SON DAKİKA
Hava Durumu

#Komisyon

Porsuk Haber Ajansı - Komisyon haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Komisyon haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

CHP'li Çakırözer: “Adaleti Her Gün Mumla Arıyoruz” Haber

CHP'li Çakırözer: “Adaleti Her Gün Mumla Arıyoruz”

TBMM’de Adalet Akademisi Kanunu görüşmelerinde ifade ve basın özgürlüğü başta olmak üzere ülkedeki adaletsizliklere dikkat çeken CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Meclis’te adalet akademisini görüşüyoruz ama ülkede adalet yok ortada” dedi. Düşüncesi, ifadesi nedeniyle siyasetçilerin, gazetecilerin, hak savunucularının cezaevinde tutulduğuna dikkat çeken Çakırözer, “Siyasetin zorlamasıyla, yargı eliyle her gün hukuk cinayetleri işleniyor. Özellikle ifade özgürlüğünde, basın özgürlüğünde adaleti her gün mumla arıyoruz” diye konuştu. “ADALETİ MUMLA ARIYORUZ” CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, TBMM’de Adalet Akademisi Kanunu görüşmelerinde söz alarak Türkiye’de siyasetçilere, seçilmiş belediye başkanlarına, gazetecilere ve hak savunucularına yaşatılan hukuksuzluklara dikkat çekti. Ülkedeki adaletsizliklere dikkat çeken Çakırözer şunları söyledi: “Siyasetin zorlamasıyla, yargı eliyle her gün hukuk cinayetleri işleniyor. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ zindanda, tamamen haksız, hukuksuz, düzmece ve kurmaca suçlamalarla tam yirmi iki gündür Silivri'de. Esenyurt, Beşiktaş Belediye Başkanlarımız, Başkan Yardımcılarımız, Meclis üyelerimiz haksız, hukuksuz zindandalar. Sadece konuştu diye, düşüncesini, tepkisini paylaştı diye Gençlik Kolları Başkanı kardeşimiz Cem Aydın'ın dün beş yıl hapsi istendi. Oylarını katlayarak arttıran Ekrem İmamoğlu'nu sandıkta yenemeyenler şimdi emir altına aldıkları yargı yoluyla önünü kesme çabasında, sadece konuştu diye ve hepimizin evlatları için hukuk güvencesi istedi diye yedi yıl hapsi isteniyor. ‘Mustafa Kemal'in askeriyiz’ dedikleri için gencecik teğmenlerimizi ihraç ettiler, onlara sahip çıktı diye Genel Başkan Yardımcımız Yankı Bağcıoğlu'na da soruşturma açtılar. Geçen hafta CHP'ye katılan mücadele arkadaşımız Cemal Enginyurt'a da ilk günden soruşturma geldi.” “40 GÜNDE 30 GAZETECİ GÖZALTINA ALINDI” “Sadece siyaset de değil, basın özgürlüğü de ayaklar altında” diyen Çakırözer, “2024 yılında gazeteciler 720 kez hâkim karşısına çıktı, 74 gazeteci gözaltına alındı, 14'ü tutuklandı. Bu yılın ilk kırk gününde 30 gazeteci gözaltına alındı, 9 gazeteci tutuklandı. CHP'li belediyeleri hedef alan soruşturmalarda hep kendisine görev verilen bilirkişiyle ilgili röportaj yaptı, ona söz hakkı verdi diye Halk TV'nin yöneticileri, yorumcuları saatlerce gözaltında tutuldu. Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş tam 15 gündür Silivri zindanında. Suat Toktaş'ı tüm gazeteciler iyi tanırız, yaptığı tek şey gazeteciliktir. Bugün Meclis kürsüsünden, kendisine yaşatılan bu zulmün, bu adaletsizliğin bir an önce son bulması ve özgürlüğüne kavuşması çağrımızı yineliyorum” diye konuştu. Birgün Gazeteci yöneticilerinin sadece haberi nedeniyle bir geceyi gözaltında geçirmek zorunda kaldıklarını söyleyen Çakırözer, “Soruyorum, böyle saçmalık başka nerede var? Yayında dili sürçtü diye Gazeteci Özlem Gürses otelden gözaltına alındı. Terör şubesinde sorgulanıp elleri kelepçeli dolaştırıldı, itibar suikastı yapıldı. Daha düne kadar, 50 gün boyunca ayağında kelepçeyle ev hapsindeydi. Soruyorum size, o görüntüler Türkiye'ye yakışıyor mu?” dedi. “12 YIL ÖNCEKİ YAYINLARDAN SUÇ ÜRETME PEŞİNE DÜŞMÜŞLER” Çakırözer, şunları söyledi: “Sadece gazeteciler de değil, sokak röportajcısına yanıt verdi diye 76 yaşındaki emekli Nermin Hanım dokuz gün hapisteydi. Geçmişte engizisyon mahkemeleri, Hitler'in, Stalin'in mahkemeleri astrologları tutukladılar, sürgüne gönderdiler, şimdi bunlara Türk yargısı da eklendi. Astrolog Hilal Saraç'ın ifadelerini ciddiye alarak tutukladı. İnsan Hakları Derneğinin kurucularından Nimet Tanrıkulu aylardır, tarihçi Çiğdem Ör günlerdir hapiste. Osman Kavala, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater ve Mine Özerden'i yıllardır zindanda tuttukları yetmemiş, şimdi de menajer Ayşe Barım, bir türlü unutamadıkları Gezi direnişi nedeniyle haksız yere hapiste; hatta on iki yıl önceki yayınları tarayıp sanatçılardan, gazetecilerden yeni suçlular üretme peşindeler; inanılır gibi değil ama böyle. İşte bu adaletsizlikler, bu zorbalıklar ve zulüm nedeniyle Türkiye hukukun üstünlüğünde, özgürlüklerde en dipte. Soruyorum size: Yazık değil mi ülkemize?” “OPERASYONALARIZA BOYUN EĞMEYECEĞİZ” “Tutuklayıp zindana atmadıklarını ise yine hukuksuzca karartan, sansürleyen bir anlayışla karşı karşıyayız. 45 bin Filistinlinin canına kıyan İsrail ile AKP'nin ticaretini belgeledi diye gazeteci Metin Cihan'ın X hesabını Türkiye'de kararttınız; dünya okuyor ama Türkiye'de yasak. Neden? Çünkü ayıplı işlerinizi ortaya çıkardı. Milyonlarca emekli ve emekçi hayat pahalılığı altında inim inim inlerken RTÜK Başkanı çıkmış ‘Ülkede olumlu olay olmadığı algısı yaratıyorsunuz’ diye kanallara sansür sopası kaldırabiliyor. Bu hukuksuzluk, baskı ve zorbalığın arkasında yatan korkuyu çok iyi görüyoruz. Milyonların geçim derdi, emekçinin, emeklinin açlık sınırı altındaki maaşlarla verdiği yaşam mücadelesi duyulmasın diye; Kartalkaya'daki yangında, Kahramanmaraş depremlerinde yaşamını yitiren canlarımızın ailelerinin adalet çığlıkları duyulmasın diye baskıyı, zulmü artırıyorsunuz ama yılmıyoruz, korkmuyoruz ne biz ne başkanlarımız ne gençlerimiz ne kadınlarımız, hiçbirimiz korkmuyoruz. Bu millet yargı eliyle yürüttüğünüz operasyonlarınıza asla boyun eğmeyecek ve tüm bunların hesabını sizden soracak. Bugün ayarını bozduğunuz o adalet terazisi de mutlaka ama mutlaka bir gün sizi de tartacak.”

Kadınlar Her Şeyden Önce Eşitlik ve Can Güvenliği İstiyor Haber

Kadınlar Her Şeyden Önce Eşitlik ve Can Güvenliği İstiyor

Milyonlarca kadın için güvence niteliğindeki Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz bir biçimde tek imzayla çıkan AKP, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Kadının İlerlemesi Teşkilatı’na Türkiye’nin katılımına ilişkin anlaşmayı TBMM’ye yeniden getirdi. 2019 yılında TBMM’ye ilk kez sunulduğunda kadınları ‘erkeklerin saygı duyulan eşleri’ olarak tanımlayan ifadeleri nedeniyle geri çekilen İİT Kadının İlerlemesi Teşkilatı Tüzüğü dün yeniden Dışişleri Komisyonu’na getirildi. Orijinal metni aynen korunan tüzükte bu kez kadınlar ‘erkeklerin saygın ortakları’ olarak tanımlandı. Komisyonun CHP’li üyeleri, kadınların bu şekilde tanımlanması nedeniyle teklife sert tepki gösterdi. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Düzelttik diye geldiniz. ‘Erkeğin saygı duyulan eşi’ ifadesini ‘erkeğin saygın ortağı’ yapmışsınız.  Ama anlaşmada İngilizcesi aynen duruyor. Bir taraftan milyonlarca kadının güvencesi İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıyorsunuz, diğer taraftan İslam İşbirliği Teşkilatı’nda kadını böyle gören bir teşkilata üye olalım diyorsunuz! Bu ülkede kadınlar erkeklerin saygın ortağı olmadan önce yaşam mücadelesi veriyor. Türkiye’de kadınlar her şeyden önce eşitlik ve can güvenliği istiyor!” dedi. İstanbul Milletvekili Yunus Emre de anlaşmanın birçok Türki Cumhuriyet ve İslam ülkesi tarafından imzalanmamış olmasına dikkat çekerek, bu konuda açıklama istedi.  Muhalefetin tepkileri üzerine anlaşma yeniden değerlendirilmek üzere geri çekildi. AKP’NİN ÇEVİRİ CİNLİĞİ! AKP, 2013 yılında imzalanan İİT Kadının İlerlemesi Teşkilatına Türkiye’nin girişine ilişkin tüzüğü 2019’da görüşülerek onaylanması için TBMM’ye göndermişti. Tüzükte yer alan “kadınların erkeklerin saygı duyulan eşleri olarak eğitilmesi, yetiştirilmesi” şeklideki ifadeler kadın örgütleri ve muhalefetin sert tepkisini çekmişti.  Dönemin Dışişleri Komisyon Başkanı Volkan Bozkır da tepkiler üzerine anlaşmayı geri çekmişti. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan bu yıl Haziran ayında anlaşmayı yeniden TBMM’ye gönderdi. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş imzasıyla da Dışişleri Komisyonu’na gönderilen Tüzük dün Komisyonda ele alındı. Toplantıya katılan Aile Bakanlığı Temsilcisi “Sadece çeviriye dönük düzeltmeler gerçekleştirilmiştir” diyerek anlaşmanın yeniden getirilişini izah etti. Anlaşmanın İngilizce metni aynen kalırken, Türkçe yeni çevirisinde kadınlar için bu kez “erkeklerin saygın ortakları” tanımı yapıldı. Metinde, kadınların, “Müslüman aleminde erkeklerin saygın ortakları olarak yetiştirilmesi, eğitimi, rehabilitasyonu rolünün önemli olduğu” ifadeleri yer aldı. ÇAKIRÖZER’DEN TEPKİ: BU ÜLKEDE KADINLAR CAN DERDİNDE Toplantıya katılan CHP milletvekilleri anlaşmanın bu şekilde sunulmasına tepki gösterdi. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer teklifin daha önce de Meclis’e getirildiğini ve tepkiler sonrası geri çekildiğini hatırlatarak şunları söyledi; “Ben 2019'da bu Komisyonun üyesiydim. O zaman bu anlaşmanın içinde şöyle bir ibare vardı ‘Kadınların erkeklerin saygı duyulan eşleri olarak’ ‘eşleri’ ibaresi vardı. Şimdi ‘ortağı’ yapmışsınız. Geri çekildi şimdi tercüme değiştirilmiş. Eşi değil ortağı yapmışsınız.  Ama İngilizcesi aynı. Kadın sadece erkeğin saygın ortağı, eşi, partneri değildir! Kadın birey olarak da saygındır, ailesiyle de saygındır, eşiyle de saygındır! Ama burada sadece erkeğin saygın ortağı! Şimdi ‘biz çeviriyi düzelttik, yeniden’ getirdik demekle olmuyor. Metnin İngilizcesi aynen duruyor. Bu ülkede kadınlar her gün can korkusuyla sokağa çıkamıyor, kadınlar her gün öldürülüyor. Evet Türkiye’de kadınlar mücadele veriyor! Ama kadınlar erkeklerin saygın ortaklığından önce yaşamlarına saygı, eşitliklerine saygı mücadelesi veriyor” dedi. İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN ÇIK BUNA GİR! BU NASIL ÇELİŞKİ… AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından TBMM bypass edilerek tek imzayla çıkılan İstanbul Sözleşmesi’ni de hatırlatan Çakırözer, “Evet bu anlaşma İslam dünyasında kadınların iyiliği için hazırlanmış olabilir. Ama siz bir taraftan milyonlarca kadının güvencesi Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıyorsunuz, bir taraftan 6284 sayılı kadını şiddete karşı koruyacak kanunu yumuşatmaya çalışıyorsunuz, diğer taraftan İslam İşbirliği Teşkilatı’nda böyle bir Tüzüğü onaylatmak için Meclis’e teklif getiriyorsunuz. Bu nasıl bir çelişkidir?” diye konuştu. 57 ÜLKEDEN 30’U İMZA DAHİ ATMAMIŞ Milletvekillerinin soruları üzerine anlaşmanın İİT üyelerinden birçoğu tarafından da imzalanmadığı ortaya çıktı. Toplantıya katılan Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, 57 İİT üyesinden 27’sinin anlaşmayı imzaladığını, 30’unun imzalamadığını, imzalayanlardan 18’inin onayladığını 9’unun ise onaylamadığını açıkladı. CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre de anlaşmanın Azerbaycan ve Özbekistan başta olmak üzere Türki Cumhuriyetler ile Tunus ve Fas gibi İslam ülkeleri tarafından imzalanmamış olmasına dikkat çekti. Tartışmalar sonrasında Komisyon Başkanı Fuat Oktay’ın önerisiyle Dışişleri Bakanlığı’nın Komisyona yeniden sunum yapması yönünde alınan karar ile anlaşma gündemden çıkarıldı.   

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.