SON DAKİKA
Hava Durumu

#Eğitim

Porsuk Haber Ajansı - Eğitim haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Eğitim haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Okullarımızda Temizlik ve Hijyen Problemi Yok Haber

Okullarımızda Temizlik ve Hijyen Problemi Yok

AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak, geçtiğimiz günlerde şehir gündemini meşgul eden okullardaki temizlik hizmetleri konusunda açıklamada bulundu. Eskişehir’de bulunan okullarda temizlik ve hijyen sorunu olmadığını vurgulayan Başkan Albayrak, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Geçtiğimiz günlerde okullardaki temizlik hususunda yerel basında yer alan bazı açıklamaları üzülerek takip ettik. Her konuda siyasi prim çabasında olan CHP’li arkadaşlar bu konuyu da es geçmemiş. Onlara bir kez daha hatırlatmakta fayda var okullar ve öğrenci evlatlarımız belediyeler üzerinden siyaset malzemesi yapılacak bir konu değildir. CHP’li belediyeler önce asli görevlerini yerine getirmelidirler. Daha geçtiğimiz gün 5 dakika yağmur yağdığında bile şehrin çeyrek asırdır çözülmeyen altyapı yetersizliğini hep birlikte tekrar gördük. Artık nasıl bir ironidir bilemiyoruz, CHP’li il başkanının söylediğine göre sokaklardaki çöpleri toplamaktan aciz olan belediyeler okulları temizlemek için hazırmış. Millî Eğitim Bakanlığı her konuda üzerine düşeni yapmaktadır. Eskişehir özeline gelecek olursak, şehrimizde 407 okul/kurum bulunmaktadır. Bu okullarımızın temizlenmesi ve malzeme ihtiyacının giderilmesi halihazırda Bakanlığımızca yapılmaktadır. Eskişehir’de 1500 civarı temizlik personeli görev yapmaktadır. Bunlara ek olarak okul aile birlikleri tarafından hizmet alımı kapsamında çalıştırılan hizmetli personel de bulunmaktadır. “İşgücü Uyum Programı” kapsamında okullarımıza verilen kontenjanın eksik kalan kısmının tamamlanması için gerekli çalışmalar da peyderpey devam etmektedir. Hemşehrilerimiz bu algı aparatlarına karşı dikkatli olsunlar.”

Spor Eğitimi İçin Kayıtlar Başlıyor Haber

Spor Eğitimi İçin Kayıtlar Başlıyor

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin ücretsiz düzenlediği Çocuk ve Yetişkin Spor Eğitimlerinde ön kayıtlar, online ve yüz yüze olacak şekilde 7 Ekim Pazartesi saat 09.00’da başlıyor.   Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’nın çocuklar ve yetişkinlerin spor yapabilmesi amacıyla ücretsiz düzenlediği “Çocuk ve Yetişkin Spor Eğitimleri” için geri sayım başladı. Sınırlı kontenjana sahip eğitimler için kayıtlar 7 Ekim Pazartesi 09.00’da  başlıyor. Yetişkinler için kayıtlar tesisler.eskisehir.bel.tr adresi üzerinden online yapılırken, çocuklar için ise kayıtlar Büyükşehir Belediyesi Spor Merkezi, Osmangazi Spor Sahası, Şirintepe Spor Merkezi’nde yüz yüze yapılacak. Kayıtların tamamlanmasının ardından Gültepe mahallesinde bulunan Büyükşehir Belediyesi Spor Merkezi’nde yetişkinler için aerobik, fitness, halk oyunları, çocuklar için ise halk oyunları, hareket eğitimi branşlarında eğitimler verilecek. Sütlüce mahallesinde bulunan Şehit Tarkan Karaca Spor Merkezi’nde yetişkinler için fitness branşında, Şirintepe Spor Merkezi’nde aerobik, fitness, pilates, çocuklar için de taekwondo, temel hareket eğitimi ve jimnastik branşlarında eğitimler gerçekleştirilecek. Osmangazi Spor Sahası’nda da çocuklar için futbol, Büyükşehir Belediyesi Spor Salonu’nda yine çocuklar için basketbol, hentbol, voleybol branşlarında eğitimler verilecek. Yetkililer eğitimler hakkında 0222 335 0 800 numaralı telefondan ya da @ebbsporeskisehir instagram hesabından detaylı bilgi alınabileceğini belirttiler.

Başkan Subaşı Eğitim ve Çocuklara Yönelik Çalışmalarını Paylaştı Haber

Başkan Subaşı Eğitim ve Çocuklara Yönelik Çalışmalarını Paylaştı

Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Bilecik Belediyesi tarafından eğitim ve çocuklara yönelik yapılan destekler hakkında bilgi verdi. Cemal Süreya Bebek ve Çocuk Atölyesi’ne yaptığı ziyarette aile üyeleri ve çocuklarla bir araya gelen Başkan Subaşı, eğitim ve çocuklara yönelik her zaman katkı vermeye hazır olduklarını kaydetti. Bilecik Belediyesi’ne bağlı çocuk sosyal tesisleri hakkında da bilgi veren Başkan Subaşı, eğitime büyük önem verdiklerini belirterek, imkanları ölçüsünde yardım ettiklerini söyledi. ‘’HER GÜN 217 ÇOCUĞA GÜNLÜK BESLENME ÇANTASI VERİYORUZ’’ Bilecik Belediyesi’nin geçtiğimiz yıl uygulamaya koyduğu beslenme çantası hakkında da bilgi veren Başkan Subaşı, ‘’Muhtarlarımız ve Sosyal Destek Hizmetleri Müdürlüğümüz çalışanlarının araştırmalarıyla ihtiyaç sahibi olduğunu tespit ettiğimiz ailelerin çocuklarına her gün taze ürünlerle beslenme çantaları hazırlıyor ve evlerine teslim ediyoruz. Vatandaşlarımızın memnuniyetini kazandığımız bu projemizi sürdürmeye devam edeceğiz’’ dedi. ‘’243 HANEYE 1000 LİRA KIRTASİYE DESTEĞİ SAĞLADIK’’ Bilecik Belediyesi tarafından yapılan kırtasiye yardımları hakkında da konuşan Başkan Subaşı, 2024-2025 eğitim öğretim döneminde yapılan yardımlar hakkında bilgi vererek,  ‘’En başta belirttiğimiz gibi eğitime ve çocuklarımızın gelişimine büyük önem veriyoruz. Bu anlamda çocukların okullarına gülerek ve mutlu şekilde gitmesi en büyük arzumuz. Bu amaçla tespit ettiğimiz 243 aileye 1000’er lira kırtasiye yardımı yaptık’’ ifadelerini kullandı. ‘’561 HANEYE 2 MİLYON 726 BİN 500 TL Bİ’KART ÖDEMESİ YAPTIK’’ Bilecik Belediyesinin sosyal belediyecilik anlayışı doğrultusunda yaptığı çalışmaları da anlatan Başkan Subaşı, ‘’Göreve geldiğimizden bu yana büyük bir özen ve hassasiyetle takip ettiğimiz konu, ihtiyaç sahibi ailelerimiz oldu. Belediyemizin örnek uygulaması olarak sunduğumuz Bi’kart projesiyle ihtiyaç sahibi ailelere verdiğimiz kartlara gerekli ücret yüklemesini yaparak, ailelerin istediği ürünleri istediği yerde almalarını sağlıyoruz’’ dedi. ‘’ÇOCUK SOSYAL TESİSLERİMİZDE 300 ÇOCUĞA EĞİTİM HİZMETİ VERİYORUZ’’ Bilecik Belediyesi’nin birçok mahallede açmış olduğu çocuk sosyal tesisleriyle çocukların geleceğe emin adımlarla yürüdüğünü hatırlatan Başkan Subaşı, ‘’Belediye başkanlığımız olarak sosyal tesislerimizde ağırladığımız çocuklarımız, uzman eğitmenlerimiz  tarafından geleceğe en iyi şekilde hazırlanıyor. Gülümsemeleriyle moral bulduğumuz çocuklarımızı gerek sosyal tesislerimizde gerek okullarında yalnız bırakmayacağız ve onların en iyi şartlarda eğitimlerini sürdürmeye gayret göstereceğiz.’’ 

Eskişehir’de Muhatabı Var mı Yok mu Belli Olmayan Milli Eğitim! Haber

Eskişehir’de Muhatabı Var mı Yok mu Belli Olmayan Milli Eğitim!

İYİ Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Gürol Yer düzenlediği basın toplantısında eğitim öğretim yılının başlamasıyla ortaya çıkan sorunları dile getirdi. İlçe Başkanı Yer yaptığı basın açıklamasında Milli Eğitim Müdürlüğüne eleştirilerde bulunurken, eğitim öğretim yılının başlamasına rağmen sorunların bitmediği ve artarak devam ettiğinin altını çizdi. İlçe Başkanı yer yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; ''İYİ Parti olarak dertleşmeye, dert dinlemeye, hemşehrilerimizin halini, taleplerini, yaşamsal sıkıntılarını anlatmaya, sözcüleri olmaya devam ediyoruz. Bizleri şaşırtmayan bir kurumumuz var. Her gün, hafta ve ayda aynı durum, aynı konum ve aynı olumsuzluklarla gündeme gelen, gelmeye devam eden. Milli Eğitim… Daha öncede beyan etmiştik Eskişehir’de muhatabı var mı yok mu belli olmayan Milli Eğitim. Plansız, programsız, iletişimsiz bir vaziyette 598 okulda, 178 bin 275 öğrenci, 12 bin 474öğretmen ile her gün problem, her gün sıkıntı, her gün tüm paydaşlarından gelen şikayetler ve tüm bunlara karşı bir tık cevap dahi verilmeyen, bir kuple dahi açıklama yapmayan, yapamayan Milli Eğitimden bahsediyoruz. Eskişehir’in bu dönemden önceleri efsane olan kurumu çocuklarımızı geleceğe yetiştirmek, hayat hazırlamak için cumhuriyet değer ve ilkeleriyle var olmuş, eksikliklerine, imkânsızlıklarına rağmen bu döneme kadar getirmişti. Gelin görün ki bu yapının kimyası bu dönemde öylesine bir bozuldu ki, eğitimde kalite artık ölçülemez durumda. Çalışanlar arasında liyakat yok edilince huzur, verim ve iş barışı ara ki bulasın vaziyette. Ülke genelinde ne olumsuzluk meydana geliyorsa Eskişehir’de kat kat fazlası hissedilen bir vaka yaşanmaktadır. Siyasi iktidarın 22 yıl ömründe 9 Milli Eğitim Bakanı değiştirdiği bir uygulamada, her bakan kendince bir sistemi denemiş, dayatmış yada denettirilmiş ve bu günler bu plansızlığın sonucu olarak karşımıza çıkmıştır. Değerli Basın hatırlatalım; biz öncesinde yaz aylarında Eskişehir’de ve Odunpazarı ilçemizde ve mahallelerinde okul plansızlığından bahsetmiştik. Açılmayan, açılamayan, kapatılan, boş tutulan okulları söylemiştik. Devamında okul kayıt döneminde yakın zamanda mevcut Milli Eğitim Bakanının kayıt parası alınamaz söylemine rağmen. Hem yasal kayıt hakkı olanlardan, hem alan dışı yapılan kayıtlarda velilerden istenen yüksek ve can yakıcı meblağlardan bahsetmiştik. Devamında okullarda yapılmayan planlama, düşünülemeyen bugünler sebebiyle görevli eksiği sonucu yapılamayan temizlik neticesi gelen şikayetlerin sayısı bir hayli fazla, bunu izliyor, yaşıyor, görüyoruz. Deri koltuğunda oturup, günün tadını çıkarıp, protokollerde kendini gösterip sorumluluğu olan alanda sıkıntıları duymayıp, duyduklarında gördüklerine gıkını çıkaramayıp iş yandaş atamaya, kollamaya gelince çok rahat imza atan çok kıymetli çok sevgili ve çok muhteşem inanın adını bile bilmediğimiz İl Milli Eğitim Müdürüne buradan sesleniyoruz… Sen Eskişehir insanına bu gün değil de ne zaman hizmet edecek, bu insanların sanan emaneti evlatları bugün değil de ne zaman düşüneceksin? Sıkıntıları, eksikleri, dertleri ne zaman bitireceksin Sayın Müdür?.. Değerli basın mensupları gerçekten üzülüyoruz, gerçekten kahroluyoruz. Yukarıdan aşağıya insanlarımızın sesini duymayanlara, insanımızın derdine çare olmayan, çözüm üretmeyenlere inanın ne diyelim bilemiyoruz. Sayfa sayfa Eskişehir’i yatırıma boğduklarını söyleyen, hizmet bizim işimiz diyenlere de Milli Eğitim öncelikli iki kelime lafımız var. Siyasi referansı olduğunuz bürokratlarınızı bir zahmet ikaz edin ve sorumluluklarını, vazifelerini hatırlatın. Okullar çözemediğiniz temizlik probleminden dolayı salgın hastalık riskiyle karşı karşıya haberiniz olsun. Devamında çatır çatır gayri resmi kayıt parası istenen, parası, imkanı olmayıp da okul kapısında çocuğunun yüzüne bakamayıp, kahrolan anne babalar hiç mi umurunuzda değil hatırlatalım. Hiç mi vicdanınız bunu hissetmiyor yada bunca yazılan çizilen ve söyleneni duymuyor musunuz? Yada duyuyor, işinize mi gelmiyor? Yada verecek cevabınız mı yok veya bildiğiniz halde göz mü yumuyorsunuz? Sebeple bırakın sanal gündemleri bırakın pembe lafları bırakın gerçek dışı vaat ve söylemleri İnsanımız, evlatlarımıza değerlerimize geleceğimize sahip çıkın, yaşanan sorunlara, dertlere, tasalara eğilin diyoruz.''

Büyükşehir'den Zeytin Üreticilerine Eğitim Haber

Büyükşehir'den Zeytin Üreticilerine Eğitim

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Mihalgazi ve Sarıcakaya ilçesinde yaşayan zeytin üreticilerine eğitim verdi. Eğitimde buluşan üreticilere, Anadolu’da Zeytin Baba olarak bilinen Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mücahit Taha Özkaya tarafından zeytin yetiştiriciliği ve zeytinyağı üretiminde dikkat edilmesi gerekenler anlatıldı. Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Orta Sakarya Vadisinde zeytin yetiştiriciliğini artırmak, erken hasat soğuk sıkım ile natürel zeytinyağı elde etmek ve bu zeytinyağının minör bileşenlerinin yetkili laboratuvarlarda analizlerini yaptırıp bölgenin zeytine ve zeytinyağına kattığı değerleri belirlemek amacıyla hazırladığı çalışmalara devam ediyor. Çalışmalar kapsamında Mihalgazi ve Sarıcakaya ilçesinde zeytin yetiştiren üreticiler Mayıslar Mahallesi’nde düzenlenen eğitime katıldı. Üreticilere Anadolu’da Zeytin Baba olarak bilinen Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mücahit Taha Özkaya, zeytin yetiştiriciliği ve zeytinyağı üretiminde dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgi verdi. Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Sibel Benek ve çok sayıda üreticinin de katıldığı eğitimde Eskişehir’in ilk yerleşim yeri ve tarihteki en eski ismi olan Dorlion markasıyla Üretici Marketlerde satışa çıkan zeytinyağı ile ilgili bilgiler paylaşıldı. Zeytinyağı üretiminin dünyada güncel durumu, üretim miktarı, pazar bilgileri, çevre dostu sürdürülebilir uygulamalar gibi birçok konu başlığının ele alındığı eğitimde üreticiler merak edilen soruları sorma fırsatı yakaladı. Ayrıca zeytinyağı içerisinde bulunan önemli bileşenler ve bunların sağlık üzerindeki etkisinin anlatıldığı eğitimde, daha verimli zeytin ve zeytinyağı üretimi için yapılması gerekenlere dikkat çekildi.

Tasarrufa Başlanacak Yer Eğitim Olmamalı! Haber

Tasarrufa Başlanacak Yer Eğitim Olmamalı!

CHP Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü, Eğitim Sen Şube Başkanı Özkan Demirkol ve Yönetim Kurulu ile bir araya gelerek eğitim-öğretim döneminin başlamasıyla yaşanan sorunları dinledi. Öğrencilerin, velilerin ve öğretmenlerin yaşadıkları sorunlara dikkat çeken Süllü, “Tasarruf tedbirleri kapsamında iktidarın, bu yıl da eğitimi gözden çıkartmasıyla yaşanan sorunların katlanarak arttığını görüyoruz.” dedi. EĞİTİMİN BEDELİ DE YİNE VATANDAŞIN SIRTINDA Süllü’nün ziyaret ettiği Eğitim Sen Şube Başkanı Özkan Demirkol, “Tasarruf tedbirleri kapsamında okullara ödenek tamamen kesildi. Ödenek olmadığı için personel yok, okullarda sorunlar çok, boyanmamış okullar, musluklar bozuk, bazı okullarda internet bile yok. Güçlendirme nedeniyle boşaltılan okullarda hiçbir çalışma yok, öğrenciler başka okullara taşındı sorunlar daha da katlandı. Velilerden temizlik, güvenlik için para topluyoruz. Sınıf temsilciliğini de kaldırdıkları için para toplama işi öğretmenlerin üzerine kaldı. Velilerle öğretmenler karşı karşıya kalıyor, ilerleyen süreçte büyük sorunların, tartışmaların yaşanacağını öngörüyoruz.” diyerek dert yandı. Okullarda özellikle temizlik ve güvenlik konusunun çok büyük bir sorun oluşturduğunu söyleyen Süllü, “Okullarda hijyenin ne derece önemli olduğunu bizzat gördüğümüz pandemi döneminin ardından yeni eğitim-öğretim döneminde yaşanan personel eksiliği nedeniyle temizlenemeyen okullar öğrencilerimizin sağlığı için ciddi tehdit oluştururken, güvenlik personeli eksikliği de hem velileri hem de öğrencileri tedirgin ediyor. 5’li çetelere vergi affı getirilerek borçları silinirken, konu tasarruf olduğunda ilk Milli Eğitim bütçesinden yapılıyor. Okullara ayrılmayan ödenek, geçim derdi ile mücadele eden vatandaşın sırtına yükleniyor. İktidar sorumlusu olduğu ekonomik krizin bedelini ‘tasarruf tedbiri’ adı altında yine vatandaşa ödetiyor.” dedi. ÇOCUKLAR OKULLARDA AÇ Eğitim Sen Şube Başkanı Özkan Demirkol, “Ülkenin yarısından fazla asgari ücret ile geçiniyor. Çocuklar sabah 8’de geliyor, akşam 5 buçuğa kadar okuldalar. 3 öğün yemek yemeleri lazım ama mümkün değil. Çocuklar okullarda aç.” dedi. Eğitimcilerin artık kendi sorunlarını bir kenara bırakarak çocukların ve okulların sorunu ile boğuştuğunu söyleyen Süllü, “Geçen sene kantinlerde 35 TL olan tost, bu yıl 75 liradan, su 11 liradan satılıyor. İçinde bulunduğumuz ekonomik kriz, velilerin bütçesini zorluyor. Her geçen gün alım gücü düşerken, çocuklarımız en temel beslenme ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale geldi. Okullarda en az bir öğün yemek için ivedilikle bir çalışma yapılması gerekiyor” vurgusunu yaptı. MÜFREDAT LAİKLİK VE BİLİMSELLİKTEN UZAK Millî Eğitim Bakanlığı’nın müfredat değişikliği yaparak “Türkiye Yüzyılı Maarif Modelini” değerlendiren Demirkol, “Müfredat değişikliklerinde bilim insanları, eğitimciler ve eğitim sendikalarının görüşleri alınması gerekirken bu yıl, müfredat değişikliği hazırlıklarına eğitim alanında hiçbir örgütlü sendika dâhil edilmediği gibi, süreç açık ve şeffaf bir şekilde de yürütülmedi. Müfredat kimler, hangi komisyonlar, kurumlar tarafında yapıldı bilmiyoruz; ancak, içeriğine baktığımızda bütün ders kitaplarında ‘milli ve manevi değerlerin’ merkeze alınmış” dedi. Millî Eğitim Bakanlığının bilimselliği önceleyen anlayıştan giderek uzaklaştığını söyleyen Süllü, “Bakanlık laik ve bilimsel eğitimi geri plana atarak, ÇEDES gibi projelerle ve ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ adı altındaki yeni müfredatla adeta iktidarın siyasal ideolojisinin aktarıcısı konumuna gelmiştir. Bu nedenle Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne karşı Türkiye’nin geleceğinin çağdaş, bilimsel ve nitelikli eğitimle şekillenmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. MESEM’LER ÇOCUK İŞÇİLİĞİN ÖNÜNÜ AÇIYOR Bir başka önemli sorunun da MESEM’ler olduğunu belirten Özkan Demirkol, MESEM’ler yoluyla çocuk işçiliğinin önünün açıldığını, MESEM işçiliğinin çocuklara mobbing, şiddet, ağır çalışma koşulları gibi travma yaratacak bir çalışma ortamı yarattığını belirtti. Süllü ise “MESEM kapsamında çalıştırılan çocuklar, resmi kayıtlara göre 330’un üzerinde iş kazası geçirmiş. Sadece 2023-2024 eğitim-öğretim yılı içerisinde 10’dan fazla çocuğun hayatını kaybetmesi düşündürücü. Mesleki eğitim çok önemli, acilen Meslek Liseleri arttırılarak, eğitim niteliği arttırılarak ihtiyaç duyulan ara eleman yetiştirilmesine önem verilmeli.” diyerek mesleki eğitimin önemini vurguladı. Jale Nur Süllü, son dönemde eğitimin her kademesinde yaşanan öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin boğuşmak zorunda kaldığı sorunların giderilmesi için, Bakanlığa acilen çözüm bulunması çağrısında bulundu.

Laik ve Bilimsel Eğitimden Giderek Uzaklaşıldı Haber

Laik ve Bilimsel Eğitimden Giderek Uzaklaşıldı

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz 2024 - 2025 Eğitim Öğretim yılının başlamasıyla birlikte eğitim sisteminin sorunlarını dile getirdi. Okulların açılması ile birlikte okullarda ve eğitim sisteminde yaşanan sorunları dile getiren İl Başkanı Yalaz sert eleştirilerde bulundu. CHP Eskişehir İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında konuşan İl Başkanı Talat Yalaz şu ifadelere yer verdi; "Bugün okullarımızda 2024-2025 eğitim-öğretim yılının ilk ders zili çaldı. Ne yazık ki ne okullarımız ne de AKP iktidarının eğitim sistemini getirdiği koşullar öğrencilerimizin, velilerimizin, öğretmenlerimizin, idarecilerimizin ve eğitim çalışanlarının heyecanlarını, isteklerini ve ihtiyaçlarını karşılamaya hazır değildir. 22 yıllık AKP iktidarında eğitim sistemi bilerek ve isteyerek siyasallaştırılmış, iktidarın ideolojik hedefleri için araç haline getirilmiştir. Bu süreçte, var olan sorunlar çözülmek yerine, yenileri eklenmiştir. 22 yılda 9 Milli Eğitim Bakanı değişmiş, Bakanların ortalama ömrü iki buçuk yıl olmuştur. Her gelen bakan bir önceki sistemi eleştirmiş, yerle bir etmiş ve kendi ortaya attığı fikirleri apar topar uygulamaya koymuştur. 9 bakan toplamda irili ufaklı 18 sistem değişikliği yapmış, lise ve üniversite sınavları defalarca değiştirilmiştir. Hiçbir değişiklik etkisini değerlendirmeye yetecek kadar bile uygulamada kalamamıştır. Çocuklarımızın geleceği AKP’nin ve bakanlarının elinde oyuncak edilmiştir. Bu yıl okul öncesi, 1., 5. ve 9. sınıf öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz bir eğitim programı olmaktan öte iktidarın çağdışı eğitim manifestosu olma niteliğini taşıyan, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile döneme başlıyorlar. İhtiyaç analizi ve pilot çalışması yapılmamış, hazırlanma ve onaylanma süreci katılımcı ve şeffaf yürütülmemiş, kaynakçası, bilimsel dayanakları ve yazarları belli olmayan, tüm uzmanların karşı çıkmasına rağmen onaylanan bu modele karşı Cumhuriyet Halk Partisi olarak idari işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştayda dava açtık. Öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin vakti ve emeği AKP’nin siyasi hırsları nedeniyle daha fazla ziyan edilmeden bir an önce eski programlara dönülmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz. Öğretmenlerimiz bir yandan AKP iktidarının eğitimde yarattığı tahribatla mücadele etmeye çalışırken, bir yandan da kendi haklarına yapılan bir saldırıyla karşı karşıyadır. Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi geçtiğimiz dönem meclise sunulmuş, partimizin milletvekillerinin gösterdiği başarılı muhalefet sonucunda görüşmeler Ekim ayına ertelenmiştir. Teklif öğretmenlik mesleğini düzenleyecek nitelikte değildir; yalnızca atama bekleyen öğretmenleri elemek için hazırlanmıştır. Öğretmenlerin hakları tanımlanmamış, diğer eğitim çalışanlarıyla ilgili bir düzenleme yapılmamış, özel sektörde çalışan öğretmenlere yer verilmemiş, basamaklandırma sistemine çözüm sunulmamıştır. Amaç öğretmenlik mesleğinin itibarını yükseltmek, öğretmenlerimizin ve eğitim bileşenlerinin haklarını tanımlamak değil; öğretmenlerin diplomasını çalmaktır. Üstelik bu yıl okullarımız yeni öğretmen ataması yapılmadan açılmıştır; okullarımızda öğretmen ihtiyacı devam etmektedir. Bakan Yusuf Tekin, 2 Eylül’de yaptığı açıklamada "İhtiyacımız açısından şu anda yüzde 95'e yakın öğretmen normumuz dolu" dedi. Bakanın ifadesine ve MEB istatistiklerine göre 48.700 öğretmen ihtiyacı bulunuyor. Ancak 2023-2024 eğitim öğretim yılında valiliklerden alınan bilgiye göre 91 bin norm açığı bulunuyor. Geçtiğimiz yıl ise 85 bin ücretli öğretmen görevlendirildi. Veriler arasındaki tutarsızlıklar sürüyor. Bakanın açıklamasını doğru kabul etsek dahi bu yıl yapılacak olan 20 bin atama ile bu açığın kapatılamayacağı ortadadır. Bu açıklamaya dayalı olarak bu yıl en az 50 bin öğretmen ataması yapılmadığı takdirde öğrenciler öğretmensiz, öğretmenler ise öğrencisiz kalacaktır. Öğretmen açığı yine ücretli öğretmenlik adı verilen emek sömürü sistemi ile kapatılmaya çalışılacaktır. Oysa AKP iktidarının seçim dönemlerinde vaatler verdiği KPSS mağdurları, engelli öğretmenler, memur öğretmenler, norm kadro sözü verilen PDR’ciler, çifte mağduriyet yaşayan depremzede öğretmenler, ek atama sözü verilen öğretmenler kendilerine verilen sözlerin tutulmasını bekliyor. AKP iktidarı bol keseden vaatler veriyor, ancak sözünü tutma noktasında hiçbir faaliyet göstermiyor. Öğretmen ataması gibi, okullar açılmasına rağmen okullarımıza temizlik ve güvenlik görevlisi ataması da yapılmamıştır. Okulların ve çevresinin temizliğinin ve güvenliğinin sağlanması sorumluluğu da okullara, dolayısıyla okul-aile birliklerine, dolayısıyla da velilere bırakılmıştır. Okulların kadrolu bir güvenlik görevlisi yoktur. Devlet okullarında 613.785 derslik bulunmaktadır. 10 dersliğe bir temizlik görevlisi ataması yapılması gerektiği göz önüne alındığında yaklaşık 65 bin temizlik görevlisine ihtiyaç olduğu ortaya çıkmaktadır. Son düzenlemelerden anlaşıldığı kadarıyla bu ihtiyaçların İşgücü Uyum Programı kapsamında giderilmesi planlanmaktadır. Haftada üç gün çalışma süresi ile okullarımızın temizlenmesi veya güvenliğinin sağlanması mümkün değildir. MEB tarafından sadece liselere bütçe gönderilmekte, ilk ve ortaokulların ise sadece elektrik, su ve ısınma giderleri karşılanmaktadır. Bin öğrencisi olan okulların en az 5-6 temizlik görevlisi ihtiyacı olduğu ve sadece temizlik personeli için aylık yaklaşık 150 bin lira ödeme yapması gerektiği düşünüldüğünde merkezi bütçeden aktarılan kaynak ile değil öğrencilerin ihtiyaçlarının karşılanması, okulların yeterli personel istihdam edebilmesi ve temizlenebilmesi dahi mümkün değildir. Okul yöneticileri bütçe olmadığı için velilerden bağış talep etmektedir. Okullarda yeterli bütçe olamadığı için küçük tadilat ve temizlik işlerini yaptırabilmek için yöneticiler zorunlu bağış almaktadır. Milli Eğitim Bakanı “okul yöneticilerinin böyle bir hakkı yok” demek yerine okul bütçelerini oluşturmalıdır. Zorunlu eğitim kapsamında, devlet okullarında örgün eğitim içerisinde 15.887.296 öğrenci vardır. MEB'in bütçesi ise 1.092.129.668.000 TL’dir. Okullara her eğitim öğretim yılının başında eğitim öğretime hazırlık amacı ile öğrenci başına en az 1000 lira bütçe gönderilmelidir. Öğrenci başına 1000 lira gönderildiği takdirde MEB'in bütçesinin sadece 15,88 milyar lirası (%1,45) kullanılmış olacaktır. MEB bütçesi yıllar içinde giderek erimiş, yalnızca personel bütçesine dönmüştür. 2016 yılından bu yana MEB bütçesinin merkezi yönetim bütçesi içerisindeki payı giderek azalmıştır. 2016 yılında MEB’in payı ,38 iken 2024 yılında bu oran %9,84’e gerilemiştir. Aynı şekilde 2016 yılında MEB bütçesinin GSYH’ye oranı %2,93’iken 2023 yılında bu oran %2,65’e gerilemiştir. MEB bütçesinin %81’i personel giderleri için harcanmaktadır. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay % 17,18 iken, 2024 yılı itibariyle bu oran %9,15’e gerilemiştir. Öte yandan öğretmenler açlığa ve yoksulluğa mahkum edilmiştir. Tüm eğitimciler yoksulluk sınırının altında ücretlerle çalışmaktadır. 2002 yılında yeni göreve başlayan öğretmen 540 lira olan maaşı ile 17 çeyrek altın alabilirken, 2024 yılında göreve başlayan öğretmen 41 bin lira olan maşı ile 9 çeyrek altın alabilmektedir. Ayrıca 2002 yılında öğretmenler maaşlarının yüzde 32,4’ü kadar (175 lira) eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneği alırken, 2024 yılında maaşlarının yüzde 9,9’u kadar (4.085 lira) eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneği almaktadırlar. Öğretmenler bu ödenekle hangi ihtiyaçlarını karşılayabilir? Öğretmenin ihtiyaçlarını karşılamayan bir iktidar nitelikli eğitime nasıl erişebilir? Üstelik eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneği sadece öğretmenlere ödenmektedir. Oysa bu ödenek tüm eğitim çalışanlarına verilmelidir. 22 yıllık AKP iktidarı çocuklarımıza okullarımızda bir öğün yemek verecek bütçeyi dahi ayırmamıştır. Ülke genelinde okul yemeği tüm öğrenciler için temel bir hak ve talep iken, okul öncesi eğitimdeki okul yemeği uygulaması yalnızca bir dönem uygulandıktan sonra kaldırılmıştır. Okul yemeği programlarının eğitime eşit erişim sağlaması, özellikle dezavantajlı çocukların okula devamlılığını artırması, çocukların sağlığını güçlendirmesi, ailelerin üzerindeki maddi yükü azaltması gibi bu kadar çok faydası varken, her kademede çocuklarımıza en az bir öğün yemek verilmesinin önemi ortadayken, Bakanlık sadece okul öncesiyle sınırlı olan programı bile iptal etti. Çocuklarımıza bir öğün yemek verilemediği gibi, çocukların saatlerini geçirdiği okullarda bir bardak temiz içme suyuna dahi erişimi yoktur. Çocuklarımız sularını evden getirmekte, bittiği takdirde ise kantinden parayla su almak durumunda kalmaktadır. Parası olmayan çocuklarımız ise ya susuz kalmakta ya da musluktan akan suları içmek durumunda kalmaktadır. Devlet okullarında örgün eğitim kapsamında 15.887.296 öğrencimiz bulunmaktadır. Bu öğrencilerin 1 milyon 165 bini taşımalı eğitim kapsamında, 284.034’ü ise yatılı ve pansiyonlu okullarda öğle yemeğine erişebilmektedir. Geriye kalan 14.438.262 öğrencimize ise okullarda öğle yemeği verilmemektedir. Yatılı ve pansiyonlu okullara öğrenci başına her öğün için yaklaşık 52 lira ödenek gönderilmektedir. Elbette bu tutar yeterli değildir. Ancak bu tutar üzerinden yaptığımız hesaplamaya göre 14.438.262 öğrencimizin öğle yemeği gideri yıllık 135 milyar 142 milyon yapmaktadır. Bu tutar da MEB bütçesinin yüzde 12,3’üne karşılık gelmektedir. Milli Eğitim Bakanı artık okul zilinin çocuklarımızın midesinde çaldığını görmelidir. Çocuklarımıza öğle yemeği vermediğimiz sürece uluslararası PISA, TIMSS gibi sınavlardaki başarımız her geçen yıl düşecektir. Bu önerimize bütçe yok diye karşı çıkanlar olacaktır. Ancak 2024 yılı için göç yönetimine 21 milyar, Cumhurbaşkanlığına 5,4 milyar, İletişim Başkanlığına 4,1 milyar bütçe aktarılmıştır. Devleti yönetenler öncelikle kendi konfor alanlarından fedakarlık yapmalı ve çocuklarımızın hakkı olan öğle yemeği için bütçe ayarlamalıdır. Birleşik Kamu-İş’in yaptığı Okula Başlama Maliyetleri Araştırmasına göre; 2023 yılına kıyasla, 2024 yılında okula başlama maliyetleri okul öncesi düzeyde %98,9; ilkokul düzeyinde %84,25; ortaokul düzeyinde %91,91; lise düzeyinde ise %80,46 oranında artmıştır. Tüm kademelerde ortalama artış %88,8 olmuştur. Asgari ücretle hayatını devam ettiren bir aile, ilkokula başlayan çocuğu için, bir aylık maaşından fazlasını, en düşük maaş alan memur ise maaşının yarısını okul masrafı olarak harcamak zorundadır. Tüm çocuklara eşit ve ücretsiz sunulması gereken nitelikli eğitim için devlet değil aileler para harcar hale gelmiştir. Kamusal ve parasız eğitim bitirilmiştir. AKP iktidarında nitelikli eğitim bir hak olmaktan çıkarılmış, satın alınabilir bir hizmet haline dönüşmüştür. Uygulanan sınav sistemleri, kamu okullarında yaşanan nitelik kaybı, okullarda yaşanan güvenlik ve hijyen eksikliği, kalabalık sınıf mevcutları, öğretmen eksikliği gibi sorunlar aileleri özel okullara mecbur hale getirmiştir. Çocuklarının nitelikli, bilimsel ve laik eğitim almasını isteyen veliler çareyi özel okullarda bulmuştur. Devlet okulları, toplumun en yoksul ve çaresiz kesimlerinin çocuklarının AKP’nin eğitim politikalarına dolaysız maruz kaldığı mekanlara dönüşmüştür. 4+4+4 süreci öncesi 4.664 olan özel öğretim kurumu sayısı 14 bin 281’e, 535.788 olan öğrenci sayısı ise 1.670.729’a yükselmiştir. Özel okul sayısındaki artış oranı %206 olarak gerçekleşmiştir. Öğrenci sayısı ise %211 oranında artmıştır. Öte yandan, özel okul ücretlerine yapılan fahiş zamlarla ve kitap, yemek, servis, kıyafet, etüt gibi ekstra ücretlerle aileler özel okulların ücretlerini de karşılayamayacakları bir noktaya gelmiştir. Nitelikli eğitime erişim hakkı hem devlet okullarında hem özel okullarda toplumun küçük bir kesiminin erişebileceği bir ayrıcalığa dönüşmüştür. Bakan Yusuf Tekin 2 Eylül’de yaptığı açıklamada, fahiş özel okul ücretleri sorulduğunda özel okulların da haklarının korunması gerektiğini, çoğu okulda fahiş ücretlerin olmadığını, pandemide özel okulların zor duruma düştüğünü, ekstra ücretlerle ilgili denetlemelerin sadece Milli Eğitim Bakanlığıyla ilgili olmadığını söyleyerek özel okulları ve fiyat politikalarını savunmuştur. Sayın Bakan aynı tutumunu özel okullarda çalışan öğretmenlerin haklarıyla ilgili de sürdürmektedir. Taban ücreti düzenleyen maddenin kaldırılması ile birlikte özel öğretim kurumlarında çalışan eğitim emekçileri patronların insafına terk edilmiştir. Özel sektör öğretmenleri asgari ücretle, belirli süreli sözleşmelerle, güvencesiz çalıştırılmaktadır. Bakan Tekin bu konuda sorulan bir soruya da “Taban ücretle ilgili yasal düzenlemeye gerek yok. Özel okul sahipleri bu konuda söz verdiler, sözlerini tutacaklardır” diye yanıt vermiştir. Bakan özel okullarla ilgili açıklamalarıyla bakanlığın tarafının özel okullarda çalışan eğitim emekçileri, veliler ve öğrenciler değil özel okul sahipleri olduğunu açıkça ortaya koymuştur. AKP iktidarında mesleki ve teknik eğitimin itibarı da giderek zedelenmiş, eğitimin niteliği düşürülmüş, bu okullar öğrenciler tarafından tercih edilmez hale gelmiştir. Mesleki ve teknik eğitim kurumları sosyoekonomik olarak dezavantajlı kesimlerden gelen, akademik başarısı düşük öğrencilerin kayıt yaptırıldığı okullar haline gelmiştir. “4 gün işe 1 gün okula” diye yoksul ailelerin çocuklarına tek alternatif haline getirilen MESEM’ler çocuklarımızın devlet eliyle ucuz ve güvencesiz işgücü olarak kullanıldığı, çocuklarımızın yaralandığı ve öldüğü bir projeye dönüşmüştür.  İSİG meclisi verilerine göre, 2024 yılının ilk 7 ayında MESEM programı kapsamında 9 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir. AKP iktidarında İmam-Hatip okullarının sayısı da plansız ve programsız bir şekilde artırılmış, eğitim sistemi içerisinde kapladığı alan genişletilmiştir. 2002 yılında 450 olan imam-hatip lisesi sayısı 1.714’e, 71 bin olan öğrenci sayısı ise 476.739’a yükselmiştir. Okul sayısı yüzde 280, öğrenci sayısı ise yüzde 570 oranında artmıştır. 4+4+4 eğitim modelinin uygulanmasıyla hiçbir okul türüne ait ortaokul kademesi yokken İmam Hatip Ortaokulları yeniden açılmıştır. 2012-2013 eğitim öğretim yılında 1.099 okul açılmış ve bu okullara 94.467 öğrencinin kaydı yapılmıştır. 2023 yılına geldiğimizde okul sayısı 3.432’ye öğrenci sayısı ise 695.499’a yükselmiştir. Okul sayısı 2012-13 eğitim öğretim yılından bu yana yüzde 212, öğrenci sayısı ise yüzde 632 oranında artmıştır. İmamhatip okullarının yanı sıra Bakanlık ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında değerler eğitimi, kuran eğitimi, personel eğitimi gibi çok sayıda protokol imzalanmıştır. “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi İş Birliği Protokolü” kısa adıyla ÇEDES protokolüyle din görevlileri okullarda manevi danışman olarak görevlendirilmiş, çocuklara yaşlarına ve gelişimlerine uygun olmayan etkinlikler yaptırılmıştır. AKP iktidarlarında, Diyanet İşleri Başkanlığı, en az Milli Eğitim Bakanlığı kadar eğitimin içinde var olan bir eğitim kurumu haline gelmiştir. 4+4+4 düzenlemesi sonrası, örgün eğitimden açık öğretime geçişler kolaylaştırılmış, hatta Bakanlık tarafından teşvik edilmiştir. Örgün eğitim yaş çağında olan çocuklarımız, okuldan koparılarak, evlerine hapsedilmiştir. Sekiz yıllık kesintisiz eğitim uygulamasını eleştiren, özellikle kız çocuklarını okula göndermek istemeyen muhafazakar velilerce 4+4+4 uygulaması örgün eğitimden kaçış olarak fırsat bilinmiştir. İktidar da karma eğitim karşıtı uygulamalarıyla ve düzenlemeleriyle bu duruma çanak tutmuş, çocukların okula devamını sağlamak yerine örgün eğitimin dışında bırakılmasını kolaylaştıracak düzenlemeler yapmıştır. 2012 yılında genel ortaöğretimde 680 bin olan öğrenci sayısı, 2023 yılında 1 milyon 839 bine yükselmiştir. Açık ortaokullardaki öğrenci sayısı ise 337.174’tür. Açık öğretimde okuyan toplam öğrenci sayısı 2012 yılında 1 milyon 548 bin iken 2023 yılında 2 milyon 55 bine yükselmiştir. Köy okullarının kapatılması, okullar arasındaki nitelik farkının artması gibi sebeplerden dolayı milyonlarca öğrencimiz okula ulaşmak için her gün saatlerini yollarda geçirmek zorunda kalmıştır. 2014-15 eğitim öğretim yılında 15.397 okul taşınırken 2022-2023 eğitim öğretim yılında 18.291 okul taşınır olmuştur. Her gün 1,2 milyon öğrencimiz taşımalı eğitim kapsamındaki okullara gitmek zorunda bırakılmıştır. Son yapılan düzenlemeyle birlikte 30 km üzerindeki mesafelerde taşımalı eğitim sonlandırılmış, öğrenciler yatılı okullara yönlendirilmiştir. Köy okullarını açmak, öğrencilerin yaşadığı yerde okula gitmesini sağlamak yerine, taşınan öğrenci sayısını düşürmek için böyle bir düzenlemeye başvurulmuştur. MEB verilerine baktığımızda, 2002 eğitim öğretim yılında köylerde 32.401 okul, 3.275.579 öğrenci bulunmaktaydı. 22 yılın ardından 2023 yılında köylerdeki okul sayısı 13.969’a öğrenci sayısı ise 623.902’ye gerilemiştir. AKP iktidarları boyunca 18.432 köy okulu kapatılmıştır. Deprem bölgesinde yıkılan okulların yerine yenileri hala yapılamamıştır. Çok sayıda okulda birleştirilmiş okul uygulamasına devam edilmektedir. Deprem bölgesinin dışındaki illerde de çeşitli nedenlerle okul binası kullanılamaz hale gelen ve bu nedenle başka okullarla aynı binada, eksik ders saatleriyle eğitimi sürdürmeye çalışan çok sayıda okul bulunmaktadır. AKP iktidarı okulların fiziki koşullarını iyileştirmek bir yana, yeterli sayıda okul yapmayı bile başaramamıştır. Eskişehir’imiz özelinde, eğitim konusundaki yerel sorunların başında bir üniversite şehri olan kentimizde sorunların en başında barınma problemli gelmektedir. Fahiş ev, apart, yurt kiraları öğrencilerimizin ve ailelerinin belini bükmektedir. Buna somut bir örnek verirsek; çok değil daha 2019-2020 yıllarında Eskişehir’i kazanıp gelen bir öğrenci için stüdyo daire veya 1+1 ev kiraları bu kadar uçuk değildi. Yeni gelen bir öğrenci kendi başına eve çıkabilecek bir duruma sahip olabiliyordu. Bugün bu imkânsız bir hal aldı. Barınmanın yanı sıra; yemek, içmek gibi en temel ihtiyaçlar bile ciddi problem. Öğrenciler yemeklerini üniversitelerde yemezse o gün öğününü nasıl geçireceğini kara kara düşünür bir vaziyette. AKP iktidarı, öğrencileri, gençlerimizi en temel ihtiyaçlarında dahi müşkül bir duruma hapsetti. Belediyelerimiz, barınma ve beslenme sorununa karşı elinden geleni yapmaya çalışmaktadır. 22 yıllık AKP dönemi iktidarı genel olarak Cumhuriyetle ve onun ulusal egemenlik anlayışıyla savaş halinde geçmiştir. Laik ve bilimsel eğitimden giderek uzaklaşılmıştır. Yönetici kadrolar devletin çalışanı değil AKP’nin çalışanı haline getirilmiştir. Liyakatsiz kadrolaşma, mevzuat ve program değişiklikleri, protokol ve özel teşviklerle dini tarikatlarla ilişkili vakıf ve derneklerin eğitimin paydaşı yapılması, Diyanet İşleri Başkanlığının eğitim-öğretim faaliyetlerinin daha fazla içine alınması yoluyla eğitim dinselleştirilmiştir. Tüm kademelerde, tüm paydaşlar için eğitim her geçen gün daha kötüye gitmektedir. Okul öncesinden yükseköğretime kadar eğitimin niteliği her geçen yıl biraz daha düşmüştür. PISA 2022’de, Türkiye tüm branşlarda OECD ülkelerinin ortalamasının altında bir performans sergilemiştir. Ülkemizin kurtarıcısı, cumhuriyetimizin kurucusu, başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kurtuluş Savaşı esnasında Maarif Kongresini toplayarak eğitimin ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Bundan 100 yıl önce, savaş günlerinde, koşullar elvermese dahi eğitimin önemine vurgu yapan Atamızın izinde, biz de eğitim sistemimizi bugünden daha iyiye götürmek, 22 yıllık iktidarın açtığı yaraları sarmak için canla başla çalışacağız. Çocuğun ve gencin üstün yararını gözeten, nitelikli, laik, bilimsel, kamusal ve erişilebilir bir eğitim için mücadele etmeye, Cumhuriyet aydınlanmasından aldığımız ilhamla çalışmaya devam edeceğiz."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.