Madencilik Sektörü Destek Bekliyor!
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Metin
Çekiç; 4 Aralık Dünya Madenciler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, madencilerin
ülke ekonomisine olan katkısına dikkat çekerek bu yıl için kamuya olan mali
yükümlülüklerinde artış yapılmamasını ve geçmiş yıllara ait borçların yapılandırılması
talebinde bulundu. Çekiç, sektörün sürdürülebilir ve rekabetçi bir yapıya kavuşması
için gerekli desteklerin sağlanması gerektiğini vurguladı.
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Metin Çekiç,
4 Aralık Dünya Madenciler Günü vesilesiyle bir açıklama yaptı. Yer altının zenginliklerini
büyük bir özveri ve emekle gün yüzüne çıkaran madencilerin çok değerli bir işe imza attığına
dikkat çeken Metin Çekiç, “Doğal kaynaklarımızın ülkemizin kalkınmasına katkı sağlaması
için gösterilen çaba, geleceğimizin teminatıdır. Yapılan çalışmalar ülkemizin ihracatına ve
ekonomisine güç katarken, sürdürülebilir ve çevre dostu madencilik anlayışının benimsenmesi
bizler için gurur kaynağıdır. Bu vesileyle tüm madencilerimizin Dünya Madenciler Günü’nü
en içten dileklerimle kutluyorum.” ifadelerini kullandı.
BU YIL ARTIŞ YAPILMAMASINI TALEP EDİYORUZ
Türkiye’de madencilik sektörünün ve madencilerin ülkenin geleceği için çalıştığına dikkat
çeken Metin Çekiç, “2023 yılı için yüzde 122,93’lük Yeniden Değerleme Oranı belirlenmiş,
orman arazi bedelleri için de bu oran geçerli olmuştu. Madencilik sektörü, dünya örneklerine
göre yaklaşık 10 kat fazla Orman Kullanım Bedeli ödüyor. 2021’de 2,1 milyar TL olan bu
bedel, yeniden değerleme oranı nedeniyle 2023’te 5 milyar TL seviyesini aşmıştı. 2024’te de
maliyetlerimiz giderek yükseldi. Bu durum, sektöre ciddi maliyet yükü getirirken, rekabet
gücünün de zayıflamasına neden olmuştu. Bu yıl da benzer bir durum ile karşı karşıyayız.
Madenciler olarak kamuya olan mali yükümlülüklerimizde bu yıl için artış yapılmamasını
talep ediyoruz. Yeniden değerleme oranında yapılacak artış tüm sektörümüzü etkiliyor.
Yeniden yüksek artışların gelmesi, başta doğal taş firmaları olmak üzere maden sektöründeki
firmaların kapanmasına neden olacaktır.” dedi.
YAPILANDIRMA VE TAKSİTLENDİRME İMKANI
Türkiye’de madencilik sektörünün 6 milyar dolardan fazla ihracata imza attığının ve 150 bin
kişiye istihdam sağladığının altını çizen Metin Çekiç, bunların dışında madencilik sektöründe
faaliyet gösteren başta doğal taş firmaları olmak üzere, tüm firmaların geçmiş yıllara dair
ödemesi gecikmiş borçlarının yapılandırılması ve taksitlendirme imkanının tanınmasının
yararlı olacağını söyledi. Madenciliğin kesintiye uğramadan devam eden bir kamusal hizmet
olması gerektiğine vurgu yapan Metin Çekiç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Madencilik sektörü
olarak, kamu yararını en üst düzeye çıkarmak için büyük bir özveriyle çalışıyoruz. ÖTV
alınmayan diğer sektörlerle kıyaslandığında, yakıt gibi temel ihtiyaçlar konusunda benzer
desteklerin madencilik sektörüne de sağlanması gerektiğine inanıyoruz. Arama
faaliyetlerinde, işletme ruhsatına geçişin garantisi olmaması, sektörümüz için büyük bir risk
teşkil ediyor. Mevzuat; arama döneminde başarı sağlanmış olsa bile, işletmeye geçişi
karmaşık izin süreçlerine ve ek harçlara bağlıyor. Üstelik bu izinler, birçok farklı kuruma
bağlı olduğundan olumsuz bir karar tüm emeğin boşa gitmesine neden olabiliyor. Türkiye
olarak altın, bakır, çinko ve diğer ham madde ithalatına bağımlılığımızı göz önüne
aldığımızda, yer altı kaynaklarımızın değerlendirilmesi hayati bir önem taşıyor. Bu süreçlerin
kolaylaştırılması ve sektörümüze daha fazla destek verilmesi, ülkemizin ekonomik
büyümesine büyük katkı sağlayacaktır. Biz madenciler olarak, yıllardır hem kamuoyunu hem
de bürokrasiyi bilgilendiriyoruz. Bu farkındalık sayesinde, yeni dönemde daha etkin bir
destek mekanizmasının oluşacağına inanıyoruz.”
Metin Çekiç, ayrıca KDV kanununda sadece altın, gümüş ve platin madenciliğine tanınan
istisnaların diğer maden grupları için de tanınmasının büyük önem taşıdığında dikkat çekti.