SON DAKİKA
Hava Durumu

#Ekonomi

Porsuk Haber Ajansı - Ekonomi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekonomi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Vatandaşın Sıkıntısının Farkındaysanız Çözmek İçin Adım Atın! Haber

Vatandaşın Sıkıntısının Farkındaysanız Çözmek İçin Adım Atın!

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emekli ikramiyesine ilişkin olarak “3 bin liradan 4 bin liraya çıktı daha ne olacak?” ifadelerine tepki göstererek, “En azından en düşük emekli aylığı kadar olsun. Yapılabilir mi? Evet yapılabilir. Dünyanın hiçbir yerinde kaynak sorunu yaşamayan tek kurum vardır, o da devlet. Devleti bir ticari işletme gibi düşünür ve kurgularsanız bu tür açıklamaları yapmak durumunda kalırsınız. Ama devlet finansman sorunu olmayan bir kurum olarak görürseniz, siz vatandaşlarınızın beklentisini karşılayacak bütçe olanaklarına da sahip olduğunuzu fark edersiniz” dedi. CHP’nin Hazine ve Maliye Bakanlığından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe’nin öncülüğündeki ekonomi takımı CHP’nin ekonomi politikalarını kamuoyuna aktarmak ve vatandaşların sorunlarını dinlemek üzere çıktıkları Türkiye turunda bugün Eskişehir'deydi. Heyet Eskişehir’de ilk olarak Eskişehirli iş adamları ile buluştu. Buluşmanın ardından heyet, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret ederek, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’yi ziyaret etti. Karatepe’ye Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, CHP Milletvekilleri Şeref Arpacı, İlhami Özcan Aygun, Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü, İbrahim Arslan, Nail Çiler, Aşkın Genç ve Talat Dinçer eşlik etti. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ziyaretinden sonra CHP Eskişehir İl Başkanlığı’na geçen heyet bir basın açıklaması yaptı. Karatepe şunları kaydetti: "Biz CHP ekonomi takımı olarak tüm yurdu dolaşıyoruz. Bugün 25’inci il ziyaretimizi Eskişehir'e yapıyoruz. Eskişehir'i gezerken gördüğümüz sorunlar Türkiye'nin genelinde gördüğümüz sorunlardan farklı değil. Diğer illerde neler yaşanıyorsa Eskişehir'de benzer sorunların olduğunu görüyoruz. Vatandaşımızın enflasyondan, hayat pahalılığından ciddi şekilde şikayetçi olduğunu biliyoruz. Gelirlerin yetmiyor olmasından, aylıkların düşük olmasından şikayetçi olduklarını biliyoruz. Kredi erişiminde yaşanan sorunların farkındayız. Dolayısıyla Eskişehir'in sorunları aslında ortalama vatandaş açısından baktığımızda Türkiye'nin geri kalanından da farklı olmadığını çok net bir biçimde görüyoruz. "Biz vatandaşa yapılan hiçbir harcamayı yük olarak gören bir anlayışın yanında olamayız" Vatandaşın yaşadığı sıkıntıyı görebiliyoruz. Bunu iktidar görüyor mu? Bu konuda tereddütlerimiz var. Vatandaşın içinde bulunduğu durumun iktidarın özellikle ekonomi yönetiminin çok farkında olmadığını düşünüyoruz. Onlar, vatandaşı bütçe üzerinde yük gören anlayışa sahip olduklarını ifade ediyor. Sayın Şimşek'in geçen hafta sonu yaptığı açıklama toplumun geniş kesimlerine nasıl baktıklarını gösteriyor. Şimşek EYT ödemelerinin ve deprem harcamalarının bütçe üzerinde büyük bir yük olduğunu ifade ediyor. Biz vatandaşa yapılan hiçbir harcamayı yük olarak gören bir anlayışın yanında olamayız. Vatandaş için yapılan harcamaları yük olarak gören anlayışı reddediyoruz. Deprem harcamaları bütçe üzerinde yükmüş. Malatya'da, Adıyaman'da, Maraş'ta, Hatay'da hala konteynerde yaşayan, iş yerini açamamış esnafın durumunu görünce bunlara yönelik harcamaları yük olarak ifade edebilmenin nasıl bir insani bakış açısına sahip olduklarını somut biçimde bize gösterdiğini ifade etmek isterim. Emeklilere yapılan harcamalar, onlara yapılan ödemeler ya da deprem bölgesi için yapılan harcamalar yük değildir. Bütçeden bu alanlara yapılan aktarımlara baktığımız zaman 2024 yılında ve 2025 yılı bütçesinde ayrılan payların geçmiş yıllara göre azaldığını biliyoruz. Bütçeden ayrılan payların emeklilere, sosyal harcamalara yönelik payın azaldığını bize gösteriyor olmasına rağmen iktidarın bunları hala yük olarak görmesi şiddetle reddettiğimiz bir durumdur. Çabalarının sonucunda en son emeklilere ödenecek bayram ikramiyesi rakamını görüyoruz. Bayram ikramiyesi mecliste sunulan tasarıyla 4 bin lira olarak duyuruldu. "4 bin lira, emekli ikramiyesi yeterli değil" Basının yönelttiği ‘bu rakam değişebilir mi?’ sorusuna Bakan Işıkhan, ‘4 bin liranın az olduğunu siz söylüyorsunuz’ diyor. Hayır Sayın Bakan, bu yorum o emekli ikramiyesini dört gözle bekleyen 16 milyon vatandaşımızın yorumu. 4 bin lira, emekli ikramiyesi yeterli değil. Geçen sene 3 bin lira olan rakamı, resmi enflasyon veriniz yüzde 42 ki bu enflasyon verisinin gerçekçi olmadığını hepimiz biliyoruz. Bunun altında artırıp, hayırlı olsun diye emeklilere ifade edemezsiniz. Burada rahatsız olan sadece soruyu soran ya da tespiti yapan gazeteci arkadaşlarımız değil, 16 milyon emeklimizin tamamı 4 bin lira bayram ikramiyesinin yetersiz olduğunu biliyor. Ama zaten anlayışınız emeklere verilen her kuruşu yük olarak görmek olduğu için bundan rahatsızlık duymayabilirsiniz ama ikramiyeyi bekleyen vatandaşlarımızın büyük rahatsızlık duyduğunu ifade etmek isterim. "Enflasyonu arttırıyorsunuz. Eenflasyon yükseldiğinde de dar gelirliye hak ettikleri geliri vermiyorsunuz" Bugün Merkez Bankası bir çalışma raporu yayınlandı. Uzun zamandan beri söylediğimiz ya da ortaya koyduğumuz tespitleri, Merkez Bankası'nın akademik raporlarla destekliyor olması bizim için sevindirici bir durum. Ocak ayında Sağlık Uygulama Tebliği'nde yapılan değişiklikle hastanelerde, doktor ücretlerine önemli artış yapılmıştı. Sonra Şubat ayında bu rakam biraz indirildi. Ocak ayındaki seviyenin altına getirildi. Bunu enflasyonu düşürmek için yaptıklarını biliyorduk ki enflasyon verisi piyasaların beklentilerinin altında geldi. Kendi artırdıkları bir şeyle enflasyona yol açıyorlar. Sonra kendi indirdikleri şeyle enflasyonu yönetmeye çalıştıklarını biliyoruz. Bu aslında bize şunu gösteriyor. Uzun zamanla beri ifade ettiğimiz bir şey. Türkiye'de enflasyona yol açan unsurlarının başında iktidarın aldığı kararları özellikle yönetilen ve yönlendirilen fiyatlar üzerinden enflasyona etki ettiğini biliyoruz. KDV oranlarını artırdığınız zaman fiyatlar, vergiler dahil değerlendirdiği için enflasyon yüksek çıkıyor. Sonra dönüp diyorsunuz ki enflasyon yüksek çıkıyor. Bununla mücadele edebilmek için emekli aylıklarına artış yapmayalım ya da asgari ücreti baskılayalım. Oysa enflasyona yol açan kararın almış olduğunuz örneğin vergi artışı gibi ya da yönetip yönlendirdiğiniz diğer fiyatlar olduğunu biliyoruz. Bunlardan yola çıkarak enflasyonu arttırıyorsunuz. Daha sonra enflasyon yükseldiğinde dar gelirliye, asgari ücretliye hak ettikleri geliri vermiyorsunuz. “Vatandaşın sıkıntısının farkındaysanız çözmek için adım atın” Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle bir ifade kullanmış. Erdoğan diyor ki, ‘Muhalefetin yaptığı gibi vatandaşın sıkıntısını, siyasi rant malzemesi haline getirmeyeceğiz’. Sayın Cumhurbaşkanı, vatandaşın sıkıntısının farkındaysanız çözmek için adım atın. Madem vatandaşın sıkıntıda olduğunu biliyorsunuz, bu sıkıntıyı gidermek için ne yapıyorsunuz? Örneğin geçinmekte zorlanan, emekli aylığı çok düşük kaldığı için açlık sınırının 10 bin lira altında emekli aylığı ile hayatta kalmaya çalışan emeklilerin dört gözle beklediği ikramiye tutarı acaba ne olur? Derdime deva olur mu? Burada önemli bir artış yapılır mı? Vatandaşın sıkıntısının farkında olmanız yeterli değil. Fark ettiğiniz sıkıntıyı çözecek tedbirler almanız gerekiyor. Siz çözüm üretecek makamdasınız. Bunun gereğini yapacaksınız. Ama yapmayacağınızı biliyoruz. Bu tür harcamaları yük olarak gören zihniyete sahip olduğunuzdan biliyoruz. Vatandaşa yönelik her türlü kamu harcamasını yük olarak gören bu anlayış var olduğu sürece vatandaş sıkıntılarının çözümü söz konusu olmayacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilk seçimden sonra iktidara geleceğimizi biliyoruz. Biz sadece sıkıntıların varlığına işaret etmeyeceğiz. O sıkıntıları çözecek kararlılığı ve iradeyle gösterip vatandaşın sorunlarına çözüm olacağız. TÜSİAD Başkanı ve Yüksek İstişare Kurulu Başkanlarının açıklamaları ki o açıklamaların doğru olmadığına dair iktidardan herhangi bir açıklama da gelmedi. Bu kararın iş dünyasına mesaj niteliği taşıdığını biliyoruz. Onları korkutmak, sindirmek için alınmış bir karar olduğunu biliyoruz. Türkiye'de hiç kimsenin korkmasına gerek yok. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında hem iktidar olarak, hem muhalefet partilerinin toplumun tüm kesimleriyle sağlıklı ilişki kurabilmeleri için gerekli her türlü zemini hazırlayacağız. İş dünyası buna hazır. Şu anda içinde bulunduğumuz dönemde bile görüşlerini yüksek sesle ifade ediyoruz. TÜSİAD gelişmesinin yaşandığı hafta yani o açıklamalar ardından evlerine baskın yapılarak gözaltına alınmaları, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmaları Türkiye'de Merkez Bankası rezervinin o hafta içerisinde 10 milyar dolar civarında erimesine yol açmıştır. Bu tür kararların, bu tür uygulamaların nasıl ekonomik sonuç ürettiğini de iktidarın dikkatine bu veri üzerinden bir kez daha sunmuş olalım." “Devleti bir ticari işletme gibi düşünür ve kurgularsanız bu tür açıklamaları yapmak durumunda kalırsınız” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, emekli ikramiyesinin 4 bin lira olmasına ilişkin soru soran bir gazeteciye, "Sen beni dolduruşa mı getirmeye çalışıyorsun? 3 bin liradan 4 bin liraya çıktı daha ne olacak?" şeklinde verdiği cevap hakkında ANKA Haber Ajansı tarafından görüşleri sorulan Karatepe, şu şekilde yanıt verdi: "En azından en düşük emekli aylığı kadar olmalı. Çünkü bu ilk verildiği zaman bu kadardı. Bizim talebimiz asgari ücret kadar olması yönünde ama onu yapmayacaklarını biliyoruz. Daha ne olması gerektiğini sorusunun yanında en azından bir aylık maaşına denk gelecek kadar yani en düşük emekli aylığı kadar pek çok emeklimiz için bu seviyeye çıkarılabilir. Yani dolduruşa gelmekle falan değil, devlet yönetimi rasyonel olmayı gerektirir. Vatandaşın içinde bulunduğu ekonomik sorunlar, emeklinin sorunu çözmenin tek yolu var, onların cebine daha fazla para koymak. Daha fazla para koyacak olan iktidar sahipleridir. Yapılması gerekenin ne olduğunu söyleyeyim. Hiç gaza gelmekle falan değil, daha ne olsun sorusunun yanıtı, en azından en düşük emekli aylığı kadar olsun. Yapılabilir. Dünyanın hiçbir yerinde kaynak sorunu yaşamayan tek kurum vardır, o da devlet. Devleti bir ticari işletme gibi düşünür ve kurgularsanız bu tür açıklamaları yapmak durumunda kalırsınız. Ama devlet finansman sorunu olmayan bir kurum olarak görürseniz, siz vatandaşlarınızın beklentisini karşılayacak bütçe olanaklarına da sahip olduğunuzu fark edersiniz."

Üniversiteli Gençler Dertlerini İftar Çadırında Anlattı Haber

Üniversiteli Gençler Dertlerini İftar Çadırında Anlattı

Pahalılık, alım gücünün azalması emekliyi, emekçiyi, işsizi, üniversite gençlerini iftar çadırlarında birleştirdi. Eskişehir’de belediyelerin Ramazan ayı için kurduğu iftar çadırını ziyaret eden CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in dinlediği emekli yurttaşlar ile üniversiteli gençler “Tek derdimiz pahalılık ve ekonomik sıkıntılar” dedi. “Bizi en çok zorlayan şey yemek ücretleri” diyen üniversite öğrencileri, “Genelde yurtlarda yemek yiyoruz. Akşamları da iftar çadırındayız. O akşam yemekte et varsa arkadaşlarımızı da arıyoruz. Bazen karnımız doymayınca tekrar sıraya giriyoruz. Hemen hemen hepimizin 20 bin, 30 bin lira kredi kartı borcu var. Ödeyemiyoruz. Yazın çalışıp borçlarımızı ödeyeceğiz!” diye konuştu. ÜNİVERSİTELİ GENÇLER: “EN ÇOK YEMEK PAHALI…” CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Odunpazarı Belediyesi’nin Ramazan ayı için Osmangazi Üniversitesi karşısında kurduğu iftar çadırını ziyaret etti. Emekli yurttaşlar ile üniversite öğrencilerinin yoğun olarak iftar yaptığı çadırda, vekil Çakırözer ile sohbet eden gençler yaşadıkları sıkıntıları anlattı. Kendilerini en çok pahalılığın zorladığını söyleyen gençler, “Bizim tek sıkıntımız ekonomik sıkıntılar. Yurtta kalıyoruz, yurtta yemek yiyoruz ama yemekler de çok iyi değil. Mesela oruç tutmak için sahura kalkıyoruz ama sadece çorba ve çok az kahvaltılık var. Dışarıda da masraflarımızın büyük kısmını yemek ve gıda harcamalarımız oluşturuyor. Bizim için en çok yemek pahalı” dedi. “HEPİMİZ KREDİ KARTI BORÇLUSUYUZ!” Çakırözer’in dinlediği üniversite ikinci sınıf öğrencileri de hemen hemen her üniversiteli gencin kredi kartı borçlusu olduğunu söyledi. Gençler, “Neredeyse hepimiz kredi kartı borçlusuyuz. Bazı arkadaşlarımız kafelerde çalışıyor. 6 saat çalıştığımızda 600, 700 lira alıyoruz. Hemen hemen hepimizin 20 bin, 30 bin lira kredi kartı borcu var. Çünkü aldığımız 3 bin lira burs, öğrenim kredisi yetmiyor. Aramızda şanslı olanlar bazen arkadaşlarımızdan borç alıyor, öyle borcunu ödüyor. Ama genelimiz ödeyemiyoruz. Yazın çalışıp borçlarımızı ödeyeceğiz” diye konuştu. “YEMEKTE ET VARSA ARKADAŞLARIMIZA DA HABER VERİYORUZ” 4 kişi bir evde kaldıklarını söyleyen başka bir üniversiteli genç ise, “Gerçekten her şey çok pahalı. Geçen hafta 2 bin liralık market alışverişi yaptık. Aldığımız da makarna ve mantı. Bazen salçalı, bazen yoğurtlu yapıp yiyoruz. İftar çadırı üniversitenin karşısında.  Akşamları buraya gelip karnımızı doyuruyoruz. Yemekte et olduğunda arayıp arkadaşlarımıza da haber veriyoruz. Bazen karnımız doymayınca tekrar sıraya girip yeniden yiyoruz” şeklinde durumu anlattı. “VATANDAŞ İFTAR SOFRASINDA DA PAHALILIĞI, GEÇİM DERDİNİ ANLATIYOR” İftar sofralarında emeklileri ve üniversite gençlerini dinleyen CHP’li Çakırözer ise şunları söyledi: “Eskişehir’de belediyelerimiz mahallerimizde, iftar çadırlarında halkımızla dayanışmayı büyütüyor. Hemen hemen her akşam bir iftar sofrasında yurttaşlarımızla bir araya geliyoruz. Emeklimiz, emekçimiz, işsizimiz, gençlerimizle iftar sofralarında dertleşiyoruz. İftarını açmaya gelen, karnını doyurmaya gelen, Ramazan’ın bereketini, huzurunu paylaşmak isteyen yurttaşlarımız bu sofralarda buluşuyor. Emeklilerimiz, gençlerimiz, işsizimiz iftar sofralarında da pahalılıktan, geçim sıkıntısından dert yanıyor. Her çadırın önünde uzun kuyruklar var. İftar sonrası kalan yemekleri evine götürmek için bekleyenler var. Üniversiteli gençlerimiz hepsi pırıl pırıl, üniversite kazanıp şehrimize okumaya gelmişler. Derslerine odaklanmaları gereken yaşlarda, pahalılık, geçim derdi mücadelesi veriyor. Maalesef karşılaştığımız manzara, ülkenin gerçekleri bunlar. Vatandaşımızı refah istiyor, huzur istiyor. Üniversite öğrencilerimiz iyi bir gelecek istiyor.”

2025 İlk Aydan Yoksulluğun, Sefaletin ve Çaresizliğin Yılı Oldu Haber

2025 İlk Aydan Yoksulluğun, Sefaletin ve Çaresizliğin Yılı Oldu

CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, Türkiye’de ekonomik krizin derinleştiğini, AKP iktidarının ekonomi politikalarının halkı yoksulluğa mahkum ettiğini belirtti. Meclis’te yaptığı basın toplantısında, milyonların açlığa ve umutsuzluğa sürüklendiğini vurgulayan Milletvekili Sarıbal, “2025’i aile yılı ilan ettiler, ama bu yıl daha ilk aydan yoksulluğun, sefaletin ve çaresizliğin yılı oldu” dedi. Sarıbal, TÜİK’in yayımladığı son “Yaşam Memnuniyeti Araştırması”na dikkati çekerek, ülkedeki ekonomik çöküşün artık saklanamayacak boyuta geldiğini söyledi. Halkın en büyük sorununun hayat pahalılığı, eğitim ve yoksulluk olduğunu vurgulayan Sarıbal, “‘Ekonomi uçuyor’ dediler, milletin açlıkla sınandığı bir düzen kurdular. ‘Türkiye büyüyor’ dediler, büyüyen yalnızca Saray’ın serveti oldu. Bugün halk, hayat pahalılığına, işsizliğe, yoksulluğa mahkum edilmiştir. Bugün gençler, açlıkla, umutsuzlukla, borçla sınanmaktadır. İş bulan da geçinemiyor, çalışanın da boğazına kadar borç yüklenmiş. Türkiye’de işsizlik, açlık ve sefalet iç içe geçmiş durumda” dedi. 8.5 MİLYON ÇOCUK SAĞLIKLI BESLENEMİYOR 2024 yılında, Türkiye’deki 3,5 milyon hanenin, toplamda 14 milyondan fazla vatandaşın yaşamını sürdürmek için sosyal yardımlara bağlı kaldığını hatırlatan Sarıbal, “Sosyal yardımlara bağlı olanların 170 bini çocuk. Bu ülkede her gece 1 milyon insan aç yatağa giriyor. 8,5 milyon çocuk sağlıklı beslenemiyor, 6 milyon çocuk açlıkla boğuşuyor. Ülkede en zengin yüzde 20’lik kesim toplam gelirin yüzde 48,1’ini alırken, en düşük gelir grubundaki yüzde 20’lik kesim sadece yüzde 6,3’lük pay alabiliyor. Yani zengin ve yoksul arasında yaklaşık 8 kata yakın bir gelir farkı var. Gıda madde fiyatları üzerinden yapılan hesaplamaya göre dört kişilik bir memur ailesinin sağlıklı beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı şubat ayında 31 bin 495 liraya, tek bir bekar çalışanın yaşam maliyeti ise 44 bin 908 liraya ulaştı. 4 kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için yapması gereken harcama günlük 1049 liraya ulaştı” ifadelerini kullandı. İKTİDARIN BU GENÇLİĞE BİR HAYAT BORCU VAR  Artıbir Araştırma’nın yayımladığı “Türkiye Gençlik Araştırması”na göre gençlerin yüzde 52’sinin yaşadığı hayattan memnun olmadığını, yüzde 60’ının özgür hissetmediğini söyleyen Sarıbal, “AKP, sadece ekonomiyi değil, gençlerin geleceğini de enkaza çevirdi. Üniversiteyi bitiren işsiz, çalışan geçinemiyor, iş bulan güvencesiz. Kayırmacılık almış başını gitmiş, liyakat tamamen ortadan kalkmış. Gençler artık hayal bile kuramıyor” dedi. Araştırmalara göre gençlerin yüzde 40’ının sosyal güvencesi olmadığını, yüzde 74’ünün eline günlük sadece 300 TL geçtiğini vurgulayan Sarıbal, “Gençlerin yüzde 21 işsiz, iş arıyor, yüzde 15’i ise yarı zamanlı çalışıyor. Gençlerin yüzde 21’nin eline geçen en yüksek aylık 10 bin TL ila 12 bin TL. Ülkede hayat şartlarının düzelmesi için öncelikli olarak ekonominin düzeltilmesi gerektiğini savunanların oranı yüzde 72. Bu düzen gençleri eve kapattı, sosyal hayattan kopardı. Gençlerin yüzde 62’si sosyal medyada günde 5 saatten fazla vakit geçiriyor çünkü dışarı çıkmaya güçleri yetmiyor. Sinemaya, tiyatroya gitmek lüks. İktidarın gençlere bir hayat borcu var” diye konuştu.

Ekonomideki Felaketten Kurtuluşun Tek Yolu Erken Seçim! Haber

Ekonomideki Felaketten Kurtuluşun Tek Yolu Erken Seçim!

Eskişehir’in 71 Evler Mahallesi’nde kahvelerde yurttaşlarla bir araya gelen CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, vatandaşlarla AKP’nin ekonomi politikalarını eleştirerek, erken seçim çağrısında bulundu. Çakırözer, “Emekli perişan, emekçi perişan. İşte Ramazan ayına gireceğiz ama sofralar boş. Ekonomide, geçim derdinde, adalette, hukukta ülke yangın yeri. Ama Cumhurbaşkanı uçan saltanat konvoylarıyla seferde! Bu kötü yönetimden, ekonomideki felaketten kurtuluşun tek yolu erken seçim! Vatandaş bu sefaletten, yoksulluktan, adaletsizliklerden kurtulmak için seçim sandığını bekliyor” dedi. ALIM GÜCÜ HER GEÇEN GÜN DÜŞÜYOR… CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Eskişehir’in Odunpazarı ilçesi 71 Evler mahallesinde kahvelerde yurttaşlarla bir araya geldi. Vatandaşlarla ülke gündemini değerlendiren Çakırözer, emeklinin, emekçinin sıkıntı ve taleplerini dinledi. Hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısından dert yanan yurttaşlar, emeklinin, emekçinin alım gücünün her geçen gün düştüğünü söyledi. “BİR ASGARİ ÜCRET CUMHURİYET ALTINI ALAMIYOR” Kahvelerde yurttaşları dinleyen CHP’li Çakırözer, AKP’nin ekonomi politikalarını eleştirerek, “Emekli geçinemiyor, asgari ücretli geçinemiyor! Emekliler, emekçiler yoksullukta eşitlendi. 2002’de 184 lira asgari ücretle 2 buçuk Cumhuriyet altını alınırken, bugün bir asgari ücret ile Cumhuriyet altını alınamıyor! Milyonlarca emekli, emekçi, işçi açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edilmiş durumda” dedi. “VATANDAŞ KURTULUŞ İÇİN SEÇİM SANDIĞINI BEKLİYOR” Milyonların bu sefalet maaşlarından, yoksulluklardan, adaletsizliklerden kurtuluş için seçim sandığını beklendiğini belirten Çakırözer, şunları söyledi: “Ülkede her alanda yaşadığımız adaletsizliklerin, hukuksuzlukların sonu gelmiyor. Artık öyle bir hale geldik ki 60, 70 yaşındaki insanlar sokakta konuştu diye cezaevine konuluyor. Bu yoksulluğa, sefalete, geçim derdine sesini çıkaran zindana konuluyor! Böyle olmaz! Türkiye bunu hak etmiyor. Bu zulmü, adaletsizliği, sefaleti bitirecek tek şey bir an önce erken seçim kararının alınmasıdır.”

Eskişehir İhracatı Hız Kesmiyor Haber

Eskişehir İhracatı Hız Kesmiyor

Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan ihracat rakamlarını değerlendirdi. Eskişehir’de faaliyet gösteren firmaların 2025 Ocak ayında 357 milyon dolar ihracat yaptığını ve Eskişehir ihracatının yılın ilk ayında önemli artış sağladığını belirten Kesikbaş, “Açıklanan verilere göre, Eskişehir ihracat rakamı ocak ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7 artış gösterdi. Üreten ve değer yaratan tüm sanayicilerimizi ve çalışanlarımızı ihracattaki bu artan başarılarından dolayı kutluyorum” dedi. Eskişehir’in Ocak 2024 dönemine göre 23,3 milyon dolar daha fazla ihracat yaptığını ifade eden Kesikbaş, “Geçtiğimiz yılın aynı döneminde ihracatımız 333,7 milyon dolar seviyelerindeydi. Bu yıla da rakamı yine yukarı çekerek başladık. En yoğun ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkeler ise ABD, Fransa ve Almanya oldu” açıklamasında bulundu. Maliyet Artışları Sebebiyle Rekabetçiliğimizi Kaybetmememiz Gerekiyor ESO Başkanı Kesikbaş, “Yatırımı, üretimi, istihdamı ve ihracatı artırmayı, dış ticaret açığı ile cari açığı sürdürülebilir şekilde azaltmayı hedefleyen sanayicilerimiz her dönemde olduğu gece gündüz çalışıyor. Uzun vadeli büyümeyi destekleyen reformlarla verimliliğin artırılması, sanayiye yönelik bürokratik engellerin kaldırılması ve işgücü piyasasının iyileştirilmesi gibi taleplerimizi her platformda dile getiriyoruz. Hedeflerimizin büyümesi ve bunların hayata geçmesi için sanayicimizin kritik alanlarda desteklenmesi önem taşıyor” yorumunda bulundu. İhracatta Finansmana Erişim Kolaylaşmalı Özellikle ihracat projeleri için uygun koşullarda uzun vadeli kredi imkanları sunulması gerektiğinin altını çizen Kesikbaş, “Sanayi sektörüne özel teşvik ve kredi programları geliştirilmeli. Piyasalarda likidite sıkıntısı yaşanmaması için gerekli adımların atılması bekleniyor. AB’ye olan ihracatımızın artmakta olduğu bir dönemde üretici firmalarımız Yeşil Mutabakata hazır hale getirilmeli ve bu dönüşüm süreci mutlaka desteklemeli” ifadelerine yer verdi. Yapılan açıklamada ayrıca Türkiye ihracatının 2025 yılı Ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,8 oranında artarak 21,2 milyar dolar, ithalatın ise yüzde 10,2 oranında artarak 28,8 milyar dolar olarak gerçekleştiği bildirildi.

Karşılıksız Çek ve Senette Artış Sürüyor Haber

Karşılıksız Çek ve Senette Artış Sürüyor

Eskişehir Ticaret Odası tarafından verilerle ve grafiklerle aylık olarak hazırlanan Ekonomik Göstergeler Raporu’nun Ocak 2025 sayısı paylaşıldı. Eskişehir Ticaret Odası (ETO) her ay düzenli hazırladığı Eskişehir Ekonomik Göstergeler Raporu’nun Ocak 2025 sayısını yayınladı. Grafiklerle desteklenen raporda, döviz kurları, TÜFE oranları, Yİ-ÜFE oranları, aylar bazında toplam ihracat performansı, ithalat ve ihracat rakamları, konut satış sayıları, açılan ve kapanan firma sayısı, ödenen çekler, karşılıksız işlem yapılan çeklerin dağılımı paylaşıldı. Raporda ayrıca, protesto edilen senetlerin dağılımına, Eskişehir’in merkezi yönetim bütçe gelir-giderlerine, işsizlik oranları ve çalışan istatistiklerine, Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyesi tarafından verilen aylık yapı ruhsat sayılarına, gelir vergisi faal mükellef sayılarına, kurumlar vergisi faal mükellef sayılarına, kamu bankalarının nakdi kredi dağılımına, özel bankaların nakdi kredi dağılımına ve motorlu kara taşıtları sayısı verilerine yer verildi. Eskişehir’de Aralık 2024’de konut satışı arttı Raporda, Türkiye İhracatçılar Meclisi(TİM) verilerine göre Eskişehir’in ihracatının 2025 yılı Ocak ayında geçtiğimiz yılın aynı ayına göre %3,39 oranında azalarak, 118 milyon 547 bin 61 Dolar’a gerilediğine dikkat çekildi. Raporda, Eskişehir’de 2023 yılının Aralık ayında 1996 konut satılırken, bu rakamın 2024 yılı Aralık ayında 3304’e yükseldiği dile getirildi. Raporda, Eskişehir Ticaret Sicil Müdürlüğü verilerine göre Eskişehir’de 2024 yılının Ocak ayında 115 iş yeri açılırken, bu rakamın 2025 yılının aynı ayında 183’e yükseldiği, kapanan firma sayısının ise aynı dönemlerde 61’den 77’e yükseldiği görüldü. Karşılıksız çek tutarı ve senet tutarındaki artış devam ediyor Raporda, Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre Eskişehir’deki karşılıksız çek işlemi tutarı 2023 yılının Aralık ayında 40 milyon 454 bin 276 TL iken, bu rakamın 2024 yılının aynı ayında 101 milyon 821 bin 880 TL’ye yükseldiği gözlemlendi. Raporda ayrıca, Eskişehir’de protesto edilen senet tutarının 2023 yılının Aralık ayında 14 milyon 119 bin 453 TL iken, bu rakamın 2024 yılının aynı ayında 37 milyon 049 bin 132 TL’ye yükseldiği dikkat çekti. Eskişehir Ekonomik Göstergeler Raporu’nun Ocak 2025 sayısına ve daha önce yayınlanan tüm raporlara www.etonet.org.tr adresindeki “Hizmetlerimiz” sekmesinden PDF formatında erişilebiliyor.

AKİB Yeni Yıla Hızlı Başladı, İhracatta Slovenya'da Rekor Kırdı Haber

AKİB Yeni Yıla Hızlı Başladı, İhracatta Slovenya'da Rekor Kırdı

Geçen yıl yüzde 7 artışla 17,2 milyar dolar ihracata imza Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB), 2025’e de hızlı başladı. AKİB, ocak ayında geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 15 artış sağlayarak 1,5 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. AKİB Koordinatör Başkanı Fatih Doğan, yılın ilk ayında en yüksek ihracat değerlerine kimya, demir-çelik ve yaş meyve sebze sektörlerinde ulaşırken en fazla ihracat gerçekleştirdikleri ülkelerin Slovenya, Irak ve ABD olduğunu belirtti. Başkan Doğan, ocak ayında ihracat hacmi artışında en güçlü performansı Slovenya, Lübnan ve Çin pazarlarında ortaya koyduklarını vurguladı. Ocak ayında yüzde 5,8 artışla 21,2 milyar dolar ihracat gerçekleştiren Türkiye’nin bu performansına yüzde 8,1 oranında destek verdiklerini kaydeden Başkan Fatih Doğan, “Birlik olarak, 28 bini aşkın üyemiz ile zorlu koşullara rağmen ihracatta yeni rekorlara imza atmaya devam ederek, ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonuna destek vermeyi en etkin şekilde sürdürüyoruz.” dedi. “9 ülkede görev yapmış ticaret müşavirleri ihracatta yeni ufuklar açtı”  Akdenizli ihracatçıları geleceğe hazırlamak ve ihracat performansını çok daha ileriye taşımak için büyük gayret gösterdiklerini vurgulayan Başkan Fatih Doğan, yılın ilk ayında önemli etkinliklere imza attıklarını söyledi. Başkan Fatih Doğan, “Güney Kore, Filipinler, Hırvatistan, İtalya, Slovakya, İspanya, Şili, ABD ve Cezayir’de görev yapmış ticaret müşavirlerimizi üyelerimizle buluşturduk. Ücretsiz etkinliğimiz, üyelerimizin hedef pazarlar hakkında derinlemesine bilgi edinmeleri ve ticaret stratejilerini geliştirmeleri açısından büyük fayda sağladı. Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Mutabakata Uyum Sürecine Hazırlık Konusunda Kurumsal Kapasitenin Geliştirilmesi Eğitimleri Projesi kapsamında firma ziyaretleriyle mentörlük hizmetlerini tekstil sektörüne yönelik yoğunlaştırdık.” dedi. “Polonya ve Rusya pazarlarında kazanımlarımızı artırmaya çalışıyoruz” Yaş meyve sebze sektöründe Polonya ve Rusya’da önemli hamleler yaptıklarını ifade eden Başkan Doğan, “Türkiye’nin yaş meyve sebze ihracatında lider konumda olan Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’mizin yöneticileri, yıllık 3 milyar 386 milyon dolar yaş meyve sebze ithal eden Polonya’da lider süper market zincirlerinin üst düzey yöneticileri ile büyük ithalatçı firmaların temsilcileri ve sektör profesyonelleri ile yeni iş fırsatlarını değerlendirdi. Yaş meyve sebze ihracatında en önemli pazar konumunda olan Rusya’da yaşanan sorunların aşılması amacıyla Moskova’daki muhataplarımızla yapılan görüşmelerde Samsun Limanı’ndaki ikinci kontrol uygulamasının kaldırılması ve MRL listelerinin uyumlaştırılması gibi konularda ilerleme kaydedildi. İhracat analiz sıklığının düşürülmesi, domates ve biberde virüs analizinin kaldırılması gibi talepler de gündeme getirildi ve teknik toplantılar düzenlenmesi kararlaştırıldı.” diye konuştu. “Kayserili çelik kapı üreticisi üyelerimiz İngiltere’ye odaklandı” Başkan Fatih Doğan, ocak ayında gerçekleştirdikleri bir başka önemli etkinliğin çelik kapı ihracatında lider durumda bulunan Kayserili firmaların İngiltere’deki pazarlama faaliyeti olduğunu belirtti. Akdeniz Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği üyesi 26 firmanın katılımıyla Kayseri İli Çelik Kapı ve Yan Sanayi Ürünleri UR-GE Projesi’ni yürüttüklerini kaydeden Başkan Doğan, “Londra’ya çıkarma yapan çelik kapı üreticisi üyelerimiz, B2B görüşmeleri ile saha ziyaretleri gerçekleştirdi. İngiltere’nin yıllık 700 milyon dolarlık çelik kapı ithalatında Türkiye’nin yüzde 1,3 olan payını yüzde 2’ye çıkarmayı hedefliyoruz.” dedi. “Ocak ayında en çok ihracat yaptığımız sektörler kimya, demir-çelik ve yaş meyve sebze” AKİB’in ocak ayı ihracatını bağlı Birliklere göre değerlendiren Başkan Fatih Doğan, şunları söyledi: “Yılın ilk ayında Akdeniz Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliğimiz 487,7 milyon dolar değer ile birinci sırada yer aldı. İkinci sıradaki Akdeniz Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliğimiz 326,5 milyon dolar, üçüncü sıradaki Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliğimiz 188,4 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. Yine ocak ayında Akdeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliğimiz 176,2 milyon dolar, Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliğimiz 108,5 milyon dolar, Akdeniz Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliğimiz 90,3 milyon dolar, Akdeniz Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliğimiz 39,7 milyon dolar ve Akdeniz Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliğimiz 31,2 milyon dolar ihracat değerine ulaştı. İhracat hacminde en güçlü artışları yüzde 38 ile hazır giyim, yüzde 30 ile demir-çelik ve yüzde 28 ile tekstil sektörlerinde sağladık.” “Ocak ayında Slovenya pazarında ihracatımızı yüzde 7 bin 795 oranında artırdık” AKİB’in ocak ayındaki dış satım performansını ülkelere göre büyüteç altına alan Fatih Doğan, Slovenya, Lübnan ve Çin pazarlarında ihracat hacminde önemli artışlar sağladıklarını vurguladı. Başkan Doğan, “Ocak ayında en fazla ihracat yaptığımız ülkeler listesinde yüzde 7 bin 795 artış ve 164,6 milyon dolar değer ile Slovenya birinci sırada yer aldı. Bu ülkeyi yüzde 9 artış ve 125,2 milyon dolar değer ile Irak, yüzde 45 artış ve 91,3 milyon dolar değer ile ABD takip etti. Yılın ilk ayında ihracat hacminde en güçlü artışları yakaladığımız ülkeleri incelediğimizde Slovenya’nın ardından Lübnan ve Çin geldi. Lübnan’a yüzde 265 artışla 33,8 milyon dolar, Çin’e yüzde 211 artışla 22,9 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Ocak ayında ihracat hacminde anlamlı artışlar sağladığımız diğer pazarlar Yunanistan, Ukrayna, ABD, İspanya ve Suriye oldu.” diye konuştu.  

EİB'de Sanayi ve Madencilik Sektörleri İhracatı Sırtladı Haber

EİB'de Sanayi ve Madencilik Sektörleri İhracatı Sırtladı

Ege İhracatçı Birlikleri, 2025 yılının ilk ayında 1 milyar 476 milyon dolarlık ihracata imza attı. EİB, 2024 yılı ocak ayındaki 1 milyar 472 milyon dolarlık ihracatını korudu. Ege İhracatçı Birlikleri bünyesinde sanayi sektörlerinin ihracatı yüzde 8’lik artışla 718 milyon dolardan 777 milyon dolara çıkarken, madencilik sektörünün ihracatı yüzde 12’lik yükselişle 89,7 milyon dolardan 101 milyon dolara ilerledi. 2024 yılında EİB’nin ihracatının artıda kalmasını sağlayan tarım sektörleri 2025 yılı ocak ayında ihracat kaybı yaşadı. EİB’den yapılan tarım ürünleri ihracatı 2024 yılı ocak ayına göre yüzde 10’luk azalışla 663,8 milyon dolardan 599 milyon dolara geriledi. Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altındaki 12 ihracatçı birliğinin 7 tanesi ocak ayında ihracatını artırırken, 5 tanesi 2024 yılı ocak ayı performansının gerisinde kaldı. Demir zirvede yerini korudu Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği ihracatını yüzde 22’lik artışla 173 milyon dolardan 211,6 milyon dolara çıkardı ve zirvedeki yerini korudu. İhracat artış rekortmeni tekstil oldu Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği ocak ayında ihracatını yüzde 46’lık artışla 38 milyon dolardan 55,7 milyon dolara taşıdı ve ocak ayında ihracat artış rekortmeni oldu. Gıda ihracatının lideri su ürünleri ve hayvansal mamuller Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki 6 gıda birliği arasında son yıllarda ihracat lideri olan Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği ocak ayında yaptığı 123,8 milyon dolarlık ihracatla liderliğini sürdürürken, en çok ihracat yapan ikinci birlik konumunu da korudu. Ocak ayında ihracatını yüzde 8 artıran Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği ihracatını 113 milyon dolardan 122 milyon dolara çıkardı. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği ocak ayında 104,5 milyon dolar dövizi Türkiye’ye kazandırma başarısı gösterdi. Egeli madenciler 2025 yılına güzel bir giriş yaptı 2024 yılını başarılı bir şekilde geride bırakan Ege Maden İhracatçıları Birliği, 2025 yılına da güzel bir giriş yaptı. EMİB’in ocak ayında ihracatı yüzde 12’lik gelişim göstererek 89,7 milyon dolardan 101 milyon dolara ilerledi. 2024 yılında ilk kez 1 milyar dolar barajını aşan Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, 2025 yılının ilk ayında ihracatını yüzde 3’lük artışla 92 milyon dolardan 95 milyon dolara taşıdı. ETİB, 1 milyar dolar hedefi için büyük bir adım attı İhracatta 1 milyar dolar hedefiyle 2025 yılına giren Ege Tütün İhracatçıları Birliği, ocak ayında yüzde 35’lik artışla 84 milyon dolar ihracatı kayda aldı. ETİB’in yıllık ihracatı da 969 milyon dolara ulaştı ve 1 milyar dolar hedefine ulaşmak için büyük bir adım attı. Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği ocak ayında 79 milyon dolarlık ihracat başarısı gösterdi. Mobilya, kağıt ve orman ürünleri alt sektörlerini bünyesinde barındıran Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği yüzde 2’lik artışla 72 milyon dolar ihracatı ocak ayında gerçekleştirdi. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği, ocak ayını 36,3 milyon dolarlık ihracatla geride bırakırken, Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği 14,9 milyon dolar dövizi hanesine yazdırdı. ABD, Almanya’dan zirveyi devraldı Ege İhracatçı Birlikleri’nin ocak ayında ihracat yaptığı ülkeler incelendiğinde, Amerika Birleşik Devletleri’ye yapılan ihracatın yüzde 15’lik artışla 129 milyon dolardan 149 milyon dolara çıktığı ve Almanya’yı geçerek birinci sıraya yükseldiği görülüyor. 2024 yılı Aralık ayında da Almanya’yı geçen ABD 2025 yılında zirvenin en güçlü adayı olduğunu göstermiş oldu. EİB’den en çok ihracat yapılan ikinci ülke 145,8 milyon dolarla Almanya olurken, üçüncü sıranın sahibi 94 milyon dolarla İtalya oldu. İngiltere 72,5 milyon dolarlık taleple dördüncü sıraya adını yazdırırken, beşinci basamakta 67 milyon dolarla İspanya görüldü. Ege Bölgesi’nin ihracatı yüzde 4 arttı Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre Ege Bölgesi 2025 yılı ocak ayında ihracatını yüzde 4’lük artışla 2 milyar 135 milyon dolardan 2 milyar 219 milyon dolara çıkardı. İzmir, 1 milyar 127 milyon dolarlık ihracatla Ege Bölgesi illeri arasında açık ara liderliğini sürdürürken, 2024 yılı ocak ayındaki 1 milyar 80 milyon dolarlık ihracatını yüzde 4,3 artırma başarısı gösterdi. Denizli, 2024 yılı ocak ayında 332,7 milyon dolar olan ihracatını yüzde 15’lik artışla 382,7 milyon dolarla artırdı ve Manisa’yı geçerek ikinci sıraya yerleşti. Manisa’nın ihracatı 364 milyon dolardan 368,8 milyon dolara yükselse de üçüncü sıraya inmekten kurtulamadı. Ocak ayında, Balıkesir 86,5 milyon dolar, Aydın 81 milyon dolar, Muğla 80,5 milyon dolar, Afyonkarahisar 38,2 milyon dolar, Kütahya 33,2 milyon dolar ve Uşak 20,7 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. Eskinazi: “Bu şartlarda mevcudu korumak başarı” Yüksek enflasyon ve düşük döviz kuru ortamında ihracatçıların müşterilerini kaybetmemek için maliyetine hatta zaman zaman zararına ihracata devam ettiklerini dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türk ekonomisinin koşullarında mevcudu korumanın başarı olduğunun altını çizdi. “İhracatı zıplatmak için hala şansımız var” diyen Eskinazi, “Türkiye’nin ihracat hedeflerine ulaşabilmesi için ortalama yüzde 10 ihracat artışı gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bunun için ihracatçılar olarak rekabetçi kura ihtiyacımız var. Bu gerçekleşmediği takdirde ihracatta artışlar zamanla kan kaybedecek hatta ihracat rakamları eksiye düşecektir. İhracat düştüğünde istihdamda azalacak. Emek yoğun sektörlerde istihdamdaki azalışı son 2 yıldır yaşıyoruz. İhracatın hedefler doğrultusunda artması için bir an evvel tedbirlerin alınması gerekir” diye konuştu.

MÜSİAD Şube Başkanı Özdemir: Haber

MÜSİAD Şube Başkanı Özdemir: "Faiz İndirimleri Umut Veriyor"

Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Eskişehir Şube Başkanı Avukat Oğuz Özdemir, Merkez Bankasının iki ayda gösterge faizini yüzde 50'den yüzde 45 seviyesine düşürmesinin memnuniyet verici olduğunu belirterek "Yıl sonuna kadar yüzde 30'un altına indirilmesi öngörülüyor. Üretimin canlanması adına bu hedefe ciddiyetle yürünmeli" dedi. Konuya ilişkin bir basın açıklaması yapan Özdemir şu ifadelere yer verdi: “Biliyorsunuz geçen yılın Mart ayından bu yılın Aralık ayına kadar gösterge faizi yüzde 50 idi. Faizlerin yüzde 40'ın üzerine çıkması ise bir yıldan daha önce bir zamanda gerçekleşmişti. Faizlerin bu derece yükselmesi mevduat faizini de cazip hale getirdi ve insanları buraya yönlendirdi. Üretim tarafında bulunanlar ise yüksek kredi faizlerinden ve üretim yapmayanların kazanmasından yakınmaya başladı. Merkez Bankası geçen ay 250 baz puan bu ay bugün de 250 baz puan faiz indirimi yaptı. Gösterge faizi yüzde 45 mertebesine geriledi. Enflasyonla mücadele konusunda gösterilen istikrarlı yürüyüş faiz indirimleriyle taçlandırıldığı sürece önümüzdeki aylarda üretimin hızlanmaya başlandığını, piyasaların açıldığını göreceğiz. Ekonomi yönetimi enflasyonla mücadelede ve faiz indirimleri konusunda aynı kararlılıkla yürümeye devam etmeli." dedi                                                                                             

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.