SON DAKİKA
Hava Durumu

#İbrahim Yumaklı

Porsuk Haber Ajansı - İbrahim Yumaklı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İbrahim Yumaklı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Toprağa İz Bırakan Kadınlar Programı Düzenlendi Haber

Toprağa İz Bırakan Kadınlar Programı Düzenlendi

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'nde düzenlenen, "Toprağa İz Bırakan Kadınlar" programına katıldı. Burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin dört bir yanından kadın çiftçilerle bir arada olmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Emine Erdoğan, Anadolu topraklarının bereketine dikkati çekti. Avrupa kıtasının tamamında 13 bin çeşit bitki türü varken, Türkiye'de 12 bin çeşit bitki yetiştiğine işaret eden Emine Erdoğan, "Coğrafyamızın bu zenginliği bir ayrıcalık olduğu kadar, onu korumak, hepimiz için mühim bir sorumluluk." dedi. Kadınla toprak arasında, emeğe dayalı uzun bir geçmiş olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, "Anadolu toprağı nasıl bereketliyse, Anadolu kadını da çalışkandır, üretkendir. Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de gıda üretiminin yarıdan fazlası kadınların ellerinde gerçekleşiyor. Sizler, bir yandan vatanınızı doyurarak milletimize analık yapıyor diğer yandan henüz doğmamış evlatlarımızın hakkını gözetiyorsunuz." diye konuştu. "2017'DEN BERİ 1537 ÇEŞİT ATA TOHUMUNU GEN BANKALARIMIZDA KORUMA ALTINA ALDIK" Emine Erdoğan, Ata Tohumu Projesi'nde de kadın çiftçilerin önemine değinerek, "Sandıklarınızda, kilerlerinizde, yıllarca sakladığınız ata tohumları sahip olduğunuz ferasetin, deneyimin ve ileri görüşlülüğün bir ispatıdır. Sizlerle birlikte 2017'den beri 1537 çeşit ata tohumunu gen bankalarımızda koruma altına aldık. 37 yerel çeşit coğrafi işaretle tescillendi." bilgisini verdi. Sürdürülebilir tarımın yerel çeşitlerin üretimine bağlı olduğuna da dikkati çeken Emine Erdoğan, "Böylelikle, yerel tarım kadar, yerel mutfak ve yerel kültür de ayakta kalır. Biyoçeşitlilik korunur. Yerel tarımın iklim değişikliği ile mücadelede çok önemli bir yeri var. O nedenle tarım faaliyetlerimizi iklim değişikliğine uyumlu hale getirmemiz çok acil bir meseledir." ifadelerini kullandı. Kuraklığın, dünyanın en önemli sorunlarından biriyken tatlı suyun yüzde 70'inden fazlasının tarımsal sulamada kullanıldığına dikkati çeken Emine Erdoğan, "Hızlı bir şekilde su tüketimini azaltan sulama sistemlerine geçmeli ve doğanın tüm kaynaklarını koruma gayretinde olmalıyız." değerlendirmesini yaptı. Emine Erdoğan, gıda kaybının da dünyanın çözüm bekleyen başka bir ortak konusu olduğunu belirterek, israf edilen her gıdanın onu üretmek için harcanan enerji, su ve iş gücünün de israfı demek olduğunu vurguladı. "DOĞRU TARIM UYGULAMALARIYLA TABİATA İHTİYAÇ DUYDUĞU ŞİFAYI VERECEĞİZ" Mahsulün büyük emekle sofraya geldiğini ifade eden Emine Erdoğan, şunları söyledi: "O yüzden, tarlada, hasatta, nakliyede ve depolamada gıda kaybını önleyecek kalıcı çözümler üreteceğiniz kanaatindeyim. Bu noktada, aile çiftçiliği de hem iklim değişikliği ile mücadelede hem de sürdürülebilir tarımda önemli bir güçtür, tarımsal bilgi ve deneyimin hafıza merkezidir. Bilhassa gençlerimizi bu mirasa sahip çıkmaya teşvik edelim. Tarımın en büyük zenginlik olduğu dünyamızda el birliğiyle kırsalı gençler için fırsatlarla dolu bir alana dönüştürelim. İnanıyorum ki biz yerel ve bölgesel üretime sahip çıktıkça hem geleceğimizi koruyacağız hem de kırsalımızı kalkındıracağız. Doğru tarım uygulamalarıyla tabiata ihtiyaç duyduğu şifayı vereceğiz." Emine Erdoğan, Hazreti Muhammed'in, "Kimin tarlası varsa onu eksin. Kendisi ekmezse din kardeşine ektirsin." hadisini anımsatarak, kadın çiftçilere şöyle seslendi: "Bir verip bin aldığımız toprağın, üzerimizde hakkı vardır. Bu hakkı, onu ekerek, koruyarak, zehirli maddelerden uzak tutarak teslim edebiliriz. Bu hususta sizlerden çok şey beklediğimi ifade etmek istiyorum. Gelin sizler bu konuda öncü olun. Ekilmemiş tek bir karış toprağımız kalmasın. İmece kültürümüzü burada da yürürlüğe koyalım. El birliğiyle ekelim, el birliğiyle toplayalım." CUMHURBAŞKANLIĞI KÜLLİYESİ'NDE OLUŞAN ORGANİK ATIKLAR KOMPOST GÜBREYE DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR Toprağa yalnızca karın doyuracak ürünü değil, geleceğin de ekildiğinin unutulmaması gerektiğini dile getiren Emine Erdoğan, özellikle kompost gübreye önem verilmesini istedi. Emine Erdoğan, "Kompost gübre toprağı zenginleştirir, su tutma kapasitesini artırır, üzerinde yetişen bitkiler için de şifadır. Oysa, kimyasal gübreler, zirai ilaçlar, toprağı yorar, küstürür. Mesela, biz Külliyede oluşan organik atıklarımızı kompost gübreye dönüştürüyor ve park-bahçe faaliyetlerimizde kullanıyoruz. Bahçede gördüğünüz bütün bitkiler kompost gübre ile beslenip serpiliyor. Böylece kimyasal gübrenin toprakta birikmesini, derinlere sızarak yeraltı sularına karışmasını ve gaz halinde havayı kirletmesini de engellemiş oluyoruz." ifadelerini kullandı. Tarım uygulamaları ve toprak kalitesinin toplum sağlığını doğrudan etkilediğinin altını çizen Emine Erdoğan, şunları kaydetti: "Soframıza koyduğumuz ürünler, sağlıklı bir topraktan gelmezse, nesillerimizin sağlığını da bozuluyor. Kimyasal ilaç ve gübrelere alternatif doğal yöntemleri kullanmazsak, biyoçeşitliliğimiz de tehlike altına giriyor. Oysa bu topraklar, Yaradan'ın yeryüzüne nakşettiği muhteşem bir eserdir. Attığımız her adımda, toprağa ve tabiata muamelemizde, bu gerçeği hiç unutmayalım." “BAKANLIK OLARAK KADIN ÇİFTÇİLERİMİZE BİRÇOK KONUDA POZİTİF AYRIMCILIK YAPIYORUZ" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da programda yaptığı konuşmada, kadın çiftçilerin yüzyıllar boyunca süregelen geleneksel yöntemleri yeni modern tekniklerle birleştirerek üretkenliği artırdıklarını belirterek, "Bakanlık olarak kadın çiftçilerimize birçok konuda pozitif ayrımcılık yapıyoruz." dedi. Anadolu kadınının tecrübesi, hisleri ve kabiliyetiyle, tarımsal üretime ayrı bir güzellik, ayrı bir kıymet kattığına işaret eden Yumaklı, "Kadın çiftçilerimiz yüzyıllar boyunca süregelen geleneksel yöntemleri yeni modern tekniklerle birleştirerek hem üretkenliği artırıyor hem de markalaşma yolunda önemli adımlar atıyor. Ancak kadın çiftçilerimizin bu süreçte birçok zorlukla karşılaştığını biliyoruz. Bakanlık olarak bu zoru kolaylaştırmak adına her uygulamamızda kadın çiftçilerimize pozitif ayrımcılık yapıyoruz." diye konuştu. Yumaklı, Bakanlık olarak 783'ü yönetici olmak üzere 37 binden fazla kadın çalışanla sektöre yönelik politikalar oluşturduklarının altını çizerek, kadınlara istihdam ve ek gelir oluşturmak için geleneksel Türk el sanatlarını geliştirmeye yönelik eğitimler verdiklerini söyledi. "ÜRETİM YAPAN KADIN ÇİFTÇİLERİMİZE DESTEK VERİYORUZ" Ülkede hâlihazırda 163 kadın kooperatifi bulunduğunu dile getiren Yumaklı, şöyle devam etti: "Organik tarım ve iyi tarım uygulamaları ile üretim yapan kadın çiftçilerimize destek veriyoruz. Tarım arazilerinin etkin kullanımıyla ilgili projemizde kadın çiftçilerimize öncelik veriyoruz. Hayvancılık faaliyetlerinin geliştirilmesi için hibe desteğinde bulunuyoruz. Burada da kadın ve genç çiftçilerimizin üretimde olmasını istiyoruz. Küçük ölçekli balıkçılık desteklemesinde, kadın gemi sahiplerine veya ortaklarına, destekleme tutarının yüzde 25 daha fazlasını veriyoruz. Su ürünleri yetiştiriciliği amacıyla müracaat eden kadın girişimcilere teknik kriterlerde pozitif ayrımcılık sağlıyoruz." Kadın yatırımcılara yönelik Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu-IPARD Programı kapsamında, 6 bin 430 projeye 14 milyar lira destek verilerek 29 milyar liralık yatırım yapılmasının sağlandığını belirten Yumaklı, bu sayede kadınların kendi işlerinin patronu haline geldiklerini, 27 binden fazla insana istihdam sağlandığını ifade etti. "37 ATA TOHUMUNU SERTİFİKALANDIRDIK" Bakan Yumaklı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın tarımsal üretime, ormana, suya ve geleneksel değerlere verdiği öneme dikkati çekerek şu değerlendirmede bulundu: "Birçok çalışmamızda, birçok projemizde sizin desteğiniz ve liderliğiniz var. Suyumuzu verimli kullanmak için başlattığımız Su Verimliliği Seferberliği'ni himayenize almanızdan dolayı tekrar şükranlarımı arz ediyorum. Huzurunuzda kampanyamıza sahip çıkan ve hem mutfakta hem tarlada suyu verimli kullanan kadın çiftçilerimize teşekkür etmek istiyorum. 'Ülkemizdeki yerli, ata tohumlarını korumalıyız ve onlara sahip çıkmalıyız.' dediniz. Bu konuda da bizi yalnız bırakmadınız. Bu kapsamda 37 ata tohumunu sertifikalandırdık, 12 ürün için sertifikalandırma çalışmalarımız sürüyor. 'Kadının alın teri, toprak için de bereketin kaynağıdır.' diyen liderimiz, Sayın Cumhurbaşkanı'mıza da buradan şükranlarımızı iletiyorum. Bütün kadın çiftçilerimizin 15 Ekim Günü'nü kutluyorum."

Taklit ve Hileli Gıdalar Anlık Paylaşılacak Haber

Taklit ve Hileli Gıdalar Anlık Paylaşılacak

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, taklit ve hileli gıda listelerinin artık anlık olarak elektronik ortamda tüketicilerle paylaşılacağını belirterek, "Yeni sistemimiz guvenilirgida.tarimorman.gov.tr internet sitesinde yer alacak. Sistemi yarın saat 09.00 itibarıyla kullanıma açacağız." dedi. Bakan Yumaklı, Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde düzenlenen "Güvenilir Gıdada Yeni Dönem" konulu basın toplantısında yaptığı açıklamada, son 1 yılda güvenilir gıdayla ilgili yaptıkları yenilikleri anlatacaklarını ve yarından itibaren yeni başlayacakları Gıda Kamuoyu Duyuru Sistemi'ni tanıtacaklarını söyledi. Bakanlık olarak gıda güvenilirliğinin sağlanması için Türkiye'nin yasal mevzuatlarının yanı sıra uluslararası kuruluşlarla koordinasyon ve iş birliği içinde çalışmalarını yürüttüklerini dile getiren Yumaklı, "Sofralarımıza bir gıdanın sağlıklı ve güvenilir olarak ulaşması için öncelikle bitki sağlığını, hayvan sağlığını ve yem güvenilirliğini sağlamamız gerekiyor. Sağlıklı bitki ve hayvan, sağlıklı gıdanın temel şartıdır." diye konuştu. Sağlıklı bir bitkisel üretim için son dönemde yaptıkları çalışmalardan bahseden Bakan Yumaklı, insan, hayvan ve çevre sağlığı açısından tehlikeli kimyasallar sınıfında yer alan 7 bitki koruma ürününün aktif maddesini yasakladıklarını, kalıntıyla etkin mücadele için yeni çalışmalar başlattıklarını, kimyasal mücadeleye alternatif olarak Biyolojik Mücadele Desteği'ni yüzde 100 artırdıklarını, QR Kodlu Bitki Sağlık Sertifikası ve Doğrulama Sistemi'ni uygulamaya koyduklarını, ihraç edilen ancak çeşitli nedenlerle geri dönen taze meyve-sebze ürünlerinin kontrollerini ülkeye ilk sınır giriş noktasında yapmaya başladıklarını anlattı. Bakan Yumaklı, sağlıklı hayvansal üretim için şap aşılamasını üçe çıkartarak vaka sayısını geçen yıla göre yüzde 79 azalttıklarını, veteriner yol kontrol ve denetim istasyonları açmaya başladıklarını, ari işletme olma konusunda kolaylıklar sağladıklarını bildirdi. Kesimhanelere izlenebilir kamera kurulmasını zorunlu hale getirmek için düzenlemelerin sürdüğünü dile getiren Yumaklı, yılda ortalama 3 milyon doz kuduz aşısını yaban hayatındaki kuduz vakalarıyla mücadele için insan yaşamının bulunmadığı alanlara havadan attıklarını söyledi. SON 1 YILDA GIDA TEBLİĞLERİNDE ÖNEMLİ YENİLİKLER YAPILDI Bakan Yumaklı, çiftlikten çatala tüm gıda zincirinde gıda güvenilirliğini sağlamak ve tüketici menfaatlerini en üst düzeyde korumak amacıyla çalıştıklarının altını çizerek, özellikle son 1 yılda sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişim için gıda tebliğlerinde yaptıkları yenilikleri paylaştı. Tüketicinin yanıltılmasını önlemek ve geleneksel ürünleri korumak için bazı gıdalarda katkı maddelerinin kullanımını yasakladıklarını dile getiren Yumaklı, nar ekşisi ve limon suyu izlenimi veren ürünlerin üretimini yasakladıklarını, bal tebliğini güncellediklerini, arı ürünleri olan propolis, arı ekmeği, arı sütü ve arı poleninde gıda güvenilirliği kriterlerini belirleyen mevzuatı ilk kez yayımladıklarını, takviye edici gıdalarda kullanılan probiyotik mikroorganizmalara yönelik yeni ilave kriterler belirlediklerini, eş zamanlı sektörel gıda denetimleri başlattıklarını anlattı. Bakan Yumaklı, Beslenme Beyanları Kılavuzu hazırlayarak şeker ilavesiz beyanıyla tüketicinin yanıltılmasını engellediklerini, gıda etiketlerine yönelik tüketiciler açısından faydalı ve önemli değişiklikler yaptıklarını bildirdi. Bakan Yumaklı, bu çalışmaları ilgili bakanlıklar, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, sektör temsilcileri ve tüketici temsilcileriyle iş birliği halinde yaptıklarını ifade etti. "YILLIK 1,3 MİLYON RESMİ KONTROL GERÇEKLEŞTİRİYORUZ" Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, "Biz, tüm bu süreçlerde 'en iyi denetçi tüketicinin kendisidir' anlayışını benimsiyoruz. İhbar şikâyet hattımız olan Alo 174 Gıda Hattı ile tüketicilerimizi resmi kontrol sürecine dahil ediyoruz. Bu anlamda bir başka hizmetimiz olan Gıda İşletmelerinde Karekod uygulamasını 7 Haziran Dünya Gıda Güvenilirliği Günü'nde uygulamaya başladık." şeklinde konuştu. Bakanlık olarak 7 bin 800 kontrol görevlisiyle yıllık 1,3 milyon resmi kontrol gerçekleştirdiklerini belirten Yumaklı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ülkemizde Bakanlığımıza kayıtlı veya onaylı 97 bini üretim, 341 bini satış, 286 bini toplu tüketim yeri olan toplam 724 bin gıda işletmesi mevcut. Resmi kontrollerde gıda işletmelerinin hijyeni, gıda etiket bilgileri, uyulması gereken ısı gereklilikleri, izlenebilirlik kayıtları ve sorumlu oldukları dokümanların kontrolü gibi birtakım gerekliliklerin kontrolünü yapıyoruz. Resmi kontrollerimizin tamamı risk esasına göre belirlenir. Düşük riskli olsa da her gıda işletmesine en az yılda bir defa denetim yapılır. Bu sıklık bazı ülkelerde 3 yıla kadar uzamaktayken, ülkemizde işletmeler mutlaka her yıl en az bir defa denetime tabi tutulur." "YIL SONUNA KADAR 1,5 MİLYONA YAKIN DENETİM GERÇEKLEŞTİRMİŞ OLACAĞIZ" Bakan Yumaklı, geçen yıl ekiplerinin 1,3 milyon denetim gerçekleştirdiğini anımsatarak, "Bu yıl şu ana kadar 940 bin denetimde 16 bin uygunsuzluk tespit ettik. 771 milyon lira idari para cezası kestik. 368 işletme hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Yıl sonuna kadar toplam 1,5 milyona yakın denetim gerçekleştirmiş olacağız. İşletmenin risk durumuna göre bu sayı ülkemizde 2-3, şikâyet durumuna göre daha fazla olabilir." diye konuştu. Bakan Yumaklı, uygunsuzluk durumunda ne yaptıklarına değinerek, "Çeşitli idari yaptırımlarımız var. Hijyen esaslarına uygun olmayan gıda işletmesinin faaliyetini durdurmak, idari para cezası yazmak gibi. Uygunsuz ürünleri ise piyasadan toplatıyor ve imha ediyoruz. Suç teşkil eden uygunsuzluklar için de Cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunuyoruz." ifadelerini kullandı. Resmi kontroller, analizler, ürün toplatma veya işletme faaliyetlerini durdurma gibi idari yaptırımların ardından kamuoyu duyurusuyla tüketiciyi bilgilendirdiklerini anlatan Yumaklı, kamuoyu duyurusunu "kişilerin sağlığını tehlikeye düşüren ürünler" ve "taklit veya tağşişli ürünler" olmak üzere iki kategoride yaptıklarını söyledi. Yumaklı, kişilerin sağlığını tehlikeye düşüren ürünleri piyasadan toplatıp imha ettiklerini ve işletmeler hakkında kendi yaptırımlarına ek olarak Cumhuriyet başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunduklarını kaydederek, "Taklit veya tağşişli ürünler. Buna farklı yağlar karıştırılan yağın zeytinyağı olarak piyasaya sürülmesi, peynire margarin katılması gibi örnekleri verebiliriz. Tespiti durumunda bu ürünleri de toplatıyoruz. 3 yıl içindeki ilk 2 tespitte ağır para cezaları uyguluyoruz. Buna rağmen 3 yıl içinde 3'üncü kez yapılırsa, bu da mevzuatta suç olarak tanımlanmıştır. Bu tür durumlarda da yine Cumhuriyet başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunuyoruz." açıklamasında bulundu. "TAKLİT VE HİLELİ GIDA LİSTELERİNİ ANLIK PAYLAŞACAĞIMIZ SİSTEME GEÇİYORUZ" Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, tespit ettikleri uygunsuzlukları mevzuattaki tüm idari işlemleri tamamladıktan sonra kamuoyu ile paylaştıklarını belirterek, şunları kaydetti: "Bugüne kadar olan eski sistemde; taklit veya tağşiş yapıldığı laboratuvar sonucuyla tespit edilen gıdalar ile kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş, değiştirilmiş gıdalar, Bakanlığımız tarafından 6 aşamalı bürokratik bir süreçle yönetiliyordu. Bunlar uzun süreçler aldığı için kamuoyu duyurularında uzun aralıklar meydana geliyordu. Herhangi bir yayınlama periyodu yoktu ve toplu şekilde yayınlanmaktaydı. Yeni sistemde kamuoyu duyuruları anlık olarak, elektronik ortamda tüketicilerimizle paylaşılacak." Yumaklı, neden böyle bir yeniliğe ihtiyaç duydukları konusunda şu değerlendirmelerde bulundu: "Evet, kanunda bunun yayınlanma zorunluluğu vardı. Ancak 6 aşamalı süreç nedeniyle süreç uzuyor, kamuoyunda bir tereddüt hasıl oluyordu. Yeni sistemde uzun bürokratik süreçler yerine, sonuç daha hızlı şekilde sisteme girilecek. Periyodu belli olmayan zamanlarda birikmiş ve toplu şekilde bir liste yayınlanması yerine, sonuçlar belli olduğunda hemen bu sistemde yer alacak. Yeni sistemimiz vatandaşlarımızın güvenilir gıda ile ilgili merak ettiklerine ulaştığı guvenilirgida.tarimorman.gov.tr internet sitesinde yer alacak. Burada Gıda Kamuoyu Duyurusu sekmesi tıklandığında iki kategoride; 'Sağlığı Tehlikeye Düşürecek Gıdalar' ile 'Taklit ve Tağşiş Yapılan Gıdalar' başlıkları altında duyurular yapılacak." "YARINDAN İTİBAREN HER YENİ SONUÇ LİSTEYE EKLENECEK" Vatandaşların bu iki kategoriye girdiğinde duyuru tarihi, firma adı, marka, ürün adı, uygunsuzluk ve parti/seri no bilgilerine ulaşabileceğini kaydeden Yumaklı, yeni sistemin hazırlıklarına 1 Ocak'ta başladıklarını anımsattı. Yumaklı, bu tarihten itibaren testlerin yapıldığını dile getirerek, şu bilgileri verdi: "Sisteme veri girişleri başladı. Sistemi yarın saat 09.00 itibarıyla kullanıma açacağız. İlk açtığımızda 1 Ocak'tan bu yana denetimlerimizde gıda kamuoyu duyurusuna konu olan marka ve firmalar burada yer alacak. Yarından itibaren artık her yeni sonuç ilave bir satır olarak bu internet sitesinde ve bahsettiğimiz uygulama biçimiyle yer alacak. Tüketicilerimizin doğru, hızlı, şeffaf bilgilendirmesi adına hayata geçireceğimiz bu sistemin hayırlı olmasını diliyorum. Tabii şöyle bir soru gelecektir. Eski sistemde en son duyuruyu Mart 2022 tarihinde yapmıştınız. O tarihten 1 Ocak 2024'e kadar olan geçen süredeki ürünler ve firmalar yayınlanmayacak mı? Elbette onları da yayınlayacağız. Mart 2022 ile 1 Ocak 2024 arasını kapsayan eski sisteme dair listemizi son kez, öncekiler nasıl yayınlandıysa, aynı şekilde, yarın tek bir liste olarak yayınlayacağız." Yumaklı, vatandaşlara, "bu uygulamaya ilgi göstermeleri" çağrısında bulunarak, "Onları sürecin içinde daha çok görmek istiyoruz. Tıpkı karekod uygulamasında olduğu gibi. Firmalara, işletmelere de 'kendi süreçlerini tekrar ve ciddi bir şekilde gözden geçirmeleri' çağrısı yapıyoruz. Bu şekilde marka güveninin oluşması firmalarımız için de bir kazanım olacaktır." diyerek, konuşmasını sonlandırdı.

Bakan Yumaklı Gaziantep Büyükşehir'i Örnek Gösterdi Haber

Bakan Yumaklı Gaziantep Büyükşehir'i Örnek Gösterdi

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, su yönetiminin önemine değinerek, "Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin çok iyi bir çekim gücü var. Burada tamamen uygulamalarda eş güdümlü ve senkronize gitmemiz gerekir" dedi. Bir dizi temas ve açılışlar dolayısıyla şehre gelen Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret etti. Ziyaretinde şeref defterini imzaladı. Protokol daha sonra Gaziantep’in tarımsal çalışmaları üzerine başkanlık makamında sohbet etti. Ziyarette ayrıca Gaziantep Valisi Kemal Çeber, AK Parti Grup Başkanvekili ve Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül, İl Tarım Müdürü Mehmet Karayılan, AK Parti Gaziantep İl Başkanı Fatih Muhaddis Fedaioğlu ve Tarım ve Orman Bakanlığı ile DSİ’den temsilciler yer aldı. YUMAKLI: GAZİANTEP’İN BULUNDUĞU ALAN İTİBARİYLE BERABERİNDEKİ ŞEHİRLERLE OLUŞTURDUĞU DEĞERLER BİZİM İÇİN ÖNEMLİ Şehrin tarımsal önemine vurgu yapan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Gaziantep gibi tarımsal üretimin her safhasında olan ama sadece tarımsal üretimde değil, ormanıyla doğasıyla diğer hususlarıyla bir bütün halinde biz bugün Gaziantep’te birlikte olalım dedik. Baştan sonra illerin potansiyelleri kendilerini çok net bir şekilde belli ediyor. Gaziantep’in bulunduğu alan itibariyle sadece kendisi değil, beraberindeki şehirlerle oluşturduğu değer bizim için son derece kıymetli. Deprem gerçekleştiğinde Gaziantep başta olmak üzere tarımsal üretimle alakalı herhangi bir hasar olup olmadığıydı” diye konuştu. Kahramanmaraş merkezli yaşanan deprem felaketlerinin ardından şehrin yaşadığı etkiyi ve toparlanma sürecine dikkat çeken Bakan Yumaklı iklim değişikliğine değindi ve konuşmasını şu sözlerle tamamladı:  “Barajlar konusunda da herhangi bir şekilde etkilenip etkilenmediklerine bakıldı. Bugün itibariyle iyiyiz. Geliştirilecek çok şey var. İklim değişikliği hepimizin başında en büyük problem olacak. Suyumuzu ona göre kullanacağız.  Tarımda ve çevrede kullanmak çok önemli. Su birinci sırada. Ona bağlı olarak ne varsa planlıyor olmamız gerekir. Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin çok önemli bir çekim gücü var. Burada tamamen uygulamalarda eş güdümlü ve senkronize gitmemiz gerekir.” Gaziantep Su ve Kanalizasyon İdaresi (GASKİ) Genel Müdürü Hüseyin Sönmezler ise Bakan İbrahim Yumaklı’ya GASKİ çalışmalarına ilişkin su konusu ile ilgili sunum yaparak yapılan ve yapılacak projelere ilişkin bilgi verdi.

Büyükşehir'den Çiftçiye 13 Milyon 277 Litre Mazot Desteği Haber

Büyükşehir'den Çiftçiye 13 Milyon 277 Litre Mazot Desteği

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Gaziantep’te düzenlenen “Mazot Desteği Dağıtım” programında, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’e övgülerde bulunarak, “Değerli başkanım atom karınca Fatma Şahin’e yetişmeye çalışıyoruz. Gaziantep gibi Türkiye tarımının çok önemli bir ilinde bugün bütün paydaşlarımızla bir arada olmaktan memnuniyet duyuyorum” dedi. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin çiftçileri destekleyen projelerinden biri olan ve üreticilerin ürünlerini doğrudan tüketiciye ulaştıran “Haydi Tarladan Sofraya” projesi de bu etkinlik kapsamında tanıtıldı. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Mazot Desteği Dağıtım” programı öncesinde Hitit kapısındaki pazar yerinde Bakan İbrahim Yumaklı’ya proje hakkında bilgi verdi. Bu proje, Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı üreticilerin ürünlerini doğrudan tüketiciyle buluşturmayı ve hem üreticiye daha fazla kazanç sağlamayı hem de tüketicilere taze ve uygun fiyatlı ürünler sunmayı amaçlıyor. BÜYÜKŞEHİR'DEN ÇİFTÇİYE 13 MİLYON 277 LİTRE MAZOT DESTEĞİ Bakan Yumaklı, projeyi memnuniyetle karşıladığını ifade ederek, üretici ve vatandaşlarla sohbet etti. Aynı zamanda Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin çiftçilere yönelik mazot desteği de etkinlikte gündeme getirildi. 2022 yılında toplam 4 milyon 46 bin 550 litre miktarında maliyeti 110 milyon Türk lirası olan mazot desteği sağlanırken 2023 yılında toplamda 4 milyon 387 bin 525 litre mazot dağıtımı tamamlandı. 2024 yılı itibariyle ÇKS’ye kayıtlı 43 bin 15 çiftçiye yüzde yüz hibe ile toplam 4 milyon 842 bin 800 litre mazot dağıtılacak. Böylelikle toplamda çiftçiye 13 milyon 277 litre mazot desteği sağlanmış olacak.  2024 yılında çiftçilerin TP bayilerinden aldıkları yakıt için 201 milyon Türk lirası bütçe ayrıldı. Ayrıca, ÇKS’ye kayıtlı üretici sayısında yüzde 30, işlenebilir tarım arazisi miktarında ise yüzde 5 artış yaşandı. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, açılış konuşmasında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın çiftçilere yönelik çalışmaları hakkında şunları söyledi: “Çiftçiler ve üreticiler bizim başımızın tacı. Değerli başkanım atom karınca Fatma Şahin’e yetişmeye çalışıyoruz. Bütün bu dinamizmin Gaziantep’te olduğunu görmekten son derece mutluyuz. Büyükşehir Belediyesi’nin çiftçilere mazot desteğini burada hep birlikte başlatmış olacağız. Gaziantep gibi Türkiye tarımının çok önemli bir ilinde bugün bütün paydaşlarımızla bir arada olmaktan memnuniyet duyuyorum. Türkiye’ye örnek olacak üretim yapan çiftlikler var. Bundan sonrası ne yapılmalı, amacımız bu. Başta sulama projeleri olmak üzere, Gaziantep de dahil Türkiye’mizin gıdasını güvence altına alan bütün illerimize 7/24 onların emrine amade bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz.” Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise, mazot desteği dağıtım programında yaptığı konuşmada katılımından dolayı Bakan İbrahim Yumaklı’ya teşekkür ederek, “Hazırlamış olduğumuz, doğduğumuz yerde doymak dediğimiz milli tarım projesinin sonuna kadar arkasındayız. Bereketli hilal gerçekten bereketlenecek. Biz bütün gücümüzle çiftçimize ne istiyorlarsa veriyoruz. Tarımda muhtarlarımız da kadın çiftçilerimiz de onların istediği her şeyi vererek huzurlarınıza geliyoruz” dedi. Etkinliğe, Bakan İbrahim Yumaklı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in yanı sıra, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, AK Parti Grup Başkanvekili ve Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül, AK Parti Gaziantep Milletvekili Derya Bakbak, MHP Milletvekili ve TBMM Meclis İdare Amiri Sermet Atay, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, İl Tarım Müdürü Mehmet Karayılan, AK Parti Gaziantep İl Başkanı Fatih Muhaddis Fedaioğlu, diğer il protokolü üyeleri, çiftçiler ve vatandaşlar katıldı. Açılış konuşmalarının ardından çiftçilere temsili çiftçi kartları dağıtıldı ve toplu fotoğraf çekimiyle program sona erdi.

Türkiye'nin Tarım Envanteri Çıkartılmış Olacak Haber

Türkiye'nin Tarım Envanteri Çıkartılmış Olacak

​Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı çeşitli programlara katılmak üzere gittiği Karaman'da, İl Tarım ve Orman Müdürlüğünü ziyaret etti, kurum personeliyle toplantı gerçekleştirdi. Bakan Yumaklı, burada yaptığı konuşmada, Karaman'ın önemli bir tarım kenti olduğunu belirterek, “Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz kapsamında tarım ve orman sektörüne ilişkin projeleri gerçekleştirmek için Türkiye'yi karış karış geziyoruz. Önemli olan üreticilerimizin sürdürülebilir, verimli, kaliteli bir üretimi, ülkemizin gıda arz güvenliğini sağlamak için gerçekleştirmesi. Ayrıca ülkemizin tarımsal ürün ihracatını her geçen gün çok daha ileri seviyelere getirmek en büyük amacımız. Şu anki verilere göre bu yılın sonu itibarıyla tarımsal üretim ihracatının 35 milyar dolarlara yaklaşacağını tahmin ediyoruz." dedi. “TÜRKİYE'NİN TARIMSAL ENVANTERİ HER AÇIDAN TEKRAR ÇIKARTILMIŞ OLACAK" Tarım sektörünün dış etkilerden çok fazla etkilendiğine dikkati çeken Yumaklı, “İklim değişikliği başta olmak üzere konjonktürel gelişmeler hem dünyada hem de ülkemizde özellikle su başta olmak üzere doğal kaynakların korunması ve kullanma-koruma dengesinin sağlanması hususunda öne çıkıyor. Pandemi gibi hususları bundan sonraki dönemde dikkate alarak planlamalarımızı yapıyoruz." dedi. Sektörün çözüm bekleyen başka sorunlarının da bulunduğuna dikkati çeken Bakan Yumaklı, şöyle konuştu: “Bunların da her geçen gün daha iyiye, daha güzele ulaşması için çalışmaya devam ediyoruz. Elbette tarımsal üretimle alakalı en önemli husus üretim planlamasıydı. Özellikle hangi ürünün nerede, ne kadar üretileceğine dair, suyu merkeze alan, kaynaklarımızı göz önüne alan ve üreticilerimizin öngörüsünü sağlayacak üretim planlamasını 2024 içerisinde hayata geçirdik. Tabii tek başına bu üretim planlaması kavramının yeterli olmayacağını, bunun araçlarının uygulanması gerektiğini de ifade etmek gerekir. Doğrudan ve dolaylı destekler, işlenmeyen tarım arazilerinin ekonomiye katkısının sağlanması ve sözleşmeli üretimin büyük oranda devreye alınması, üretim planlamamızın başarıya ulaşmasındaki en önemli unsurlar. Diğer bir konu da tarım sayımı konusuydu. Bu sayım, 2001'den sonra ilk kez yapılmış olacak ve tarım sayımıyla Türkiye'nin tarımsal envanteri her açıdan tekrar çıkartılmış olacak." Tarımsal desteklemelerin yeni planlamayla daha etkin ve verimli hale getirildiğini vurgulayan Yumaklı, destek modelinin temel destekler, planlama desteği ve üretim geliştirme desteği olarak 3 ana başlıkta toplandığını, bu desteklemelerin her bir çiftçiye anlatılmasının uygulamada büyük başarı göstereceğini söyledi.

Bakan Yumaklı: Su Stresi Altında Olan Bir Ülkeyiz Haber

Bakan Yumaklı: Su Stresi Altında Olan Bir Ülkeyiz

Bir dizi toplantıya katılmak ve ziyaretlerde bulunmak üzere Konya'ya giden Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, programı kapsamında açıklamalarda bulundu. Ülkenin gıda arz güvenliği başta olmak üzere, üretimi daha iyi seviyelere getirmek için tarımda sessiz devrimler gerçekleştirildiğini belirten Bakan Yumaklı "Türkiye'mizin bundan sonraki on yıllarına etki edecek, bundan sonraki nesillerin çok daha iyi üretim yapmasına sebep olacak; verimli, kaliteli, sürdürülebilir tarımsal üretimler için gece gündüz çabalamaya devam ediyoruz. 40 yıldır konuşulan tarımda üretim planlamasını 2024'ün 1 Eylül'ü itibarıyla hayata geçirmiş olduk. 2024 yılı tarımsal ihracat rakamının 35 milyar dolara doğru gittiğini de buradan belirtmek istiyorum. Tarımsal üretim desteklemeleri artık 3 yıllığına ve üretim sezonu başlamadan önce açıklanmış oldu. Bu da yine ilk olarak yapılanlardan biri. Desteklerin nakdi olarak verilmesi uygulamasını da tekrar yürürlüğe soktuk. En önemlisi de gençlerimizin ve kadınların üretimin içinde olmasını sağlamak adına birçok pozitif ayrımcılık yaptık" diye konuştu. "ŞEKER PANCARI ALIM FİYATLARI AÇIKLANIYOR" Konyalı çiftçilerin şeker pancarı alım fiyatına ilişkin beklentisine de dikkati çeken Yumaklı, "İnşallah önümüzdeki hafta içinde şeker pancarı fiyatlarıyla alakalı bundan önce olduğu gibi bütün hesaplarımızı kılı kırk yararak belirleyip açıklamış olacağız." ifadesini kullandı. "SU STRESİ ALTINDA OLAN BİR ÜLKEYİZ" Suyun hayati öneme sahip olduğuna dikkati çeken Yumaklı "Elimizdeki suyu kullanmakla alakalı eğer yapılması gerekenleri yapmazsak çok değil, sadece 5-6 sene sonra bugünkünden çok daha farklı ve istemeyeceğimiz sonuçları görebiliriz. Sulama konusundaki davranış biçimlerimizden bahsediyorum. Bir tarafta vahşi sulama, bir tarafta damla sulama. Devlet damla sulama yatırımlarının yarısını üreticilerimize veriyor. Sulama kanallarını, kapalı sulama sistemlerine çevirmek için bütçesinin büyük bir kısmını harcamaya devam ediyor. Belediyelerimizin kayıp kaçak konusunda ulusal su kurulu başta olmak üzere çok yoğun çalışmalar var. Sanayimizin kullandığı gri su dediğimiz suyu arıtarak tekrar üretim proseslerinde bir daha bir daha kullanılması da yine suyun yönetiminin en önemli unsurlarından bir tanesi. 1313 metreküplük kişi başına düşen suyla su stresi altında olan bir ülkeyiz. Eğer suyumuzu yönetmezsek 1000 metreküpün altına düştüğünde kategori olarak su fakiri olan ülkeler arasına girmemiz işten bile değil. Yani su konusu çok önemli" değerlendirmesinde bulundu. Konya programı kapsamında ilde faaliyet gösteren tarım sektörü temsilcileri ile bir araya gelen Bakan Yumaklı, ayrıca kentteki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile de bir toplantı gerçekleştirdi.

1.9 Milyar TL Tarımsal Destekleme Ödemesi Yapılacak Haber

1.9 Milyar TL Tarımsal Destekleme Ödemesi Yapılacak

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 1 milyar 962 milyon 46 bin lira tarımsal destekleme ödemesini çiftçilerin hesaplarına aktaracaklarını bildirdi. Yumaklı, sosyal medya hesabından, çiftçilere yapılacak tarımsal destekleme ödemelerine ilişkin açıklamada bulundu. Bakan Yumaklı yaptığı paylaşımda; “1 milyar 962 milyon 46 bin TL tarımsal destekleme ödemesini çiftçilerimizin hesaplarına aktarıyoruz. Hayırlı ve bereketli olsun" ifadelerini kullandı. Destekleme ödemesi ilişkin detaylar şu şekilde; Çiğ Süt desteği kapsamında 1 milyar 148 milyon 843 bin 109 TL, Bitkisel Ürün Sigortası desteği kapsamında 600 milyon TL, Hayvan Hastalıkları Tazminatı desteği kapsamında 110 milyon 424 bin 58 TL, Kırsal Kalkınma Yatırım desteği kapsamında 86 milyon 872 bin 475 TL, Hububat-Baklagil ve Dane Mısır desteği kapsamında 14 milyon 442 bin 653 TL, Sertifikalı Tohum Kullanım desteği kapsamında 1 milyon 292 bin 825 TL, Hayvan Gen Kaynakları desteği kapsamında 170 bin 880 TL. Çiğ süt desteği aşağıda yer alan takvime göre; diğer destekler tek parça olarak 20 Eylül 2024 tarihinde çiftçilerin hesaplarına aktarılacak. Çiğ süt desteği için: T.C. kimlik numarasının son hanesi 0-2-4 ve vergi kimlik numarasının son hanesi 0-1-2-3-4-5-7-9 olanlar için 20 Eylül 2024 (bugün) saat 18.00'den sonra, kimlik ve vergi kimlik numarasının son hanesi 6-8 olanlar için 27 Eylül 2024 saat 18.00'den sonra hesaplara yatırılacak.

Bitkisel Üretim Planlamasına Suyu Merkeze Koyduk Haber

Bitkisel Üretim Planlamasına Suyu Merkeze Koyduk

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, bitkisel üretim planlamasına ilişkin "Tarımda Yeni Dönem: Üretim Planlaması ve Yeni Destekleme Modeli" konulu basın toplantısı düzenledi. Yumaklı burada yaptığı konuşmasında son dönemde iklim değişikliği, nüfus artışları, doğal afetler, göç, gıda milliyetçiliği, jeopolitik riskler ve daha birçok konunun tarımsal üretimi riskli hale getirdiğini söyledi. Bu etkilere toprak ve suyun azalması ile kirlenmesinin eklenmesiyle ne kadar büyük bir riskle karşı karşıya kalındığını gördüklerine işaret eden Yumaklı, "Bakanlık olarak bu risklere; sürdürülebilir, verimli, kaliteli, kayıtlı ve yatırım yapılan bir sektörle üretim gücümüzle cevap vermiş olacağız." diye konuştu. Bakan Yumaklı, gelecek nesiller, üretim gücü ve gıda arz güvenliği için önemli olan bitkisel üretim planlamasının eylül itibarıyla hayata geçirildiğini, hayvansal ve su ürünleri üretiminde de 1 Ocak itibarıyla yürürlüğe girdiğini anımsattı. Dünyada 4,4 trilyon dolarlık tarımsal hasılanın bulunduğu bilgisini paylaşan Yumaklı, Türkiye'nin 68,5 milyar dolarla Avrupa'da birinci sırada, dünyada da ilk 10 içerisinde yer alan bir tarımsal üretim hasılasına sahip olduğunu bildirdi. "BİTKİSEL ÜRETİM PLANLAMASINDA SUYU MERKEZE KOYDUK" Yumaklı, ülkenin su stresi altında olan bir ülke olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti: "Kişi başına düşen 1313 metreküplük bir potansiyelle su stresi altına olan bir ülkeyiz. Eğer hiçbir aksiyon almazsak, 2030 yılında 1000 metreküpün altına düşme riskimiz var ve bu bizim su fakiri bir ülke kategorisine girmemizi gerektirecek bir sonucu doğuracak. Dünyanın tarımsal üretimde önemli ülkeleri iklim değişikliği, gıda güvenliği, tarladan sofraya kadar stratejiler, sürdürülebilirlik, etkin toprak, etkin su yönetimi ve geliştirilmiş çiftlik uygulamaları dahil olmak üzere birçok konuda yeni normal dediğimiz etkenlere cevap vermeye çalışıyor." Bitkisel üretim planlamasına çalışırken suyu merkeze koyduklarına işaret eden Yumaklı, tarımsal üretim planlamasının bundaki sonraki dönemlerinin kendileri için en önemli girdisinin su olduğunun altını çizdi. "TARIMSAL DESTEKLERİ SADELEŞTİRDİK" Bakan Yumaklı, yeni uygulamalara önceki destekleme modeliyle cevap vermelerinin mümkün olmadığına değinerek, "Verilen tarımsal kredileri tamamen üretim planlamasına odakladık. Hibe programları, sözleşmeli üretim, kayıtlılık, tarım sayımı, işlenmeyen arazilerin tarımsal üretime kazandırılması gibi konuları araçlar olarak üretim planlamasının en önemli başlıkları olarak ortaya koyduk ve uyguladık." diye konuştu. Önceki destekleme modelinde alt başlıklarıyla birlikte 165 kalemde destekleme verdiklerini anımsatan Yumaklı, 2022'de 129 milyon ton, 2023'te de 137 milyon tonluk üretimde tarımsal desteklerin yönlendirici etkisinin olduğunu aktardı. Yumaklı, tarımsal desteklerin sadeleştirilmesi konusunda herkesin mutabık kaldığını ifade ederek, "Bunu sadece bitkisel üretimi planlarken yapmadık. Hayvansal üretim başlığı ile su ürünleri başlığını da planlarken oradaki destekleri sadeleştirmiş olduk." dedi. Ülkede yaklaşık 24 milyon hektar ekilebilir tarımsal arazi bulunduğuna dikkati çeken Yumaklı, bu arazilerin 3,8 milyon hektarının çok yıllıklı bitki denilen dikili meyvelerden ve diğer bitkilerden oluşan kısım için kullanıldığı bilgisini paylaştı. Bakan Yumaklı, 20,2 milyon hektarın da geriye kalan ürünlerin üretilmesi için kullanıldığına işaret ederek, şunları söyledi: "Üretim planlamasına başlarken, Türkiye'de yaklaşık 206 başlıkta geniş bir yelpazede üretim yapıldığını göz önüne alarak stratejik ürünlerden başlamayı hedefledik. 13 stratejik ürün, hububat, baklagil, yağlı tohumlar ve diğer dediğimiz patates ve soğan. Neden bu stratejik ürünleri seçtik? Çünkü bu ürünler ülkemizdeki 20,2 milyon hektarın 15,6 milyon hektarında ekilen ürünler. Üretim planlamasının düğmesine bastığımızda, yaklaşık yüzde 77'si oranında ekilen ürünleri planlamaya almış olduk. Gıda arz güvenliğimiz için önemliydi, stratejik önemliydi, insan ve hayvan beslenmesi önemliydi ve sanayimizin ham madde temini önemliydi. Artı bir dediğimiz de yem bitkileri. 13 artı 1 ürünle 1 Eylül 2024 itibarıyla üretim planlamasına Türkiye'deki toprakların yüzde 77'sinde üretilen ürünleri planlama kapsamına almış olduk." Hububatta 2027 planlama dönemi sonuna kadar yüzde 13'lük bir artış öngördüklerini bildiren Yumaklı, 35 milyon tondan 39,5 milyon tona çıkılacağını belirtti. Baklagillerde de yüzde 17'lik bir artış planladıklarını anlatan Yumaklı, yağlı tohumlarda da yüzde 22'lik bir artışı sağlamış olacaklarına dikkati çekti. DESTEKLERDEKİ "İLK"LER Destekleri açıklarken bu planlama sürecinde birçok ilki de gerçekleştirdiklerine işaret eden Bakan Yumaklı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Destekler ilk kez üretim döneminden önce açıklandı. 3 yıl boyunca geçerli olacak üretim destekleri yine bu süreçte açıklanmış oldu. Stratejik ürünlere ilave planlama desteği yine ilk kez bu modelde gerçekleştirilmiş olacak. Destek tutarlarının girdi maliyetleri baz alınarak belirlenmesi ve değişime göre güncellenmesi bu modelde söz konusu olacak. Su kısıtı olan bölgelerde kademeli üretime dahil olan ürünlere de ilave destek olacak. Kamu tarafından geliştirilen yerli ve milli tohumlara da ilave destek vermiş olacağız. Bitkisel üretim planlamasında yer alan üreticilerimiz, hangi havzada, hangi ürünü ekerse nasıl bir destek alacağını bugünden itibaren önümüzdeki 3 yıl boyunca biliyor oldu. İleriye doğru, üçer yıllık periyotlarda açıklamış olacağız." Yumaklı, bitkisel üretim destekleme modelinin temel destek, planlama desteği ve üretim geliştirme desteği olarak 3 ana başlığa indirildiğini söyledi. Temel desteğin, planlama dışı ürünlerin dışındaki ürünlere ve planlamaya dahil olup belirlenen havzalarda üretilen ürünlere başka kıstas aramadan, kullanılan mazotun yarısını, gübrenin de yüzde 25'ini vermek üzere tasarlandığını bildiren Yumaklı, "Türkiye'de üretim yapan bütün üreticiler, temel desteği alacak, sadece planlama grubu ürünleri için bir farklılık var. Onların belirlenen havzalarda üretilmesini istiyoruz." dedi. Yumaklı, ikinci grupta ise 13 stratejik ürün ve yem bitkisinin, paydaşlarıyla birlikte yaklaşık 2 yıllık çalışmayla belirlenmiş olan havzalarda üretilmesi durumunda temel destek kadar bir desteğin de kendilerine verileceğini bildirerek, "Yani bu durumda mazotun yüzde 50'si daha ilave olmuş olacak, tamamını almış olacaklar. Gübrelerin de yüzde 50'sini almış olacaklar. Bizler stratejik ürünleri belirlenen havzalarda ürettiğimiz zaman hem suyumuzu hem toprağımızı korurken hem de bu ürünlerin ekonomik karşılığını daha iyi alınmasını sağlamış olacağız." diye konuştu. "ÜRETİLMESİ DOĞRU BULUNMAYAN ÜRÜNLERE DESTEK VERMEYECEĞİZ" Su kısıtı olan yerlerde de belirlenen şekilde üretim yapılırsa, gübrenin de geri kalan yüzde 50'sini vermek suretiyle o ürün için kullanılan gübre ve mazot desteğinin tamamını vermiş olacaklarını belirten Yumaklı, "Geçtiğimiz iki yılda bu iki girdinin ayni olarak verilmesi sistemini getirmiştik ama maalesef orada hiç istemediğimiz sonuçlar oluştu ve biz bunları çiftçilerimizden ve üreticilerimizden gelen talep sonucunda nakdi ödemeye çevirdik." ifadesini kullandı. Yumaklı, şunları kaydetti: "Önceki dönem, 185 lira mazot ve gübre desteği verilen buğdaya, yeni dönemde 634 lira mazot ve gübre temel desteği verilecek. Mazot ve gübrenin bir daha çiftçilerimize ödenmeyeceği yolunda bir tezvirat yaptılar, bunun doğru olmadığını da belirtmek istiyorum. Eğer su kısıtı olan bir havzada üretiliyorsa, bizim mutabık kaldığımız şekliyle üretimini tespit ettiğimiz ürünler için de ilave 342 liralık bir destek vereceğiz. Ayçiçeğinde 206 liralık mazot ve gübre desteği veriyorduk, bu rakam 732 liraya çıkıyor. Su kısıtı olan bölgede üretildiği zaman 293 liralık ilave bir destek almış olacak. Planlama dışındaki ürünlerin de tamamı 138 lira ödeniyordu, bunlar da 244 liralık temel destek almış olacak." Konya'nın Kulu ilçesinde üretilen ürünler üzerinden örnek veren Bakan Yumaklı, buğday, arpa, nohut, mercimek, ayçiçeği ve aspir ürünlerinin burada ekildiği takdirde bu ürünlerin hem temel destek hem planlama desteği hem de su kısıtı desteği alacaklarını bildirdi. Bakan Yumaklı, planlama dışındaki ürünlerin üretilmesi halinde sadece temel destek alacağını bildirerek, "Planlamaya dahil olan ürünlerin içerisinde olup da bu alanda üretilmesi doğru bulunmayan soya, patates, kanola, pamuk gibi ürünleri burada bir üreticimiz üretmek istedi, o zaman bu ürüne hiçbir destek vermeyeceğiz. Bunun Tarım Kanunu'nda yapılan değişikliklerle çok farklı yaptırımları da var. Bütün odak noktamız, ürünlerin planlamaya dahil olduğu şekliyle planlanan havzalarda, belirlenen şartlarda üretilmesini sağlamak." diye konuştu. ​Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, toplantıda gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Bitkisel üretim planlaması ve yeni destekleme modeli çerçevesinde belirlenen 13 stratejik ürünün kapsamının genişletilip genişletilmeyeceğinin sorulması üzerine Yumaklı, "Üretim planlaması çerçevesinde belirlenen 13 ürün o dönem içerisinde değişmeyecek. Dönem sonunda sistemin daha işler halini, gelişmesine dair şartların oluştuğunu gördüğümüzde ürün halkasını genişleteceğiz. Bunların içerisine ülkemiz için önemli ürünleri dahil edeceğiz." ifadelerini kullandı. Üretim planlamasının ürün fiyatlarına etkisinin ne olacağının sorulması üzerine Yumaklı, üretim planlamasının Orta Vadeli Program'a destek olacağını söyledi. "BİR ÜRÜNÜ 1 BİRİME ALIP 10 BİRİME SATAMAZSINIZ" Gıda fiyatlarına ilişkin bir soru üzerine Yumaklı, üreticilerin, üretim noktasında üzerine düşeni yaptığına işaret ederek, "Fahiş fiyat var. Bir gün içerisinde etiketlerin birkaç kez değiştiği zamanlar oldu. Bununla ilgili fahiş fiyat yasal düzenlemesi oluşturuldu. Burada Ticaret Bakanlığı ile birlikte çalışıyoruz. Belli oranda kırılmaya başlandı. Bir ürünü 1 birime alıp 10 birime satamazsınız, buna kimsenin hakkı yok." değerlendirmesinde bulundu. Yumaklı, şeker pancarı, fındık ve çay gibi ürünlerin üretim planlamasına alınmadığını, söz konusu ürünlerin üretiminin kendi kanunları çerçevesinde devam edeceğini söyledi. Bakan Yumaklı, çiğ süte ilişkin soruyu yanıtlarken de üretilen fazla çiğ sütün Et ve Süt Kurumu tarafından alındığını belirtti. Yumaklı, çiftçiden süt alımı yapan bazı sanayicilerin soğutma bedelini ödemek istemediğini ve bu işletmelerle ilgili inceleme başlatıldığını bildirdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.