SON DAKİKA
Hava Durumu

#Market

Porsuk Haber Ajansı - Market haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Market haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yaşanan Doğal Afetler ve Bayram Öncesi Talepler Fiyatları Etkiledi Haber

Yaşanan Doğal Afetler ve Bayram Öncesi Talepler Fiyatları Etkiledi

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ramazan sonu ve Mart ayı üretici market fiyatları ile girdi maliyetlerindeki değişimleri yaptığı basın açıklamasıyla değerlendirdi. “Ramazan sonu ve Mart ayında üretici market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 208 ile kuru fasulyede görüldü” diyen Bayraktar, yapılan araştırmayı paylaştı; “Kuru fasulyedeki fiyat farkını yüzde 206,8 ile nohut, yüzde 202,5 ile kuru kayısı, yüzde 186 ile kırmızı mercimek, yüzde 174,6 ile yeşil mercimek takip etti. Kuru fasulye ve nohut 3,1 kat, kuru kayısı 3 kat, kırmızı mercimek 2,9 kat, yeşil mercimek 2,7 kat fazlaya satıldı. Üreticide 33 lira 29 kuruş olan kuru fasulye 102 lira 53 kuruşa, 31 lira 56 kuruş olan nohut 96 lira 82 kuruşa, 150 lira olan kuru kayısı, 453 lira 70 kuruşa, 22 lira 94 kuruş olan kırmızı mercimek 65 lira 61 kuruşa, 29 lira 33 kuruş olan yeşil mercimek 80 lira 53 kuruşa markette satıldı. Mart ayında fiyatı en fazla artan ürün markette ve üreticide limon olurken, fiyatı en fazla düşen ürün markette maydanoz, üreticide beyaz lahana oldu.” Market fiyatları “Mart ayında markette 39 ürünün 30’unda fiyat artışı, 9’unda fiyat azalışı görüldü. Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 53,7 ile limon oldu. Limondaki fiyat artışını yüzde 38,8 ile patates, yüzde 19,8 ile elma, yüzde 19,5 ile sivri biber takip etti. Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 8 ile maydanoz oldu. Maydanozdaki fiyat düşüşünü yüzde 6,7 ile ıspanak, yüzde 5,9 ile marul ve kuru incir izledi.” Üretici fiyatları “Mart ayında üreticide 31 ürününün 14’ünde fiyat artışı olurken, 9’unda fiyat düşüşü görüldü. 8 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 23,4 ile beyaz lahanada görüldü. Beyaz lahanadaki fiyat düşüşünü yüzde 13,9 ile maydanoz, yüzde 12,6 ile kuru soğan, yüzde 10,3 ile domates izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 68,3 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 28,3 ile patates, yüzde 20 ile Antep fıstığı, yüzde 16,7 ile yeşil soğan takip etti.” “Yaşanan doğal afetler ve bayram öncesi oluşan talep fiyatları etkiledi” “Yaşanan doğal afetler ve bayram öncesi oluşan talep, bazı ürünlerin fiyatlarını etkiledi. Geçtiğimiz günlerde yaşanan don sebebiyle narenciye bahçeleri dondan zarar gördü. Piyasadaki ürünün azalmasıyla da sezon boyunca düşük seyreden limon fiyatları arttı. Çukurova bölgesinde yaşanan don sebebiyle erkenci çeşitlerde yüzde 50-60 oranında, geçci patateste yüzde 30-35 oranında zarar olduğu tahmin ediliyor. Yaşanan don, hasat süresini de geciktirdiğinden yıl boyunca fiyat düşüklüğü yaşanan patateste fiyat artışı yaşandı. Ramazan Bayramı nedeniyle talepte yaşanan artış Antep fıstığı fiyatlarının yükselmesine sebep oldu. Yeşil soğan ve ıspanakta kar yağışı sebebiyle seralar yıkıldı, ürünler açıkta kalarak bozuldu. Arz azaldığı için de fiyatlar yükseldi. Bafra bölgesinde kışlık sebzelerde geçtiğimiz aylarda yaşanan sel ve kar yağışı nedeniyle çoğu üründe bozulmalar yaşandı. Bu durum alım gücü düşen üreticilerimizin beyaz lahana, maydanoz ve marulu düşük fiyata satmasına sebep oldu. Kuru soğanda Çukurova Bölgesinde yaşanan don sebebiyle hasadın gecikmesi ve ticari anlaşmalarla gelen kuru soğan ithalatları sebebiyle arzdaki artış fiyatları düşürdü.” Mart ayı ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimler “Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Mart ayında, Şubat ayına göre, amonyum nitrat gübresi yüzde 3,7, üre gübresi yüzde 1,9, amonyum sülfat gübresi yüzde 1,5, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 1, DAP gübresi yüzde 0,3 oranında arttı. Geçen yılın Mart ayına göre son bir yılda, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 34,6, DAP gübresi yüzde 33,9, üre gübresi yüzde 32,3, amonyum nitrat gübresi yüzde 28,9, amonyum sülfat gübresi yüzde 25,8 oranında arttı. Mart ayında şubat ayına göre besi yemi yüzde 1,8, süt yemi yüzde 1,7, son bir yılda süt yemi yüzde 24,9, besi yemi ise yüzde 24,8 oranında arttı. İlaç fiyatları yıllık yüzde 14,9 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 30,4 oranında arttı. Mazot fiyatı son bir yılda yüzde 11,1 oranında artarken, geçen aya göre yüzde 2,3 oranında düşüş oldu.”

Beylikova Belediyesi'nden Ramazan Ayında Büyük Destek Haber

Beylikova Belediyesi'nden Ramazan Ayında Büyük Destek

Beylikova Belediyesi, Ramazan ayının bereketini ve dayanışma ruhunu ilçedeki vatandaşlarla paylaşmaya devam ediyor. Belediye, ihtiyaç sahibi vatandaşlar ile belediye işçilerine yönelik 2.000 TL limitli alışveriş kartı desteğini hayata geçiriyor. Yerel marketlerde geçerli olacak alışveriş kartları sayesinde vatandaşlar, kendi ihtiyaçlarını özgürce belirleyerek alışveriş yapabilecek. Böylece geleneksel gıda kolisi dağıtımı yerine, herkesin kendi ihtiyacına göre seçim yapmasına olanak tanınacak. Aynı zamanda, bu uygulama ile ilçe ekonomisine de katkı sağlanması hedefleniyor. Beylikova Belediye Başkanı Av. Hakan Karabacak, Ramazan ayının birlik ve beraberlik duygularını pekiştirdiğini vurgulayarak şu açıklamalarda bulundu: “Ramazan, paylaşmanın ve dayanışmanın en güzel örneklerinin sergilendiği mübarek bir ay. Beylikova Belediyesi olarak biz de bu manevi atmosferi daha da anlamlı hale getirmek için sosyal destek çalışmalarımıza devam ediyoruz. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımızın ve belediyemizde görev yapan işçi kardeşlerimizin yanında olmak, onları ekonomik olarak bir nebze de olsa rahatlatmak en büyük önceliğimiz. Bu kapsamda 2.000 TL limitli alışveriş kartlarımızı dağıtmaya başlıyoruz. Geleneksel gıda kolisi yerine vatandaşlarımızın kendi ihtiyaçlarını belirleyerek alışveriş yapmalarını sağlıyoruz. Kartların yalnızca ilçemizdeki marketlerde geçerli olması sayesinde yerel esnafımıza da destek sağlamış olacağız. Beylikova’da kimse yalnız değil, her zaman yanınızdayız.” Alışveriş kartı desteğinden yararlanmak isteyen ihtiyaç sahibi vatandaşlar, kimlikleriyle birlikte bağlı bulundukları mahalle muhtarlıklarına veya Beylikova Belediyesi Mali İşler Müdürlüğü’ne başvuru yapabilecekler. Belediye işçileri için ise dağıtım süreci ilgili birimler aracılığıyla gerçekleştirilecek. Ramazan ayının birlik ve beraberlik içinde geçmesi için çalışmalarına aralıksız devam eden Beylikova Belediyesi, sosyal yardımlarla ilçedeki dayanışma kültürünü güçlendirmeye devam ediyor.

Don Afetinden Zarar Gören Üreticilerin Kredi Borçları Ertelenmelidir Haber

Don Afetinden Zarar Gören Üreticilerin Kredi Borçları Ertelenmelidir

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım alanlarını etkileyen don afetini, Ramazan ayı öncesinde geçtiğimiz yıla göre bu yılın fiyat değişimlerini, Şubat ayı üretici ve market fiyatları ile girdi maliyetlerindeki değişimleri yaptığı basın açıklamasında değerlendirdi. “Don afetinden zarar gören üreticilerimizi kaybetmemek adına, bölgedeki üreticilerin kredi borçları faizsiz ertelenmelidir” diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Doğal afetlerden en çok zarar gören her zaman tarım sektörü olmuştur. Geçtiğimiz günlerde de Adana, Mersin ve Hatay başta olmak üzere Akdeniz’deki birçok ilimizde don afeti meydana gelmiş ve tarımsal üretimi etkilemiştir. Don afeti; şeftalide, kayısıda, erikte, patateste, karpuzda, narenciyenin hasat edilmeyen bir kısmı ile kabak, patlıcan, biber, salatalık gibi bazı sebzelerde zarar oluşturmuştur. Bu afet sebebiyle zarar gören tüm çiftçilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Hasar tespit komisyonları zarar gören sahalarda incelemelerde bulunmaya başladı. Doğal afet sonrası hasar tespit aşamasında birçok sorun çıkmakta ve çiftçilerimizin zararı olduğundan daha düşük gösterilebilmektedir. Aynı şeylerin yaşanmaması adına çiftçilerimizin zararı hakkaniyetli bir şekilde belirlenmelidir. Don afetinden zarar gören bölge ülkemiz tarımsal üretimi için önemlidir.  Yine 2 yıl önce şubat ayında bu bölge depremin merkezindeydi. Henüz depremin yaraları tam olarak sarılmadan yaşanan bu afet bölgedeki çiftçilerimize ve ülke tarımına büyük zarar verir. Kesin raporlar çıkmasa da yüzde 100’lere varan hasar oranlarının olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla don afetinden zarar gören üreticilerimizi kaybetmemek adına bölgedeki üreticilerimizin kredi borçları faizsiz ertelenmelidir. Ayrıca yetkili kurumlar harekete geçerek üreticilerimizin bu zararını telafi edici yardımlar yapmalıdır. Don afeti yalnızca üreticiyi değil tüketiciyi de etkileyecektir. Zarar gören bölgelerde hem açıkta hem de örtü altında meyve-sebze üretilmektedir. Bu olayın Ramazan ayıyla birlikte hali hazırda yüksek olan gıda fiyatlarını artırmasından endişelenmekteyiz.” Ramazan ayı öncesi fiyat değişimleri “Geçen yıl ile bu yılın Ramazan ayı öncesindeki fiyatlara baktığımızda, bu yıl markette 39 ürünün 36’sında fiyat artışı, 2’sinde fiyat düşüşü olurken 1 ürünün fiyatı değişmedi. Markette en fazla fiyat artışı yüzde 160,2 ile beyaz lahanada görüldü. Beyaz lahanadaki fiyat artışını yüzde 94,1 ile kabak, yüzde 80,9 ile limon, yüzde 62,5 ile yumurta izledi. Markette fiyatı düşen ürünler ise yüzde 18,1 ile patates ve yüzde 1,5 ile karnabahar oldu. Geçtiğimiz yılın Ramazan öncesine göre bu sene tüketicilerimiz marketten beyaz lahanayı 2,6 kat, kabağı 1,9 kat, limonu 1,8 kat ve yumurtayı 1,6 kat fazlaya alarak tüketmek zorunda kalacaklar. Geçen yıl ile bu yılın Ramazan ayı öncesine göre üreticide 31 ürünün 26’sında fiyat artışı, 4’ünde fiyat düşüşü görülürken 1 üründe fiyat değişimi yaşanmadı. Üreticide en fazla fiyat düşüşü yüzde 27,8 ile zeytinyağında görüldü. Zeytinyağındaki fiyat düşüşünü yüzde 16,7 ile kuru kayısı, yüzde 14,9 ile patates, yüzde 3,8 ile fındık izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 594,4 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 201,6 ile kabak, yüzde 184,2 ile beyaz lahana, yüzde 141,4 ile salatalık izledi.” Şubat ayı üretici market fiyat değişimi “Şubat ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 217 ile kuru fasulyede görüldü. Kuru fasulyedeki fiyat farkını yüzde 207,4 ile havuç, yüzde 197,9 ile kuru kayısı, yüzde 196,6 ile Antep fıstığı takip etti. Kuru fasulye 3,2 kat, havuç 3,1 kat, kuru kayısı ve Antep fıstığı 3 kat fazlaya markette satıldı. Üreticide 33 lira 29 kuruş olan kuru fasulye 105 lira 54 kuruşa, 13 lira olan havuç 39 lira 96 kuruşa, 150 lira olan kuru kayısı 446 lira 80 kuruşa, 250 lira olan Antep fıstığı 741 lira 48 kuruşa markette satıldı.” Market fiyatları “Şubat ayında markette 41 ürünün 33’ünde fiyat artışı, 7’sinde fiyat azalışı görülürken 1 üründe fiyat değişimi yaşanmadı. Şubat ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 35,8 ile patlıcan oldu. Patlıcandaki fiyat artışını yüzde 30 ile havuç, yüzde 27,3 ile portakal, yüzde 19,4 ile kabak izledi. Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 20,4 ile karnabahar oldu. Karnabahardaki fiyat düşüşünü yüzde 13 ile yeşil soğan, yüzde 11,1 ile marul, yüzde 10,6 ile pırasa ve beyaz lahana izledi.” Üretici fiyatları “Şubat ayında üreticide 33 ürünün 18’inde fiyat artışı olurken, 7’sinde fiyat düşüşü görüldü. 8 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üreticide en fazla fiyat düşüşü yüzde 21,9 ile karnabaharda görüldü. Karnabahardaki fiyat düşüşünü yüzde 6,5 ıspanak, yüzde 5 ile marul, yüzde 4,3 ile beyaz lahana izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 275 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 163,2 ile patates, yüzde 82,7 ile kabak, yüzde 77,3 ile kuru soğan takip etti.” Üretici fiyat değişimlerinin nedenleri “Limon’un dallarda azalması nedeniyle hasadı da azaldı. Diğer taraftan yaşanan don olayı narenciye çiçek ve sürgünlerin yanmasına, zarar görmesine sebep oldu. Gelecek yıl ürün rekoltesinde de azalma olacağı tahmin ediliyor. Patateste Çukurova bölgesinde nisan sonu gibi hasat edilmesi planlanan ürünlerde dondan dolayı yüzde yüze yakın hasar olması bekleniyor. Nevşehir, Niğde ve ödemiş illerinde Çukurova bölgesinde yaşanan don ve soğuk hava sebebiyle ürün fiyatları yükseldi. Kabaktaki ve patlıcandaki üretici fiyat artışının sebebi son günlerde meydana gelen don afetine ek olarak talepte yaşanan artıştır. Kuru soğanda sezon sonu geldi depolarda 1 aylık ürün kaldı. Depolarda hem ürün azaldı hem de çürümelerden dolayı zayiatlar oluştu. Bu sebeplerle ürün fiyatı yükseldi. Mandalinanın yüzde 90’nı hasat edildiği için ürün azaldığından fiyatlar yükseldi. Portakal hasadı da sona yaklaştı, geçci portakal hasadı devam ediyor. Don ve soğuk hava fiyatları yükseltti. Narenciye hasadı Çukurova bölgesinde don sebebiyle durdu. Dona karşı önlem alan rüzgar pervaneleri olan ve dondan etkilenmeyen bahçelerde hasat yapılabiliyor. Samsun bölgesinde yoğun yağan kar yağışı sebebiyle kışlık sebzelerde bozulmalar meydana geldi buda üretici fiyat düşüşüne sebep oldu.” Şubat ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimler “Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Şubat ayında, Ocak ayına göre 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 2,7, amonyum nitrat gübresi yüzde 0,9, DAP gübresi yüzde 0,7 oranında artmıştır. Buna karşın amonyum sülfat gübresi yüzde 1,2 ve ÜRE gübresi yüzde 0,3 oranında azalmıştır. Geçen yılın Şubat ayına göre son bir yılda DAP gübresi yüzde 33,4, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 29,9, amonyum sülfat gübresi yüzde 28,8, amonyum nitrat gübresi yüzde 25,6 ve ÜRE gübresi yüzde 25,4 oranında arttı. Şubat ayında Ocak ayına göre süt yemi yüzde 2,6, besi yemi yüzde 1,9 oranında artarken son bir yılda süt yemi yüzde 24,8, besi yemi yüzde 24,1 oranında arttı. Mazot fiyatları son bir ayda yüzde 1,5, son bir yılda ise yüzde 13,9 oranında arttı. İlaç fiyatları aylık yüzde 6,4, yıllık yüzde 33,3 oranında, elektrik fiyatları ise yıllık yüzde 30,4 oranında arttı. Mübarek Ramazan ayının İslam âlemi ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını, sağlık, huzur, bolluk ve bereket getirmesini diliyorum.”

Üretici - Market Arasında En Fazla Fiyat Farkı Limon'da Haber

Üretici - Market Arasında En Fazla Fiyat Farkı Limon'da

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ocak ayında üretici ile market arasında yaşanan fiyat farklılıklarını ve aylık-yıllık girdi fiyat değişimlerini yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi. “Ocak ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 597,4 ile limonda görüldü” diyen Bayraktar, verileri paylaştı; “Limondaki fiyat farkını yüzde 379,9 ile patates, yüzde 267,2 ile mandalina, yüzde 215,4 ile kuru kayısı, yüzde 193,6 ile kuru fasulye ve yüzde 186,8 ile kuru incir takip etti. Limon 7 kat, patates 4,8 kat, mandalina 3,7 kat, kuru kayısı 3,2 kat, kuru fasulye ve kuru incir 2,9 kat fazlaya satıldı. Üreticide 4 lira olan limon 27 lira 90 kuruşa, 3 lira 80 kuruş olan patates 18 lira 24 kuruşa, 11 lira 50 kuruş olan mandalina 42 lira 22 kuruşa, 140 lira olan kuru kayısı 441 lira 61 kuruşa ve 33 lira 29 kuruş olan kuru fasulye 97 lira 73 kuruşa markette satıldı. Ocak ayında markette en fazla fiyatı artan ürün yüzde 14,9 ile kuru fasulye, üreticide ise yüzde 25,8 ile portakal olurken, fiyatı en fazla düşen ürün markette yüzde 26,8 ile patlıcan, üreticide yüzde 46,8 ile karnabahar oldu.” Market fiyatları “Ocak ayında markette 41 ürünün 23’ünde fiyat artışı görülürken 18 üründe fiyat düşüşü görüldü. Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 14,9 ile kuru fasulye oldu. Kuru fasulyedeki fiyat artışını yüzde 12 ile kırmızı mercimek, yüzde 10,7 ile sivri biber, yüzde 10,7 ile kuru kayısı izledi. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 26,8 ile patlıcan oldu. Patlıcandaki fiyat düşüşünü yüzde 23 ile karnabahar, yüzde 20,3 ile marul, yüzde 17,1 ile havuç takip etti.” Üretici Fiyatları “Ocak ayında üreticide 33 ürünün 12’sinde fiyat artışı görülürken 14’ünde fiyat düşüşü görüldü. 7 üründe ise fiyat değişimi yaşanmadı. Üreticide en fazla fiyat düşüşü yüzde 46,8 ile karnabaharda görüldü. Karnabahardaki fiyat düşüşünü yüzde 45,4 ile limon ve yüzde 29,5 ile patlıcan, yüzde 28,1 ile mandalina izledi. Üreticide en çok fiyat artışı yüzde 25,8 ile portakalda görüldü. Portakaldaki fiyat artışını yüzde 22,7 ile havuç, yüzde 15,5 ile maydanoz, yüzde 13,2 sivri biber takip etti.” Üretici fiyat değişimlerinin nedenleri “Karnabaharda erkenci, orta ve geçci çeşitler havaların iyi seyretmesiyle hepsinin aynı dönemde hasat edilmesiyle ürün fazlalığından kaynaklı fiyatta düşüş yaşandı. Havaların sıcak gitmesi sebebiyle birim alandan alınan verimin artması; patlıcan rekoltesini artırdı, bu da üreticilerimizin fiyatlarının gerilemesine sebep oldu. Yeşil sebzelerde (ıspanak, marul, yeşil soğan, pırasa) talepteki azalmadan kaynaklı fiyat düşüklüğü yaşandı. Limonda dalında alım satım durgun olduğu için çiftçilerimiz mağdur olurken, yeterli talebin olmaması da fiyatları düşürdü. Mandalinada sezon sonuna yaklaşıldığı için ve diğer narenciye ürünleri gibi bekletilemediğinden dolayı fiyatı düştü. Portakal ve havuçta talebin artmasından dolayı fiyat yükseldi.” Ocak ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimler “Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Ocak ayında, Aralık ayına göre ÜRE ve amonyum nitrat gübresi yüzde 10, amonyum sülfat gübresi yüzde 6,3, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 5,6 ve DAP gübresi yüzde 3,5 oranında arttı. Geçen yılın Ocak ayına göre ÜRE gübresi yüzde 35,3, amonyum sülfat gübresi yüzde 34,4, DAP gübresi yüzde 32,9, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 29,1 ve amonyum nitrat gübresi yüzde 25,3 oranında arttı. Ocak ayında bir önceki aya göre besi yemi yüzde 3,6, süt yemi ise yüzde 3,4 oranında arttı. Bir önceki yılın aynı ayına göre süt yemi yüzde 24,6, besi yemi ise yüzde 24,2 oranında arttı. Son bir yılda elektrik fiyatı yüzde 30,4, tarım ilacı fiyatı yüzde 30,2, mazot fiyatı ise yüzde 13,3 oranında arttı.”

Patateste Üretim Arttı, Fiyatlar Düştü, Üretici Zorda! Haber

Patateste Üretim Arttı, Fiyatlar Düştü, Üretici Zorda!

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2024 yılı ve Aralık ayı üretici market fiyatları ile girdi fiyatlarında yaşanan değişimleri yaptığı basın açıklamasında değerlendirdi. Üretici ile market arasındaki fiyat farklılıklarını her yıl olduğu gibi bu yıl da Ülkemizin dört bir yanından Ziraat Odaları aracılığıyla alınan veriler doğrultusunda değerlendirdiklerini belirten Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Yaptığımız değerlendirmeler sonucunda; 2024 yılında markette takip edilen 41 ürünün 40’ında fiyat artışı, 1 üründe fiyat azalışı oldu. 2024 yılında, fiyatı en fazla artan ürün markette beyaz lahana, üreticide mandalina, fiyatı en fazla düşen ürün markette ve üreticide patates oldu. Geçen yıla göre bu yıl markette en fazla fiyat artışı yüzde 179,1 ile beyaz lahana da görüldü. Beyaz lahanadaki fiyat artışını, yüzde 135 ile mandalina, yüzde 115,2 ile patlıcan ve pırasa, yüzde 98,5 ile limon izledi. Geçen yıla göre bu yıl markette fiyatı en fazla düşen ürün ise yüzde 16 ile patates oldu. 2024 yılında, üreticide takip edilen 33 ürünün 29’unda fiyatlar artarken, 4 üründe fiyat düşüşü yaşandı. Geçen yıla göre bu yıl, üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 276,5 ile mandalinada görüldü. Mandalinadaki fiyat artışını yüzde 270,4 ile karnabahar, yüzde 166,2 ile beyaz lahana, yüzde 153 ile pırasa izledi. Geçen yıla göre bu yıl, üreticide en fazla fiyat düşüşü yüzde 59,8 ile patateste görüldü. Patatesteki fiyat düşüşünü yüzde 20,7 ile zeytinyağı, yüzde 9,4 ile Antep fıstığı, yüzde 3,6 ile kuru kayısıda görüldü. Bu yıl patates üretiminde yüzde 21,1 oranında artış görüldü. Bu üretim artışı özellikle patateste yıllık bazda üretici fiyatlarının geçen senenin altında kalmasına neden oldu. Zeytinyağı, Antep fıstığı ve kuru kayısıda ürün arzında artış yaşandı ve fiyatlar geçen senenin altına düştü.” Aralık ayı üretici-market fiyat değişimi “Aralık ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 312,3 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat farkını, yüzde 300,8 ile patates, yüzde 270 ile portakal, yüzde 237,2 ile havuç takip etti. Limon 4,1 kat, patates 4 kat, portakal 3,7 kat, havuç 3,4 kat fazlaya markette satıldı. Üreticide 7 lira olan limon 30 liraya, 4 lira olan patates 18 liraya, 10 lira olan portakal 37 liraya, 11 lira olan havuç 37 liraya satıldı Aralık ayında fiyatı en fazla artan ürün; markette beyaz lahana, üreticide patlıcan olurken, fiyatı en fazla düşen ürün; markette karnabahar, üreticide patates oldu.” Market Fiyatları “Aralık ayında markette 41 ürünün 24’ünde fiyat artışı, 17’sinde fiyat azalışı görüldü. Aralık ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 75,6 ile beyaz lahana oldu. Beyaz lahanadaki fiyat artışını yüzde 43 ile patlıcan, yüzde 30,2 ile yeşil soğan ve yüzde 16,6 ile marul takip etti. Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 35,5 ile karnabahar oldu. Karnabahardaki fiyat düşüşünü yüzde 13,6 ile domates, yüzde 7,6 ile sivribiber, yüzde 6,3 ile kabak izledi.” Üretici Fiyatları “Aralık ayında üreticide 33 ürününün 15’inde fiyat artışı olurken, 9’unda fiyat düşüşü görüldü. 9 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Aralık ayında üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 27,9 ile patateste görüldü. Patatesteki fiyat düşüşünü yüzde 25,3 ile portakal, yüzde 11,2 ile limon ve yüzde 11,1 ile mandalina izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 89,2 ile patlıcanda görüldü. Patlıcandaki fiyat artışını yüzde 44,5 ile yeşil soğan, yüzde 42,3 ile beyaz lahana, yüzde 31,6 ile karnabahar takip etti.” Üretici fiyat değişiminin nedenleri “Üreticide patlıcan fiyatındaki artışın sebebi ürün arzındaki azalmadır. Arzın düşmesi ve talebin artması üreticide yeşil soğan, beyaz lahana ve karnabaharda da fiyatların yükselmesine sebep oldu. Sera üretiminde kış döneminde birim alandan alınan verimin azalması, kışlık sebzelerde geçen yıl üretici fiyatlarının düşük olması ve maliyetlerinin de yükselmesi üretim alanlarını daralttı. Seracılığın yoğun olarak yapıldığı kıyı şeritlerimizde ve kışlık sebzelerin yoğun ekilişlerinin olduğu bölgelerde meydana gelen doğal afetler üretimi olumsuz etkileyerek üretici fiyatlarının artmasına sebep oldu. Patateste bu yıl rekoltenin yüksek olmasından kaynaklanan arzdaki artış fiyatların düşmesine neden oldu. Ödemiş patatesinde hasat başladı. Ancak tüccar ürün alımı yapmıyor. Nevşehir ve Niğde’de de durum aynı olunca patates üreticilerimiz bu yıl rekoltenin yüksek olması sebebiyle ellerindeki patatesin bozulmadan devlet tarafından alınmasını istiyor. Tarım Kredi ve Toprak Mahsulleri Ofisinin devreye girerek, doğrudan üreticiden alım yapması sağlanmalıdır. Kuru soğanda üreticilerimiz ürününü satacak alıcı bulamıyor. Alım satımın olmaması nedeniyle fiyatlar geriliyor. Limon, portakal ve mandalinada erkenci çeşitlerin yanı sıra yeni sezonla birlikte depoluk ürünün çıkmasıyla üretici fiyatları düşüş gösterdi. Halen limonda talebin az olması nedeniyle üreticilerimiz ürününü satmakta zorlandığı için erkenci çeşitler dalında kaldı.” Aralık ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimler “Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Aralık ayında, Kasım ayına göre amonyum nitrat yüzde 12,3, ÜRE gübresi yüzde 9,2, DAP gübresi yüzde 2,7, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 2,6, amonyum sülfat gübresi yüzde 1,8 oranında arttı. Geçen yılın Aralık ayına göre son bir yılda amonyum sülfat gübresi yüzde 35,2, DAP gübresi yüzde 29, ÜRE gübresi yüzde 28,6, amonyum nitrat yüzde 27,7, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 19,5 oranında arttı. Aralık ayında Kasım ayına göre süt yemi yüzde 1,8, besi yemi yüzde 1,6, son bir yılda süt yemi yüzde 26,1, besi yemi ise yüzde 25,5 oranında arttı. Tarım ilacı fiyatları geçen aya göre yüzde 6,8 oranında artarken, yıllık yüzde 34,3 oranında artış gösterdi. Elektrik fiyatları yıllık olarak yüzde 30,4 oranında arttı. Mazot fiyatları aylık yüzde 0,5 oranında azalış gösterirken, yıllık bazda yüzde 18 oranında arttı.”

Başkan Bayraktar Ürün Fiyat Farklılıklarını Değerlendirdi Haber

Başkan Bayraktar Ürün Fiyat Farklılıklarını Değerlendirdi

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Kasım ayında üretici ile market arasındaki fiyat farklılıklarını ve aylık-yıllık girdi fiyatlarındaki değişimleri yaptığı yazılı basın açıklamasında değerlendirdi. Kasım ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 253,7 ile limonda görüldüğünü belirten Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Limondaki fiyat farkını yüzde 204,9 ile patates, yüzde 197,4 ile kuru kayısı, yüzde 193,1 ile havuç ve yüzde 188,7 ile antepfıstığı takip etti. Limon 3,5 kat, patates ve kuru kayısı 3 kat, havuç ve antepfıstığı 2,9 kat fazlaya satıldı. Üreticide 8 lira 25 kuruş olan limon 29 lira 18 kuruşa, 6 lira 13 kuruş olan patates 18 lira 69 kuruşa, 135 lira olan kuru kayısı 401 lira 52 kuruşa,11 lira 50 kuruş olan havuç 33 lira 71 kuruşa, 240 lira olan antepfıstığı 693 liraya markette satıldı. Kasım ayında fiyatı en fazla artan ürün markette patlıcan, üreticide ise karnabahar olurken, fiyatı en fazla düşen ürün ise markette portakal, üreticide limon oldu.” Market fiyatları “Kasım ayında markette 42 ürünün 38’inde fiyat artışı, 4’ünde fiyat düşüşü oldu. Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 69,2 ile patlıcan oldu. Patlıcandaki fiyat artışını yüzde 47,5 ile domates, yüzde 42,3 ile kuru soğan, yüzde 39,4 ile karnabahar takip etti. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 17,2 ile portakal oldu. Portakaldaki fiyat düşüşünü yüzde 4,4 ile limon, yüzde 3,2 ile tavuk eti izledi.” Üretici fiyatları “Kasım ayında üreticide 34 ürünün 20’sinde fiyat artışı olurken 7’sinde fiyat düşüşü görüldü. 7 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 17,5 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat düşüşünü yüzde 15,1 ile kabak, yüzde 10,8 ile zeytinyağı, yüzde 4,2 ile havuç izledi. Üreticide en çok fiyat artışı yüzde 153,4 ile karnabaharda görüldü. Karnabahardaki fiyat artışını yüzde 113,8 ile beyaz lahana, yüzde 100 ile patlıcan ve kuru soğan izledi.” Üretici fiyat değişiminin nedenleri “Zeytinyağı piyasasında durgunluk görülüyor. Talepteki azalma nedeniyle fiyat düşüşü yaşandı. Arzdaki azalış lahana fiyatlarında artışa neden oldu. Patlıcandaki fiyat artışının nedeni tarladan sera üretimine geçişte yaşanan arz düşüşünden kaynaklandı. Soğan ve patates depoya alındı. İşçilik maliyetleri ve depo maliyetleri üzerine eklendiği için fiyatı arttı. Limonda ve kabakta fiyat düşüşünün sebebi arz artışıdır. Arzın düşmesi ve talebin artması üreticide karnabahar fiyatının yükselmesine sebep oldu.” Kasım ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimler “Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Kasım ayında, Ekim ayına göre amonyum sülfat gübresi yüzde 3,6, DAP gübresi yüzde 2,3, amonyum nitrat gübresi yüzde 1,5, ÜRE gübresi yüzde 1 ve 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 0,8 oranında arttı. Geçen yılın Kasım ayına göre son bir yılda amonyum sülfat gübresi yüzde 29,3, DAP gübresi yüzde 24, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 15, ÜRE gübresi yüzde 13,8, amonyum nitrat gübresi yüzde 12,7 oranında arttı. Kasım ayında Ekim ayına göre besi yemi yüzde 2,2, süt yemi yüzde 1,8, son bir yılda süt yemi yüzde 36,9, besi yemi ise yüzde 36,1 oranında arttı. Tarım ilacı fiyatları yüzde 25,7 oranında artarken elektrik fiyatları yıllık olarak yüzde 30,4 oranında arttı. Mazot fiyatları aylık yüzde 3,3, yıllık bazda yüzde 17,2 oranında arttı.”

Fiyat Farklılığını Önlemek İçin Gübrede Tavan Fiyat Uygulanmalıdır Haber

Fiyat Farklılığını Önlemek İçin Gübrede Tavan Fiyat Uygulanmalıdır

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ekim ayında üretici ile market arasındaki fiyat farklılıklarını, aynı bölgede farklı satış noktalarından alınan gübre fiyatlarındaki farklılıkları ve aylık-yıllık girdi fiyatlarındaki değişimleri yaptığı basın açıklamasında değerlendirdi. “Ekim ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 368,5 ile karnabaharda görüldüğünü belirten Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Karnabahardaki fiyat farkını yüzde 281 ile patates, yüzde 259,4 ile beyaz lahana, yüzde 236,6 ile portakal ve yüzde 205,3 ile limon takip etti. Karnabahar 4,7 kat, patates 3,8 kat, beyaz lahana 3,6 kat, portakal 3,4 ve limon 3,1 kat fazlaya satıldı. Üreticide 12 lira 50 kuruş olan karnabahar 58 lira 56 kuruşa, 3 lira 60 kuruş olan patates 13 lira 72 kuruşa, 4 lira 81 kuruş olan beyaz lahana 17 lira 30 kuruşa, 13 lira 75 kuruş olan portakal 46 lira 28 kuruşa, 10 lira olan limon 30 lira 53 kuruşa markette satıldı. Ekim ayında markette ve üreticide fiyatı en fazla artan ürün salatalık olurken, fiyatı en fazla düşen ürün ise markette kuru soğan, üreticide patates oldu.”  Market fiyatları “Ekim ayında markette 36 ürünün 21’inde fiyat artışı, 15’inde fiyat düşüşü oldu. Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 89,8 ile salatalık oldu. Salatalıktaki fiyat artışını yüzde 65 ile sivri biber, yüzde 60,4 ile yeşil soğan, yüzde 46 ile kabak, yüzde 34,1 ile domates takip etti. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 18,7 ile kuru soğan oldu. Kuru soğandaki fiyat düşüşünü yüzde 17 ile limon, yüzde 9,2 ile kuru incir, yüzde 7,9 ile Antep fıstığı, yüzde 7,5 ile kuru kayısı izledi.”  Üretici fiyatları “Ekim ayında üreticide 28 ürünün 18’inde fiyat artışı olurken 7’sinde fiyat düşüşü görüldü. 3 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 23,4 ile patateste görüldü. Patatesteki fiyat düşüşünü yüzde 13 ile limon, yüzde 10,1 ile yumurta, yüzde 8,8 ile pirinç ve yüzde 2,2 ile nohut izledi. Üreticide en çok fiyat artışı yüzde 105,9 ile salatalıkta görüldü. Salatalıktaki fiyat artışını yüzde 104,8 ile kabak, yüzde 102,2 ile sivri biber, yüzde 64,4 ile domates ve yüzde 60 ile havuç izledi.”  Üretici fiyat değişiminin nedenleri “Arz ve talepteki değişim yumurta fiyatlarını düşürdü. İklim değişikliği sebebiyle erken olgunlaşan erkenci ve orta erkenci limon çeşitlerinin aynı sezonlarda hasat ediliyor olması arzda artışa, talebin azalması fiyat düşüklüğüne neden oldu. Patateste rekoltenin yüksek olması sebebiyle şu an talep olmadığından dolayı fiyatlar düştü. Salatalık, kabak, sivri biber ve domateste tarladan seraya geçiş üretici fiyatlarını artırdı.” Gübre fiyat çalışması “2021 yılının ekim ayından itibaren yükselmeye başlayan gübre fiyatları, 2023 yılının ağustos ayında zirveyi gördü ve fiyatlar bu seviyelerde devam ediyor. Artan gübre fiyatları üreticilerimizi ucuz gübre arayışına sevk ederken gübre fiyatları da bayiden bayiye değişkenlik gösteriyor. Birliğimizce Ankara’da tarımsal faaliyetin yoğun olarak yapıldığı bir ilçede, aynı gübrenin farklı satış noktalarındaki fiyat değişimlerine dair çalışma yapıldı. Çalışmada, ülkemizde en çok kullanılan gübrelerden; 1 tonluk amonyum sülfat gübresinin fiyatı Bayi 1’de 11 bin lira iken Bayi 2’de 9 bin 300 lira, Bayi 5’te 10 bin 500 lira, Bayi 6’da 11 bin 250 lira ve Bayi 7’de 11 bin 480 liraya satılıyor. Amonyum sülfat gübresinin fiyatı farklı satış noktalarına göre yüzde 23,4 oranında değişiyor. 1 tonluk ÜRE gübresinin fiyatı Bayi 1, Bayi 2, Bayi 4 ve Bayi 5’te 15 bin 500 lira iken Bayi 3’te 15 bin lira, Bayi 6’da 16 bin 200 lira, Bayi 7’de 15 bin 940 lira ve Bayi 8’de 15 bin 50 liraya satılıyor. ÜRE gübresinin fiyatı farklı satış noktalarına göre yüzde 8 oranında değişiyor. 1 tonluk DAP gübresinin fiyatı Bayi 1 ve Bayi 5’te 23 bin 750 lira iken Bayi 2’de ve Bayi 4’te 24 bin lira, Bayi 3’te 22 bin 850 lira, Bayi 6’da 24 bin 950 lira, Bayi 7’de 24 bin 220 lira ve Bayi 8’de 23 bin 500 liraya satılıyor. DAP gübresinin fiyatı farklı satış noktalarına göre yüzde 9,2 oranında değişiyor. 1 tonluk 20.20.0 kompoze gübresinin fiyatı Bayi 1, Bayi 2 ve Bayi 4’te 15 bin lira iken Bayi 3’te 14 bin 600 lira, Bayi 5’te 15 bin 350 lira, Bayi 6’da ve Bayi 8’de 14 bin 750 liradır. 20.20.0 kompoze gübresinin fiyatı farklı satış noktalarına göre yüzde 5,1 oranında değişiyor. Gübre fiyatlarının üreticilerimizi zorladığı bu günlerde, aynı gübrenin farklı satış noktalarındaki fiyat farkının yüzde 23’lere kadar çıkması kabul edilebilir değildir. Birbirinden farklı yüksek fiyatlardan çiftçilerimizi korumak gerekiyor. Yaşanan yüksek fiyat farkının önüne geçmek amacıyla gübrelerde tavan fiyat uygulanmalıdır.” Eylül ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimler “Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Ekim ayında, Eylül ayına göre ÜRE gübresi yüzde 6,4, DAP gübresi yüzde 2 oranında artarken, amonyum sülfat gübresi yüzde 1,7, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 1,4 ve amonyum nitrat gübresi yüzde 0,6 oranında arttı. Geçen yılın Ekim ayına göre son bir yılda amonyum sülfat gübresi yüzde 23,1, DAP gübresi yüzde 19,8, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 12,1, ÜRE gübresi yüzde 7,2, amonyum nitrat gübresi yüzde 6,9 oranında arttı. Ekim ayında Eylül ayına göre süt yemi yüzde 2,4, besi yemi yüzde 3,7, son bir yılda süt yemi yüzde 38,3, besi yemi ise yüzde 36,8 oranında arttı. Tarım ilacı fiyatları yüzde 82 oranında artarken elektrik fiyatları yıllık olarak yüzde 30,4 oranında arttı. Mazot fiyatları aylık yüzde 2,6, yıllık bazda yüzde 7,8 oranında arttı.”

CHP'li Gürer: ''Raftaki Ürün Tarlanın 3 - 4 Katı'' Haber

CHP'li Gürer: ''Raftaki Ürün Tarlanın 3 - 4 Katı''

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman, Köyişleri Komisyonu üyesi Ömer Fethi Gürer, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında üretici sorunlarına değindi. Gürer, üreticilerin bu yıl tüm ürettiği ürünlerde zarar ettiğini, piyasanın tüccarın eline bırakıldığını, iktidarın süreci seyrettiğini belirterek gelecek yıl ürün deseni değişiklikleri olabileceğini ve bunun da raf fiyatlarına olumsuz yansıyacağını söyledi. CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, üreticinin zarar ettiğini ve özellikle et ve süt ile mamulleri, sebze ve meyve gibi gıda ürünlerinin tüketime bağlı olarak sürekli gündemde olduğunu ifade etti. Bu kere çerezlik ürünlerde üretici durumu, raf fiyatları ve ithalat ile ilgili verileri açıklayarak, “Bu bağlamda çerezlik ürünlerde üreticinin zarar etmesine rağmen tüketicinin nasıl soyulduğunu göstereceğim,” dedi. GİRDİLER ARTTI Tarımda tohum, ilaç, gübre, mazot, tarla kirası, işçilik, sulama gideri ve ekipman giderlerinin arttığını belirten Ömer Fethi Gürer, TÜİK verilerine göre bir yılda genelde %41 girdi fiyatları artarken tohum ve dikim materyalinde yıllık artışın %59,53 olarak açıklandığını söyledi. Çiftçi kredi borçları 749 milyar liraya ulaştı. Üretim yapmak güçleşse de çiftçi üretmeye devam etti; bu yıl ise zararda. YER FISTIĞI PİŞMAN ETTİ CHP’li Vekil Ömer Fethi Gürer, marketten aldığı Mısır ülkesinden ithal kabuklu yer fıstığını bir kap içine dökerek bu yılki süreci anlattı. Gürer, “Yer fıstığı çerez ve yağ olarak insan sağlığında, küspesi ise hayvan yemi olarak kullanılıyor. Ülkemizde yıllara göre üretim değişiyor. Geçtiğimiz yıl 185 bin ton yetiştirildi, bu yıl %30 üretim artışı tahmin edildi. Çiftçi hasada başladığında bir önceki yılın altında tüccar fiyat verdi. 2023 yılı üretici satış fiyatı 60 TL iken, 2024 yılı üretici satış fiyatı 30 TL’ye düştü. Üretici zarar etti, iktidar sürece müdahil olmadı, kamu üreticinin yanında durmadı. Tüccar fiyatı baskıladı ve yarı yarıya fiyat düştü. Bazı ürünlerde olduğu gibi üretim fazlalığı gibi yansıtıldı. Çiftçi borçlu hasat yapıp borç ödeyecek. Bu nedenle küçük çiftçi ürünü olduğu an satmaya mecbur. Ülke genelinde borçsuz çiftçi yok gibi. Zararın neresinden dönersem kâr umudu ile tüccara mahkûm ürününü sattı. Ürün tüccara geçince de fiyatlar arttı. Ürün bu yıl daha çok yetişti denilerek piyasa arz talep dengesi için masal anlatılsa da ithalat durmadı. 2023 yılında yer fıstığı ithalatı 27 bin 942 ton oldu ve 47 milyon dolar yurt dışına ödendi. 2024 yılında ise ilk 8 ayda ithalat 16 bin 552 ton oldu ve 30 milyon 961 dolar yurt dışına ödendi. İthalatta amaç piyasayı dengelemek ve tüketiciye daha uygun fiyatla ürün almak olarak anlatılır. Üç harfli markette dün gittim, ithal yer fıstığı soyulmamış halde aldım. Yarım kilo Mısır ülkesinden ithal edilmiş kabuklu yer fıstığına 74.50 kuruş ödedim. İthal kabuklu yer fıstığının kilosu 149 liradan satılıyor. 200 gram ambalajda 37.50 kuruş olan tuzlu yer fıstığının kilosu ise 187 TL’den satılıyor. Yerli kabuklu yer fıstığı pazarda 129 liradan başlayarak fiyat farklı yerlerde katlayarak artıyor. Üreticide geçen yıl dönümün maliyeti 10 bin lira iken, bu yıl dönüm maliyeti 18 bin lira oldu, ürün tarlada fiyatı yarı yarıya düştü, vatandaşa bu yansımadı, fiyat arttı. İthal yer fıstığının dahi rafta kilosunun 149 liradan satılması, çiftçiye nasıl darbe vurulduğu ve tüketicinin nasıl soyulduğunun göstergesidir. Bu fiyatta piyasadaki en uygun fiyat, üretici ile vatandaşın hayrına bir düzenleme yapmayan iktidar, ithale devam ederek raf fiyat artışına seyirci oluyor,” dedi. AYÇİÇEĞİNDE DE DURUM FARKSIZ CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, paketli ve açık getirdiği çerezlik ay çekirdeğini de bir kap içine dökerek ayçiçeğindeki durumu anlattı. Gürer, “Ay çekirdeği de ülkemizde yağlık ve çerezlik olarak üretilir. Bu yıl özellikle yağlık ayçiçeği kuraklık nedeniyle rekolte düştü. Ülkemiz ayçiçeği tohumu ve ham yağında net ithalatçı konumdadır. Üretim alanları genişletilip üründe artış sağlansa da açık devam etmektedir. Çerezlik ay çekirdeği ise Orta Anadolu’da önemli ölçüde yetiştirilmektedir. Aksaray ilimiz bu bağlamda önemli üretim alanlarındandır. Geçen yıl Aksaray’da çiftçi kilosunu 50 TL’ye kadar tarladan sattı. Bu yıl ise Aksaray’da 30 liradan başlayan ilk hasat dönemi, 15 liraya kadar ürün içeriğine göre fiyat düştü. Depolama olanağı küçük çiftçide olmadığı için tüccar yine piyasayı belirleyen oldu ve çiftçi, bir yıl önceki girdilere göre de zarar etti,” dedi." TARIM KREDİ'DE AÇIK ÇEREZLİK KİLOSU 99 LİRA CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, en uygun fiyatla ürün satan Tarım Kredi Market'te dahi dökme ay çekirdeği fiyatının 99 lira olduğunu ve ambalajlı üründe fiyatın katlandığını belirtti. Gürer, "Tarım Kredi Kooperatifinde marketinden dökme bir kilo çerezlik ay çekirdeği kilosu 99 liradan aldım. Tarım Kredi Kooperatif Market'ten yarım kilo ambalajlı ay çekirdeği 62 liradan aldım. Kilosu 124 liraya geliyor. Tarlada 30 lira olan ürün rafta 4 kat fiyatla satılıyor. Ambalaj ve işçilik dışında yapılan bir şey yok, ürün dökme 99 lira iken ambalajda 124 liraya çıkması kiloda 24 lira fiyat artışı var ve piyasadaki en uygun fiyat da bu rakamlar. Farklı marketlerde 129 TL’den başlayarak 300 TL'ye kadar fiyat değişkenliği gösteriyor. Genelde dar gelirliler için sohbet ortamlarında, izlencelerde ay çekirdeği çerez olarak çokça tüketilirdi. Vatandaşın, özellikle dar gelirlilerin tükettiği bir ay çekirdeği dahi raf fiyatı tarlanın 3-4 katı fiyat artışı var. Ayrıca çerezlik ay çekirdekte de ithalat durmuyor. 2023 yılında 19 bin 186 ton yurt dışından ithal çerezlik ay çekirdeği getirildi, 35 milyon 72 bin dolar ödendi. 2024 yılında ise ilk 8 ayda 17 bin ton çerezlik ay çekirdeği ithal edildi, 30 milyon 741 bin dolar yurt dışına ödendi. İthal ay çekirdeği, yerli üründen daha yüksek fiyatla ithal edildi. Bizim çiftçimiz değil, yabancı ülke çiftçisini destekleyen bir iktidarımız var. Çerezlik ay çekirdeğinde de bu yıl üretici zarar etti. Depolayamadığı için tüccara mahkum oldu, ancak rafta fiyatlar düşmedi." diye konuştu. YAĞLIK AY ÇİÇEKTE ÜRETİCİ MUTSUZ CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yağlık ayçiçek tohumu ve ham yağda net ithalatçı olduğumuzu belirtti. Gürer, "Yağlık ayçiçeğinde de üretici kazanmadı. Kuraklık nedeniyle ürün kaybı da yaşandı. 2023 yılında ülkemiz ayçiçek tohumu olarak ithalatımız 755 bin 367 ton oldu ve 435 milyon 300 bin dolar yurt dışına ödendi. 2024 yılında ise ilk 8 ayda 200 bin 49 ton ithalat yapılıp, 110 milyon 680 bin dolar yurt dışına ödendi. 2023 yılında 1 milyon 254 ton ayçiçek ham yağ ithal edildi, 1 milyar 303 milyon 905 bin dolar yurt dışına gitti. 2024 yılında ilk 8 ayda 806 bin 322 ton ayçiçek ham yağ ithal edildi, 732 milyon 934 bin dolar yurt dışına ödendi. Ülkemizin yıllık tüketimi de 2 milyon 300 bin ton civarında; damak tadımıza en uygun ve yaygın tüketimi var. Fiyat artışı rafta devam etse de üretici kazanmıyor." dedi. ÇİFTÇİ KAZANMIYOR VATANDAŞ TARLAYA GÖRE ARTAN FİYATLA ÜRÜN ALAMIYOR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer konuşmasını şöyle tamamladı: “Görüldüğü üzere, iki çerezlik ürünümüzü dikkate aldığımızda üretici zarar ettiği için gelecek yıl muhtemelen başka bir ürün desenine yönelecek. Bu yıldan daha az gelecek yıl ürünün olma olasılığı var. Bu neyi getirecek? Piyasanın arz talep dengesi bozulduğu için fiyatlarda oynamayı getirecek. Bizim üreticiyi korumamız gerekirken burada zarar etmeyen kesim aracılar ve ürünü rafta satanlar. Oysa esas sahip çıkılması gereken, bunu üretenlerdir. Onlar üretmezse yurt dışından da uygun fiyatlı ürün bulunamıyor. Önemli olan, yerli üreticinin korunması ve desteklenmesidir. İlacına, tohumuna, gübresine, sulama suyuna, mazotuna ve tarla kirasına gelen artışların dışında, kullandığı ekipmanların yedek parçası dahil, farklı giderlerde önemli bir artış varken, bir yıl öncesine göre daha düşük olan fiyatıyla ürün satmak durumunda kalan çiftçi giderek tarımdan uzaklaşıyor. Ama raftaki üründe, çiftçiden alınan en az 3-4 kat fiyatlandırılarak satılıyor. Bu şekilde de vatandaş ciddi olarak soyuluyor. Düzenlemeyi yapması gerekli olan iktidar süreci seyrediyor. Bu yıl tüccara bırakılan piyasa, çiftçinin önemli ölçüde mağdur olmasına yol açtı ve çok sayıda çiftçi zarar etti. O nedenle, özellikle kasım ayı ile ödemeli çeklerin de ödenememesi halinde çiftçilerin tarlası ya da haczedilebilecek varlıkları haczedilecek. Daha önce kanun teklifi verip, tüm borçların tarım kesiminde 2027 yılına kadar ertelenmesini ve faizlerinin silinmesini talep ettim. Eğer Türkiye'de tarım biterse, İthal ile getirilebilecek ürünün fiyatı ürettiğimizden aşağı olmayacağı gibi, gıdada sorun yaşarız. Çerezlik ürünlerde dahi 3-4 kat üreten değil, satan kazanıyorsa burada bir sorun var demektir. Onun için de bu süreci siyasi iktidarın doğru öngörüp bu konuda önlemler alması lazım. Kamu alıma girmeli, kamu alım fiyatı bir yerde geçmiş dönemlerde olup da kaldırılan taban fiyatı noktasına yeniden taşınmalı ve gübre, yem gibi tarımın önemli giderleri sübvanse edilmelidir. Mazotta ÖTV ve KDV kaldırılmalı, üretenlere sahip çıkılmalı. Önce üretene sahip çıkacağız, aracılık sistemini düzenleyeceğiz. Raftaki ürünü tüketicinin mağdur olmayacağı bir noktaya taşıyacağız ki bu işlerin sürdürülebilirliği olsun, hem de üreten de tüketen de sorun yaşamasın.” dedi.

Fiyatlar Tarladan Markete Üç Kat Artıyor Haber

Fiyatlar Tarladan Markete Üç Kat Artıyor

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman, Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, patates ürününde bu yıl yaşanan sorunları gündeme getirdi. Üretici maliyetin altında ürününü satamazken, tüketici de yüksek fiyatla ürün almak durumunda kalmamalıdır. Gürer, "Kamu, patates alımına girerek piyasayı dengelemelidir” dedi. Gürer, Ankara’da bir marketten aldığı patateslerle düzenlediği toplantıda, bir kilo patatesin markette 13-15 lira aralığında satılırken, girdi maliyeti ile 6 lirayı aşan patatesin tarlada üreticiden 4 liraya dahi tüccar tarafından alınamadığını belirtti. "Doğru süreç yönetilmezse, üretici hasat bittiğinde elinde kalacak ürünle karşı karşıya kalacak ve market fiyatları artacaktır" ifadelerini kullandı. CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, "Patates fiyatlarındaki istikrarsızlık, üretici ve tüketici üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Bu nedenle planlı ve sürdürülebilir bir üretim modeli ile piyasayı düzenleyici önlemler alınması şarttır" dedi. Tarım ve Orman Bakanlığınca Eylül ayında kurum ve kuruluşlara çağrı yapıldığını hatırlatan Gürer, askeri birlikler, hastaneler, yurtlar, okullar, üniversiteler, belediyeler, kurum personel yemekhaneleri, sosyal tesisler, misafirhaneler, aşevleri vb. toplu yemeklerde ve ayni yardımlarda mümkün olduğu kadar patates tüketimine ağırlık verilmesinin istendiğini ancak bunun yeterli olmadığını söyledi. Yazlık patates depolanamazken, kışlık patatesin altı ay depolanma olanağı bulunduğunu ifade ederek, "Kış koşulları oluşmadan kamu eliyle, Toprak Mahsulleri Ofisi, Türkşeker ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla maliyet artı makul kâr ile ürün alımı yapılmalı, stoklanarak patatesin gelecek üretim sürecine kadar rafta fiyat artışının dengelenmesi sağlanmalıdır" dedi. "Üretici ve tüketicinin mağdur olmaması için bu yöntem uygulanmalıdır" diye ekledi. DÜNYA PATATESE ÖNEM VERİYOR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, patatesin her iklimde yetişebilmesi, birim alanda yüksek verim sağlaması, kullanım alanının geniş olması, sindirim kolaylığı ve besin değerinin yüksek olması nedeniyle dünyada pek çok ülkede üretilip tüketildiğini belirtti. "Patates, gıda güvencesi noktasında dünyanın önemsediği bir üründür ve temel gıda ürünüdür. Dünyada 380 milyon ton patates üretimi gerçekleştirilmektedir. Çin, Hindistan ve Ukrayna ilk üç üretici ülke konumundadır. Dünya genelinde 10 milyon tonun üzerinde patates ithalatı yapılmaktadır. Ülkemizde hemen hemen her bölgede patates yetiştirilmektedir. Orta Anadolu %42, Ege Bölgesi %22 üretim alanına sahiptir. Nisan ayında başlayarak Aralık ayına kadar hasat farklı bölgelerde devam etmektedir. Hem taze tüketimi hem de yan ürünleri ile insan beslenmesinde ve endüstri açısından önemli bir tarımsal ürün olan patatesin üretim süreçlerinde son yıllarda sorunlar artmıştır" diye konuştu. SORUN ÜRETİM ARTIŞI DEĞİL, YÖNETİLEMEME SORUNUDUR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Patates üretimi ülkemizde 2023 yılında 5,5 milyon ton civarında gerçekleşmiştir. Bu yıl ise TÜİK’in Mayıs tahminine göre 6,5 milyon ton üretim öngörülmektedir. 1999 yılında da patates üretimimiz 6,5 milyon ton civarındaydı. Nüfusumuz 30 milyon artmış olmasına rağmen, yine aynı miktar üretime bu yıl ulaşılabilecektir. Niğde ve Afyon illeri üretimde ilk sırada yer almaktadır. Niğde’de bu yıl 250 bin hektar alanda ekili patatesten 1 milyon ton üretim beklenmektedir. ÇKS kayıtlı çiftçi dışında, kayıt dışı civarında da üretim olabileceği öngörülmektedir. Niğde’de 30 Ekim’e kadar hasat devam edecektir. Niğde’de dekara verimlilik %40 oranında 3.500 kg/dekar, %60’ında ise 3.000 kg/dekar ürün alınmaktadır. Verimlilik, Bitlis, Amasya, Kayseri illerinde dekarda 4.000 kg üzerinde çıkabilmektedir. Patates üretimi yıllara göre dalgalanmalar göstermektedir. Üretici ve tüketici fiyatları en fazla dalgalanma gösteren ürünlerin başında patates gelmektedir. Kışlık patates depolanabilir bir üründür; %35 tarladan direkt satılır, %65 depolanır. Geçtiğimiz yıllarda depolar basılıp patates üreticisi stokçu ilan edilmiş, iktidar ise sorundan sıyrılmaya çalışmıştır. Bu yıl yazlık patatesin ardından kışlık patatesin de mevsim etkisi ile bir ay kadar önce olgunlaşma sürecine girmesinin etkisiyle sorun yaşanmaktadır. Küresel iklim değişikliği de bu yıl birden fazla üründe olumsuz etki yaratmıştır. Bu konuda da iktidar hazırlıksız yakalanmış ve sorunlar artmıştır. Yazlık patates değer bulamamış, 6 lira üzerinde maliyete rağmen 3-4 lira aralığında tüccara satılmış ve seçme patates toplanarak önemli ölçüde ürün tarlada kalmıştır. Kışlık patates hasadı başlamasına rağmen, fiyatlar girdi maliyetlerinin altında seyretmektedir" dedi. İHRACAT DESTEKLENEBİLİR CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, kamu eliyle alınacak ürünle iç piyasanın dengelenmesinin yanı sıra tüccarın yurt dışı satışına da destek verilmesinin ürünün değerine satılmasını olanaklı kılacağını ifade etti. Gürer, "2019 yılında patatesin gümrük vergisi sıfırlanıp yurt dışından ithalat yoluna gidilmişti. Halen ithal tohum ülkemize gelmektedir. Patates, katma değeri yüksek olan dondurulmuş ve işlenmiş ürün olarak ihraç edilebileceği gibi, yumru olarak da ihracat sağlanabilir. Bunun için prim desteği artırılmalıdır. Patates iç piyasada dengeli bir fiyat oturtulması üretici ve tüketici için sağlanmalıdır. Bu yıl patates değer bulmazsa, gelecek yıl üretimi düşeceği için fiyatı rafta artacak olan tüketiciye yansıyacaktır. Patates, depolanabilen ve uzun süre korunan bir ürün olması nedeniyle satışı olanaklı ve firesi düşük bir üründür. Kamu, bu anlamda müdahil olursa patatesin çöp olmasını önleyecektir" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.