SON DAKİKA
Hava Durumu

#Destekleme

Porsuk Haber Ajansı - Destekleme haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Destekleme haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Eskişehirli Çiftçilere Destekleme Ödemeleri Yapılıyor Haber

Eskişehirli Çiftçilere Destekleme Ödemeleri Yapılıyor

AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak Eskişehirli çiftçilere yönelik 586 Milyon 985 Bin 514 TL'lik destekleme ödemesinin yapılmaya başlandığını açıkladı. İl Başkanı Gürhan Albayrak sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Tarım ve Orman Bakanlığımızca Eskişehir’de yaklaşık 25 bin çiftçi kardeşimize 586 milyon 985 bin 514 TL'lik destek ödemeleri geçtiğimiz gün itibarıyla ödenmeye başlandı.   Üretici kardeşlerimize hayırlı ve bereketli olsun. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde durmak yok, yola devam...   2024 üretim yılı Mazot ve Gübre Desteği kapsamında ilçelere göre verilecek destek miktarları şöyle:  Alpu'da 1890 çiftçimize 57 milyon 176 bin 522 TL Beylikova'da 1289 çiftçimize 31 milyon 775 bin 592 TL Çifteler'de 2054 çiftçimize 72 milyon 883 bin 861 TL Günyüzü'nde 1528 çiftçimize 30 milyon 586 bin 730 TL Han'da 570 çiftçimize 5 milyon 125 bin 276 TL İnönü'de 878 çiftçimize 17 milyon 28 bin 50 TL Mahmudiye'de 1207 çiftçimize 55 milyon 903 bin 229 TL Mihalgazi'de 316 çiftçimize 303 bin 918 TL Mihalıççık'ta 1623 çiftçimize 30 milyon 775 bin 224 TL Odunpazarı'nda 1705 çiftçimize 46 milyon 350 bin 135 TL Sarıcakaya'da 946 çiftçimize 1 milyon 717 bin 486 TL Seyitgazi'de 2508 çiftçimize 56 milyon 201 bin 266 TL Sivrihisar'da 5015 çiftçimize 139 milyon 804 bin 203 TL Tepebaşı'nda 2531 çiftimize 40 milyon 479 bin 889 TL"

Bu Milletin Çiftçisini Daha Fazla Oyalamayın! Haber

Bu Milletin Çiftçisini Daha Fazla Oyalamayın!

CHP Tarım ve Orman Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, “Çiftçiye verilmesi gereken destek ödemeleri hâlâ yapılmadı. Bazı illerde çiftçilerin hesaplarına yatırılırken, birçok ilde üreticiler hâlâ bekliyor. Peki, soruyoruz: Bu para çiftçinin hakkı değil mi? Kimin parasını kime vermiyorsunuz?” dedi. Erhan Adem konuya dair yaptığı yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Bu destekler bir lütuf değil, Anayasa’nın güvence altına aldığı bir haktır. Çiftçimiz, alın teriyle üretiyor, toprağı işliyor, soframıza ekmek götürüyor. Ama karşılığında ne alıyor? Geciken ödemeler, artan maliyetler, verilen sözlerin tutulmaması! Bugün çiftçi, tarlaya mazot koyamıyor, gübre alamıyor, elektrik faturasını ödeyemiyor. Peki, bu üretici nasıl ayakta kalacak? Tarımı desteklemeyen bir ülke, açlığa mahkûm değil midir? Tarım Bakanına soruyoruz: Destek ödemelerini neden zamanında yapmıyorsunuz? Çiftçiye verilmeyen bu paralar nerede bekletiliyor? Türkiye’nin gıda güvenliğini umursamıyor musunuz? Gübre, mazot, prim, tohum… Çiftçinin ihtiyacı olan destekler parça parça ve gecikmeli olarak ödeniyor. Oysa tarım, planlı ve öngörülebilir bir sektör olmak zorundadır. Çiftçi, desteğini ne zaman alacağını bilmeli ki üretimini buna göre yapsın! Ama hükümet, üreticiyi belirsizliğe sürüklüyor. Buradan sesleniyoruz: Bu milletin çiftçisini daha fazla oyalamayın! Tarımsal destekleri derhal, eksiksiz ve toplu olarak ödeyin! Çiftçiye reva gördüğünüz bu sistemsizlik, yalnızca üreticiyi değil, sofradaki ekmeği de tehdit ediyor. Bu ülkenin çiftçisi, hakkını almak için beklemek zorunda değildir! İnsanlar ekmek parası için gecesini gündüzüne katarken, onların emeğiyle oynayanlara karşı sessiz kalacak değiliz. Tarım bitirilirse, bunun bedelini hepimiz öderiz! Çiftçiyi yok sayanlar, gün gelecek gıda krizi kapıya dayandığında bunun sorumluluğundan kaçamayacaklar. Bugün ödenmeyen desteklerin yarın soframızdan eksilen ekmek olduğunu unutmayın.”

Desteklemeler Bir An Önce Çiftçilerimizin Eline Geçmelidir Haber

Desteklemeler Bir An Önce Çiftçilerimizin Eline Geçmelidir

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, çiftçilerin prim destek ödemelerine ilişkin taleplerini yaptığı basın açıklamasıyla değerlendirdi. “Çiftçilerimizin 2024 yılına ait prim destek ödemeleri bazı illerde ödendi, bazı illerde halen ödemeler yapılmadı. Ödenmeyen illerdeki çiftçilerimizden bu konuda Birliğimize ulaşan büyük bir talep var. Destek ödemeleri bir an önce tamamlanmalıdır” vurgusu yapan Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Henüz ödenmesine başlanmayan gübre ve mazot destek ödemeleri de en kısa sürede çiftçilerimize ödenmelidir. Türkiye’nin tarımda güçlü bir geleceğe sahip olabilmesi, üreticilerimizin desteklenmesiyle mümkündür. Çiftçilerimiz desteklendiği sürece, üretimi sürdürecek, bu sayede sofralarımız bereketlenmeye devam edecektir.” “Üretim ancak yeterli destek mekanizmalarıyla sürdürülebilir” “Tarım, sadece gıda üretimiyle sınırlı olmayan, aynı zamanda ekonomik büyümeyi destekleyen, kırsal kalkınmayı sağlayan ve milyonlarca insanın geçim kaynağını oluşturan stratejik bir sektördür. Ülkemizin her geçen gün artan nüfusunu besleyebilmek, gıda arz güvenliğini sağlamak ve tarımsal üretimi sürdürülebilir kılmak için tarım sektörüne verilen destekler hayati önem taşıyor. Çiftçilerimiz, iklim değişikliği, doğal afetler, artan girdi maliyetleri ve piyasa dalgalanmalarına rağmen üretmeye devam ediyor. Üreticilerimizin bu mücadelesi, ancak yeterli destek mekanizmalarıyla sürdürülebilir.” “Destekler zamanında ve yeterli olmalıdır” “Tarım sektörüne verilen destekler, yalnızca üreticilerimizin refahını değil, aynı zamanda tüketicilerimizin sağlıklı ve uygun fiyatlı gıdaya erişimini de güvence altına alıyor. Mevcut destekleme sisteminde, ödemelerin yıl içine yayılarak parça parça ve farklı tarihlerde yapılması çiftçilerimizin, zaten yeterli olmayan ekonomik gücünü olumsuz etkiliyor. Gübre, mazot ve prim destekleri başta olmak üzere sertifikalı tohum, fide, fidan gibi tüm destek kalemleri farklı zamanlarda ödeniyor. Çiftçilerimiz, artan girdi maliyetleri karşısında desteklere en fazla ihtiyaç duyduğu dönemde destek ödemelerinin tamamlanmaması nedeniyle ekonomik sıkıntı yaşıyor. Tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması ve gıda tedarik zincirinin sekteye uğramaması için destekler zamanında ve toplu olarak ödenmelidir.”

Kocaeli'de 56 Bin Dekar Mısır Tarlası Desteklenecek Haber

Kocaeli'de 56 Bin Dekar Mısır Tarlası Desteklenecek

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin tarım ve hayvancılığı geliştirmek amacıyla hayata geçirdiği “2025 Yılı İlkbahar Yem Bitkisi Tohumu ve Gübre Destek Projesi” kapsamında çiftçilere tohum ve gübre desteğinde bulunulacak. Yüzde 50 hibeli destek doğrultusunda üreticilerden talepler alınmaya başlandı. 56 BİN DEKAR MISIR TARLASI DESTEKLENECEK Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, çiftçilerin gelir düzeyini artırmaya ve tarımsal üretimin kesintisiz devam etmesi için mazot, gübre, tohum, meyve fidanı, doğal salma yumurta tavukçuluğu ve modern sera desteği başta olmak üzere hayata geçirdiği onlarca proje ile üreticilerin yüzünü güldürmeye devam ediyor. Bu kapsamda Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanlığı Tarımsal Hizmetler Şube Müdürlüğü, il genelinde yürütülen yem bitkisi tohumu destekleme projesi ile yaklaşık 2 bin 500 çiftçiye yüzde 50 hibeli 750 ton “15-15-15” gübre ile 120 ton (8000 paket) dane mısır ve silajlık mısır tohumu desteği verecek. Böylelikle Kocaeli genelinde yaklaşık 56 bin dekar mısır tarlasının desteklenmesi hedefleniyor. BAŞVURU İÇİN ARANAN ŞARTLAR Tohum ve gübre desteğinden yararlanmak isteyen üreticiler, 2025 Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) belgesi ile belirlenen yerlere başvuruda bulunabilecek. Üreticilerin 1 paket mısır tohumu başvurusunda bulunabilmesi için en az 7 dekar alana sahip olmaları gerekiyor. Bir paket tohum talebinde bulunan çiftçilere 3 paket “15-15-15” gübre desteği sağlanacak. Gübre desteğinden sadece yem bitkisi tohumu alan üreticiler yararlanabilecek. TALEPLER ALINMAYA BAŞLANDI Destek kapsamında İzmit, Derince, Körfez, Başiskele, Kartepe ve Gölcük ilçelerindeki çiftçiler, müracaatlarını Büyükşehir Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanlığı Hizmet Binasına 12 Mart (bugün) -21 Mart tarihleri arasında yapabilecek. Gebze, Dilovası, Darıca ve Çayırova ilçesindeki üreticiler ise taleplerini 20-21 Mart tarihlerinde Büyükşehir Belediyesi Gebze Hizmet Binasında gerçekleştirebilecek. Kandıra ilçesindeki çiftçiler ise Kandıra Belediyesi Yeni Hizmet Binasında 12 Mart (bugün) - 21 Mart tarihleri arasında başvuruda bulunabilecek. Karamürsel ilçesindeki üreticiler de müracaatlarını Karamürsel KO-MEK binasında 13 (yarın) - 14 Mart’ta yapabilecek.

Gürer: “Çiftçiler Girdi Maliyetleri Altında Eziliyor” Haber

Gürer: “Çiftçiler Girdi Maliyetleri Altında Eziliyor”

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, tarımsal girdi maliyetlerindeki artışın çiftçiler üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekerek, çiftçilerin bu yıl da ürettikleri ürünlerden para kazanamadığını belirtti. Gürer, özellikle tohum, gübre ve mazot fiyatlarındaki artışların çiftçilerin üretim yapmasını zorlaştırdığını ve verilen desteklerin yetersiz kaldığını vurguladı. Gürer, “Tarımsal girdi fiyat endeksine göre son bir yılda girdi maliyetlerindeki artış %42,52’ye ulaşmış durumda. Buna karşılık buğday için %12, arpa için %3, şeker pancarı için %28 oranında fiyat artışı yapıldı. Bu oranlar, girdi maliyetlerindeki artışın yarısının bile altında kalıyor.” dedi. Çiftçilerin bu yıl para kazanamadığını ifade eden Gürer, ekim döneminde yaşanan zorlukların altını çizdi. TOHUM VE GÜBRE FİYATLARINDAKİ YÜKSELİŞ CHP’li Ömer Fethi Gürer, özellikle tohum ve gübre fiyatlarındaki artışın çiftçiler için ciddi bir sorun haline geldiğini söyledi. “Buğday üreticisi, geçen yıl 8 liradan sattığı ürünü bu yıl da aynı fiyata sattı. Ancak buğday tohum fiyatı 21 liraya çıktı. Geçen yılın fiyatıyla aynı ürünü satan çiftçi, bu yıl tohum için iki katı para ödemek zorunda kaldı.” diye konuştu. Gübre fiyatlarındaki artışın da dikkat çekici boyutlara ulaştığını belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, şöyle devam etti: “DAP gübrenin tonu yılbaşında 18.350 liraydı, şu anda 23.500 lira. Çiftçi, bu gübreyi bayiden almak istediğinde fiyat daha da artıyor. Ne zaman çiftçinin ihtiyacı olan bir gübre olsa, o gübrenin fiyatı artırılıyor. Diğer gübrelerin fiyatı düşük gösterilerek, genel artış daha düşükmüş gibi yansıtılıyor. Örneğin, üre gübrede fiyat artışı da yılbaşına göre büyük bir artış gösterdi. Üst gübrenin tonu yılbaşında 12.600 lirayken şimdi 15.250 lira.” MAZOT VE TARIMSAL GİRDİLERDEKİ ARTIŞ ÜRETİMİ ZORLAŞTIRIYOR Girdi maliyetlerindeki artışın sadece tohum ve gübreyle sınırlı olmadığını ifade eden Gürer, mazot zamlarının ve tarım ekipman giderlerinin de çiftçileri zor durumda bıraktığını belirtti. “Mazota yapılan zamlar durmuyor. Traktör giderleri de çiftçiyi zorluyor. Tarımsal girdilerdeki bu kontrolsüz artış, üretimi giderek daha da zorlaştırıyor,” dedi. DESTEKLER YETERSİZ KALIYOR Ömer Fethi Gürer, hükümetin çiftçilere yönelik desteklerinin de yetersiz kaldığını dile getirdi. “2025 yılı için çiftçilere verilecek destek miktarı 135 milyar lira olarak belirlendi. Oysa Tarım Kanunu’nun 21. maddesine göre, milli gelirin %1’i oranında destek verilmesi gerekiyor. Bu da 615 milyar liraya denk geliyor. İktidar, kanunun öngördüğü desteği vermeyerek çiftçilerin mağduriyetini artırıyor.” ifadelerini kullandı. ÖNLEMLER ALINMAZSA ÜRETİM AZALABİLİR Gürer, artan maliyetler ve yetersiz destekler nedeniyle çiftçilerin üretim yapma motivasyonunun düştüğünü belirtti. “Eğer bu sorunlara acil ve kalıcı çözümler üretilmezse, tarımsal üretimde ciddi bir azalma yaşanabilir. Bu da hem çiftçiyi hem de tüketiciyi olumsuz etkiler.” uyarısında bulundu. Ömer Fethi Gürer, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için çiftçilerin desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, hükümeti çiftçi dostu politikalar üretmeye çağırdı. “Çiftçilerimizin bu zorlu koşullarda ayakta kalabilmesi için girdi maliyetlerini azaltacak ve üretimi teşvik edecek düzenlemeler acilen yapılmalıdır.” diyerek sözlerini tamamladı.

1.9 Milyar TL Tarımsal Destekleme Ödemesi Yapılacak Haber

1.9 Milyar TL Tarımsal Destekleme Ödemesi Yapılacak

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 1 milyar 962 milyon 46 bin lira tarımsal destekleme ödemesini çiftçilerin hesaplarına aktaracaklarını bildirdi. Yumaklı, sosyal medya hesabından, çiftçilere yapılacak tarımsal destekleme ödemelerine ilişkin açıklamada bulundu. Bakan Yumaklı yaptığı paylaşımda; “1 milyar 962 milyon 46 bin TL tarımsal destekleme ödemesini çiftçilerimizin hesaplarına aktarıyoruz. Hayırlı ve bereketli olsun" ifadelerini kullandı. Destekleme ödemesi ilişkin detaylar şu şekilde; Çiğ Süt desteği kapsamında 1 milyar 148 milyon 843 bin 109 TL, Bitkisel Ürün Sigortası desteği kapsamında 600 milyon TL, Hayvan Hastalıkları Tazminatı desteği kapsamında 110 milyon 424 bin 58 TL, Kırsal Kalkınma Yatırım desteği kapsamında 86 milyon 872 bin 475 TL, Hububat-Baklagil ve Dane Mısır desteği kapsamında 14 milyon 442 bin 653 TL, Sertifikalı Tohum Kullanım desteği kapsamında 1 milyon 292 bin 825 TL, Hayvan Gen Kaynakları desteği kapsamında 170 bin 880 TL. Çiğ süt desteği aşağıda yer alan takvime göre; diğer destekler tek parça olarak 20 Eylül 2024 tarihinde çiftçilerin hesaplarına aktarılacak. Çiğ süt desteği için: T.C. kimlik numarasının son hanesi 0-2-4 ve vergi kimlik numarasının son hanesi 0-1-2-3-4-5-7-9 olanlar için 20 Eylül 2024 (bugün) saat 18.00'den sonra, kimlik ve vergi kimlik numarasının son hanesi 6-8 olanlar için 27 Eylül 2024 saat 18.00'den sonra hesaplara yatırılacak.

Yeni Tarım Destekleme Modeli de Şirketlerin İşine Yarayacak Haber

Yeni Tarım Destekleme Modeli de Şirketlerin İşine Yarayacak

CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan SARIBAL, mevcut ve yeni modelde tarım desteklerini değerlendirdi. Sarıbal yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Tarımsal üretimde doğal koşullara bağımlılık düzeyi yüksek olup; üretim mevsimlik faktörlere göre değişiklik göstermekte ve belirsizlikler artmaktadır. Bu nedenle ülkemiz insanlarını doyuran çiftçilerimizin desteklenmesi zorunludur; çünkü çiftçiler hem tohum, gübre, ilaç ve mazot gibi girdileri satın alırken hem de ürünlerini satarken piyasa şartları nedeniyle binbir zorlukla karşılaşmaktadır. 2000 yılından sonra IMF-Dünya Bankası dayatmalarıyla uygulanan politikalar sonucu tarım şöyle çökertildi: • Tarımsal girdi üreten ve dağıtımını yapan KİT’ler IMF-Dünya Bankası dayatmalarıyla satıldıkları için çiftçiler girdi desteğinden mahrum bırakıldı. • Kanuna göre  gereği çiftçiye ödenmesi gereken desteklerin Gayrisafi Yurtiçi Hasıladaki (GSYH) payı en az yüzde 1 olarak belirlenmiş, ancak uygulamada bu miktar hiçbir zaman yüzde 0,6’yı (binde 6’yı) geçmemiş, son yıllarda ise yüzde 0,3’lere kadar geriletilmiştir. • Destekler zamanında açıklanmadığı gibi zamanında da ödenmemiştir. • 2024’de tarım destekleri 91,5 milyar TL’de kalırken, çiftçinin banka borçları 715 milyar TL’ye ulaşmıştır. • 2024 yılında tarıma verilecek destek 91,6 milyar TL iken iç ve dış borç faizlerine 1,3 trilyon TL ödenecektir. Tarıma yapılan desteğin yaklaşık 14 katı rantiyeye faiz olarak ödenmektedir. • Mazot fiyatlarının yüksekliği ve aracıların çokluğu nedeniyle çiftçinin eline geçen fiyatlar ile tüketicinin ödediği fiyatlar arasında uçurumlar meydana geldi • Girdi fiyatlarındaki fahiş artışlardan dolayı tarımda üretim yapılamaz duruma gelindi. Bu nedenle üreticiler ürünlerini toplamadan tarlada ve/veya bahçede bırakmaya başladılar. • Çiftçi örgütleri tasfiye edildiği veya zayıflatıldığı için daha fazla sömürüye uğradılar. • 2000 sonrasında yaklaşık 3,5 milyon üretici kitlesi üretimden koptu. 30 milyon dekar tarım arazisinin ekilmesinden vaz geçildi. • Tarım girdilerinin yanı sıra tarım ürünlerinde de net ithalatçı hale gelinmiştir. 2024 YILINDA BİTKİSEL ÜRETİM DESTEKLERİ 24 Ağustos tarihli Resmi Gazete’de 2024 Yılında Yapılacak Bitkisel Üretime Yönelik Desteklemelere ilişkin karar yayınladı. Fındıkta alan bazlı destek 11 yıldır değiştirilmedi. Fındık alan bazlı gelir desteği 2014 yılından bu yana dekara 170 TL olarak uygulanıyor. Küçük aile işletmesi desteği 2024 yılında da 2023’te olduğu gibi dekara 200 TL olarak ödenecek. Son bir yılda Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) bir önceki yıla göre yüzde 62, mazot fiyatları yüzde 60 ve gübre fiyatları yüzde 50 oranında artmasına rağmen toplam mazot ve gübre desteğindeki artış bunun çok altında kaldı. Artış oranları arpa, buğday, çavdar, tritikale, yulafta yüzde 24, mercimek ve nohutta yüzde 27, fındık, kuru soğan, yaş çay, zeytin,  şeker pancarı ve kütlü pamukta yüzde 29, patateste yüzde 35 oldu. Yağ ve yem bitkilerinde de enflasyonun altında artış yapıldı. Bu karşılık patateste toplam mazot ve gübre desteği yüzde 28 düşürüldü. Fark ödeme desteklerine gelince; bu yıl kütlü pamuk desteği 2023 yılıyla aynı kaldı. Fark ödemesi desteği 8 yıldır artırılmayan aspir, çeltik, dane mısır, soya ve  zeytinyağında enflasyonun üzerinde artış yapıldı, ancak bu artış çiftçinin önceki yıllara ilişkin kayıplarını karşılaması mümkün değil. Diğer ürünlerde de enflasyonun oldukça altında kalan artışlar yapıldı. PLANLI ÜRETİM MODELİNDE DESTEKLER 29 Ağustos 2024 tarihli Resmi Gazete’de ise 2025-2027 dönemini kapsayan 3 yıllık bitkisel üretim destekleri açıklandı. Yeni destekleme modelinde mazot ve gübre desteği 2025 üretim yılından itibariyle tamamen kaldırılıyor. Ayrıca fındıkta 11 yıldır dekar başına 170 lira olarak ödenen alan bazlı destek de kaldırıldı. Üretim planlaması kapsamındaki ürünlere ilave destek verilecek. Yeni destekleme modelinde dekar başına destek ödemesi yapılacak; 2025 yılı için dekar başına 244 liralık bir katsayı belirlendi. Temel destek ve planlı üretim gibi destekler bu katsayı ile çarpılarak ödenecek. Planlama kapsamına alınan ürünler şunlardır: 1.Kategori: aspir, mercimek, dane mısır, nohut, patates, kuru soğan ve birinci grup yem bitkileri. Bu ürünlere temel desteğe ilave olarak 244 TL/da destek verilecek. 2. Kategori: arpa, buğday ve ikinci grup yem bitkileri. Bu ürünlere temel desteğe ilave olarak dekara 317 TL/da destek verilecek. 3. Kategori: yağlık ayçiçeği, kolza (kanola), kuru fasulye ve soya. Bu ürünlere temel desteğe ilave olarak dekara 366 TL/da destek verilecek. 4. Kategori: Bu kategoride yer alan kütlü pamuk için temel desteğe ilave olarak dekara 549 TL/da destek verilecek. Tarım ve Orman Bakanlığı planlama kapsamına alınan ürünlere ilişkin bazı tablolar yayımladı. Bu tablolarda 2024 ve 2025 yıllarında verilecek destekler kıyaslanarak desteklerin artacağı belirtiliyor. Tarım destekleri büyük oranda bir sonraki yılın bütçesinden ödeniyor. Bu durumda yeni modele göre destekler 2026 yılı bütçesinden verilecek. Bu nedenle iki yıl sonra ödenecek desteklerin tabii ki daha yüksek olması gerekir. Önemli olan bu desteklerin fiyatları fahiş şekilde artan girdilerin ne kadarını karşılayacağıdır. Yeni modelde göründüğü kadarıyla sadece patates, soğan ve bakliyat üreticileri avantajlı durumdadır. Başta çay ve fındık olmak üzere zeytin, pamuk, buğday ve çeltik üreticileri ise kaybedecekler arasındadır. HAYVANSAL ÜRETİM DESTEKLERİ Öte yandan uygulanan yanlış politikalar nedeniyle son yıllarda hayvan varlığında ciddi bir azalma yaşanıyor. TÜİK verilerine göre, Türkiye'nin büyük ve küçükbaş hayvan varlığı, son iki yılda düşüşe geçti. 2021'de 75,6 milyon baş olan hayvan varlığı, 2023'te 68,9 milyon başa düştü; son iki yılda büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısı 6 milyon 609 bin baş azaldı. Hayvancılık destekleri 26 Temmuz 2024 tarihli Resmi Gazete’de açıklandı. Karara göre hayvan başına destekler kaldırıldı; dana, malak, kuzu ve oğlak başına destek sistemine geçildi. Ancak getirilen sistemin ülkemizi hayvancılıkta ithalat bağımlılığından kurtarması mümkün değildir IMF önerileri ile uygulanan politikalar nedeniyle özellikle ithalata bağımlı olduğumuz gübre, ilaç, mazot, tohum, hayvan yemi gibi tarımsal girdi fiyatlarındaki artışlar devam etmektedir. Verilen destekler girdi fiyatlarının çok altında kalmakta, buna karşılık çiftçinin elindeki ürünlerin fiyatları maliyetin altında açıklanmaktadır. Hatta bazı ürünlerde çiftçinin eline geçen fiyatlar önceki yılın altında dahi kalmaktadır. Ürününden para kazanamayan ve emeğinin karşılığını alamayan çiftçilerin üretimden çekilmekten başka çareleri kalmamaktadır. Bunun bir başka yansıması ise gıda enflasyonundaki tırmanmadır."  

Bitkisel Üretim Planlamasına Suyu Merkeze Koyduk Haber

Bitkisel Üretim Planlamasına Suyu Merkeze Koyduk

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, bitkisel üretim planlamasına ilişkin "Tarımda Yeni Dönem: Üretim Planlaması ve Yeni Destekleme Modeli" konulu basın toplantısı düzenledi. Yumaklı burada yaptığı konuşmasında son dönemde iklim değişikliği, nüfus artışları, doğal afetler, göç, gıda milliyetçiliği, jeopolitik riskler ve daha birçok konunun tarımsal üretimi riskli hale getirdiğini söyledi. Bu etkilere toprak ve suyun azalması ile kirlenmesinin eklenmesiyle ne kadar büyük bir riskle karşı karşıya kalındığını gördüklerine işaret eden Yumaklı, "Bakanlık olarak bu risklere; sürdürülebilir, verimli, kaliteli, kayıtlı ve yatırım yapılan bir sektörle üretim gücümüzle cevap vermiş olacağız." diye konuştu. Bakan Yumaklı, gelecek nesiller, üretim gücü ve gıda arz güvenliği için önemli olan bitkisel üretim planlamasının eylül itibarıyla hayata geçirildiğini, hayvansal ve su ürünleri üretiminde de 1 Ocak itibarıyla yürürlüğe girdiğini anımsattı. Dünyada 4,4 trilyon dolarlık tarımsal hasılanın bulunduğu bilgisini paylaşan Yumaklı, Türkiye'nin 68,5 milyar dolarla Avrupa'da birinci sırada, dünyada da ilk 10 içerisinde yer alan bir tarımsal üretim hasılasına sahip olduğunu bildirdi. "BİTKİSEL ÜRETİM PLANLAMASINDA SUYU MERKEZE KOYDUK" Yumaklı, ülkenin su stresi altında olan bir ülke olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti: "Kişi başına düşen 1313 metreküplük bir potansiyelle su stresi altına olan bir ülkeyiz. Eğer hiçbir aksiyon almazsak, 2030 yılında 1000 metreküpün altına düşme riskimiz var ve bu bizim su fakiri bir ülke kategorisine girmemizi gerektirecek bir sonucu doğuracak. Dünyanın tarımsal üretimde önemli ülkeleri iklim değişikliği, gıda güvenliği, tarladan sofraya kadar stratejiler, sürdürülebilirlik, etkin toprak, etkin su yönetimi ve geliştirilmiş çiftlik uygulamaları dahil olmak üzere birçok konuda yeni normal dediğimiz etkenlere cevap vermeye çalışıyor." Bitkisel üretim planlamasına çalışırken suyu merkeze koyduklarına işaret eden Yumaklı, tarımsal üretim planlamasının bundaki sonraki dönemlerinin kendileri için en önemli girdisinin su olduğunun altını çizdi. "TARIMSAL DESTEKLERİ SADELEŞTİRDİK" Bakan Yumaklı, yeni uygulamalara önceki destekleme modeliyle cevap vermelerinin mümkün olmadığına değinerek, "Verilen tarımsal kredileri tamamen üretim planlamasına odakladık. Hibe programları, sözleşmeli üretim, kayıtlılık, tarım sayımı, işlenmeyen arazilerin tarımsal üretime kazandırılması gibi konuları araçlar olarak üretim planlamasının en önemli başlıkları olarak ortaya koyduk ve uyguladık." diye konuştu. Önceki destekleme modelinde alt başlıklarıyla birlikte 165 kalemde destekleme verdiklerini anımsatan Yumaklı, 2022'de 129 milyon ton, 2023'te de 137 milyon tonluk üretimde tarımsal desteklerin yönlendirici etkisinin olduğunu aktardı. Yumaklı, tarımsal desteklerin sadeleştirilmesi konusunda herkesin mutabık kaldığını ifade ederek, "Bunu sadece bitkisel üretimi planlarken yapmadık. Hayvansal üretim başlığı ile su ürünleri başlığını da planlarken oradaki destekleri sadeleştirmiş olduk." dedi. Ülkede yaklaşık 24 milyon hektar ekilebilir tarımsal arazi bulunduğuna dikkati çeken Yumaklı, bu arazilerin 3,8 milyon hektarının çok yıllıklı bitki denilen dikili meyvelerden ve diğer bitkilerden oluşan kısım için kullanıldığı bilgisini paylaştı. Bakan Yumaklı, 20,2 milyon hektarın da geriye kalan ürünlerin üretilmesi için kullanıldığına işaret ederek, şunları söyledi: "Üretim planlamasına başlarken, Türkiye'de yaklaşık 206 başlıkta geniş bir yelpazede üretim yapıldığını göz önüne alarak stratejik ürünlerden başlamayı hedefledik. 13 stratejik ürün, hububat, baklagil, yağlı tohumlar ve diğer dediğimiz patates ve soğan. Neden bu stratejik ürünleri seçtik? Çünkü bu ürünler ülkemizdeki 20,2 milyon hektarın 15,6 milyon hektarında ekilen ürünler. Üretim planlamasının düğmesine bastığımızda, yaklaşık yüzde 77'si oranında ekilen ürünleri planlamaya almış olduk. Gıda arz güvenliğimiz için önemliydi, stratejik önemliydi, insan ve hayvan beslenmesi önemliydi ve sanayimizin ham madde temini önemliydi. Artı bir dediğimiz de yem bitkileri. 13 artı 1 ürünle 1 Eylül 2024 itibarıyla üretim planlamasına Türkiye'deki toprakların yüzde 77'sinde üretilen ürünleri planlama kapsamına almış olduk." Hububatta 2027 planlama dönemi sonuna kadar yüzde 13'lük bir artış öngördüklerini bildiren Yumaklı, 35 milyon tondan 39,5 milyon tona çıkılacağını belirtti. Baklagillerde de yüzde 17'lik bir artış planladıklarını anlatan Yumaklı, yağlı tohumlarda da yüzde 22'lik bir artışı sağlamış olacaklarına dikkati çekti. DESTEKLERDEKİ "İLK"LER Destekleri açıklarken bu planlama sürecinde birçok ilki de gerçekleştirdiklerine işaret eden Bakan Yumaklı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Destekler ilk kez üretim döneminden önce açıklandı. 3 yıl boyunca geçerli olacak üretim destekleri yine bu süreçte açıklanmış oldu. Stratejik ürünlere ilave planlama desteği yine ilk kez bu modelde gerçekleştirilmiş olacak. Destek tutarlarının girdi maliyetleri baz alınarak belirlenmesi ve değişime göre güncellenmesi bu modelde söz konusu olacak. Su kısıtı olan bölgelerde kademeli üretime dahil olan ürünlere de ilave destek olacak. Kamu tarafından geliştirilen yerli ve milli tohumlara da ilave destek vermiş olacağız. Bitkisel üretim planlamasında yer alan üreticilerimiz, hangi havzada, hangi ürünü ekerse nasıl bir destek alacağını bugünden itibaren önümüzdeki 3 yıl boyunca biliyor oldu. İleriye doğru, üçer yıllık periyotlarda açıklamış olacağız." Yumaklı, bitkisel üretim destekleme modelinin temel destek, planlama desteği ve üretim geliştirme desteği olarak 3 ana başlığa indirildiğini söyledi. Temel desteğin, planlama dışı ürünlerin dışındaki ürünlere ve planlamaya dahil olup belirlenen havzalarda üretilen ürünlere başka kıstas aramadan, kullanılan mazotun yarısını, gübrenin de yüzde 25'ini vermek üzere tasarlandığını bildiren Yumaklı, "Türkiye'de üretim yapan bütün üreticiler, temel desteği alacak, sadece planlama grubu ürünleri için bir farklılık var. Onların belirlenen havzalarda üretilmesini istiyoruz." dedi. Yumaklı, ikinci grupta ise 13 stratejik ürün ve yem bitkisinin, paydaşlarıyla birlikte yaklaşık 2 yıllık çalışmayla belirlenmiş olan havzalarda üretilmesi durumunda temel destek kadar bir desteğin de kendilerine verileceğini bildirerek, "Yani bu durumda mazotun yüzde 50'si daha ilave olmuş olacak, tamamını almış olacaklar. Gübrelerin de yüzde 50'sini almış olacaklar. Bizler stratejik ürünleri belirlenen havzalarda ürettiğimiz zaman hem suyumuzu hem toprağımızı korurken hem de bu ürünlerin ekonomik karşılığını daha iyi alınmasını sağlamış olacağız." diye konuştu. "ÜRETİLMESİ DOĞRU BULUNMAYAN ÜRÜNLERE DESTEK VERMEYECEĞİZ" Su kısıtı olan yerlerde de belirlenen şekilde üretim yapılırsa, gübrenin de geri kalan yüzde 50'sini vermek suretiyle o ürün için kullanılan gübre ve mazot desteğinin tamamını vermiş olacaklarını belirten Yumaklı, "Geçtiğimiz iki yılda bu iki girdinin ayni olarak verilmesi sistemini getirmiştik ama maalesef orada hiç istemediğimiz sonuçlar oluştu ve biz bunları çiftçilerimizden ve üreticilerimizden gelen talep sonucunda nakdi ödemeye çevirdik." ifadesini kullandı. Yumaklı, şunları kaydetti: "Önceki dönem, 185 lira mazot ve gübre desteği verilen buğdaya, yeni dönemde 634 lira mazot ve gübre temel desteği verilecek. Mazot ve gübrenin bir daha çiftçilerimize ödenmeyeceği yolunda bir tezvirat yaptılar, bunun doğru olmadığını da belirtmek istiyorum. Eğer su kısıtı olan bir havzada üretiliyorsa, bizim mutabık kaldığımız şekliyle üretimini tespit ettiğimiz ürünler için de ilave 342 liralık bir destek vereceğiz. Ayçiçeğinde 206 liralık mazot ve gübre desteği veriyorduk, bu rakam 732 liraya çıkıyor. Su kısıtı olan bölgede üretildiği zaman 293 liralık ilave bir destek almış olacak. Planlama dışındaki ürünlerin de tamamı 138 lira ödeniyordu, bunlar da 244 liralık temel destek almış olacak." Konya'nın Kulu ilçesinde üretilen ürünler üzerinden örnek veren Bakan Yumaklı, buğday, arpa, nohut, mercimek, ayçiçeği ve aspir ürünlerinin burada ekildiği takdirde bu ürünlerin hem temel destek hem planlama desteği hem de su kısıtı desteği alacaklarını bildirdi. Bakan Yumaklı, planlama dışındaki ürünlerin üretilmesi halinde sadece temel destek alacağını bildirerek, "Planlamaya dahil olan ürünlerin içerisinde olup da bu alanda üretilmesi doğru bulunmayan soya, patates, kanola, pamuk gibi ürünleri burada bir üreticimiz üretmek istedi, o zaman bu ürüne hiçbir destek vermeyeceğiz. Bunun Tarım Kanunu'nda yapılan değişikliklerle çok farklı yaptırımları da var. Bütün odak noktamız, ürünlerin planlamaya dahil olduğu şekliyle planlanan havzalarda, belirlenen şartlarda üretilmesini sağlamak." diye konuştu. ​Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, toplantıda gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Bitkisel üretim planlaması ve yeni destekleme modeli çerçevesinde belirlenen 13 stratejik ürünün kapsamının genişletilip genişletilmeyeceğinin sorulması üzerine Yumaklı, "Üretim planlaması çerçevesinde belirlenen 13 ürün o dönem içerisinde değişmeyecek. Dönem sonunda sistemin daha işler halini, gelişmesine dair şartların oluştuğunu gördüğümüzde ürün halkasını genişleteceğiz. Bunların içerisine ülkemiz için önemli ürünleri dahil edeceğiz." ifadelerini kullandı. Üretim planlamasının ürün fiyatlarına etkisinin ne olacağının sorulması üzerine Yumaklı, üretim planlamasının Orta Vadeli Program'a destek olacağını söyledi. "BİR ÜRÜNÜ 1 BİRİME ALIP 10 BİRİME SATAMAZSINIZ" Gıda fiyatlarına ilişkin bir soru üzerine Yumaklı, üreticilerin, üretim noktasında üzerine düşeni yaptığına işaret ederek, "Fahiş fiyat var. Bir gün içerisinde etiketlerin birkaç kez değiştiği zamanlar oldu. Bununla ilgili fahiş fiyat yasal düzenlemesi oluşturuldu. Burada Ticaret Bakanlığı ile birlikte çalışıyoruz. Belli oranda kırılmaya başlandı. Bir ürünü 1 birime alıp 10 birime satamazsınız, buna kimsenin hakkı yok." değerlendirmesinde bulundu. Yumaklı, şeker pancarı, fındık ve çay gibi ürünlerin üretim planlamasına alınmadığını, söz konusu ürünlerin üretiminin kendi kanunları çerçevesinde devam edeceğini söyledi. Bakan Yumaklı, çiğ süte ilişkin soruyu yanıtlarken de üretilen fazla çiğ sütün Et ve Süt Kurumu tarafından alındığını belirtti. Yumaklı, çiftçiden süt alımı yapan bazı sanayicilerin soğutma bedelini ödemek istemediğini ve bu işletmelerle ilgili inceleme başlatıldığını bildirdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.