SON DAKİKA
Hava Durumu

#İsmail Candemir

Porsuk Haber Ajansı - İsmail Candemir haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İsmail Candemir haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Cumhuriyet’imizin 101. Yılı Kutlu Olsun Haber

Cumhuriyet’imizin 101. Yılı Kutlu Olsun

Milliyetçi Hareket Partisi Eskişehir İl Başkanı İsmail Candemir, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve Cumhuriyetin101.yılı dolayısıyla bir mesaj yayınladı. İl Başkanı Candemir mesajında şu ifadelere yer verdi;   ''İftiharla, gururla ve büyük bir kıvanç ile kutladığımız Cumhuriyet’imizin 101. Yılını heyecan ve coşku ile idrak ediyoruz. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün “en büyük eserim” dediği Türkiye Cumhuriyeti daha muktedir,, daha muhkem ve daha gelişmiş bir irade ile tarihteki övünç dolu yolculuğuna sağlam adımlarla devam ediyor. Bu yürüyüş vatan toprağımızda yaşayan her bir Türk evladının yüksek şuur, idrak, inanç ve vatanımıza yüksek sadakat duygusu, vatan millet ve bayrak sevgisi ile vuku buluyor ve taçlanıyor.    Türkiye Cumhuriyeti Devleti yüce Türk Milletinin kahramanlığı, fedakarlığı, azim ve kararlılığı ile pekişen muhteşem bir mücadelenin zaferle perçinlenen bir eseridir. Hâkimiyetin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu Cumhuriyet rejimi en müstesna örnek ve eylemleri ile göstermiş, ispat etmiş ve ölümsüzleşmiştir.    Bu aziz mücadele ve kahramanlık örneğini Milliyetçi Hareket Partisi olarak Türk ve Türkiye Yüzyılında kalkındırmayı, şahlandırmayı ve en yüksek mertebeye ulaştırmayı kutlu bir vazife bildik. Ve bu misyon ile ilerliyoruz. Genel Başkanımız Bilge Liderimiz Sayın Dr. Devlet Bahçeli Beyfendinin de ifade ettiği gibi “Önce Ülkem ve Milletim, Sonra Partim ve Ben” bu şuur ve yüksek vazife duygusu ile vatanımıza hizmet ediyoruz.   Sonsuz bağlılık, vazgeçilmez yemin, hiç bitmeyecek azimle yüce Türk Milletinin, “Cumhuriyet Bayramı”nı en içten ve en kalbi duygularla kutluyorum. Aziz Atatürk’ün yaktığı bu meşale yolumuzda bir ışık olarak daima istikbalimizi aydınlatacaktır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, istiklalimizin aziz şehitlerine, Milli Mücadele’nin tüm neferlerine, muhterem ecdadımıza ve ebediyete irtihal tüm gazilerimize Allah’tan rahmet diliyor, onları minnetle yâd ediyorum.    Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti! Yaşasın Türk Milleti!  Ne Mutlu Türk’üm diyene!''

Devlet Bahçeli Elini Zamanında Uzatır, Yumruğunu da Zamanında Sıkar Haber

Devlet Bahçeli Elini Zamanında Uzatır, Yumruğunu da Zamanında Sıkar

MHP Eskişehir İl Başkanı İsmail Candemir düzenlediği basın toplantısında ülke gündemlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.  İl Başkanı Candemir Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasının ardından yaşanan süreçle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Candemir yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "1 Ekim 2024 tarihinde TBMM yeni dönem açılışı ile başlayan süreçle alakalı bilgilendirme toplantımıza hoş geldiniz. Bildiğiniz gibi 15 Temmuz 2016 tarihindeki hain darbe girişi akşamı, millet iradesinin doğal refleksiyle adına Cumhur ittifakı denilen milli duruş yükümlülüğüne sahip bir ittifak kuruldu. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Bilge Liderimiz Devlet Bahçeli’nin imza attığı protokol metninde de "Cumhur İttifakı" sadece bir seçim ittifakı olmayıp, Türkiye'ye yönelik iç ve dış kaynaklı hasmane girişimler karşısında, millî ve ahlâkî bir duruş ve bu çerçevede sürdürülecek tarihi bir birlikteliktir.” cümlesi yer almaktadır. AK Parti ve MHP birlikteliğinden oluşan Cumhur ittifakının bu ülkede her kesim tarafından kabul edilen en büyük başarısı terörle mücadele kararlılığıdır. Sadece Türkiye sınırlarında değil, Irak ve Suriye üzerinde de Cumhur ittifakı kurulduğu günden beri aralıksız terörle mücadele operasyonlarını sürdürüyor. “Fırat Kalkanı, Barış Pınarı, Bahar Kalkanı, Zeytin Dalı, Pençe-Kilit” gibi operasyonlarda binlerce terör örgütü mensubu öldürüldü. ABD “Afrin operasyonu istikrara yarar sağlamaz”,  dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Afrin'in içine girilmesini doğru bulmuyorum”, İyi Parti "Afrin savaş senaryolarına tamamen karşıdır.”, HDP “Afrin ve Suriye genelindeki savaş ve işgal politikalarına son verilsin” diyordu. ABD ve onun çizgisinde hizalanan bu partiler Afrin konusunda bu mücadeleyi önleyici duruşu sergilerken, terör örgütü PKK’yı Suriye’de ezme kararlılığı gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan “Güney sınırımızı terör örgütünden arındırma operasyonunu Afrin’le devam ettireceğiz", MHP Lideri Devlet Bahçeli de “Ya Afrin yıkılsın ya da teröristler yakılsın. Ya istiklal ya ölüm ya zafer ya da son nefere, son nefese kadar şehadet.” haykırışıyla desteklerini göstermişti.  Bilge Liderimiz Devlet Bahçeli’nin son 1 ay içinde attığı adımlar, yaptığı uyarılar, bulunduğu çağrılar Türkiye’nin ana gündemindedir. Bilge Liderimiz Devlet Bahçeli, tavizsiz terörle mücadeleden, şehitlerimizden, gazilerimizden ve Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünden yana olan bir duruşun sahibidir. Türkiye’de herhalde bu duruşu inkâr edecek yahut yok sayacak kimse yoktur. Türkiye, Irak ve Suriye sınırları içerisinde gerçekleşen terörle mücadeleyi desteklemekte, terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık eden DEM’li Belediyelere kayyum atanmasında ve o Belediye Başkanlarının tutuklanmasında, PKK’lı terörist Selahattin Demirtaş gibi terör eylemlerinde aktif rol almış sözde siyasilerin cezalandırılmasında zerre siyasi merhamet göstermeyen, taviz vermeyen bir partinin lideridir Devlet Bahçeli! Bilge Liderimiz sayın Devlet Bahçeli, son iki haftadır MHP Grup Toplantısında tarihi konuşmalar yaptı.  Türkiye’de terör örgütü PKK’yı bitirmek ve Türkiye, Irak, İran ve Suriye üzerinde terör faaliyeti sürdüren terör örgütü PKK’yı parçalamak, birbirlerinden bağını koparmak olarak görebiliriz. Sağduyulu düşünen, vizyonu olan herkes bu ana omurga halindeki amacı zaten hissetmektedir.  Gelin Bilge Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin son iki hafta içinde yapmış olduğu, “terörü bitirme” odaklı açıklamalarını tekrar hatırlayalım.  “Türkiye Cumhuriyeti’nin terörle müzakeresi, görüşmesi, anlaşma yolları araması, yeni süreçlerin imal çabası, sadece ve sadece terör örgütünün değirmenine su taşımak demektir.” “Bölücü terörün kökü kazınmalı, Türk ve Türkiye Yüzyılında bin yıllık kardeşlik pekişmelidir.” “Terör örgütünün taleplerine boyun eğmek, yeni saldırıların ve hain emellerin teşvik edilmesinden ve özendirilmesinden başka hiçbir şeye yaramaz. Devlet terör örgütüyle pazarlığa tutuşmaz, müzakere etmez, sonuna kadar, kıran kırana mücadele eder.” “Kürt kökenli kardeşlerimin, bölücü terör örgütüyle hiçbir ortaklığı, benzerliği, yakınlığı, irtibatı ve ilişkisi yoktur.” “Terör çıkmazına saplanarak Türkiye’ye ihanet eden her kademedeki PKK militanları için yegâne çıkış yolu, 1 - Terör eylemlerine koşulsuz olarak derhal son vermek, 2- Silahlarıyla dağdan inip Türkiye Cumhuriyeti devletine teslim olmak, 3- Türk adaletinin vereceği hükme razı olarak cezalarını çekmek olacaktır.”  (15 Ekim 2024) “Türkiye’nin yeni bir çözüm sürecine değil, ortak aklı çalıştırmaya, dürüst ve samimi adımlara, dış dayatmalara kapalı durmaya, bin yıllık kardeşliği daha da kuvvetlendirmeye ihtiyacı vardır ve olmalıdır. Türkiye’nin sorunu Kürtler değil, bölücü terör örgütüdür.” “Bölücü terör örgütü PKK’nın silahlı eylemleri başarısızlığa mahkûmdur. Terörle hiçbir yere varılmaz, varılamaz, varılamayacaktır. Türkiye bölücü teröre asla rıza göstermeyecek, müzakere ve mütareke dayatmaları işe yaramayacaktır.” “Terörün belini kırmak her şart ve durumda görevimizdir.” “Türkiye Cumhuriyeti devleti, bölücü terör örgütünü emelleriyle birlikte imha etmeye muktedirdir.” Bu açıklamaların içinde teröristbaşı ve terör örgütünün hedeflerini kutsayan, onların bölücü amaçlarına yol açan ve taviz veren, Türk devletinin terörle mücadele kararlılığını sekteye uğratan bir cümle bulamazsınız. Tüm bunları yaparken kurduğu milli oyun terör örgütü PKK’yı hem Türkiye hem de komşu ülkeler üzerinde yok etme düşüncesi taşımaktadır.  Bilge Liderimiz Devlet Bahçeli geçtiğimiz hafta bu hedefi için “Türkiye’ye getirilirken, “her türlü hizmete hazırım” diyen teröristbaşı, buyursun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin.” açıklamasını yapmıştı. Geçtiğimiz salı günü de siyasi ironi temelinde “Teröristbaşı işin içinde olmazsa bir şey çıkmaz diyenlere de sesleniyorum; şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın.” çağrısında bulundu. Bu çağrısı içinde de “Ne Kandil ne de Edirne; adres İmralı’dan DEM’e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın.” cümlesiyle birbirine bağlı görünen terör unsurları içinde çok ince bir ayrım yapmıştır. Bu ayrımı Türkiye ve bölge üzerinde ABD ve İsrail taşeronluğu yapan Kandil ve ezeli Türkiye düşmanı Yunanlılar anlamıştır.  Türk düşmanı Yunanlı araştırmacı Nikos Michailidis "Umarım Kürtler bu faşist teröristin sahte "kardeşlik" çağrılarına kulak asmaz. Bölgemiz tarihi anlar yaşıyor. Türk devleti artık kimseyi kandırmaz. Büyük Kürdistan geliyor… Bahçelinin çağrısının amacı, PKK’yı lağvedip Kürtlerin önünü alıp, büyük Kürdistan’ı durdurmaya çalışıyor." diyerek, Kandil’in sözde üst düzey yöneticisi Helin Ümit, “Türkiye'de soykırımcı siyasetin mimarı olanlardan bir tanesi Devlet Bahçeli. Gidip Dem Parti ile böyle meclisin açılışında tokalaşmaları normal bir durum değil. Herkes anlamak istiyor, anlam vermek için de bir tartışma yürüyor Türkiye'de. Hareketimizin yönetiminden açıklamalar oldu. Şimdiye kadar açığa çıkan tablo şöyledir, bir özel savaş oyunuyla daha karşı karşıyayız. Ben şunu söyleyebilirim, Devlet Bahçeli'nin bu girişiminden çok hayırlı sonuçlar beklemek gaflet olur. Öncelikle onu söylemek istiyorum. MHP'nin grup toplantısında Önder “Apo silahları bırakma çağrısı yapsın” dedi. Yani gerçekten derler ya günahını bile karşılıksız vermeyecek bir kişiliktir Devlet Bahçeli. Onu öyle bilmek, tanımak lazım. Böyle hiç Devlet Bahçeli'nin güzellemesine de girişmemek gerekiyor.” diyerek,  KONGRA-GEL’in eşbaşkanı Remzi Kartal, “Bu tür çağrıları büyük bir teşekkürle ve memnuniyetle karşılamak tek kelimeyle gaflettir” açıklamasını yaparak telaşlarını göstermiştir. Çünkü onlarda biliyor ki, bu çağrı; terörle mücadelede tavizsiz olan ve Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünü her bedeli ödeyerek koruyacaklarını bildikleri MHP Lideri Devlet Bahçeli’den geliyor. Bilge Liderimiz Devlet Bahçeli’nin her iki konuşmasını baştan sona hiç atlamadan okuyan herkes görecek ki, temel gaye terör örgütü PKK’nın varlığını Türkiye’de bitirmek ve bölgede parçalamaktır. Bugüne kadar Türk milletine kurulan tuzakları ve oyunları bozan, terör örgütlerinin Türkiye üzerindeki hesaplarını deşifre eden, hangi adımı atarsa atsın belli bir zaman sonra haklılığı tescillenen yine odur. Siyasi menfaatleri için terör örgütü PKK’nın siyasi uzantılarıyla iş birliği ve ittifak yapanlar, “Devlet aklını” anlamamış gibi rol yapıyorlar. Oysa yerel seçimlerde ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde beraber hareket ettikleri Kandil çok iyi anlamış… Dostlarına kulak verirlerse Bilge Liderimiz Devlet Bahçeli’yi çok net anlayacaklardır.  Devlet Bahçeli elini zamanında uzatır, yumruğunu da zamanında sıkar."  

12 Eylül Bir Ölüp Bin Dirildiğimiz Bir Gündür Haber

12 Eylül Bir Ölüp Bin Dirildiğimiz Bir Gündür

Milliyetçi Hareket Partisi Eskişehir İl Başkanı İsmail Candemir 12 Eylül darbesinin yıldönümü dolayısıyla bir basın açıklaması yaptı.  İl Başkanı Candemir yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi; ''12 Eylül 1980 ölümü öldürdüğümüz, bir ölüp bin dirildiğimiz bir gündür. 12 Eylül günü dış tehditlerin teşvikleriyle Türk Milletine silah doğrultanlar bu kara lekeyi üzerlerinden asla atamayacak ve Türk Milleti bu günü hafızasında diri tutacak, unutmayacaktır. Bugün insanlık dışıdır, gayri ahlakidir. Demokrasi ve milli iradenin hiçe sayıldığı, dış mihrakların ve Türk düşmanlarının sevindiği gündür. Onları sevindirmemek için bugünleri hafızamızda diri tutmalı, unutmamalı uyanık olmalıyız.  Milliyetçi Hareket Partisi 55 yıllık şerefli mazisinde demokrasi mücadelesi vermiş ve bu uğurda gerek kanıyla, gerekse canıyla ağır bedeller ödemiştir. 1944'te işkence gören Türk Milliyetçileri, 12 Eylül 1980'de yok edilmeye çalışılmıştır. Fakat bu gayri ahlaki, gayri insani idare bizi yok etmeyi başaramamış bir ölüp bin dirildiğimiz gün olmuştur. Aziz milletimizin varlığı kutlu iradesine, tartışma kabul etmez istiklalini muhafaza edip ona sarıldıkça 12 Eylül'ün karanlık tüm yönleriyle ortaya dökülmüştür.  Milliyetçi-Ülkücü hareket vatandaşın hür iradesinin dışında başka hiçbir iradeye asla boyun eğmemiştir. Biz en güçlü iradenin ‘demokrasi’ en güçlü fikrin ise ‘Türk milliyetçiliği’ olduğu fikrini benimsiyoruz. Öyle ki, bu vatan zora girdiğinde ortalıkta kimse yokken sağına soluna bakmadan yanımda başka kim var demeden meydana atılanlar bu şerefli, bu kut'lu hareketin öpöz evlatlarıdır. Vatanını, milletini, bayrağını sevmenin bedelini canları ile ödemiş Allah tarafından şehitlik mertebesi ile taçlandırılmış 9 gencecik fidanımız; Ahmet Kerse.. Ali Bülent Orkan.. Cengiz Baktemur.. Cevdet Karakaş.. Fikri Arıkan.. Halil Esendağ.. İsmet Şahin.. Mustafa Pehlivanoğlu.. Selçuk Duracık.. Kavgası da, aşkı da, mücadelesi de, vatan millet bayrak olan 9 gencecik fidanın en güzel baharları hazana döndü, hikayeleri, hayâlleri, sevdaları yarım kaldı.. İşte bundandır bizim Eylülleri sevemeyişimiz, gözlerimizin buğusu, yüreklerimizin gamı kederi bundandır.. Bundandır bizim Eylüllerde hüzne boğuluşumuz..  Onlar ölüme dimdik, büyük bir vakarla, cesaret ve adanmışlık timsali göstererek yürüdüler. Onlar, asılmaya giderken gardiyanlar koluna girmek isteyince "lüzum yoktur, düğünüme gider gibi güçlüyüm" cevabını verdiler. "Ağlamayın, yeniden doğmaya gidiyorum" diyerek şehadete kavuştular. Onlar, son bir isteğin var mı diye sorulduğunda bir Kuran-ı Kerim ve bir de bayrak isteyip, Türk bayrağını ve Kuranı öperek başına götürdüler. Korkmamızı bekliyorlar, korkmayacağız diyerek idam taburesini kendi ayaklarıyla itelediler. Onlar, celladından helallik isteyen ve bize kut'lu mirası bırakanlar.. Onlar, "Yüce Rabbimize kavuşuyoruz. Onun için bizler üzülmüyoruz. Sizler de üzülmeyin." diyerek Rahmeti Rahman'a kavuşup cenneti tadanlar.. İşte biz inanmış ve kendini vatana sadakatle adamış böyle bir neslin kardeşleriyiz.. Onlar imanları ile ölümü korkutan 9 gencecik fidan.. Biz, "Ya istiklâl ya ölüm!" ruhuyla hareket eden ölümü öldürenleriz. Biz, varlığını Türk varlığına armağan eden aziz Türk milletinin evlatlarıyız. Biz, en karanlık anlarda dahi umudu yeşerten Türkleriz. Biz, vatanını sevmekten onun uğruna ölmekten korkmayanlarız. Biz, Milliyetçi-Ülkücü hareketiz. Biz, 12 Eylül’ü unutmayacak, unutturmayacağız! Başta Başbuğumuz Alparslan Türkeş olmak üzere, ebediyete irtihal etmiş şehadet şerbetini içmiş 9 gencecik fidanımızın ve tüm şehitlerimizin ruhları şâd, makamları kut’lu olsun. Allah cümle şehitlerimizden ve bu sancağı yere düşürmeyen tüm Ülkü erlerinden razı olsun. Bu kut'lu davayı en iyi şekilde temsil etmek daha ileriye taşımak temennisiyle.''  "Mustafalar Ölür Fakat Milliyetçilik Fikri ve Mücadelesi Ölmez!!"  

MHP İl Başkanı Candemir'den CHP İl Başkanı Yalaz'a Sert Tepki Haber

MHP İl Başkanı Candemir'den CHP İl Başkanı Yalaz'a Sert Tepki

Milliyetçi Hareket Partisi Eskişehir İl Başkanı İsmail Candemir Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Komisyon'da görüşmeleri devam eden hayvan hakları Yasası ile ilgili yapılan açıklamalarla ilgili olarak CHP İl Başkanı Talat Yalaz'a sert tepki gösterdi. İl Başkanı Candemir yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi; ''Son yıllarda toplumsal bir problem haline gelen başıboş sokak hayvanları konusunda mevcut yasanın eksiklerini gidermek amacıyla hazırlanan yasa teklifinin bilindiği gibi Meclis komisyonunda görüşmeleri sürmektedir. Bu konuyla alakalı kamaoyunda tartışmalar devam etmektedir. Bizim MHP olarak bu konuda tavrımız gayet açık ve nettir en son Grup Başkan Vekilimiz sayın Prof. Dr. Filiz Kılıç Hanımefendinin açıklamasında belirttiği gibi başıboş sokak hayvanların toplanması, kısırlaştırılması, gerekli tedavilerinin yapılarak sağlıklı yaşam koşullarının sağlandığı barınaklarda yaşamlarını idame etmelerinin sağlanmasıdır. Bu çalışmalar yapılırken sahiplenmenin özendirilmesidir. Ne yazık ki bu kanun teklifinin komisyon görüşmeleri sırasında CHP ve DEM milletvekillerinin acılı anne babaya karşı gösterdikleri tutum ve Milletin meclisinden kovma girişimleri, Geçtiğimiz günlerde hayvanseverlerin şehrimizde düzenlemiş olduğu protesto eyleminde kendisi de hukukçu olan CHP İl Başkanı sayın Talat Yalaz'ın yapmış olduğu talihsiz açıklamada sorunun mecrasından çıkarılarak başka mecralara devşirilmek istendiğini üzelerek gördük. Sayın Yalaz’ın Gezi eylemlerinden dem vurarak kesilen iki ağaç için sokakları savaş alanına çevirdiklerini dile getirerek tehditvari açıklaması ve bu yasanın çıkması halinde benzeri bir kalkışma için çağrıda bulunmasını kınıyorum. Bu zihniyet için dün Gezi eylemlerinde mevzu kesilen ağaçlar değildi, bugün de onlar için mevzu başıboş sokak hayvanları değildir. Hayvanseverlerin tepkilerini tahrik ederek ikinci bir gezi kalkışması hayali kuran sayın Yalaz’a 15 Temmuz’u hatırlatırız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Mevcut Cumhurbaşkanımız ve meclisimiz millet tarafından meşru olarak seçilmiş bir iktidardır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tüm kurum ve kuruluşları ile görevi başındadır. 25 senedir Eskişehir’de yerelde iktidar olan CHP sokak hayvanları için yeteri kadar kısırlaştırma, barınak çalışması yapmış mıdır? Bugün bu konu hakkında provokasyon yapan sayın başkan önce bunun cevabını versin. Milliyetçi Hareket Partisi İl Teşkilatının bu konuda görüşlerini merek ediyorsa özellikle soğuk kış aylarında periyodik olarak yıllardır sokak hayvanlarının beslenmesi ve konu hakkındaki görüşlerimiz sosyal medya hesaplarımızda mevcuttur.''

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.