CHP’li Çakırözer TBMM’de Anadolu Basını İçin Destek İstedi
CHP’nin gazeteci kökenli Milletvekillerinden Utku Çakırözer TBMM’de kamu
ilanlarının basına adil dağıtımı için denetim istedi. Anadolu’da gazetelerin birer birer
kapandığına ve çok sesliliğin yok edildiğine dikkat çeken Çakırözer, “3 ayda 33
gazete kapandı. 1800 olan gazete sayısı 700’lere düştü. Basın İlan Kurumu’nda
Sayıştay denetimi olmalı ki Basın İlan Kurumu kasayı boşaltmasın, zarar etmesin, kâr
etsin ki zaten sınırlı kaynaklar Anadolu basınımıza, işsiz gazetecilere aktarılabilsin”
dedi. Teklif AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Çakırözer yeniden TBMM gündemine
alınan ‘etki ajanlığı’ düzenlemesine de tepki gösterdi.
“ÖZGÜR BASINI SUSTURMAK İÇİN DE BİR ÇETE VAR”
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, TBMM’de kamu ilanlarının basına eşit
dağılımının denetlenmesi için Basın İlan Kurumu’nun Sayıştay denetimine alınmasını
istedi. Çakırözer’in verdiği kanun teklifi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
Türkiye’de gazetecilerin, basın kuruluşlarının özgür basını susturmak isteyen çetelere
karşı mücadele verdiğine dikkat çeken Çakırözer, teklifin gerekçesini açıklayarak
şunları söyledi:
“Demokrasinin olmazsa olmazı halkın haber alma hakkının güvencesi olan basın
özgürlüğüdür. İşte, gazeteciler olmasaydı, biz bugün kötülüğün sınırının
olmadığından, para için yenidoğan bebeklerin canına kasteden bir çetenin
varlığından haberdar olamayacaktık. Ancak Türkiye'de bu cesur gazeteciler ve basın
kuruluşları yaşam mücadelesi veriyor. Kime karşı? Özgür basını susturmak isteyen
başka bir çeteye karşı. Bu ülkede katliamların, ihmallerin, tacizlerin, yolsuzlukların
bilinmesini ve hesabının sorulmasını engellemek için el ele vermiş bir başka çete
daha var. Kim onlar? Başında iktidarın iletişim komiseri var. İktidar talimatıyla haberi
suç sayan savcıları var. İktidarın sopası hâline dönmüş, bu yıl başta NOW TV, Halk
TV, Tele1 olmak üzere, 7 kanala 35 milyon lira ceza kesen, gülmeyi dahi yasaklayan
RTÜK var.”
HALKIN MİLYARLARCA LİRASI ADALETSİZCE DAĞITILDI
Kamu kurumlarının gazete ve televizyon kanallarına ilan dağılımındaki
adaletsizliklere dikkat çeken Çakırözer şunları söyledi:
“Çetenin bir de mali kolu var. Vergi uzmanı Ozan Bingöl açıkladı. Sadece 2 kamu
bankasının son yirmi yıllık reklam bütçesi 43 milyar lira. Peki, nerede yayımlanmış bu
reklamlar, hiç görüyor musunuz en çok izlenen kanallarda? Mesela, NOW TV'de,
Sözcü'de, Halk TV'de, Tele1'de, KRT'te ya da TV5'te tek bir saniye dahi yok.
Milyarlarca liralık kamu kurum reklamlarından Sözcü'ye Cumhuriyet'e, BirGün'e, Milli
Gazete'ye, Karar'a, Korkusuz'a, Yeni Asya'ya, Yeniçağ'a, Evrensel'e tek santim ilan
yok. Aksine izlenmeyen kanallar, tabela gazeteler üzerinden bu yoksul halkın
milyarlarca lirasını hortumlamaya tam gaz devam.”
GAZETELER KAPANIYOR, ÇOK SESLİLİK YOK EDİLİYOR
“Bu çetenin bir de Basın İlan Kurumu ayağı var. ‘Besleme basın olmasın, kamu
ilanlarının adil dağıtımıyla basın yaşayabilsin’ diye kurulmuştu ama şimdi o da bir
cezalandırma ve kasa boşaltma kurumuna dönüştü. İktidarın beğenmediği
gazetelerin ilan hakkını hukuksuzca gasp ediyor. Mesela, Evrensel 2019'dan bu yana
hakkı olan ilanı alamıyor. Anayasa Mahkemesi ‘Dur’ deyince bu kez de Anadolu
basınına sardılar. Gazetelere, sitelere künyesinden, baskısından, çalışanından
mazeret yaratıp uydurma gerekçelerle ceza yağdırıyorlar. ‘İtiraz edeni yaşatmayız’
diye korkutuyorlar. Gazeteleri kapanmaya, birleşmeye zorluyorlar. Çok sesliliği yok
ediyor, gazetecileri işsiz bırakıyorlar.”
ANADOLU BASINININ HAKKI YANDAŞA AKITILDI
“Biz, burada, internet basını da kamu ilanlarından faydalansın diye kanun çıkardık
ama bu Basın İlan Kurumu önlerine olmadık engeller koydu. Defalarca haykırdık
‘Koşulları yumuşatın’ diye, dinlemediler. 400 tane sitenin verisini kontrol için tam 3,5
milyon dolara dışarıdan donanım ve yazılım satın aldılar. Yüzlerce haber sitesine
destek verebilecekleri bütçeyle Anadolu basınının hakkını yandaşlarına akıttılar.”
3 AYDA 33 GAZETE KAPANDI
“Kayseri, Kütahya, Balıkesir, Hatay, Ankara ve daha nice şehirde gazeteler bir bir
kapanıyor” diyen Çakırözer, “Üç ayda 33 gazete kapandı. 1.800 olan yerel gazete
sayısı 700'lere düştü. Hâl böyleyken Basın İlan Kurumu neyle uğraşıyor? Asli
görevini bırakmış, emlak şirketine dönüşmüş. O binayı sat, öbürünü kirala. Anadolu
basınının hakkı olan bütçesini üst yönetimin maaşlarının üstüne ballı tazminat olarak
koymuş. Genel müdür 65 yaşından sonra koltukta kalsın diye yönetmelik değiştiriyor.
Anadolu basını yok oluyormuş, kimin umurunda? Devlet kurumlarıyla yerel
yönetimlerle konuşup ilan çeşitliliğini, hacmini artıracağına gazeteleri tehdit ediyor,
kapanmaya zorluyor” diye konuştu.
SAYIŞTAY DENETLESİN, KAYNAKLAR ANADOLU BASININA VERİLSİN
Basın İlan Kurumu’nun Sayıştay denetimine alınarak kurumun kaynaklarının Anadolu
basını ve işsiz gazetecilere aktarılması çağrısında bulunan Çakırözer, “Emekçi kenti
Zonguldak'ta gazeteciler iki gündür nöbette. Ne diyorlar? Çalışma koşulları ve özlük
haklarının düzeltilmesi için Basın İlan Kurumundan Anadolu basınına destek
istiyorlar. İşte, bu nedenle, Basın İlan Kurumunun tüm akçeli işleri mutlaka Sayıştay
denetimine alınsın diye bu kanun teklifini verdik. Onlar ise sırtını İletişim Başkanlığına
dayamış, bütçesini ona denetletiyor, atlatıyor. Eski ev sahibi ile kiracılar zaten;
bozacının şahidi şıracı. Sayıştay denetimi olmalı ki Basın İlan Kurumu kasayı
boşaltmasın, zarar etmesin, kâr etsin ki zaten sınırlı kaynaklar Anadolu basınımıza,
işsiz gazetecilere aktarılabilsin” dedi.
BASKIYLA SUSTURAMADIKLARINI ETKİ AJANLIĞI İLE SİNDİRECEKLER
Çakırözer, geçtiğimiz yasama döneminde muhalefetin itirazları sonucu 9. Yargı
paketinden çıkarılan ama yeni dönemde tekrar Meclis gündemine alınan ‘etki ajanlığı
düzenlemesine de tepki gösterdi.
Çakırözer şunları söyledi:
“Özgür basını, halkın haber alma hakkını yok etme çabasındaki çete maalesef yüce
Meclisimizi de buna alet ediyor. ‘Dezenformasyonla mücadele’ diye kanun getirdiler,
önce haberi, gazeteciyi sansürlediler. ‘Kişilik haklarını koruyacağız’ dediler
kendileriyle ilgili yolsuzluk, usulsüzlük, istismar haberlerinin yer aldığı tam 1 milyon
siteye erişimi engellediler. Anayasa Mahkemesi kararına rağmen hâlâ da hukuksuzca
sansürlüyorlar. Bugün bu çete yine gelmiş buraya. Yargı paketine koydukları
maddeyle bir türlü sindiremedikleri, susturamadıkları habercileri, yazarları, basın
kuruluşlarını, sivil toplum örgütlerini, akademisyenleri bu kez de ‘casusluk’ ‘etki
ajanlığı’ çuvalına sokarak boğmanın, sansürlemenin planlarını yapıyorlar. Buradan
duyulsun, bilinsin ki gazetecilik suç değildir. İfade ve basın özgürlüğü ve haber alma
hakkını sonuna kadar savunacağız, bunun için sonuna kadar mücadele edeceğiz.”