Kadifekaleli kadınlar, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “Güçlendirme Tohumları Projesi” kapsamında oluşturulan serada kaktüs ve sukulent bitkileri üretiyor. Dayanışma içinde işin inceliklerini öğrenen kadınlar, kendi emekleri ile ürettikleri ürünleri Kültürpark Üretici Pazarı’nda satıp hem ekonomik hem de sosyal olarak güçleniyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Uluslararası Göç Örgütü’nün bütçe desteği ile oluşturulan Güçlendirme Tohumları Projesi, sadece tohumları değil Kadifekaleli kadınları da güçlendirdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’na bağlı Kadifekale Toplum Dayanışma Merkezi’nde teorik eğitim alan yaklaşık 30 kadın, daha sonra yine Kadifekale’de kurulan serada üretim yapmaya başladı. Burada kaktüs ve sukulent bitkilerini yetiştirip çoğaltma işlemi uygulayan kadınlar, Kültürpark Üretici Pazarı’nda da stant açarak ürünlerini satmaya başladı. Serada kendilerini çok iyi hissettiklerini belirten Kadifekaleli kadınlar, ekonomik olarak da güçlendiklerini vurguladı.
“Dayanışma noktası”
Kadifekale Toplum Dayanışma Merkezi Eğitmeni Deniz Evcimen, projeye ilişkin şunları söyledi: “Güçlendirme Tohumları Projesi, Uluslararası Göç Örgütü’nün 40 bin dolarlık bütçe hibesi ile oluşturuldu. Ocak ayında 120 saatlik teorik eğitim alan kadınlar, öncelikle nasıl üretim yapılacağını öğrendi. Ardından da seraya adım attı. Seramızda 100’e yakın kaktüs ve sukulent bulunuyor. Sera elbette üretim alanı olması için var ancak aynı zamanda bir dayanışma noktası oldu. Bu da bizim için çok kıymetli. Kadınlar serada üretim yaparken satış kanalları oluşturarak güçleniyor. Ayrıca gezi ve eğitim etkinlikleri de düzenleyerek sosyalleşmelerini sağlıyoruz. Özetle Kadifekale Toplum Dayanışma Merkezi’nde çok yönlü çalışmalar yürütüyoruz. Bu projeyle hem tohumlar hem de kadınlar güçleniyor.”
“Koşarak geliyoruz”
Serada üretim yapan Türkan Kaymaz, “Burada kaktüs ve sukulent bitkilerini büyütüp, çoğaltıyoruz. Kadınlar olarak birlikteyiz. Kardeşçe her şeyi birlikte yapmaya çalışıyoruz. Bu serada arkadaş çevremiz çoğaldı. Koşarak geliyoruz, çeşitli etkinlikler yapıyoruz. Toprakla uğraşıyoruz. Yetiştirdiğimiz ürünleri satmaya da başladık. İnşallah ev ekonomimize daha fazla katkısı olur” dedi.
“Kendimi çok iyi ve huzurlu hissediyorum”
Suzan İsmail isimli Suriyeli kadın da projeye dahil olanlar arasında. İsmail, “Serada kaktüs ve sukulentleri çoğaltıyoruz. Büyümeleri için uğraşıyoruz. Bazı kadınlar saksıları süslüyor. Burada kendimi çok iyi ve huzurlu hissediyorum. Arkadaşlarla sohbet ediyoruz. Hem çalışıyorum hem de güzel vakit geçiriyorum. Ürünlerimizi satmak için üretici pazarında stant açtık ve çok güzel satış yaptık. Maddi olarak bize destek oluyor” diye konuştu.
“Maddi destek sağlıyoruz”
Bitki yetiştirmenin çok keyifli olduğunu söyleyen Meryem Misto, “Büyüttüğümüz ve çoğaltma yaptığımız kaktüs ve sukulentlerin satışına başladık. Buraya gelince her şey değişti. Burada çok mutlu oluyorum. İşe başlayınca her şeyi unutuyorum. Diğer yandan da maddi destek sağlıyoruz. Daha önce çalışmamıştım. Ürünlerimi satmak bana çok iyi geldi” ifadelerini kullandı.
“Kadınlar güçleniyor”
Ürettikleri ürünleri satmaya başlayan Şeyda Akar da “Serada üretim yaptık. Bitkilerin bakımını, yetiştirme koşullarını öğrendik. Yetiştirdiğimiz kaktüs ve sukulentleri, üretici pazarında açtığımız stantla satmaya başladık. Satışlar iyi gidiyor, umarım devamı olur. Bu proje kadınlar için çok güzel oldu. Hem ruhsal hem sosyal hem de ekonomik olarak güzel bir proje. Kadınlara özgüven geliyor, güçleniyorlar. Bu işlerle uğraşırken stresten uzaklaşıyoruz. Kendimizi daha mutlu hissediyoruz. Her çarşamba günü Kültürpark Üretici Pazarı’nda stant açmaya devam edeceğiz” sözlerine yer verdi.