SON DAKİKA
Hava Durumu

#Chp Niğde Milletvekili

Porsuk Haber Ajansı - Chp Niğde Milletvekili haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Chp Niğde Milletvekili haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Çiftçi, 8 Liraya Sattığı Buğdayın Tohumunu 21 Liraya Alıyor Haber

Çiftçi, 8 Liraya Sattığı Buğdayın Tohumunu 21 Liraya Alıyor

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, "Çiftçinin traktörü, tarlası var ama üretimden bir kazanç elde edemiyor. Buna rağmen tarlasını ekmek zorunda." dedi. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2025 yılında çiftçilere verilmesi gereken milli gelirin yüzde birinin yaklaşık 635 milyar TL olduğunu vurgulayarak, "İktidarın bu desteğe ayırdığı bütçe sadece 135 milyar lira. 2006 yılında yürürlüğe giren Tarım Kanunu’na göre çiftçiye milli gelirin yüzde biri destek olarak verilmeliydi, fakat iki yılda verilmesi gereken miktar eksik kaldı ve çiftçiye ulaştırılmayan destek iki yılda 800 milyar lirayı bulmuş durumda." dedi. Gürer, çiftçilere verilen desteğin yetersiz olduğunu da söyledi. "ÇİFTÇİ NE EKTİYSE ZARAR ETTİ" Bu yıl üretim yapmalarına rağmen çiftçilerin kazanç elde edemediğini belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tohumluk buğday fiyatlarına dikkat çekerek, "Buğdayı TMO, alım fiyatı olarak 9.250 liradan aldı. Şu anda tohumun tonunu 21.000 TL’ye alıyorlar. Taban gübre olarak kullanılan DAP gübresi ise 23 bin lirayı aşmış durumda. Bayi geliş fiyatları peşin olarak, 10.01.2024 tarihinde: •             Amonyum Sülfat: 7.200 TL •             Granül Üre: 14.000 TL •             Prill Üre: 14.000 TL •             18.46.0 (DAP): 18.400 TL •             15.15.15: 13.600 TL. Kasım ayı itibarıyla gübre fiyatları değişti: •             %46 Granül Üre: 15.250 TL, •             DAP 18-46-0: 23.500 TL, •             NPK 15-15-15 (5SO3): 14.750 TL, •             %21 Amonyum Sülfat: 8.250 TL. Bu fiyatlarla gübre bayiye geliyor, çiftçi bu fiyatlardan daha pahalıya almak zorunda kalıyor. Üstelik piyasaya sahte gübre sürülmeye başladı ve bu durum mağdur çiftçileri zor durumda bırakıyor." dedi. Gürer, çiftçinin artan maliyetlere rağmen üretime devam etmek zorunda olduğunu, ancak yeterli destek sağlanmadığını ifade etti. "ÇİFTÇİLER MİLLİ GELİRİN YÜZDE BİRİNİ TALEP EDİYOR" Ömer Fethi Gürer, "2006 yılında çıkarılan Tarım Kanunu’na göre milli gelirin yüzde biri çiftçiye verilecekti. Çiftçi, şu anda bu kanunun uygulanmasını ve milli gelirden 635 milyar liranın kendilerine verilmesini istiyor." Gürer, mazot desteğinin de yetersiz olduğunu belirterek, çiftçilerin mazotta ödedikleri ÖTV ve KDV’nin aldıkları desteğin dört katına denk geldiğini ve devlete geri ödediklerini söyledi. "İktidar 20 milyar mazot desteği veriyor ancak çiftçiden 45 milyar lira ÖTV ve KDV vergisi topluyor. Bu nasıl destek?" diyen Gürer, çiftçilerin banka ve piyasa borçlarının her geçen ay arttığını ve borçla tarım yapabildiklerini belirtti. "Çiftçiler Endişeli: Ürün Satılabilecek mi?" Gürer, çiftçilerin endişeli olduğuna dikkat çekerek, "Çiftçiler bu yıl ekime başladılar ama büyük bir kaygı içerisindeler. Acaba ürün alınabilecek mi, ürünümüz satılabilecek mi?" diye konuştu. Geçen yıl tüccara 8 bin liraya sattıkları buğdayın tohumunu bu yıl 21 bin liraya aldıklarını hatırlatan Gürer, maliyetlerin bu derece artmasının üreticiyi zor durumda bıraktığını belirtti.

Ceviz Üretimindeki Düşük Verim Endişe Verici Haber

Ceviz Üretimindeki Düşük Verim Endişe Verici

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, ceviz üretimindeki verim sorunlarına dikkat çekerek,Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya bir soru önergesi verdi. Gürer,ürün vermeyen ceviz ağaçlarının sayısının,ürün veren ağaçlarla neredeyse aynı olmasının ceviz üretiminde kapasiteyi ve verimliliği olumsuz etkilediğini belirtti. Bakan Yumaklı  ceviz üretiminde %80,6’lık bir yeterlilik oranına sahip olunduğunu ifade ederek, arz açığını kapatmaya yönelik hibeler ve desteklemelerle ithalatın gerektiğinde sürdüğünü bildirdi. GÜRER: “MEYVE VEREN AĞAÇ SAYISI İLE MEYVE VEMEYEN AĞAÇ SAYISI EŞİT” CHP’li Ömer Fethi Gürer, Bakan Yumaklı’ya yönelttiği soru önergesinde ceviz üretiminde verimliliği ele alarak, ürün veren ve vermeyen ağaç sayılarının dengesizliğini gündeme taşıdı. Gürer’ “Ceviz üretiminde, diğer sert kabuklu meyve ağaçlarıyla kıyaslandığında, meyve veren ve vermeyen ağaç sayıları arasında makul bir oran gözlemlenmektedir. Ancak, ceviz ağaçlarında meyve vermeyen ağaç sayısının meyve veren ağaç sayısına neredeyse eşit olması, üretim kapasitesi ve verimlilik açısından dikkate alınması gereken bir durumdur. 2022 yılında, ceviz ağacı sayısı 15.327’si meyve veren ve 12.246’sı meyve vermeyen olmak üzere toplamda 27.573 olarak kaydedilmiş ve ceviz üretimi 335 bin ton olarak gerçekleşmiştir. 2023 yılı itibarıyla ise meyve veren ceviz ağacı sayısı 16.777’ye, meyve vermeyen ağaç sayısı ise 12.628’e yükselerek toplamda 29.405’e ulaşmış ve üretim 25 bin ton artarak 360 bin ton seviyesine çıkmıştır.” Önergesinde verimlilik sorununu detaylandıran Gürer, Bakan Yumaklı’ya şu soruları yöneltti: “Son iki yılda ceviz üretim miktarımız iç talebi karşılamada yeterli midir? Ceviz ithalatı mevcut mudur? Üreticilere son beş yılda ne kadar ücretsiz ceviz ağacı dağıtılmıştır? İthal ceviz ağaçları beklenen verimliliğe ulaşmış mıdır? İllere göre en fazla ceviz ağacı bulunan ilk beş il hangileridir? Hangi tür ceviz ağaçları daha yüksek verim sağlamaktadır? Ceviz ağaçlarında meyve vermeyen ağaç sayısının meyve veren ağaç sayısına neredeyse eşit olması, üretim kapasitesi ve verimlilik açısından dikkate alınmakta mıdır?” BAKAN YUMAKLI: “CEVİZ ÜRETİMİNDE YETERLİLİK %80,6” Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Gürer’in sorularına verdiği yanıtta Türkiye’nin ceviz üretimindeki mevcut durumu açıkladı: “Ülkemizin ceviz üretimi konusunda yeterlilik derecesi %80,6 olup halihazırda arz açığı bulunan ceviz üretimini artırmak için Bakanlığımızca muhtelif hibeli projeler ve desteklemeler uygulanmaktadır.” Yumaklı, ceviz ithalatının gerektiğinde serbest piyasa koşulları çerçevesinde sürdüğünü ve ceviz üretimindeki arz açığının kapatılması için çeşitli destek programlarının hayata geçirildiğini belirtti. Yumaklı’nın açıklamasında, iller bazında en fazla ceviz üretimi yapan iller arasında Denizli, Manisa, Kahramanmaraş, Balıkesir ve Bursa’nın bulunduğu ifade edildi. “Önemli üretici iller; Denizli, Manisa, Kahramanmaraş, Balıkesir, Bursa’dır. Ceviz ağacı çeşit, iklim, toprak, sulama durumu gibi faktörlere göre verim durumu farklılık göstermektedir.” Açıklamada Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine de yer verilerek, ülke genelinde 16,8 milyon adet meyve veren ve 12,6 milyon adet meyve vermeyen ceviz ağacı bulunduğu bilgisi paylaşıldı. YENİ TARIM POLİTİKALARI ÜRETİMİ ARTIRMAYI HEDEFLİYOR Bakan Yumaklı, ceviz üretimindeki arz-talep dengesinin iyileştirilmesi amacıyla yeni tarım politikalarının devreye girdiğini belirtti. Bu doğrultuda, “Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelik”in yürürlüğe girdiğini vurgulayan Yumaklı, bu düzenleme kapsamında ürünlerin bölgesel özelliklere göre üretileceğini söyledi. Yumaklı, yönetmelikle tarım havzası veya işletme bazında ürünlerin arz-talep miktarı dikkate alınarak üretim planlaması yapılacağını belirtti. Ayrıca, ilin ekolojisine uygun ve su kaynaklarını merkeze alan bir anlayışla bitkisel üretim desenlerinin oluşturulacağını ve stratejik ürünlerin önceliklendirileceğini ifade etti. GÜRER: “AĞAÇ VAR.ÜRÜN YETERSİZ CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ceviz üretiminde ithalata gerek duyulmasının, Türkiye'nin kendi kendine yeterlilik hedeflerinden uzak olduğunu gösterdiğini ifade etti. Gürer, verimliliği artırılması gerektiğini belirtti.Gürer”Türkiye’nin ceviz üretiminde yeterlilik seviyesi düşük olduğu görülmektedir. Verimsiz ağaçların iyileştirilmesi, üreticilerin desteklenmesi ve ithalata bağımlılığı azaltacak projelere daha fazla önem verilmelidir..

Afganlar Olmasa Hayvancılık Biter Söylemi Safsata! Haber

Afganlar Olmasa Hayvancılık Biter Söylemi Safsata!

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Niğde’nin Bor ilçesine bağlı Gayret Mahallesinde hayvancılık yapan köylünün sorunlarını dinledi. Yem fiyatlarındaki artıştan dolayı hayvancılıkla uğraşanların zor durumda olduğunu ifade eden besici, Gürer’e yaşadıkları sıkıntıları anlattı. Sürü sahibi “oğlum güder, gelinim sağarsa mal sahibi olunur” dedi. CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hayvancılık sektöründe yaşanan daralmaya dikkat çekti. “Bölgede küçükbaş hayvancılık sınırlı da olsa devam ediyor. Ancak büyükbaş hayvancılık daha yaygın. Fakat yem fiyatlarının artması nedeniyle büyükbaş hayvancılık yapanların sayısı giderek azalıyor.” diyen Gürer, kırsal kalkınmanın önemine vurgu yaptı. “GENÇLER HAYVANCILIĞA YÖNELMİYOR” Besici Ahmet,hayvanlarını değerine satamadığını belirterek, “Yem girdileri çok pahalı. Eğer bize destek sağlanırsa kırsal kalkınır, şehirlerden kırsala göç başlar ve hayvancılıkla uğraşanların sayısı artar. Ancak gençler, mevcut durumda hayvancılığa yönelmiyor. Onlar köyde kalmak yerine dışarıda iş arıyor. Köyde genelde hayvancılıktan geçim sağlanıyor ama geçmişe göre gelirimiz azaldı.” diye konuştu. “MERA BULMAKTA ZORLUK ÇEKİYORUZ” Küçükbaş hayvancılığı sürdürmekte zorlandıklarını ifade eden besici, meraların yetersizliğinden yakındı: “Hayvanlarımızı yaymak için meraya ihtiyacımız var. Ancak meramız yok. Hasat sonrası tarlalara sokuyoruz. Şu an 50 kiloluk yem 650-700 lira arasında. Samanı kilogram hesabıyla alıyoruz; 2.500-2.600 lirayı buluyor. Yonca ise çok pahalı, ama yaptığımız masrafı karşılamıyor. Beyaz saman veriyoruz.Para kazanmıyoruz, başa baş gidiyor.Oğlum güder,gelinim sağarsa mal sahibi oluruz.” dedi. “AFGAN ÇOBANLAR OLMASA HAYVANCILIK BİTER SÖYLEMİ SAFSATA” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, besicinin yaşadığı zorlukları dinlerken, sektördeki iş gücü sıkıntısını ve Afgan çobanların etkisini gündeme getirdi. “Afganlar olmasa hayvancılık biter” söyleminin doğru olup olmadığını sorgulayan Gürer, besiciye, “Kendi sürünüzü kendiniz yaymak zorunda kalıyorsunuz. Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz?” diye sordu. Besici ise Ahmet ,Afgan çobanların kalıcı bir çözüm olmadığını, aksine yüksek maaş talepleri nedeniyle maliyetleri artırdıklarını belirterek, “Afgan çobanlar 50-60 bin lira aylık istiyor. Görüldüğü gibi ucuz bir iş gücü değiller. Ben kendi işimi kendim yapınca daha avantajlıyım.” dedi. Gürer, “O zaman bu söylenenler safsata; Afganların Türkiye’de kalması için ileri sürülen bir söylem mi ? “ dedi. “AFGANLAR GELMEDEN ÖNCE DE BİZ BU İŞİ YAPIYORDUK” Besici, Afganların varlığının bir zorunluluk gibi gösterilmesine tepki göstererek, “Bu seneye kadar ya da iki sene öncesine kadar Afganlar mı yapıyordu bu işi? Hayır, yine biz kendi çabamızla yapıyorduk. Annemiz babamız bu işi çalışarak yapıyordu. Kendi işimizi yapmaya devam ediyoruz”diye konuştu. “KAZANÇLARIMIZ HER YIL DAHA AZALIYOR” Besici, son 15 yılda hayvancılık sektöründe kazançlarının düştüğünü belirterek, “15 yıl önce geçimimizi rahatça sağlıyorduk. Bugün aynı şartlarda hayvancılık yapmak çok zor. Eskiden 2.000 lira kazanıyordum ve geçimimi rahatça sağlıyordum. Şimdi ise zar zor ayakta kalabiliyorum. Hayvancılığı mecburiyetten sürdürüyoruz; köyde başka ne yapabiliriz ki?” ifadeleriyle yaşadığı sıkıntıları paylaştı. DESTEK TALEPLERİ VE ÇÖZÜM BEKLENTİSİ besici, yem fiyatlarının düşürülmesi ve meraların artırılması yönünde taleplerini iletti. Gençlerin hayvancılığa yönelmesi için teşviklerin artırılması gerektiğini ifade ederken, bu alanda önlemler alınması gerektiğine dikkat çekti.  CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hayvancılık yapan kimle görüşsek “bu işin tadı kaçtı” diye dert yanıyor. Beslenme ve ahır giderleri yanında işçilik, veteriner, aşı giderleri ile sürekli maliyetlerde artış olması bu işi yapanları da “kazanmıyoruz.” noktasına taşımış bulunuyor. Hayvancılıkta artan sorunları gidermekte siyasi iktidarın görevidir. Başta yem olmak üzere fiyatlar sübvanse edilerek düşürülmelidir. Hayvancıkta sorunlar düşmeden et fiyatları da düşmez” dedi.  ÇİĞ SÜT PRİMİ CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığı Et ve Süt Kurumunun (ESK) piyasa regülasyonu kapsamında süt alımlarına devam ettiğini, 'Ekim, kasım ve aralık dönemi için süt primini yüzde 100 artırarak 1 lira olarak uygulayacağını' açıkladığına dikkat çekti. Gürer, “Çiğ süt üretiminde de sorun var. Cumhurbaşkanlığı bütçe gerekçesi verilerine göre 2021 yılında 23,5 milyon litre olan süt üretimi, 2023 yılında 21,4 milyon litreye düşmüş bulunuyor. Ulusal Süt Konseyi'nin açıkladığı fiyatın altında fiyatla yapılan süt alımı, küçük işletmelerde hayvan varlığına olumsuz etki yapıyor. Prim desteği yanında, USK fiyatta da yemdeki artışa uygun düzenleme yapmalıdır.” dedi.

Gürer: “Karpuzun Tarlada Yüzüne Bakan Olmadı” Haber

Gürer: “Karpuzun Tarlada Yüzüne Bakan Olmadı”

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, 2024 yılında çiftçilerin yaşadığı büyük mağduriyetleri ve tarlada kalan ürünlerin yarattığı ekonomik krizi değerlendirdi.  Gürer, “2024 yılı çiftçi için kara bir yıl oldu. Ürettiği tüm ürünlerde neredeyse zarar etti. Kamu eliyle yapılan adımlarda da düşük alım fiyatı verildiği için tüccar da fiyatı baskılayınca, çiftçi beklemediği bir yıl geçirdi. Çiftçi için kara bir yıl oldu.” ifadelerini kullandı. "ÜRÜNLER TARLADA KALDI, ÇİFTÇİ TOPLAYAMADI" CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarlada kalan ürünler ve hasat edilemeyen karpuzlar üzerinden yaşanan kayıplara dikkat çekerek, “Çiftçinin ürettiği ürünlerin bir kısmı tarlada kaldı. Büyük kentlerde vatandaşlar karpuza erişemezken, Ekim ayının sonunu görmemize rağmen ürün tarlada kaldı ve artık çöp oldu. Üretici ürününü tarladan dahi toplayamadı çünkü işçilik parası, çiftçinin ürününün bedelini karşılamıyor.” dedi. PLANSIZLIK VE ÖNGÖRÜSÜZLÜK ELEŞTİRİSİ CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yaşanan bu krizin temel nedenlerini “plansızlık” ve “öngörüsüzlük” olarak tanımladı. Gürer, “Bu, bir plansızlıktan ve öngörü eksikliğinden kaynaklanıyor. Çiftçimize 'dağı taşı ekin, biz sizin ürününüzü alacağız' diyen siyasi iktidar, ürünün tarlada kalmasını seyretti.” diyerek iktidarın  tarım politikalarındaki eksikliği eleştirdi. "ÇİFTÇİ BORÇ İÇİNDE, BORÇLARINI ÖDEMEKTE ZORLANIYOR" Çiftçilerin borç yükü altında zorlandığını vurgulayan Ömer Fethi Gürer, şunları söyledi: “Çiftçiler borçlu, borçlarını ödemekte zorlanıyorlar. Önümüzdeki yıl ürün desenini değiştirecekler, bu sefer de farklı ürünlerde üretim düşecek. Öyle olunca da fiyatlar artacak.” Gürer’e göre, bu durumun en büyük mağduru çiftçiler ve tüketiciler oldu. "ÜRETEN DE KAYBEDİYOR, TÜKETEN DE" CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, sürecin çiftçi ve tüketici üzerindeki yansımalarına da değinerek, “Süreci doğru yönetemeyen siyasi iktidar yüzünden üreten de kaybediyor, tüketen de pahalı ürün alarak kaybediyor. Bunun yansıması da tarlada ürünün çöp olmasıyla sonuçlanıyor.” şeklinde konuştu. BANKA BORÇLARI KATLANDI, İCRA TAKİPLERİ PATLADI Ömer Fethi Gürer, artan borç yükü ve icra takiplerinin çiftçiye verdiği zararı şu sözlerle ifade etti: “Üretici büyük bir mağduriyet yaşadı. Banka borçları katladı, icra takipleri de patladı.” Gürer, bu sürecin çiftçiler üzerinde yarattığı baskıyı vurgulayarak, borçların arttığını ve çiftçilerin borçlarını ödeyemeyecek duruma geldiğini belirtti.

Gürer: Haber

Gürer: "İthal Hayvanla Bu Sorun Çözülmez!"

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman, Köy İşleri Komisyonu üyesi Ömer Fethi Gürer, karkas ette kesimhane fiyatlarında Ulusal Kırmızı Et Konseyi'nin artışa gideceğini açıklamasının, tüketiciye ulaşan et ve etten mamul ürünlerde fiyat artışına yol açacağını söyledi. Gürer, “Emekli, asgari ücretli ve sabit gelirli vatandaşlar et ve sütten mamul ürünlere erişimde sıkıntılar yaşıyordu. Bu son fiyat artışı ile de mağduriyetleri daha da artacaktır. Emekli raftaki ete ancak bakacak.” diye konuştu. ET FİYATLARI NEDEN ARTIYOR? CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, et fiyatlarındaki artışın girdi maliyetlerindeki yükselmeden kaynaklandığını ve besicilerin hayvancılığı sürdürebilmeleri için fiyat artışına gitmek zorunda kaldıklarını belirtti. Ayrıca, Et ve Süt Kurumu'nun piyasayı dengelemede yetersiz kaldığını ifade etti. Gürer, “2023 yılı, 2022 yılına göre et fiyatları 8 artış göstermişti. 2023 yılında karkas dediğimiz kemikli et dana 198 TL, kuzu 190 TL idi. 2024 yılının Ocak ayında kombine ve kesimhane fiyatı, Et ve Süt Kurumu hariç, dana 265 TL, kuzu 281 TL olarak gerçekleşti. Bugün açıklanan kesimhane fiyatı dana için 332 TL, kuzu için 389 TL olarak duyuruldu. Et ve Süt Kurumu dahil edildiğinde dana kilo fiyatı 323 TL, kuzu kilo fiyatı ise 364 TL olarak oluşuyor. Bu fiyatın rafa yansıması en az %30-%40 artışlarla gerçekleştiği için şu anda marketlerin ve büyükşehirlerdeki kasapların reyonlarındaki fiyatlar kısa süre içinde değişkenlik gösterecektir. Peşin kesim fiyatı hesaplarken, ortalama bir dana için 456 kg olarak düşündüğümüzde, bugün açıklanan fiyatla çarptığınızda 150.000 liralık bir maliyet ortaya çıkıyor. Bu fiyat doğal olarak hayvancılık yapanlar için büyük bir maliyet. Çünkü artan yem fiyatları hayvancılığı zorlaştırıyor. Besi yemi, yemlik arpa, buğday kepeği, ayçiçek tohum küspesi, buğday samanı, mısır silajı sürekli zamlandığı için ve hayvana verilen yem fiyatları arttığı sürece et fiyatlarındaki artış devam edecektir. Hayvancılıkta giderlerin %70’i yemdir. Yeme dayalı hayvancılıkta yem ithal edildiğinden döviz kurundaki dalgalanmalar da yem fiyatlarının yükselmesine neden oluyor. Bu da hayvancılık maliyetini önemli ölçüde arttırıyor. Buna ahır giderleri, elektrik, mazot ve işçilik eklenince besi maliyeti yükseliyor. Maliyetlerin artması doğal olarak kesime giden hayvanın fiyatında da artışı beraberinde getiriyor. Yem fiyatlarındaki artış, ahır giderlerinin artması, veteriner ve aşı giderleri, işçilik ve çoban maliyetlerinin artması devam ederse et fiyatlarında daha da artış yaşanacaktır.” dedi. 12 AY KAPALI YEMLE HAYVAN BESLENİYOR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Mera hayvancılığı ülkemizde bitti. 12 ay hayvan kapalı olarak beslenmekte. 12 ay boyunca her gün bir hayvana en az on ila on iki kilogram arasında yem veriliyor. Bu yemle beslenen hayvanların doğal olarak maliyeti artıyor.” dedi. Gürer, “Bu işi yapanlar pazarı, bayramı, tatili olmayan ve sürekli fedakarca hayvanlarına bakan insanlardan oluşuyor. Para kazanamadıkları takdirde hayvanlarını kesime götürüyorlar. Süt inekleri dahi üreticide iken süt para etmeyince kesime gitti. Süt fiyatları litresi 14,65 kuruş olarak Ulusal Süt Konseyi tarafından açıklansa da, bizim bölgemizde farklı yerlerde süt 11 TL’den 12 TL’den alınıyor, bu yüzden süt inekleri kesime gidiyor. Süt ineği ve gebe ineğin kesime gitmesi, en az üç tane yavrunun doğumunun da ortadan kalkması demektir.” dedi. PLANLAMA YOK CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, “Hayvancılıkta planlama olmazsa, öngörü olmazsa ve sürdürülebilirlik esas alınmazsa, ithal hayvanla bu sorun çözülmez; fiyatlar artar ve bu artış tüketiciye kat be kat yansır. Kısa süre içinde etin raftaki fiyatının artması demek, Et ve Süt Kurumu'nun piyasayı dengelemek için ithal et getirmesi, emeklinin ve dar gelirlinin yine kuyruklara girmesi demektir. Et ve Süt Kurumu'nda emekliler, asgari ücretliler ve dar gelirliler kuyruklara giriyor çünkü et kısa sürede tükeniyor. Tükenmemesi için emeklilere uygun fiyatla ürün sağlamak kamunun görevidir. Gelir-gider dengesinde vatandaşların protein içeren et ve süt ürünlerine erişememesi, sağlık açısından da ileriki aşamada problemlere yol açacaktır. Bu bağlamda üreticinin, besicinin maliyet girdilerindeki artışla ortaya çıkan fiyat artışının raftaki ürüne yansıması, sorunların daha da katlanmasına yol açacaktır.” dedi. Gürer, “Kırsalda 10-20 aralığında hayvanı olan ahırların çoğu boşaldı. Kırsalda küçük aile tipi işletmeler ve hayvancılık bitme noktasına geldi. Türkiye, ithal hayvan varlığı ile politikasını oluşturuyor. İthal gelen ürünlerin fiyatları daha düşük olması beklenirken, rafa daha yüksek olarak yansıyor. Cumhurbaşkanlığı yıllık program verisine göre 2023 itibariyle 16.400.000 baş sığır varlığımız bulunuyor; %44,5’i kültür melezi, %49’u saf kültür ırkından oluşuyor ve düşündürücü olan ise sadece 1 milyon yerli ırk sığırımızın kalmış olması. Hayvan varlığında ithalat geçen yıl 818.000 baş olarak gerçekleşti, oysa 2022 yılında ithalat sadece 117.000 idi. 2022’de artık ithalat olmayacağı söylenirken 2023 yılında ithalat patladı. 2024 yılında da ithalat devam etti ve 300.000 baş sığır ülkemize giriş yaptı. Bu veriler, 2024 yılı için olup yıl sonunda daha netleşecektir. Süt üretiminde de düşüş olduğu ifade edildiğinde genelde ‘süt üretiminde düşüş yok’ deniyordu. Ancak Cumhurbaşkanlığı’nın yıllık program verilerine göre, süt üretimi 2021 yılında 23.504.000 litre iken 2023 yılında 21.482.000 litreye düşmüş durumda.” diye konuştu. ET ÜRETİMİNDE İKTİDARIN UMUDU İTHAL ET CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, et üretim miktarlarının artacağı yönünde Cumhurbaşkanlığı bütçe hedefleri içinde yer aldığını belirtti. Bu artışın ithal hayvan varlığı sağlanarak gerçekleştirilmesinin amaçlandığını ifade etti. 2024 yılında hedeflenen 1.727.000 ton et üretim miktarı 2 milyon tona çıkarıldı ve bu hedef değişikliği ithal et ve hayvan varlığı üzerinden yapıldı. 2025 yılı bütçe gerekçesinde de 2024 yılında 1.000.764 ton et hedeflenmişken, bu miktar 2.328.000 tona çıkarılmıştır. Burada da ithal hayvan ve et varlığındaki artış öngörülüyor. Daha önce ülke içindeki et ve hayvan varlığı hesaplamaya dahil edilirken, bu yıl ithal hayvan varlığı da hesaplamalara katıldı.” dedi. Gürer, “Kasaplar da et fiyatı artışından şikayetçi. Satışlarının azaldığını, kira, işçilik, nakliye, elektrik ve diğer dükkan giderlerinin artması nedeniyle kazanamadıklarını söylüyorlar. Gidişat iyi değil. Türkiye’nin kendi kendine yeterliliği sağlanmadan, ette, sütte ve gıda ürünlerinde sağlıklı bir geleceği konuşmak zor. İktidarın tarımda uyguladığı yanlış politikalar her kesimi sorunlu kıldı. Yoksul kesimlerin ete erişimi giderek zorlaşıyor. Çözüm var ama mevcut iktidarın çözüm arayışı yok. Hayvancılıkta ithalatı değil, üretimi esas alacak bir planlama ile yerli üretim desteklenmeli. İktidar derhal Tarım Şurası kararlarını işletmeli. Tarım Kanunu'nu uygulamalı. Yemde %50 destek sağlamalı. Yem fabrikaları kurarak yerli yem üretimini hayata geçirmeli. Tarım ve Orman Bakanlığı, etkin bir şekilde çalışmalar yürüterek besicinin kazanacağı, tüketicinin erişeceği bir modeli hayata geçirmesi.” dedi.

CHP'li Gürer, Kavun Tarlasından Çiftçilerin Sesini Duyurdu Haber

CHP'li Gürer, Kavun Tarlasından Çiftçilerin Sesini Duyurdu

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, kavun ekili alanlarda ürünler olgunlaştığında iktidara çağrıda bulunarak, Tarım Kredi Marketleri aracılığıyla üreticiye destek verilmesini istemişti. Ancak iktidar bu yönde bir girişimde bulunmadı. Tarladaki ürünün bir kısmı kilosu 1-1,5 liradan satılabilse de önemli bir miktarı tarlada kaldı. Bu kez Gürer, tarlada çürüyen kavunları görüntüleyerek, kavun üreticisi ile tarlada konuştu. Gürer, Niğde’nin Altunhisar ilçesinde hem domates hem de kavun üreten Uğur Tekeli ile birlikte kavun tarlasını gezdi. Gürer, "Kavun tarlada olgunlaştığı dönemde geldiğimizde üreticiler, tüccarın gelmediğini, kavunların kilosunu 1 liradan bile alan olmadığını, bu yüzden ürünlerin tarlada kaldığını ve bazı kavunların hayvan yemi olduğunu gördüklerini belirtti. Üreticilerin sattıkları ürünlerin, zararlarını bile karşılayamadığını vurgulayan Ömer Fethi Gürer, yaşanan tabloyu "Bir kısmı satıldı, ama bu, sadece onların bir nebze olsun ürün satmalarına vesile oldu. Üretim maliyetlerini dahi karşılamadı." şeklinde ifade etti. “ZARARIMIZ DEKARDA 22.500 LİRA” Tarlada kalan kavunlardan dolayı zarar eden üretici Uğur Tekeli, kavun üreticisinin yaşadığı zararı şu sözlerle dile getirdi: “Bir dönüm alana 25 bin lira harcadık ama ancak 2.500 liraya satabildik. Zararımız dekarda 22.500 lira. Sadece bir fideyi 13,5 liraya aldık. Bu yıl birçok kavun ve karpuz tarlada kaldı. Para etmedi, çürüdü, hayvan yemi oldu. Bizim bu durumumuzu iktidarın düşünmesi lazım; çeklerimiz, senetlerimiz yazılmaya başladı, kimsenin ödeme gücü yok." Tekeli ifadeleriyle, çiftçilerin yüksek maliyetlerle mücadele ettiğini, buna rağmen ürünlerini değerinde satamadığını ortaya koydu. Pek çok çiftçi gibi, Tekeli de borçların altında ezildiğini ve giderek artan maliyetler karşısında zor durumda olduğunu belirtti. “ÇEKLER KASIM AYINDA ÖDENECEK, AMA ENDİŞELİYİZ” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, üreticilerin ürünlerini para etmediği için tüccarlara çek karşılığında verdiğini ancak çeklerin büyük çoğunluğunun Kasım ayında ödeneceğini belirtti. Gürer, “Üreticilerin çoğu ‘Bizim ürünü alan kişinin durumu da iyi değil, acaba bu çeki ödeyebilecek mi?’ diye endişe ediyor.” diyerek çiftçilerin ürün sattıkları halde parasını alamama riskiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Bu durumun çiftçiler üzerinde yarattığı mali baskıya değinen Ömer Fethi Gürer, "Bu işin çözümü, çiftçinin borçlarının ötelenmesi." diyerek, TBMM’ye bu konuda bir kanun teklifi sunduğunu ve çiftçilerin borçlarının 2027 yılına kadar ertelenmesi gerektiğini vurguladı. Gürer, borç faizlerinin silinmesi ve çiftçiye can suyu verilmesinin, önümüzdeki üretim dönemi için hayati önem taşıdığını ifade etti. “BÜTÇEDE ÇİFTÇİYE YETERLİ DESTEK YOK” CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, yeni bütçe teklifinin çiftçiye gereken desteği sağlamaktan uzak olduğunu belirtti. “2025 yılı bütçesinde milli gelirin %1'inin çiftçiye verilmesi lazım, bu da 615 milyar liraya denk geliyor. Ancak bütçede çiftçiye ayrılan pay 135 milyar lira olarak öngörülüyor.” diyen Gürer, çiftçinin yaşadığı finansal krizin giderek derinleştiğini ifade etti. Çiftçilerin bankalara olan borçlarının 749 milyar lirayı bulduğunu, piyasaya olan borçlarla birlikte toplam borcun 800 milyar lirayı aştığını belirten Gürer, "Ülkede borcu olmayan çiftçi kalmadı" dedi. “GÜBREDEN YEME HER ŞEY İTHAL, FİYATLAR EL YAKIYOR” CHP’li vekili Ömer Fethi Gürer, özellikle gübre ve yem fiyatlarının yüksek oluşunun çiftçiyi büyük oranda zorladığını dile getirdi. “Gübre ithal, yem ithal; özellikle DAP gübrenin fiyatı artmaya başladı. Gübrenin fiyatı 23.200 liranın üzerine çıktı ve bu artış sahte gübre ve hileli gübre kullanımını artırıyor. Çiftçi, sahte gübre nedeniyle de mağdur oluyor." diyen Gürer, yetkililere seslenerek, üreticilere destek verilmesi gerektiğini söyledi. “ÇİFTÇİYE SAHİP ÇIKIN!” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yetkililere çağrıda bulunarak çiftçinin içinde bulunduğu durumu görmezden gelmemeleri gerektiğini ifade etti. Gürer, “Yetkililere sesleniyoruz: Üreticiye sahip çıkın! Önümüzdeki yıl üretim yapabilmesi için gerekli destekleri bir an önce verin. Makamda oturup laf değil, tarlaya gelip çiftçinin durumunu görün.” diyerek, tarım sektörünün ayakta kalabilmesi için acil adımlar atılması gerektiğini belirtti.

Gürer: “Patates Üreticisi İktidarın Seslerini Duymasını Bekliyor” Haber

Gürer: “Patates Üreticisi İktidarın Seslerini Duymasını Bekliyor”

Niğde’de patates üreticileri zor günler yaşıyor. Tüccar beklenen alımı yapmayınca ürün depolara çekildi.  CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Niğde’nin Bağlama kasabasında patates deposunda Üreticileri dinledi. Bu yıl Niğde'de 1 milyon ton patates rekoltesi beklendiğini belirten Ömer Fethi Gürer hasat sonuna gelmesine rağmen tüccar beklenen alımı yapmayınca ürün depolandı. Çiftçi iktidarın TMO, Tarım kredi gibi kuruluşlar eliyle alıma başlamasını umut ediyor’ dedi. “DEPOYA KOYMAK ZORUNDA KALDIK” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, patates üreticilerinin çaresiz ve desteksiz kaldığını belirtti, Gürer" Patates üreticisi, yeterli alım yapmaya tüccar gelmeyince hasat yaptığı patatesi depoya koydu. Niğde, patates üretiminde 1. sırada; bu yıl 1 milyon ton patates hasadı hedefleniyordu. Ancak, tüccar gelmeyince ürüne talep olmadı ve depolandı. Kamunun da alıma girmemesi üreticiyi zor durumda bıraktı. Doğal olarak, üretici kaygılı; maliyetinin altında bir fiyatla tüccar, üreticinin ürününü almak istedi. Üretici ise ürününü depolayarak bekliyor. Bir süre bu ürün depoda kalacak. Eğer tüccar ya da kamu eliyle Toprak Mahsulleri Ofisi gelip almazsa, yine çöp olacak. Büyük şehirlerde vatandaş, patatesi pahalıya aldığından şikayet ediyor; burada ise maliyeti 6-7 lira olan patates, 3 liraya tüccar almadığı için depoya kondu.” diyerek çiftçinin içine düştüğü zor duruma dikkat çekti. ÜRETİCİ ŞAHİN: “TAMAMINI ZARAR ETTİK, TÜCCAR DA GELMEDİ” Patates üreticisi Şükrü Şahin, bu yıl patatesten hiç para kazanamadıklarını belirtti. Şahin, " Bu sene patatesten hiç para kazanamadık, tamamını zarar ettik. En az zararı olan çiftçi bile bu sene 1 milyon TL zarar ediyor. Hiç para etmedi, tüccar da gelmedi, işçi parasını ödeyemedik. Normalde bu patates 8-10 lirayken şimdi 3 lira, alan da yok, para veren de yok.” diyerek, çiftçilerin umutsuzluğunu vurguladı. AVŞAR: “BU YIL ÇİFTÇİNİN HİÇBİR MAHSULÜ PARA ETMEDİ” Üretici Ramazan Avşar ise çiftçinin neredeyse tüm mahsullerinin bu yıl para etmediğini ifade etti. “Patates çok ekildi deniyor ama çiftçinin hangi ürünü para etti ki? Çiftçinin fasulyesi para etmedi, buğday para etmedi. Biçerdöver parasını zor ödedik, balyaları getiremedik, hayvanımız para etmiyor. İneğimizi satmaya kalkıyoruz, 150bin liralık ineğe 90 bin lira verip pazarlık yapıyorlar. Kavunu karpuzu atıldı, çiftçinin domatesi atıldı, bütün patatesler depoya kondu. İçinde satılanlar bile 3 aylık, 5 aylık çeklerle satıldı. Depoya almaya gücü yetmediği için çiftçi, ürününü 3 aylık, 5 aylık çeklerle sattı ama para da alamadı.” dedi. Avşar, “Kahvede birbirimize çay ısmarlayamaz hale geldik.” diyerek, çiftçinin borç yükünün ağırlığını gözler önüne serdi. Patates üreticisi Şükrü Şahin ise , “Buğdayı 8 liraya verdik; buğday şu anda 12 lira. Fasulyeyi 30 liraya sattık; fasulye 40 lirayı geçti. Tüccar, eline fırsat geçince bize zarar ettiriyor. En ufak çiftçi bile Ziraat Bankası’na 1 milyon TL borçlu.” dedi. GÜRER: “ÇİFTÇİ BORÇ BATAĞINDA, BORÇSUZ ÇİFTÇİ KALMADI” CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçilerin bankalara olan borcunun 749 milyar liraya ulaştığını hatırlatarak, " Borçsuz çiftçi kalmadı. Çiftçiye “daha çok ekin” dediler, çiftçi de ekti." dedi.  SİNAN AKKUZU: “DEPOYA 150 TON PATATES KOYDUM, İŞÇİYE BORÇLANDIM” patates üreticisi Sinan Akkuzu da patatesin maliyetlerini karşılayamadığını ifade etti. Depoya koyduğu 150 ton patatesin işçilik maliyetinin 170 bin lirayı bulduğunu söyleyen Akkuzu, " Şu anda işçiyi nasıl ödeyeceğim? Tarım işçilerinin maliyeti var. Şimdi para yok, patatesi pazarlayamadım, alan yok. Adam 2,5 lira verdi, 6 aylık çek diyor. Ben 6 ay sonra çekin karşılıksız çıkmayacağını nereden bileyim? Bunun maliyeti sadece işçilik olarak 170.000 lira; şu an tarım işçisine borçlandım. Bu parayı nereden, nasıl vereceğim?” dedi. “PATATES ÇÖP OLACAK” UYARISI Gürer, Bakanlığa seslenerek kamunun patates alımı yapması gerektiğini belirtti. "Toprak Mahsulleri Ofisi, Tarım Kredi Kooperatifi ve Türkşeker, maliyeti artı makul bir kârla patatesi almalı." diyen Gürer, aksi takdirde depodaki ürünlerin çöp olacağını ifade etti. Depoların sağlıklı şartlarda olmadığını ve patatesin büyük şehirlerde Aralık ayından sonra yüksek fiyatlarla satışa sunulacağını belirten Gürer, “Mutlaka maliyet artı makul kâr ile alım yapılmalı. Çiftçi ekime girecek, gübre alacak, ilaç alacak, mazota ihtiyacı var, traktörün gideri var. Yeni ekim dönemi için çiftçiye can suyu şart. Patates üreticisi iktidarın sesleri duymasını istiyor.” diye konuştu. AVŞAR: “BURADA 2,5 LİRAYA SATAMIYORUZ, TÜKETİCİ 25 LİRADAN YİYOR” Çiftçilerin karşılaştığı ekonomik zorlukların yanı sıra piyasadaki fiyat dengesizliğine de dikkat çeken Ramazan Avşar, "Biz burada patatesi 2,5 liraya satamıyoruz, tüketici ise 25 liradan yiyor. Bu uçurumun sebebi nedir, kim bakacak buna?" diye sorarak yetkililerin bu fiyat farkını araştırması gerektiğini ifade etti.

Domatesi Toplamamak Daha Karlı Oldu Haber

Domatesi Toplamamak Daha Karlı Oldu

Niğde’nin Altunhisar ilçesinde domates tarlalarında kalan ürünü yerinde gören CHP Niğde Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, “Vicdanı olan bu manzara karşısında acı duyar” diye konuştu. TÜİK verilerine göre ülkemizde bu yıl bitkisel üretimde domateste % 10.1 artış öngörüldüğünü ve bu artışın tüketiciye daha uygun fiyatlı ürün olarak yansıması beklenirken bunun gerçekleşmediğini ifade eden Ömer Fethi Gürer “İktidarın iş bilmez yönetim anlayışı, üretilen ürünlerin değer kazanmasını engelleyerek, maalesef çöpe gitmelerine yol açtı.” dedi. TARLALARDA ÜRETİCİ İLE KONUŞTU CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Domates bu yıl üreticide para etmedi; tarlada kaldı, çürüdü ve binlerce ton domates ne yazık ki boşa gitti. TÜİK verilerine göre bu yıl domateste bir artış bekleniyordu ancak bu artış tüketiciye yansımadı. Tarlada domatesin kilosu 1.5-2 liradan dahi satılamadı. Markette ise 10 liranın altına inmedi. Üreticinin ürününün değer kazanmaması ve tüketicinin alım gücüne göre raflardaki ürünlerin pahalı olması, piyasayı düzenlemesi gereken siyasi iktidarın yetersiz politikalarının bir sonucudur.” dedi.  Ömer Fethi Gürer, salçalık domates alımı yapan tüccarın ve salça fabrikalarının üreticiyi zor durumda bıraktığını belirtti. Gürer, üreticinin sahipsiz kaldığını ve ürünlerin tarlada hayvan yemine dönüştüğünü ifade etti. Binlerce ton ürünün toplanmadığını vurgulayan Gürer, düşük alım fiyatlarının domateslerin tarlada kalmasına neden olduğunu ve çiftçilerin büyük bir zararla karşı karşıya olduğunu söyledi. ÜRETİCİ UĞUR TEKELİ’NİN DRAMI: “TARLAYI TOPLAMAMAK DAHA KÂRLI OLDU” Altunhisar’da domates üreticisi Uğur Tekeli, CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’e bu yıl domates üretiminde yaşadığı sorunları anlattı. Tekeli, “Geçen sene de domates para etmemişti. Bu sene şansımızı bir kez daha denedik, fakat yine zarar ettik. Dekara 35 bin TL maliyeti var. Ancak fabrikaların aldığı kilo fiyat sadece 2 lira. Bunun 1 lirası işçilik, 40 kuruşu nakliye, kalan 60 kuruş ise fabrika payı. Üstelik kamyonlara yüklenen domatesin yarısına red veriyorlar, bu durumda nakliye ücreti de cebimizden çıkıyor. Tarlayı toplamadan bırakmak bizim için daha kârlı hale geldi.” diye konuştu. “MİLLİ SERVET TARLADA ÇÜRÜDÜ” Domates üreticisi Uğur Tekeli, tarlalarda çürümeye terk edilen domateslerin milli servet kaybına yol açtığını vurguladı. Tekeli, “Bu tarlanın 600 ton domatesi vardı ama maalesef hepsi tarlada kaldı.” diyerek yaşanan zararın boyutlarını dile getirdi. Yükselen maliyetlerin ve bankalardan alınan yüksek faizli kredilerin üreticiyi çıkmaza soktuğunu belirten Tekeli, “Borçlarımız var; özel bankalar %60 faiz uyguluyor, biz de mecburen alıp ilaççının borcunu ödeyeceğiz. Seneye ne yapacağız bilmiyorum,” ifadeleriyle geleceğe dair endişesini paylaştı. ÜRÜN TARLADA ÇÜRÜRKEN MARKET FİYATLARI EL YAKIYOR Tarlalarda para etmeyen domates, büyük kent merkezlerinde ise yüksek fiyatlarla tüketicinin elini yaktığını belirten CHP’li Ömer Fethi Gürer, “Tarlada üretici perişan olurken, şehirlerde salçalık domates 10 liradan satılıyor. Üreten kazanamıyor, tüketen ise pahalı ürün alıyor. Bu durum iktidarın plansızlığının sonucu ve sistemin yaratığı durum “dedi. UĞUR TEKELİ: “EMEĞİMİZİN KARŞILIĞI YOK” Üretici Uğur Tekeli, tarımsal faaliyetlerdeki plansızlığa vurgu yaparak, “Biz çalışıyoruz ama kime çalışıyoruz bilmiyoruz. 60 dekar domates ektik ama emeğimizin karşılığını alamadık. Biz kimi düşünüyoruz, kime çalışıyoruz; çalıştığımız kişiler de belli değil.” şeklinde konuştu.  “ÜRETİCİ DESTEKLENMİYOR, ÜRÜN ZİYAN OLUYOR” CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bakanlık, ‘Çiftçiyi destekliyoruz’ diyor ancak çiftçinin ürününün durumu ortada. Tarlada çürüyen bu domatesler hayvan yemi dahi olamayacak durumda. Oysa ki bu ürün salça olarak değerlendirilebilir, kurutularak satılabilirdi. Ancak destek verilmediği için tarlada çöp oldu.” sözleriyle tarımsal planlama eksikliğini eleştirdi. “BOZ TOPRAK KIRMIZIYA ÇALDI” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bölgedeki üreticilerin ekonomik anlamda mutlaka desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Niğde’nin Altunhisar ilçesindeyiz. Bu yıl domates üreticisi büyük zarar etti. Domates tarlasının boz toprağı kırmızıya çaldı çünkü domates tarlada kaldı. Üstelik ekim dönemi gelmesine rağmen tarlayı sürüp yeni ürün ekemiyorlar. 60 dekarlık alan bu yıl ziyan oldu, 600 ton domates çöpe gitti. Çiftçi bu yıl kara bir yıl yaşadı ve umduğunu bulamadı.” dedi.

Çiftçiye Söz Verilen 800 Milyar TL Hala Verilmiyor Haber

Çiftçiye Söz Verilen 800 Milyar TL Hala Verilmiyor

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman, Köyişleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, meclise sunulan 2025 yılı bütçesini değerlendirdi. Gürer, bütçede gelir kapısı olarak ceza, vergi, alkollü içecekler ve şans oyunlarının ciddi gelir kapısı olduğunu belirtti. Tarımda 2006 yılında çıkarılan kanunla verilmesi gereken milli gelirin %1'inin verilmediğini ve iki yılda çiftçiye verilmeyen desteğin 800 milyar lirayı bulduğunu ifade etti. 2025 yılı bütçe gerekçesinde hedef ve tahminler, yerli büyükbaş ve küçükbaş hayvanlardan elde edilecek et miktarı ile birlikte ithal edilecek besilik ve kasaplık hayvanlardan elde edilecek et miktarı dahil edilerek hesaplanması sonucu et üretim miktarında artış öngörüldüğünü, bu durumda tahminlere göre en az üç yıl düzenli hayvan ithalatının süreceğinin öngörüldüğünü söyledi. TARIMDA 800 MİLYAR LİRA ÇİFTÇİYE SÖZ VERİLDİĞİ HALDE VERİLMİYOR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarım için ayrılan desteklerin de tarım kanununun 21. maddesinde yer alan milli gelirin %1 olması yönündeki düzenlemeye bu yılda uyulmadığını belirterek, iki yılda çiftçiye doğrudan verilmesi gereken desteklerin 800 milyar lira çiftçiden esirgendir" dedi. Gürer, 2024 yılının çiftçinin kara bir yılı olduğunu belirterek, "Ürettiğinden para kazanmadı ve girdi maliyetlerinde göre zarara ürün sattı. Yeterli destek de alamadı. Çiftçi 2025 yılında da işi zor" diye konuştu. Gürer, "AKP iktidarı, 2006 yılında çıkardığı Tarım Kanunu'nda çiftçilere verilecek desteğin milli gelirin %1 olacağını öngörmektedir. Kanunu çıkaran AKP, kanuna bugüne kadar hiç uymamış ve milli gelirin %1'i çiftçiye verilmemiştir. 2025 yılı bütçesinin milli gelirin %1'i 615 milyar 400 milyon liradır. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz açıkladığı ve bütçe teklifinde yer alan doğrudan destek tutarı 135 milyar liradır. Böylece çiftçiden bu yıl esirgenen destek tutarı 480 milyar 400 milyon liradır. Geçtiğimiz yılda milli gelirin %1'i olan 411 milyar lira yerine 91 milyar lira verileceği açıklanmıştı. İki yılda çiftçiden esirgenen destek toplamı 800 milyar lira olmaktadır. Destek ödemeleri ürün ekim ya da hasat döneminde verilmelidir. Bir yıla sarkan destekler çiftçiye fayda sağlamamaktadır. Mazot desteği veriyoruz diyerek, desteğin dört katı yüksek ÖTV ve KDV ile verilen destek geri kat be kat alınmaktadır. Çiftçilerin bankalara kredi borcu 2004 yılında 5 milyar 400 milyon iken, bugünkü verilerle bu rakam 749 milyar liraya çıktı. Piyasa ile borçları 800 milyarı aştı. Düşük alım fiyatları, sürekli artan girdi fiyatları ve yetersiz destekler çiftçiyi zorluyor. Çiftçi, gelecek yıl ne yapacağını bilmez durumda. Bu yıl üretimde yaşanan sorunlar nedeniyle borcunu ödüyemiyor. Üre gübre yılbaşında 12.600 TL iken, bayi fiyatı 14.500 TL çıkmıştır. DAP gübre yılbaşında 18.500 TL iken, bayi fiyatı 23.250 TL çıkmıştır. 50 kg süt yemi fiyatı da 600 TL aşmıştır. Girdi maliyetlerinde artış devam etmektedir. TÜİK, ihtiyaç duyulduğu zaman fiyatı artan ürünle, ihtiyaç olmadığı zaman durağan ürün ortalaması üzerinden yaptığı hesaplamalar tarımsal girdi fiyatlarını daha düşük göstermektedir" dedi. BİTKİSEL ÜRETİM YERİNDE SAYIYOR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, açıklanan 2025 yılı gerekçesinde yer alan verilere göre hayvan ithalatının devam edeceğini ve bakanların geçmiş dönemlerde belirttiği hayvan varlığında Avrupa birincisi ifadelerinin masal olduğunu söyledi. Gürer, "Bitkisel üretimde TÜİK, Mayıs ayında yaptığı açıklamada bir önceki yıla göre tarım ürünlerinin azalacağını, meyve ve sebzede ise artış olacağını açıklamıştı. Bu yıl beklenen üretimin 138 milyon ton olarak öngörülmüştü. Aralık ayında bu tahminin yansımasını görmüş olacağız. Tahıl ürünlerinde buğday, arpa, çavdar, yulaf, mısır ve şekerpancar üretiminde azalış öngörülüyor. Bitkisel üretimde de 2004 yılında bütçe gerekçesinde konan hedeflerde değişikliğe gidilmiştir. 2024 yılında 133 milyon ton olarak hedeflenen üretim miktarının 2025 yılında 134 milyon tona, 2026 yılında 136 milyon tona çıkması öngörülmüş. 2024 yılında bu hedefler 2025 yılı için 130 milyon 200 bin ton, 2026 yılı için de 130 milyon 600 bin ton idi. Bu hesaplamalarda kuraklık, mevsim değişimi yer almazken, ithal ürünlerin sürece yansıması da belirtilmemiştir. TÜİK, tahmini 2024 yılı üretimi ise 138 milyon ton öngörüsü ise bütçe gerekçesinde yer bulmamıştır." 2025 YILINDA HAYVAN İTHALATI DEVAM CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2025 yılı bütçe gerekçesi verilerine göre et ithalatının devam edeceğinin görüldüğünü belirtti. İki yılda 1 milyon 200 bin ton ithalat yapan iktidar, verilere göre hedeflenen tahminlerde artışı ithal hayvan varlığından sağlanacak ete bağladı" dedi. Gürer: "2024 yılı bütçe gerekçesinde kişi başı kırmızı et üretim miktarı, kırmızı ette arz güvenliği, hayvansal protein ihtiyacının ne kadarının kırmızı et ile karşılanacağı ölçülmektedir. Hayvan varlığı ve kasaplık güç oranı ortalama karkas ağırlığı çarpımı sonucu et üretim miktarı hesaplanmaktadır. Kırmızı et üretim miktarı yılda bir defa, yıl sonunda TÜİK verileri yayınlanmasına bağlı ölçülmektedir. Kırmızı et üretimi 2023 yılı için 1 milyon 945 bin ton planlanmış, 1 milyon 827 ton olarak gerçekleşmiş ve hedef sapmıştır. 2024 yılı ise hedef olarak açıklanan miktar 1 milyon 727 bin ton idi. Ancak bu hedef 2024 yılı sonu için 2 milyon 041 tona çıkarıldı. Hedef ve tahminler, yerli büyükbaş ve küçükbaş hayvanlardan elde edilecek et miktarı ile birlikte ithal edilecek besilik ve kasaplık hayvanlardan elde edilecek et miktarı dahil edilerek hesaplandığı belirtildi. Böylece iki yılda ithal edilen 1 milyon 200 bini aşkın hayvan varlığı hesaplamaya katılınca tahminde artış ortaya çıktı. Bu durumda ithal et ve hayvan süreci devam edeceği görülüyor. Bu nedenle 2024 yılı bütçe gerekçesinde 2025 yılı tahmini 1 milyon 764 ton iken, 2025 yılı bütçe gerekçesi hedefi 2 milyon 328 bin ton, 2026 yılı tahmini de 2024 yılında 1 milyon 788 bin tondan 2025 yılı hedefinde 2 milyon 387 bin tona çıkarıldığı görülüyor. Böylece et üretiminde 2025 yılında tahminlere, ithal hayvanların varlığı da hesaplanarak tahminler yapılmış. Bu durumda hayvan ithalatı devam edeceği de anlaşılıyor ve bu süreç belirlenen tahmin süreci içinde devam edeceği görülüyor. Avrupa hayvan varlığında birinciyiz anlatıları da masal olduğu ortaya çıkıyor" diye konuştu. BÜTÇE CEZA BÜTÇESİ CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "2025 yılı bütçe teklifi işçi, çiftçi, esnaf, emekli, engelli ve dar gelirli için umut veren bir bütçe teklifi değildir" dedi. Gürer, "Özel tüketim vergisi 2020 yılında 209 milyar 90 milyon 420 bin lira alınırken, 2024 yılında ilk sekiz ayında 1 trilyon 467 milyar 185 milyon 144 bin liraya çıkmıştır. 2025 hedefi 2 trilyon 145 milyar 950 milyon liradır. 2020 yılına göre artış oranı %926'dır. Dahilinde alınan katma değer vergisi 2020 yılında 164 milyar 814 milyon 761 bin lira iken, 2024 yılı ilk 8 ayında 2 trilyon 10 milyar 411 milyon 920 bin lira olarak gerçekleşmiş ve 2025 yılı hedefi 2 trilyon 884 milyar 58 milyon 495 bin lira olarak belirlenmiştir. 2020 yılına göre artış oranı 58'dir. Petrol ve doğal gaz ürünlerinden alınan vergi 2020 yılında 69 milyar 752 milyon 481 bin lira iken, 2024 yılı ilk sekiz ayında 399 milyar 967 milyon 517 bin liraya çıkmıştır. 2025 yılı hedefi 536 milyar 185 milyon 570 bin liradır. 2020 yılına göre artış oranı %676'dır. Bütçede motorlu taşıtlar vergisi 2020 yılında 46 milyar 730 milyon 871 bin lira alınırken, bu rakam 2024 yılı ilk sekiz ayında 540 milyar 420 milyon 765 bin liraya çıkmıştır. 2025 yılı tahmini de 818 milyar 826 milyon 426 bin lira olarak öngörülmüştür. Motorlu araçlarda cumhurbaşkanlığı sistemine geçildikten sonra 2020 yılından bugüne artış oranı 78 olmuştur. 2024 yılına göre vatandaştan tahsili hesaplanan para cezalarında %44.2 oranında bir artış öngörülmektedir. 2020 yılında 18 milyar 42 milyon 226 bin lira olan para cezaları, 2024 yılında 181 milyar 499 milyon 754 bin liraya çıkmış ve bir önceki yıla göre 112 milyar 138 milyon 907 bin lira daha fazla ceza kesilmiştir. 2025 yılında bu tutarın 261 milyar 778 milyon 47 bin liraya çıkacağı öngörülmektedir. Bu durumda iktidar, 2020 yılından 2025'e kadar aldığı cezalardaki artış fark miktarı 243 milyar 735 milyon 821 bin liradır. 2020'den bugüne 50 oranında cezalarda artış olmuştur." AKŞAMCILAR İLE ŞANS OYUNLARINDA ACAYİP VERGİ ALINIYOR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, sağlığa zararlı alkollü içecekler, tütün vergileri yanında şans oyunlarının önemli gelir kalemine dönüştüğünü söyledi. Gürer, "Alkollü içeceklerden alınan vergi 2020 yılında 16 milyar 670 milyon 461 bin lira iken, 2024 yılının ilk 8 ayında alınan vergi 113 milyar 967 milyon 467 bin liraya çıkmıştır. 2025 yılı için öngörülen vergi 170 milyar 750 milyon 672 bin liradır. Alkollü içkilerden elde edilen vergi 2020 yılı ile 2025 yılları arasında artış oranı %962'dir. Tütün mamullerinden ise 2020 yılında alınan vergi 62 milyar 431 milyon 864 bin lira iken, 2024 yılı ilk sekiz ayında 306 milyar 516 milyon 627 bin lira olmuş ve 2025 yılı tahmini 455 milyar 664 milyon 231 bin liradır. 2020 yılına göre artış oranı %633'tür. Kibarca şans oyunları, diğer değişle bir tür kumar gelirine de baktığımızda, AKP iktidarları döneminde çeşitlendirilen ve türü artırılan şans oyunlarından 2020 yılında bütçeye sağlanan gelir 3 milyar 463 milyon 733 bin lira iken, 2024 yılında bütçe tahmini 54 milyar 919 milyon 731 bin lira olarak tahmin edilse de, 8 ayda 37 milyar 316 milyon 485 lira olarak gerçekleşmiş, 4 aylık sürede tahmine erilir mi, onu yıl sonu görmek olası olacaktır. 2025 yılı içinde 56 milyar 525 milyon 047 bin lira şans oyunlarından vergi alınması tahmin edilmektedir. Alkollü içecekler, tütün ve şans oyunlarından alınan toplam vergi 683 milyar 939 milyon 950 bin liradır. Bu vergi gelirleri, bakanın yazılı yanıtına göre tüm devlet memurları maaşlarına da karışmaktadır; ayrı bir hesapta tutulmamaktadır."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.