SON DAKİKA
Hava Durumu

#Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanlığı

Porsuk Haber Ajansı - Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanlığı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Milletimizin Sesi Olmaya Devam Edeceğiz Haber

Milletimizin Sesi Olmaya Devam Edeceğiz

Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen haftalık olağan basın toplantısında ülke gündemi değerlendirildi. Saadet Partisi Tepebaşı İlçe Eğitim Başkanı Tuncay Akyol tarafından yapılan basın toplantısında şu ifadelere yer verildi; "Gündem artık takip edilemeyecek kadar hızlı değişiyor. Allah bilir şu an nasıl bir gündem algısı oluşturuluyor piyasaya sürmek için. Bu kadar sık ve yaygara seviyesinde veya Milletin sinir uçlarına dokunarak tahrik edici şekilde servis edilen gündemlerin iki amacı var. İlki ekonomik felaketin enkazını unutturma çabası. Kâğıt üstündeki, gerçekle uzaktan yakında alakası olmayan verilerle topluma dayatılan “Bahar Ekonomisi”, gerçek hayatta karakış gibi geçiyor. Emekli perişan, esnaf perişan, asgari ücreti perişan, memur sıkıntılı, sanayici düşünceli… Elbette işleri iyi olan, hayatından memnun olanlar vardır. Ama bunların sayısı her geçen gün azalıyor. Bakın “Vergi Yüzsüleri” diye bir liste yayınlandı. Bu listeyi bir bakın. Rakamlara bir bakın. Listeyi hangi yönüyle ele alırsanız alın, Ülkemizin geldiği noktayı gayet iyi açıklıyor. Bir de şu var. Gelecekten de bir umutları olmadığı için Milletimizi suni gündemlerle dikkat dağıtma, kafa karıştırma, yol şaşırtma gibi ayak oyunları oynuyorlar. İşte büyük puntolarla servis edilen gündem değişikliğinin ilk sebebi. Diğer sebep ise, İnsanlık tarihinin en vahşi katliamını, soykırımını ve insanlık utancının üzerini kapatmak. İstiyorlarki, biz terörist, katil, cani ve aşağılık İsrail’i onların istediği kadar eleştirelim. Meydanlara toplanalım ama “Kahrolsun İsrail” sloganları atıp, dağılalım. Sakın ama sakın limanlardaki, karayollarındaki veya semalarımızdaki Siyonist aşağılıkların lojistik firmalarını dile getirmeyelim. Topraklarımızdaki üslerin kapanmasını istemeyelim. Fuarlardaki katilleri protesto etmeyelim. Katilin topraklarımızdaki temsilcisi büyükelçiye defol demeyelim. Biz bunları yaparsak suçlu oluruz. Adımız “Marjinal Grup” olur. Bir takım trol, yazar, hoca sıfatlı ama insanlık sıfatını taşıyamayanlar, İsrailli hayvanların bile gösteremeyeceği reaksiyon ile bize saldırıp iftira atmaya devam ediyorlar. Ne yaparsanız? Biz sözlerimizden, Kudüs Sevdamızdan, Gazze Davamızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Hangi gündemleri pazarlarsanız pazarlayın. Kimleri üzerimize yürütürseniz yürütün. İstiyorsunuz ki, kahvede, sokakta insanlar ekonomiyi Gazze’yi konuşmasın. Limanlarda protestolar, şehir merkezlerinde hak arayışları olmasın istiyorsunuz. Biz ise emeklimizin, esnafımızın, memurumuzun, öğrencimizin, gencimizin, kadınlarımızın kısacası aziz Milletimizin sesi olmaya devam edeceğiz. Gazzeli kardeşlerimizin yanında olmaya, tam bağımsız Filistin kuruluncaya kadar mücadele edeceğiz."

İktidarın En Büyük Eseri Yoksulu ve Yolsuzluk Zengini Türkiye’dir Haber

İktidarın En Büyük Eseri Yoksulu ve Yolsuzluk Zengini Türkiye’dir

Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen İl Divan Toplantısı Taşbaşı Kültür Merkezi Kırmızı Salonda gerçekleşti. İl Divan Toplantısına Saadet Partisi Genel Merkez Eskişehir İl Sorumlusu Süleyman Tekbaş, İl Başkanı Fesih Bingöl, İlçe Başkanları ve partililer katılım sağladı.  İl Sorumlusu Süleyman Tekbaş yaptığı konuşmada ülke ve dünya gündemini değerlendirdi. Tekbaş konuşmasında şunları söyledi; İktidarın en büyük eseri; adalet yoksulu ve yolsuzluk zengini türkiye’dir… Devleti kötü yönetmenin de ötesinde devleti yönetemeyen, yönetmeye gücü ve birikimi yetmeyen iktidar gerçeğini yaşıyoruz. Ak parti hiç bir şey yapmadı” demek doğru olmaz. “ak parti genellikle ya kötü işler yaptı ya da yaptığı işleri kötü yaptı” demek yanlış olmaz. Sosyolojik çürüme ekonomik çökmeden çok daha vahim sonuçlar üretiyor. Mevcut anayasadan medet ummak ve memnun olmak siyasi cehalettir. Milletin ekmeği küçülürken, vatandaşın geçim derdi büyürken anayasa tartışması/çalışması yapmak ise ahlaki sefalettir. Yüz kızartıcı suçlarda ve yüzü kızarmayan suçlu sayısındaki artış ahlaki yozlaşmanın geldiği noktanın özetidir. Yokluk, yoksulluk ve yolsuzluk ta istikrar; “büyük türkiye”, “güçlü türkiye”, “yeni türkiye” ve nihayet “türkiye yüzyılı”  hamasetinin eseridir. Türkiye’yi işi olmayan gençler, maaşı yetmeyen emekliler, borcu bitmeyen esnaflar, ekmeği küçülen işçiler ve memurlar, zararı büyüyen çiftçiler ülkesi olmaktan kurtaracak fikir milli görüş,yegane parti saadettir. Üretimde yerlilik ve eğitimde millilik konusunda tam bir başarısızlık hali var. Tarım ve hayvancılık konusunda ortak kanaat; tarlayı ekmek ve hayvana bakmak zarar ettirir Ak parti; türkiye’nin ekonomisini borca, bütçesini faize dayalı hale getiren beceriksizliğin markalaşmış ve kurumsallaşmış halidir. 2023 yılı bütçesinde toplanan vergilerin ’i faize giderken 2024 bütçesinde si faize gidiyor. “türkiye yüzyılı” dedikleri; iş bulmanın, ev almanın, insanca yaşamanın, borçlanmadan hayata tutunmanın imkansız hale geldiği türkiye’dir. Sorunlardan kurtulmanın reçetesi bellidir; adil devlet, adil paylaşım, insanca yaşam ve bunların hepsi için milli görüş saadet partisi. “mavi vatan” konusunda tam ihmalkarlık ve riyakarlık var; egenin yunan denizine dönüşmesine göz yumuluyor, kıbrıs konusunda güçlü ses verilmiyor, akdenize dair söz söylenmiyor Saadet partisinin mecliste olmasından, meclis gurubu kurmasından, doğruyu söylemesinden ve yanlışları görmesinden rahatsızlar; hasan bitmez ağabeyin vefatında yaşananlar bu durumun ispatıdır. Milli görüş ve saadet partisi olarak; hükümet dahil her partiyi filistine dava olarak bakmaya, israili sorun olarak görmeye davet ediyoruz. Gazzede yaşananlar konusunda; iktidar, türkiye cumhuriyeti devletinin gücünü hissettirecek sözü söylemekten ve tavrı göstermekten ısrarla kaçınıyor İsrail; siyonizmin terör örgütüdür. Gazze’deki soykırıma aralıksız devam eden, lübnan’ı ateş ve zulüm sahasına dönüştürmeye başlayan, iran’ı çatışma alanına çekmek isteyen israil’e karşı sonuç üreten ses çıkarılmıyor ve söz söylenmiyor. İsraile yönelik yaptırım kararlarını uygulamaya gücü yetmeyen bm gerçeğine rağmen, bm kürsüsünden konuşarak siyonizm sorununu çözeceği algısı oluşturma çabası israil’in ekmeğine yağ sürmektir ve cesaretlendirmektedir. Erbakan hocamızın kıbrıs, suriye, filistin ve israil konusundaki öngörülerinin ne kadar doğru olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Dünü unutma kusuru olanlar; yarını öngörme derdi olanları anlayamaz. Suriye’nin insansızlaştırılması ne kadar büyük hata ise filistin’in israil işgalinden arındırılmaması da o kadar büyük hatadır Türkiye, iran ve mısır’ın ortak bakışı ve diğer bölge ülkelerini bu bakışa katılışı; israil’i de,  israil yanlısı ve bağımlısı devletleri de susturur. İktidarın  d-8 konusundaki yirmi yıllık sessizliği ve hareketsizliği israil’in  en büyük avantajlarından biridir. Hem bop eşbaşkanı hem de filistin davası destekçisi sıfatlarına aynı anda sahip olmak ne mümkün ne de doğrudur. İsmail haniyye’nin şehit edilmesinden sonraki sessizlik lübnan’daki  israil terör eylemlerinin motivasyonunu artırdı. Siyonist terör rejiminin lübnan’ın başkenti beyrut’ta gerçekleştirdiği alçakça terör saldırısında hizbullah lideri hasan nasrallah ve yüzlerce kişi şehit oldu. Rabbimiz şehadetlerini mübarek, makamlarını âli eylesin. Siyonist rejim, lübnan’da gerçekleştirdiği saldırı ile yalnızca filistin’i değil, başta bölge ülkeleri olmak üzere bütün islam ülkelerini hatta insanlığı tehdit ettiğini bir kez daha ortaya koymuştur. Gazze ve lübnan’da eş zamanlı bir katliam gerçekleştiren siyonist katiller, öldürürken sünni-şii hatta müslim-gayrimüslim ayrımı yapmazken bazı müslümanların bu ölümler üzerinden hâlâ mezhepsel tartışmalara girmesi ise utanç vericidir. Bugün islam ülkelerini kan gölüne çeviren siyonizmi büyüten, işte bu ihtilaf ve ayrılıklardır. Bugün filistin’e destek verdiği için bedel ödetilen lübnan hizbullah lideri hasan nasrallah’ın adını ağzına alamayanalar, o’na ve arkadaşlarına   şehit diyemeyenler filistin davasını anlayamamışlardır. Ayrıca yarın siyonist terörün kendi şehirlerinin kapısına geleceğini unutmamalıdır. Siyonist rejimin gerçekleştirdiği soykırım ve katliamlara karşı harekete geçmeyen müslümanlar, artık nasıl bir terör örgütü ile karşı karşıya olduklarının farkına varmalıdır ve ortak harakete geçmelidirler. Buradan iktidar sahiplerine bir kez daha sesleniyorum. Katliamlara son vermenin yolu ticari ve diplomatik tüm ilişkilere son vermekten geçer. Milli görüş ve saadet partisi iktidarının ne kadar gerekli olduğunu haykıran gelişmeler, olumsuzluklar, acılar yaşıyoruz. Fikrimizi ve partimizi iktidara taşımak sadece siyasi değil insani ve ahlaki bir sorumluluktur. Sekiz yaşındaki kızımızın öldürülmesinde yaşananlar ve sır perdesi oluşan konular;  neden iktidar olmamız gerektiği sorusunun da cevaplarıdır. “bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüştür” inancından, çocukları hunharca öldüren insafsızlığına evrilmeye izin veremeyiz."                                                     

Eğitim Masraflarını Karşılayamayan Milyonlarca İnsanımız Var Haber

Eğitim Masraflarını Karşılayamayan Milyonlarca İnsanımız Var

Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanlığı düzenlenen haftalık olağan basın toplantısında yeni eğitim öğretim yılı başlarken yaşanan sıkıntıları gündeme taşıdı. Saadet Partisi Tepebaşı ilçe Tanıtma Başkanı Sercan Gözegir tarafından düzenlenen basın toplantısında yeni eğitim öğretim yılı öncesi velilerin ve öğrencilerin yaşadığı sıkıntılar gündeme getirildi.  Gözegir yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; ''Okullar açılıyor. Yeni eğitim ve öğretim yılının hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Allah öğretmen, öğrenci ve velilerimize sabır versin. Zira sorunların adeta çığ gibi üzerimize geldiği bir süreç yaşıyoruz. Böylesi anormal zamanlarda en çok etkilenen maalesef yavrularımız oluyor. Dolayısı ile öğretmenler ve veliler de dolaylı olarak bu süreçte yıpranıyorlar. Evvela insanımız kendini emniyette hissetmiyor. Bakın yarın okullar açılacak. Çocuklarımız her gün okula gidip gelecek. Tedirginlik giderek artıyor. Bu ortamda velilerimiz ister istemez, kara kara düşündürüyor. Evvela sokaklar artık tekin değil. Hergün başına bir iş gelebilir kaygısıyla yaşamak ne kadar korkunç. Küçük yavrularımıza musallat olan kirli eller elini kolunu sallaya sallaya içimizde geziyor. Her yaş grubundan yavrularımızı hedef alan değişik hastalıklı bireylere karşı önlem alınamıyor maalesef. Bir de güya toplumun yararına gibi görünen kadın programları sayesinde, bu ahlaksız ve hastalıklı bireyler her geçen gün daha da pervasızlaşıyorlar. Gençlerimizi uyuşturucu, kumar, alkol, sigara gibi tuzaklar içine çekmeye çalışan mihraklarla “…mış gibi” yaparak mücadele edilmez. Böyle yaptığınız sürece evlatlarımızın birer yitip gittiğini acı içinde seyredeceğiz. Yazık günah değil mi? Başta uyuşturucu olmak üzere tüm zararlı alışkanlıklarla topyekün fert fert mücadele edilmelidir. Gençlerimizi sanal bahis veya sanal olmayan bahis ve kumar gibi kolay para kazanma tuzaklarından da kurtarmak zorundayız. Bu tip legal, illegal kumar alışkanlıkları eğitimin amacını ortadan kaldırmaktadır. Bu kadar tuzağın olduğu bir ülkede veliler, öğretmenler nasıl tedirgin olmasın?       Velilerimizi endişelendiren bir diğer husus da okul masrafları. Çünkü bu masralar artık dayanılabilir gibi değil. Eğitim masraflarını karşılayamayan milyonlarca insanımız var. Daha bir iki gün önce çanta alamayan bir kız çocuğunun röportajını izledik. İzlerken yüreğimiz parçalandı içimiz burkuldu. Beslenme çantasına sadece ekmek koyup okuluna giden çocuklarımız var. Bu ülkenin çocuğu hayal kuramıyor. Şimdi diyeceksiniz ki, “Olur mu öyle şey? Hangi öğrenci açlıktan ölmüş?”. Artık bu tezviratları bir kenara bırakın. Durumun vehametini anlamak için insanların sokakta illa düşüp ölmeleri mi gerekiyor! Ya da kaç öğrencimizin sıkıntılı bir şekilde okula gelip gitmesi anlamız için yeterli olur. Böyle diye diye memleket ne hale geldi? Artık gerçekleri görün. Yoksa bunun vebalini ödeyemezsiniz.''

Eğitim Sistemimizin Kalitesi Diplerde Haber

Eğitim Sistemimizin Kalitesi Diplerde

Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen haftalık basın toplantısında gündem okulların açılmasına az bir süre kala eğitim sistemi ve okul masraflarıydı. Saadet Partisi Eskişehir İl Eğitim Başkanı Şevket Ünal tarafından düzenlenen pazar toplantısında şu ifadelere yer verildi; "Tatil bitiyor ve yeni bir eğitim dönemi başlıyor. Aileleri şimdiden okul heyecanı sardı. Elbette bu heyecan tahmin edildiği gibi okul heyecanı değil, masraf heyecanı! Maalesef bu yıl eğitim masrafları kolay kolay karşılanabilecek gibi değil. Pek çoğumuz bu masrafları karşılayabilecek durum da değil. Elbette kimse açıkta kalmayacak, bir şekilde bu masraflar karşılanacak. Mecburen kaliteli kırtasiye ürünleri yerine daha ucuz olanları tercih edilecek. Elbette kalitesi düşen sadece kırtasiye ürünleri değil. Her yıl seviyesi düşen eğitim sistemimizin de kalitesi diplerde. Bu yıl uygulamada birtakım değişiklikler yapıldı. Hani bir gece Nasrettin Hoca, uyku sersemliği ile su kuyusuna bakmış. Bir de ne görsün, ay su kuyusuna düşmüş. Hoca bu! Bulur hemen çareyi ve ayı kuyudan çıkartmak için kova ile yüklenir ayı çıkartmaya. İpe tüm gücü ile asılıp ta ip boşa çıkınca yerde yuvarlanır. Kafasını kaldırır bakar ki ay tepe de. Sevinçle der ki, “Yer de yuvarlandım, çok zahmet çektim ama ay çıktı sonunda kuyudan”. Bu misal, İktidar yine tüm gücü ile yeni uygulamaları hayata geçirme peşinde. “Komik” diyebileceğimiz ama hiçbir soruna çözüm olamayacak uygulamalar yürürlüğe girecek. Tatilin süresini kısaltmak gibi. Anlamadılar, anlamayacaklar! Yıllarca okul binaları yaparak eğitim seviyesini yükselteceğini sanan zihniyet, yine çaresizlik içerisinde. Her ile üniversite açmayı marifet sananlar ve bunu hararetle savunanlar şimdi de eğitim süresini uzatarak başarılı olacaklarını sanıyorlar. Öğrenicinin doğasına inemeyen, ahlak ve maneviyattan yoksun, Milli ve vicdani değerleri sloganik bir metotla öğreten bir eğitim sistemi iflasa mahkumdur. Bakın 22 yıl önce ne dediysek hepsi çıktı. Taraflı tarafsız herkes eğitimde şikayetçi. Ve bu sorun için doğru adım bugünden atılmalı. Zira sonuçlarını ancak 10-15 yıl içerisinde görebileceğimiz bir konu. Düzelme ihtimali ise mevcut iktidar sayesinde her geçen gün azalıyor. Saadet Partisi olarak ahlaki, milli ve manevi değerleri önceleyen bir eğitim sisteminden yanayız. Başta öğrenci ve eğitimcilerimizin sorunları olmak üzere, eğitim sisteminin tüm aktörlerini memnun edecek adımları atmaya hazırız."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.