SON DAKİKA
Hava Durumu

#Bakliyat

Porsuk Haber Ajansı - Bakliyat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bakliyat haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türkiye Bakliyatta İhracatçı İken İthalatçı Konuma Geldi Haber

Türkiye Bakliyatta İhracatçı İken İthalatçı Konuma Geldi

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin Ticaret Borsası (MTB) tarafından ‘Dünya Bakliyat Günü’ kapsamında ‘Sağlıklı Beslenme ve Sağlıklı Yaşam İçin Bakliyat’ sloganıyla düzenlenen programa katıldı. MTB Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir ile Meclis Başkanı Münir Şen’in ev sahipliğinde düzenlenen programa; Başkan Vahap Seçer’in yanı sıra, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Ali Tuna Baysal, kent protokolü, ilçe belediye başkanları, oda, dernek ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile sektör temsilcileri katıldı.  “Türkiye bakliyatta ihracatçı iken ithalatçı konuma geldi” Mersin’de bakliyat sektörünün üretimden ziyade ticari yönüyle değerlendirilmesi gerektiğini belirterek konuşmasına başlayan Başkan Seçer, 1980’li yıllarda Türkiye’nin sektörde ihracatçı konumda iken günümüzde net olarak ithalatçı konuma geldiğini söyledi. Bunda 1980’li yıllardan günümüze Türkiye’de ki tarım politikalarında gerçekleştirilen değişimlerin etkisinin olduğunu belirten Seçer, “Özellikle bakliyat üretiminin yapıldığı Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu bölgelerinde tarım yapma şeklinin de değişmesiyle, yani kuru tarımdan sulu tarıma geçiş, ikame ürünlerinin gelişmesi, farklı yeni alternatif çeşitlerin o bölgeye adapte edilmesini bakliyat üretiminde bazı komplikasyonlara neden oldu. Bu da üretim düşüklüğünü getirdi. Çünkü ekim alanları azalınca, farklı ürünler bakliyatın yerine geçince Türkiye’de de bakliyat üretiminin düşmesine neden oldu” dedi. “Tarım, Türkiye’nin ana taşıyıcı sektörüdür” Kendisinin de iş hayatında tarım sektörü içerisinde olduğunu belirten ve tarımın Türkiye’nin en önemli taşıyıcı sektörü olduğunun altını çizen Seçer, “Tarım, Türkiye’nin ana taşıyıcı sektördür. Türkiye’nin cirosu içerisinde payı düşük olsa da sağladığı sosyal fayda açısından baktığınız zaman, Türkiye gibi yakın zamana kadar tarım ülkesi olarak değerlendirdiğimiz bir ülkede tarım sektörünü baş tarafa yazmak lazım” diye konuştu. “Mersin’i bakliyatçı kent yapan işleme tesisleri ve limandır” Mersin’de de bakliyat sektörünü güçlü kılan unsurun üretim değil bakliyat işleme tesisleri olduğunu aktaran Seçer, kentin toprak yapısının da bakliyat üretimi için uygun olmadığını söyledi. Seçer, “Mersin’i net olarak Türkiye’de bakliyatçı bir kent yapan, buradaki işleme tesisleri ve Doğu Akdeniz çanağının en önemli limanının Mersin oluşudur. Bu gerçekle bakmak lazım” dedi. Bakliyat işleme tesislerinin kent içerisinde dağınık bir yapıda olduğunu ve Büyükşehir Belediyesi olarak bütün sektörler için olduğu gibi bakliyat sektöründe de kümelenme çalışması yapılmasından taraf olduklarını söyleyen Seçer “Bütün sektörlerde kümelenme yapalım, sektörler bir arada olsun, faaliyetlerini göstersin. Bugüne kadar böyle bir başarılı çalışma olmamış, aslında çok da düşünülmemiş” dedi. “İmar planları ile yeni tesisler kurmanızın yolunu açacağız” Büyükşehir Belediyesi olarak uzun yıllardır çözüm bekleyen ve iş dünyasının yeni yatırımlar yapabilmesinin önünü açacak imar planı çalışmalarını tamamladıklarının bilgisini veren Seçer,  “Fabrikalarınızın olduğu bölgede nihayet 30 yıldan sonra ilk kez 1/5000’lik planları, yani Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin uhdesinde olan planları bitirdik. 1/1000’lik planlar, Akdeniz ilçe belediyesinin uhdesinde ve hızlı bir şekilde yapılması için takip edilmesi gereken bir çalışma. Şu anda imara açtığımız alanların, Deliçay-Demiryolu ve sahil olarak daire şeklinde görülebilecek bölgenin 1/1000’lik planlarını da bitirdik. Diğer kalan kısımları da ilçe belediyesi yapacak, Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nden geçecek. İmar planları demek yol, yatırım ve altyapı demek. Onun için önemsiyorum. Bu imar planları bitmezse sizin doğudan batıya, batıdan doğuya, sabah akşam geçişlerinizde yeni yolların açılması, yeni işyeri açmalarınız, yeni tesis yapmanız ve kümelenme mümkün değil. Çoğu gitti, azı kaldı. Bunları da başaracağız. Özellikle sizlerin tesislerinin olduğu bölgede yeni yol ağlarıyla oraya ulaşımı sağlayıp, yeni tesisler kurmanızın da yolunu açacağız” ifadelerini kullandı. Özdemir: “ ‘Sağlıklı beslenme ve sağlıklı yaşam için bakliyat’ diyorum” MTB Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir, 2016 yılının ‘Dünya Bakliyat Yılı’ olarak kutlandığından söz ederek, “2019 yılından itibaren her yıl 10 Şubat günü Dünya Bakliyat Günü olarak kutlanmaktadır” dedi. Bakliyatın; zengin protein, vitamin ve mineral içeriği ile en sağlıklı ve ucuz bitkisel besin kaynaklarının başında geldiğinden ve pek çok hastalıkla mücadelede de uzmanlar tarafından da sıkça önerildiğinden söz eden Özdemir, “Diğer yandan, kuraklığa dayanıklı ve su ihtiyacının az olması özellikleriyle bakliyat, kurak ve kıraç bölgeler için de oldukça uygun. Bakliyat öyle bir bitki ki; hem insanı hem toprağı besliyor”  dedi. Gerçekleştirdikleri etkinlikte katılımcılara 12 çeşit bakliyattan oluşan yemek sunduklarından bahseden Özdemir, “Amacımız sizleri buradan uğurlarken hepinizin bakliyatı seven, daha fazla tüketen ve özellikle genç nesillerimizi bakliyatın faydaları konusunda bilinçlendiren bireyler olarak sektörümüzün geleceğine katkı sağlamaktır. Daha fazla üretelim, daha fazla tüketelim. ‘Sağlıklı beslenme ve sağlıklı yaşam için bakliyat’ diyorum” dedi. Konuşmaların ardından Başkan Seçer, MTB önceki dönem Meclis Başkanları Necati Naran ve Hüseyin Arslan’a plaket takdim etti. Ayrıca geçmiş dönem meclis başkanı merhum Şerafettin Memiş adına verilen plaketi ise Seçer’den, merhumun çocukları Veysel Memiş ve Tuba Memiş aldı.  Program, bakliyat çeşitlerinden yapılan yemeklerin yenmesinin ardından sona erdi.

Bakliyat Sürdürülebilir Tarımın Altın Anahtarıdır Haber

Bakliyat Sürdürülebilir Tarımın Altın Anahtarıdır

Akdeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (AHBİB) Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Memiş, tarihte sayısız medeniyetin temel gıda ürünü olan bakliyatın yüksek protein değerlerinin yanı sıra daha az suya, daha az gübreye ihtiyaç duyması, havadaki azotu, potasyumu toprağa aktarması gibi çevreye katkıları nedeniyle küresel iklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya yönelik doğal bir kalkan olduğunu belirtti. 10 Şubat Dünya Bakliyat Günü kapsamında değerlendirmelerde bulunan AHBİB Başkanı Veysel Memiş, “İnsan beslenmesinde bitkisel proteinlerin yüzde 22’sini, karbonhidratların yüzde 7’sini, hayvan beslenmesindeki proteinlerin yüzde 38’ini, karbonhidratların yüzde 5’ini bakliyat ürünleri karşılıyor. Nohut, fasulye, mercimek, bezelye ve bakla gibi bakliyat ürünleri ulusların gıda güvenliği için hayati önem taşıyan besin kaynağı olarak öne çıkıyor. Bakliyat ürünleri çevreye sağladığı katkılardan dolayı geleceğin gıdası olarak öne çıkıyor.” dedi.   Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 2016 yılındaki genel kurulunda 44 ülkenin onayı ile 10 Şubat’ın “Dünya Bakliyat Günü” ilan edildiğini, bu özel gün sayesinde bakliyat çeşitlerinin sürdürülebilir tarıma, beslenme güvenliğine ve iklim değişikliğiyle mücadeleye katkılarının küresel ölçekte daha fazla ön plana çıkarıldığını kaydeden Başkan Veysel Memiş, iklim dostu tarım politikalarının yaygınlaştırılmasında da bakliyat ürünlerinin önemli roller üstlendiğini kaydetti. “Dünya genelinde bakliyat üretiminde 10 yıllık süreçte yüzde 25 artış bekleniyor” Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO), 2024-2033 yıllarını kapsayan Tarımsal Görünüm Raporu’na göre dünya genelinde 95 milyon ton olan bakliyat üretiminin 10 yıllık projeksiyonda yüzde 25 artışla 119 milyon tona yükselmesinin tahmin edildiğini kaydeden Başkan Veysel Memiş, 19 milyon ton olan dünya bakliyat ticaretinin söz konusu dönemde yüzde 16 artarak 22 milyon tona ulaşmasının beklendiğini belirtti. “Ülkemizde nadasa bırakılan tarım arazilerinin bakliyat ekimiyle değerlendirilmesi elzemdir” 10 yıllık tahminlerde Türkiye’deki bakliyat üretiminin dünya ortalamasının 10 puan altında kaldığını vurgulayan Veysel Memiş, 2024 yılı verilerine göre ülke genelinde üretim miktarının 1 milyon 345 bin ton düzeyinde gerçekleştiğini ifade etti. Anadolu’nun bakliyatın anavatanı olduğuna ve orijinal ürün olarak Türk bakliyat ürünlerinin eşsiz lezzetiyle tüm dünyada tercih edildiğine dikkati çeken Veysel Memiş, ülke genelinde geçen yıl 750 bin 700 ton bakliyat ihracatından 637 milyon dolar gelir sağlandığını kaydetti. Başkan Veysel Memiş, şunları söyledi: “Besin değeri açısından et ürünlerine eş değer protein sağlayan bakliyat ürünleri bir insanın ihtiyaç duyduğu enerjinin yüzde 15-20’sini karşılıyor. Obezite, diyabet ve bazı kronik hastalıklarla mücadele, dolayısıyla sağlıklı bir yaşam için haftada en az 3 kez bakliyat tüketilmesi uzmanlar tarafından tavsiye ediliyor. Bu doğrultuda, ülkemizde bakliyat üretiminin artırılması büyük önem teşkil ediyor. Ülke genelinde 4 milyon ton işleme kapasitesine sahip ihracatçı firmalarımız hammadde sıkıntısı yaşıyor, bu durumda arz açığının kapatılması için nadasa bırakılan tarım arazilerinin bakliyat ekimiyle değerlendirilmesi elzem hale geliyor. Sektör olarak üretimin artırılmasına yönelik stratejilerin geliştirilmesine ihtiyaç duyuyoruz. Aynı tarlada üç yılda bir bakliyat ekiminin teşvik edilmesinin, hatta zorunlu hâle getirilmesinin büyük fayda sağlayacağını düşünüyoruz. Tarım arazilerimizi nadasa bırakmak yerine bakliyat ekimiyle değerlendirirsek yaklaşık 1,3 milyon ton olan yıllık üretim miktarını iki katına yükseltebiliriz. Bunu sağladığımızda ekipmanı güçlü, işleme kapasitesi yüksek, müşterisi hazır sektörümüz, hem iç pazarın ihtiyacını uygun fiyatlarla karşılayabilecek hem de yüksek ihracat rakamlarına ulaşarak ülkemize çok daha fazla döviz kazandıracaktır.” 

Baklagillerde Üretim Tüketimi Karşılamıyor! Haber

Baklagillerde Üretim Tüketimi Karşılamıyor!

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 10 Şubat Dünya Bakliyat Günü’nü yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi. “Türk mutfağının vazgeçilmezleri arasında yer alan baklagiller protein, vitamin, mineral ve lif yönünden zengin bir ürün grubu olması nedeniyle önemi her geçen yıl daha da artan vazgeçilmez ürünlerimizdir” vurgusu yapan Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Ülkemizde yetiştirilen 7 çeşit yemeklik baklagil arasında en fazla üretilenler nohut, kuru fasulye ve mercimek olup baklagillerin her biri ayrı besin değerlerine sahiptir. Fastfood ve hazır gıda tüketiminin arttığı son yıllarda doktorlar ve diyetisyenler tarafından da baklagiller sıklıkla öneriliyor. Ayrıca baklagiller, topraktaki organik madde birikimine yardımcı olmaları ve toprak yapısını düzeltmeleri nedeniyle ekim nöbetinde sıklıkla tercih ediliyor. Bu durum baklagillerin tarımsal üretimdeki önemini artırıyor. Bu doğrultuda Birleşmiş Milletler tarafından 2016 yılı ‘Uluslararası Bakliyat Yılı’ olarak ilan edildi ve takip eden süreçte her yıl 10 Şubat gününün ‘Dünya Bakliyat Günü’ olması kararlaştırıldı.” “1990’dan bu yana baklagil ekim alanı yüzde 56,6, üretimi ise yüzde 33,2 oranında düştü” “Ülkemizde baklagil üretimi ülke geneline yayılmış olsa da Güneydoğu Anadolu Bölgesi, İç Anadolu Bölgesi ve Marmara Bölgesi’nin güneyinde yoğunlaşıyor. Genel olarak, kırmızı mercimek Güneydoğu’da, yeşil mercimek İç Anadolu’da, bakla Ege ve Güney Marmara’da, nohut ve kuru fasulye ise birçok bölgemizde yetiştiriliyor. Toplam yemeklik baklagil üretiminin, yüzde 42,7’sini nohut, yüzde 30,1’ini kırmızı mercimek, yüzde 20,7’sini kuru fasulye, yüzde 5,3’ünü yeşil mercimek oluşturuyor. Geri kalan yüzde 1,1’ini ise diğer bakliyatlar oluşturuyor. Ülkemizde 1990 yılında toplam 20,3 milyon dekar olan baklagil ekim alanı bugüne geldiğimizde 8,7 milyon dekara geriledi. Yani ekim alanlarımızda yüzde 56,6 oranında azalma yaşandı. Aynı şekilde üretimde de yüzde 33,2 oranında bir gerileme gerçekleşti.”  “Baklagillerde üretim tüketimi karşılamıyor” “2016 yılının Uluslararası bakliyat yılı ilan edilmesinin ardından 2016 yılı ile 2024 yılları arasında yapılan çalışmalar ve üreticilerimizin çabasıyla bakliyat üretimimiz yüzde 24,5 oranında artarak toplam 1 milyon 345 bin tona çıktı. Bu artışa rağmen nohut dışında en çok ürettiğimiz baklagillerde arz açığımız devam ediyor. İstatistikler yeşil mercimekte yüzde 39,8, kırmızı mercimekte yüzde 14,1, kuru fasulyede ise yüzde 8,6 oranında açığımız olduğunu gösteriyor.” “Baklagilde ithalatçı olmamız kabul edilemez” “Son 10 yılda kuru fasulye, nohut ve mercimekte ithalat miktarı 379 bin 869 tondan yüzde 55 oranında artarak 587 bin 500 tona çıktı. İthalat değeri ise yüzde 28 oranında artarak 321 milyon dolardan 412 milyon 200 bin dolara yükseldi. Böylelikle son on yılda toplamda 5 milyon 44 bin ton ithalata karşılık 3 milyar 629 milyon dolar para ödedik. En önemli protein kaynaklarından baklagilde ithalatçı olmamız kabul edilemez. İnsanımızın protein ihtiyacının karşılamasında önemli bir yere sahip olan baklagillerin üretimini artırmak zorundayız. Halkımızın sağlıklı beslenmesi için temel gıda ürünlerinde üretim artırılmalı, ithalattan vazgeçilmelidir. Son yaptığımız çalışmada baklagillerde üretici ile tüketici arasındaki makasın çok açık olduğu görülüyor. Üreticide 23 lira olan kırmızı mercimek markette 60 liraya, 31 buçuk lira olan nohut 89 liraya, 33 lira olan kuru fasulye 98 liraya, 29 lira olan yeşil mercimek 72 liraya satılıyor. Kırmızı et fiyatlarının yüksekliği ve tüketicinin alım gücünün düştüğü günümüzde protein ihtiyacının yeterince karşılanması bakımından üreticilerimizde ucuz olan bu ürünleri tüketicilerimizin pahalı yemesinin izahı yoktur.” “Marketlerde tavan fiyat uygulanmalıdır” “Bu gibi temel gıda ürünlerinde marketlerde tavan fiyat uygulanmalıdır. Baklagil üretimini artırmaya yönelik teşvikler artırılmalı, üretici ile tüketici arasındaki fiyat farkı makul seviyelere çekilmelidir. Hasat dönemine yakın ithalat yapılarak piyasa dengesi bozulmamalıdır. Üreticilerimizin memnun olacağı bir fiyat politikası oluşturulmalıdır. Üreticilerimizin üretimini sürdürebilmesi için yetkililerin bu sorunları görmezden gelmemesi ve yerli üretimi destekleyici politikalar geliştirmesi gerekiyor. Bu vesile ile Dünya Bakliyat Günü’nü kutluyor, emeğiyle bakliyat üretimimize değer katan çiftçilerimize teşekkür ediyorum.”

2025 Yılında Dünya Bulgur Günü İlan Edilmesini Hedefliyoruz Haber

2025 Yılında Dünya Bulgur Günü İlan Edilmesini Hedefliyoruz

Akdeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (AHBİB) Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Memiş, 2024 yılında 2,05 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiklerini açıkladı. Geride kalan yılda mevcut pazarları koruma, yeni pazarlar elde etme ve ihracat birim fiyatını artırma konularında önemli hamleler yaptıklarını kaydeden Başkan Veysel Memiş, küresel zorluklar, tüketici beklentileri ve tüketim tercihlerindeki değişimlerin hızlandığı dönemde 173 ülkede varlık gösterirken 70’ten fazla ülkede ihracat hacmini artırdıklarını belirtti. İstişare kültürünü geliştirerek ortak akıl yoluyla sektörün öncelikli sorunlarına etkili ve sürdürülebilir çözümler getirmeye yönelik çalışmalara büyük önem verdiklerini ifade eden Başkan Veysel Memiş, bir yandan prestijli fuar katılımları, alım heyetleri ve pazarlama faaliyetleriyle yeni pazarlar kazanmaya odaklanırken, diğer yandan dış ticaret eğitimleri, sürdürülebilirlik raporları ve yeşil dönüşüm projeleriyle sektörel gelişimi desteklediklerini bildirdi. “Türk ürünlerinin kalitesini ve lezzetini potansiyel alıcılarla buluşturuyoruz” 2024 yılında gerçekleştirdikleri faaliyetlerin önemli kısmının fuarlara katılım olduğunu vurgulayan Başkan Veysel Memiş, “Türk ürünlerinin kalitesini ve lezzetini potansiyel alıcılarla buluşturmak için yoğun çaba sarf ediyoruz. Bu kapsamda dünyanın dört bir yanındaki prestijli fuarlara katılarak üyelerimizin ve sektörümüzün tanıtımını yaptık. Dubai Gulfood Gıda Fuarı, Summer Fancy Food, Foodex Japonya, FHA Singapur, Worldfood İstanbul, Worldfood Moskova, SIAL Paris ve PLMA Chicago fuarlarında standımızla yer aldık. Dubai Gulfood Fuarı’na ayrıca UR-GE projemiz kapsamında bir ziyaret gerçekleştirerek sektör ihracatına katkı sağlamaya çalıştık.” dedi. Geçen yıl alım heyeti ve yurt dışı pazarlama faaliyetlerinin de devam ettiğini dile getiren Başkan Veysel Memiş, mart ayında Etiyopya’dan gelen bir ithalatçı grubuyla alım heyeti organizasyonu düzenlediklerini, eylül ayında İtalya’nın Salerno şehrine yönelik oldukça başarılı bir sektörel ticaret heyeti organize ettiklerini aktardı. “2025 yılında Dünya Bulgur Günü ilan edilmesini hedefliyoruz” Kalitesi ve lezzetiyle öne çıkan ürünlerin tanıtım çalışmalarına da büyük önem verdiklerinin altını çizen Başkan Veysel Memiş, geçen eylül ayında Bulgur Tanıtım Projesi’ni hayata geçirdiklerini, hedef pazar olarak belirledikleri Rusya’da Türk bulgurunu her yönüyle vitrine çıkardıklarını ifade etti. Başkan Veysel Memiş, “2025 yılındaki hedefimiz, global çapta tanıtım faaliyetleriyle Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Bulgur Günü ilan edilmesini sağlamaktır.” diye konuştu. AHBİB’in 2024’te üyelerine sunduğu destekler ve projeler AHBİB’in Ticaret Bakanlığı tarafından sağlanan devlet desteklerinin incelemeci kuruluşu olduğunu anımsatan Başkan Veysel Memiş, şunları söyledi: “2024 yılında AHBİB üyesi 105 firmanın 122 yetkilisinin yeşil pasaport işlemleri tamamlandı. Öte yandan, 380 yurt dışı pazar araştırması desteği, 1.239 Turquality desteği, 63 tasarım desteği, 318 yurt dışı birim kira desteği, 1.319 pazara giriş belgesi desteği, 970 fuar desteği dosyası sonuçlandırıldı. Bu desteklerin yanı sıra, küresel tedarik zinciri ve e-ihracat desteği dosyaları da Birliğimizce takip edildi. Birliğimizin eğitim, proje ve sürdürülebilirlik alanında yaptığı çalışmalar kapsamında 152 saatlik sertifikalı dış ticaret eğitimi gerçekleştirdik. Birliğimizce tasarlanan yeşil dönüşüm konulu bir proje ile Çukurova Kalkınma Ajansı’ndan hibe desteği almaya hak kazandık. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası ile iş birliğinde gerçekleştirdiğimiz Birlikte İhracat Projesi kapsamında talep eden firmalarımızın ürünlerine dair hedef pazar matris çalışmaları gerçekleştirdik. İşletmelerin sürdürülebilirlik konusunda durumlarını tespit etmek ve yol haritalarını çıkartmalarına yardımcı olmak amacıyla Sürdürülebilirlik İşletme Raporu hizmetini hayata geçirdik. 2024 yılında 60’ı aşkın konu başlığı ile hem fiziksel hem de çevrimiçi eğitimler ile üyelerimize hizmet verme gayretinde olduk.” “En çok bakliyat, pastacılık ürünleri ile şeker ve şeker mamulleri ihraç ettik” AHBİB’in 2024 yılındaki ihracat performansını ürün grupları ve ülkelere göre değerlendiren Başkan Veysel Memiş, “Aralık ayında 197,8 milyon dolar ihracata imza atan Birliğimiz, 2024 yılında 2 milyar 51 milyon dolar değere ulaştı. 3 milyon 692 bin ton ürünü uluslararası pazarlarda değerlendirdik. En fazla ihracatı bakliyat, pastacılık ürünleri ile şeker ve şeker mamulleri ürün gruplarında gerçekleştirdik. Bakliyatta 548,6 milyon dolar, pastacılık ürünlerinde 369 milyon dolar, şeker ve şeker mamullerinde 238,9 milyon dolar değere ulaştık. 2024 yılında 173 ülkede varlık gösteren Birliğimiz, 70’ten fazla ülkede ihracat hacmini artırdı. Geçen yıl en fazla ihracat yaptığımız ülkeler sıralamasında Irak, Suriye ve Mısır ilk üçte yer aldı. Irak’a 416 milyon dolar, Suriye’ye 130,4 milyon dolar, Mısır’a 89,2 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Birlik olarak ihracat hacminde en güçlü artışları sağladığımız ülkeleri incelediğimizde, Filipinler, Ruanda, Filistin, Küba, Endonezya, Nepal, Nijerya ve Angola pazarları öne çıktı.” diye konuştu.

AHBİB İhracatın Yıldızlarını Ödüllerle Taçlandırdı Haber

AHBİB İhracatın Yıldızlarını Ödüllerle Taçlandırdı

Türkiye’nin 2023 yılındaki 12,4 milyar dolarlık hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatına 2,1 milyar dolar değer ile destek veren Akdeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (AHBİB), bu performansa en güçlü desteği veren 27 üyesini ödüllendirdi. AHBİB Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Memiş’in ev sahipliğinde Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) hizmet binasında gerçekleştirilen 2023 Yılı İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’ne Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Özgür Emire, Mersin İl Emniyet Müdürü Kürşat Karabörk, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Hamit İzol, Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve davetliler katıldı. “Sektör ihracatında yüzde 17 olan payımızı yüzde 30’un üzerine çıkarmayı hedefliyoruz” Törenin açılış konuşmasını yapan AHBİB Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Memiş, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yıldönümünde sektör ihracatına yüzde 17 oranında destek verdiklerini belirterek bu oranı yüzde 30’un üzerine çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Türkiye’nin yüksek enflasyonla mücadelesinde döviz ihtiyacının büyük önem taşıdığını vurgulayan Başkan Veysel Memiş, bu zorlu dönemde ihracatçıların motivasyonunu güçlü tutmanın çok kıymetli olduğunun altını çizdi. AHBİB’in 2023 yılında gerçekleştirdiği faaliyetlere değinen Başkan Veysel Memiş, Almanya, ABD, Dubai, Singapur, Rusya’daki prestijli fuarlara katıldıklarını, aynı dönemde Etiyopya’dan alım heyeti organizasyonu gerçekleştirdiklerini ve İtalya’nın Salerno şehrine sektörel ticaret heyeti düzenlediklerini anlattı. “Türk bulgurunu Rusya’da tanıtıyoruz, pazardaki sürdürülebilirliği sağlamaya çalışıyoruz” Yeni pazar arayışları ve pazar çeşitliliğini artırmaya yönelik faaliyetlerin yanı sıra tanıtım çalışmalarına da ağırlık verdiklerini dile getiren Başkan Veysel Memiş, Bulgur Tanıtım Projesi’ni hayata geçirdiklerini belirtti. Başkan Veysel Memiş, “Bu çalışmamızda, tüm dünyada bulgur ismiyle bilinen ve sektörümüzde önemli bir yeri olan bu ürünümüzün Rusya’da tanıtımını yaparak imajının geliştiriyor, pazardaki sürdürülebilirliği sağlamaya çalışıyoruz.” dedi. Proje kapsamında Hasat Yolu faaliyetini de eş zamanlı yürüttüklerini kaydeden Başkan Veysel Memiş, Rusya’nın gastronomi, sosyal medya fenomeni ve medya mensuplarını bulgurun ana üretim merkezi olan Mardin’de misafir ettiklerini ve interaktif deneyimlerle tanıtımlar yaptıklarını söyledi. “Mersin, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektöründe önemli rol oynuyor” Daha sonra sahneye çıkan Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan ise 2023 yılında en fazla ihracat gerçekleştiren AHBİB üyesi firmaları tebrik ederek, Mersin’in hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektöründe önemli rol oynadığını belirtti. AHBİB 2023 Yılı İhracatın Yıldızları listesinde 7 firmanın Mersin merkezli olmasından büyük memnuniyet ve mutluluk duyduğunu vurgulayan Vali Pehlivan, büyük emek vererek Türkiye’nin kalkınmasına önemli katkılar sağlayan AHBİB ihracat ailesine teşekkür etti. Pandemi süreci ve deprem afetinde Mersin’deki ihracatçıların büyük duyarlılık göstererek ihtiyaçların karşılanmasına destek verdiğini anımsatan Vali Pehlivan, asrın felaketinde kentte zarar gören okulların yeniden yapılması ve onarımı konusunda aynı hassasiyeti göstereceklerine inandığını söyledi. Vali Pehlivan, Mersinli sanayicileri ve ihracatçıları, başarılı sporculara ve takımlara sponsorluk desteği vermeye de davet etti. AHBİB 2023 Yılı İhracatın Yıldızları listesine giren firmalar Konuşmaların ardından AHBİB Başkanı Veysel Memiş ile birlikte Vali Ali Hamza Pehlivan, Emniyet Müdürü Kürşat Karabörk, MTSO Meclis Başkanı Hamiz İzol ve Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, AHBİB’in 2023 yılındaki ihracat performansına Mersin, Adana, Hatay, Kayseri ve Karaman illerinden en güçlü desteği veren 27 firmaya ödüllerini verdi. 2023 Yılı İhracatın Yıldızları listesinde şu firmalar yer aldı: Arbel Bakliyat, Başhan Agro, Memişoğlu Tarım Ürünleri, Armada Gıda, Aves Enerji Yağ, ADM Besin, Omnia Nişasta, Dicle Gıda, Durum Gıda, Pioneer Tohumculuk, Tat Nişasta, Akyem Adana Yem, Anı Bisküvi, Bifa Bisküvi, Modern Çikolata, Şimşek Bisküvi, Lark Gıda, Özalp Un ve Unlu Mamuller, Oylum, Öz-Yıl Un, Eryağ-Erciyes Yağ, Bakers Unlu Mamullar, Ekrem Agro, Bayramoğlu Kardeşler, Mirbey Un, Progen Tohum ve İnci Bulgur. Törende ayrıca en fazla sayıda ülkeye ihracat gerçekleştiren Anı Bisküvi, Bifa Bisküvi, Şimşek Bisküvi ve Omnia Nişasta’nın temsilcilerine de bu kategorideki ödülleri takdim edildi.

Eylül Ayında En Çok İhracat Yapılan Ürün Bakliyat Oldu Haber

Eylül Ayında En Çok İhracat Yapılan Ürün Bakliyat Oldu

Akdeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (AHBİB) Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Memiş, eylül ayında 172,8 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiklerini açıkladı. Yılın 9’uncu ayında uzak pazarlarda elde ettikleri rekor düzeydeki artışların ihracat raporlarına yansıdığını vurgulayan Başkan Veysel Memiş, “Eylül ayında ihracat yaptığımız 144 ülkenin 42’sinde ihracatımızı artırdık” dedi. “Güneydoğu Asya ve Sahra Altı Afrika pazarlarında aktif rol almalıyız” Türk gıda ürünlerinin kalitesini ve lezzetini dünya mutfakları ile buluşturmak üzere yoğun çalışmalar gerçekleştirdiklerini söyleyen Başkan Veysel Memiş, geçen ay Rusya’da gerçekleştirdikleri bulgur tanıtımının yanında İtalya pazarına yönelik düzenledikleri ticari heyet ile üyelerinin bu pazarı da yakından tanıma fırsatı yakaladığını anımsattı. Türk hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün mevcut pazarlarının yanında Asya, Afrika ve Latin Amerika gibi potansiyeli yüksek olan uzak pazarlarda da etkinliğini artırmayı hedeflediğini kaydeden Başkan Veysel Memiş, “Bu bölgelerde gıda güvenliği ihtiyacını karşılayarak stratejik ticaret ortağı haline gelmeyi amaçlıyoruz. Özellikle Güneydoğu Asya ve Sahra Altı Afrika gibi hızla büyüyen pazarlarda aktif rol almak sektörümüzün geleceği için kritik önem taşımaktadır.” diye konuştu. “Eylül ayında en çok bakliyat, pastacılık ürünleri, şeker ve şeker mamulleri ihraç ettik” Eylül ayında AHBİB sorumluluk bölgesinde sektörün 208 bin 714 ton ürünü değere dönüştürdüğünü kaydeden Başkan Veysel Memiş, “Eylül ayında en çok ihracat yaptığımız ürün grubunda 63 milyon dolar değer ile bakliyat birinci sırada yer aldı. Söz konusu dönemde bakliyat ürün grubunda yüzde 15 oranında artış sağladık. Yüzde 389 artış ve 28,2 milyon dolar değer ile pastacılık ürünleri ikinci, yüzde 21 artış ve 19 milyon dolar değer ile şeker ve şeker mamulleri üçüncü sırada yer aldı. Eylül ayında bölge ihracatımızda en önemli ürün kırmızı mercimek oldu. Yüzde 43 artışla 39,2 milyon dolar değere ulaştığımız kırmızı mercimek, bölge sektör ihracatımızın yüzde 23’ünü oluşturdu.” ifadelerini kullandı. “İhracat artışında Endonezya, Filistin ve Avusturya başı çekti” AHBİB’in eylül ayı ihracatını ülkelere göre değerlendiren Başkan Veysel Memiş, en önemli pazarların Orta Doğu, Afrika, Avrupa Birliği ve Amerika ülkeleri olduğunu, pazar çeşitliliğini artırmaya yönelik yürüttükleri faaliyetlerin söz konusu döneme ilişkin raporlara çarpıcı şekilde yansıdığını söyledi. Başkan Veysel Memiş, şunları söyledi: “Eylül ayında en fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkeler listesinde Irak, Suriye ve İtalya ilk üçte yer aldı. Irak’a yüzde 38 artışla 41,8 milyon dolar, Suriye’ye yüzde 77 artışla 12 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. İtalya pazarında 9,4 milyon dolar değere ulaştık. Bu ülkeleri Sudan, Filistin, Mısır, Almanya, Avusturya, Cezayir ve Suudi Arabistan takip etti. Eylül ayında ihracat yaptığımız 144 ülkenin 42’sinde performansını yükselten Birliğimiz, ihracat hacminde en güçlü artışları Endonezya, Filistin, Avusturya, Dominik Cumhuriyeti, Panama, Honduras ve Guatemala pazarlarında elde etti.” diye konuştu.

AHBİB Başkanı Memiş: ''Türk Bulgurunu Tanıtacağız'' Haber

AHBİB Başkanı Memiş: ''Türk Bulgurunu Tanıtacağız''

Akdeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (AHBİB) Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Memiş, temmuz ayında 139,7 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiklerini açıkladı. Yılın 7’nci ayında en çok bakliyat, pastacılık ürünleri, şeker ve şeker mamulleri ihraç ettiklerini belirten Başkan Veysel Memiş, bu dönemde ihracat hacminde en güçlü ivmelenmeyi Şili, Malta, Tanzanya ve Küba pazarlarında yakaladıklarını, bu ülkelerde 4 haneli artışlara imza attıklarını söyledi. “Türk bulgurunu TGİ markasıyla tanıtacağız” Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektörü’nün yürüttüğü tanıtım çalışmalarına AHBİB olarak Bulgur Tanıtım Projesi ile destek verdiklerini kaydeden Başkan Veysel Memiş, Anadolu’nun eşsiz lezzetini Türkiye Gıda İhracatçıları (TGİ) markasıyla tüm dünyaya tanıtacaklarını duyurdu. Ticaret Bakanlığı’nın onayladığı Bulgur Tanıtım Projesi’ni Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) ve Karadeniz İhracatçı Birlikleri (KİB) iş birliğinde Turquality Tanıtım Projesi olarak yürütecekleri belirten Başkan Veysel Memiş, “Doğal, organik ve sağlıklı ürünü vurgulayan içerikler üreterek Bulgurlu Anadolu lezzetlerini tüm hedef ülkeler ve dünyaya tanıtacağız. Bir yıl sürecek projemizde hedef pazar olarak belirlediğimiz Rusya’da etkin tanıtımlar yapacağız. Projemizin ilk etabında Rusya’dan gelen bir ekiple, Mersin ve Mardin’de tanıtım filmleri çektik. ‘TurkishBulgur’ adıyla Rusça olarak web sitemizi ve sosyal medya hesaplarımızı yayına aldık. Dijital kampanyalar ve çeşitlik aktivitelerle genişleteceğimiz projemizi tadım etkinlikleri ve televizyon programları ile zenginleştireceğiz. Besin değerleriyle geleceğin beslenme kültüründe önemli bir yer tutacağına inandığımız bu ürünümüz adına Dünya Bulgur Günü ilan edilmesi için de çalışmalar yürütüyoruz.” dedi. “10 yıllık tahminlerde Türkiye’de bakliyat üretimi dünya ortalamasının altında kalıyor” Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO), bu yıl 20'incisi hazırlanan ve 2024-2033 yıllarını kapsayan Tarımsal Görünüm Raporu’nu bakliyat özelinde değerlendiren Başkan Veysel Memiş, rapora göre gelecek 10 yılda dünya bakliyat üretiminde yüzde 25 artış beklenirken Türkiye’de bu oranın yüzde 15 seviyelerinde kalacağının öngörüldüğünü söyledi. Başkan Memiş, “Raporda 95 milyon ton olan dünya bakliyat üretiminin 2033 yılında yüzde 25 artışla 119 milyon tona ulaşması tahmin ediliyor. Kişi başı bakliyat tüketiminin ise yüzde 21 artarak 8,6 kilograma çıkması öngörülüyor. 19 milyon ton olan dünya bakliyat ticaretinin gelecek 10 yılda yüzde 16 artarak 22 milyon tona ulaşması bekleniyor. 1 milyon 50 bin ton bakliyat üretilen ülkemizde 2033 yılında bu rakamın yüzde 15 artışla 1 milyon 220 bin tona çıkması öngörülüyor. Bu bilgiler ışığında halihazırda 3 milyon tonun üzerinde bakliyat işleme potansiyeline sahip ülkemizde bakliyat çeşitlerinin ayrıcalıklı ürün kabul edilerek özel olarak teşvik edilmesine ihtiyacımız var.” diye konuştu. “Temmuz’da en çok bakliyat, pastacılık ürünleri, şeker ve şekel mamulleri ihraç ettik” AHBİB’in temmuz ayı ihracatını ürün grupları ve ülkelere göre değerlendiren Başkan Veysel Memiş, şunları söyledi: “Temmuz ayında 161 bin 65 ton ürünü uluslararası pazarlarda değere dönüştürdük. En çok ihraç ettiğimiz ürün grupları bakliyat, pastacılık ürünleri, şeker ve şekel mamulleri oldu. Bakliyatta yüzde 18 artışla 32,1 milyon dolar, pastacılık ürünlerinde yüzde 42 artışla 31,4 milyon dolar, şeker ve şeker mamullerinde yüzde 29 artışla 29,6 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Yılın 7’inci ayında 145 ülkeye dış satım yapan Birliğimiz, en yüksek değerleri yüzde 40 artış ve 16,9 milyon dolar değer ile Irak, yüzde 455 artış ve 10,2 milyon dolar değer ile Mısır, yüzde 5 artış ve 7,9 milyon dolar değer ile Suriye pazarlarında elde etti. Temmuz ayında ihracat hacminde en güçlü artışları Şili, Malta, Tanzanya ve Küba pazarlarında yakaladık.”

Toprakta Bereket, Gelecekte Umut Var Haber

Toprakta Bereket, Gelecekte Umut Var

Türkiye'nin bereketli toprakları, bu yıl da Hasat Bayramı'na şahit oluyor. Her yıl geleneksel olarak kutlanan Hasat Bayramı, çiftçilerin bir yıllık emeklerinin meyvesini topladıkları, bereketin ve bolluğun simgesi olarak önem taşıyor. Bakliyat, tarımın ve beslenmenin temel taşlarından biri olarak, sürdürülebilir tarım uygulamaları ile üretildiğinde hem çiftçiye hem de tüketiciye büyük değer katar. "Tarladan Sofraya Değer Yaratma" anlayışı, bu değer zincirinin her adımında kaliteyi ve sürdürülebilirliği ön plana çıkarır. Bu yılki Hasat Bayramı'nda, Reis Gıda'nın sloganı olan "Toprakta Bereket, Gelecekte Umut Var" ifadesi, tarımın sürdürülebilirliğine olan bağlılığı ve geleceğe yönelik umutları yansıtıyor. Reis Gıda olarak, toprakları koruyarak ve verimli kullanarak, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmayı hedefliyor. Reis Gıda Yönetim Kurulu Üyesi Işılay Reis Yorgun Hasat Bayramı ile ilgili yaptığı açıklamada; “Hasat süreci, bakliyat ürünleri için özellikle kritik bir öneme sahiptir. Doğru hasat zamanı ve yöntemleri, ürün kalitesini doğrudan etkilerken, kuruma ve depolama koşulları ürünlerin uzun süreli saklanmasını sağlamaktadır. Ayrıca akıllı tarım teknikleri gibi sürdürülebilir tarım uygulamaları hem çevre dostu üretim sağlamakta hem de çiftçilerin ekonomik refahını artırmaktadır. Türkiye tarım sektörü, 2023-2024 bitkisel üretim sezonuna sürdürülebilir tarım uygulamaları ve gelişmiş kalite yönetimi süreçleri ile başladı. İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimiz, ülkemizin buğday ve bakliyat ihtiyacını karşılamada kritik roller üstleniyor. Özellikle buğday ve mercimek başta olmak üzere, hasat sürecimiz, mayıs ve haziran aylarında yoğunlaşan bir döneme girmiştir.” dedi. Işılay Reis sözlerine “Türkiye'nin tarım sektörü, her yıl olduğu gibi bu yıl da ülkemizin gıda arz güvenliğini korumak ve sürdürülebilir bir üretim sağlamak için çalışmalarına devam ediyor. Hasat Bayramı'nda kutladığımız bu bereket, gelecek nesillere sağlıklı ve sürdürülebilir bir dünya bırakma hedefimizi pekiştiriyor. 2023-2024 tarım sezonunda verimliliğin arttığı, kaliteli ve yüksek rekolteli ürünlerin hasat edildiği, çiftçilerimizin bol kazanç sağladığı bir üretim sezonu olmasını diliyoruz. “ diyerek devam etti. Küresel ısınmanın etkileriyle mevsim normallerinde görülen değişimler, yağış miktarlarının azalması ve sıcaklıkların artması gibi faktörler, ekim, gelişim ve hasat dönemlerini etkiliyor. Küresel iklim değişikliğinin etkileriyle yağış miktarlarının azalması ve sıcaklığın artması ekim, gelişim ve hasat dönemlerinin yıldan yıla değişimine yol açıyor. Kışlık ekimler geç yapılmaya, yazlık ekimler ise erken yapılmaya başlandı. Özellikle buğday, arpa ve yulaf gibi temel tahılların ekimi ve hasadı üzerinde belirgin bir etki göstermektedir. İlkbahar ayları, Türkiye'de buğday, arpa ve yulaf gibi tahıllar için ekim zamanı olarak bilinirken, bu tahıllar genellikle yazın başında olgunlaşmaktadır. Ancak, son yıllarda yaşanan iklim kaymaları, bu dönemleri daha erken veya daha geç tarihlerde gerçekleşecek şekilde değiştirmektedir. Bu değişiklikler, çiftçilerimizin ekim ve hasat zamanlamalarını dikkatle yönetmelerini gerektirmekte, ürün rekoltesi ve kalitesini maksimize etmek için yeni stratejilerin benimsenmesini zorunlu kılmaktadır. Türkiye'nin tarım sektörü, iklim değişikliklerine adaptasyon sağlamak adına çeşitli önlemler almakta ve bu süreçte yerel ve ulusal düzeyde politikalar geliştirmektedir. Örneğin, geçmişte haziran ve temmuz aylarında hasat edilen buğday, son yıllarda mevsimsel kaymalar nedeniyle daha erken dönemlerde hasat edilmeye başlanmıştır. Sebze ve meyveler için de benzer durumlar söz konusudur; iklim değişiklikleri nedeniyle ekim ve hasat zamanları giderek daha öne çekilmekte veya gecikmektedir. Işılay Reis; “Değişen iklim şartlarına bağlı olarak uzun yıllardır ilk defa Nisan ayı sonunda Adana’da buğday hasadı yapıldı. Konya’da hasat geçtiğimiz yıllara göre 15 gün önce başladı. Bu erken başlangıç, değişen iklim şartlarının tarım takvimimizi nasıl etkilediğinin bir göstergesidir. Ülkemizin yeni mahsule kadar hububat ve bakliyat ürünlerinde tüketim talebini karşılayacak stok seviyelerine sahip olup gıda arz güvenliğini tehdit eden herhangi bir husus bulunmamaktadır.” dedi. Türkiye'nin tarım sektörü, iklim değişikliklerinin getirdiği zorluklara uyum sağlamak ve sürdürülebilir bir gelecek için gerekli adaptasyonları gerçekleştirmek adına çalışmalarına devam etmektedir. İklim değişikliklerine adaptasyon için yeni çeşitlerin geliştirilmesi, sulama tekniklerinin iyileştirilmesi ve ekim takvimlerinin revize edilmesi gibi çeşitli stratejiler geliştirilmektedir. Bu stratejiler, sadece mevcut duruma uyum sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda gelecekteki potansiyel iklim değişiklikleri karşısında tarım sektörümüzü daha dayanıklı hale getirmeyi amaçlamaktadır. 24.05.2024 tarihinde açıklanan Bitkisel Üretim 1. tahminine göre 2024 yılında tahıl üretimi 39,9 milyon ton olarak tahmin edilmektedir. Buğday üretiminin 21 milyon ton, arpa üretiminin 8,4 milyon ton, çavdar üretiminin 270 bin ton, yulaf üretiminin 400 bin ton ve mısır üretiminin 8,5 milyon ton olması beklenmektedir. Kuru baklagiller grubunda, 2024 yılı üretim tahminlerine göre nohut üretimi 610 bin ton, kuru fasulye üretimi 270 bin ton ve kırmızı mercimek üretimi ise 410 bin ton olarak tahmin edilmektedir. Reis Gıda, yıllardır yerel çiftçilerle güçlü iş birlikleri kurarak, onların emeklerine değer katmayı ve ürünlerinin kalitesini artırmayı hedefliyor. Bu kapsamda projelerini arttırarak çiftçilerin üretimlerine devam edebilmesi için çalışmalarını sürdürüyor. Reis Gıda, 2020 yılında başlatılan "Reis Bakliyat Köyleri" ile yerel çiftçilerin gelirlerini artırmayı ve üretime teşvik etmeyi sürdürüyor. Bu yıl da Ordu'nun Akkuş ilçesinde şeker fasulyesi üretimine başlandı. Üreticilerin alın teriyle hasat edilecek bu ürünler, sofralarımıza ulaşacak Işılay Reis “Hasat dönemi, çiftçilerimiz için yılın en yoğun ve zorlu zamanıdır. Yazın sıcağında, tarlalarda saatlerce çalışarak ürünlerini toplarlar. Bu süreç, fiziksel olarak yorucu olmanın yanı sıra büyük bir dikkat ve özen gerektirir. Ürünlerin en iyi şekilde hasat edilmesi hem kaliteyi korumak hem de israfı önlemek açısından kritik öneme sahiptir.” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.