CHP Eskişehir İl Danışma Kurulu Toplantısı Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen'in katılımıyla Hasan Polatkan Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.
CHP Genel Merkezi'nde devam eden parti programı çalışmalarının değerlendirildiği, ülke ve şehir gündemlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunulan İl Danışma Toplantısına; CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer, İbrahim Arslan, İlçe Başkanları, İl ve İlçe Yöneticileri, Kadın ve Gençlik Kolları Yönetimleri ile partililer katılım sağladı.
Toplantıda bir konuşma yapan İl Başkanı Yalaz şu ifadelere yer verdi;
''Sayın Genel Başkan Yardımcım, kıymetli İlçe Başkanlarım, Kadın ve Gençlik Kolları Başkanlarım, Yönetici arkadaşlarım, sevgili yol arkadaşlarım ve kıymetli basın mensupları hepinize örgütümüz adına il danışma kurulu toplantımıza hoş geldiniz diyorum. Bugün burada partimizin yeni parti programını konuşmak, örgütümüz görüşleri doğrultusunda düşüncelerimizi genel merkezimize iletmek için toplanmış bulunmaktayız. Parti programı konusunda bir söylemde bulunmadan önce ülke gündemine dair bir şeyler ifade etmek istiyorum.
Dün AKP iktidarı skandal bir karara imza atarak yargı eliyle, Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel hakkında soruşturma başlattı. Demokratik bir ülke de Ana Muhalefet Lideri hakkında siyasi soruşturma başlatmak hangi akla sığar inanın anlamak mümkün değil. CHP Genel Başkanına soruşturma açmak kimsenin haddi değildir! İktidar mensupları şaşırmıştır! Bu yaptıkları açıkça siyasallaşmış yargının eliyle muhalefeti sindirme çabasıdır! Bunu kabul etmiyor, karşı çıkıyoruz! Bu aymazlığınıza karşı buradan sesleniyorum; hodri meydan! Haksızlığınız ve hukuksuzluğunuz karşısında boyun eğen namerttir! Kayyumlarla yaptığınız işgal politikasına da karşıyız, sizin yozlaşmış zihniyetinize de karşıyız! Bu memleketi sizin karanlığınıza teslim etmeyeceğiz!
Burada toplanma amacımıza dönersek; Programımızı neden değiştiriyoruz?
Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Cumhuriyetinin en köklü, en örgütlü partisidir. Partimizin 2008 yılında toplanan, 14. Olağanüstü Kurultayı’nda Çağdaş Türkiye İçin Değişim başlıklı bugün de yürürlükte bulunan programımız kabul edilmişti. Bu programın kabulünden günümüze kadar geçen sürede dünyada ve ülkemizde çok önemli değişiklikler meydana geldi. Dünya Covid-19 pandemisiyle birlikte çoklu krizler dönemine girdi. Ekolojik felaketler, göç krizi, gıda krizi, ticaret savaşları, küresel ısınma ve iklim krizi tartışmaları yeni bir endişe çağının kapısını aralıyor. Bilim ve teknoloji alanında yaşanan gelişmeler, yapay zekanın öngörülmesi güç geleceği, internetin ve sosyal medyanın hayatımızda kapladığı yerin genişliği gelecek için yeni fırsatları ve riskleri gündeme getiriyor. Dünyamız demokrasi ve özgürlüklerin tehdit altında olduğu; savaş, katliam ve soykırımların yeniden gündeme geldiği bir dönemden geçiyor.
Bu kapsamda ülkemiz, iktidarın hukuk tanımaz anlayışı karşısında hemen her alanda büyük bir gerilemeyle karşı karşıya. Bugün demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti gerilemenin en sert biçimde yaşandığı alanlardır. Cumhuriyetin büyük zorluklarla oluşturduğu kurumlar bir, bir işlevsizleştirildi. Bu yönetim anlayışı ülke ekonomimize de büyük zararlar verdi. Yolsuzlukların önemsenmediği bir ahlaki çöküş iklimi ülkeye egemen hale geldi. Para ve maliye politikasının sınırlarını çok aşan bir vizyonla istihdam, tarım, sanayi gibi alanları da içeren çok yönlü bir ekonomik yeniden yapılanma ülkemizin önünde bir zorunluluk olarak duruyor. Bu yıkım, eşitsizliklerin derinleştiği ve sosyal adaletin ortadan kalktığı bir toplumsal ortam yarattı. Yirmi iki yıllık yıkım döneminin en ağır maliyetini ödeyen kesim ise biz gençler olduk. Cumhuriyetin en önemli atılım konusu olan Milli Eğitim iktidar eliyle yozlaştırıldı. Temel eğitim kurumları ve üniversiteler dünyayla yarışacak fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirme hedefi terk edilerek eğitim kurumları siyasal amaçlara kurban edildi.
Dünyadaki ve ülkemizdeki bu koşullar partimizin iktidarını hem zorunlu kılıyor hem de bizlere tarih karşısında büyük görevler yüklüyor. Parti programımızı iktidar hedefine uygun olarak dünyada ve ülkemizde ortaya çıkan yeni sorunlar, fırsatlar ve meseleler karşısında partimizin tutumunu ve çözüm önerilerini yansıtacak bir içeriğe kavuşturmak gerekiyor. Otoriterleşmeye karşı demokrasi ve hukukun üstünlüğünü yerleştirmek; ekonomik krize ve güvencesizliğe karşı yeni bir kamuculuk, dengeli kalkınma ve emeğin savunulması; afetlere ve iklim krizine karşı güvenli yaşam; toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı kadın-erkek eşitliği; teknolojik yeniliklerin eşit paylaşımı ve adil kullanımı başta olmak üzere yeni dönemi biz ve ortaya koyacağımız yenilikçi politikalar şekillendirecektir.
Partimiz Cumhuriyet Halk Partisi, üyelerinin ve örgütünün partisidir, partimizi var eden her şeyden önce partililerimizdir. İşte tam da bu sebeple partimizin geleceğine yön veren programımızı örgütümüz ile birlikte yazıyoruz. Bunu örgütümüzle birlikte bizlere oy versin, vermesin toplumumuzun bütün kesimlerini dinleyerek, halkımızın derdine derman olabilmek için sorunlarına çözüm odaklı olarak yapıyoruz. Çünkü biliyoruz ki bizim partililerimiz, kariyer hesabıyla ya da kişisel çıkar beklentisiyle değil partimizin dolayısıyla ülkemizin başarısı için mücadele etmektedir.
Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi diyerek hepinizi saygıyla selamlıyor, toplantımızın partimiz, kentimiz ve ülkemiz için faydalı olmasını diliyorum.
Saygılarımla.''