SON DAKİKA
Hava Durumu

#Mahinur Özdemir Göktaş

Porsuk Haber Ajansı - Mahinur Özdemir Göktaş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mahinur Özdemir Göktaş haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kadınların Bir Araya Geldiği Yerde Çözüm Vardır Haber

Kadınların Bir Araya Geldiği Yerde Çözüm Vardır

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığınca "Kadın Kooperatifleri Haftası Etkinliği" kapsamında AB ve Türkiye tarafından ortak finanse edilen "Kadınların Kooperatifler Yoluyla Güçlendirilmesi Projesi"nin kapanış toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, projenin kadınların ekonomik ve sosyal yaşamda daha güçlü bir yer edinmelerine katkı sağlamak amacıyla çıktıkları bir yol olduğunu söyledi. Projeyle kadınların, emeklerini, bilgi ve becerilerini kooperatif çatısı altında bir araya getirip yalnızca ekonomik kazanç değil, aynı zamanda toplumsal fayda üretmelerini de hedeflediklerini dile getiren Göktaş, bu hedeflere hep birlikte ulaştıklarını kaydetti. Bakan Göktaş, özellikle kadın kooperatiflerinin köylerden şehirlere kadar yerel ekonomilere hayat verdiğine dikkati çekerek, "Bu anlamda kadın kooperatiflerinin güçlendirilmesi büyük hassasiyet gösterdiğimiz bir alandır. Bu projeyle, kadın kooperatiflerinin kapasitesini artırmaya yönelik pek çok eğitim, danışmanlık ve farkındalık çalışması hayata geçirdik. Binlerce kadının bu faaliyetlerden yararlanmasını sağladık. Kadınlar bu süreçte kooperatifleşmenin gücünü keşfetti. Birer üretici olmanın ötesinde, karar alıcı, lider ve girişimci olmayı başardılar." diye konuştu. Proje süresince kadınların girişimcilik ruhlarını geliştirmelerine rehberlik ettiklerini anlatan Göktaş, bu kapsamda kooperatif kurmak veya ortağı olmak isteyen 3 bin 516 kadına destek olduklarını, kooperatif ortağı 1641 kadına eğitim, finansal danışmanlık ve iş planı hazırlama desteği sağladıklarını belirtti. Göktaş, "Bunun yanı sıra kadınlara ürün geliştirme, gıda güvenirliği, markalaşma, pazarlama gibi konularda danışmanlık hizmetleri verdik. Bu süreçte gerçekleştirdiğimiz tüm etkinlikler ile 12 binin üzerinde kişiye ulaştık." ifadelerini kullandı. "Ekosisteme dayalı büyüme modelini geliştirdik" Proje süresince haritalama ve envanter çalışmalarıyla 1200'den fazla kadın kooperatifinin mevcut durumlarını ve sektörel faaliyetlerini belirlediklerini hatırlatan Göktaş, şöyle devam etti: "Kadın kooperatiflerini güçlendirmek için pazar ağı ve deneyim paylaşımı toplantıları düzenledik. Kooperatiflerin birbirleriyle iletişimini kolaylaştırmak, güncel bilgilere erişimini sağlamak ve hammadde teminini desteklemek amacıyla geliştirdiğimiz web portalını hizmete sunduk. 30 ilden 5 binden fazla kurum ve kadın kooperatifinin katılımıyla kadın kooperatifleri için ekosisteme dayalı büyüme modelini geliştirdik. Bu modelle, kadın kooperatiflerinin özgün ihtiyaçlarını ele alarak, sürdürülebilir ve dayanıklı sosyal ekonomi işletmeleri olmalarına katkı sunmayı hedefledik. Bu gerçeklikten hareketle, Türkiye genelinde yaptığımız değerlendirmelerle kadın kooperatiflerinin kırılgan bir ekosistemde faaliyet gösterdiğini ortaya koyduk fakat kadınların inancı, üretkenliği ve kararlılığının bu zorlukları aşmada önemli bir güç kaynağı olduğunu gözlemledik." "Kadın girişimcilerimizi güçlendirmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz" Göktaş, bakanlık olarak kadın kooperatiflerini desteklemeye ve mevcut kırılganlıkları fırsata çevirmek için çalışmaya kararlılıkla devam edeceklerinin altını çizerek, kadın kooperatifleri için yaptıkları projeleri de anlattı. Ticaret Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı ile kadın kooperatiflerini güçlendirmek için yaptıkları bir işbirliğini hatırlatan Göktaş, "81 ilimizde çalıştay, eğitim, bilgilendirme toplantıları ve kadın kooperatif ziyaretleri gerçekleştirdik. Toplam 45 binin üzerinde kişiye ulaştık, 1207 yeni kadın kooperatifi kurulmasına destek sağladık." diye konuştu. Göktaş, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) ile yaptıkları işbirliğiyle kırsal alandaki kadınların güçlendirilmesine yönelik eğitim ve danışmanlık faaliyetlerini yürüttüklerini aktardı. Kasım ayında bir alışveriş sitesiyle yapılan protokole değinen Bakan Göktaş, "Hepsiburada ile imzaladığımız protokolle de kadın girişimcilerin ve kooperatiflerinin e-ticaret alanındaki faaliyetlerini artırmayı, esnek çalışma imkanlarını genişletmeyi hedefliyoruz. Bu işbirliklerimizin daha başlangıç olduğunu özellikle belirtmek isterim. Yeni dönemde, kadın girişimcilerimizi güçlendirmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz." dedi. "Kadınların bir araya geldiği yerde çözüm vardır" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde "güçlü kadın, güçlü Türkiye" sloganıyla kadınların Türkiye'nin kalkınma hedeflerine ulaşmasında öncü roller üstlenmeleri için tüm gayretleriyle çalışacaklarını belirten Göktaş, "Bu süreçte hepimizin öğrendiği bir gerçek var, kadınların birlikte çalıştığı yerde bereket vardır. Kadınların bir araya geldiği yerde çözüm vardır. Kadınların emek verdiği yerde umut vardır. Bu nedenle, kadın kooperatiflerini toplumsal dönüşümün en güçlü unsurlarından biri olarak görüyoruz." ifadelerini kullandı. Göktaş, kadınların dayanışması, birbirine verdiği destek ve inanmışlık sayesinde projeyi başarıyla tamamladıklarını kaydederek, kadınların Türkiye'nin geleceği olduğunu, kadınların emeğiyle güçlenen kooperatiflerin yalnızca ekonomiye değil, topluma da yön vereceğini söyledi. Konuşmasının ardından Kadın Kooperatifleri Haftası kapsamında dağıtılan ödülleri sahiplerine takdim eden Göktaş, proje kapsamında 30 pilot ilden gelen 80 kadın kooperatifinin açtığı stantları da gezdi. Göktaş, stantlarda, organik erişte, tarhana, kolonya, sabun, takılar ile çeşitli kumaşlardan yapılan kıyafet ve aksesuarları inceledi, stanttaki kadınlarla sohbet edip fotoğraf çektirdi.

Çocuk Hakları Sözleşmesinin Gereklilikleri Uygulanmıyor Haber

Çocuk Hakları Sözleşmesinin Gereklilikleri Uygulanmıyor

CHP Eskişehir İl Kadın Kolları Başkanı Sibel Yeşildal Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla bir mesaj yayınlarken Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'a tepki gösterdi. İl Kadın Kolları Başkanı Sibel Yeşildal yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Bugün, 1989 yılından bu yana BM tarafından kabul edilen 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü. Bugünün amacı; dünyanın her yerinde yaşamını zor koşullar altında geçiren, yaşam mücadelesi veren, yoksulluk içinde yaşayan çocukları korumak ve sefaletin, savaşın hüküm sürdüğü coğrafyalarda yaşam mücadelesi veren çocukların koşullarını iyileştirmektir. Türkiye ise 1990 yılında ‘Çocuk Hakları Sözleşmesini’ kabul etmiş ve uluslararası bağlayıcılık kazanmıştır. Ancak bu sözleşme de tıpkı diğer sözleşmeler gibi Türkiye’nin uluslararası bağlayıcılığının olduğu fakat ‘gelir, geçer’ olarak görülen sözleşmelerden biri olarak rafa kaldırılmıştır. Rafa kaldırılmıştır diyoruz çünkü ne 2011 yılında yürürlüğe koyulan 'Çocukların Cinsel Suistimal ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi' olan Lanzarote ne “6284 varken İstanbul Sözleşmesine ne gerek var?” dedikleri 6284, ne de bizleri bugün açıklama yapmamız için buraya toplayan günün bağlayıcı sözleşmesi olan Çocuk Hakları Sözleşmesinin gereklilikleri uygulanmıyor. Gereklilikler uygulanmazken bizler bir avuç toprağın üstüne atıldığı çocukların yasını tutuyor, olay yeri haline getirdikleri bebek küvözleri için mahkeme salonlarında adalet arıyoruz. Ancak geldiğimiz noktada adalet birilerinin elinde oyuncağa dönüşmüş, çocuk hakları, insan hakları ayaklar altına alınmış, imzacı oldukları bağlayıcı sözleşmelere de tıpkı meclis önergelerine dedikleri gibi ‘HAYIR’ denmiş, ülke acı içindeyken kendileri için her türlü imkanı kullananlar; 5 çocuğu 18 kez ziyaret etmelerine rağmen alevlere mahkum etmiştir. Halkın feryadı da isyanı da sarayın kapısından içeri girememiştir. Bugün geldiğimiz ‘kör’ noktada iktidar; kaybolan çocukların verisini vermeye tenezzül etmezken, sorumlusu olduğu çocuk istismarlarını ve çocuk katliamlarını ‘kınamaktan’ başka bir şey yapmazken, kahkahalarla çocuk istismarlarını araştırmayı reddetmiştir. Bugün geldiğimiz ‘kör’ noktada iktidar; 22 yıllık acının hesabını vermek yerine ‘hayret bir şey anlayamıyorum’ demiştir. İnanın bizler de hayret ediyoruz. Ancak biz anlıyoruz. Ahmak dediğiniz bu ülkenin her ferdi anlıyor. Sizin neden anlamadığınızı da, çocuk cinayetlerini araştırmaya neden ‘HAYIR’ dediğinizi de anlıyor! Yarattığınız toplumsal çürümenin sebebini de anlıyor; Leyla’yı, Rabia Naz’ı, Oğuz Arda’yı, Müslüme’yi ve sorumlusu olduğunuz binlerce çocuğun kaybını neden unutturmaya çalıştığınızı da anlıyor. Gelelim iktidarın günlerdir sessizliğini koruyan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanına. 5 çocuğun yangında hayatını kaybettiği gün mecliste nöbetçi Bakandınız. Bu acı durum hakkında tek bir açıklama yapmayıp, makamınıza ziyarete gelen milletvekillerinizi ağırladığınız görseller paylaştınız. Siz ünvanınız olan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı ifadesinin neresindesiniz? Ne Aile’de ne de Sosyal Hizmette değilsiniz. Olaydan bir gün sonra ‘Güçlü Aile, Güçlü Toplum, Güçlü Türkiye’ başlığı altında Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Koordinasyon Kurulu’nun ‘İLK’ toplantısını gerçekleştirdiniz. Siz göreve geleli neredeyse 18 ay oldu ve aileyi korumakta, güçlendirmekte şimdi mi aklınıza geldi? Sayın Özdemir, artık ne aile var ne toplum ne de güçlü bir ülke. Bebekler küvözde öldürüldü, çocuklar yanarak öldü, genç bir kız annesinin gözü önünde vahşice katledildi, küçücük bir çocuğun bedeni küçücük bir köyde 19 gün sonra bulundu, Leyla’ya kıyanların tek bir tanesi bile tutuklu değil ve siz tek bir açıklama yapmadan 18 ay sonra ilk kez toplantı yapıyorsunuz. Siz ülke yangın içindeyken hala tek kelime etmeden Yenidoğan çetesi davasından bir gün önce Çeşme 7. Olağan İlçe Kongrenizde gülerek poz veriyorsunuz. AK Parti umudun, icraatın, geleceğin adıdır diyorsunuz. Sayın Özdemir, siz icraat derken, 18 kere gittiğinizi iddia ettiğiniz ancak tek bir icraatta bulunmadığınız o evde 5 çocuk YANARAK (!) hayatını kaybetti. Siz gelecek derken geleceği çalınan onlarca bebek küvözdeyken öldürüldü. Çıkmışsınız milyonlarca insanın aklıyla dalga geçercesine hala umut diyorsunuz. Günler sonra İzmir’e gidip yanarak ölen 5 çocuğumuz hakkında tek bir açıklama yapmazken çıkıp “kapsayıcı sosyal politikalarla hizmet sunmaya devam edeceğiz” diyorsunuz. Siz hangi sosyal politikadan hangi hizmetten bahsediyorsunuz? Bizler 18 Kasım’da Bakırköy Adliyesinde bebek katillerinden hesap sorarken siz nasıl bir Aile Bakanı olarak tek kelime etmiyorsunuz? Sayın Özdemir, Günler önce, sessizliğinizi ya sorularımıza ithafen bozup istifa etmenizi ya da suskunluğunuzla istifa etmenizi söylemiştik. Suskunluğunuzu korudunuz ancak istifa etmediniz. Şimdi sorularımızı da tekrar soruyoruz, istifanızı da tekrar talep ediyoruz. Sayın Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının yayınladığı 2024 Bütçe Teklifi raporlarından elde ettiğimiz, yani sizlerin verilerine ilişkin sorularımızı makamınızda misafir ağırlamaktan ve ilçe kongrelerine gitmekten fırsat bulup cevaplayacağınızı ümit ediyoruz! İlk olarak, OECD verilerine göre Türkiye’deki 6,5 milyon çocuk aşırı yoksulluk içindeyken Bakanlığın ‘Çocukların Korunması ve Gelişiminin Sağlanması’ programında sosyal ve ekonomik destek ile ailesi yanında desteklenen çocuk sayısı nasıl 170 bin olmaktadır? Nasılın cevabını bütün ülke yanarak hayatını kaybeden 5 çocuğumuz ile aldı. Ancak sizin cevabınız ne olacak? İkincisi, TÜİK’e göre Türkiye’deki kadın işsiz yüzdeliği %12,4 iken Bakanlığın yoksullukla mücadele etmek adına ‘işe başlama yardımından yararlanan kişi sayısı’ nasıl 120 olmaktadır? Nasılın cevabını bütün ülke kağıt toplamak zorunda kalan bir annenin çocuklarını kaybetmesi üzerine ‘yaşam tarzı’ ile suçlanması bahane edilerek aldı. Ancak sizin cevabınız ne olacak? Üçüncüsü, 2023 yılında Bakanlığın başlangıç ödeneği 150 milyona yakın bir para iken bunun sadece 98.758 milyonu kullanılmış. 2024 yılında ise 334 milyon bütçe teklifinde bulunmuşsunuz. Biz, bu 99 milyona yakın ödeneğin ne kadarının tahtalarla kaplanmış bir evde 5 çocuğunu büyütmeye çalışan bir aileye kullanıldığını onların içler acısı sonunda gördük. Ancak sizin cevabınız ne olacak? Siz bu aile hayatını kaybetmeden önce neredeydiniz? Bu aile 334 milyonun neresinde, siz neresindesiniz? Bahsi geçen 119 bin Türk lirası ne için ve hangi zaman aralığında ödendi?   Ya suskunluğunuzu sorularımıza ithafen bozup istifa edin ya da ülkeyi içinde bıraktığınız yangını görüp suskunluğunuzla istifa edin!"    

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.