SON DAKİKA
Hava Durumu

#Market

Porsuk Haber Ajansı - Market haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Market haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Fiyat Farklılığını Önlemek İçin Gübrede Tavan Fiyat Uygulanmalıdır Haber

Fiyat Farklılığını Önlemek İçin Gübrede Tavan Fiyat Uygulanmalıdır

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ekim ayında üretici ile market arasındaki fiyat farklılıklarını, aynı bölgede farklı satış noktalarından alınan gübre fiyatlarındaki farklılıkları ve aylık-yıllık girdi fiyatlarındaki değişimleri yaptığı basın açıklamasında değerlendirdi. “Ekim ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 368,5 ile karnabaharda görüldüğünü belirten Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Karnabahardaki fiyat farkını yüzde 281 ile patates, yüzde 259,4 ile beyaz lahana, yüzde 236,6 ile portakal ve yüzde 205,3 ile limon takip etti. Karnabahar 4,7 kat, patates 3,8 kat, beyaz lahana 3,6 kat, portakal 3,4 ve limon 3,1 kat fazlaya satıldı. Üreticide 12 lira 50 kuruş olan karnabahar 58 lira 56 kuruşa, 3 lira 60 kuruş olan patates 13 lira 72 kuruşa, 4 lira 81 kuruş olan beyaz lahana 17 lira 30 kuruşa, 13 lira 75 kuruş olan portakal 46 lira 28 kuruşa, 10 lira olan limon 30 lira 53 kuruşa markette satıldı. Ekim ayında markette ve üreticide fiyatı en fazla artan ürün salatalık olurken, fiyatı en fazla düşen ürün ise markette kuru soğan, üreticide patates oldu.”  Market fiyatları “Ekim ayında markette 36 ürünün 21’inde fiyat artışı, 15’inde fiyat düşüşü oldu. Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 89,8 ile salatalık oldu. Salatalıktaki fiyat artışını yüzde 65 ile sivri biber, yüzde 60,4 ile yeşil soğan, yüzde 46 ile kabak, yüzde 34,1 ile domates takip etti. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 18,7 ile kuru soğan oldu. Kuru soğandaki fiyat düşüşünü yüzde 17 ile limon, yüzde 9,2 ile kuru incir, yüzde 7,9 ile Antep fıstığı, yüzde 7,5 ile kuru kayısı izledi.”  Üretici fiyatları “Ekim ayında üreticide 28 ürünün 18’inde fiyat artışı olurken 7’sinde fiyat düşüşü görüldü. 3 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 23,4 ile patateste görüldü. Patatesteki fiyat düşüşünü yüzde 13 ile limon, yüzde 10,1 ile yumurta, yüzde 8,8 ile pirinç ve yüzde 2,2 ile nohut izledi. Üreticide en çok fiyat artışı yüzde 105,9 ile salatalıkta görüldü. Salatalıktaki fiyat artışını yüzde 104,8 ile kabak, yüzde 102,2 ile sivri biber, yüzde 64,4 ile domates ve yüzde 60 ile havuç izledi.”  Üretici fiyat değişiminin nedenleri “Arz ve talepteki değişim yumurta fiyatlarını düşürdü. İklim değişikliği sebebiyle erken olgunlaşan erkenci ve orta erkenci limon çeşitlerinin aynı sezonlarda hasat ediliyor olması arzda artışa, talebin azalması fiyat düşüklüğüne neden oldu. Patateste rekoltenin yüksek olması sebebiyle şu an talep olmadığından dolayı fiyatlar düştü. Salatalık, kabak, sivri biber ve domateste tarladan seraya geçiş üretici fiyatlarını artırdı.” Gübre fiyat çalışması “2021 yılının ekim ayından itibaren yükselmeye başlayan gübre fiyatları, 2023 yılının ağustos ayında zirveyi gördü ve fiyatlar bu seviyelerde devam ediyor. Artan gübre fiyatları üreticilerimizi ucuz gübre arayışına sevk ederken gübre fiyatları da bayiden bayiye değişkenlik gösteriyor. Birliğimizce Ankara’da tarımsal faaliyetin yoğun olarak yapıldığı bir ilçede, aynı gübrenin farklı satış noktalarındaki fiyat değişimlerine dair çalışma yapıldı. Çalışmada, ülkemizde en çok kullanılan gübrelerden; 1 tonluk amonyum sülfat gübresinin fiyatı Bayi 1’de 11 bin lira iken Bayi 2’de 9 bin 300 lira, Bayi 5’te 10 bin 500 lira, Bayi 6’da 11 bin 250 lira ve Bayi 7’de 11 bin 480 liraya satılıyor. Amonyum sülfat gübresinin fiyatı farklı satış noktalarına göre yüzde 23,4 oranında değişiyor. 1 tonluk ÜRE gübresinin fiyatı Bayi 1, Bayi 2, Bayi 4 ve Bayi 5’te 15 bin 500 lira iken Bayi 3’te 15 bin lira, Bayi 6’da 16 bin 200 lira, Bayi 7’de 15 bin 940 lira ve Bayi 8’de 15 bin 50 liraya satılıyor. ÜRE gübresinin fiyatı farklı satış noktalarına göre yüzde 8 oranında değişiyor. 1 tonluk DAP gübresinin fiyatı Bayi 1 ve Bayi 5’te 23 bin 750 lira iken Bayi 2’de ve Bayi 4’te 24 bin lira, Bayi 3’te 22 bin 850 lira, Bayi 6’da 24 bin 950 lira, Bayi 7’de 24 bin 220 lira ve Bayi 8’de 23 bin 500 liraya satılıyor. DAP gübresinin fiyatı farklı satış noktalarına göre yüzde 9,2 oranında değişiyor. 1 tonluk 20.20.0 kompoze gübresinin fiyatı Bayi 1, Bayi 2 ve Bayi 4’te 15 bin lira iken Bayi 3’te 14 bin 600 lira, Bayi 5’te 15 bin 350 lira, Bayi 6’da ve Bayi 8’de 14 bin 750 liradır. 20.20.0 kompoze gübresinin fiyatı farklı satış noktalarına göre yüzde 5,1 oranında değişiyor. Gübre fiyatlarının üreticilerimizi zorladığı bu günlerde, aynı gübrenin farklı satış noktalarındaki fiyat farkının yüzde 23’lere kadar çıkması kabul edilebilir değildir. Birbirinden farklı yüksek fiyatlardan çiftçilerimizi korumak gerekiyor. Yaşanan yüksek fiyat farkının önüne geçmek amacıyla gübrelerde tavan fiyat uygulanmalıdır.” Eylül ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimler “Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Ekim ayında, Eylül ayına göre ÜRE gübresi yüzde 6,4, DAP gübresi yüzde 2 oranında artarken, amonyum sülfat gübresi yüzde 1,7, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 1,4 ve amonyum nitrat gübresi yüzde 0,6 oranında arttı. Geçen yılın Ekim ayına göre son bir yılda amonyum sülfat gübresi yüzde 23,1, DAP gübresi yüzde 19,8, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 12,1, ÜRE gübresi yüzde 7,2, amonyum nitrat gübresi yüzde 6,9 oranında arttı. Ekim ayında Eylül ayına göre süt yemi yüzde 2,4, besi yemi yüzde 3,7, son bir yılda süt yemi yüzde 38,3, besi yemi ise yüzde 36,8 oranında arttı. Tarım ilacı fiyatları yüzde 82 oranında artarken elektrik fiyatları yıllık olarak yüzde 30,4 oranında arttı. Mazot fiyatları aylık yüzde 2,6, yıllık bazda yüzde 7,8 oranında arttı.”

CHP'li Gürer: ''Raftaki Ürün Tarlanın 3 - 4 Katı'' Haber

CHP'li Gürer: ''Raftaki Ürün Tarlanın 3 - 4 Katı''

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman, Köyişleri Komisyonu üyesi Ömer Fethi Gürer, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında üretici sorunlarına değindi. Gürer, üreticilerin bu yıl tüm ürettiği ürünlerde zarar ettiğini, piyasanın tüccarın eline bırakıldığını, iktidarın süreci seyrettiğini belirterek gelecek yıl ürün deseni değişiklikleri olabileceğini ve bunun da raf fiyatlarına olumsuz yansıyacağını söyledi. CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, üreticinin zarar ettiğini ve özellikle et ve süt ile mamulleri, sebze ve meyve gibi gıda ürünlerinin tüketime bağlı olarak sürekli gündemde olduğunu ifade etti. Bu kere çerezlik ürünlerde üretici durumu, raf fiyatları ve ithalat ile ilgili verileri açıklayarak, “Bu bağlamda çerezlik ürünlerde üreticinin zarar etmesine rağmen tüketicinin nasıl soyulduğunu göstereceğim,” dedi. GİRDİLER ARTTI Tarımda tohum, ilaç, gübre, mazot, tarla kirası, işçilik, sulama gideri ve ekipman giderlerinin arttığını belirten Ömer Fethi Gürer, TÜİK verilerine göre bir yılda genelde %41 girdi fiyatları artarken tohum ve dikim materyalinde yıllık artışın %59,53 olarak açıklandığını söyledi. Çiftçi kredi borçları 749 milyar liraya ulaştı. Üretim yapmak güçleşse de çiftçi üretmeye devam etti; bu yıl ise zararda. YER FISTIĞI PİŞMAN ETTİ CHP’li Vekil Ömer Fethi Gürer, marketten aldığı Mısır ülkesinden ithal kabuklu yer fıstığını bir kap içine dökerek bu yılki süreci anlattı. Gürer, “Yer fıstığı çerez ve yağ olarak insan sağlığında, küspesi ise hayvan yemi olarak kullanılıyor. Ülkemizde yıllara göre üretim değişiyor. Geçtiğimiz yıl 185 bin ton yetiştirildi, bu yıl %30 üretim artışı tahmin edildi. Çiftçi hasada başladığında bir önceki yılın altında tüccar fiyat verdi. 2023 yılı üretici satış fiyatı 60 TL iken, 2024 yılı üretici satış fiyatı 30 TL’ye düştü. Üretici zarar etti, iktidar sürece müdahil olmadı, kamu üreticinin yanında durmadı. Tüccar fiyatı baskıladı ve yarı yarıya fiyat düştü. Bazı ürünlerde olduğu gibi üretim fazlalığı gibi yansıtıldı. Çiftçi borçlu hasat yapıp borç ödeyecek. Bu nedenle küçük çiftçi ürünü olduğu an satmaya mecbur. Ülke genelinde borçsuz çiftçi yok gibi. Zararın neresinden dönersem kâr umudu ile tüccara mahkûm ürününü sattı. Ürün tüccara geçince de fiyatlar arttı. Ürün bu yıl daha çok yetişti denilerek piyasa arz talep dengesi için masal anlatılsa da ithalat durmadı. 2023 yılında yer fıstığı ithalatı 27 bin 942 ton oldu ve 47 milyon dolar yurt dışına ödendi. 2024 yılında ise ilk 8 ayda ithalat 16 bin 552 ton oldu ve 30 milyon 961 dolar yurt dışına ödendi. İthalatta amaç piyasayı dengelemek ve tüketiciye daha uygun fiyatla ürün almak olarak anlatılır. Üç harfli markette dün gittim, ithal yer fıstığı soyulmamış halde aldım. Yarım kilo Mısır ülkesinden ithal edilmiş kabuklu yer fıstığına 74.50 kuruş ödedim. İthal kabuklu yer fıstığının kilosu 149 liradan satılıyor. 200 gram ambalajda 37.50 kuruş olan tuzlu yer fıstığının kilosu ise 187 TL’den satılıyor. Yerli kabuklu yer fıstığı pazarda 129 liradan başlayarak fiyat farklı yerlerde katlayarak artıyor. Üreticide geçen yıl dönümün maliyeti 10 bin lira iken, bu yıl dönüm maliyeti 18 bin lira oldu, ürün tarlada fiyatı yarı yarıya düştü, vatandaşa bu yansımadı, fiyat arttı. İthal yer fıstığının dahi rafta kilosunun 149 liradan satılması, çiftçiye nasıl darbe vurulduğu ve tüketicinin nasıl soyulduğunun göstergesidir. Bu fiyatta piyasadaki en uygun fiyat, üretici ile vatandaşın hayrına bir düzenleme yapmayan iktidar, ithale devam ederek raf fiyat artışına seyirci oluyor,” dedi. AYÇİÇEĞİNDE DE DURUM FARKSIZ CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, paketli ve açık getirdiği çerezlik ay çekirdeğini de bir kap içine dökerek ayçiçeğindeki durumu anlattı. Gürer, “Ay çekirdeği de ülkemizde yağlık ve çerezlik olarak üretilir. Bu yıl özellikle yağlık ayçiçeği kuraklık nedeniyle rekolte düştü. Ülkemiz ayçiçeği tohumu ve ham yağında net ithalatçı konumdadır. Üretim alanları genişletilip üründe artış sağlansa da açık devam etmektedir. Çerezlik ay çekirdeği ise Orta Anadolu’da önemli ölçüde yetiştirilmektedir. Aksaray ilimiz bu bağlamda önemli üretim alanlarındandır. Geçen yıl Aksaray’da çiftçi kilosunu 50 TL’ye kadar tarladan sattı. Bu yıl ise Aksaray’da 30 liradan başlayan ilk hasat dönemi, 15 liraya kadar ürün içeriğine göre fiyat düştü. Depolama olanağı küçük çiftçide olmadığı için tüccar yine piyasayı belirleyen oldu ve çiftçi, bir yıl önceki girdilere göre de zarar etti,” dedi." TARIM KREDİ'DE AÇIK ÇEREZLİK KİLOSU 99 LİRA CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, en uygun fiyatla ürün satan Tarım Kredi Market'te dahi dökme ay çekirdeği fiyatının 99 lira olduğunu ve ambalajlı üründe fiyatın katlandığını belirtti. Gürer, "Tarım Kredi Kooperatifinde marketinden dökme bir kilo çerezlik ay çekirdeği kilosu 99 liradan aldım. Tarım Kredi Kooperatif Market'ten yarım kilo ambalajlı ay çekirdeği 62 liradan aldım. Kilosu 124 liraya geliyor. Tarlada 30 lira olan ürün rafta 4 kat fiyatla satılıyor. Ambalaj ve işçilik dışında yapılan bir şey yok, ürün dökme 99 lira iken ambalajda 124 liraya çıkması kiloda 24 lira fiyat artışı var ve piyasadaki en uygun fiyat da bu rakamlar. Farklı marketlerde 129 TL’den başlayarak 300 TL'ye kadar fiyat değişkenliği gösteriyor. Genelde dar gelirliler için sohbet ortamlarında, izlencelerde ay çekirdeği çerez olarak çokça tüketilirdi. Vatandaşın, özellikle dar gelirlilerin tükettiği bir ay çekirdeği dahi raf fiyatı tarlanın 3-4 katı fiyat artışı var. Ayrıca çerezlik ay çekirdekte de ithalat durmuyor. 2023 yılında 19 bin 186 ton yurt dışından ithal çerezlik ay çekirdeği getirildi, 35 milyon 72 bin dolar ödendi. 2024 yılında ise ilk 8 ayda 17 bin ton çerezlik ay çekirdeği ithal edildi, 30 milyon 741 bin dolar yurt dışına ödendi. İthal ay çekirdeği, yerli üründen daha yüksek fiyatla ithal edildi. Bizim çiftçimiz değil, yabancı ülke çiftçisini destekleyen bir iktidarımız var. Çerezlik ay çekirdeğinde de bu yıl üretici zarar etti. Depolayamadığı için tüccara mahkum oldu, ancak rafta fiyatlar düşmedi." diye konuştu. YAĞLIK AY ÇİÇEKTE ÜRETİCİ MUTSUZ CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yağlık ayçiçek tohumu ve ham yağda net ithalatçı olduğumuzu belirtti. Gürer, "Yağlık ayçiçeğinde de üretici kazanmadı. Kuraklık nedeniyle ürün kaybı da yaşandı. 2023 yılında ülkemiz ayçiçek tohumu olarak ithalatımız 755 bin 367 ton oldu ve 435 milyon 300 bin dolar yurt dışına ödendi. 2024 yılında ise ilk 8 ayda 200 bin 49 ton ithalat yapılıp, 110 milyon 680 bin dolar yurt dışına ödendi. 2023 yılında 1 milyon 254 ton ayçiçek ham yağ ithal edildi, 1 milyar 303 milyon 905 bin dolar yurt dışına gitti. 2024 yılında ilk 8 ayda 806 bin 322 ton ayçiçek ham yağ ithal edildi, 732 milyon 934 bin dolar yurt dışına ödendi. Ülkemizin yıllık tüketimi de 2 milyon 300 bin ton civarında; damak tadımıza en uygun ve yaygın tüketimi var. Fiyat artışı rafta devam etse de üretici kazanmıyor." dedi. ÇİFTÇİ KAZANMIYOR VATANDAŞ TARLAYA GÖRE ARTAN FİYATLA ÜRÜN ALAMIYOR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer konuşmasını şöyle tamamladı: “Görüldüğü üzere, iki çerezlik ürünümüzü dikkate aldığımızda üretici zarar ettiği için gelecek yıl muhtemelen başka bir ürün desenine yönelecek. Bu yıldan daha az gelecek yıl ürünün olma olasılığı var. Bu neyi getirecek? Piyasanın arz talep dengesi bozulduğu için fiyatlarda oynamayı getirecek. Bizim üreticiyi korumamız gerekirken burada zarar etmeyen kesim aracılar ve ürünü rafta satanlar. Oysa esas sahip çıkılması gereken, bunu üretenlerdir. Onlar üretmezse yurt dışından da uygun fiyatlı ürün bulunamıyor. Önemli olan, yerli üreticinin korunması ve desteklenmesidir. İlacına, tohumuna, gübresine, sulama suyuna, mazotuna ve tarla kirasına gelen artışların dışında, kullandığı ekipmanların yedek parçası dahil, farklı giderlerde önemli bir artış varken, bir yıl öncesine göre daha düşük olan fiyatıyla ürün satmak durumunda kalan çiftçi giderek tarımdan uzaklaşıyor. Ama raftaki üründe, çiftçiden alınan en az 3-4 kat fiyatlandırılarak satılıyor. Bu şekilde de vatandaş ciddi olarak soyuluyor. Düzenlemeyi yapması gerekli olan iktidar süreci seyrediyor. Bu yıl tüccara bırakılan piyasa, çiftçinin önemli ölçüde mağdur olmasına yol açtı ve çok sayıda çiftçi zarar etti. O nedenle, özellikle kasım ayı ile ödemeli çeklerin de ödenememesi halinde çiftçilerin tarlası ya da haczedilebilecek varlıkları haczedilecek. Daha önce kanun teklifi verip, tüm borçların tarım kesiminde 2027 yılına kadar ertelenmesini ve faizlerinin silinmesini talep ettim. Eğer Türkiye'de tarım biterse, İthal ile getirilebilecek ürünün fiyatı ürettiğimizden aşağı olmayacağı gibi, gıdada sorun yaşarız. Çerezlik ürünlerde dahi 3-4 kat üreten değil, satan kazanıyorsa burada bir sorun var demektir. Onun için de bu süreci siyasi iktidarın doğru öngörüp bu konuda önlemler alması lazım. Kamu alıma girmeli, kamu alım fiyatı bir yerde geçmiş dönemlerde olup da kaldırılan taban fiyatı noktasına yeniden taşınmalı ve gübre, yem gibi tarımın önemli giderleri sübvanse edilmelidir. Mazotta ÖTV ve KDV kaldırılmalı, üretenlere sahip çıkılmalı. Önce üretene sahip çıkacağız, aracılık sistemini düzenleyeceğiz. Raftaki ürünü tüketicinin mağdur olmayacağı bir noktaya taşıyacağız ki bu işlerin sürdürülebilirliği olsun, hem de üreten de tüketen de sorun yaşamasın.” dedi.

Fiyatlar Tarladan Markete Üç Kat Artıyor Haber

Fiyatlar Tarladan Markete Üç Kat Artıyor

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman, Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, patates ürününde bu yıl yaşanan sorunları gündeme getirdi. Üretici maliyetin altında ürününü satamazken, tüketici de yüksek fiyatla ürün almak durumunda kalmamalıdır. Gürer, "Kamu, patates alımına girerek piyasayı dengelemelidir” dedi. Gürer, Ankara’da bir marketten aldığı patateslerle düzenlediği toplantıda, bir kilo patatesin markette 13-15 lira aralığında satılırken, girdi maliyeti ile 6 lirayı aşan patatesin tarlada üreticiden 4 liraya dahi tüccar tarafından alınamadığını belirtti. "Doğru süreç yönetilmezse, üretici hasat bittiğinde elinde kalacak ürünle karşı karşıya kalacak ve market fiyatları artacaktır" ifadelerini kullandı. CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, "Patates fiyatlarındaki istikrarsızlık, üretici ve tüketici üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Bu nedenle planlı ve sürdürülebilir bir üretim modeli ile piyasayı düzenleyici önlemler alınması şarttır" dedi. Tarım ve Orman Bakanlığınca Eylül ayında kurum ve kuruluşlara çağrı yapıldığını hatırlatan Gürer, askeri birlikler, hastaneler, yurtlar, okullar, üniversiteler, belediyeler, kurum personel yemekhaneleri, sosyal tesisler, misafirhaneler, aşevleri vb. toplu yemeklerde ve ayni yardımlarda mümkün olduğu kadar patates tüketimine ağırlık verilmesinin istendiğini ancak bunun yeterli olmadığını söyledi. Yazlık patates depolanamazken, kışlık patatesin altı ay depolanma olanağı bulunduğunu ifade ederek, "Kış koşulları oluşmadan kamu eliyle, Toprak Mahsulleri Ofisi, Türkşeker ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla maliyet artı makul kâr ile ürün alımı yapılmalı, stoklanarak patatesin gelecek üretim sürecine kadar rafta fiyat artışının dengelenmesi sağlanmalıdır" dedi. "Üretici ve tüketicinin mağdur olmaması için bu yöntem uygulanmalıdır" diye ekledi. DÜNYA PATATESE ÖNEM VERİYOR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, patatesin her iklimde yetişebilmesi, birim alanda yüksek verim sağlaması, kullanım alanının geniş olması, sindirim kolaylığı ve besin değerinin yüksek olması nedeniyle dünyada pek çok ülkede üretilip tüketildiğini belirtti. "Patates, gıda güvencesi noktasında dünyanın önemsediği bir üründür ve temel gıda ürünüdür. Dünyada 380 milyon ton patates üretimi gerçekleştirilmektedir. Çin, Hindistan ve Ukrayna ilk üç üretici ülke konumundadır. Dünya genelinde 10 milyon tonun üzerinde patates ithalatı yapılmaktadır. Ülkemizde hemen hemen her bölgede patates yetiştirilmektedir. Orta Anadolu %42, Ege Bölgesi %22 üretim alanına sahiptir. Nisan ayında başlayarak Aralık ayına kadar hasat farklı bölgelerde devam etmektedir. Hem taze tüketimi hem de yan ürünleri ile insan beslenmesinde ve endüstri açısından önemli bir tarımsal ürün olan patatesin üretim süreçlerinde son yıllarda sorunlar artmıştır" diye konuştu. SORUN ÜRETİM ARTIŞI DEĞİL, YÖNETİLEMEME SORUNUDUR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Patates üretimi ülkemizde 2023 yılında 5,5 milyon ton civarında gerçekleşmiştir. Bu yıl ise TÜİK’in Mayıs tahminine göre 6,5 milyon ton üretim öngörülmektedir. 1999 yılında da patates üretimimiz 6,5 milyon ton civarındaydı. Nüfusumuz 30 milyon artmış olmasına rağmen, yine aynı miktar üretime bu yıl ulaşılabilecektir. Niğde ve Afyon illeri üretimde ilk sırada yer almaktadır. Niğde’de bu yıl 250 bin hektar alanda ekili patatesten 1 milyon ton üretim beklenmektedir. ÇKS kayıtlı çiftçi dışında, kayıt dışı civarında da üretim olabileceği öngörülmektedir. Niğde’de 30 Ekim’e kadar hasat devam edecektir. Niğde’de dekara verimlilik %40 oranında 3.500 kg/dekar, %60’ında ise 3.000 kg/dekar ürün alınmaktadır. Verimlilik, Bitlis, Amasya, Kayseri illerinde dekarda 4.000 kg üzerinde çıkabilmektedir. Patates üretimi yıllara göre dalgalanmalar göstermektedir. Üretici ve tüketici fiyatları en fazla dalgalanma gösteren ürünlerin başında patates gelmektedir. Kışlık patates depolanabilir bir üründür; %35 tarladan direkt satılır, %65 depolanır. Geçtiğimiz yıllarda depolar basılıp patates üreticisi stokçu ilan edilmiş, iktidar ise sorundan sıyrılmaya çalışmıştır. Bu yıl yazlık patatesin ardından kışlık patatesin de mevsim etkisi ile bir ay kadar önce olgunlaşma sürecine girmesinin etkisiyle sorun yaşanmaktadır. Küresel iklim değişikliği de bu yıl birden fazla üründe olumsuz etki yaratmıştır. Bu konuda da iktidar hazırlıksız yakalanmış ve sorunlar artmıştır. Yazlık patates değer bulamamış, 6 lira üzerinde maliyete rağmen 3-4 lira aralığında tüccara satılmış ve seçme patates toplanarak önemli ölçüde ürün tarlada kalmıştır. Kışlık patates hasadı başlamasına rağmen, fiyatlar girdi maliyetlerinin altında seyretmektedir" dedi. İHRACAT DESTEKLENEBİLİR CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, kamu eliyle alınacak ürünle iç piyasanın dengelenmesinin yanı sıra tüccarın yurt dışı satışına da destek verilmesinin ürünün değerine satılmasını olanaklı kılacağını ifade etti. Gürer, "2019 yılında patatesin gümrük vergisi sıfırlanıp yurt dışından ithalat yoluna gidilmişti. Halen ithal tohum ülkemize gelmektedir. Patates, katma değeri yüksek olan dondurulmuş ve işlenmiş ürün olarak ihraç edilebileceği gibi, yumru olarak da ihracat sağlanabilir. Bunun için prim desteği artırılmalıdır. Patates iç piyasada dengeli bir fiyat oturtulması üretici ve tüketici için sağlanmalıdır. Bu yıl patates değer bulmazsa, gelecek yıl üretimi düşeceği için fiyatı rafta artacak olan tüketiciye yansıyacaktır. Patates, depolanabilen ve uzun süre korunan bir ürün olması nedeniyle satışı olanaklı ve firesi düşük bir üründür. Kamu, bu anlamda müdahil olursa patatesin çöp olmasını önleyecektir" dedi.

Taneyle Hayat Dönemi Başladı Haber

Taneyle Hayat Dönemi Başladı

CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, “Açlık sınırının altında kalan yurttaşlarımız kiloyla aldığı gıdaları önce yarım kilo şimdi ise taneyle almaya başladı. İktidarın kötü ekonomi politikaları vatandaşlarımız için taneyle hayat dönemini başlattı. Tüm banknotlarımızın toplam değeri olan 385 lirayla yarım kilo kıyma bile alamadığımız bu dönemde, artık meyveyi, sebzeyi taneyle almaya başladık” dedi. CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, vatandaşların beslenmesinden bile tasarruf etmek zorunda kaldığını önceden kiloyla aldığı meyveleri, sebzeleri artık taneyle almaya başladığını ifade etti. Marketlerde ki fiyatlara dikkat çeken Başevirgen, konuya ilişkin bir açıklama yaptı. “ARTIK MEYVEYİ, SEBZEYİ TANEYLE ALMAYA BAŞLADIK” Artan gıda fiyatları, yüksek enflasyon, bitmek bilmeyen ekonomik krizin vatandaşlarımızı getirdiği noktanın artık vicdanları yaraladığını söyleyen Başevirgen, “Açlık sınırının altında kalan yurttaşlarımız kiloyla aldığı gıdaları önce yarım kilo şimdi ise taneyle almaya başladı. İktidarın kötü ekonomi politikaları vatandaşlarımız için taneyle hayat dönemini başlattı. Tüm banknotlarımızın toplam değeri olan 385 lirayla yarım kilo kıyma bile alamadığımız bu dönemde, artık meyveyi, sebzeyi taneyle almaya başladık” dedi. “BU GIDA FİYATLARIYLA VATANDAŞLARIMIZIN SAĞLIKLI BESLENEBİLMESİ İMKANSIZ” Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin (TZOB) market gıda verilerini paylaşan Başevirgen, “TZOB verilerine göre de marketlerde sebze, meyve ve baklagillerin ortalama kilogram fiyatları aldı başını gitti. Marketlerde limon 53 lira, kuru soğan 18 lira, kabak 31 lira, patates 15 lira, salatalık 37 lira, patlıcan 35 lira, domates 33 lira, elma 40 lira, nohut 76 lira, yeşil mercimek 65 lira, kuru fasulye 80 liraya, pirinç 70 liraya satılıyor. 30’lu yumurta kolisi 120 lira, beyaz peynir 250 lira. Bu gıda fiyatlarıyla emeklinin, asgari ücretlinin geçinmesi, sağlıklı beslenebilmesi imkansız” ifadelerini kullandı. “EMEKLİLERİMİZ KALAN ÖMÜRLERİNİ UCUZ GIDA KUYRUKLARINDA TÜKETİYOR” Ucuz gıda kuyruklarına da dikkat çeken Başevirgen, “Gücü marketlerden, kasaplardan et almaya yetmeyen vatandaşlarımız ise Et ve Süt Kurumu’nun önünde ucuz et alabilmek için kuyruklar oluşturuyor. Artık kiloyla et alma dönemi de bitti. Büyük bir çoğunluğu etin tadını unutan vatandaşlarımızdan et alabilenler ise taneyle sebze meyve aldığı gibi eti de gramla alabiliyor. Yıllarca çalışıp didinip huzurlu, ekonomik sıkıntılar yaşamadan hayatlarını devam ettirmek isteyen emeklilerimiz ise kalan ömürlerini ucuz gıda kuyruklarında tüketiyor. Vatandaşlarımız bunu hak etmiyor” diye konuştu. “TÜİK’İN İSTATİSTİKLERİ BİLE ARTIK BİZE GÖSTERİYOR Kİ İKTİDARA DUYULAN GÜVEN AZALIYOR” Başevirgen, vatandaşların artık iktidara güvenmediğini de belirterek, “İktidara göre ekonomi iyi, enflasyon düşüyor ama girdi maliyetleri altında ezilen üretici kazanamıyor, markette fiyatlar yüksek tüketici alamıyor. Vatandaşın gerçekliği karnını doyurmak, barınabilmekken, iktidara yakın çevreler ise 4’er 5’er maaşlar, ihalelerle zenginliklerine zenginlik katmaya devam ediyor. Ancak TÜİK’in istatistikleri bile artık bize gösteriyor ki iktidara ve ekonomi politikalarına duyulan güven her geçen gün daha da azalıyor. Ekonomik güven endeksi Temmuz ayında yüzde 94,4 iken bu oran Ağustos ayında yüzde 1,3 azalarak yüzde 93,1’e geriledi” dedi.

Üretici Fiyatlarındaki Düşüşler Üreticilerimizi Mağdur Ediyor Haber

Üretici Fiyatlarındaki Düşüşler Üreticilerimizi Mağdur Ediyor

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ağustos ayı üretici ile market arasındaki fiyat değişimlerini ve bu değişimlerin nedenlerini yaptığı basın açıklamasıyla değerlendirdi. Ağustos ayı üretici market fiyat değişimi “Ağustos ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 370,4 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat farkını yüzde 323,9 ile havuç, yüzde 262,1 ile kuru soğan, yüzde 249,6 ile kabak takip etti. Limon 4,7 kat, havuç 4,2 kat, kuru soğan 3,6 kat, kabak 3 buçuk kat fazlaya satıldı. Üreticide 11 lira 17 kuruş olan limon 52 lira 54 kuruşa, 8 lira olan havuç 33 lira 91 kuruşa, 4 lira 88 kuruş olan kuru soğan 17 lira 67 kuruşa, 8 lira 75 kuruş olan kabak 30 lira 59 kuruşa markette satıldı. Ağustos ayında fiyatı en fazla artan ürün markette salatalık, üreticide kuru üzüm olurken, fiyatı en fazla düşen ürün ise markette kuru incir, üreticide patates oldu.” Market fiyatları “Ağustos ayında markette 37 ürünün 22’sinde fiyat artışı, 14’ünde fiyat azalışı oldu. 1 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 39,4 ile salatalık oldu. Salatalıktaki fiyat artışını yüzde 35 buçuk ile kabak, yüzde 35,4 ile patlıcan, yüzde 26 buçuk ile marul takip etti. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 24,4 ile kuru incir oldu. Kuru incirdeki fiyat düşüşünü yüzde 19,3 ile limon, yüzde 11,1 ile şeftali, yüzde 10,1 ile sivri biber izledi.” Üretici fiyatları “Ağustos ayında üreticide 29 ürünün 18’inde fiyat artışı olurken 8’inde fiyat düşüşü görüldü. 3 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 29,8 ile patateste görüldü. Patatesteki fiyat düşüşünü yüzde 25 buçuk ile limon, yüzde 20,9 ile yeşil soğan, yüzde 20,4 ile kuru soğan izledi. Üreticide en çok fiyat artışı ise yüzde 83,3 ile kuru üzümde görüldü. Kuru üzümdeki fiyat artışını yüzde 47,8 ile kuru incir, yüzde 35,8 ile yumurta, yüzde 34,4 ile kuru fasulye izledi.” “Üretici fiyatlarındaki düşüşler üreticilerimizi mağdur ediyor” “Bu ay özellikle patates, kuru soğan ve limonda üretici fiyatları yüzde 20 ile yüzde 30 oranında düştü. Erkenci patateste hasat bu yıl 15-20 gün erken başladı. Yazlık patateste erkenci çeşitler bitmek üzere iken orta erkenci çeşitlerde de hasat başladı. Bu yıl geçen yıla göre rekoltenin yüksek olması ve yazlık patatesin depolanamaması nedeniyle üretici fiyatlarında düşüş yaşanıyor. Pazarda ve markette ortalama 15 lira olan patateste üretici fiyatının 4 buçuk liraya kadar düşmesi üreticilerimizi mağdur etti. Kuru soğan ekim alanında bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 10 artış bekleniyor. Ancak sahadan aldığımız bilgiler doğrultusunda bu artışın daha da yüksek olacağını tahmin ediyoruz. Kısıtlı açılan kuru soğan ihracatının tamamen açılması, yeni pazarlar bulunması ve önceki yıllarda olduğu gibi Toprak Mahsulleri Ofisi’nin devreye girerek patates ve kuru soğana müdahale etmesi gerekiyor. Çukurova Bölgesi’nde özellikle Adana’da erkenci çeşit Mayer limon üretiminin fazla olması ve depolarda hala az da olsa ürün bulunması fiyatları düşürdü.  Geçen yıl yeterli geliri elde edemeyen limon üreticilerimiz bu yıl da aynı sorunları yaşamaya devam ediyor. Özellikle meyve suyu üretiminde kullanılacak şeftali, maliyetinin altında satılıyor. Meyve suyu firmaları üreticiden ucuz fiyata aldığı şeftaliyi işleyip konsantre hale getirerek depoluyor. Bu konsantre uygun şartlarda 3 yıla kadar bozulmadan saklanabiliyor. Üreticiden ucuza alınan ürün sonraki yıllarda tüketiciye kat be kat fazlaya meyve suyu olarak satılıyor. Bakanlık devreye girerek sanayicinin alacağı ürüne ürünün maliyetini göz önünde bulundurarak taban fiyat belirlemelidir. Üreticinin mağduriyeti ancak bu şekilde önlenebilir ve üretimin sürekliliği sağlanabilir.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.