SON DAKİKA
Hava Durumu

#Chp Genel Başkanı

Porsuk Haber Ajansı - Chp Genel Başkanı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Chp Genel Başkanı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Antalya Tropikal Meyve Üretiminde Marka Olacak Haber

Antalya Tropikal Meyve Üretiminde Marka Olacak

Gazipaşa Belediyesi’nin 14. Çekirdeksiz Nar ve Tropikal Meyve Festivali’nde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya’yı tropikal meyve üretiminde bir marka haline getirmek için çaba göstermeye, daha geniş pazarlara ulaşması için destek vermeye devam edeceklerini söyledi. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Antalya’nın Alanya ve Gazipaşa ilçelerini ziyaret etti. Özel, Alanya Belediyesi, CHP Alanya İlçe Başkanlığı, Alanya Kalesi ve Gazipaşa Belediyesi’ni ziyaret ederken, 14. Çekirdeksiz Nar ve Tropikal Meyve Festivali’nin de açılışını gerçekleştirdi. CHP Genel Başkanı Özel’e programında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhitin Böcek de eşlik etti. Başkan Böcek, 14. Çekirdeksiz Nar ve Tropikal Meyve Festivali’nin açılışında yaptığı konuşmada, Gazipaşa’nın 50’nin üzerinde tropikal meyve üretimiyle Türkiye’nin gururu olduğunu söyledi YERELDEN KALKINMA DESTEKLERİ Yüksek maliyetler altında ezilen üreticinin hayatını kolaylaştırmak, dertlerine derman olmak için var güçleriyle çalıştıklarını dile getiren Başkan Böcek, şunları kaydetti: “Yerelden kalkınma hedefiyle üreticimize akıllı tarım uygulamaları, 25 adet kapalı devre sulama sistemi, yüzde 85’i aşan enerji desteği sağlıyoruz. Bunun yanı sıra, fide, fidan ve tohum desteğinden, ipek böcekçiliğinin yaygınlaştırılmasına, biyolojik mücadeleden çiftçi eğitimlerine, arı otu tohumundan kovan desteğine, veterinerlik hizmetlerinden yem desteğine, süt tankından hamur yoğurma makinesi desteğine kadar her daim üreticimizin yanında yer alıyor, gelirinin artmasına büyük destek sağlıyoruz. Ayrıca kadın kooperatiflerinin üretim tesisleri ve satış alanlarını da destekliyoruz. Antalya Gastronomi Festivalimizin 3’üncüsünün açılışını bu yıl tropikal ürün hasadıyla Alanya’da yaptık. Gastronominin, coğrafi işaretli ürünlerimizin arttırılması ve tanıtımı konusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”  ANTALYA MARKA HALİNE GELECEK Nar festivalinin Antalya’nın tropikal ürünlerini, tarımsal potansiyelini dünya çapında tanıtmaya önemli katkı sağladığını da anlatan Başkan Muhittin Böcek, “Antalya’yı tropikal meyve üretiminde bir marka haline getirmek için çaba göstermeye, daha geniş pazarlara ulaşması için destek vermeye devam edeceğiz” dedi.  

Başkan Yavaş: ''Üreticiden Tüketiciye Ağ Kuracağız'' Haber

Başkan Yavaş: ''Üreticiden Tüketiciye Ağ Kuracağız''

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, 16 Ekim Dünya Gıda Günü kapsamında düzenlenen “Yerel Yönetimlerde Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilir Tarım” başlıklı konferansa ev sahipliği yaptı. Gıdaya erişimin önemine dikkat çekerek, yerel yönetimlerin tarım politikalarındaki rolünü vurgulayan Yavaş, “İlkokulda bize öğretilen en önemli şey, kendi kendine yeten ender ülkelerden biri olduğumuzdu. Hemen tarım teşviklerine başladık ve Ankara’da 37-38 bin çiftçiyle temasa geçtik. Tohum yardımı yaptık, alım garantisi verdik. Sonra tüccar daha pahalı fiyat verdi, belediye alacak diye. Bu şekilde başladığımız hikâye büyük bir başarıyla devam ediyor” dedi.  Ankara Büyükşehir Belediyesi, CHP Tarım ve Ormancılık Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı işbirliğiyle “Yerel Yönetimlerde Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilir Tarım” başlıklı konferansa ev sahipliği yaptı. Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın ev sahipliğinde ABB Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansa, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Tarım ve Orman Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, milletvekilleri ve belediye bürokratları katıldı. Sürdürülebilir tarım ve gıda güvenliği alanında yeni projelerin geliştirilmesinin amaçlandığı konferansın açılış konuşmasını yapan Mansur Yavaş, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün 1945 yılında kuruluşunu anmak amacıyla kutlanan Dünya Gıda Günü’nün 2024 temasının, “Gıda Hakkı” olarak belirlendiğini söyleyerek, “Bu temayla gıdaya erişimin önemi vurgulanarak, daha iyi bir yaşam ve gelecek için farkındalık yaratılması hedefleniyor” diye konuştu. “ÇİFTÇİYE ALIM GARANTİSİ VERDİK” 2019’da göreve geldiklerinde Ankara’daki tarım arazilerinin yüzde 97’sinin atıl durumda olduğunu tespit ettiklerini belirten Yavaş, tarım politikalarındaki olumsuz gelişmeler ve köy okullarının kapatılması gibi nedenlerle insanların tarımı bıraktığını söyledi. Yavaş, “Bu insanlar çok iyi yaptıkları tarım üretmeyi bırakıp, geldiler kentlere asgari ücretle çocuklarına iş aramaya başladılar. Dolayısıyla biz de birçok tarım ürününü dışardan ithal etmeye başladık. Oysa ilkokulda bize öğretilen en önemli şey dünyada kendi kendine yeten ender ülkelerden biri olarak ülkemizden bahsederdik. Dolayısıyla hemen tarım teşviklerine başladık ve Ankara’da yaşayan 37-38 bin Tarım Bakanlığı’nın sistemine kayıtlı çiftçiyle temasa geçerek, bunların içerisinde 17 biniyle direkt temasa geçtik. Bunlara tohum yardımı yapmaya başladık ve alım garantisi verdik. Alım garantisiyle ürettiler. Daha sonra tüccar bunlara daha pahalı fiyat verdi belediye alacak diye. Dolayısıyla bu şekilde başladığımız hikâye büyük bir başarı ile devam ediyor” dedi. “ÜRETİCİDEN TÜKETİCİYE AĞ KURACAĞIZ” Ankara Büyükşehir Belediyesinin uydu destekli KIRBİS sistemiyle çiftçilerin üretim faaliyetlerini takip ettiğini belirten Yavaş, belediyenin 50 milyon sebze fidesi dağıttığını ve bu sayede pazarlardaki domates ve biber arzının yüzde 80’ini karşıladıklarını ifade etti. Yavaş, üretici ve tüketiciyi doğrudan buluşturacak bir ağ kurma hedefinden de söz ederek şunları söyledi: “CHP’li belediyeler olarak, üreticiden tüketiciye direkt intikal edecek şekilde bu ağı da kuracağız. Ankara’da biz sadece Kırsal Kalkınma Kooperatiflerinden, Kadın Kooperatiflerinden, yerel ürünlerden 1 milyar liralık alım yaptık, şu anda Türkiye’nin her yerinden, özellikle deprem bölgesinde kurulan kooperatiflerden teklifler geliyor, bunu da Başkent Marketler yoluyla Ankara halkına ulaştırıyoruz.” Stratejik ürünlere özellikle desteklerinin devam ettiğini bildiren Yavaş, “15 bin ton buğday, 3 bin ton arpa tohumluğu, 450 bin dönüm arazinin ekilişini sağladık. Ekmeksek ne olur, Ukrayna’ya mahkûm oluyoruz veya savaş oluyor ve yine başkasının eline bakıyoruz. Stratejik bir ürün olduğu için bu desteklerimiz aynen devam ediyor. En önemlisi giderlerden biri de mazottu. Şu ana kadar 242 milyon lira mazot yardımı yaptık. Ücretsiz toprak analizi yapıyoruz, biz yapıyoruz, gezici bir şekilde bu analizleri yapıyoruz” diye konuştu. “ÜRETİCİLERE YAPTIĞIMIZ DESTEKLER 1 MİLYAR LİRAYI AŞTI” Yavaş, belediye olarak 2 milyon 400 bin adet bakteri gübresi üreterek üreticilerin kullanımına sunduklarını, Ankara Keçisi dağıtımları yaptıklarını ve 3 bin ücretsiz suni tohumlama gerçekleştirdiklerini belirtti. Türkiye’nin en büyük Tarım Kampüsü ve Rekreasyon Alanı olan BAKAP projesi ile geleceğe kalıcı bir miras bırakmayı hedeflediklerini ifade eden Yavaş, tüm vatandaşları bu projeye davet etti. Yavaş, tarımsal desteklerin bununla sınırlı kalmadığını belirterek, “3 bin ton mısır silajını, 5 bin balya kaba yemi, 2 bin torba arpa kırmasını, 45 ton saman balyasını küçük aile işletmelerine ulaştırdık. Ankara genelinde tam 103 bin dönümü sulamaya açtık. 29 Ekim’de 2 yeni modern sulama tesisini açıyoruz. 36 tane gölet temizlendi. 19 tane de yeni gölet yaptık. Ankara’nın dağlarına, tepelerine ve hayvancılıkla uğraşan çiftçilerimize 10 bin oluk dağıttık” diye konuştu. Arıcılık ve balıkçılığa yönelik desteklerin de sürdüğünü ifade eden Yavaş, üreticilere yaptıkları desteklerin 1 milyar lirayı aştığını açıkladı. ÖZEL: “KENDİNİZE YETECEK TARIMINIZ YOKSA AÇSINIZ, SEFİLSİNİZ” CHP Genel Başkanı Özgür Özel de konuşmasında şunları kaydetti: “Ankara’da hem Ankara Büyükşehir Belediyesinin hem de on dört Büyükşehir Belediyesinin yapmış olduğu hizmetler, destekler, üretimler, katkılar her türlü övgünün üzerinde. Gıda güvenliği gıda erişim garantisi iki önemli kavram. İstediğiniz kadar dolarınız altınınız olsun eğer kendinize yetecek tarımınız yoksa açsınız, sefilsiniz demektir. BAKAP projesi çok çarpıcı bir proje. BAKAP projesiyle çiftlik yapıldı. Orada arıcılık, tarım, eğitim, üretim ve Ar-Ge yapılıyor. Ayrıca tarım turizmi yapılıyor. Çocuklarıyla birlikte aileler geliyor tarımı yakından görüyor. Biz kendi kendine yeten ülke ve tarımda olmak için yeniden adımlar atmalıyız. Mansur Başkan çiftçiye alım garantisi verdiği için üretici ürünü almak isteyene fiyatı kendisi ödüyor. Bu yüzden kooperatifleşme ve yerel yönetimlerin alım garantili ekim projeleri son derece kıymetli. Büyükşehir Belediyesinin kendi gübresini üretip çiftçiye dağıtan projesini önemsediğimizi söylemek isteriz.” CHP Tarım ve Orman Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem ise “Bizler Cumhuriyet Halk Partisi olarak kırsal kalkınmaya yönelik toplu çalışmalar yapmanın sözünü veriyoruz. Yerel yönetimlerimiz de bu doğrultuda önemi çalışmalar yürütmektedir. CHP’li belediyelerimiz kırsal kalkınmayı teşvik ederek halkımızın gıda güvenliğine katkıda bulunmaktadır. Bu vesileyle halkımıza tarımsal üretimde, kırsal kalkınmada katkı sağlayan tüm belediye başkanlarımıza şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

93. İzmir Enternasyonal Fuarı’nda “Robot Sophia”lı Açılış Haber

93. İzmir Enternasyonal Fuarı’nda “Robot Sophia”lı Açılış

Bu yıl 93’üncü kez “teknoloji” temasıyla yapılan İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel ve sürpriz konuk robot Sophia’nın katılımıyla görkemli bir törenle başladı. CHP Lideri Özel, zamanında teknolojiyi İzmir Fuarı ile takip ettiklerini belirterek “İzmir araştırma-geliştirme ve inovasyon konularında dünyanın çekim merkezlerinden biri olabilir” dedi. Özel, Başkan Dr. Cemil Tugay’ın da bu konudaki vizyonuna dikkat çekerek “Süreç analizinde, gerçeği görmede, teknolojiden yararlanmada, sürdürülebilir belediyecilik çalışmalarında Türkiye'nin en iyisi olan Cemil Tugay'ın İzmir'de de en iyisini yapacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “İzmir Fuarı, sadece İzmir değildir; Türkiye demektir, Cumhuriyet demektir. ‘Bu şehirde fuarlar kurun, sergiler açın’ diyen Ata’mızın mirasını, her yıl daha da geliştirerek koruyacağız. İzmir Fuarı'nı eskisi kadar canlı, merakla beklenen, Türkiye'nin her yerinden insanların ziyaret etmek istediği o günlere geri döndürmeyi vadediyorum” dedi. Türkiye’nin fuarcılık serüvenini başlatan ve birçok ilki gerçekleştiren İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF), 93’üncü kez görkemli bir törenle kapılarını açtı. Açılış töreni, Kültürpark Lozan Kapısı’nda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ile eşi Öznur Tugay ev sahipliğinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in katılımıyla yapıldı Açılış törenine CHP Genel Başkan Yardımcıları, CHP Milletvekilleri, diplomatik misyon temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, ilçe belediye başkanları, meclis üyeleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları, oda, dernek ve sivil toplum kuruluşlarının başkanları ile temsilcileri, basın mensupları ve vatandaşlar da katıldı. 30 Ağustos-9 Eylül tarihleri arasında “teknoloji” temasıyla yapılan, onur konuğu ilin İstanbul, özel konuğun Küba olduğu 93’üncü İzmir Enternasyonal Fuarı, dünyayı bir kez dana İzmir ile buluşturuyor. Fuarın özel konuğu Robot Sophia sahnede Teknoloji temasıyla yapılan İzmir Enternasyonal Fuarı'nın merakla beklenen sürpriz konuğu da açılışta sahnedeydi. Konuk robot Sophia, alkışlar ve meraklı bakışlar eşliğinde kendisini izleyenlerle buluştu. Robot Sophia, “Sürpriiiiz! Merhaba İzmir! Türkiye'nin ilk ve 93 yıldır devam eden en köklü fuarına beni davet etmenizi bekliyordum! Sonunda geldim” diyerek sahnedekileri selamladı. 93. İEF'in birçok teknolojik ilke yıllar içinde ev sahipliği yaptığını hatırlatan robot Sophia, Atatürk'ün “Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” sözünü hatırlatarak 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutladı. Akıllı trafik sistemlerinden sürdürülebilir enerji yönetimine, iklim değişikliği ve afet konularından şehir planlamasına kadar pek çok alanda yapay zekadan faydalanma konusuna değinen robot Sophia, “İzmir bu iş için biçilmiş kaftan!” dedi. Sophia ile sahnede buluşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ise “Heyecan ve şaşkınla izledik kendisini. Bir robot tarafından ilk defa 30 Ağustos Zafer Bayramı'mız kutlandı. Hoş geldin Sophia” dedi. Sophia, Başkan Tugay ile sahnede selfie çekildi. Özel: Temanın teknoloji olarak belirlenmiş olmasını son derece önemsiyorum CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir Enternasyonal Fuarı'nın tarihine değinerek “İzmir Fuarı'nın geçmişini düşünüyordum. Mutlaka dedim ki; bu fuarın çağı yakalaması, teknolojiyi yakalaması, inovasyon ve AR-GE’ye yönelik olarak çok önemli işlerin yapıldığı bir zemin yaratması, bunun yıllara yayılarak da İzmir’in yeniden Türkiye'nin çekim merkezi haline gelmesi önemliydi. Ben bu fuarda Amerika ile Rusya'nın teknoloji savaşlarına şahitlik yaptım. Çocukluğumda gazetelerde haberler çıkardı. Rusya bu sene aya yolladığı kozmonotun kıyafetini getirecek. Ayın etrafında dönen uzay aracını sergileyecek. Amerika öbür sene aydan taş getirirdi. Ayda yürüyen örümcek adlı aleti getirirdi. Ayda kenetlenen iki tane uzay aracının parçalarını getirir, İzmir'de kenetlerdi ve burada yarışırlardı. İzmir; 1940, 60, 70, 80'lerde yaptığını bugün yapacak olsa araştırma geliştirme inovasyon konularında dünyanın en önemli yerlerinden biri haline gelebilir. Bu potansiyeli, birikimi, vizyonu var. Bu senenin temasının teknoloji olarak belirlenmiş olmasını son derece önemsiyorum” dedi. “İzmir'i seviyorum, Türkiye'yi seviyorum” Yapay zeka ile aday belirleme sürecini hatırlatan Özel, yapay zeka kullanımının başarıda büyük rol oynadığını söyledi. Özel, “Süreç analizinde, gerçeği görmede, teknolojiden yararlanmada, sürdürülebilir belediyecilik çalışmalarında Türkiye'nin en iyisi olan Cemil Tugay'ın İzmir'de de en iyisini yapacağına, bu takıma kaptanlık yapacağına olan inancımı bir defa daha ifade ediyorum. Bu kentin bundan sonra çok başka bir noktaya gideceğine inanıyorum. Ben çok iyi niyetli ve gayretli bu çabayı tüm belediye başkanlarımızda görüyorum. Onların kentte en iyi hizmeti yapabilmeleri için, ihtiyaç duydukları kamuoyu desteğinin sizin tarafından sağlanması önemli. İzmir'i seviyorum, Türkiye'yi seviyorum” diye konuştu.     Tugay: Fuarımız bize moral veriyor İzmir Enternasyonal Fuarı’nın doğuş hikayesini anlatan ve İEF’in dünyayı çok uzun yıllardır İzmir’de buluşturduğunu ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “İzmir Fuarı hep hayatın tarafında oldu. Hep umut aşıladı, insanları neşelendirdi, yaratıcılığı teşvik etti ve ticaretin devamlılığını sağlayarak yeni geçim kaynakları yarattı. Fuarımız bugünlerde İzmir halkı olarak bize de yaşadığımız üzücü olayların ardından moral veriyor. Karşıyaka’da, Tire’de, Bayındır’da, Menderes’te, Bergama’da, Urla’da, Çeşme’de üzücü yangınlar yaşadık. Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığımızın, ilçe belediyelerimizin büyük gayretleriyle mücadele ettik. Fuarı, bu yangınların ertesinde açıyoruz. İnanıyoruz ki küllerinden yeniden doğacak yanan alanlarımız. Tıpkı, şu an içinde bulunduğumuz Kültürpark’ın, Kurtuluş Savaşı’nın ardından çıkan Büyük İzmir Yangını sonrası, küllerinden yeniden doğması gibi… Çünkü o mucizeleri gerçekleştirenler, bizim atalarımız, kahramanlarımız. Onlar; başta Atatürk olmak üzere cumhuriyeti kuran, yıkıntıların arasından hayat yeşertenler… 93. İzmir Enternasyonal Fuarı bizi, yaşadığımız zamanın kötü olaylarının da ötesine taşıyacak. Neşemizi, umudumuzu, sosyal hayatımızın canlılığını hatırlatacak” dedi. “Eski ihtişamlı, görkemli fuarları birlikte var edeceğiz” İzmir Fuarı’nın İzmirlilerin hayatında çok önemli bir yere sahip olduğunu ve yapıldığı ilk günden bu yana teknolojinin her zaman İEF kapısından kente girdiğini belirten Başkan Dr. Cemil Tugay, üniversitede okurken dört yıl İzmir Enternasyonal Fuarı’nda çalıştığını hatırlattı. Başkan Tugay, “Her yıl fuar dönemi, fuarımızın kökleri itibarıyla Cumhuriyete saygı duruşu niteliği taşır. Bu yıl fuarımızın kapılarını; Kurtuluş Savaşı’mızın son evresi Büyük Taarruz’u anmak üzere kutladığımız 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda açıyoruz. Kurtuluş Savaşı kahramanlarımızın cesaretiyle esaretten kurtuluşumuzu, zaferimizi, bağımsızlığımızı kutluyoruz. Kapanışı ise, Kurtuluş Savaşı’nın nihai zafere ulaştığı 9 Eylül’de, İzmir’in 102. kurtuluş yıl dönümünde yapacağız. İşte bütün tüm bu nedenlerden dolayı İzmir Fuarı, sadece İzmir değildir; Türkiye demektir, cumhuriyet demektir. Her yıl olduğu gibi yine fuar döneminde 11 gün boyunca ticaret, kültür, sanat ve eğlencenin merkezi burası olacak. ‘Bu şehirde fuarlar kurun, sergiler açın’ diyen Ata’mızın mirasını, her yıl daha da geliştirerek koruyacağız. Eski fuar dönemi neşesini, canlılığını tekrar yakalayacağız. Belediye başkanı olarak en önemli ödevlerimden biri budur: İzmir Fuarı'nı eskisi kadar canlı, merakla beklenen, Türkiye'nin her yerinden insanların ziyaret etmek istediği o günlere geri döndürmeyi vadediyorum. Ve 94. İzmir Enternasyonal Fuarı’nın heyecanını şimdiden yaşıyorum” diye konuştu. Tam giriş 20 TL, öğrenci ise 7,5 TL Popüler isimlerin sahne alacağı, teknolojik birçok etkinliğin yapılacak 93. İzmir Enternasyonal Fuarı’nın giriş ücretleri tam 20 TL, öğrenci 7,5 TL olarak belirlendi. Kültürpark’ın tüm kapılarından giriş çıkış yapılabilecek. Etkinlikler 16.00-23.00 saatleri arasında düzenlenecek. 93. İzmir Enternasyonal Fuarı'nın Ana Sponsoru Folkart, Etkinlik Sponsoru Migros, Teknoloji Sponsoru Vestel, Otomotiv Sponsoru Avek Otomotiv, Ulaşım Sponsoru Avec Rent a Car ve Tema Etkinlik Sponsoru Red Bull olacak.

Paris'te Özel, İmamoğlu ve Yavaş Coşkusu Haber

Paris'te Özel, İmamoğlu ve Yavaş Coşkusu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, dün açılışı gerçekleştirilen Paris’teki İstanbul Evi’nde Türk vatandaşlarıyla buluştu. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve kentin 17 ilçesinin belediye başkanları da çoğunluğu gençlerden oluşan buluşmada yer aldı. Vatandaşlar, Paris’in ünlü moda müzesi “Palais Galliera”da konumlandırılan İstanbul Evi’ndeki buluşmaya yoğun ilgi gösterdi. ÖZEL: “PARİS’E İKİ REKORTMENLE GELDİM” 2024 Olimpiyatlarına ev sahipliği yapan Paris’te kendilerine gösterilen ilgiye teşekkür eden Özel, konuşmasına, “Ülkelere soruyorlar, ‘Hangi sporcularla geliyorsunuz, rekor bekliyor musunuz falan’. Ben, Paris'e iki rekortmenle gelmenin, -biri sağımda, biri solumda- iki büyük bir mutluluğunu yaşıyorum” sözleriyle başladı. İstanbul’un ve Ankara’nın birçok rekortmen ilçe başkanının da Paris’te bulunduğunu aktaran Özel, “Burada çok önemli birkaç gün geçirdik. Biraz önce söylediği gibi Başkanımın, hepimizin yüreği bu akşam Atatürk'ün kızlarıyla birlikte atacak ve ümit ediyoruz ki finale çıkacağız. Sonuç ne olursa olsun çok önemli bir iş yapıyorlar” dedi. “Biz buraya burada geçirdiğimiz birkaç günlük sürede, olimpiyatın insanlığa kattıklarını aramızda konuşarak, çok şey öğrenerek, buradan İstanbul'a, Ankara'ya, Türkiye'ye dönüyoruz” diyen Özel, “Dün akşam İstanbul Evi’nin açılışında çok sayıda yabancı konuğun da ifade ettiği üzere, Türkiye'nin tanıtımı için ve Türkiye'nin olimpiyat iddiasını ortaya koymak için, geçmişte de önemli çabalar oldu, emek veren herkese teşekkür ediyoruz. Ancak bu kez, gerçekten çok büyük bir ciddiyetle ve olması gerektiği gibiydi. Hatta alışılmışın çok üstünde bir emek ve gayret var. Ben bunun için hem Ekrem Başkan'a hem çok kıymetli ekibine özel olarak teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. “İKİSİ DE REKORLAR KIRARAK, GÖNÜLLERİ KAZANDILAR” İstanbul’un 2036 olimpiyat ve paralimpik oyunlarına talip olduğunu hatırlatan Özel, şunları söyledi: “O olimpiyatın beş kıtayı temsil eden halkalarını, İstanbul'da, Avrupa'yla Asya'yı birleştiren Boğaz Köprüsü'nün üstünde görmek, bir diğerinde paralimpik oyunların sembolünü görmek, Kız Kulesi'nin üzerinde olimpiyat ateşinin yandığını hayal etmek; gerçekten çok uzak hayaller değil. Aynı Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üye olma hedefinin, aslında gerçekten istenirse uzak bir hayal olmadığı gibi. Ülkemizde son dönemlerde güzel şeyler yerine hep kötü şeyler konuşulması, alışkanlık oldu. ‘Beka sorunu, beka sorunu…’ Türkiye, 100 yıl önce bir beka sorunu yaşadı. O beka sorununu nasıl aştığımızı biz biliyoruz. Şimdi suni sözlerle; mesela 2019 seçimlerinden önce diyorlardı ki, ‘Ekrem İmamoğlu İstanbul'u kazanırsa beka sorunu olur. Mansur Yavaş Ankara'yı kazanırsa beka sorunu olur.’ Bu konuda haklı oldukları şöyle çıktı. Kendi siyasetleri açısından bir beka sorunu ortaya çıktı. Çünkü ikisi de rekorlar kırarak, gönülleri kazandılar.” “ANKETLERDE HİÇ BAKMAYI SEVMEDİĞİM BİR SAYFA VAR” “Amma velakin bir beka sorunu var. Anketlerde hiç bakmayı sevmediğim bir sayfa var. O da şu: Sorulan 100 gençten 70’i, 72’si, yani 4 gençten 3’ü, ‘Fırsatını bulursam yurt dışına gitmek isterim ve orada kalmak isterim’ diyor. Şimdi, dünyanın güçlü ülkelerinin Türkiye üzerinde hayal kurması normal bir şey. Bunda endişelenecek bir şey yok. Ama dünyanın bütün ülkelerinin Türkiye'de hayal kurmasından daha tehlikelisi, Türkiye'nin gençlerinin dünyanın diğer ülkelerinde hayal kurmasıdır. Onun için biz, Türkiye'nin Avrupa'nın ayrılmaz bir parçası olmasını, gençlerimizin vizesiz şekilde bütün Avrupa'yı bütün dünyayı gezmesini, isteyenin istediği zaman gidip eğitim için, kültür-sanat için, spor için dünyanın her yerinde olmasını, istediği kadar yaşamasını ama daha sonra dönülecek bir memleketinin olmasını ve orada ülkesine katkı sağlayarak, mutlu bir şekilde, varlıklı bir şekilde yaşayacakları bir Türkiye'yi hayal ediyoruz. Bu hayali gençlerimize kurduramazsak, beka sorunu budur.” “TÜRKİYE'NİN GENÇLERİ FESTİVAL YASAKLARINI HAK ETMİYOR” “Türkiye'nin gençleri festival yasaklarını hak etmiyor” diyen Özeln, “Türkiye'nin gençleri konser yasaklarını, sosyal medya yasaklarını hak etmiyor. Instagram'ın kapalı oluşunu, bugün yeni bir açıklamayla bir başka sosyal medya mecrasının kapatılması gerektiğini konuşanların aksine, biz, Türkiye'de, her yaştan gençlerin alabildiğince özgürce yaşamasını, özgürce hayal kurmasını savunuyoruz. O hayale ortak olan ekip burada efendim, sizinle birlikte. Biz, o hayalin sahipleriyiz” ifadelerini kullandı. Filenin Sultanları ile birlikte olimpiyatlarda yarışan tüm sporcularımıza başarılar dileyen Özel, “Bütün oyuncuları yürekten destekliyoruz. Bir yandan tabii Türkiye'den öğrencilerimiz, bir serzenişlerini dile getiriyor; ‘Biletler çok pahalı.’ Bunun sebebi; ailelerin Türkiye'de kazanıp, çocukların burada harcamak zorunda olmaları ve maalesef bizim paramızın, Euro karşısında 30-35 kat değersiz olması” tespitinde bulundu. “ALIM GÜCÜMÜZ, BUNDAN 10 KAT FAZLA OLACAK” Mevcut iktidarın ilk yıllarında TL’den 6 sıfır attığını hatırlatan Özel, şöyle konuştu: “Biliyorsunuz; geçmişte Türk parasından 6 sıfır atıldı. Ama hem fiyatlardan atıldı hem maaşlardan atıldı. Bir işe yaramadı. Atatürk'ün partisi, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında iktidar olduktan 10 yıl sonra, 10 yıl boyunca biz, bir sıfır atacağız. Ama sadece fiyatlardan bir sıfır atacağız. Maaşlardan atmayacağız. Birileri yönünü bir başka tarafa çevirip, Şanghay İşbirliği Örgütü'ne girelim diyorlar. Orada kişi başına gelir 4000-4500 dolar. Biz, ‘Avrupa Birliği'ne girelim’ diyoruz. Üyesi olduğumuz Sosyalist Enternasyonal'in bütün üyeleri geçen ay imza attılar, ‘CHP'nin Avrupa Birliği hedefini yürekten destekliyoruz’ diye. İçinde Yunanistan dahi var. Bizim iktidarımızda Avrupa Birliği'ne gireceğiz. Şu anda orada 45 bin dolarlık bir ortalama milli gelir var. Arada 10 kat fark var. Yani bugün öğrenci kardeşimin, belki kendi değil ama, onun kızı Paris'te okuduğunda, fiyatlardan bir sıfır atılmış olacak. Alım gücümüz, bundan 10 kat fazla olacak. Bunun için hukuka uygun yönetmeyi, kuvvetler ayrılığını ve kurallara -ki bir kurallar malzemesinin bir şehri ve bir organizasyonu nasıl yönettiğini ciddiyetle hep birlikte burada bir süredir yaşıyoruz- kurumlara saygılı olmanın, kişisel bir iktidar yerine demokratik bir iktidarın ülkeye neler getireceğini biliyoruz.” “TÜRKİYE'NİN ÇAĞDAŞ DÜNYANIN AYRILMAZ BİR PARÇASI OLMASINI, BU GÜÇLÜ TAKIMLA HEP BERABER SAĞLAYACAĞIZ” “Son sözüm şudur: Çok güzel bir şehirdeyiz. Dünyanın prestijli şehirlerin içinden hep nehirler geçiyor. Bütün dünyayı İstanbul'a bekliyoruz. Ayıptır söylemesi; bizimkinin içinden deniz geçiyor. İçinden deniz geçen ülkedeki bütün insanların gönüllerinin deniz kadar engin, içindeki insan sevgisinin deniz kadar engin olduğu ülkemize, Paris'ten, 100 yıl önce katıldığımız ilk olimpiyatların yüzüncü yıldönümünde, buradan bütün dünyaya bir çağrıda bulunuyoruz: Türkiye'yi, Türk insanını, Türk insanının misafirperverliğini, Anadolu'nun, Trakya'nın güzelliklerini, Ege'nin güzelliklerini ve İstanbul'u yeniden keşfedin. Türkiye, kimsenin sınırlarını çizeceği gibi, sınırlayabileceği gibi bir ülke değildir. Türkiye, özgür ve çağdaş bir ülkedir. Türkiye'yi önümüzdeki günlerde, önümüzdeki yıllarda hep beraber bütün dünyanın yeniden tanımasını, yeniden keşfetmesini ve Türkiye'nin çağdaş dünyanın ayrılmaz bir parçası olmasını, bu güçlü takımla hep beraber sağlayacağız.” İMAMOĞLU: “OLİMPİYAT, MUCİZEVİ BİR BULUŞ” Dünyanın en büyük şölenlerinden birisinin olimpiyatlarda buluşmak olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, “Mucizevi bir buluş. Hem olimpiyat öyle hem sporun kendisi öyle. İnsanlığın en büyük buluşu diyebiliriz aslında spora. İnanılmaz bir rekabet duygusuyla başlayan ama bugün belki de dünyanın soluk aldığı anlara dönüştü. Ne yazık ki dünyanın birçok bölgesinde yaşanan ve her birimizi çok üzen kötü anların yerine; o şöleniyle, barış ve centilmenlik duygusuyla öne çıkan olağanüstü bir buluşma, olimpiyatlar. Paris, 100 yıl üzerine, bir olimpiyatı daha şehrinde misafir ediyor. Bu, bizim için de çok duygusal bir an. Çünkü bizim de 100. yılı olimpiyatlara katılışımızın. İlk katılmamız 1924, yine Paris Olimpiyatları. Bu, onun 100’ncü yıldönümü. Ulu Önder Atatürk'ün, Cumhuriyet, kurar kurmaz, Milli Olimpiyat Komitesi’nin teşkilatlanmasını sağlaması ve ardından o teşkilatlanmayla beraber, ilk olimpiyata büyük bir fedakarlıkla takımımızın oluşturulmasını ve gönderilmesini sağlaması olağanüstü bir vizyon” dedi. ÖZEL VE YAVAŞ’A DESTEK TEŞEKKÜRÜ Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) ile İBB’nin iş birliği ile İstanbul Evi’nin açılışını gerçekleştirdiklerini kaydeden İmamoğlu, “Bu buluşma anında bizi onurlandıran çok değerli konuklarımız oldu dün akşam. Hem olimpiyat camiasından, Dünya Olimpiyat Komitesi'nden, Avrupa Olimpiyat Komitesi’nden ve hem ulusal hem uluslararası camialar, federasyonlar… Her birisi bizim için çok kıymetli bir andı. Çok mutlu olduk. Tabii hem dün hem bugün birlikte olmaktan ve bizim bu güzel anımızı onurlandırdıkları için, sizlerin de huzurunda, bugün burada bulundukları için çok mutlu olduğumuz Sayın Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'i misafir etmenin gururunu yaşıyoruz. Aynı zamanda, çok değerli birlikteliğimizi, güçlü bir şekilde sizlere sunma imkanı veren ve kendi belediyesinin, ki en güçlü olimpik sporcu katılımını sağlayan kulüplerimizden birisi olan ASKİ'nin de bu özenli dönemini yaşatan ABB Başkanımız Mansur Yavaş bizlerle birlikte” diye konuştu. “İSTANBUL EVİ, SİZLERİN KATILIMIYLA ŞENLİKLİ HALE GELDİ” İstanbul ve Ankara’dan ilçe belediye başkanlarının da kendilerine destek verdiğini aktaran İmamoğlu, şöyle konuştu: “Bu birlikteliğimiz, umuyorum ki sporcularımıza da uğur getirir. Ucu ucuna kaybettiğimiz müsabakalar oldu. Belki madalya şanslarımız var ama henüz olimpiyatlar bitmedi, devam ediyor. Müsabaka gücü yüksek sporcularımız da var önümüzdeki günlerde. Şimdiden madalyayı garantilemiş sporcularımız var. İnşallah, başta altın olmak üzere, daha özel madalyalarla buluşuruz. Bugün güzel bir gün. İstanbul Evi’mizin ikinci günü. Sizlerin sayesinde daha da şenlikli bir hale geldi. Niye güzel bir gün? Çünkü bugün, hepimizin böyle yüreğini ayrı bir hoplatan Kadın Milli Voleybol Takımımızın da yarı final maç günü. Onlara başarılar diliyoruz. Kadın voleybol milli takımımızın mesajı çok daha güçlü, çok daha büyük. Kendilerini ‘Atatürk'ün kızları’ diye tarifleyen, milletimizin en güçlü duygularını böyle yukarıya taşıyan ve muhteşem Türk kadınının büyük başarılı halini belki de simgeleyen tavırlarıyla, bizim acayip bir gönüldaşlığımız oluştu. Bu bağlamda, zaten onlar bizim aslında şampiyonlarımız. Yani bu aşamaya gelmek büyük başarı. Zaten şampiyonlarımız.” “EN YAKIN ZAMANDA İSTANBUL DA OLİMPİYATLARA EV SAHİPLİĞİ YAPSIN VE YAPACAK” Maçın 8 Ağustos’ta, (08.08) saat 20.00’de (8’de) oynanacağına dikkat çeken İmamoğlu, “8-8-8 üçlemesi üzerinden hepiniz içinizden bir dilek tutun. Ne tutarsanız, artık size bırakıyoruz. Umarım uğurlu gelsin. Ve kadınlar hem voleybolda kazansın hem de hem başta ülkemizde olmak üzere, bütün dünyada her alanda kazansın ve dünya eşitlensin. Bu bağlamda güzel bir gün” tespitlerinde bulundu. İstanbul Evi’nin TMOK ile iş birlikleriyle hayata geçirildiğinin altını çizen İmamoğlu, “Bu iş birliği ve ev sahipliğiyle iki şeyi hedefledik. Bunun bilinmesini arzu ederim. Bir tanesi; 2027’de biz, İstanbul olarak, Avrupa Oyunları’nın ev sahibiyiz. Bunu yaptık, protokol haline getirdik. Artık hazırlıklarımızı yapıyoruz. Ne kadar hazır, ne kadar güçlü bir şehir olduğumuzu, burada bütün olimpiyat camiasına anlatmak istedik. Ve hedefine de büyük oranda ulaştığını görüyoruz. Bundan da kıvanç duyuyoruz. İkinci olarak; birçok yerde söyledim. Olimpiyatlar, çok güçlü bir organizasyon. Dünya ve insanlık tarihi açısından çok önemli. Ve her gittiği şehre, her gittiği ortama değer katıyor. O bakımdan biz diliyoruz ve istiyoruz ki, en yakın zamanda İstanbul da olimpiyatlara ev sahipliği yapsın ve yapacak” ifadelerini kullandı.   “İKİ KITAYI BİRLEŞTİRME GÜCÜNE SAHİP İSTANBUL, BÜTÜN DÜNYAYI BİRLEŞTİRİR” Eyfel Kulesi’nin Paris, Fransa ve dünya için sembolik önemine dikkat çeken İmamoğlu, “İstanbul başlı başına bir merkez. Yani iddiayla ifade ediyoruz ki; iki kıtayı birleştirme gücüne sahip İstanbul, bütün dünyayı birleştirir. O bakımdan olimpiyatların İstanbul'da var olmasını da önemsiyoruz. Ve olimpiyatın halkalarını sizlerin de o güçlü destekleriyle İstanbul Köprüsü'ne, o Boğaz’ın üstüne hep beraber asalım istiyoruz. Genel Başkanımla dün bir aradayken ha bire beyin jimnastiği yapıyoruz. Biz, neler yapmayız neler? Kız Kulesi'nin, en yaratıcı bir biçimde olimpiyat meşalesinin yandığı bir merkez mi olur? Daha iyi fikirlere açığız. Ya da Hezarfen Çelebi’nin Galata'dan Üsküdar'ın sahiline uçtuğu anı biz bu çağda nasıl yaşatırız? Yaratıcılıkta sınır var mı milletimizde? Yok. Gençlere çok güveniyoruz. Bu bağlamda hedefimiz bu. 2027 Avrupa Oyunları’nın en iyi şekilde yapılması. İnşallah 2036’da bir aday niyet beyanı bulunduğumuz, 3 yıl önce bulunduğumuz İstanbul'u ev sahibi yapma konusunda kararlılığımızı göstermekti. Sizlerin sayesinde bu çok güzel bir noktaya evrildi. Yolumuz açık olsun, yolumuz güzel olsun, spor dolu olsun, centilmenlik dolu olsun. Başta memleketimiz olmak üzere, bütün yakın coğrafyamıza ve bütün dünyamıza başarı, huzur, mutluluk centilmenlik diliyoruz. Sporla dolu sağlıklı günler diliyoruz.” YAVAŞ: “OLİMPİYATLAR İSTANBUL'A GELDİĞİNDE İNŞALLAH YENİ BİR KARDEŞLİK KÖPRÜSÜ KURULUR” ASKİ olarak olimpiyatlara önemli bir sporcu kontenjanı aldıklarını aktaran Yavaş da şunları söyledi: “Olimpikle beraber 23 tane sporcumuz kota aldı. Sporcuları ve müsabakaları gördükçe, o sporcuların maç dışındaki birbirleriyle olan muhabbetlerini gördükçe, aslında dünyanın birçok yerinde savaşlar varken, onların ne kadar anlamsız olduğunu da aslında olimpiyatlar ifade ediyor. İnşallah bu dostluk, Avrupa'yı ve Asya'yı Asya'yı birbirine bağlayan olimpiyatlar İstanbul'a geldiğinde inşallah yeni bir kardeşlik köprüsü kurulur diye düşünüyorum. Hepinize biz çok teşekkür ediyoruz. Türkiye'nin gönüllü elçilerisiniz. Çok katkınız olacağına inanıyoruz hem olimpiyatların alınmasını hem ülkemizin tanıtımına. Tabii biz buraya gezmeye gelmedik ama, genellikle benim şöyle bir önerim vardı. ‘Belediye başkanlarına bir 10 gün ‘hoş geldin’ ziyaretini serbest bırakın. Daha sonra ziyaretçi almasınlar. Sonra da 6 ay sonra yurt dışına götürün’ diyordum. Keçiören Belediye Başkanımız da burada. Gezerken dikkat ettim; hep böyle kente bakıyorlar. Yani Avrupa'da birçok kentin, tarihi kent merkezini nasıl koruduğunu gördüm. Maalesef biz de ülkemizde ne kadar koruyamadığımızı da fark edip, artık gezerken belediye başkanı gözüyle bakıyoruz ve bizim de Ankara'da, Ulus Tarihi Kent Merkezi, yani Cumhuriyetimizin kurulduğu alanları ayağa kaldırıp, orayı da Old City, Downtown gibi yapmaya çalışıyoruz. Ve bunun ne kadar önemli olduğunu, Paris'e gelen turistlerden de anlıyoruz. İnşallah bizler de bize düşen görevlerde, kentlerimizi buralarla yarışır hale getirip, Mustafa Kemal Atatürk'ün bize emanet ettiği başkenti layıkıyla temsil ederiz ve dünyaya tanıtırız diyorum.” İmamoğlu, buluşmaya gelen gençleri, Fransa saatiyle saat 20.00’de oynanacak maçı, İstanbul Evi’ne kurulan dev ekranda izlemeye davet etti. Özel, Yavaş ve İmamoğlu, İstanbul Evi’nden vatandaşların yoğun ilgisi altında ayrıldı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.