SON DAKİKA
Hava Durumu

#Basın

Porsuk Haber Ajansı - Basın haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Basın haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Basın Özgürlüğü ve Demokrasi Yandaşların Değil Halkın Hakkıdır Haber

Basın Özgürlüğü ve Demokrasi Yandaşların Değil Halkın Hakkıdır

CHP Odunpazarı İlçe Gençlik Kolları Başkanı Tuna Can Ünver gazeteci Furkan Karabay'ın tutuklanması ile ilgili bir basın açıklaması yaptı.  "Basın özgürlüğü ve demokrasi yandaşların değil, halkın hakkıdır" diyerek tepkisini dile getiren İlçe Gençlik Kolları Başkanı Ünver yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Ülkemizde demokrasiye ve ifade özgürlüğüne karşı girişilen baskıcı hamlelerin son halkası, gazeteci Furkan Karabay’ın tutuklanması olmuştur. Karabay, yalnızca halkı bilgilendirme görevini yerine getirmiş, gerçekleri toplumun önüne sermiştir. Ancak iktidar, halkın bilgi alma hakkını elinden almak için gazetecilere ve gerçeğe savaş açmıştır. Furkan Karabay’a yöneltilen "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme", "kamu görevlisine hakaret" ve "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamaları, bağımsız ve özgür gazeteciliğe ket vurmaktan başka bir amaç taşımamaktadır. Bu suçlamalar, toplumun bilgi alma hakkına yönelmiş birer saldırıdır. Hakikati duyuran, halkın sesini güçlendiren gazetecileri susturmaya çalışmak, basın özgürlüğüne ve demokrasiye vurulmuş en karanlık darbedir. Cumhuriyet Halk Partisi Odunpazarı Gençlik Kolları olarak bizler, bu baskıcı ve hukuksuz girişimlere asla boyun eğmeyeceğimizi tüm kamuoyuna duyurmak isteriz. İktidarın gerçeği saklamak ve kendi propagandasını güçlendirmek amacıyla, toplumun gözünü kapatma çabası karşısında sessiz kalmayacağız. Tüm toplumumuzu da gazetecilere yönelik saldırılara karşı ses yükseltmeye davet ediyoruz. İfade özgürlüğünü hiçe sayan, halkın bilgi alma hakkını yok sayan bu uygulamalar, Türkiye’yi karanlığa sürükleme çabasıdır. Buradan bir kez daha çağrıda bulunuyoruz: Furkan Karabay derhal serbest bırakılmalıdır. Demokratik toplumlarda basın özgürlüğü, toplumun en temel değeridir. Gerçekleri yazan gazetecilere yönelik bu saldırılar, asla başarıya ulaşamayacak! Gençler olarak bizler, ülkemizin özgür, bağımsız ve aydınlık yarınları için mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz. Basın özgürlüğü, toplumun özgürlüğüdür. Türkiye’de gerçeği ve adaleti boğmaya çalışanlara karşı sesimizi yükseltiyoruz. Furkan Karabay yalnız değildir; her birimizin özgürlüğü, onun özgürlüğünde gizlidir. Bizler bu ülkenin gençleri olarak, basını susturmaya çalışan bu baskılara karşı dimdik ayakta duracağımızı ve Furkan Karabay’ın serbest bırakılması için mücadelemizi sürdüreceğimizi tüm kamuoyuna duyuruyoruz!"

CHP’li Çakırözer TBMM’de Anadolu Basını İçin Destek İstedi Haber

CHP’li Çakırözer TBMM’de Anadolu Basını İçin Destek İstedi

CHP’nin gazeteci kökenli Milletvekillerinden Utku Çakırözer TBMM’de kamu ilanlarının basına adil dağıtımı için denetim istedi. Anadolu’da gazetelerin birer birer kapandığına ve çok sesliliğin yok edildiğine dikkat çeken Çakırözer, “3 ayda 33 gazete kapandı. 1800 olan gazete sayısı 700’lere düştü. Basın İlan Kurumu’nda Sayıştay denetimi olmalı ki Basın İlan Kurumu kasayı boşaltmasın, zarar etmesin, kâr etsin ki zaten sınırlı kaynaklar Anadolu basınımıza, işsiz gazetecilere aktarılabilsin” dedi. Teklif AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Çakırözer yeniden TBMM gündemine alınan ‘etki ajanlığı’ düzenlemesine de tepki gösterdi. “ÖZGÜR BASINI SUSTURMAK İÇİN DE BİR ÇETE VAR” CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, TBMM’de kamu ilanlarının basına eşit dağılımının denetlenmesi için Basın İlan Kurumu’nun Sayıştay denetimine alınmasını istedi. Çakırözer’in verdiği kanun teklifi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Türkiye’de gazetecilerin, basın kuruluşlarının özgür basını susturmak isteyen çetelere karşı mücadele verdiğine dikkat çeken Çakırözer, teklifin gerekçesini açıklayarak şunları söyledi: “Demokrasinin olmazsa olmazı halkın haber alma hakkının güvencesi olan basın özgürlüğüdür. İşte, gazeteciler olmasaydı, biz bugün kötülüğün sınırının olmadığından, para için yenidoğan bebeklerin canına kasteden bir çetenin varlığından haberdar olamayacaktık. Ancak Türkiye'de bu cesur gazeteciler ve basın kuruluşları yaşam mücadelesi veriyor. Kime karşı? Özgür basını susturmak isteyen başka bir çeteye karşı. Bu ülkede katliamların, ihmallerin, tacizlerin, yolsuzlukların bilinmesini ve hesabının sorulmasını engellemek için el ele vermiş bir başka çete daha var. Kim onlar? Başında iktidarın iletişim komiseri var. İktidar talimatıyla haberi suç sayan savcıları var. İktidarın sopası hâline dönmüş, bu yıl başta NOW TV, Halk TV, Tele1 olmak üzere, 7 kanala 35 milyon lira ceza kesen, gülmeyi dahi yasaklayan RTÜK var.” HALKIN MİLYARLARCA LİRASI ADALETSİZCE DAĞITILDI Kamu kurumlarının gazete ve televizyon kanallarına ilan dağılımındaki adaletsizliklere dikkat çeken Çakırözer şunları söyledi: “Çetenin bir de mali kolu var. Vergi uzmanı Ozan Bingöl açıkladı. Sadece 2 kamu bankasının son yirmi yıllık reklam bütçesi 43 milyar lira. Peki, nerede yayımlanmış bu reklamlar, hiç görüyor musunuz en çok izlenen kanallarda? Mesela, NOW TV'de, Sözcü'de, Halk TV'de, Tele1'de, KRT'te ya da TV5'te tek bir saniye dahi yok. Milyarlarca liralık kamu kurum reklamlarından Sözcü'ye Cumhuriyet'e, BirGün'e, Milli Gazete'ye, Karar'a, Korkusuz'a, Yeni Asya'ya, Yeniçağ'a, Evrensel'e tek santim ilan yok. Aksine izlenmeyen kanallar, tabela gazeteler üzerinden bu yoksul halkın milyarlarca lirasını hortumlamaya tam gaz devam.” GAZETELER KAPANIYOR, ÇOK SESLİLİK YOK EDİLİYOR “Bu çetenin bir de Basın İlan Kurumu ayağı var. ‘Besleme basın olmasın, kamu ilanlarının adil dağıtımıyla basın yaşayabilsin’ diye kurulmuştu ama şimdi o da bir cezalandırma ve kasa boşaltma kurumuna dönüştü. İktidarın beğenmediği gazetelerin ilan hakkını hukuksuzca gasp ediyor. Mesela, Evrensel 2019'dan bu yana hakkı olan ilanı alamıyor. Anayasa Mahkemesi ‘Dur’ deyince bu kez de Anadolu basınına sardılar. Gazetelere, sitelere künyesinden, baskısından, çalışanından mazeret yaratıp uydurma gerekçelerle ceza yağdırıyorlar. ‘İtiraz edeni yaşatmayız’ diye korkutuyorlar. Gazeteleri kapanmaya, birleşmeye zorluyorlar. Çok sesliliği yok ediyor, gazetecileri işsiz bırakıyorlar.” ANADOLU BASINININ HAKKI YANDAŞA AKITILDI “Biz, burada, internet basını da kamu ilanlarından faydalansın diye kanun çıkardık ama bu Basın İlan Kurumu önlerine olmadık engeller koydu. Defalarca haykırdık ‘Koşulları yumuşatın’ diye, dinlemediler. 400 tane sitenin verisini kontrol için tam 3,5 milyon dolara dışarıdan donanım ve yazılım satın aldılar. Yüzlerce haber sitesine destek verebilecekleri bütçeyle Anadolu basınının hakkını yandaşlarına akıttılar.” 3 AYDA 33 GAZETE KAPANDI “Kayseri, Kütahya, Balıkesir, Hatay, Ankara ve daha nice şehirde gazeteler bir bir kapanıyor” diyen Çakırözer, “Üç ayda 33 gazete kapandı. 1.800 olan yerel gazete sayısı 700'lere düştü. Hâl böyleyken Basın İlan Kurumu neyle uğraşıyor? Asli görevini bırakmış, emlak şirketine dönüşmüş. O binayı sat, öbürünü kirala. Anadolu basınının hakkı olan bütçesini üst yönetimin maaşlarının üstüne ballı tazminat olarak koymuş. Genel müdür 65 yaşından sonra koltukta kalsın diye yönetmelik değiştiriyor. Anadolu basını yok oluyormuş, kimin umurunda? Devlet kurumlarıyla yerel yönetimlerle konuşup ilan çeşitliliğini, hacmini artıracağına gazeteleri tehdit ediyor, kapanmaya zorluyor” diye konuştu. SAYIŞTAY DENETLESİN, KAYNAKLAR ANADOLU BASININA VERİLSİN Basın İlan Kurumu’nun Sayıştay denetimine alınarak kurumun kaynaklarının Anadolu basını ve işsiz gazetecilere aktarılması çağrısında bulunan Çakırözer, “Emekçi kenti Zonguldak'ta gazeteciler iki gündür nöbette. Ne diyorlar? Çalışma koşulları ve özlük haklarının düzeltilmesi için Basın İlan Kurumundan Anadolu basınına destek istiyorlar. İşte, bu nedenle, Basın İlan Kurumunun tüm akçeli işleri mutlaka Sayıştay denetimine alınsın diye bu kanun teklifini verdik. Onlar ise sırtını İletişim Başkanlığına dayamış, bütçesini ona denetletiyor, atlatıyor. Eski ev sahibi ile kiracılar zaten; bozacının şahidi şıracı. Sayıştay denetimi olmalı ki Basın İlan Kurumu kasayı boşaltmasın, zarar etmesin, kâr etsin ki zaten sınırlı kaynaklar Anadolu basınımıza, işsiz gazetecilere aktarılabilsin” dedi. BASKIYLA SUSTURAMADIKLARINI ETKİ AJANLIĞI İLE SİNDİRECEKLER Çakırözer, geçtiğimiz yasama döneminde muhalefetin itirazları sonucu 9. Yargı paketinden çıkarılan ama yeni dönemde tekrar Meclis gündemine alınan ‘etki ajanlığı düzenlemesine de tepki gösterdi. Çakırözer şunları söyledi: “Özgür basını, halkın haber alma hakkını yok etme çabasındaki çete maalesef yüce Meclisimizi de buna alet ediyor. ‘Dezenformasyonla mücadele’ diye kanun getirdiler, önce haberi, gazeteciyi sansürlediler. ‘Kişilik haklarını koruyacağız’ dediler kendileriyle ilgili yolsuzluk, usulsüzlük, istismar haberlerinin yer aldığı tam 1 milyon siteye erişimi engellediler. Anayasa Mahkemesi kararına rağmen hâlâ da hukuksuzca sansürlüyorlar. Bugün bu çete yine gelmiş buraya. Yargı paketine koydukları maddeyle bir türlü sindiremedikleri, susturamadıkları habercileri, yazarları, basın kuruluşlarını, sivil toplum örgütlerini, akademisyenleri bu kez de ‘casusluk’ ‘etki ajanlığı’ çuvalına sokarak boğmanın, sansürlemenin planlarını yapıyorlar.  Buradan duyulsun, bilinsin ki gazetecilik suç değildir. İfade ve basın özgürlüğü ve haber alma hakkını sonuna kadar savunacağız, bunun için sonuna kadar mücadele edeceğiz.”

Çakırözer: Bu Pakette Basın ve İfade Özgürlüğü Yok! Haber

Çakırözer: Bu Pakette Basın ve İfade Özgürlüğü Yok!

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayeti davasına ilişkin süreci takip eden gazetecilerin hedef gösterilmesi ve tehdit edilmesi gündemdeki yerini korurken, TBMM’deki 9. Yargı Paketi görüşmelerinde gazetecileri ve basın özgürlüğünü koruyacak bir düzenlemenin bulunmamasına CHP’den tepki geldi. Görüşmelerde söz alan CHP’nin gazeteci kökenli Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Bu pakette basın ve ifade özgürlüğünü, gazetecilerin can güvenliğini koruyacak bir düzenleme neden yok? Tarihi hedef gösterilen ve tehdit edilen gazetecilerin karanlık odaklarca katledilmesiyle dolu olan Türkiye'de gazetecilerin hedef gösterilmesi, hedef gösterenler hakkında herhangi bir adli işlem başlatılmaması kaygı ve endişe verici. Bu pakette Türkiye'de basın özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü koruyacak, özgürlüklerin önünü açacak bir düzenleme bulunmamasını kabul etmiyoruz!” dedi. Çakırözer, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği hak ihlali kararlarına rağmen haberlere getirilen erişim engellemelerinin de devam ettiğine dikkat çekerek, “Mahkeme ekim ayına kadar süre verdi ama hala bir adım atılmadı. Gerçekleri anlatan, belgeli haberlere erişim engeli getirilmeye devam ediyor. Türkiye’nin hafızası yok ediliyor” dedi. MUHALEFETTEN TEPKİ: “BU PAKETTE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ YOK” Kadınlara yönelik soyadı düzenlemesini de içeren 39 maddelik 9. Yargı Paketi TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. Görüşmelerde söz alan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Türkiye’de son dönemde gazetecilerin haber ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle tehdit edilmesi ve hedef gösterilmesini gündeme getirerek, Yargı Paketi’nde basın ve ifade özgürlüğü ile gazetecilerin can güvenliğini koruyacak bir düzenlemenin bulunmamasını eleştirdi. GAZETECİLER TEHDİT EDİLİYOR, KİMSE GÖRMÜYOR Türkiye’de her türlü zorluğa rağmen halkın gerçekleri öğrenmesi için mücadele veren gazetecilerin baskı, engelleme ve tehditlerle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Çakırözer, şunları söyledi: “Ülkemizde gazetecilerin özellikle son dönemde karşı karşıya kaldığı tehdit ve hedef göstermeler endişe verici noktaya ulaşmış durumda. Gerçeği ortaya çıkarmak, cinayetlerin, yolsuzluklarının ardındaki kirli ilişkileri kamuoyuna duyurmak için görevini yapan gazeteciler siyasetçiler tarafından hedef gösteriliyor, açıkça tehdit ediliyor. Gazetecilerin fotoğrafları yayınlanarak içinde ‘kurşun’ kelimesi kullanılan paylaşımlar yapılıyor. Bu durum Türkiye'de hem basın özgürlüğünü hem de gazetecilik mesleğini ve gazetecilerin can güvenliğini tehlike altına atmakta. Gazetecilerin görevi yurttaşların haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına hizmet etmektir. Siyasi cinayetlerin gerçek yüzünün araştırılması ve bu araştırmaların kamuoyuyla paylaşılması da gazetecilik görevinin gereklerinden biridir. Tarihi hedef gösterilen ve tehdit edilen gazetecilerin karanlık odaklarca katledilmesiyle dolu olan Türkiye'de gazetecilerin hedef gösterilmesi, hedef gösterenler hakkında herhangi bir adli işlem başlatılmaması kaygı ve endişe vericidir. İşte bu nedenle bu pakette Türkiye'de basın özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü daha da koruyacak, özgürlüklerin önünü açacak bir madde bulunmamasını kabul etmiyoruz.” AYM’NİN İHLAL KARARINA RAĞMEN ENGELLEMELER SÜRÜYOR Çakırözer görüşmelerde Anayasa Mahkemesi’nin haberlere erişim engelleri konusunda verdiği hak ihlalleri kararlarını da hatırlatarak, mahkemenin ihlal kararlarına rağmen Türkiye’de yolsuzlukları, rüşveti, istismarı anlatan gerçek, belgeli haberlere erişim engellemelerinin devam etmesini de eleştirdi. Çakırözer, “Anayasa Mahkemesi önce 2021 yılında, daha sonra 2023 yılında erişim engelleri için ihlal kararları verdi. Meclisimize bu ekim ayına kadar süre tanıdı, düzenleme yapılması için. Ama bu pakette de gördüğümüz gibi bugüne kadar ‘Biz bu ihlal kararını nasıl ortadan kaldırırız?’ konusunda bir adım atılmadı! Aksine haberlere erişim engelli getirilmeye devam ediliyor” diye konuştu. “ORTAK HAFIZAMIZ ERİŞİM ENGELLERİYLE YOK EDİLİYOR” “Erişim engelleri için hep ‘kişisel saygınlığımız, itibarımız zedelendiği için’ diye başvuruluyor ama baktığınızda halkın bilinmesi, duyulması istenmeyen her şey erişime engelleniyor” diyen Çakırözer, şunları söyledi: “İşte sadece geçtiğimiz ay erişime engellenen haberler; “İstanbul'da görevli bir savcının cinsel istismar davası erişme engelli, inşa ettiği binalar Kahramanmaraş depremlerinde yıkılan müteahhidi yurt dışına kaçıran bürokratın haberi erişime engelli, Adana Adliyesinde görev yapan hâkimin rüşvet, uyuşturucu gibi suçlarına ilişkin müfettiş raporu erişme engelli, afetleri çocuk yaşta evliliklerin yasaklanmasına bağlayan profesörle ilgili haber erişime engelli, CHP'den Namık Tan'ın, Demokrat Partiden Cemal Enginyurt'un yurt dışı çıkış harcına ve ÖTV'ye yapılacak zamla ilgili sosyal medyadan verdikleri tepkiler” ve bir yıla baktığınızda daha yüzlerce haber erişime engelli. Bu ülkenin ortak hafızası erişim engelleriyle yok ediliyor. Geçmişte polisin yürüttüğü önemli operasyonları, önemli yargılamaları bugün Google’a yazdığınızda bulamıyorsunuz! Hafıza tamamen yok edilmiş durumda. Anayasa Mahkemesi diyor ki: ‘Bunlar basın özgürlüğünün, ifade özgürlüğünün ihlalidir.’ Ama ‘AYM'nin iptal kararının gereğini yapalım’ diye getirdiğiniz torbada her birimizin, 86 milyonun ifade özgürlüğünü korumaya yönelik ihlal kararlarının gereği yapılmamakta!” BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KORUMAK HEPİMİZİN ÖNCELİĞİ OLMALI Basın ve ifade özgürlüğünün korunmasına yönelik düzenlemelerin Meclis’e getirilmesi için çağrıda bulunan Çakırözer, “Türkiye'de demokrasimizi düzelteceksek bu önümüze yamalı bohça gibi gelen torba kanunlarla olmaz! Daha derli toplu bir düzenle yapılması gerekmektedir. Gazetecilerin tehdit edilmekte olduğunu, gazetecilerin hayatlarının tehlikede olduğu hususunu bir kez daha dikkatinize getirmek istiyorum. İktidar, muhalefet hepimiz Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğünün korunması konusunun üzerine titremeli ve bir an önce bunun için adım atmalıyız” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.