SON DAKİKA
Hava Durumu

#İyi̇ Parti

Porsuk Haber Ajansı - İyi̇ Parti haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İyi̇ Parti haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İYİ Partimizin Güneşini Yükseltmeye Devam Edeceğiz! Haber

İYİ Partimizin Güneşini Yükseltmeye Devam Edeceğiz!

İYİ Parti Eskişehir İl Başkanlığı tarafından partinin kuruluşunun 7.yılı dolayısıyla Valilik Meydanı’nda bir tören düzenlendi. Valilik Meydanı’nda düzenlenen törene İl Başkanı Serdar Ulucan, İlçe Başkanları, İl ve İlçe Yöneticileri, önceki dönem Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu ve partililer katılım sağladı.  Saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunmasının ardından Atatürk anıtına çelenk sunan İl Başkanı Serdar Ulucan yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi; "Değerli dava arkadaşlarım, basınımızın güzide temsilcileri ve aziz Eskişehirliler; Bu toprakları bize vatan kılan ve bu uğurda canlarından vazgeçen bütün şehitlerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz... Biz İYİ Parti olarak; tarihe karşı sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz: 25 Ekim 2017’de yok olan adalet düzenine ve kaybolan demokrasiyi tekrar tahsis edebilmek adına, binlerce vatanperver ile bir araya gelerek kurduğumuz İYİ Parti’miz, bugün yedinci yılını doldurdu. Bundan 7 sene önce kurduğumuz İYİ Partimiz, öyle görüldüğü gibi rahat ve kolay bir şekilde kurulmadı. Bilakis akıllara durgunluk veren imkansızlıklar, engellemeler ve yasaklamalarla kuruldu. Bizler dört bir yandan sıkıştırılan, cendereye alınan aziz milletimiz için bir umut ve bir çıkış yolu olmak için bu kutlu yola çıktık. Biz Türkiye’nin milliyetçi, kalkınmacı, özgürlükçü,demokrat bir alternatife sahip olması için yola çıktık. Biz devletimize ve milletimize dört bir yandan saldıran dahili ve harici düşmanlara karşı göğsümüzü siper etmek için yola çıktık. Vatan vazifesine atılmak için, içinde bulunduğumuz vaziyetin imkan ve şeraitlerini hiç düşünmedik. Muhtaç olduğumuz kudretin, damarlarımızda akan asil kanda olduğunu bilerek bu kutlu yola çıktık. Yüce Allah’a vatan ve milletimize olan sadakatimizden gayrı hiçbir şeyimiz olmadan yola çıktık. Biz İYİ Partililer Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında vatan ve millet davasında mücadele eden neferler olmaya devam ediyoruz. Çünkü bizler Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleriyiz! Milletimizin geleceğine kem gözlerini dikenlere karşı bugüne kadar nasıl hep kararlı ve dik durduysak bundan sonra da aynı şekilde durmaya devam edeceğiz. 7 yıldır ülkemizde kalkınmanın, hürriyetin, milli güvenliğin, huzurun ve adaletin tesisi için verdiğimiz mücadeleyi, bundan sonra da yorulmadan devam ettireceğiz. 7 yıldır nice iftiralara uğradık. Akıl almaz komplolarla mücadele ettik. İYİ Parti’nin kapanacağı, tabela partisi olacağı safsatalarına da  güldük geçtik. Hedeflerimiz doğrultusunda bugüne kadar nasıl azim ve gayret ile çalıştıysak, bundan sonra da aynı azim ve gayretle çalışacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Önemli olan vatanseverlik paydasında birleşebilmek, ortak hareket edebilmektir ve biz milletimiz ile bu paydada buluşmayı başardık. Kurulduğumuz günden bugüne her türlü engellemelere rağmen verdiğimiz mücadelenin haklı gururunu yaşıyoruz. Bütün engelleri aştık ve partimiz bugün hiç olmadığı kadar kuvvetli bir hale geldi. Ve işte şu anda karşınızda İYİ ler ailesi olarak  dimdik ayakta duruyoruz. İYİ Partimizin güneşini göğe yükseltmeye devam edeceğiz! Son nefesimize kadar HÜRRİYET ADALET VE EŞİTLİK demeye devam edeceğiz. Türk Milleti diyeceğiz, böldürtmeyeceğiz! Türk Bayrağı diyeceğiz, indirtmeyeceğiz! Türk Vatanı diyeceğiz, eksiltmeyeceğiz! Cumhuriyeti kaim, devleti daim eyleyeceğiz! Varlığımız Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türk'üm diyene!" 

AK Parti Hükümetlerinin Yarattığı Ahlaksızlığın Mayalanmış Hali Haber

AK Parti Hükümetlerinin Yarattığı Ahlaksızlığın Mayalanmış Hali

İYİ Parti 27.Dönem Milletvekili Dr.Arslan Kabukcuoğlu İYİ Parti İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında yenidoğan çetesi skandalına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kabukcuoğlu'nun basın toplantısında İl Başkanı Serdar Ulucan, Kadın Politikaları Başkanı Leyla Çam ve İl Yöneticileride katılım sağladı. Kabukcuoğlu yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi. ''Konu bir şikayet üzerine İstanbul Sağlık Müdürlüğü - Emniyet Müdürlüğünce takibe alınmış bir ahlaksızlık zirvesidir. Zanlılar takibe alınıyor. Cumhuriyet Savcılığı tahkikatı başlatıyor.14 özel hastanede 47 şüpheliden 22 si tutuklanıyor.SGK’nın zararının milyarlarca tl olduğu tahmin ediliyor. Kaybedilen canlarımızın sayısı ya bilinmiyor ya da dehşetten ağızlarına alamıyorlar. Olaydan sonra Sağlık Bakanlığında bir genel müdür görevden alınıyor. Özel hastanelerle ilgili bir siyasi parti İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi partisinden istifa ediyor. Ülkemiz maalesef hepimizi derinden üzen bir sağlık skandalı ile çalkalanıyor. Bebeklerin canlarının bir böcek kadar önemsenmediği tapeleri okuyoruz. Öyle ki konunun faillerinin telefon konuşma tapelerinde “sen hastayı akşama kadar yaşat, alacağımız para ile eğleniriz” tarzında insanı ürperten insanlıktan aciz konuşmaları okuyoruz. Devlet ricaliyle o kadar içli dışlı olmuşlar ki, normal vatandaşı 100 m yaklaştırmazlar iken, onlarla içli dışlı. Kimler mi? Kimi ararsanız. TBMM Başkanı mı, MİT Başkanı mı, eski  Cumhurbaşkanı Yardımcısı mı,eski İçişleri Bakanları mı, siyasi parti kurmayı mı, eski cumhurbaşkanı mı, beğen bendiğini herkesle içli dışlı olsun.  Sonra da bu kişiler hangi cesaretle sahte MİT tanıtım kartı taşıyor diye hayret ediyoruz.Devlet ricali ne karşılığı bu samimiyeti sağlıyorsa bu adam, Cumhuriyet Savcısını makamında tehdit etme küstahlığını gösterebiliyor. Veya görevi adalet dağıtma olan sözüm ona bir avukat soruşturmayı yapan Cumhuriyet Savcısına “bazı tutukluları serbest bırakmazsa suikast düzenleneceği, ailesinin zarar göreceği” tehdidinde bulunabiliyor. Sistemin çalışma tarzı şöyle olmuş: Yenidoğan çetesi 14 hastaneyi suça karıştırmıştır. Yenidoğan yoğun bakıma yatırmayı istedikleri hastayı, yatması gerekir/gerekmez, ona bakmadan, 112 acil servise telefon edip ambulans istiyorlar. 112 acil birim görevlileri belli bir sırayla hasta götürmeleri gerekirken, çetenin istediği hastaneye hasta götürüyorlar. Birinci etap tamamlanıyor.Yatmadan önce veya sonra hasta yakınından ek ücret alıyorlar.SGK kurallarına göre yoğun bakımlar tamamen ücretsizdir. Bir sonraki etapta “yapmadığın tedavileri yapmış göstermek, vermediğin ilaçları vermiş göstermek, yapmadığın müdaheleleri yapmış göstermek”  çete için vaka-i adiyeden. Bir sonraki etapta, insan düşünmek istemiyor ama bebeğin hayatına son vermek de var. Sektörden gelen birisi olarak söylüyorum, bahsettiğim sistem benim için ütopik. Mutlaka bir kadamede patlak verir, bu kadar düzgün çalışamaz. Yolsuzluğa ilgililerin sessiz/ilgisiz kalmaları muhtemeldir. Öylesine azgın bir çeteyle karşı karşıyayız ki insan hayatından böcek hayatı gibi bahsediliyor, İlin adalet yetkilisini telefonla/makamında tehdit etme küstahlığını gösteriyorlar. Bu kadar organize, bu kadar azgın çeteden yetkililer geç haberdar olduklarını söyleyeceklerse,  İlin valisinden, hizmetlisine herkes vicdan muhasebesi yapmak zorunda kalır. Bir bireyin sağlığı, hatta canı rant konusu olabilir mi? Bu hükümet maalesef işleri bu hale getirdi herşey kazanç kapısı(!) oldu.Hükümet vatandaşın oyu hariç herşeyi özelleştirmek istiyor, sağlık sistemini de belli oranda özelleştirdi. Şehir hastaneleri algısı altında, sağlık hizmetleri başlangıcın çok gerisine düşmüştür. Polikliniklerde uzayıp giden hasta kuyrukları, görüntüleme merkezleri önünde, ameliyathane önünde uzayıp giden hasta kuyrukları sözlerimin delilidir.  Vatandaşın sağlık giderleri içinde kişi başı sağlık harcaması 2022 de TÜİK verilerine göre 7141 TL’ye yükselmiştir. Bu para gözü milletin cebinde olanlar için iyi bir rantiyedir. Skandal son mu? Keşke öyle olsa.Yaşadığımız , AK Parti hükümetlerinin yarattığı ahlaksızlığın mayalanmış bir hali. Ahlaksızlık bu kadar kolay mı? Rüşvet, adam kayırma, ballı ihaleler, yakınlarına yandaşlarına sürekli iltimas haya duygusunu ortadan kaldırmıştır. Ahlaksızlık “kolaylaşmıştır.” Yenidoğan skandalında belli kesim sağlık personeli ile emniyet ve adli kesim görevini yapmıştır. Onlara çok teşekkür ederiz. Konunun, yaptığı uygulamalarla en büyük sorumlusu hükümettir. Bu skandal bir hükümeti  kolayca iktidardan düşürür. Sayın Sağlık Bakanı bizzat siyasi sorumlusudur. Kömür ocağı yangınında, kömür ocağını su basmasında, İliç maden faciasında, sel basmalarında,imar aflarında, öğrencilerin sabah okula aç gelmelerinde, trenini raydan çıkmasında, trenlerin çarpışmasında , ilgili bakanlar pişkinlikle işlerine devam ettiler. Hatanı kabul edeceksin: Çünki bakanlığında, en alt seviyede çalışan personelin, vatandaş karşısında kefili bakandır. Bakanlığın verdiği  en küçük hizmet neyse onun vatandaşa karşı kefili bakandır. Bu mantık yerleşmediği sürece, en tepedeki amir hatayı iliklerinde hissetmedikçe, bu aksaklıklar maalesef devam eder gider ve bizler üzülüp dururuz, zaten yıllarca da başka birşey yapmıyoruz. Kenar-ı Diclede bir kurt aşırırsa koyunu Gelir adl-i ilahi sorar Ömer’den onu Bu dustur bir asır kadar önce söylenmiş özdeyiştir , fırsat buldukça yeni Türkiye’den bahseden hükümet  özdeyişi herhalde köhne diye dikkate almıyor. İnancı olanlara sesleniyorum, Akif’in vecizesini unutmayınız. Hayatını kaybeden bebeklerimiz oldu ise (Dilerim yargı bize menfi sonuç bildirir) yakınlarına allah sabır versin. İnancımızca o yavrularımızın mekanı cennettir. Sorumlusunun en ağır cezaları almasını dileriz.Namusu ile çalışan sağlık personeline başarılar dileriz. Eskişehir’imizde ki sağlık personelinin tanıklarıyım ,fedakarca çalışıyorlar. Sağlık yöneticilerimizin ve il yöneticilerimizin işleri rast gelsin''

İYİ Parti ''Şiddet ve Şiddetle Mücadele Çalıştayı'' Düzenleyecek Haber

İYİ Parti ''Şiddet ve Şiddetle Mücadele Çalıştayı'' Düzenleyecek

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Kadın, Aile ve Sosyal Hizmetler Başkanı Kevser Ofluoğlu, İl Kadın Politikaları Başkanı Leyla Çam ve kadın üyelerin katılımıyla son günlerde meydana gelen kadına yönelik şiddet olayları ve kadın cinayetleri ile ilgili bir basın toplantısı düzenlendi.  ''Bugün burada toplanmamızın sebebi, ülkemizde kadınların yaşam hakkını ellerinden alan şiddeti önleyemeyen ve caydırıcı tedbirleri hayata geçiremeyen bir yönetimin acı sonuçlarını paylaşmak ve bu konuda İYİ Parti olarak yapılması gerekenleri vurgulamaktır. Türkiye'de son 10 günde 15 kadın, 2024 yılı boyunca ise 311 kadın katledildi. Daha iki gün önce Gaziantep'te akli dengesi yerinde olmadığı iddia edilen bir erkek, hamile eşini ve dört çocuğunu vahşice katletti. Bu, kabul edilemez bir tablodur. Psikolojik sorunlar, kadına yönelik şiddetin tek sorumlusu gibi gösterilerek hükümetin etkin politikalar üretmemesi asla kabul edilemez. Son yıllarda yargı sistemimiz, kadın cinayetlerinde adaletin sağlanmasında büyük bir zafiyet göstermektedir. Haksız tahrik ve iyi hal indirimleri, cinayetleri adeta teşvik eden bir hal almıştır. Erkek katiller, mahkeme salonlarında mağdurları bir kez daha öldürmektedir. Son dönemde alınan kararlar, bu yargı pratiğinin ülkemizdeki şiddet kültürünü beslediğini açıkça ortaya koymaktadır. Haksız tahrik indirimi uygulanan birkaç örnek vermek gerekirse; 2019 yılında İbrahim Köksal, kendisini aldattığı bahanesiyle Sibel Köksal’ı kabloyla boğarak ve ardından bıçaklayarak öldürdü. Davada İbrahim Köksal’a tahrik indirimi uygulandı ve yalnızca 22 yıl hapis cezası verildi 2020 yılında Sadife Yüzer, "çocuğun kendisinden olmadığı" iddiasıyla kocası tarafından tüfekle vurularak öldürüldü. Haksız tahrik indirimi uygulandı ceza düşürüldü. Yapılan DNA testinde çocuğun kendisinden olduğu belirlendi. 2021 yılında Emine Akgül, boşanma sürecinde ve hakkında uzaklaştırma kararı olan eşi tarafından öldürüldü. Mahkeme katilin evde erkek sesi duyduğunu söylemesini "ağır tahrik" olarak kabul etti ve cezayı indirdi. Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen belirli suçlara ilişkin cezalara uygulanan ‘haksız tahrik’ indiriminin kadına karşı şiddet suçlarının cezalarında uygulanması kaldırılmalıdır. Toplumun bu acı gerçeklere karşı sesini yükseltmesi gerekmektedir. Şiddeti meşrulaştıran, normalleştiren ve caydırıcılığını kaybeden hukuk sistemimizin acilen gözden geçirilmesi ve kadına yönelik şiddetin sona erdirilmesi için toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı köklü bir zihniyet değişikliğine gidilmelidir. Biz İYİ Parti olarak, iki aydır hazırlığını sürdürdüğümüz ve 16/17 kasımda icra edeceğimiz, şiddet alanında konusunun uzmanı akademisyenler, STK başkanları, sosyal hizmet uzmanları, psikologlar, psikolojik danışmanlar ve barolar birliği temsilcisi avukatların katılımı ile “ŞİDDET VE ŞİDDETLE MÜCADELE ÇALIŞTAYI “ düzenleyeceğiz. Bu çalıştayda; disiplinler arası bir yaklaşımla, şiddeti yaratan faktörleri belirleyerek okul öncesi dönemden başlayarak toplumsal değişimi sağlamak ve bu sayede şiddete uzun vadede kalıcı çözüm üretmek, halen toplumda yaşanan şiddeti önlemeye yönelik ivedilikle alınabilecek caydırıcı, önleyici hukuksal tedbirleri ortaya koyarak farkındalık yaratmak ve bilimsel veriler ışığında parti eylem planını oluşturmak hedeflenmiştir. Bir çalıştay bildirgesi ile de elde edilen sonuçlar ilgili kurum/kuruluş ve siyasi partilerle paylaşılacaktır. Bizler şiddete karşı mücadelemizde samimi ve kararlıyız. Kadın cinayetlerinin önlenmesi ve kadınların güvenliğinin sağlanması için faillerin ve süreç içerisinde yer alan kurumların hesap vermesini sağlamalı, kanunlardaki eksiklikler giderilmeli, şiddeti önleyici politikalar derhal hayata geçirilmelidir. Kadına yönelik şiddetin sona erdirilmesi için toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alan, caydırıcı ve etkin politikalar vakit kaybetmeksizin belirlenmeli ve uygulanmalıdır. Kadına yönelik ayrımcılığa neden olan, kadına yönelik şiddeti onaylayan, yeniden üreten tüm olumsuz yargıların ve geleneksel tutumların değiştirilmesi amacıyla tüm topluma etki edecek bilinçlendirme, farkındalık ve zihniyet dönüşümü seferberliği başlatılmalıdır. ‘6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’ etkin bir şekilde uygulanmalı, caydırıcılık ve adil cezalar açısından infaz yasasında gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. İYİ Parti olarak, bu acı tabloya karşı durmaya ve kadınlarımızın yaşam hakkını korumak için mücadele etmeye devam edeceğiz. Artık her bir kadının yaşam hakkı güvence altına alınmalı, adalet gerçek anlamda sağlanmalıdır. Kadınların eşit haklara sahip olduğu, özgür ve güvenli bir Türkiye için mücadele etmeye devam edeceğiz. Artık bu ülkenin kadınları yalnız değil. Adaletin sağlanması için tüm kararlılığımızla çalışacağız.''

İYİ Parti'de Yaprak Dökümü Sürüyor Haber

İYİ Parti'de Yaprak Dökümü Sürüyor

31 Mart tarihinde yapılan yerel seçimlerin ardından İYİ Parti'de üst üste yaşanan istifalara yenileri eklenmeye devam ediyor. İYİ Parti Kurucu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Ahmet Ersagun Yücel ile önceki dönem Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur partiden istifa ettiklerini açıkladı. İstanbul Milletvekili Ahmet Ersagun Yücel'in istifası ile İYİ Parti'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ki sandalye sayısı 33'e düştü. İstanbul Milletvekili Ahmet Ersagun Yücel yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Kurucu liderimiz Sayın Meral Akşener hanımefendinin daveti üzerine katıldığım, kurulmasında ve gelişmesinde emeklerimiz olan ve Kurucu Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili olduğum İYİ Parti'den istifa ettiğimi bildirmek isterim. İYİ Partin'in en zor zamanlarında hiç bir karşılık beklemeden tüm ailemle partiye aktif olarak katkıda bulundum. Bu kararın benim için kolay olmadığını belirtmekle beraber bundan sonra da Büyük Türk Milletine hizmet yolunda var olan değişmez ülkümün başka mecralarda devam etmesi gerektiğine inanıyorum. Şahsıma siyaset yapma olanağı tanıyan Sayın Meral Akşener ve İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Müsavat Dervişoğlu'na teşekkür ederim." dedi. Önceki dönem Isparta Milletvekili Dr.Aylin Cesur ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada partiden istifa ettiğini açıkladı. Cesur açıklamasında şu ifadelere yer verdi; "Değerli İYİ Parti’liler, bugün itibariyle İYİ Parti üyeliğimi sonlandırmış bulunmaktayım. İYİ Parti üyesi olduğum günden beri birlikte çalıştığım tüm kıymetli İYİ Parti’li arkadaşlarıma, ‘Türkiye daha iyi olsun’ diye yola çıkmış ve ülkemizin demokrasi ve kalkınma mücadelesine katkı sağlamak için bizimle birlikte canla başla çalışmış tüm teşkilat mensuplarına, sevgili gençlerimize, kadınlarımıza ve parti gönüllüsü arkadaşlarıma, İYİ Parti Kurucu Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’e ve tüm parti kurucularına teşekkürlerimi sunuyor; İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Müsavat Dervişoğlu ve yönetimine, halen görevde olan İYİ Parti teşkilatlarına ve halen görevde olmayan parti mensuplarına başarılar ve esenlikler diliyorum. Kamuoyunun bilgisine sunarım! Saygılarımla."

Sanal Konuları Değil Sorduğumuz Soruları Konuşun! Haber

Sanal Konuları Değil Sorduğumuz Soruları Konuşun!

İYİ parti odunpazarı İlçe Başkanı Gürol yer haftalık olarak düzenlediği basın toplantısında ülke ve şehir gündemlerini değerlendirdi. İYİ Parti İlçe Başkanlığında düzenlenen basın toplantısında Yönetim kurulu üyelerinin katılımı ile yapılan basın toplantısında açıklamlarda bulunan İlçe Başkanı Yer, ''Yazılı, görsel ve sanal medyayı, sosyal mecraları takip ettiğimizde iktidar ve şürekası tarafında her şey toz pembe, sıfır sıkıntı, problemsiz günler, kendi yaşamlarında lale devri ve geleceğe dair uçan bir Türkiye ve tüm dünyanın hayranlıkla izlediği, kıskandığı bir ülkeyiz.'' dedi. İlçe Başkanı Yer, çarşı, pazar, parklar ve kahvelerde ise hayatın acı görüntüsü ve sonuçlarıyla karşılaştıklarını ifade etti. İlçe Başkanı Yer yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; ''11 Temmuz 1995 yılında Çağdaş ve Medeni Avrupa’nın göbeğinde Bosna’da     Hollandalı Barış gücü askerlerinin gözleri önünde canice, vahşice katledilen, soykırıma uğrayan 8 bin 372 Müslüman Boşnak kardeşimizi yad ediyorum. Srebrenitsa soykırımı unutulmayacak, unutturulmayacaktır. Katledilen kardeşlerimize rahmet ve tüm Bosna Müslümanlarına tekraren sabır diliyorum. Değerli basın mensupları genelde ve yerelde günceli, gündemi takip ettiğimizde iki yönlü, iki akışlı ancak tek sonuçlu bir durumla çok net olarak karşı karşıya kalmaktayız. Bu iki yönlü akışta bir tarafta ülkeyi merkezi anlamda yöneten iktidar. Diğer tarafta ise 22 yıldır kesintisiz bu iktidarca yönetilen insanlarımızı ve yaşadıkları hayatı görmekteyiz. Yazılı, görsel ve sanal medyayı, sosyal mecraları takip ettiğimizde iktidar ve şürekası tarafında her şey toz pembe, sıfır sıkıntı, problemsiz günler, kendi yaşamlarında lale devri ve geleceğe dair uçan bir Türkiye ve tüm dünyanın hayranlıkla izlediği, kıskandığı bir ülkeyiz… Sokağa indiğimizde, meslek grupların yanına gittiğimizde, çarşı, pazar, arka sokalar ve kenar mahallelere, parklara, kahvelere girdiğimizde ise diğer ikinci yön ve akışın acı görüntüsü ve sonuçlarıyla karşılaşıyoruz. Feryat eden asgari ücretli, artık konuşmaya mecali kalmamış, sesi kısılmış emekli, yaptığı işten bin bir pişman üretici, köylü, geçmişini yaşayamamış geleceğini unutmuş bir gençlik, eğitim sisteminin mağdur ettiği öğrenciler, onurları ve canları silahın, bıçağın ucunda olan kadınlarımız, sokaklarda belirli saatlerden sonra güvensizliği günün her saati hisseden insanlarımız. O kadar çok örneklendirilecek kesim var ki inanın saymakla bitmez… Bu noktada ilk bahsettiğimiz iktidar ve şürekası ikinci bahsettiğimiz ve asli değerimiz Milletimizin tüm sıkıntı ve dertlerini aslında çok çok iyi biliyorlar. Ancak mevcut iktidar ve sürdürmek istedikleri yaşam seviyesinden dolayı gerçeklerden kaçıyorlar, görmezden geliyorlar, yerine göre de inkâr ediyorlar. İnsanlarımızın yüzlerine bakacak yüzleri olmadığından sanal gündemler, yapay sorunlar ya da tozpembe vaatler ile siyaset yaptıklarını iddia edip kendilerini ve insanımızı kandırmaya çalışmaya ısrar ile devam ediyorlar. Gözlemlerimizde bir kez üreticinin yanına gitmişlikleri yok, bir kez çarşı, pazar gezmişlikleri yok, bir kez kenar mahallede kapısının önünde mutfağı yangın yeri, çocuğunun beslenme sepeti boş kadınların, anne, babasından harçlık isteyemeyen gençlerin yanına gitmişlikleri yok. Kendileri tüm gerçekliklere aykırı indirme, bindirme mizansen görüntülerle kurgu ortamlarla siyaset yaptıklarını sanmaya devam ediyorlar. Buradan çağrımız bu arkadaşlara Ticaret borsasına ya da yakın köylerde harmanını kaldıran, hasadını yapan çiftçimize bir uğrayın, bakalım ne cevap alacaksınız, Hamamyolu’nda oturan emeklilere bir sorun bakalım, ne cevap alacaksınız, Adalarda gençlere bir sorun bakalım, ne cevap alacaksınız? Ya da muhataplık çerçevesinde bize bir sorun bakalım. Hayatın, Eskişehir’in gerçekleri olan aşağıdaki sorulara ne cevap vereceksiniz. Yandaşınızın bu şehire çökmek için hazırladığı altın madeni projesi ve katledilecek doğamız sorumuza ne cevap vereceksiniz? Çevre bakanlığınızda bekleyen Kurtuluş Kapalı Pazar Yerinin konusunu niye çözmüyorsunuz sorumuza ne cevap vereceksiniz? Eskişehir’in proje dışına itildiği Antalya hızlı tren konusuna ne cevap vereceksiniz? Ölümsüz aşklar gibi bitmeyen onlarca insanımızın öldüğü, yaralandığı ilçe yollarıyla ilgili ne cevap vereceksiniz? Kamu kurumlarına liyakatsızce doldurduğunuz yandaşlarınızla ilgili ne cevap vereceksiniz? Seçim meydanında söz verdiğiniz kul hakkı olan mülakatı niye kaldırmadığınıza, Atatürksüz ve Türksüz yeni müfredat programınıza ne cevap vereceksiniz? Öğretmenliği bitirme üzerine kurgulanan öğretmenlik meslek kanunuyla ilgili ne cevap vereceksiniz? Evet beyler öyle alan dışı gündem dışı, sanal konuları değil sorduğumuz soruları konuşun. Yüreğiniz yetiyorsa zamları, maaş artışlarını konuşun, ekonomi tıkır tıkır mı yoksa bizim Yukarı Mahalle tabiriyle sapır sapır mı gidiyor bunu cevaplayın… Biz dersimize çalışıyor ve siyaseti sizden farklı yapıyoruz sebeple gerçek rakam ve durumlarla bize anlatın konuları anlatın, biz de elimizdeki veri ve bilgilerle size cevap verelim diyoruz. Değerli Basın Mensupları İYİ Parti olarak öncelik şehrimiz ve insanımız diyerek sorunlara, dertlere, taleplere  sözcü olmaya devam ediyoruz, edeceğiz. Doğru tektir ve bizim dilimizden o doğru çıkacaktır diyerek saygı ve sevgi ile size iyi çalışmalar diyoruz. “İyilik güneşi hepimizin üzerinde olsun ve İyiler daima var olsun.” 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.