SON DAKİKA
Hava Durumu

#Asgari Ücret

Porsuk Haber Ajansı - Asgari Ücret haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Asgari Ücret haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Mansur Yavaş Asgari Ücret Destek Programı’nı Açıkladı Haber

Mansur Yavaş Asgari Ücret Destek Programı’nı Açıkladı

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, düzenlediği basın toplantısıyla Türkiye’deki belediyeler arasında bir ilk olma özelliği taşıyan ‘Asgari Ücret Destek Programı’nı duyurdu. Konferans Salonu’nda gerçekleşen toplantıya; ilçe belediye başkanları, siyasi partilerin temsilcileri ve bürokratların yanı sıra emekli ve Ankara Kent Konseyi Emekli Meclisi’nin üyeleri katıldı. “BİZ HİÇBİR VATANDAŞIMIZI KADERİNE TEK ETMEYEN BİR ANLAYIŞLA ÇALIŞIYORUZ” Toplantıdaki konuşmasına 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremlerde hayatını kaybedenleri anarak başlayan Mansur Yavaş, “6 Şubat hepimizin yüreğinde derin bir yara olarak kaldı. Sabaha karşı uyandık ve gördük ki şehirlerimiz yıkılmış, yuvalar dağılmış, insanlar sevdiklerini enkaz altında bırakmış, enkazın tozuyla birlikte umutlarımız da savruldu. Ankara olarak o günden bu yana hiçbir vatandaşımızı yalnız bırakmadık. Bırakmayacağız da… Aradan iki yıl geçmiş olmasına rağmen 920 depremzede kardeşimiz tesislerimizde hayatını sürdürüyor. Bizim için onlar birer misafir değil, artık bu şehrin bir parçası. Onlara yalnızca bir çatı sunmadık, bir dost eli, bir umut ışığı sunduk. Çünkü biz hiçbir vatandaşımızı kaderine tek etmeyen bir anlayışla çalışıyoruz. 6 Şubat'ı unutmadan acıyı paylaşarak ve danışmayı büyüterek yaralarımızı sarmaya devam edeceğiz” dedi. “TÜRKİYE’NİN GERÇEK GÜNDEMİ AÇLIK VE YOKSULLUKTUR” Türkiye’nin gerçek gündeminin ekonomik zorluklar olduğunu belirterek ‘Asgari Ücret Destek Programı’na yönelik açıklamalarına başlayan ABB Başkanı Mansur Yavaş, “Geçtiğimiz günlerde hepimizin yüreğine dokunan küçük bir çocuk, ondan yükselen ses ‘Annemin parası yok. Beni hastaneye götürmeyin’ çığlığı… Bu çığlık bugün Türkiye'nin her yerinde var. Türkiye'nin gerçek gündemi, açlık ve yoksulluktur. Soğukta titreyen, aç gezen insanlar… Bunların derdine çare aranması… Eğer bugünkü iktidar bunların derdine çare olamıyorsa çare olarak Cumhuriyet Halk Partili bütün belediyeler sosyal devlet anlayışıyla önceliğini bu tarafa vermezdi. Hepimizin içini sızlatan bu sözler aslında sadece bir çocuğun değil, hayatın yükünü omuzlarında taşıyan binlerce insanın sessiz çığlığıydı. Bizim hayalimiz çocukların parayı, imkânsızlığı, çaresizliği değil; umutla, neşeyle, güvenle büyüdüğü bir ülkedir. İktidarlardan bunu beklerler” diye konuştu. “İKTİDARIN BU BECERİKSİZLİĞİNİ SEYRETMEYECEĞİZ” Konuşmasında; ABB olarak yaptıkları sosyal desteklerle ilgili de bilgi veren Yavaş, dar gelirli vatandaşlardan alınan vergileri eleştirerek şunları söyledi: “Enflasyonu düşürmek için çok kazanandan çok vergi almak yerine yıllardır olduğu gibi yine yükü dar gelirlerin üzerine koydular. İşte biz bunu seyretmiyoruz. Bir yönetici olarak bunu seyretmeyeceğiz, insanlarımızın evinde donmasına izin vermeyeceğiz, açlıktan ölmesine izin vermeyeceğiz, İktidarın bu beceriksizliğini seyretmeyeceğiz. Aslında birçok eleştiri de alıyoruz. ‘Siz bu destekleri verdiğiniz için iktidarın yaptıklarını görmüyorlar’ iddiası var, ama vicdan ve merhamet sahibi bir yönetici bunu seyredemez. Elinden gelen bütün desteği verip önceliğini bu yönde yapması gerekiyor ve biz bu şekilde yapıyoruz.” Muhtaç kavramından bahsederek açıklamalarını sürdüren Yavaş, ‘Asgari Ücret Destek Programı’na ilişkin şunları söyledi: “Biz ne yapacağız peki? Ankara'da yaklaşık 1 milyon 438 bin asgari ücretli var. Biz şu anda 200 binin üzerinde destek alan ailenin içerisinde 30 bin civarı zaten asgari ücretliye destek oluyoruz. Şimdi yapacağımız nakit destek, aylık nakit destek, emeklilere yaptığımız gibi diğer sosyal destek alanlara olduğu gibi bir formla kendilerinden katılım isteyeceğiz. Gelen sayıya göre bütçemizi de göz önüne alarak hem belediyenin işlerini aksatmadan hem de bu insanları yapabileceğimiz azami desteği yapacağız. İşe gidip gelirken kullanmaları için elli binişlik ücretsiz biniş kartı veriyoruz. Eğer iki otobüs kullanıyorsa bunu belgelediği takdirde ücreti artırıyoruz. Bunlar da diğer destek alan aileler gibi tonu 1 liradan su içecekler, on tona kadar on lira… Protein desteği de yapacağız. Aynı zamanda doğal gaz desteğini de vereceğiz. Bu ailelerin çocuklarına servis desteği vereceğiz. Yeter ki çocukları mutlaka okusun. Kırtasiye desteği de aynen verilecek. Kantin desteği de aynı şekilde vereceğiz. Süt desteği vereceğiz.” “YETER Kİ PARAM YOK DİYE SAĞLIĞINI ERTELEMESİNLER” Yavaş, Başkentlilerin başvurması durumunda muayene ve ilaç katkı paylarının da Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından ödeneceğini belirtti ve  “Yeter ki ilaç almaya çekinmesinler. Param yok diye sağlıklarını ertelemesinler. Sonuna kadar yanlarında olacağız” dedi. “İKTİDAR EMEKLİYİ, ASGARİ ÜCRETLİYİ AÇLIK SINIRININ ALTINA MAHKÛM ETMİŞTİR” Yaratılan suni gündemlerle Türkiye’nin asıl gündemi olan açlık ve yoksulluk konularının üstünün kapatıldığını ifade eden Mansur Yavaş, “Bilerek bu gündemleri yarattıklarını düşünüyorum ki, bu konular konuşulmasın. Ben iddia ediyorum. Önceliğimiz budur, ekonomidir ve eğer iktidarı değiştirmek istiyorsanız ilk yapılacak şey bu yoksul insanlara, darda kalan insanlara hem belediyeler hem muhalefet partileri olarak sahip çıkmaktan yolu gider.  Bugünkü iktidar, emekliyi, asgari ücretliyi açık sınırın altına mahkûm etmiştir. Ülkenin kaynaklarını emeklilere değil, asgari ücretlere, çalışanlara değil, bir kısım sermayedarlarla paylaşmayı tercih etmiştir” diye konuştu. “SİZİ BU YOKSULLUĞA MAHKÛM EDENLERİ UNUTMAYIN” “İktidarın ürettiği bu yoksulluğa onlar gibi ‘bize ne’ diyemeyiz” diyerek açıklamalarını sürdüren Yavaş, sözlerine şöyle devam etti: “Elimizde avucumuzda ne varsa hepsi alım gücü her gün düşen aldığı maaş açlık sınırı altına gerilemiş asgari ücretimizin ve emeklinindir. Ter dökerek üreten, alın teriyle çalışan, yıllarca bu memlekete hizmet etmiş emeklilere yapılan bu muamele ve layık görülen maaş, bu ülkeyi yönetenlerin ayıbıdır. Bunlar ortadan kalkmadığı müddetçe cumhurbaşkanı olsanız ne yazar? Hangi makam bunları telafi eder? Buradan sesleniyorum: biz yanınızdayız. Dar gelirlilerimizin, ihtiyaç sahiplerinin yanındayız. Koşullar ne olursa olsun yanlarında olmaya devam edeceğiz. Sizi bu yoksulluğa mahkûm edenleri lütfen unutmayın. Üstelik bu destekleri iktidar bizi silkelediği halde yapıyoruz. Bugünler inşallah çok çabuk geçer ve adil bir yönetime memleketimiz kavuşur. Artık yoksullukları, fakirlikleri, fukaralıkları değil inşallah güzel şeyleri konuşuruz. Umudunuzu hiç yitirmeyin. Ülkeyi gerçek gündemine çekmek istiyorum. Gücüm yettiği kadar ve Cumhuriyet Halk Partili bütün belediyeleri sosyal belediyecilik adına bu çalışmalara ortak olmaya, kendi belediyelerinde il ve ilçelerinde bu insanlara destek olmaya çağırıyorum. Çünkü bugün yanlarında biz yoksak yarın yanlarında olmamızın da hiçbir önemi kalmayacak.” Desteklerden yararlanmak isteyen asgari ücretliler ise https://sosyalhizmetler.ankara.bel.tr/asgari-destek-programi adresi üzerinden başvuru yapabilecek.  

Peynir Sofralarda Lüks Oldu! Haber

Peynir Sofralarda Lüks Oldu!

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, 2024 yılının Ocak ayında 400 TL olan tulum peynirinin 590 TL’ye çıktığını, diğer peynir çeşitlerinin de ciddi artışlar gösterdiğini belirtti. Ayrıca, gıda harcamalarının kredi kartıyla yapılmak zorunda kaldığını vurgulayan Gürer, 2024 yılı Ocak ile 2025 yılı Ocak arasındaki kredi kartı harcamalarının %62,8 arttığını ifade etti. TÜİK’in enflasyon sepetindeki peynir fiyatlarının gerçeklerle örtüşmediğini ve halkın yaşadığı ekonomik durumu göz ardı ettiğini söyledi. Gürer, sofraların vazgeçilmez gıda ürünü olan peynirin artık lüks hale geldiğini belirtti. Gürer, "Besici, Ulusal Süt Konseyi'nin (USK) tavsiye ettiği fiyata çiğ süt satamazken yem fiyatlarındaki artış besiciyi zora soktu. Buna rağmen fabrika peynir fiyatlarında rafa yansıyan önemli bir fiyat artışı oluştu." dedi. PEYNİR ARTIK LÜKS! CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, peynir fiyatlarında yaşanan artışın emekli ve asgari ücretliler için peynire erişimi de zorlaştırdığını belirtti. Gürer, “Peynir, artık dar ve sabit gelirli vatandaşlar için sınırlı tüketilen ürünler arasına girdi” dedi. Peynir fiyatlarındaki artışın çiğ süt üreticisine aynı oranda fayda sağlamadığına dikkat çeken Gürer, peynir üreten fabrikaların sabit gider artışlarını gündeme getirdiğini belirtti. Gürer, “İşçilik, nakliye, işletme gideri, elektrik, doğalgaz, ambalaj, poşet ve fire gibi giderlerin fiyata yansıdığını ve bu nedenle artış oluştuğunu ifade ediyorlar” dedi. Ömer Fethi Gürer, fiyat artışı ve değişkenliği konusunda her kesimin bir anlatısı olduğunu ifade etti. Gürer, “Ekonomik kriz etkilerinin girdi artışlarına yansıması raftaki ürüne zam olarak yansıyor. Sanayici, 'Eğer fiyatı artırmasam batacağım' diyor, vatandaş ise 'Aldığım maaşla istediğim her ürünü alamıyorum. Aç kalmamaya çalışıyorum' diyor. Hayvancılık yapanlar, ahır ve yem giderleriyle bu işin sürdürülemeyeceğini belirtiyor. Bu süreci düzenlemesi gereken iktidar. Ancak iktidar, düşük alım fiyatları ve düşük ücretlerle piyasada ticari hareketi de kısarak sorunu derinleştiriyor” diye konuştu. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2024 Ocak ayındaki peynir fiyatları ile 2025 yılı Ocak ayı peynir fiyatlarını karşılaştırdı ve peynirdeki fiyat artışına dikkat çekti. Gürer, “Peynir fiyatı çarşı, pazar ve markete göre değişiyor. Bazı markalı peynir fiyatları uçmuş durumda. Ortalama fiyatla satılan tulum peyniri, 2024’ün ilk aylarında 400 TL iken 590 TL’ye yükseldi. Beyaz peynirin kilosu ise 155 TL’den 210 TL’ye çıktı. Marka bir beyaz peynirin fabrika üretimi 400 lirayı aştı. Üretim şekline göre bu fiyatın üzerinde beyaz peynir fiyatları da var. Kaşar peynirinin fiyatı 350 TL’den 490 TL’ye çıkarken, krem peynirin fiyatı ise yüzde 68,75 artarak 160 TL’den 270 TL’ye yükseldi” dedi. GIDA ENFLASYONU VE YÖNETİM KRİZİ Ömer Fethi Gürer, gıda fiyatlarındaki artışın temel nedeninin yanlış tarım politikaları olduğunu belirterek, üreticinin artan maliyetlerle baş edemediğini ve yeterli destek alamadığını söyledi. "Yem, mazot, elektrik, işçilik, ahır gideri, aşı, veteriner gideri gibi girdilerdeki fiyat artışları, Küçük aile tipi çiğ süt üreticisini zor durumda bırakıyor. Bu koşullarda süt fiyatları sınırlı artarken, sütten mamul ürün fiyatları ise durmuyor.” dedi. KREDİ KARTI HARCAMALARI YÜKSELİYOR Ömer Fethi Gürer, 2024 Ocak ayı ile 2025 Ocak ayındaki kredi kartı harcamalarını karşılaştırarak, gıda ve market harcamalarındaki artışlara dikkat çekti. 2024 Ocak ayında toplam kredi kartı harcamalarının 801,7 milyar TL olduğunu belirten Gürer, 2025 Ocak ayındaki harcamanın ise 1 trilyon 305 milyar TL'ye çıktığını ifade etti. "Bu durum, kredi kartı harcama miktarındaki yüzde 62,8'lik büyük artışı gözler önüne seriyor. Vatandaş kredi kartıyla yaşamaya çalışıyor" dedi. GIDA HARCAMALARI YÜKSELDİ CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kredi kartı ile yapılan gıda harcamalarının 2024 yılında 57 milyar TL'den 2025 yılında 94 milyar TL'ye çıkarak yüzde 64,9’luk bir artış yaşadığını belirtti. Market harcamalarında da benzer bir artış gözlendiğini ifade eden Gürer, 2024 Ocak ayında 146 milyar TL olan market harcamalarının, 2025 Ocak ayında 236 milyar TL'ye çıkarak yüzde 61,6’lık bir artış gösterdiğini söyledi. Ayrıca, yemek harcamalarının 2024 yılında 47 milyar TL'den 2025 yılında 80 milyar TL'ye yükselerek yüzde 70,2'lik bir artış kaydettiğini aktardı. TÜİK’İN ENFLASYON SEPETİ GERÇEKLE UYUŞMUYOR Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından enflasyon sepetinde yer alan temel peynir çeşitleri fiyatlarına bakıldığında, bu fiyatların gerçeklerle örtüşmediğini belirten Ömer Fethi Gürer, aynı markette ve aynı marka ürünler üzerinden yapılan karşılaştırmalarda TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarının üzerinde fiyat artışları görüldüğünü ifade etti. Gürer, “Peynir artık dar ve sabit gelirli vatandaşın sofrasında kolayca yer bulamıyor. Temel bir gıda ürünü olan peynir lüks hale geldi” dedi. Gürer, TÜİK tarafından belirlenen peynir fiyatlarının halkın karşı karşıya olduğu ekonomik gerçekleri göz ardı ettiğini vurguladı. 2024 Aralık ayında TÜİK’in belirlediği fiyatlara göre beyaz peynir 146,4 TL, kaşar peyniri 234,5 TL, tulum peyniri 248,36 TL ve krem peyniri 173 TL olarak açıklanmıştı. Gürer, “Bu fiyatlarla nerede ürün satılıyor, TÜİK bunu açıklamalı ki vatandaş da gidip oradan alsın” dedi. Gürer, TÜİK’in bu sepetinin halkın yaşadığı ekonomik gerçeklikle örtüşmediğini ve bu fiyatlar üzerinden enflasyon belirlenerek emekli, memur ve asgari ücretlinin düşük ücretlere mahkûm edildiğini söyledi. “Bu süreç, iktidarın talimatıyla oluşturuluyor. Vatandaş, peynir fiyatlarındaki artışla da mağdur durumda” diye konuştu.

İktidar Emekliliği Açlıkla Mücadele Haline Dönüştürdü Haber

İktidar Emekliliği Açlıkla Mücadele Haline Dönüştürdü

CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, en düşük emekli aylığının, asgari ücret seviyesine yükseltilmesi ve her yıl yürürlüğe girecek asgari ücret düzeyinde güncellenmesi için TBMM Başkanlığı’na kanun teklifi verdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 2025 yılının ilk yarısı için uygulanacak en düşük SSK ve Bağ-Kur emekli aylığının yüzde 15,75 artırılarak 14 bin 469 liraya yükseltildiğini açıkladı. CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, en düşük emekli aylığının, asgari ücret seviyesine yükseltilmesi ve her yıl yürürlüğe girecek asgari ücret düzeyinde güncellenmesi için TBMM Başkanlığı’na kanun teklifi verdi. İKTİDAR EMEKLİLERİ AÇLIK SINIRININ DAHİ ALTINDA BIRAKTI Verdiği kanun teklifine ilişkin açıklama yapan Arslan, milyonlarca emeklinin açlık sınırının altında kalan aylıklarla geçinmek zorunda kaldığını ifade etti. TÜRK İŞ verilerine göre 2024 yılının Aralık ayı itibariyle açlık sınırının 21 bin 83 lira olduğuna dikkat çeken Arslan, AKP iktidarının emeklilerin yaşam koşullarını iyileştirmek yerine, 2025 yılında kuru ekmeğe muhtaç ettiğini söyledi. “YOKLUKLA VE YOKSULLUKLA EN ÇOK MÜCADELE ETTİKLERİ YIL’ 2024 yılının emekliler yılı değil, emeklilerin yoklukla ve yoksullukla en çok mücadele ettikleri yıl olduğunu ifade eden Arslan, “Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı verilerine göre, AKP hükümetinin iktidara geldiği 2002 yılında ortalama işçi emekli aylığı, asgari ücretin yüzde 50 üzerinde iken, 2024 yılında asgari ücretin yüzde 58,8 altında kalmıştır. 1999 öncesi prime esas kazanç tabanının yüzde 70’i seviyesinde sabitlenen aylık alt sınırları, iktidar partisi dönemi olan 23 yıl içerisinde yüzde 35’e düşürülmüştür. Bu düşüşe paralel olarak, emekli vatandaşlarımızın alım gücü de yıllar içerisinde erimiştir. Günümüzde emeklilik, açlık ile mücadele haline dönüşmüştür. ‘Emekliler yılı’ olarak ilan edilen 2024 yılı emeklilerimizin hafızasına, ‘yoklukla ve yoksullukla en çok mücadele ettikleri yıl’ olarak kazınmıştır” dedi. “SOSYAL DEVLET, BİREYLERE ASGARİ GELİR GÜVENCESİ VERMELİDİR” Devletin elzem görevleri arasında emekli vatandaşların insan onuruna yaraşır seviyede yaşamlarını sürdürebilmelerini sağlamak olduğunu söyleyen Arslan, “Sosyal devlet, bireylere asgari gelir güvencesi vermelidir. Mevcut durumda, emekli vatandaşlarımız asgari gelirin altında kalan aylıklar ile geçinememektedir. Yapılacak olan düzenleme ile, sosyal devlet ilkesinin bir gereği olarak en düşük emekli aylığının, asgari ücret düzeyine yükseltilmesi ve her yıl yürürlüğe girecek asgari ücret düzeyine güncellenmesi amaçlanmaktadır” diye konuştu.

Emekli Aylık Artışları Daha Büyük Hayal Kırıklığı Olacak! Haber

Emekli Aylık Artışları Daha Büyük Hayal Kırıklığı Olacak!

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, “Asgari ücret büyük bir hayal kırıklığı yarattı ama ondan daha büyük bir hayal kırıklığı önümüzdeki hafta açıklanacak olan emekli aylık artışları ve memur maaşlarında yapılacak değişikliktir. Asgari ücretin de çok altında bir artışla karşı karşıya kalacağımızı biliyoruz” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Karatepe, Genel Merkez’de basın toplantısı düzenlediği basın toplantısında, “CHP Ekonomi Takımı olarak yurdu dolaşıyoruz. 13 ile ziyarette bulunduk, yıl başından sonra ziyaretlerimiz devam edecek. Her bölgeye gittik, adım atmadığımız yer kalmadı. Gittiğimiz her yerde gördüğümüz ortak bir şey var. Herkes mevcut ekonomik koşullardan yüksek sesle şikayetçi olduğunu ifade ediyor ve bunun değişmesi için bir an önce seçim sandığının vatandaşın önüne konulmasını talep ediyor. Dolayısıyla, vatandaşlarımızın bizim aracılığımızla ilettiği bu mesajı ben buradan bir kez daha ifade etmek isterim. İçinde bulunduğunuz düzeni değiştirmek için bir an önce seçim, hemen seçim” ifadelerini kullandı. Karatepe şunları kaydetti: “Maalesef yoksulluk kavramı ülkemizde o kadar kullanılır oldu ki bugün ücretsiz karşılaştırmalar yaparken bile açlık, yoksulluk gibi kavramları dilimize dahil etmek durumunda kaldık. Açlığa referans yapmadan ücret artışlarının seviyesini tartışamaz hale geldik. Geçen hafta asgari ücrete ilişkin değerlendirmelerde de maalesef bunu çok net bir biçimde görüyoruz. Çalışanların beklentilerinin oldukça altında kalan enflasyonun bile çok çok altında kalan asgari ücret artışını karşılaştırırken bunun 2025 yılının hangi ayında açlık sınırının altına düşeceğini maalesef biz iktisatçılar da toplantılarda, televizyon ekranlarında, gazete köşelerinde tartışır hale geldik. 22 yılın sonuna geldiğimiz yer varlık, refah, zenginlik gibi kavramlar değil, açlığın referans olarak alındığı ve bütün ücretlerin buna bakarak karşılaştırıldığı bir yer olmuştur maalesef. Biz buna layık değiliz. Bizim hak ettiğimiz şey zenginlik içerisinde, refah içerisinde yaşayan bir toplum. Açlık sınırının üzerine çıkmak bile yeterli değil. Yoksulluk sınırını neden referans olarak almadığımızı açık bir biçimde bugün sizinle paylaşmak isterim. Ülkede yaşayan nüfusun büyük çoğunluğunun yoksulluk sınırı altında bir gelire sahip olduğunu maalesef üzülerek sizlerle paylaşmak isterim. Asgari ücret büyük bir hayal kırıklığı yarattı ama ondan daha büyük bir hayal kırıklığı önümüzdeki hafta açıklanacak olan emekli aylık artışları ve memur maaşlarında yapılacak değişikliktir. Asgari ücretin de çok altında bir artışla karşı karşıya kalacağımızı biliyoruz. “ENFLASYON MUHTEMELEN YÜZDE 46 SEVİYESİNDE OLACAK” Cuma günü 3 Ocak tarihinde 2024 yılı sonu enflasyon gereği açıklanacak. Bu verinin muhtemelen yüzde 46 seviyesinde olacağını biliyoruz. Yani 2024 yılı tamamlandığında enflasyonun resmi verilere göre yüzde 46 seviyesinde olacağını TÜİK cuma günü saat 10’da kamuoyuyla paylaşacak. Enflasyonun resmi olarak da yüzde 46 olarak gerçekleştiği bir dönemde, ücretlerin yüzde 30 seviyesinde arttırılmış olmasına rağmen hâlâ ‘Biz vatandaşlarımızı enflasyona ezdirmiyoruz’ ifadesini kullanabilmek ancak ve ancak vatandaşın aklıyla alay edenlerin yapabileceği bir şey. Yoksulluğun derinleştiği, açlığın referans olarak kullanıldığı bu ülkede maalesef orta sınıf kalmamıştır. Bu duruma gelmemizin tek sebebi iktidarın uyguladığı ekonomik programdır. Vatandaşı o kadar derin bir yoksulluğa sürükledi ki uygulanan programlar, çalıştığıyla ihtiyacını karşılayamayan, borçlanarak derin bir borç batağına sürüklenen vatandaşlarımız kısa yoldan hızlıca nerelere para kazanıp ihtiyaçlarını karşılayabilirim çabası içerisinde bir taraftan şans oyunları bir taraftan yasal ya da yasa dışı bahis siteleri diğer taraftan kripto paralar gibi oynaklığı çok yüksek olan yerlerde şanslarını denemeye, eğer denk getirebilirlerse bir miktar para kazanma çabasına girmiştir. “TÜRKİYE’DE UYGULANAN EKONOMİ POLİTİKASI BİR İKTİSATÇI TARAFINDAN KURGULANMIŞ DEĞİL” Türkiye’de uygulanan ekonomi politikası bir iktisatçı tarafından kurgulanmış değil, bir fon yöneticisi zihniyetiyle hayata geçirilmiş bir politikadır. Çünkü temel kurgunun sürekli olarak yurt dışından fon girişi üzerine kurgulandığını biliyoruz. Ama biz bunu değiştireceğiz. Mevcut iktidarın bunu değiştirme şansı yok. Çünkü mevcut iktidar göreve geldiği tarihteki şikayet ettiği göstergeleri bile değiştirememiştir. Bundan yaklaşık 11 yıl önce, 2013 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımda aynen şunu söylüyor: ‘Göreve geldiğimizde faiz oranı yüzde 47 idi’ diyerek bundan duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor. Bu yüksek faiz oranından şikayet ediyor. Göreve geldikleri tarihte faiz oranı yüzde 47’ydi Şu an içinde bulunduğumuz günde politika faiz oranının ne kadar olduğunu hatırlıyor musunuz? Geçen hafta Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplandı ve faiz oranlarını 250 baz puan indirerek yüzde 47,5 seviyesine çekti. Çok ağır ekonomik koşullarla karşı karşıyayız. Fakat karamsar olmaya da gerek yok. Bu ekonomik koşulların değişeceğine biz CHP olarak samimi olarak inanıyoruz. Bunları düzeltmek için, toplumu refaha, zenginliğe taşımak için siyaset yapıyoruz. Bunun nasıl olacağı da gayet net bir biçimde belli. Bir seçim olacak, o seçimin ardından CHP ve onun yetkin kadroları göreve gelecek ve içinde bulunduğumuz bu sorunları hızlı bir biçimde çözecektir. “ORTA SINIFI YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ” Bu düzen değişmeli ve biz bu düzeni değiştirmeye hazırız ve bunu değiştireceğiz. Bunu yaparken çok üreteceğiz, bol üreteceğiz, ürettiğimizi hakça paylaşacağız. Bunun yapılması oldukça kolay. Türkiye'nin bel kemiği olan orta sınıfı yeniden inşa edeceğiz. Bugün sadece sınırlı sayıda zengin kesim ve ülke nüfusunun büyük çoğunluğunun yoksul olduğu bu durumun sürdürülemez olduğunu biliyoruz. Orta sınıfı yeniden inşa edeceğiz. Asgari ücretlilerin toplam çalışanlar içerisindeki oranını hızla düşüreceğiz. Bugün yüzde 50 seviyesinde olan oranın zaman içerisinde OECD ortalamasına çekilmesini ve Avrupa Birliği’ne yakınsamasını sağlayacağız. Vatandaşlarımızın üzerindeki vergi yüklerini hızla azaltacağız. Sadece tarımsal destek sağlamakla kalmayacağız, çok kapsamlı tarım politikasıyla Türkiye'nin ucuz, erişilebilir maliyetle gıdaya erişmesine imkan vereceğiz. Bir taraftan vatandaşlarımız uygun maliyetli gıdaya erişirken diğer taraftan çiftçilerimiz ürettikleri üründen, döktükleri alın terinden para kazanabilecek hâle gelecek. Bugün Türkiye'nin döviz ihtiyacının temel kaynağı, üretimimizin dışa bağımlı hâle gelmiş olması. Üretimimizin dışa bağımlı hâle gelmiş olması 22 yıllık iktidarın uyguladığı politikaların bir sonucudur maalesef. Bugün ithalatımızın yaklaşık yüzde 75’i üretimde kullanılan girdi, aramal, hammadde gibi şeylerden oluşmaktadır. “BİR AN ÖNCE SEÇİM, HEMEN SEÇİM” CHP Ekonomi Takımı olarak yurdu dolaşıyoruz. 13 ile ziyarette bulunduk, yıl başından sonra ziyaretlerimiz devam edecek. Her bölgeye gittik, Güneydoğuya, Trakya'ya, Batı Karadeniz'e, Akdeniz'e gittik. Adım atmadığımız yer kalmadı. Gittiğimiz her yerde gördüğümüz ortak bir şey var. Bütün vatandaşlarımız, sanayicimiz, iş insanımız, emekçilerimiz, çiftçilerimiz, esnafımız yani ekonominin çarklarında yer alan herkes mevcut ekonomik koşullardan yüksek sesle şikayetçi olduğunu ifade ediyor ve bunun değişmesi için bir an önce seçim sandığının vatandaşın önüne konulmasını talep ediyor. Dolayısıyla, vatandaşlarımızın bizim aracılığımızla ilettiği bu mesajı ben buradan bir kez daha ifade etmek isterim. İçinde bulunduğunuz düzeni değiştirmek için bir an önce seçim, hemen seçim.”

Talebimiz Asgari Ücret Değil, İnsani Ücret! Haber

Talebimiz Asgari Ücret Değil, İnsani Ücret!

Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından, 81 İlde eş zamanlı olarak yapılan asgari ücret ile ilgili basın açıklaması Hamamyolu’nda gerçekleştirildi. Saadet Partisi Eskişehir İl Halkla İlişkiler Başkan Muhammed Güney tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; "Türkiye’nin dört bir yanında milyonlarca emekçinin sesi yankılanıyor: “Geçinemiyoruz! İnsanca bir yaşam ve emeğimizin karşılığını alabileceğimiz bir düzen istiyoruz.” Bugün burada, halkımızı açlık sınırının da altına iten ve emekçiyi yok sayan politikalara karşı duruşumuzu göstermek için bir aradayız. Asgarî değil, insani bir ücret talep ediyoruz; milleti, emekçiyi ezmeyen bir politika talep ediyoruz. Değerli Arkadaşlar; Açıklanan son asgari ücret rakamıyla, sermayenin dediklerini emir kabul edilmiş ve enflasyonun tüm yükünü yoksulun sırtına bindirilmiştir. 2024 yılında milyonlarca emekli kardeşimizi sadaka parası bile denemeyecek bir ücretle açlığa mahkûm eden iktidar; 2025 yılında yoksul kesimin açlıkla mücadelesini daha da katmerli hâle getirdi. Açıklanan asgari ücret TÜİK'in pembe enflasyonunun bile altında bir rakamdır! TÜİK'in bütün algı oyunlarına rağmen gösterilen % 47'lik enflasyon oranı bile asgarî ücretliye çok görüldü. Halbuki biz bu enflasyonun % 80'lerde olduğunu biliyoruz. Biz “yoksul kesimi enflasyona ezdirmeme sözünün” tutulmadığını biliyoruz. Haftalarca masada oturup, bir çözüm için çalışmadığınızı biliyoruz. Ve artık sizin neyi bilmediğinizi de biliyoruz! Siz çarşıyı bilmiyorsunuz, pazarı bilmiyorsunuz, sokağı bilmiyorsunuz, emekçiyi bilmiyorsunuz! Öyle görünüyor ki bir zamanlar hesabı yapılan, bir bardak çay ve simidin fiyatını bile bilmiyorsunuz! Şimdi soruyoruz: Bu rakamı neye göre belirlediniz? Kimle belirlediniz? Bir tarafta açlığa, yoksulluğa mahkum edilen milyonlar varken; öbür tarafta rant, ihale, yolsuzlukla ve faizlerle servetine servet katanlar bir avuç azınlık var. Bu asgari ücret rakamı yoksul milyonların değil, rantçı azınlığın rakamıdır. Tenceresi boş kalan annelerin değil, sofraları zengin olanların rakamıdır. Sabahın köründe işe giden işçinin değil, köşeyi kolay yoldan dönenlerin rakamıdır. Okuluna yırtık botla giden çocukların değil, makam aracı için kavga edenlerin rakamıdır. 85 milyonun değil, faiz lobilerinin rakamıdır. Bu rakam işçinin, işverenin değil; Hazine ve Maliye Bakanının rakamıdır! Değerli Basın Mensupları, Kıymetli Misafirler; Asgari ücret rakamlar üzerinden, sırf milleti fakirliğe ikna etmek için çeşitli manipülasyonlar yapıldığını üzülerek izliyoruz. İktidar, 2002 yılından bugüne asgarî ücreti dolar bazında 628 dolara çıkardık diye övünüyor. Biz de soruyoruz: Sizin alım gücü diye bir şeyden haberiniz var mı? Zamanında 126 dolar ile geçinebilen bir ülke, neden bugün 628 dolarla geçinemiyor? Biz size cevabını verelim: çünkü ortalama kira fiyatları bugün 500 doların üstünde! Daha açıklayıcı olalım. Bugün asgari ücret 22.104 Türk Lirası oldu. Ücretin tamamını geçtik. Şu sonundaki 4 lira ile bir zamanlar, henüz Türkiye’de AK Parti yokken neler yapılabiliyordu neler! Bakınız elimde bugünün 4 lirası var. İşte burada. 2002’de 4 lirayla şuradaki 8 paket makarna alınabiliyordu. 2002’de 4 liraya şuradaki 30 adet yumurta alınabiliyordu. -Bakınız burası çok önemli- 2002’de 4 liraya 4 tane dürüm-ayran alınabiliyordu. Bugün elimdeki şu 4 lirayla, şuradaki bir ciklet dahi alınamıyor! Değerli Arkadaşlar; Hatırlayacaksınız yıllar önce Sayın Cumhurbaşkanımız, henüz İstanbul İl Başkanıyken asgari ücretin yetersizliği için simit-çay hesabı yaptıktan sonra şunları demişti: Evin kirasını kim ödeyecek? Elektrik parasını kim ödeyecek? Su parasını kim ödeyecek? Çoluk çocuğun okul masrafını kim karşılayacak? Biz de şimdi buradan soruyoruz: Bu ücretle evin kirası nasıl ödenir? Bu ücretle Elektrik parası nasıl ödenir? Bu ücretle çoluk çocuğun okul masrafı nasıl ödenir? Çarşıya, pazara nasıl çıkılır? Değerli Basın Mensupları, Kıymetli Misafirler; Güzel ülkemizde asgari ücretle veya biraz üstüne çalışan yaklaşık 8,5 milyon emekçimiz ve ailesinin kabul etmeyeceği, edemeyeceği bu rakamı biz de kabul etmiyoruz. Çünkü bu rakam zulümdür. Emeğe zulümdür. Emekçiye zulümdür. Alın terine zulümdür. Kiraların % 60, pazar fiyatlarının %100 arttığı bir ortamda çalışana %30 zam bırakın vermeyi teklif dahi edilmemelidir. Aziz milletimiz adına buradan haykırıyoruz; bu yanlıştan dönün! Kuru soğana muhtaç ettiğiniz, soğuk evlerinde kombi açamaz duruma düşürdüğünüz, çocuğunun beslenme çantasına ekmekten başka bir şey koyamaya on milyonlarca insanın gözyaşları sizi boğmadan bu yanlıştan dönün. Talebimiz açıktır. Bizler; Asgari ücret değil, İnsani Ücret talep ediyoruz. Bunun gerçekleşmesi için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da canla, başla aziz milletimiz için çalışmaya devam edeceğiz. Son olarak, birazdan hep birlikte PTT’ye gidecek, şu an elimde bulunan ve çiklet dahi alamadığımız bu 4 lirayı Hazine ve Maliye Bakanlığına göndereceğiz. Belki bu 4 lira, bir sonraki çay-simit hesabında kullanılır. Bu vesileyle, Bugün buraya gelen siz basın mensuplarına ve kıymetli misafirlere çok teşekkür ediyor, sizleri Saadet Partisi adına muhabbetle selamlıyoruz." 

YRP İl Başkanı Güler: Haber

YRP İl Başkanı Güler: "Asgari Ücret Tam Bir Hayal Kırıklığı"

Yeniden Refah Partisi (YRP) Eskişehir İl Başkanı Faruk Güler, iktidarın açıkladığı asgari ücretin vatandaşa asgari bir hayat bile sunmaktan uzak olduğunu vurguladı. Güler "Asgari ücretin açıklandığı andan şu ana kadar vatandaşımızın gösterdiği tepkilere baktığımızda hayal kırıklıklarının boyutunun çok derin olduğunu görüyoruz" dedi. Konuya ilişkin olarak bir açıklama yapan Güler şunları söyledi: "Biz bir süre önce yaptığımız açıklamada, iktidarın 'vatandaşımızı enflasyona ezdirmedik' yönündeki iddialarının doğru olmadığını ve 20 yıldan bu yana büyümeden asgari ücrete bir pay ayrılmadığını belirtmiştik. Yine asgari ücrete geçen yılın başından bu yanan zam yapılmadığını ve bir yıl boyunca zam da yapılmayacağını ifade etmiş ve asgari ücretin en az 34 bin TL olması gerektiğini söylemiştik. Bugün gelinen noktada asgari ücrete işverenler bile tepki göstermektedir. Vicdanlı işverenler dahi bu asgari ücretin hak ve adaletten uzak olduğunu söylemektedir. Açık bir şekilde vatandaş enflasyona ezdirilmiştir. 22 bin 104 TL olarak açıklanan bu rakam yüzde 30 zamma karşılık gelmektedir. Halbuki gerçekleşen enflasyon yüzde 48-50 seviyelerindedir. Asgari ücretliye enflasyon karşısındaki kaybından çok daha az zam yapılmıştır.  İktidar ne yazık ki enflasyonla mücadelesini dar ve sabit gelirli kesimlerin hayat şartlarını daha da zorlaştırarak sürdürmeye devam etmektedir. İktidar sadece gözü aç, daha çok kazanmaktan başka bir düşüncesi olmayan işverenlerden, patronlardan yana tavır sergilemiştir. Yeniden Refah iktidarında asgari ücret adil bir şekilde yeniden belirlenecek ve vatandaşlarımızın yüzü güldürülecektir."

Milyonları Açlığa Mahkum Edecek, Sefalet Ücretini Kabul Etmiyoruz Haber

Milyonları Açlığa Mahkum Edecek, Sefalet Ücretini Kabul Etmiyoruz

Asgari ücretin kamuoyu beklentisi ve CHP’nin 30 bin lira önerisinin altında açıklanmasının ardından eylem kararı alan Cumhuriyet Halk Partisi Cumartesi günü Ankara Tandoğan Meydanı’nda asgari ücret mitingi düzenleyecek. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer,  tüm Eskişehirlileri Tandoğan’da yapılacak mitinge davet ederek, “CHP olarak emekçinin yoksulluğa, sefalet ücretine mahkum edilmesini kabul etmiyoruz! Milyonları açlığa mahkum edenlere karşı, ‘bu sefalet ücretiyle olmaz, geçinemiyoruz! Hakkımızı istiyoruz’ diyen herkesi 28 Aralık Cumartesi günü saat 13.00'te Ankara Tandoğan Meydanı’na hakkımızı aramaya davet ediyoruz” dedi. CHP 30 BİN İSTEDİ 2025 yılı için geçerli olacak asgari ücretin 22 bin 104 TL açıklanmasının ardından Cumhuriyet Halk Partisi harekete geçti. CHP lideri Özgür Özel dün Genel Merkezde kurmayları ve Milletvekilleri ile bir araya geldi. CHP lideri Özgür Özel toplantı sonrası Pazar ve sendika ziyaretleri gerçekleştirirken, CHP Milletvekilleri de gruplar halinde Ankara’da emekçi ve esnafın yoğun olduğu bölgelerde ziyaretler gerçekleştirdi. OSTİM’DE VATANDAŞLARI DİNLEDİLER Ankara Ostim’de görevlendirilen CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, parti yöneticileri ve milletvekilleriyle yurttaşlara asgari ücret talebini aktardı. CHP’li vekillere dert yanan yurttaşlar, asgari ücretin bir kirayı bile karşılamayacağını, milyonların geçim derdine çare olmayacağını söyledi. Çakırözer, “Emekçiyi, emekliyi, esnafı, çiftçiyi sefalete, yokluğa, yoksulluğa mahkum edenlere hep birlikte dur diyeceğiz! Açlık sınırı altında ücrete mahkum edilen milyonların hakkını, hukukunu hep birlikte savunacağız” dedi. ASGARİ ÜCRET MİTİNGİNE ÇAĞRI Çakırözer ziyaretleri sonrasında Eskişehirliler başta olmak üzere tüm yurttaşları 28 Aralık’ta Ankara Tandoğan Meydanı’nda düzenlenecek mitinge davet etti. Çakırözer, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak aylardır açlık sınırı altında kalan maaşlar, milyonların geçim sıkıntısı için asgari ücret talebimiz 30 bin TL diyoruz! Ama bu iktidar asgari ücreti 22 bin TL açıklayarak milyonların yoksulluğunu, geçim derdini görmezden, duymazdan geldi. CHP olarak emekçinin yoksulluğa, sefalet ücretine mahkum edilmesini kabul etmiyoruz! Milyonları açlığa mahkum edenlere karşı, herkesi 28 Aralık Cumartesi günü saat 13.00'te Ankara Tandoğan Meydanı’na hakkımızı aramaya davet ediyoruz. Mücadeleye varız ama 30 bin altında açıklanan bu asgari ücrete yokuz” dedi.

Asgari Ücrete Yapılan Zam Emekliye Verilecek Zammın Habercisi Haber

Asgari Ücrete Yapılan Zam Emekliye Verilecek Zammın Habercisi

İYİ Parti Eskişehir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen basın toplantısında asgari ücret ve ekonomik gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulunuldu.  İYİ Parti Eskişehir İl Başkanı Serdar Ulucan tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi; "Değerli dava arkadaşlarım, kıymetli basın mensupları; Bir kere daha anladık ki, sarayın penceresinden baktığınız zaman, fakirin sofrasını göremiyormuşsunuz. Yoksulluk sınırının 72 bin liraya dayandığı, enflasyonun ise TÜİK rakamlarına göre yüzde 47, gerçek rakamlara göre ise yüzde 70 seviyesinde seyrettiği AKP Türkiye’sinde, Saray Hükümeti, 17 bin 2 liralık asgari ücrete yüzde 30 zam yaparak, işçimize net 22 bin 104 lirayı reva görmüştür. Asgari ücret, şu anda 21 bin lira olan açlık sınırının biraz üzerindedir ki, işçilerimizin ilk maaşlarını ekseriyetle Şubat ayında alacağı düşünülürse, asgari ücret vatandaşın eline geçtiği zaman zaten açlık sınırının altında kalacak demektir. Üstelik yılbaşıyla birlikte gelecek olan KDV ve ÖTV zamları, akaryakıt ve elektrik zamları da düşünülürse, işçimize sadaka gibi verilen 5 bin liralık farkın, şubat ayına kadar bile dayanması zordur. Türk Milletinin kanını sülük gibi emen AKP iktidarı bir kere daha, tüyü bitmemiş yetimin hakkına göz koyduğunu göstermiştir. Daha ikinci ayda açlık sınırının altına düşecek asgari ücretle, geri kalan 10 ayda Milletimiz ne yapacaktır Saraylarda zevkü sefa içerisinde yaşayan yöneticilerimizde hiç mi vicdan kalmadığı ortadadır. Bir yandan “Asgari ücretliyi enflasyona ezdirmeyeceğiz” diyen iktidar sahipleri, bir yandan dalga geçer gibi yüzde 30 zammı reva görmektedir. Asgari ücrete verilecek yüzde 30’luk sadaka zammı, maalesef emeklimize yapılacak zammın da habercisi olmuştur. Geldiğimiz noktada; Emekli yine hakkını alamayacaktır. Memur yine ay sonunu göremeyecektir. Öğrenci yine tek öğünle günü geçirecek, İşçi grev yasaklarıyla susturulacak, Hastalar yine kuyrukta bekleyecek, Diplomalı yoksul gençler yine çaresizce iş arayacak, Anaların, babaların endişesi artarak devam edecektir. Kısaca 2025 zulüm bütçesinde; Yandaşa güven, millete korku, Yandaşa huzur, millete endişe, Yandaşa zenginlik, millete yoksulluk Yolsuzluğa kaynak yaratma dışında bir şey yoktur. En acısı ise; vatandaşta yoksunluk duygusunu yerleşik hale getirmiştir. Yani bu bütçe ile ; “Hayatlarımızda yeniler değil yineler olacaktır.” Bir taraftan “Merkez Bankasının kasası ağzına kadar dolu” diye övünen Saray iktidarı, iş emeklilere gelince “Paramız yok” diyerek tam bir yüzsüzlük ve yalancılık örneği göstermektedir. Tüm Dünyada gelişen ekonomik krizden kendilerine pay çıkarmaktadır. Bunun adı “Ekonomik Kriz” değil “Yönetim ve İktidar Krizidir”. Bu krizin acı reçetesini de vatandaş iktidara yazmıştır. “Hesaplaşacağı günü” beklemektedir. 101 sene önce Cumhuriyet kurmuş, 3000 yıldır devlet sahibi olmuş bir milletin referansı gelişmiş toplumlardır. Afrika’yla kıyaslanacak halimiz yoktur. Yerli ve milli TOGG’un en düşük versiyonu nu almak için asgari ücretlimiz 65 ay çalışırken Alman vatandaşı 16 ayda benzer aracı alabilmektedir. Asgari ücreti ülke genelinde referans ücret haline getirdiniz. Bir araba almak için aradaki fark dört yıl. Ya hu; Alman’ınki yerlilik de, bizimkisi Kızılderilik midir? Bu milleti siz, köleniz kulunuz bendeniz mi zannetmektesinizdir? 22 yılın sonunda, Ülkemde artık yasaklar GENEL, özgürlükler İSTİSNA, Yolsuzluklar SIRADAN, Yoksunluk duygusu OLAĞAN. Ülkemin %80’inin açlık sınırı altında olduğu dikkate alındığında; Artık; “Yoksulluğu” değil, “Derin Yoksulluğu” konuşuyoruz. Değerli dava arkadaşlarım, kıymetli basın mensupları. Son yıllarda AKP iktidarında birbiri ardına felaket dolu haberlerin geldiğinin farkındayız. Ancak umutsuzluğa kapılmanın ne yeri ne de zamanıdır. Şunu unutmamalıyız ki Gece en karanlık ve ebedi göründüğü zaman, gün ışığa en yakındır. Bu karanlık gece de elbet yerini İYİ Parti’nin güneşine bırakacaktır Bu millet sahipsiz değildir! İYİ Parti olarak halkın sesi olmaya adeletsizliye karşı mücadelemize demokratik haklarımızla devam edeceğiz. Bu milletin İYİ Parti’si vardır."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.