Yankı Bağcıoğlu: "Türkiye Bu Yarışta Geri Kalmamalı!"
Cumhuriyet Halk Partisi Milli Savunma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, dünya genelinde hız kazanan silahlanma yarışına ve Türkiye'nin savunma sanayisindeki durumuna ilişkin dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Bağcıoğlu, hem ulusal güvenlik hem de ekonomik sürdürülebilirlik açısından savunma bütçesi ve ihracat hedefleri konusunda daha kararlı ve vizyoner bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini belirtti.
Bağcıoğlu, yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Dünyada ve çevremizde hızla tırmanan bir silahlanma yarışı var. Bu yarışta Türkiye'nin aldığı önlemler yeterli mi? Bu soruyu sormak ve gerçekçi yanıtlar aramak zorundayız. Avrupa Savunma Ajansı tarafından geçtiğimiz günlerde yayınlanan AB savunma harcamalarına yönelik yıllık raporu incelediğimizde, bölgemizdeki durumun ne kadar ciddi olduğunu net bir şekilde görebiliyoruz.
Örneğin, Yunanistan savunma harcamalarına en fazla kaynak ayıran AB ülkelerinden biri konumunda. 2023 yılında gayrisafi yurtiçi hasılasının (GDP) %2,8'i kadar bir savunma harcaması yapan Yunanistan, bu oranla AB ülkeleri arasında 4. sırada yer alıyor. Daha dikkat çekici olan ise listenin ilk üç sırasında yer alan ülkelerin, Rusya ile doğrudan sınırları bulunan Polonya, Litvanya ve Estonya olması. Yunanistan'ın NATO üyesi ülkeler ile çevrili olmasına rağmen bu kadar yüksek bir bütçeyi savunmaya ayırması, ülkenin tehdit algılamasının NATO'nun ve uluslararası sistemin genel tehdit algılamalarından farklı bir yerde konumlandığını açıkça gösteriyor.
Bu tablo, Türkiye için de önemli bir ders niteliğinde olmalıdır. Sadece komşularımızın savunma harcamalarını analiz etmekle kalmamalı, aynı zamanda Türk Savunma Sanayii'nin performansını da gerçekçi bir şekilde masaya yatırmalıyız. 2023 yılı için 6 milyar dolar ihracat hedefi koyan sektör, yılı 5,54 milyar dolar ile hedefin altında kapattı. 2024 yılı için ise uzun bir süre net bir hedef açıklanmadı. Ekim ayının sonunda yayınlanan 2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'na göre 2024 yılı için 6,6 milyar dolar ihracat tahmini yapılmıştı. Ancak, Kasım ayı itibarıyla toplam ihracat 5,761 milyar dolara ulaşabildi. Bu rakamlar, 6,6 milyar dolarlık hedefin tutturulabilmesi için Aralık ayında Ekim ayı rekorunun (820 milyon dolar) üzerine çıkılması gerektiğini gösteriyor.
Böylesine stratejik bir sektörde, yılın başında hedef belirleyemeyen, belirlediği hedeflere ise ulaşamayan bir Savunma Sanayii Başkanlığı'nın varlığı kabul edilemez. Matematik, yalan söylemez. Bu rakamlar bir başarı değil, gerçeğin ta kendisidir. Türk savunma sanayii, çok daha yüksek ihracat hacmine ulaşabilecek potansiyele sahiptir. Ancak bunun için daha güçlü bir vizyon, daha kararlı bir liderlik ve savunma sanayimize verilen desteğin daha fazla artması gerekmektedir.
Unutulmamalıdır ki savunma sanayii sadece ulusal güvenliğimizin değil aynı zamanda ekonomik büyümemizin ve bağımsızlığımızın da temel taşlarından biridir. Bu nedenle, Türk savunma sanayii hak ettiği değeri görmeli, uluslararası rekabet gücünü artıracak stratejik adımlar hızla atılmalıdır. Ayrıca, milli savunma politikalarımızda şeffaflık, hesap verebilirlik ve sürdürülebilirlik ilkeleri ön planda tutulmalıdır. “dedi.