sıkışmış zemin üzerine yığılan hububatın üzeri, saman, toprak yanında polietilen malzeme ile de örtülerek, kayıplar minimize edilmektedir. Böylece binde 5’lerle ifade edilecek kayıplar, doğal kabul edilmektedir. Milyonlarca ton nitelikli depoya sahip TMO, zorunluluk durumunda bu yola başvurarak, çiftçimizin taleplerini karşılama yoluna gitmekte, mağduriyetini önlemektedir. Kaldı ki, kapasitesi her geçen gün artan Lisanslı depolarda 12 milyon ton ürün depolama kapasitesine ulaşılmıştır. Tüm bu gerçekler ışığında konunun saptırılması ve spekülatif alana çekilmesi üzüntüyle karşılanmıştır."