SON DAKİKA
Hava Durumu

#Manisa

Porsuk Haber Ajansı - Manisa haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Manisa haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Zeytin Katliamının 10’uncu Yılında Zeytin Şenliği Yapıldı Haber

Zeytin Katliamının 10’uncu Yılında Zeytin Şenliği Yapıldı

Soma’nın Yırca Mahallesi’nde 10 yıl önce zeytin ağacı katliamının yaşandığı alanda ‘Yırca Zeytin Şenliği’ gerçekleştirildi. Şenliğe katılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 10 yıl önce kesilen zeytinlerin yerine 6 bin zeytin ağacının dikildiğini belirtti. Genel Başkan Özel, şenlikte fidan dikti, zeytin hasadı yaptı. Soma’da 10 yıl önce zeytin katliamının yaşandığı Yırca Mahallesi’nde ‘Yırca Zeytin Şenliği düzenlendi. Manisa Büyükşehir Belediyesi, Soma Belediyesi ve Sosyal Haklar Derneği işbirliğinde gerçekleştirilen Zeytin Şenliği’ne CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Manisa Milletvekilleri Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu ve Bekir Başevirgen, Belediye Başkanları, ilçe başkanları, meclis üyeleri ile yurttaşlar katıldı. Yırca Zeytin Şenliği’nde 10 yıl önce kesilen zeytin ağaçlarının yerine dikilen ağaçlardan zeytin hasadı da yapıldı.  Genel Başkan Özel; “Yırca’da bir söz vermiştim” CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ‘Yırca Zeytin Şenliği’nde konuşma yaptı. Genel Başkan Özel, “Bugün siyasi hayatımda az yaşadığım, bundan sonra çok yaşayacağımı ümit ettiğim bir günü yaşıyorum. Siyasi hayatımız, CHP’nin geçmişteki Manisa milletvekilleri, Türkiye’deki bütün milletvekilleri, mücadelelerle, direnişlerle mağdurun, mazlumun, çevrenin, doğanın, hayvanseverlerin yanında geçti. Bazen başardık, bazen başaramadık. Bazen kaybederken kazandık. Bazıları kazanırken kaybettiler. Ben Yırca’da bir söz vermiştim, ‘Göreceksiniz. Bir gün Soma’yı alacağız. Manisa Büyükşehri alacağız. Yırca’ya geleceğiz ve burada zeytin festivali yapacağız’. İşte o gün bugün arkadaşlar” dedi. “Kesilen zeytinlerin yerine 6 bin zeytin ağacı dikildi” Yırca’da 60 gün 60 gece direnildiğini kaydeden Genel Başkan Özel, “Biz zeytinleri korumak için nöbet tutuyorduk, gece 01.00’lere kadar. Sonra nöbetçiler burada kalıyordu. Ben Manisa’ya eve yatmaya gidiyordum. Bir haber geliyordu, saldırdılar. Cem burada, danışmanımız. Cem, 55 dakikada Manisa’dan buraya beni yetiştiriyordu. Ama biz gelene kadar 60 tane kesilmiş. Dozerin önünde ben durunca dokunulmazlığımız var diye duruyorlardı. Ablalarıma, annelerime kelepçe taktılar, yere yatırdılar. Gözaltına almaya çalıştılar. Büyük mücadele verildi. O mücadelenin içinden geliyor mesela Sercan Okur. Soma’da böyle bir belediye başkanı olması, Soma davasının, Yırca davasının mücadelesinin içinden gelen birinin belediye başkanı olması çok çok anlamlıdır. Hepimize örnek olacak bir meseledir. O gün kesilen zeytinlerin yerine 6 bin zeytin ağacı çeşitli derneklerden, belediyelerimizden temin edildi, dikildi. Bugün ilk kez onun hasadını yapacağız. Bugün direnişin başarısının 10’uncu yılında zeytin hasadı yapacağız. Kooperatif kuruldu. Sabun Kooperatifi. O konuda CHP’li belediyeler, Büyükşehir Belediyemiz inisiyatif alacak. Bunların çok daha fazla değerlendirilmesini sağlayacak” ifadelerini kullandı. Başkan Zeyrek; “Direnişin ve haklı zaferin ne olduğunu gösterdiniz” Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek ise, “Bundan 10 yıl önceydi herkes burada nöbetteydi. Belki o gün için kaybedilen zeytin ağaçlarımız vardı. Ama kazanılan bir direniş vardı. Burada Yırcalılar olarak siz hem Soma’ya hem de ülkemdeki her yere direnişin ve haklı zaferin ne olduğunu gösterdiniz. Doğamıza değerlerimize, nasıl sahip çıktığımızı gösterdiniz. Şimdi bu birliğinizle birlikte kadın kooperatifçiliğin de öncülüğünü yapıyorsunuz. İnşallah bunun birlikte kadınlarımız dimdik ayakta duracak, sizin önderliğinizde sizin geliştirdiğiniz bu kooperatiflerle artık her bir birey aile ekonomisine katkı sağlayacak” şeklinde konuştu. Başkan Okur; “Temiz hava için mücadele etmeyi gösterdiler” Soma Belediye Başkanı Sercan Okur da vatandaşlara seslendi. Okur, “10 yıl önceydi. Soma maden faciasının acılarını sarmaya çalışırken Yırca köyümüzde bir direniş başladı. Buraya yapılmak istenen termik santral için kesilmesi istenen zeytin ağaçlarını korumak adına Yırcalı ablalarımızın önderliğinde bir direniş başladı. O direniş bize şunu gösterdi. Eğer ki o gün biz bu direnişi yaşamamış olsaydık, bu direniş başarıya ulaşmamış olsaydı bulunduğumuz alanda ikinci bir termik santral daha olacaktı. Bizim havamız bugünden iki kat daha zehirli, kirli olacaktır. Yırca köyünün güzel insanları işte bunu başardı. Somalı vatandaşlarıma temiz hava için mücadele etmeyi gösterdiler” ifadelerini kullandı.  Zeytin hasadı yapıldı Konuşmaların ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa Milletvekilleri Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu ve Bekir Başevirgen, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek ve beraberindekiler, şenlik alanında kurulan stantları gezdi. Ardından Genel Başkan Özgür Özel, zeytin fidanı dikti. Sonrasında 0 yıl önce kesilen zeytin ağaçlarının yerine dikilen ağaçlardan zeytin hasadı da yapıldı.

Başkan Zeyrek, “Kooperatiflere Destek Olacağız” Haber

Başkan Zeyrek, “Kooperatiflere Destek Olacağız”

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, süt ve hayvan üreticisi kooperatiflerin temsilcileriyle görüşme yaptı. Kooperatiflerin yaşadıkları zorluklar ve çözüm yolları üzerine fikir alışverişi yapıldı. Kooperatiflere destek olacaklarını söyleyen, Başkan Ferdi Zeyrek, “İnek sütünü 17 liradan alacağız. Koyun ve keçi sütleri için de 34 lira fiyat belirledik. Bu sizlerin yüzünü güldürmek ve hayvancılığı geliştirmek adına yaptığımız bir uygulama” dedi.  Manisa Büyükşehir Belediyesi, süt üreticileri ve hayvan üreticileri kooperatiflerinin başkanları ve temsilcileriyle bir araya geldi. Yapılan toplantıda kooperatiflere verilecek destekler konusunda neler yapılabileceği masaya yatırıldı. Toplantıya Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, Genel Sekreter Yardımcısı Burak Deste, Genel Sekreter Yardımcıları Oğuz Murat Pınar ve Ali Kılıç, Manisa Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Prof. Dr. Yusuf Kurucu, Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanı Yılmaz Usta, süt üreticileri ve hayvan üreticileri kooperatiflerinin başkanları ve üyeleri katıldı.  Başkan Zeyrek, “Kooperatiflere destek olacağız” Başkan Zeyrek, kooperatiflere önem verdiğini belirterek, destek olacaklarını söyledi. Zeyrek, “Kurulmasından yapılanmasına kadar destek verip, kendi ayakları üzerinde durmalarının ardından asıl sahipleri olan sizlere bırakmak için çalışmalarımız var. Hayvancılık konusunda gerçekten desteğe ihtiyacınız olduğunun farkındayız. Şu anda pazarı oluşturan etkenler fiyatı belirliyor, sizin çoğunlukla zarar ettiğinizin de farkındayız. Biz pilot bölgelerde başlayıp zaman içinde bütün şehre yayılacak bir aktivasyon içine girdik. Kula, Salihli ve Pelitalan olmak üzere süt kooperatiflerinden süt almaya başladık. Aldığımız sütleri mandıralarda peynir, yoğurt ve günlük süt haline getiriyoruz. Vatandaşlarımıza da daha sağlıklı uygun fiyatlı ürünler ulaştırmaya çalışıyoruz. İnek sütünü 17 liradan alacağız. Koyun ve keçi sütleri için de 34 lira fiyat belirledik. Bu sizlerin yüzünü güldürmek ve hayvancılığı geliştirmek adına yaptığımız bir uygulama. Aldığımız sütleri, işlettiğimiz mandıralarda yüzde 25 daha uygun fiyatla vatandaşımıza sunabilecek haldeyiz. Burada belediye bir ticarethane değil, bir kamu kurumudur. Biz burada kesinlikle kar gözetmiyoruz. Burada sizin ayakta kalmanız, daha sağlıklı ürünler üretmeniz için böyle bir destek veriyoruz. Bu destek ile aldığımız ürünleri de en uygun fiyatlı halk mandırada da tüm halkımıza sunabileceğiz” dedi. “İsteğimiz sağlıklı bir ürün”  Kooperatif temsilcilerinden isteklerinin sağlıklı bir ürün olduğunu söyleyen Başkan Zeyrek, “Katkı maddesi katılmamış ürün istiyoruz. Kooperatifçiliğin yanlış örneklerinden bahsettiğimiz gibi sütte yanlış örneklerimiz var. Biz halkımıza böyle bir çalışmayı yaparak, süt üreticilerini ve hayvancılığı destekleyelim, en yüksek fiyattan alım yapalım ama bunun sonrasında da halkımıza en sağlıklı ürünü verelim derdindeyiz. Bizim böyle bir amacımız ve hedefimiz var. Bu konuda benim sizlerden tek istediğim kendi evlatlarınıza kendi ailenize nasıl süt içiriyorsanız bizlere o sütleri verin. Ben sizden bunu istiyorum. Ben sektörü sizin kadar iyi bilemem ama benim de süt üreticisi, mandırası olan arkadaşlarım var. Ben bunları hep gördüm. Kendi evladına ailene bunları yedirmeyip içirmiyorsan, Manisa’da yaşayan hiçbir evladımıza da bunları yedirmeyelim, içirmeyelim. Biz işin bu noktasındayız. Biz size destek vereceğiz, sizin ürünlerinizi alacağız. Biz 17 liradan süt almaya başladığımızda piyasa otomatik olarak 17 liraya çıkacak. Piyasanın fiyatının belirleyicisi biz olacağız. Burada birbirimize söz verelim. Biz bu desteği verirken, siz de kendi evlatlarınıza içireceğiniz sütleri bize verin” diye konuştu.  “Yeni ve beyaz bir sayfa açmak istiyoruz” İyi niyet kapsamında desteklerin hepsini vereceklerini söyleyen Başkan Zeyrek, önceki dönemde çeşitli desteklerin verildiğini söyledi. Çeşitli makinelerin verildiğini ancak bunların yarısının atıl durumda yarısının da bozulmuş olduğunu ve sahip çıkılmadığına dikkat çeken Başkan Zeyrek, “Ben bu desteği vereceğim. Siz de bu makinelere kendi malınız gibi sahip çıkacaksınız. Biz bir aileyiz. Bizim burada alacağımız kararlar ile ilkokuldaki çocuklara bu sütleri vereceğiz, onların sağlığını etkileyecek. Bizim tek amacımız, süt üreticilerini desteklemek, hayvancılığı desteklemek. Onların yok olmasına engel olmak. Buzağı ölümlerinden bahsediliyor. Biz bunları da önlemek istiyoruz. Bunun için gerekli aktivasyonlara başladık. Biz yeni ve beyaz bir sayfa açmak istiyoruz. Bu sayfayı temiz şekliyle yürütmek bu masadaki kişilerin elinde. Bugün burada sizinleyiz bence çok güzel bir birliktelik sağlayacağız, üreticilerimiz de yüzleri gülecek, çocuklarımız da sağlıklı ürünlere kavuşacak” dedi.  Kooperatifler taleplerini dile getirdi Yapılan konuşmanın ardından toplantıya katılan kooperatiflerin başkanları ve üyeleri söz alarak, karşılaştıkları ve yaşadıkları sorunları dile getirdi. Başkan Zeyrek’ten bunları çözümü konusunda destek beklediklerini ifade eden kooperatif temsilcileri ortak projede çalışmaya hazır olduklarını kaydetti. 

Binlerce Ton Ürün Tarlalarda Çürümeye Bırakıldı! Haber

Binlerce Ton Ürün Tarlalarda Çürümeye Bırakıldı!

CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, Manisa’nın Ahmetli İlçesinde domates, biber, kavun ve karpuz üreticilerini ziyaret ederek sorunlarına dikkat çekti. Çiftçilerin hemen her ürünü maliyetinin altında satmak zorunda kaldığını ve bu nedenle hasat etmeyip tarlada bıraktığını belirten Başevirgen, “Bu yıl kimsenin yüzü gülmüyor. Çiftçilerin ürettiği tüm ürünler, maliyetinin altında fiyatlandırılınca zarar eden üretici de hasat yapmıyor. Yüzlerce ton domates, biber, kavun ve karpuz tarlalarda çürümeye bırakıldı. Üretici tarladaki ürününü üç kuruşa satamazken vatandaşlar da marketlerde fahiş fiyattan bu ürünleri almaya devam ediyor. İktidarın, ekmeğini topraktan çıkartan üreticimize reva gördüğü bu düzene itirazımız var. Bu politikalarla çiftçi üretemez” ifadelerini kullandı. Manisalı üretici buğday, pamuk ve mısır gibi ürünlerdeki düşük prim ödemeleri nedeniyle domates başta olmak üzere biber, patlıcan, kavun ve karpuz üretimine yöneldi. Salçaya gelen ihracat yasağıyla domates üreticisinin ürünleri elinde kaldı. Girdi maliyetleri altında ezilen domates üreticisi 2 liraya mal ettiği domatesi zararına satmak zorunda kalıyor. Manisa Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Bekir Başevirgen Manisa’nın Ahmetli ilçesinde üreticilerle bir araya geldi. Üreticiler Başevirgen’e yaşadıkları mağduriyetleri anlattı. “İKTİDAR ÇİFTÇİYİ ÖLDÜRMEYE ÇALIŞIYOR” Ahmetlili üretici Demir Soğukçeşme, “Bibere 3-7 lira veriyorlar maliyeti 10 lirayı geçiyor. Tarlaya kavunla biber ektim 500 bin lira masraf yaptım. 10 dönüm biber ve 10 dönüm kavundan hiç para kazanamadım. 7 bin fidan kavun ektim. Fidanın tanesi 10 lira. Kavun tarlada kaldı hiç soran yok. Biberi toplamamız lazım ama işçi yevmiyesi 750 lira. Bize çok işçiye az. Maliyetini düşününce toplatsak zarar edeceğiz. Domates zaten tarlalarda çürüdü. Biberler yandı. Bu sene hiçbir ürün para etmiyor. Çiftçi artık üretmeyecek. Traktörünü satıp borçlarını ödeyecek. İktidar Türkiye’yi bitirdi, çiftçiyi öldürmeye çalışıyor. Hükümetin canı sağ olsun. Dışardan malları getirsin bursa satsınlar. İhracatı kapattılar. Benim ülkemde vatandaşım ucuza yesin. Aracılar bizden 7 liraya alıyor, 15-20 liraya markette satıyorlar” “KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR DİYORLAR YA, BU NASIL EFENDİLİKTİR?” Ahmetli’de çiftçilik yapan Cihan ve Esat Toprak kardeşler ise çiftçiye ve üreticiye değer verilmediğini söyleyerek, “Karpuza şu an kilo başı 3 lira veriyorlar. Tarlada kalsa, hiç vermesek daha karlıyız. Verilen para işçi maliyetini bile kurtarmıyor. Yaşım 43, hayatımda böyle rezil bir yıl görmedim. Mahsulün birinden kaybedersin diğerinden kazanırsın. Eskiden böyle yapardık. Biberden zarar ederdik domatesten kazanırdık. Üzümden kaybedersek zeytinden kazanırdık ama bir şekilde iş yürürdü. Şimdi domates, kavun, karpuz toptan zarar. Şu adaletsizliğe bir çözüm bulunması gerekiyor artık. Çiftçi de insanlar da bunu hak etmiyor. Köylü milletin efendisidir diyorlar ya, bu nasıl efendiliktir? Bu zulmü aklım almıyor. 25 dönüm karpuz ektim. Biraz para eder diye de geçe bıraktım. Hepsi elimizde kaldı. 220 dönüm yerimiz var. Ektiğimiz hiçbir üründen para kazanamadım. 105 ton domatesim var en büyük zararı oradan yaşadım. Geçen 2 senede de dolu ve dondan zarar etmiştik. Traktörü, arabayı satıp borçlarımızı ödemeye çalışacağız. Seneye üretim yapamayacağız. Paramız yok ki kışlık mahsul ekelim. “ “650-700 GRAM ALTINIM VARDI ONLAR GİTTİ, ÜZERİNE 3 MİLYAR BORCUMUZ OLDU” “Buraya başladığımız zaman 650-700 gram altınım vardı. Onlar gitti, üzerine 2-3 milyar da borcumuz var. Güzelim kavunları tarlada bıraktık. Toplatsak daha çok zarar edeceğiz. Maliyetimiz zaten 7-8 lira. 2-3 lira fiyat veriyorlar. Olması gereken fiyat en az 10 lira. Karpuz daha kötü, onun hiç alıcısı yok. 2 lira veriyorlar. Olabilecek en güzel malı yetiştirmişiz, emeğimizi vermişiz. Her şeyi dört dörtlük yapmışız ama malımız tarlada çürüyor. Borçları nasıl ödeyeceğiz diye düşünmüyoruz çünkü ödeyemeyeceğiz. Kimse ödeyemeyecek. Bütün çiftçinin durumu böyle” ZİRAAT ODASI BAŞKANI ÜNSAL: BORÇLAR YAPILANDIRILSIN, GÜBRE VE TOHUM DESTEĞİ VERİLSİN Ahmetli Ziraat Odası Başkanı Adnan Ünsal ise Ahmetli’de 5 bin dönüm domates ekildiğini, bunun 4 bin dönümünün toplanmadığını söyleyerek toplanan bin dönüm domatesin ise mahallelerde satıldığını belirtti. Daha önce dolu ve don olaylarının yaşandığı zamanlarda çiftçilerin mağdur olduğunu ama onun dışında böyle bir mağduriyet görmediğini söyleyen Ünsal, “Devletimiz şefkatli olsun, kim gerçek çiftçi, kim gerçek üretici onu tespit etsin. Çiftçi ve üreticilerin borçları sıfır faizle yapılandırılsın. Ödemeler seneye bıraksın. Gübre ve tohum desteği verilsin” İfadelerini kullandı.

Bakan Yumaklı Üzüm Hasadına Katıldı Haber

Bakan Yumaklı Üzüm Hasadına Katıldı

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı bazı programlara katılmak üzere Manisa'ya gitti. İlk olarak Manisa'nın Turgutlu ilçesinde Tarkim Bitki Koruma Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin Bitki Koruma Ürünleri Üretim Tesisleri Temel Atma Töreni'ne katılan Bakan Yumaklı, burada yaptığı konuşmada, tarım sektörü olarak Cumhuriyet tarihinin rekorlarını peş peşe kırdıklarını, 2022 yılında 129 milyon ton olan bitkisel üretimin 2023 yılı sonunda 139 milyon tona ulaştığını belirtti. Türkiye'nin bitkisel üretimde 12. sıraya, sebze üretiminde 6. sıraya, meyve üretiminde 4. sıraya yüklemesinde yatırımların önemli olduğunu vurgulayan Yumaklı, "Fındık, kiraz, incir, kayısı, ayva gibi ürünlerde üretimde dünyada 1. sıradayız. Kavun, karpuz, zeytin, mandalina ve elma gibi bazı ürünlerde 2. sıradayız. Antep fıstığı, çilek, nohut, domates gibi ürünlerde de 3. sıradayız. Bunun toplamına baktığımız zaman 69 milyar dolarlık bir tarımsal hasılaya ulaştığımızı görüyoruz ki bu rakam da bizi Avrupa'da 1. sıraya dünyada ise ilk 10 içerisine taşımış durumda." dedi. Bakan Yumaklı, iklim ve konjoktürel değişiklikler gibi bazı hususların sektörün daha dayanıklı hale getirme zorunluğunu ortaya koyduğunu ifade ederek, "Tarımsal üretimi doğal şartlarda yaptığımız için elbette birçok risk faktörüyle karşı karşıyayız. Bunlardan birisi de bugün tesislerin temel atma töreninde beraber olduğumuz zararlılara karşı mücadelede, bitki koruma ürünleri. Hakikaten son 2 yılda çok ciddi bir biçimde artan zararlıların bizim tarımsal üretimimize eğer kontrol etmezsek ve yönetmezsek ciddi bir zarar, hasar vereceği ortada. Dolayısıyla çiftçimizin alın terini koruma anlamında bizlerin çok önemli bir görevi ve yükümlülüğü var." diye konuştu. Bitki koruma ürünlerinin satışında ya da reçete yazımında görev alacak olan kişilerin eğitim, sınav, denetim ve standartlarının oluşturulması konusuna önem verdiklerini kaydeden Bakan Yumaklı, şöyle devam etti: "Bugüne kadar 223 aktif maddeyi insan, hayvan ve çevre sağlığına olumsuz etkileri sebebiyle engelledik, yasakladık. Yine bu hafta içerisinde de bir aktif maddenin daha yasaklanması işlemini gerçekleştirdik. Ayrıca yıl boyunca rutin denetimler var. 3 hafta boyunca eş zamanlı olarak bitki koruma ürünleri, bayi ve toptancılara da denetim gerçekleştirdik. Kurumsal olarak bütün kurallara uymuş olan üretimlerle alakalı herhangi bir sözümüz yok. Sadece bunların kullanım aşamasındaki hususlarını denetliyoruz. Ancak merdiven altı diye tabir ettiğimiz üretimlerin kullanılmasına toleransımız yok. Çiftçilerimizden, üreticilerimizden kurumsal olmayan, tescili yapılmamış, neye etki edildiği standartlarla belirlenmemiş hiçbir ürünü kullanmamalarını istirham ediyorum. Bugüne kadar bu ürünlerle ilgili çok önemli olan satış yerleriyle ilgili denetimler yapıldı. Geçtiğimiz 3 haftada 6 bin 413 bitki, koruma, ürün satış iş yeri denetlendi ve bunların içerisinde 179'una gerekli yaptırım uygulandı. Bundan sonra da bu denetimlerimiz devam edecek." MANİSA ÜZÜMDE BİRİNCİ Temel atma programının ardından Saruhanlı ilçesine bağlı Hacırahmanlı Mahallesi'nde üzüm hasadına katılan Bakan Yumaklı, bahçe sahibi ve işçilerle sohbet etti. Bakan Yumaklı, hasatta yaptığı açıklamada Manisa'da organik olarak üretilen Sultani çekirdeksiz üzümünün sembolik de olsa hasat açılışını yaptıklarını söyledi. Normalde 15 gün sonra başlamasını bekledikleri hasadın, mevsimlerin öne gelmesiyle beraber bugünlerde başlayacağını belirten Yumaklı, "Manisa üzümde birinci malumunuz ama ondan çok daha önemli bu Sultani üzümün ihracat potansiyeli. Çok ciddi şekilde talep gören bir ürün. Geçtiğimiz yıl 500 milyon dolar civarında bir ihracat rakamı oldu. Rekolteyle alakalı bu yılın geçtiğimiz yıldan çok farklı olmayacağını değerlendiriyoruz. Biraz daha iyi olabilirdi ama iklim şartları beklediğimizin üzerinde bir rekolte gelmesine engel olmuş oldu. Geçtiğimiz yıldan kesinlikle kötü değil." ifadelerini kullandı. Bakan Yumaklı ayrıca tüm üreticilere bereketli bir yıl dileyerek sözlerini tamamladı. 

Başkan Zeyrek Manisa İçin Yeni Dönem Manifestosunu Açıkladı Haber

Başkan Zeyrek Manisa İçin Yeni Dönem Manifestosunu Açıkladı

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, yeni dönem belediye çalışma manifestosu ile ‘Manisa İçin’ kampanyasının tanıtımını gerçekleştirdi. Artık Manisa için hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını vurgulayan Başkan Ferdi Zeyrek, Manisalılara da çağrıda bulundu. Başkan Zeyrek, “Manisa’mızı aydınlık geleceğe taşımak için, halkımıza hak ettiği hizmeti sunmak için, daha mutlu, daha huzurlu, daha güvenli ve daha zengin bir Manisa için tüm halkımıza çağrımızdır; gelin Manisa’mızın değişimine siz de ortak olun” ifadelerini kullandı.  Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, 5 yıl boyunca benimseyeceği yönetim anlayışını içeren yeni dönem belediye çalışma manifestosu ile ‘Manisa İçin’ kampanyasının tanıtımını gerçekleştirdi. Törene Manisa Milletvekilleri Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu ve Selma Aliye Kavaf, Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, Başkan Ferdi Zeyrek’in eşi Nurcan Zeyrek ve kızı Nehir Zeyrek, Ahmetli Belediye Başkanı Fuat Mintaş, Akhisar Belediye Başkanı Besim Dutlulu, Alaşehir Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu, Gölmarmara Belediye Başkanı Cem Aykan, Gördes Belediye Başkanı İbrahim Büke, Kırkağaç Belediye Başkanı Üstün Dönmez, Köprübaşı Belediye Başkanı Fatih Taşlı, Kula Belediye Başkanvekili Semra Gündüz, Salihli Belediye Başkanı Mazlum Nurlu, Sarıgöl Belediye Başkanı Tahsin Akdeniz, Selendi Belediye Başkanı Murat Daban, Soma Belediye Başkanvekili Emine Ünlü, Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, CHP il ve ilçe örgütleri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, mahalle muhtarları katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende ilk olarak 31 Mart 2024 gecesi Cumhuriyet Meydanı’nda Manisalıların yaşadığı coşkunun yer aldığı video gösterildi. Ardından Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek söz aldı. “’Manisa İçin’ kampanyamızın tanıtımı ile Manisa’mıza dair yeni dönem manifestomuzu açıklayacağımız toplantımıza hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz” diyerek sözlerine başlayan Başkan Ferdi Zeyrek, “Bugün hep birlikte Manisa’mız için önemli bir güne tanıklık ediyoruz. Haberlerde ve belgesel metinlerinde çokça duyduğumuz bir cümle bizim için çok daha anlamlı olacak; artık Manisa için hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” ifadelerini kullandı.  “Anlatacaklarımız yeni dönemde çalışma anlayışımızı ortaya koyacak” Bugün anlatılanların, bundan sonraki dönemde yol haritası olacağını vurgulayan Başkan Ferdi Zeyrek, “Anlatacaklarımız; yeni dönemde çalışma anlayışımızı ortaya koyacak. Anlatacaklarımız; önümüzdeki 4,5 yılda belediyeciliğe bakışımızı yansıtacak. Anlatacaklarımız; halkımıza yaklaşımımıza dair yolumuzu aydınlatacak. Anlatacaklarımız; 31 Mart 2024 seçimlerinden sonra Manisa’mızda değiştirmeye kararlı olduğumuz yeni paradigmayı da sizlerle paylaşacak” şeklinde konuştu.  “Türkiye İttifakı En Çok Manisa’mızda vücut buldu” Son 1 yıldır Manisa’da başlayan ve ülkeye yayılan bir değişime tanıklık edildiğini kaydeden Başkan Zeyrek, “Cumhuriyet Halk Partisi Manisa İl Başkanlığı seçimleriyle başlayan ve büyük kurultayımızla yükselen değişim ateşi, en nihayetinde 31 Mart 2024 yerel seçimleriyle doruğa çıktı. Manisa’mızın öz evladı, ikinci yüz yılın ilk lideri Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel liderliğinde hayata geçirdiğimiz, ‘Türkiye İttifakı’ en çok Manisa’mızda vücut buldu. Huzurlarınızda, Türkiye İttifakını kurmamıza destek veren, katkı sağlayan, ortak olan her bir hemşerime bir kez daha teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum. Bugün sizinle yeni belediyecilik anlayışımızı paylaşacağım. Ancak ona geçmeden önce, izninizle, nasıl bir belediye devraldığımızı da anlatmak istiyorum. Burada finansal veri ya da borç paylaşmayacağım. Benim açımdan çok daha önemli olan; hizmet anlayışını ve belediye yönetim tarzını aktaracağım. Zira değiştireceğimiz en temel nokta tam da bu konular” dedi.  “Bizi en çok şaşırtan yoklar hiyerarşisi oldu” Başkan Ferdi Zeyrek, “Bu kentte doğmuş, bu kentte büyümüş, bu kentte evlenmiş, bu kentte iş, aş ve evlat sahibi olmuş, yine bu kentte yaşamını tamamlamak isteyen bir komşunuz olarak ben de sizin gibi belediye hizmetlerinden memnun değildim. Bu memnuniyetsizlik beni sorumluluk ve görev almaya itti. Bu önemli göreve talip olduğumda; sanıyordum ki, bir belediye aklı var! Sanıyordum ki, belediyenin çalışan bir ‘işleyiş’ mekanizması var. Sanıyordum ki, bu belediye eksik de olsa, hatalı da yapsa, zayıf da kalsa bir yönetim aklı var. Sanıyordum ki, çoğunluğu çıkar ilişkilerine de dayansa, bu belediyenin bilimsel verileri, kentin tüm envanterlerini içeren bir hafızası var. Sanıyordum ki, arada kopukluk dahi olsa, bu belediyenin yönetimi ile çalışanlarının, çalışanlar ile halkın bir bağı var. Üzülerek söylemeliyim ki tüm bunların hiçbiri yoktu.  Birlikte yönetim üzerine inşa edilen yerel yönetimlerin, yarışan kentlerin olduğu bu yüzyılda en temel unsurlar, en temel pratikler yoktu. Göreve geldiğimiz günden bugüne, aradan geçen sürede açıkçası bizi en şaşırtan, ‘bu kadar da olmaz’ dedirten konu işte bu yoklar ‘hiyerarşisi’ oldu” diye konuştu.  “Yöneten ve yönetilen kavramları artık Manisam’da yok” Önceki dönem Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı’nın kendi yönetim kadrosuyla bir bağı olmadığını belirten Başkan Ferdi Zeyrek, “Çok dar bir kadro ile bu devasa belediyeyi, kendi istediği gibi yönetiyordu. Başkanın alt kademesi, yani genel sekreter ve yardımcılarının daire başkanlarıyla, daire başkanlarının müdürlerle, müdürlerin personelle bağı, personelin de vatandaşla bir ilişkisinin ne yazık ki olmadığını gördük. Öyle ki, Başkanı askeri tören misali karşılamalar, başkanlık katını kapatmalar, yönetim odalarına yaklaştırmamalar, personelle aynı ortamda bırakın bulunmayı, bir selamı bile esirgemeler... Belediye hizmet binalarında, personele bir damla suyu bile çok görmeler… Halka yapılan hizmetleri lütuf gibi sunmalar… Halkın vergileriyle o görevde olanların, halka tepeden bakmaları ve daha niceleri… İşte bugün size değiştireceğimizi söylediğimiz paradigmanın temelini bu yaklaşım oluşturuyor. Belki de son söz olarak söylemem gerekeni, tam da burada söylüyorum; biz kapılarını halka kapatan bir tutumu, ‘ben yaptım oldu’ anlayışını, sadece ben bilirim, kimseye de hesap vermem türü hastalıklı bakış açısını temelden reddediyoruz ve değiştirmeye kararlıyız… Yöneten ve yönetilen kavramları artık Manisa’mda yok. Ve olmayacak da” ifadelerini kullandı.  Başkan Zeyrek belediyecilik anlayışını maddeler halinde sıraladı Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, konuşmasının devamında belediyecilik anlayışını, çalışma arkadaşlarına karşı tavrı, halka yaklaşım ve hizmetleri sunuş tarzını sıraladı. ‘Özgürlük, eşitlik, adalet ve dayanışma temellerine oturan sosyal demokrat ve halkçı bir belediye anlayışımız olacak. Sosyal demokrat, halkçı belediyeciliğimizin merkezinde adil yönetim, eşit hizmet anlayışı var’ diyen Başkan Zeyrek,  “Bu anlayışı hayata geçirirken;  1- Öncelikle kendi içinde iletişimi güçlü, yönetim kadrosundan her kademede çalışanına kadar, tüm personelin kendini değerli hissettiği bir belediye olacağız. Çalışanlarıyla sürekli iletişim halinde, aynı sofrayı paylaşan, sorunları tartışan, çözümleri birlikte üreten, çalışanların liyakat esasıyla belirlendiği bir belediye olacağız.  2- Halka yaklaşımda nezaketi, saygıyı, sevgiyi, hoşgörüyü ve empatiyi asla unutmayan bir belediye olacağız. Halkın muhataplığını bir saniye dahi aklımızdan çıkarmadan, gelen soru, şikayet, öneri ve talepleri anında cevaplayan, bunlara dair fikir-i takibi yaparak vatandaşa en hızlı şekilde geri dönen, gerekirse hatasını kabul eden ve özür dilemekten çekinmeyen bir belediye olacağız.  3- Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in de her fırsatta dile getirdiği gibi; Bize oy veren, vermeyen ayrımı yapmadan herkese, her kesime adil ve eşit hizmet götüreceğiz. Soma’dan Selendi’ye, Şehzadeler’den Saruhanlı’ya, Akhisar’dan Demirci’ye her bir yurttaşımızın hak ettiği hizmeti sunacağız. Sesini duyuramayanların da hizmetlere erişimini sağlayacağız. 4- Belediyeciliği bir avuç seçkinin rant kapısı olarak değil, tüm Manisalıların hak ettiği hizmeti aldığı, halkın refahı ve huzurunu düşünen bir kurum olarak göreceğiz.  5- Kapalı, ulaşılamayan, hesap vermeyen bir belediyecilik değil, 7/ 24 ulaşılabilir, şeffaf, hesap verebilir bir anlayışta olacağız. İçerde, dışarıda, masa başında ya da sahada aktif olarak çalışan birimlerimizle, 24 saat hizmet veren çağrı merkezlerimizle “yaşayan” bir belediye olacağız.  6- İnsan onuruna yaraşır, tüm canlılarla barışık, güvenli bir kent için çalışacağız. 7- Yoksulluk ve yoksunlukla kaynağında mücadele eden, kırılgan grupların, dezavantajlı kesimlerin imdadına koşan, imkanları oranında, ihtiyaçlarını karşılayan bir belediye olacağız. 8- Halkçı belediyecilik anlayışıyla; dayanışmayı, kalkınmayı ve refahı hedef alan bir belediye olacağız.  9- Doğayla barışık, çevreyle uyumlu, iklim değişikliğini bir an dahi unutmadan; Manisa’mızın doğal kaynaklarını israf etmeyen, bu kaynakları kullanırken koruyan, gelecek nesillere aktarmayı ödev edinen bir belediye olacağız.  10- Her türlü afete dayanıklı, dirençli, sürdürülebilir ve krizlerle başa çıkabilen bir Manisa için her türlü altyapıyı kuran, yapılandıran belediye olacağız. 11- Kentsel dönüşüm ve afetlerde insanı, çevreyi ve doğayı önceleyen, rantı değil kamu yararını düşünen, sadece bugünü değil geleceğin Manisa’sını planlayan bir belediye olacağız.  12- Bilimsel bilgiyi kullanan, yenilikleri takip eden, akıllı teknolojileri halkın yararı için düşünen bir belediye olacağız.  13- Ulaşım ve altyapı sorunları başta olmak üzere, kente dair temel sorunları çözerken ortak aklı benimseyen, halka soran, birlikte karar alan bir belediye olacağız.  14- Kentin tüm aktörlerini bir masaya toplayan, birleştirici, ortak çalışma kültürünü kente yayan bir belediye olacağız. Ortak masayı kurarken, başta Valilik, Kaymakamlıklar, Üniversite, Sivil Toplum Kuruluşları ve Kent Konseyleri olmak üzere Manisa’mızdaki her bir kurumla, kuruluşla birlikte çalışmaya açık bir belediye olacağız.    15- Başta tarih ve kültür olmak üzere, kentin değerlerini koruyan, zengin mirasa sahip çıkan, onları kente katkı sağlayacak şekilde tanıtan bir belediye olacağız.  16- Yeni fikirlere açık, inovasyonu etkin kullanan, yaratıcılığı merkeze alan bir belediye olacağız.  17- Aktif yurttaşlığı önemseyen, katılımcılığı merkeze alan, ortak akıl masalarını sorunların çözümünde ‘olmazsa olmaz’ kabul eden bir belediye olacağız.  18- Belediyeyi eril dilden kurtaracağız. Kadınların hayatın her alanında daha çok görünür, karar alma mekanizmalarında daha aktif olduğu, cinsiyetçi yaklaşımdan uzak bir anlayışta olacağız. Toplumsal cinsiyet eşitliğini ve eşit katılımcılığı önce belediyemizde sonra tüm Manisa’mızda hayata geçireceğiz. 19- Üretimi, üreticiyi hayatın merkezine koyan, hayati önemdeki üretimlerin sürmesi için üreticinin ayakta kalması gerektiğini bilen, üretim sorunlarını kendisine dert edinen, bu sorunların çözümü için sorumluluk alan bir belediye olacağız.  20- Manisa’mızın marka değeri için projeler üreten, ulusal ve uluslararası alanlarda bu değeri tanıtmak, bilinirliği artırmak, geleceğe dair güçlü vizyon ortaya koymak için paydaşlarla çalışan bir belediye olacağız.  21- Yoksul, engelli, yaşlı başta olmak üzere, dezavantajlı kesimlere insan onuruna yaraşır şekilde yaklaşan, Sosyal adaleti sağlayacak çalışmalar yapan bir belediye olacağız.  22- Başta genç ve kadın işsizler olmak üzere, kent işsizliğini temel sorun olarak gören, bu büyük sorunun yarattığı tahribatları gidermek için çalışan bir belediye olacağız. 23- Çocuk Dostu bir belediye kuracağız.  Çocuklara dair proje geliştirirken, hizmet üretirken, kapsayıcı, eşitlikçi, çocukların düşüncelerini özgürce ifade edebilecekleri ortamlar yaratma çabasında olacağız. Çocukların duygusal, fiziksel ve bilişsel gelişimini düşünecek, ‘çocuk haklarını’ merkeze alacağız.  24- Bildiğiniz gibi, belediyelerin en önemli sacayağı, bütçe oluşturmak. Katılımcı, çoğulcu demokrasinin en önemli göstergelerinden biri olan bütçe yapım süreçlerine de halkımızın katılımını istiyoruz. Proje üretirken, yatırım yaparken halkın talep ve beklentilerini esas alacağız.  Halka hesap vermek, temel ilkemiz olacak.    25- Emeklisi, işçisi, memuru, esnafı, sanayicisi, çiftçisi, öğrencisi kısacası tüm Manisalı hemşerilerimin mutluluğu, refahı ve huzuru için çalışan bir belediye olacağız.” “Manisa’mızın değişimine siz de ortak olun” Manisa’nın değişimine ortak olmaları için Manisalılara çağrıda bulunan Başkan Ferdi Zeyrek, konuşmasını şu şekilde sürdürdü; “Tüm bu kararları hayata geçirmek için, Manisa’mızı aydınlık geleceğe taşımak için, halkımıza hak ettiği hizmeti sunmak için, daha mutlu, daha huzurlu, daha güvenli ve daha zengin bir Manisa için tüm halkımıza çağrımızdır; gelin Manisa’mızın değişimine siz de ortak olun. Gelin aktif yurttaşlar olarak, kentin geleceğinde siz de söz sahibi olun. Gelin sözde, yetkide ve kararda sizin de etkiniz olsun. Gelin bu kadim kenti geleceğe taşıyan insanlardan olun. Gelin el ele, kol kola, omuz omuza, gönül gönüle olalım. Manisa’mız İçin hep birlikte çalışalım. Bu davet bizim…” “‘Manisa İçin’, ‘daima ileri’ düsturunu taşıyor “Sizlerle paylaşmış olduğum belediyecilik vizyonumuzu Manisa'mızda hayata geçirirken vizyonumuzun yüzü olacak ve onu temsil edecek markamızdan da bahsetmek istiyorum. ‘Manisa İçin’. Bugün konuşma sırasında bile sıkça kullanmış olduğumuz bu söylem bizim hedeflerimizi ve ilkemizi içinde barındırıyor. Manisa için, her daim bir eyleme yönelme durumunda olan bir cümle. Bu sebeple bitmeyecek olan bir dinamizmi içinde taşıyor. 17 ilçemizde, dört koldan gerçekleştirdiğimiz ve gerçekleştireceğimiz çalışmaların amacını belirtiyor. Belediyemizle vatandaşlarımız arasındaki eksik kalan bağı kuruyor. Değişimin, gençliğin, bereketli topraklarımızın, doğamızın, hepimizin renklerini içinde barındırıyor. Çok renkli, kurgusuyla hemşehrilerimize sesleniyor. Markamızda görmüş olduğunuz Kırmızı, ana rengimiz. Daha hareketli, daha canlı, dinamik ve kararlı bir belediyeciliği temsil ediyor. Manisa İçin, "daima ileri" düsturunu taşıyor. O yüzden söylemin sonunda görmüş olduğunuz oklar ileriyi, geleceği, hayata geçirdiğimiz icraatları ve sıradaki icraatlara geçişi anlatıyor. Okların renkli olması Belediyemizin her kulvarda çalıştığını gösteriyor.” “Hayata geçireceğimiz her icraat Manisalılar için olacak” “Yeşil, eşit ve insan odaklı icraatlarımızı temsil ediyor.  Bereketin, cömertliğin, uyumun rengi olarak logomuzda yerini alıyor. Mavi, Manisa Büyükşehir Belediyesi'nin hizmet ilkelerini temsil ediyor. Belediye vatandaşın amiri değil, hizmetkarıdır. Halk için çalışır, halka hizmet eder. Mavi, güvenin ve sükûneti temsil ediyor. Turuncu, hepimizi yansıtıyor.  Gençliğin enerjisini de içinde barındırıyor.  Hayata geçireceğimiz her icraat son noktada Manisalılar için olacak, uzun yıllar Manisa'ya fayda sağlayacak. Modern, dinamik, atak bir belediyecilik anlayışının, dinleyen, gülümseyen, sorun çözen yaklaşımın temsilcisi olacak sloganımız ve markamız, birimlerimiz tarafından da kullanılacak, sokaklarda ve belediyemizde sizlerle iletişimimiz bir parçası olacak.” “Yeni dönem manifestomuz onlarca yıldır oluşmuş bir ezberi bozacak” “Bugün sizlerle paylaştığım bu yaklaşım metni, yeni dönem manifestomuz, Manisa’mızda onlarca yıldır oluşmuş bir ezberi bozacak, yeni bir soluk ve heyecan yaratacak. Bizi saran ve bize güç veren bu heyecanın hedefinde; halkın belediyeyi sahiplenmesi, kent yönetiminde ve geleceğinde söz sahibi olması, kendisini kente dair sorumlu hissetmesi ve kenti koruyup kollaması var. Belediye çalışanlarının da, 7’den 77’ye her yurttaşa karşı sorumluluk duyduğu, her kesime adil ve eşit hizmet götürme bilincinde ve hassasiyetinde olduğu, kentin doğasına, kültürüne, kentte yaşayan tüm canlılara saygı duyduğu bir yaklaşım var. Hz Mevlana’nın söylediği gibi; Dün, dünde kaldı cancağızım. Artık yeni şeyler söylemek lazım. Hep birlikte yeni şeyler söylemek üzere, Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.” Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, konuşmasının ardından Genel Sekreter, MASKİ Genel Müdürü, Genel Sekreter Yardımcıları, Başkan Danışmanları ve Daire Başkanlarını tanıttı. 

Yapılacak Hataların Bedelini Hayvanlar Canıyla Ödeyecek Haber

Yapılacak Hataların Bedelini Hayvanlar Canıyla Ödeyecek

CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, kanun teklifiyle veteriner hekimlere bırakılan “ötanazi” uygulamasını denetleme de yaşanabilecek sorunlara dikkat çekti. Başevirgen, “Kanun teklifinde ‘kuduz şüpheli saldırgan’ ve ‘anatomik yapısı bozulmuş’ gibi tümü itlafa gerekçe olabilecek muğlak ifadeler yer alıyor. Bu tanımlamalar çok geniş. Örneğin, bir hayvanın saldırgan olduğuyla ilgili denetim nasıl yapılacak? Ötanazi kararını verirken yetkili kurulun o kararı doğru verip vermediğini nasıl denetlenecek? Yani yapılacak tüm hataların bedelini hayvanlar canıyla ödeyecek” dedi. CHP Manisa Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Bekir Başevirgen, komisyonda görüşmeleri devam eden Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine konuştu. Hayvanları öldürmeden de çözümün mümkün olduğuna dikkat çeken Başevirgen, kanun teklifini eleştirdi. “GÜNLERDİR ISRARLA MUHALEFET ETTİĞİMİZ ÖTANAZİ MADDESİ TEKLİFTEN ÇIKARILDI” Kanun teklifinden “ötanazi” kelimesinin çıkarılmasını değerlendiren Başevirgen, “Günlerdir ısrarla muhalefet ettiğimiz ve sakıncalarını anlatmaya çalıştığımız ötanazi maddesi tekliften çıkarıldı. Yeni durumda Veterinerlik Hizmetleri Kanunu’nun 9 Maddesi’nin 3. Fıkrası’nda yer alan hükümler uygulanacak. Buna göre hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak, hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında, akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda, veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilecek” dedi. “BELEDİYELERİN BÜNYESİNDE VETERİNER İŞLERİ MÜDÜRLÜKLERİ YOK” Belediyelerde veteriner işleri müdürlüklerinin olmadığına dikkat çeken Başevirgen, “Öncelikle belediyelerin bünyesinde bu kriterlerin sağlanıp sağlanmadığını denetleyecek veteriner işleri müdürlükleri yok. Dolayısıyla bu konuda bir netlik yok. Konunun uzmanı olmayan insanların, hayvanların ‘kamu güvenliği açısından tehlike oluşturması’ durumuna karar verecek mercide olması ciddi hatalara yol açacaktır. Bu durum hayvanların katlini de beraberinde getirebilir. Bu büyük bir risktir” ifadelerini kullandı. “YAPILACAK TÜM HATALARIN BEDELİNİ HAYVANLAR CANIYLA ÖDEYECEK” Ötanazi gibi uygulamaların denetlenmesinde ki yetersizlikleri de gündeme getiren Başevirgen, “Veteriner hekimler bile tanımlamasını yapamazken, bilimsel olarak bir hayvanın saldırgan olup olmadığı neye göre belirlenecek? ‘Kuduz şüpheli saldırgan’ ve ‘anatomik yapısı bozulmuş’ gibi tümü itlafa gerekçe olabilecek muğlak ifadeler yer alıyor. Bu tanımlamalar çok geniş. Örneğin, bir hayvanın saldırgan olduğuyla ilgili denetim nasıl yapılacak? Ötanazi kararını verirken yetkili kurulun o kararı doğru verip vermediğini nasıl denetlenecek? Yani yapılacak tüm hataların bedelini hayvanlar canıyla ödeyecek” diye konuştu. “BU KANUN TEKLİFİ TÜMÜYLE GERİ ÇEKİLMELİDİR” Kanun teklifinde çelişkili ifadelerin yer aldığını belirten Başevirgen, iktidara kanun teklifini geri çekme çağrısında bulundu. Başevirgen, “Ötanazi maddesinin geri çekildiği gibi, her maddesi çelişkili ve muğlak ifadelerle dolu bu kanun teklifi tümüyle geri çekilmelidir. Yapılması gereken, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununu eksiksiz uygulamak ve Meclis Araştırma Komisyonu raporundaki çözüm yollarını benimsemektir” dedi.

Superior Seedless Üzümün İhracat Yolculuğu Başladı Haber

Superior Seedless Üzümün İhracat Yolculuğu Başladı

Düşük şeker oranı nedeniyle diyabet hastalarının tercih ettiği, Ege Bölgesi’nin önemli ihraç ürünlerinden, sofralık üzüm çeşitleri arasında erkenci tür olarak öne çıkan Superior Seedless üzümün ihracat yolculuğu 11 Temmuz 2024 Perşembe günü başladı. "Superior Seedless Çeşidi Sofralık Üzüm" için oluşturulan Hasat ve İhraç Tarihlerini Belirleme Komisyonu, Manisa’nın Alaşehir, Salihli ve Sarıgöl ilçelerindeki bağlarda yaptığı incelemeler ve alınan numunelerin Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Laboratuvarında yapılan analizler sonucunda Superior Seedless Çesidi Sofralik Üzümlerin, 11/07/2024 tarihinden itibaren kesimine ve ihracatına vize verdi. Manisa-İzmir-Denizli üçgeninde 60 bin civarında üreticinin 1 milyon 100 bin dekar alanda üzüm yetiştiriciliği yaptığını dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, pek çok üzüm türünün anavatanının Anadolu coğrafyası olduğunu, üzümde taze, kuru ve mamul ihracatıyla ülkeye 700-750 milyon dolar aralığında döviz kazandırdıklarını aktardı. İklim değişikliği nedeniyle bu yıl üzümlerin 15 gün önce tüketime hazır hale geldiğini aktaran Uçak, “Superior üzümü sultani çekirdeksiz üzüm ve red globe üzümünden sonra en çok ihraç edilen taze sofralık üzüm türü. 2023 yılında rekoltede tarihi bir düşüklük vardı. 2024 yılında rekoltemiz daha iyi noktada. 2023 yılında 135 milyon dolar olan taze sofralık üzüm ihracatımızın 150 milyon doları aşmasını, Superior Seedless üzümünden de 10 milyon dolar ihracat rakamına ulaşmayı hedefliyoruz. Üreticilerimiz ve ihracatçılarımız için verimli bir sezon diliyorum” şeklinde konuştu. 2023 yılında Superior Seedless üzümünün ihracatında Rusya Federasyonu 2,5 milyon dolarla öne çıkarken, Ukrayna’ya 750 bin dolarlık, Suudi Arabistan’a 340 bin dolarlık ihracat oldu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.