SON DAKİKA
Hava Durumu

#İyi̇ Parti Eskişehir İl Başkanlığı

Porsuk Haber Ajansı - İyi̇ Parti Eskişehir İl Başkanlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İyi̇ Parti Eskişehir İl Başkanlığı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İyi Oynayanlar Değil İyi Olanlar Kazanacak! Haber

İyi Oynayanlar Değil İyi Olanlar Kazanacak!

İYİ Parti Eskişehir İl Başkanlığı tarafından Ramazan Bayramı dolayısıyla İl Binasında bir bayramlaşma programı düzenlendi. Bayramlaşma programına İl Başkanı Serdar Ulucan, önceki dönem Milletvekili Dr. Arslan Kabukcuoğlu, Odunpazarı İlçe Başkanı Gürol Yer, Tepebaşı İlçe Başkanı Kani Ülkümen, İl ve İlçe Yöneticileri ile partililer katılım sağladı.  Konuşmasına tüm partililerin ve Eskişehirlilerin bayramını kutlayarak başlayan İl Başkanı Serdar Ulucan, buruk bir bayram kutladıklarını ifade etti. İl Başkanı Ulucan, ramazan bayramının son gününde vatandaşlarda ne bayram havası, ne bayram sevinci, ne de bayram mutluluğunun olmadığını söyledi. Emeklilerin torunlarına harçlık veremediğini, gençlerin memleket nereye gidiyor düşüncesinde olduğunu ifade eden Ulucan, İYİ Parti olarak milletin yanında olmaya devam ettiklerini söyledi. İktidarın emekliye 4 Bin TL maaş ikramiyesini veremez durumda olduğunu ifade eden Ulucan, 23 yıldır devam eden yanlış politikalar çervevesinde emeklilerin ve kamu çalışanlarının maaş alamaz duruma geldiğini söyledi. Ana muhalefet partisi CHP'nin ise siyasi eylemler içerisinde olduğunu ve bu şekilde oy devşirme derdinde olduğunu söyleyen Ulucan, demokratik olarak yapılan ve provokatif olmayan eylemlerin her zaman yanındayız dedi. Protestonun anayasal bir hak olduğunu ifade eden Ulucan, mevcut iktidarın ve bileşenlerinin ülkenin tepesine çökmüş bir yapı ile iş birliğinde olduklarını ve demlendiklerini söyledi. Meselenin kürt meselesi değil terör meselesi olduğunu söyleyen Ulucan iktidarın insanları kutuplaştırdığını ve ayrıştırdığını söyledi. Biriz beraberiz diyen İl Başkanı Ulucan, ayırmadan, ayrıştırmadan tüm milleti kucaklamaya devam edeceğiz derken, iktidarın ve muhalefetin kayıkçı kavgalarına, tahteravalli siyasetine  Türk milleti olarak sandık önümüze geldiğinde dur diyeceklerini söyledi. İl başkanı Ulucan konuşmasının sonunda iyi oynayanların değil iyi olanların kazanacağını söyledi.

Adaleti Yerle Bir Edenler, Adalete Saygı Gösterilmesini İstiyor Haber

Adaleti Yerle Bir Edenler, Adalete Saygı Gösterilmesini İstiyor

İYİ Parti Eskişehir İl Başkanı Serdar Ulucan ülke gündemi ve son günlerde yaşanan olaylara ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. İYİ Parti Eskişehir İl Başkanlığında düzenlenen basın toplantısında konuşan İl Başkanı Ulucan şu ifadeleri kullandı; "Değerli Eskişehirliler, kıymetli dava arkadaşlarım ve basınımızın güzide temsilcileri Ülke olarak ileriki günlerimizde çok konuşacağımız tarihi bir süreçten geçmektedir. Tarihin en ağır ekonomik krizini yaşanan ülkemizde Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetenler, emeklinin durumunu düzeltmek, işçinin yüzünü güldürmek, işsizlere iş bulmak, Milletin efendisi köylümüzün tarım ve hayvancılık üzerine çalışmalarını desteklemek ve bu gibi durumlarda ki yanlışlıkları düzeltmek yerine, kendi taht ve saraylarını kurtarma yoluna gitmişlerdir. İktidar sahipleri tahtını korumak için bir yandan bölücü teröristlerle pazarlık masalarında buluşmakta,bir yandan da bu durumlara tepki gösteren muhalefeti  tutuklamaya başlamıştır. İki ay önce bir siyasi parti liderini sebep göstermeden,Silivri zindanlarına tutsak eden Saray zihniyeti,şimdi de milletin oylarıyla seçilmiş,İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanını Silivri zindanlarına atmıştır. Adaleti yerle bir edenler, şimdi adalete saygı gösterilmesini istemektedir. Biz İYİ Parti olarak elbette adalete saygı duyuyoruz. Ama bizin saygı duyduğumuz adalet Hazreti Ömer’in adaletidir, Saray’ın keyfi ve sözde olan adaleti değil. “Devletin dini madem adalettir, bu ülkeyi yönettiğini zannedenlere bu mübarek ayda sesleniyorum; adaletle hükmedin, adaletle yönetin; aksi takdirde hem ülkemize hem de inançlarınıza ihanet ederseniz….” Yaşadığımız süreç, her haliyle AKP’nin fetö terör örgütüyle iş birliği içerisinde yürüttüğü Ergenekon ve balyoz  süreçlerini hatırlatmaktadır. Yine keyfi tutuklamalar, yine ne olduğu belli olmayan  gizli tanıklarla karşı karşıyayız. Bu ülkede PKK’lı bir teröristin gizli tanıklığıyla, dönemin Genel Kurmay Başkanının Silivri zindanlarına atıldığı hala hafızalarımızda yerini korumaktadır.o günleri aratmayan Şimdi yine benzer bir tiyatroyla karşı karşıyayız. Değerli Eskişehirliler Anayasamızın 24’üncü maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı  olan Herkes, önceden izin almadan, silahsız, saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Ancak yine geçmişten, özellikle de gezi olaylarından hatırlıyoruzki, barışçıl bir şekilde başlayan gösteriler kontrolden çıkabilmekte yerini bölücü, provokatif mihrakların eline bırakmaktadır. O günleri yine aziz Türk milleti olarak hep birlikte yaşadık, bugün ise geçmişimizden tecrübe alarak bu ceberut iktidara karşı gösterilen protestolarda kanun ve hukuk çerçevesinde gerçekleştirmemiz yarınlarımız için çok önemlidir. Halkı sokağa davet edenler, toplumsal gösterilerin kontrolden çıkması durumunda sorumluluğun da sahibi olacaklarını unutmasınlar. Bizler hukuku ve adaleti üstün sayarak Türkiye’de sokakların ateşe verilmesini, dükkanların yağmalanmasını ve polisimize saldırılmasını görmek istemiyoruz. Barışçı gösterilere elbette itirazımız yok, ancak bu gösterilerin kontrolden çıkma ihtimalini de unutmamak gerekiyor. Değerli dava arkadaşlarım; Peki şimdi ne olacak? İktidarda kalmak için Milli İradeyi bile hiçe sayan bu zihniyet, muhtemelen durmayacaktır. Sırada partilerin kapatılması, milletvekillerinin hapse atılması  sivil toplum kuruluşları,hatta özel şirketlere kayyum atanması gibi olaylarla önümüzdeki günlerde karşılaşabiliriz. Muhtemeldir ki  Eskişehir’deki belediyelere de kayyum atamak isteyeceklerdir. Önümüzde zorlu bir yol olduğunu unutmayalım. Hem ekonomide,hem de siyasette Türk Milletini daha kötü günlerin beklediğini gözlemleyebiliyoruz. Türk milleti olarak bu metanetli günlerden omuz omuza tek yürek olarak devletimizin ilkelerine bağlı kalarak, sabrımızla ve aklımızla aşacağız. Muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur. İYİ Parti olarak korkmuyoruz İYİ Parti olarak Boyun eğmiyoruz İYİ Parti Olarak itaat etmiyoruz. Biz inanıyoruz ki demokrasinin mihenk taşı olan sandık önümüze geldiğinde,  İYİ oynayanların değil, İYİ olanların kazanacağı günleri şimdiden görebiliyoruz."

Kadınların Haklarına Saldırıya Son Verin! Haber

Kadınların Haklarına Saldırıya Son Verin!

İYİ Parti Kadın Aile ve Sosyal Hizmetlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Leyla Çam 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla bir basın toplantısı düzenledi. İl Başkan Yardımcısı Çam İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında şu ifadelere yer verdi; "Bugün, 8 Mart. Sadece bir kutlama günü değil, kadınların yüzyıllardır süren mücadelesinin, hakları için verdikleri savaşın sembolüdür. 167 yıl önce, New York'ta bir dokuma fabrikasında 129 kadın, insanca çalışma koşulları için mücadele ederken diri diri yakılarak katledildi. Bugün hâlâ, dünyanın dört bir yanında, kadınlar sadece insan gibi yaşamak, eşit haklara sahip olmak için ölüyor, öldürülüyor. Ve ne yazık ki Türkiye, bu karanlık tablonun en acı örneklerinden biri. Kadına Şiddet Ve Kadın Cinayetleri: Sistematik Bir Katliam Türkiye’de her gün en az bir kadın öldürülüyor. 2024 yılında şüpheli kadın cinayetleri de dahil 653 kadın hayattan koparıldı. Kadınlar, en yakınlarındaki erkekler tarafından katlediliyor. Mahkemeler “haksız tahrik indirimi” ile katilleri ödüllendiriyor. İktidar, yasaları uygulamak yerine kadınların haklarını budamakla meşgul. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasıyla birlikte kadına yönelik şiddeti önleme mekanizmaları zayıflatılmıştır. İktidar, kadınların hayatını korumak yerine, onları itaate zorlayan bir düzen inşa etmektedir. Kadınların bedenine, kıyafetine, çalışmasına, yaşam tarzına müdahale eden bu zihniyet, her geçen gün daha da pervasız hale gelmektedir. Buradan soruyorum: - Kaç kadın daha ölmek zorunda? - Kaç çocuk annesiz kalmalı ki harekete geçesiniz? - Şiddeti önlemek için daha kaç hayat feda edilmelidir? Bu ülkede her kadın potansiyel bir cinayet kurbanıdır. Ve bu gerçeğin sorumlusu, kadın haklarını hiçe sayan, yasaları uygulamayan, şiddeti önlemek için hiçbir somut adım atmayan mevcut iktidardır! Atatürk’ün Kadın Devrimine İhanet Ediliyor 1926 Türk Medeni Kanunu’nun kabulü ile birey olarak kabul edilmesinin ardından, 1934 yılında, Mustafa Kemal Atatürk, dünyada birçok ülkeden önce Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkını tanıdı. Kadınların eşit yurttaş olmasının yolunu açtı. Oysa bugün geldiğimiz noktada, kadınlar siyasette, ekonomide, sosyal hayatta arka plana itilmeye çalışılıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kadın temsil oranı hâlâ yüzde 20. Kadınlar siyasette erkek egemen yapının gölgesinde kalıyor. Kadın girişimciliği desteklenmiyor, kadın istihdamı artırılmıyor, kadınlar ekonomik olarak bağımsız olamasın diye her türlü engel çıkarılıyor. Kadınların kazandığı hakları geri almak için adeta sistematik bir saldırı var! Biz İYİ Parti olarak kadını yok sayan bu zihniyete geçit vermeyeceğiz! Ekonomik ve Sosyal Hayatta Kadınlar: Geri Bırakılan Bir Nesil Kadınların iş gücüne katılım oranı OECD ülkeleri arasında en düşük seviyelerde. Kadınların ekonomik özgürlüğü elinden alınarak, onları eve kapatma politikası yürütülüyor. Kadınlar çalışamazsa, ekonomik bağımsızlıklarını kazanamazsa, erkeklere muhtaç hale getirilirse bu düzen güçlenecek sanıyorlar. Ama yanılıyorlar! - Kadınların iş gücüne katılımı artırılmalı! - Kadın girişimciliğini destekleyen teşvikler genişletilmeli! - Eşit işe eşit ücret politikaları uygulanmalı! - Kadın istihdamını artıran projeler geliştirilmelidir! - Kadınların ekonomik özgürlüğü, Türkiye’nin kalkınmasının anahtarıdır! Kız Çocuklarının Eğitimi Ve Erken Yaşta Evlilikler: Suskun Devletin Suç Ortaklığı Kız çocukları eğitimden koparılıyor, çocuk yaşta evliliklere zorlanıyor. Çocuk yaşta evliliklerin önlenmesi için güçlü yasalar çıkarılmıyor, mevcut yasalar etkin bir şekilde uygulanmıyor. - Kız çocuklarının eğitimi kesintisiz olmalıdır. - Çocuk yaşta evliliklerin önüne geçmek için sert hukuki yaptırımlar uygulanmalıdır. Bir kız çocuğunu okuldan alıp evliliğe zorlayan, onu erkeğin insafına bırakan düzen ahlaksızdır, vicdansızdır! Bu zihniyet, kız çocuklarının hayallerini, geleceğini ve hayatını çalmaktadır!  İyi Parti’nin Vizyonu: Eşitlik Ve Özgürlük ve Adalet Mücadelesi Biz İYİ Parti olarak, kadınların hak ettikleri özgürlük, eşitlik ve güven içinde yaşayacağı bir Türkiye inşa etmek için buradayız.  - Kadın cinayetlerini durduracak hukuki reformları gerçekleştireceğiz! - Kadın istihdamını artıracak, ekonomik özgürlüğü teşvik edeceğiz! - İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönecek, şiddeti önlemek için somut adımlar atacağız! - Kadınların siyasette ve karar alma mekanizmalarında eşit şekilde temsil edilmesini sağlayacağız! - Kız çocuklarının kesintisiz eğitim hakkını garanti altına alacağız! - Kadınlar bu ülkenin geleceğidir. Ve kadınlar susmayacak!  Bugün 8 Mart, mücadele günüdür. 1934’te Atatürk’ün öncülüğünde elde edilen hakları korumak, kadınların yaşam hakkını savunmak ve gerçek anlamda eşitlik sağlamak için, biz varız!  Kadın cinayetlerinin, şiddetin, eşitsizliğin olmadığı bir Türkiye mümkün! Biz, bu ülkenin kadınlarını ikinci sınıf vatandaş olarak görenlere karşı dimdik ayakta duracağız! Kadın mücadelesi, Türkiye’nin mücadelesidir!"

Eskişehir Lobisinin Gönüllü Temsilcisi Olacağım Haber

Eskişehir Lobisinin Gönüllü Temsilcisi Olacağım

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu partisinin Genişletilmiş İl Divan Toplantısına katılmak üzere Eskişehir'e geldi. Eskişehir ziyaretine Eskişehir Hava Şehitliğini ziyaret ederek başlayan Genel Başkan Dervişoğlu şehit mezarlarını tek tek gezerek karanfil bıraktı ve şehit yakınları ile buluştu. Dervişoğlu; "Eskişehir'de Hava Şehitliğinden, Hudutsuz göklerin çelik kanatlı korkusuz kartallarının huzurunda bir kere daha söz veriyoruz ki; İstiklalimiz ve istikbalimiz için canından geçen tüm kahramanlarımızın emanetlerini başımızın üzerinde taşıyacak, tüm değerlerini koruyacağız. Ruhları şad, mekânları cennet olsun." dedi. Hava Şehitliği ziyaretinin ardından Hasan Polatkan Kültür Merkezi’nde Genişletilmiş İl Divan Toplantısına katılmak üzere gelen Dervişoğlu "Derviş Baba" sloganlarıyla karşılandı. Yoğun bir katılımla gerçekleşen İl Divan Toplantısına Genel Merkez Yöneticileri, Milletvekilleri, İl ve İlçe Başkanları, İl ve İlçe Yöneticileri ve partililer katılım sağladı. Eskişehir'i çok özlediğini ifade eden Dervişoğlu ülke gündemlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunurken sık sık kendisine yöneltilen sorularada yanıt verdi. Ortada seçim olmamasına rağmen Cumhurbaşkanlığı seçimi ve adaylıklarının konuşulduğunu ifade eden Dervişoğlu tüm ülkeyi karış karış gezerek ülkenin gerçek gündemlerini ve ekonomiyi, geçim derdini vatandaşlara anlatmak için yollarda olduklarını söyledi. Partisine yönelik operasyonlarla ilgili konuşan Dervişoğlu; "İYİ Parti'yi hangi sarmala alırlarsa alsınlar; örs kimin elinde, demir kimin elinde, çekiç kimin elinde olursa olsun; Türk milletinin cevher-i aslisinden aldığımız güç ve ilhamla, yeniden Ergenekon’dan çıkış planını yaşama geçirme kararlılığımızla yolculuğumuzu sürdürüyoruz." dedi. İl Divan Toplantısının ardından Eskişehir Ekonomi Toplantısına katılan Dervişoğlu Eskişehir Sanayi Odası, Eskişehir Ticaret Odası, Eskişehir Ticaret Borsası, Eskişehir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği ve Eskişehir Ziraat Odası temsilcileriyle bölgenin sorunlarına dair değerlendirmelerde bulundu. Sürekli gündeme getirilen Ankara’da ki Eskişehir lobisinin gönüllü temsilcisi olacağını ve problemlerin çözümü noktasında üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceğini ifade eden Genel Başkan Dervişoğlu başta İl Başkanı Serdar Ulucan, GİK Üyesi Melih Aydın, İlçe Başkanları ve emeği geçenlere teşekkür etti.

Yaşananlar Demokrasiye ve Hukuk Devleti İlkelerine Zarar Veriyor Haber

Yaşananlar Demokrasiye ve Hukuk Devleti İlkelerine Zarar Veriyor

İYİ Parti Eskişehir İl Başkanlığı tarafından siyasetçilere yönelik başlatılan soruşturma ve gözaltı süreçleri ile ilgili bir açıklama yapıldı. İYİ Parti Eskişehir İl Başkanı Serdar Ulucan tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; "Kıymetli dava arkadaşlarım ve değerli basın mensupları; İfade özgürlüğü, demokrasinin ve insan haklarının temel taşlarından biridir. Her birey, düşüncelerini özgürce ifade edebilme hakkına sahiptir ve bu hak, yalnızca bir insan hakkı değil, aynı zamanda bir toplumun gelişimi ve ilerlemesi için vazgeçilmezdir. Son dönemde, düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik artan baskılar ve sansür uygulamaları, hepimizi derin bir endişeye sevk etmektedir. Medyanın susturulması, eleştirel düşüncenin engellenmesi ve halkın bilgiye erişiminin kısıtlanması, özgür bir toplumun ruhuna aykırıdır. Unutulmamalıdır ki özgürlüğü, sadece popüler ya da herkesin hemfikir olduğu görüşler için değil, aynı zamanda farklı, eleştirel ve muhalif görüşler için de geçerlidir. Basın ve medya, toplumun vicdanıdır. Gazetecilerin özgürce çalışabilmesi, vatandaşların doğru ve tarafsız bilgi alabilmesi için gereklidir. Bu bağlamda, ifade özgürlüğünü kısıtlayan her türlü girişimin karşısında olduğumuzu ve bu hakka sahip çıkmaya kararlı olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz. Halkın sesi olan medya susturulamaz, eleştirel düşünce bastırılamaz. Tüm yetkilileri, anayasal güvence altındaki ifade özgürlüğüne saygı göstermeye ve bu özgürlüğü koruma sorumluluğunu yerine getirmeye davet ediyoruz Türkiye’nin demokratik değerlerini korumak için tüm siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını ve vatandaşlarımızı bu tür baskılara karşı ortak bir duruş sergilemeye davet ediyoruz. Son dönemde yaşanan olaylar, demokrasiye ve hukuk devleti ilkelerine zarar veren bir tabloyu gözler önüne sermektedir. Genel başkanımız, liderimiz Sayın Müsavat Dervişoğlu’na yönelik tehditler, tehdit edenlere karşı hiç bir işlem yapılmamış olması, milletin oylarıyla seçilmiş Belediye başkanlarına yapılan uygulamalar, Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları Başkanına karşı yapılan gözaltı süreci, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın gözaltına alınması  ve Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ’ın gözaltına alınması, ifade ve siyaset özgürlüğüne yönelik ciddi bir saldırıdır. Bu tür baskı ve yıldırma girişimleri, demokratik bir toplumda asla kabul edilemez. Şiddet ve tehdit, demokratik diyalogun yerini alamaz. Türkiye, herkesin görüşlerini özgürce ifade edebildiği, siyasi faaliyetlerini güven içinde yürütebildiği bir hukuk devleti olmalıdır. Biz hiçbir kişiyi özel olarak savunmuyoruz. Biz Hukuk Devleti ve Demokrasiyi Savunuyoruz! Şiddete, Baskıya ve Hukuksuzluğa Karşı Birlikteyiz İfade özgürlüğü engellenemez! Demokrasi, özgür düşünce ile güçlenir. Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet! Yaşasın Büyük Türk Milleti!"                                                                    

Asgari Ücrete Yapılan Zam Emekliye Verilecek Zammın Habercisi Haber

Asgari Ücrete Yapılan Zam Emekliye Verilecek Zammın Habercisi

İYİ Parti Eskişehir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen basın toplantısında asgari ücret ve ekonomik gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulunuldu.  İYİ Parti Eskişehir İl Başkanı Serdar Ulucan tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi; "Değerli dava arkadaşlarım, kıymetli basın mensupları; Bir kere daha anladık ki, sarayın penceresinden baktığınız zaman, fakirin sofrasını göremiyormuşsunuz. Yoksulluk sınırının 72 bin liraya dayandığı, enflasyonun ise TÜİK rakamlarına göre yüzde 47, gerçek rakamlara göre ise yüzde 70 seviyesinde seyrettiği AKP Türkiye’sinde, Saray Hükümeti, 17 bin 2 liralık asgari ücrete yüzde 30 zam yaparak, işçimize net 22 bin 104 lirayı reva görmüştür. Asgari ücret, şu anda 21 bin lira olan açlık sınırının biraz üzerindedir ki, işçilerimizin ilk maaşlarını ekseriyetle Şubat ayında alacağı düşünülürse, asgari ücret vatandaşın eline geçtiği zaman zaten açlık sınırının altında kalacak demektir. Üstelik yılbaşıyla birlikte gelecek olan KDV ve ÖTV zamları, akaryakıt ve elektrik zamları da düşünülürse, işçimize sadaka gibi verilen 5 bin liralık farkın, şubat ayına kadar bile dayanması zordur. Türk Milletinin kanını sülük gibi emen AKP iktidarı bir kere daha, tüyü bitmemiş yetimin hakkına göz koyduğunu göstermiştir. Daha ikinci ayda açlık sınırının altına düşecek asgari ücretle, geri kalan 10 ayda Milletimiz ne yapacaktır Saraylarda zevkü sefa içerisinde yaşayan yöneticilerimizde hiç mi vicdan kalmadığı ortadadır. Bir yandan “Asgari ücretliyi enflasyona ezdirmeyeceğiz” diyen iktidar sahipleri, bir yandan dalga geçer gibi yüzde 30 zammı reva görmektedir. Asgari ücrete verilecek yüzde 30’luk sadaka zammı, maalesef emeklimize yapılacak zammın da habercisi olmuştur. Geldiğimiz noktada; Emekli yine hakkını alamayacaktır. Memur yine ay sonunu göremeyecektir. Öğrenci yine tek öğünle günü geçirecek, İşçi grev yasaklarıyla susturulacak, Hastalar yine kuyrukta bekleyecek, Diplomalı yoksul gençler yine çaresizce iş arayacak, Anaların, babaların endişesi artarak devam edecektir. Kısaca 2025 zulüm bütçesinde; Yandaşa güven, millete korku, Yandaşa huzur, millete endişe, Yandaşa zenginlik, millete yoksulluk Yolsuzluğa kaynak yaratma dışında bir şey yoktur. En acısı ise; vatandaşta yoksunluk duygusunu yerleşik hale getirmiştir. Yani bu bütçe ile ; “Hayatlarımızda yeniler değil yineler olacaktır.” Bir taraftan “Merkez Bankasının kasası ağzına kadar dolu” diye övünen Saray iktidarı, iş emeklilere gelince “Paramız yok” diyerek tam bir yüzsüzlük ve yalancılık örneği göstermektedir. Tüm Dünyada gelişen ekonomik krizden kendilerine pay çıkarmaktadır. Bunun adı “Ekonomik Kriz” değil “Yönetim ve İktidar Krizidir”. Bu krizin acı reçetesini de vatandaş iktidara yazmıştır. “Hesaplaşacağı günü” beklemektedir. 101 sene önce Cumhuriyet kurmuş, 3000 yıldır devlet sahibi olmuş bir milletin referansı gelişmiş toplumlardır. Afrika’yla kıyaslanacak halimiz yoktur. Yerli ve milli TOGG’un en düşük versiyonu nu almak için asgari ücretlimiz 65 ay çalışırken Alman vatandaşı 16 ayda benzer aracı alabilmektedir. Asgari ücreti ülke genelinde referans ücret haline getirdiniz. Bir araba almak için aradaki fark dört yıl. Ya hu; Alman’ınki yerlilik de, bizimkisi Kızılderilik midir? Bu milleti siz, köleniz kulunuz bendeniz mi zannetmektesinizdir? 22 yılın sonunda, Ülkemde artık yasaklar GENEL, özgürlükler İSTİSNA, Yolsuzluklar SIRADAN, Yoksunluk duygusu OLAĞAN. Ülkemin %80’inin açlık sınırı altında olduğu dikkate alındığında; Artık; “Yoksulluğu” değil, “Derin Yoksulluğu” konuşuyoruz. Değerli dava arkadaşlarım, kıymetli basın mensupları. Son yıllarda AKP iktidarında birbiri ardına felaket dolu haberlerin geldiğinin farkındayız. Ancak umutsuzluğa kapılmanın ne yeri ne de zamanıdır. Şunu unutmamalıyız ki Gece en karanlık ve ebedi göründüğü zaman, gün ışığa en yakındır. Bu karanlık gece de elbet yerini İYİ Parti’nin güneşine bırakacaktır Bu millet sahipsiz değildir! İYİ Parti olarak halkın sesi olmaya adeletsizliye karşı mücadelemize demokratik haklarımızla devam edeceğiz. Bu milletin İYİ Parti’si vardır."

Kadınlar Olarak Kolları Sıvamamız, Mücadele Etmemiz Gerekiyor Haber

Kadınlar Olarak Kolları Sıvamamız, Mücadele Etmemiz Gerekiyor

İYİ Parti Eskişehir İl Kadın, Aile Ve Sosyal Politikalar Başkanlığı tarafından 5 Aralık Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı'nın verilmesinin 90’ıncı yılı dolayısıyla bir açıklama yapıldı.  İYİ Parti Eskişehir Kadın, Aile Ve Sosyal Hizmetlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Leyla Çam tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; "Türk Kadınına seçme ve seçilme hakkının tanınmasının 90’ıncı yılını kutluyoruz. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadını kadar emek verdim diyemez.” Türk Kadınının seçme ve seçilme hakkını kazanmasının üzerinden tam 90 yıl geçmiş. Dünyanın pek çok ülkesinde kadınlar, Türk Kadınının seçme ve seçilme hakkını almasından sonra özgürleştiler. Fransız kadınları 1944’te, Japon kadınları 1945’te, Çin kadınları 1949’da, İsviçreli kadınlar 1971’de ve Kuveytli kadınlar 2005’te seçme ve seçilme hakkına kavuştular. Bize bu hakları veren başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Cumhuriyetimizin kurucularını rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Geldiğimiz noktada kadınların siyaset içinde eşit temsil oranına sahip olmaması üzücüdür. Bu eksikliği gidermek de yine Türk Kadınının vazifesidir. Dolayısıyla tüm kadınlarımızı genel olarak siyasete, özel olarak da İYİ Parti saflarında mücadele etmeye davet ediyoruz. Bugün eğer ki kendi vatanımızda hür ve müstakil bir şekilde yaşıyorsak, kendi bayrağımızın altında ezan sesini dinliyorsak, bunda cephede dövüşen erkekler kadar, Türk Kadınlarının da payı vardır. Türk kadını Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türk devrimlerinin sahibi ve koruyucusudur. Seçme ve seçilme hakkına kavuşmamızdan 90 yıl geçtikten sonra, Cumhuriyet kadınları olarak bizim görevimiz; Atatürk’ün açtığı yolda, Türk kadınının hayatın her alanındaki haklarına kavuşmasını sağlamaktır. Gelecek yıllarda kadın cinayetlerinin olmadığı, kadının ikinci sınıf insan muamelesi görmediği bir Türkiye yaratmak istiyorsak, kadınlar olarak kollarımızı sıvamamız ve mücadele etmemiz gerekiyor. Bizler Tomrislerin, Asenaların, Kara Fatmaların, Gördesli Makbulelerin, Nene Hatunların, Sabiha Gökçenlerin ve Halide Ediplerin kızları olarak haykırıyoruz; Türk Kadınları burada olduğu müddetçe kimse yurdumuzu yıkamayacak, ocağımızı söndüremeyecektir. Ne mutlu Türküm diyeni, ne mutlu Türk Kadınıyım diyene!."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.