SON DAKİKA
Hava Durumu

#Cihan Taşar

Porsuk Haber Ajansı - Cihan Taşar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cihan Taşar haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Atatürk’ü Aramızdan Ayrılışının 86. yılında Saygı ve Özlemle Anıyoruz Haber

Atatürk’ü Aramızdan Ayrılışının 86. yılında Saygı ve Özlemle Anıyoruz

Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi tarafından 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü dolayısıyla Valilik Meydanı'nda bir anma töreni ve saygı nöbeti gerçekleştirildi. ADD Eskişehir Şube Başkanı Cihan Taşar anma töreninde yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi; ''Değerli basın emekçileri ve Eskişehir halkı. Kurtarıcımız, kurucumuz, değişmez önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü minnet, şükran, saygı ve özlemle anarken onur ve gururla 101. yaşını kutladığımız, tarihin en büyük devrimlerinden biri, belki de birincisi olan Türk Devrimi’nin ürünü Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni, huzur ve refah içinde yaşatmak, “Din kisvesi altındaki küfür ve melanetten” esirgeyip “Şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi” olmamasını sağlamak, “Türk İstikbalinin Evladı” olarak vazgeçilmez görevimizdir. Yitirişimizin 86. yılında Büyük Atatürk’ü, sadece minnetle, şükranla, saygıyla anmayı isterdik elbette. Ama on yıllardır yaşadıklarımız, özellikle son yıllarda ilke, devrim ve eserlerine yapılan hadsiz, haksız ve ahlâksız saldırılar yanında, önerdiği akıl ve bilim yolundan sapma, gösterdiği hedeflerden uzaklaşma sonucu ülkemizin içine düşürüldüğü durum, çocuklarımızın, gençlerimizin, kadınlarımızın, emekçilerimizin hali öylesine içimizi acıtıyor ki, milletçe O’na duyduğumuz özlem her geçen gün katlanarak artıyor, erken yitirmenin acısı yüreklerimizi yakıyor. Atatürk, heykelini yontan bir heykeltıraş gibi okuduklarıyla, öğrendikleriyle kendini inşa etmiş, milletine güveni, cesareti, ufkun arkasını görme yeteneği ve kararlılığı ile daha yaşarken adını tarihe altın harflerle yazdırmış, düşmanlarının ve karşıtlarının bile hayranlığını kazanmış, gerçek bir dahi, büyük bir komutan, antiemperyalist, antikapitalist ve tam bağımsızlıkçı bir devlet adamı, tartışmasız büyük bir devrimcidir. Batı’nın kan revan içinde ancak 300 yıla sığdırabildiği devrimler 15 yılda başarıldı. “Etrak-ı bi idrak” denilerek hep aşağılanmış 600 yılın tebaası Türkiye Halkı “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk Milleti” oldu. Yurttaş diline, tarihine, kültürüne kavuştu, kula kulluk etmekten kurtuldu, özgür birey oldu. Devlet yönetiminden rüşvet, yolsuzluk, nepotizm ve kayırmacılık kovuldu, namus, liyakat, adalet ve bilimsel bilgi esas alındı. İç ve dış olumsuz güçlerin; Aydınlanma Devrimleri’nden, Laik Cumhuriyet’ten, Ulusal Birlik’ten, özgüvenden yoksun bırakmak için 101 yıldır çabaladıkları Türk Ulusu, hiç kuşkusuz Atatürk’ün akıl ve bilim yolunda aydınlık geleceğine yürüyecektir. Atatürkçüler olarak, tarihin en büyük devrimcisi Atatürk’ü aramızdan ayrılışının 86. yılında saygı ve özlemle anıyor, en yüksek sesimizle “Yeniden Kemalist Devlet, Yeniden Laik Cumhuriyet” diyor, ve buradan Büyük Atamıza söz veriyoruz ki emaneti olan laik Türkiye Cumhuriyetini ilelebet yaşatacağız.''

Büyük Cumhuriyet Yürüyüşünde Büyük Coşku Haber

Büyük Cumhuriyet Yürüyüşünde Büyük Coşku

Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi Cumhuriyet'in 101. Yılı dolayısıyla Büyük Cumhuriyet Yürüyüşü düzenledi. Binlerce Eskişehirlinin katıldığı, büyük bir coşkuyla Adalar Porsuk Bulvarında başlayan yürüyüş sloganlar ve marşlar eşliğinde Valilik Meydanı'nda sona erdi. Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi tarafından organize edilen Büyük Cumhuriyet Yürüyüşüne siyasiler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar katılım sağladı. Valilik Meydanı'nda sona eren yürüyüşün sonunda bir konuşma yapan ADD Eskişehir Şube Başkanı Cihan Taşar şu ifadeleri kullandı; "Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ifade ettiği gibi, Türk Milletinin en büyük bayramı Cumhuriyet Bayramımız ve bu büyük bayramın 101. Yılı kutlu olsun. Cumhuriyet kenti Eskişehir’in çok değerli halkı! Cumhuriyetimizin 101. Yılını büyük bir coşku ile kutluyoruz. Cumhuriyetimizin 101.yılı kutlayacağımız bir dönemde geçtiğimiz günlerde Ankara’da TUSAŞ’a yönelik yapılan terör saldırısında maalesef 5 yurttaşımızı şehit verdik. Bunun büyük üzüntüsünü yaşıyoruz. Şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz. Yaralanan yurttaşlarımıza da acil şifalar diliyoruz. Atatürkçü Düşünce Derneği olarak terörü lanetliyoruz. Ancak bu tür saldırılar Cumhuriyet Bayramımızı kutlamamıza engel olamayacaktır. Aksine Türk Milleti olarak birlik ve beraberliğimizi daha da perçinleşeceği günler olmalıdır.   29 Ekim 1923 tarihinde ilan edilen Cumhuriyet aynı zamanda yeni kurulan devletimizin de ilanıydı. 101 yıl önce bugün aslında, bütün dünyaya Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğunu duyurduk. Cumhuriyet, emperyalizme diz çöktürülerek, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün eşsiz önderliğinde kurulmuştur. Yanmış yıkılmış bir ülkeden tam bağımsız, çağdaş, laik Cumhuriyeti 29 Ekim 1923’de kurarak dünyaya örnek, gıpta ile bakılan Türkiye Cumhuriyeti Devleti yaratılmıştır. Değerli Eskişehirliler! Cumhuriyet, 29 Ekim 1923’de Ankara’da TBMM tarafından ilan edilmiştir. Fakat Atatürk’ün zihninde Cumhuriyet çok önceden doğmuştu. Atatürk’ün, Cumhuriyet fikrini Erzurum Kongresi öncesi, Mazhar Müfit Kansu’ya yazdırdığı notlarda görürüz, 23 Nisan 1920’de açılan TBMM’nin millet egemenliğine bağlı olduğunu ilanında ve 1921 Anayasasında 1. Madde ‘’Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir.’’ibaresinde görürüz. ‘’Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.’’ Diyen Büyük Önder, Türk Milletine en uygun olan yönetimin Cumhuriyet olduğunu tespit etmiştir. Ulusumuzun kurtuluş ve kuruluş süreci Türkiye Cumhuriyeti devrimi ile sonuçlanmış ve bütün mazlum ülkelere örnek olmuştur. Türk ulusal Kurtuluş Savaşı emperyalizmin yenilebileceğini göstermiştir. Türkiye Cumhuriyetinin 1. Cumhurbaşkanı, Büyük Devlet Adamı Mustafa Kemal Atatürk’e Cumhuriyet nedir diye sorduklarında, Cumhuriyet’e değişik tanımlamalar yapıyor. Bakın neler diyor, ‘’Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir.’’ ‘’Cumhuriyet fazilettir.’’ ‘’Cumhuriyet insan olmaktır.’’ Yani Cumhuriyet ve devlet kavramına çok önemli görevler yüklüyor ve Cumhuriyetin önemini vurguluyor. Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk Cumhuriyetidir. Laik Cumhuriyettir. Çağdaş Cumhuriyettir. Nitelikleri ile özgün bir Cumhuriyettir, başka Cumhuriyetlere benzemez. Türkiye Cumhuriyeti 101 yıllık varoluş sürecinde, çok ağır saldırılara uğradı. Büyük hasar aldı fakat Cumhuriyetin yetiştirdiği temel kadrolar bu yaraları hep kapatmayı başardı. Cumhuriyetimiz yine tehlike altında ve hedeftedir. Türkiye Cumhuriyeti kuruluş ayarlarına elbette dönecektir ve yeniden Atatürk Cumhuriyeti olacaktır. Cumhuriyetimizin 101. Yılında söz veriyoruz. Laik, Çağdaş Cumhuriyeti koruyacağız. Türkiye Cumhuriyetinin kurucu niteliklerine kavuşmasını sağlayacağız. Değerli Eskişehirliler, Cumhuriyetimizin 101. yılında tekrar ifade ediyoruz ki Cumhuriyet kazanacak, Atatürk kazanacak, büyük Türk Milleti kazanacak.    Türkiye Cumhuriyetinin dimdik ayakta olduğunu haykıracağız. Büyük Atatürk’ün söylediği gibi, ” Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır”. Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın Cumhuriyetimizin 101.yılı!"

Cumhuriyetimizin 101.yılını Coşkuyla Kutlayacağız! Haber

Cumhuriyetimizin 101.yılını Coşkuyla Kutlayacağız!

Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şube Başkanı Cihan Taşar, 29 Ekim tarihinde yapılacak Büyük Cumhuriyet Yürüyüşüne tüm Eskişehirlileri davet etti. ADD Eskişehir Şube Başkanı Cihan Taşar düzenlediği basın toplantısında şu ifadeleri kullandı; ''Büyük Atatürk’ün, Türk Milletine armağanı olan Türkiye Cumhuriyeti 101. Yaşında. Cumhuriyetimizin 101.yılını Eskişehir’de coşkuyla kutlayacağız. Ankara’da Türk Savunma Sanayinin önemli bir kuruluşu olan Tusaş’a yapılan terör saldırısından büyük bir üzüntü duyuyoruz. Şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz. Ancak son dönemde bu saldırı bahane edilerek Cumhuriyet kutlamalarından vazgeçildiğini üzüntü ile görüyoruz. Bu durum herhalde terör örgütünü sevindirmektedir. Amaçları Türkiye Cumhuriyetini yok etmek olan belirli terör grupları hedeflerine ulaştıklarını düşünüyor olmalılar. Fakat yanılıyorlar, asla başaramayacaklar. Atatürkçü Düşünce Derneği olarak, Cumhuriyetimiz 101. Yılını aksine coşkuyla kutlamamız gerektiğini düşünüyoruz. Cumhuriyetimize ve Büyük Önder Atatürk’ün emaneti olan ülkemize sahip çıkacağız. Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi olarak 28 Ekim 2024 Pazartesi Günü saat 13.00’da Vilayet Meydanında yapılacak olan Resmi Tören sonrası Derneğimiz adına çelenk sunumu ve kitlesel basın açıklaması yapacağız. 29 Ekim 2024 Salı Günü Saat 15.00’da ise Adalar Atatürk Caddesi girişinden başlayıp Vilayet Meydanında son bulacak olan ‘’BÜYÜK CUMHURİYET YÜRÜYÜŞÜ’’ gerçekleştirilecektir. Çağdaş Cumhuriyet Kenti Eskişehirimizin Yurtsever halkını Cumhuriyetimizin 101.yılını Kutlama Etkinliklerine davet ediyoruz. Eskişehir halkının Atasına ve Cumhuriyete sahip çıkacağından hiç kuşkumuz yoktur. Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk!''

Eskişehir'de Atatürk'e ve Cumhuriyet'e Saldıramazsınız, Karalayamazsınız Haber

Eskişehir'de Atatürk'e ve Cumhuriyet'e Saldıramazsınız, Karalayamazsınız

Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi ve Eğitim - İş Eskişehir Şubesi tarafından, 26-27 Ekim tarihlerinde üniversite içerisinde gerçekleşecek olan Umut Eskişehir konferansları protesto edildi. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi önünde bir basın  açıklaması yapan ADD Eskişehir Şubesi ve Eğitim İş Eskişehir Şubesi Başkan ve Üyeleri yapılacak olan konferanslara sert tepki göstererek suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Eğitim İş Eskişehir Şube Başkanı Fadime Arslan yaptığı açıklamada; "Aydınlık geleceğimizin teminatı olan gençlerimiz akıl ve bilimin rehberliğinden uzaklaştırılarak ülkemizin ve Cumhuriyetimizin yarınları hedef alınmaktadır. Cumhuriyetimizin 101. yaşında bilgi ve bilimsel düşünceden uzak Ortaçağ zihniyetini bilim yuvalarımıza kullanarak propaganda yapılması asla kabul edilemez. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi bir kez daha haykırıyoruz: ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlimden ve fenden başka gerçek aramak gaflet, cehalet hatta delalettir.’ Eğitim İş olarak uyarıyoruz! Cumhuriyet düşmanlarını Gazi Meclis’imize ve üniversitelerimize kimse sokamaz!” dedi. Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şube Başkanı Cihan Taşar yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Çağdaş Cumhuriyet kenti olan Eskişehir'imizde bulunan Anadolu ve Osmangazi Üniversitelerinde bir derneğin başvurusuyla Umut Eskişehir adı altında konferanslar düzenlendiğini öğrendik. Bu konferanslardan ilkinin geçen hafta sonu Anadolu Üniversitesinde gerçekleştirildiğini biliyoruz. Bu konferansın ikincisinin de bu hafta sonu Osmangazi Üniversitesinde yapılacağını bulunuyoruz. basından Düzenlenen öğrenmiş veya düzenlenecek konferanslarda katılımcılara baktığımızda, bir üniversiteye yakışmayacak gerici, yobaz, mollalar olduğunu görüyoruz. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörlüğüne çağrımız, bu hafta sonu yapılacak olan mollalar konferansının derhal iptal edilmesini istiyoruz. Eğer bu çağrımıza olumlu yanıt verilmez ise Osmangazi Üniversitesi Rektörlüğü ve Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı ilan ediyoruz. Eskişehir gibi bir Cumhuriyet kentinde, gurur duydukları Üniversitelerinde mollalara, gerici kafalara asla izin verilmez. Bunların verdiği konferanslardan öğrencilerin yararlanabileceği hiçbir konu yoktur. Eskişehir'de Atatürk'e Cumhuriyet'e saldıramazsınız, karalayamazsınız. Aksi takdirde gereken yanıtı alırsınız. Türkiye Cumhuriyeti Atatürk'ün izinde, aydınlık yolunda yürüyecektir. Gericiliğe asla geçit verilmeyecektir."  

Türkiye Cumhuriyeti Yok Edilerek Bir İslam Devleti Oluşturulmak İsteniyor! Haber

Türkiye Cumhuriyeti Yok Edilerek Bir İslam Devleti Oluşturulmak İsteniyor!

Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi tarafından kamuoyunda tartışılan Anayasa'nın ilk 4 maddesi ile ilgili basın açıklaması yapıldı. ADD Eskişehir Şube Başkanı Cihan Taşar tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; ''Siyasal iktidar ve ondan cesaret alan gerici, bölücü siyasal partiler Atatürk’ün kurduğu üniter, laik , çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni dinsel-siyasal yapıya dönüştürmek istiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin karakteri durumundaki “laiklik” her geçen gün biraz daha aşındırılıyor. Siyasal İslamcı iktidar ve ortakların son olarak anayasa değişikliği ile laik Cumhuriyetin geri dönüşümünü tamamlamak istiyorlar. İktidarın küçük ortağı gerici ve bölücü Hüda Par’ın genel başkanı dilinin altındaki baklayı çıkardı. Anayasa’nın, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliklerini belirleyen ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez ilk üç maddesinin değiştirilmek istediklerini itiraf etti. Ancak bunu yaparken akıllara durgunluk veren bir kurnazlıkla, “biz, Anayasanın dördüncü maddesini değiştirmek istiyoruz” dedi. Anayasanın dördüncü maddesi şöyle: “ Anayasanın birinci maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkında ki hüküm ile  ikinci maddesinde ki Cumhuriyetin nitelikleri ve üçüncü maddesinde ki hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez”. Anayasa’nın ikinci maddesinde geçen başlangıç kısmıda ki bu maddeler ile birlikte hedef alındığı görünmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliğini belirleyen başlangıç ilkeleri de ilk üç madde ile birlikte Anayasanın dördüncü maddesi ile güvence altına alınmıştır. Anayasa’nın başlangıç ilkesi ve ilk dört madde haricinde Cumhuriyetin temel niteliklerini, anayasal hukuk sistemini destekleyici diğer anayasa maddeleri de, siyasal iktidar ve işbirlikçilerinin hedefindedir. Çağdaş, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti yok edilerek bir islam devleti oluşturulmak istenmektedir. Anayasamızın dördüncü maddesine göre “değiştilmesi teklif dahi edilemeyecek” ilk üç maddenin değiştirilmesini isteyenlerinin hedefi, Anayasada ki ifade ile, “Atatürk milliyetçiliğine bağlı, devleti, ülkesi ve milleti ile bölünmez bir bütün, dili Türkçe, Bayrağı Ay Yıldızlı  al bayrak, milli marşı İstiklal Marşı, başkenti Ankara olan, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti” Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaktır. Türk ulusu bu yıkım planına izin vermeyecektir. Halkı ahmak yerine koyan bu zihniyet asla başarılı olamayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet yaşayacaktır.''                                                                                                                         

ADD'den Genç Teğmenlere Destek Haber

ADD'den Genç Teğmenlere Destek

Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi tarafından geçtiğimiz günlerde Kara Harp Okulunda yapılan mezuniyet töreni sonrası haklarında soruşturma başlatılan genç teğmenlere destek amacıyla dernek binası önünde bir basın açıklaması yapıldı. ADD Eskişehir Şube Başkanı Cihan Taşar, Yönetim Kurulu Üyeleri ve dernek üyelerinin katılımıyla düzenlenen basın toplantısında konuşan Şube Başkanı Taşar şu ifadelere yer verdi; "Milli Savunma Bakanlığının, Kara Harp Okulu (Harbiye) mezuniyet töreni sonrası yeni mezun teğmen evlatlarımızın topluca yemin etmeleri ve “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” sloganını seslendirmeleri ile ilgili soruşturma başlattığı söyleniyor. Duyduğumuzda inanamadığımız, doğru olamayacağını düşündüğümüz, ancak sonrasında bakanlık kaynaklarının açıklamalarından doğru olduğunu öğrendiğimiz bu haberi hayretle, üzüntüyle, içimiz acıyarak karşıladık. Türk Ordusu; Osmanlı Devleti’nin 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Mütarekesi ile doğal ömrünü tamamlayıp tarihe karıştığı, Türk Ulusu’nun 1. Dünya Savaşı galibi emperyalist devletlerce siyasetsiz ve devletsiz bırakılarak Asya steplerine sürülüp yok edilmek istendiği, cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kalelerinin zaptedildiği, bütün tersanelerine girildiği, bütün ordularının dağıtıldığı ve memleketin her köşesinin bilfiil işgal edildiği, memleketin dahilinde iktidara sahip olanların gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde olduğu, hatta bu iktidar sahiplerinin şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleri ile tevhit ettiği, milletin fakrü zaruret içinde harap ve bitap düştüğü o karanlık günlerde, bir avuç kahramanla Samsun’dan yola çıkan Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmuş, adeta yoktan var edilmiştir. Milletimizin azim ve kararlılıkla topyekûn omuz verdiği Şanlı Ordumuz Büyük Atatürk’ün Başkomutanlığında zafere ulaşmış, vatanı işgalden, ulusu esaret ve zilletten kurtarmıştır. Bu nedenle Türk Ordusu Mustafa Kemal’in Ordusu, her Türk Askeri Mustafa Kemal’in Askeri, Gazi Mustafa Kemal Atatürk de Türk Ordusu’nun ebedi Başkomutanı, bu topraklara “Vatanım” diyen her Türk’ün de değişmez önderidir. Tarih biliminin gerçeği budur. Bu gerçeği kuşkusuz ülkemizi yönetenler de, yönetmeye talip olanlar da bilir, bilmelidir. Hâlâ bilmeyenler varsa, Onlar da öğrenmelidir.  Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in de mezunu olduğu Harbiye’de her yıl Atatürk’ün giriş tarihi olan 13 Mart 1899’un yıl dönümünde tören düzenlenir. Bu törende yoklama yapılır. Hiçbir öğrenciye verilmeyen Atatürk’ün apolet numarası 1283 okunduğunda bütün öğrenciler ayağa kalkar ve hepsi “İçimizde” diye haykırır. Bu yıllardır süren bir Harbiye geleneğidir. Bu gelenekle yetişen yeni mezun teğmenlerin vatan savunmasına katıldıkları gün ebedi Başkomutanlarını anmaları, Laik Cumhuriyete, yasalara, vatana ve millete bağlılıklarını dile getirmeleri ve hep birlikte “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diye haykırmalar soruşturulacak değil, alkışlanacak bir davranıştır. Nitekim o genç evlatlarımız, davranışlarına olmadık kulplar takan, hatta linç etmeye kalkan çok küçük bir azınlık dışında, milletimizin ezici çoğunluğu tarafından büyük beğeni ve gururla izlemiş, yürekten alkışlamıştır. Atatürkçü Düşünce Derneği, 352 şubesi, 60 temsilciliği ve 68 bin üyesi ile teğmen evlatlarını yürekten alkışlamakta, yanlarında olduğunu belirtmekte ve en gür sesiyle haykırmaktadır; Mustafa Kemal’in Askerleriyiz!"  

ADD: Haber

ADD: "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz!"

Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından Kara Harp Okulu mezuniyet töreninin ardından yeni mezun teğmenlere soruşturma başlatılması ile ilgili bir açıklama yapıldı. Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi tarafından da Mustafa Kemal Atatürk'ün Askerleri, Genç Teğmenlere destek için 8 Eylül 2024 Pazar günü saat 13:30'da dernek binası önünde bir basın açıklaması yapılacak. Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; "Milli Savunma Bakanlığının, Kara Harp Okulu (Harbiye) mezuniyet töreni sonrası yeni mezun teğmen evlatlarımızın topluca yemin etmeleri ve "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" sloganını seslendirmeleri ile ilgili soruşturma başlattığı söyleniyor. Duyduğumuzda inanamadığımız, doğru olamayacağını düşündüğümüz, ancak sonrasında bakanlık kaynaklarının açıklamalarından doğru olduğunu öğrendiğimiz bu haberi hayretle, üzüntüyle, içimiz acıyarak karşıladık. Türk Ordusu; Osmanlı Devleti'nin 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Mütarekesi ile doğal ömrünü tamamlayıp tarihe karıştığı, Türk Ulusu'nun 1. Dünya Savaşı galibi emperyalist devletlerce siyasetsiz ve devletsiz bırakılarak Asya steplerine sürülüp yok edilmek istendiği, cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kalelerinin zaptedildiği, bütün tersanelerine girildiği, bütün ordularının dağıtıldığı ve memleketin her köşesinin bilfiil işgal edildiği, memleketin dahilinde iktidara sahip olanların gaflet ve dalâlet ve hatta hiyanet içinde olduğu, hatta bu iktidar sahiplerinin şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleri ile tevhit ettiği, milletin fakrü zaruret içinde harap ve bitap düştüğü o karanlık günlerde, bir avuç kahramanla Samsun'dan yola çıkan Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmuş, adeta yoktan var edilmiştir. Milletimizin azim ve kararlılıkla topyekûn omuz verdiği Şanlı Ordumuz Büyük Atatürk'ün Başkomutanlığında zafere ulaşmış, vatanı işgalden, ulusu esaret ve zilletten kurtarmıştır. Bu nedenle, Türk Ordusu Mustafa Kemal'in Ordusu, her Türk Askeri Mustafa Kemal'in Askeri, Gazi Mustafa Kemal Atatürk de Türk Ordusu'nun ebedi Başkomutanı, bu topraklara "Vatanım" diyen her Türk'ün değişmez önderidir. Tarih biliminin gerçeği budur. Bu gerçeği kuşkusuz ülkemizi yönetenler de, yönetmeye talip olanlar da bilir, bilmelidir. Hâlâ bilmeyenler varsa, Onlar da öğrenmelidir. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in de mezunu olduğu Harbiye'de her yıl Atatürk'ün giriş tarihi olan 13 Mart 1899'un yıl dönümünde tören düzenlenir. Bu törende yoklama yapılır. Hiçbir öğrenciye verilmeyen Atatürk'ün apolet numarası 1283 okunduğunda bütün öğrenciler ayağa kalkar ve hepsi "İçimizde" diye haykırır. Bu yıllardır süren bir Harbiye geleneğidir. Bu gelenekle yetişen yeni mezun teğmenlerin vatan savunmasına katıldıkları gün ebedi Başkomutanlarını anmaları, Laik Cumhuriyete, yasalara, vatana ve millete bağlılıklarını dile getirmeleri ve hep birlikte "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" diye haykırmalar soruşturulacak değil, alkışlanacak bir davranıştır. Nitekim o genç evlatlarımız, davranışlarına olmadık kulplar takan, hatta linç etmeye kalkan çok küçük bir azınlık dışında, milletimizin ezici çoğunluğu tarafından büyük beğeni ve gururla izlemiş, yürekten alkışlamıştır. Atatürkçü Düşünce Derneği, 352 şubesi, 60 temsilciliği ve 68 bin üyesi ile teğmen evlatlarını yürekten alkışlamakta, yanlarında olduğunu belirtmekte ve en gür sesiyle haykırmaktadır; Mustafa Kemal'in Askerleriyiz!"

30 Ağustos Büyük Türk Milletinin Yeniden Varoluşudur Haber

30 Ağustos Büyük Türk Milletinin Yeniden Varoluşudur

Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı törenle kutladı.  Valilik Meydanı’nda düzenlenen tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı ve Atatürk Anıtına çelenk sunumunda bulunuldu. ADD Eskişehir Şube Başkanı Cihan Taşar törende yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi; "30 Ağustos 1922, emperyalizme karşı emsalsiz bir zaferin, Türk Ulusunca tarihe altın harflerle yazıldığı gündür. Başka “zaferler” ile eş tutmaya çalışanlar, 30 Ağustos’un ne demek olduğunu bilmeyenlerdir. 30 Ağustos; bir ulusun imkansızı başardığı, Mustafa Kemal gibi eşsiz bir komutanın önderliğinde tam bağımsız yeni bir devlet, özgür bir ulus yaratma azim ve kararlılığını ortaya koyduğu eşsiz bir zaferin tarihidir. Bu gerçeği göz ardı edenler ya cahil ya gafil ya da haindirler… 30 Ağustos; emperyalist işgale karşı direniştir. Topyekün var olma mücadelesidir. Büyük Türk milletinin yeniden varoluşudur. Tarihi değiştirmek, hele hele Kurtuluş mücadelesini tarihten silmek, Mustafa Kemal ATATÜRK’süz bir tarihi taze zihinlere yerleştirmek, kimsenin başarabileceği bir şey değildir.  Çünkü, Türk Ulusunun tarihi masa başında değil, savaş meydanlarında yazılmıştır. Türkiye  Cumhuriyeti Devleti, tüm niteliklerini o savaş meydanlarında savunduğu değerlerden almıştır. Kadınıyla, erkeğiyle omuz omuza savaşan Türk Ulusu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni de  kadınlı erkekli kurmuş, yücelmesi ve yaşaması için kadınlı erkekli çalışmış, uğruna kadınlı  erkekli can vermiştir… Türk Milleti’nin demokrasi ve laiklikten vazgeçeceğini düşünenler,  bunu böyle bilmelidirler. “Bağımsızlık benim karakterimdi” diyen bir liderin izinde yürüyenler, ülkesinin bağımsızlığına göz dikenlerin karşısında göğsünü siper etmekten bir an geri durmamışlardır. 30 Ağustos, eşsiz bir zafer, Mustafa Kemal ATATÜRK eşsiz bir komutan, eşsiz bir liderdir. Bir kurşun dahi sıkmadan gittiler diyenler; gaflet içerisindedirler. Kocatepede- Dumlupınarda kanlarını, canlarını feda eden şehitlerimizden de utanmamaktadırlar, şehitlerimizin kemiklerini sızlatmaktadırlar. Hala, devlet yönetimi kademelerinde görev alanlar “ Keşke  Yunan kazansaydı” diyen sözde tarihçi müsveddesini referans almaktadırlar. Türk Ulusu, bu aymazların hepsine gereken cevabı verecektir. Ordular! Hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” komutuyla topraklarımızdan söküp attığımız emperyalizm, 30 Ağustos’tan 102 yıl sonra işbirlikçileri eliyle yeniden bağrımıza saplanmış bir bıçak gibi durmaktadır. Onu söküp atmak, Yurtsever tüm kişi ve kurumların Kuvayı Milliye şehitlerine borcu, gelecek nesillere karşı ödevidir. Tüm, Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti Yurttaşlarımıza çağrımızdır: Borcumuzu ödemenin, görevimizi yapmanın zamanıdır. Yeniden Atatürk Cumhuriyetini inşa edinceye kadar, yeniden “Tam Bağımsız, Laik ve  Demokratik” bir devlet oluncaya kadar, durmak dinlenmek yok bize… Sesimize ses, mücadelemize omuz verin. Hep birlikte, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına sahip çıkalım."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.