SON DAKİKA
Hava Durumu

#Süt Ürünleri

Porsuk Haber Ajansı - Süt Ürünleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Süt Ürünleri haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ukrayna'ya Süt ve Süt Ürünleri İhracatı İçin Görüşmeler Başladı Haber

Ukrayna'ya Süt ve Süt Ürünleri İhracatı İçin Görüşmeler Başladı

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ukrayna Tarım Bakanı Vitaliy Koval ile Kiev'de görüştü. Bir dizi program için Kiev'e gelen Yumaklı'nın ilk ziyareti mevkidaşı Koval'a oldu. Ukrayna Tarım Bakanlığı'nda gerçekleşen toplantıda konuşan Bakan Yumaklı, özellikle son 10 yılda iki ülke arasındaki ilişkilerin çok yönlü olarak geliştiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'in bu ilişkileri daha da geliştirmek için yoğun bir çaba içinde olduğunu belirten Yumaklı, “Biz Ukrayna'da, sürecin en başından beri adil ve kalıcı bir barışın sağlanmasını istiyoruz. Savaş zamanında ihtiyaç sahibi ülkeler için tahıl koridoru sürecini beraber yürüttük. Bu koridordan yaklaşık 33 milyon ton tahıl ihtiyaç sahibi ülkelere gitti. Olağanüstü zamanda bunu yapan ülkelerin barış ortamında ilişkilerini çok daha üst seviyeye taşıyacağından hiç şüphem yok." dedi. SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ İHRACATI İÇİN GÖRÜŞMELER BAŞLADI Türkiye'nin Ukrayna'ya süt ve süt ürünleri ihracatının önündeki engellerin kaldırılması için talepte bulunan Yumaklı, şunları kaydetti: “Belirtmek isterim ki ülkemiz, Avrupa Birliği'ne süt ve süt ürünleri, ısıl işlem görmüş kanatlı eti başta olmak üzere birçok hayvansal ürünün ihracatı için onaylı ülke statüsündedir. Buna rağmen ülkemizden AB ve diğer birçok ülkeye ihracatı gerçekleştirilen çok sayıda hayvansal ürün için Ukrayna'ya ticaret kısıtlaması konulmuş. Bunun kaldırılmasını talep ediyoruz. Bu konuda adım atılırsa çok memnun oluruz." Bakan Yumaklı'nın bu talebine karşılık Koval, konuyla ilgili bir heyet görevlendireceğini ifade etti. Görüşmede Yumaklı, ayrıca Ukrayna'nın savaş nedeniyle su ve sulama alt yapısının zarar gördüğüne dikkati çekerek, “Ülkemiz, başta sulama sistemleri, tarımsal teknoloji, AR-GE, tohumculuk ve gıda işleme sanayisindeki gücüyle Ukrayna için önemli bir ortak ve destekleyici ülke konumunda. Bu kapsamda, Ukrayna'daki savaştan etkilenen bölgelerde Türkiye'nin bu alanlardaki tecrübeleri uzmanlar ve ortak çalışmalar eşliğinde Ukrayna'nın geniş arazileriyle birleştirilerek verimlilik artırılabilir. Öncelikli olarak sulama altyapısının yeniden inşası konusunda teknik çalışma yapmaları için Bakanlığımızdan  bir ekip yönlendirmek isterim." diye konuştu. Türkiye'nin tarım makinaları üretiminde ve ihracatında önemli bir yere sahip olduğunu da dile getiren Yumaklı, hem uygun maliyet hem de lojistik yakınlık değerlendirildiğinde Türkiye'nin Ukrayna için iyi bir alternatif olabileceğini, şartlar oluşursa Ukrayna'ya tarım makinaları ihracatı yapılabileceğini de sözlerine ekledi. “HEDEFİMİZ 10 MİLYAR DOLAR TİCARET HACMİ" Ukrayna Tarım Bakanı Koval ise Kiev'deki görüşmenin kısa süre önce Türkiye'ye yaptıkları ziyaretin devamı niteliğinde olduğunu söyledi. İki ülke arasındaki dış ticaret hacminin artırılmasıyla ilgili devlet başkanlarının hedef koyduğunu anımsatan Koval, “Bizim ilk görevimiz, karşılıklı ticaret hacmimizi 10 milyar dolar seviyesine çıkartmak. Bunun bir parçası olarak tarım sektöründe üzerimize  düşeni yapmaya hazırız." dedi. Konuşmaların ardından iki ülke bakanları arasında Türkiye - Ukrayna Tarım Çalışma Grubu 6. Dönem Toplantısı tutanağı imzalandı.

Peynir Sofralarda Lüks Oldu! Haber

Peynir Sofralarda Lüks Oldu!

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, 2024 yılının Ocak ayında 400 TL olan tulum peynirinin 590 TL’ye çıktığını, diğer peynir çeşitlerinin de ciddi artışlar gösterdiğini belirtti. Ayrıca, gıda harcamalarının kredi kartıyla yapılmak zorunda kaldığını vurgulayan Gürer, 2024 yılı Ocak ile 2025 yılı Ocak arasındaki kredi kartı harcamalarının %62,8 arttığını ifade etti. TÜİK’in enflasyon sepetindeki peynir fiyatlarının gerçeklerle örtüşmediğini ve halkın yaşadığı ekonomik durumu göz ardı ettiğini söyledi. Gürer, sofraların vazgeçilmez gıda ürünü olan peynirin artık lüks hale geldiğini belirtti. Gürer, "Besici, Ulusal Süt Konseyi'nin (USK) tavsiye ettiği fiyata çiğ süt satamazken yem fiyatlarındaki artış besiciyi zora soktu. Buna rağmen fabrika peynir fiyatlarında rafa yansıyan önemli bir fiyat artışı oluştu." dedi. PEYNİR ARTIK LÜKS! CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, peynir fiyatlarında yaşanan artışın emekli ve asgari ücretliler için peynire erişimi de zorlaştırdığını belirtti. Gürer, “Peynir, artık dar ve sabit gelirli vatandaşlar için sınırlı tüketilen ürünler arasına girdi” dedi. Peynir fiyatlarındaki artışın çiğ süt üreticisine aynı oranda fayda sağlamadığına dikkat çeken Gürer, peynir üreten fabrikaların sabit gider artışlarını gündeme getirdiğini belirtti. Gürer, “İşçilik, nakliye, işletme gideri, elektrik, doğalgaz, ambalaj, poşet ve fire gibi giderlerin fiyata yansıdığını ve bu nedenle artış oluştuğunu ifade ediyorlar” dedi. Ömer Fethi Gürer, fiyat artışı ve değişkenliği konusunda her kesimin bir anlatısı olduğunu ifade etti. Gürer, “Ekonomik kriz etkilerinin girdi artışlarına yansıması raftaki ürüne zam olarak yansıyor. Sanayici, 'Eğer fiyatı artırmasam batacağım' diyor, vatandaş ise 'Aldığım maaşla istediğim her ürünü alamıyorum. Aç kalmamaya çalışıyorum' diyor. Hayvancılık yapanlar, ahır ve yem giderleriyle bu işin sürdürülemeyeceğini belirtiyor. Bu süreci düzenlemesi gereken iktidar. Ancak iktidar, düşük alım fiyatları ve düşük ücretlerle piyasada ticari hareketi de kısarak sorunu derinleştiriyor” diye konuştu. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2024 Ocak ayındaki peynir fiyatları ile 2025 yılı Ocak ayı peynir fiyatlarını karşılaştırdı ve peynirdeki fiyat artışına dikkat çekti. Gürer, “Peynir fiyatı çarşı, pazar ve markete göre değişiyor. Bazı markalı peynir fiyatları uçmuş durumda. Ortalama fiyatla satılan tulum peyniri, 2024’ün ilk aylarında 400 TL iken 590 TL’ye yükseldi. Beyaz peynirin kilosu ise 155 TL’den 210 TL’ye çıktı. Marka bir beyaz peynirin fabrika üretimi 400 lirayı aştı. Üretim şekline göre bu fiyatın üzerinde beyaz peynir fiyatları da var. Kaşar peynirinin fiyatı 350 TL’den 490 TL’ye çıkarken, krem peynirin fiyatı ise yüzde 68,75 artarak 160 TL’den 270 TL’ye yükseldi” dedi. GIDA ENFLASYONU VE YÖNETİM KRİZİ Ömer Fethi Gürer, gıda fiyatlarındaki artışın temel nedeninin yanlış tarım politikaları olduğunu belirterek, üreticinin artan maliyetlerle baş edemediğini ve yeterli destek alamadığını söyledi. "Yem, mazot, elektrik, işçilik, ahır gideri, aşı, veteriner gideri gibi girdilerdeki fiyat artışları, Küçük aile tipi çiğ süt üreticisini zor durumda bırakıyor. Bu koşullarda süt fiyatları sınırlı artarken, sütten mamul ürün fiyatları ise durmuyor.” dedi. KREDİ KARTI HARCAMALARI YÜKSELİYOR Ömer Fethi Gürer, 2024 Ocak ayı ile 2025 Ocak ayındaki kredi kartı harcamalarını karşılaştırarak, gıda ve market harcamalarındaki artışlara dikkat çekti. 2024 Ocak ayında toplam kredi kartı harcamalarının 801,7 milyar TL olduğunu belirten Gürer, 2025 Ocak ayındaki harcamanın ise 1 trilyon 305 milyar TL'ye çıktığını ifade etti. "Bu durum, kredi kartı harcama miktarındaki yüzde 62,8'lik büyük artışı gözler önüne seriyor. Vatandaş kredi kartıyla yaşamaya çalışıyor" dedi. GIDA HARCAMALARI YÜKSELDİ CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kredi kartı ile yapılan gıda harcamalarının 2024 yılında 57 milyar TL'den 2025 yılında 94 milyar TL'ye çıkarak yüzde 64,9’luk bir artış yaşadığını belirtti. Market harcamalarında da benzer bir artış gözlendiğini ifade eden Gürer, 2024 Ocak ayında 146 milyar TL olan market harcamalarının, 2025 Ocak ayında 236 milyar TL'ye çıkarak yüzde 61,6’lık bir artış gösterdiğini söyledi. Ayrıca, yemek harcamalarının 2024 yılında 47 milyar TL'den 2025 yılında 80 milyar TL'ye yükselerek yüzde 70,2'lik bir artış kaydettiğini aktardı. TÜİK’İN ENFLASYON SEPETİ GERÇEKLE UYUŞMUYOR Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından enflasyon sepetinde yer alan temel peynir çeşitleri fiyatlarına bakıldığında, bu fiyatların gerçeklerle örtüşmediğini belirten Ömer Fethi Gürer, aynı markette ve aynı marka ürünler üzerinden yapılan karşılaştırmalarda TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarının üzerinde fiyat artışları görüldüğünü ifade etti. Gürer, “Peynir artık dar ve sabit gelirli vatandaşın sofrasında kolayca yer bulamıyor. Temel bir gıda ürünü olan peynir lüks hale geldi” dedi. Gürer, TÜİK tarafından belirlenen peynir fiyatlarının halkın karşı karşıya olduğu ekonomik gerçekleri göz ardı ettiğini vurguladı. 2024 Aralık ayında TÜİK’in belirlediği fiyatlara göre beyaz peynir 146,4 TL, kaşar peyniri 234,5 TL, tulum peyniri 248,36 TL ve krem peyniri 173 TL olarak açıklanmıştı. Gürer, “Bu fiyatlarla nerede ürün satılıyor, TÜİK bunu açıklamalı ki vatandaş da gidip oradan alsın” dedi. Gürer, TÜİK’in bu sepetinin halkın yaşadığı ekonomik gerçeklikle örtüşmediğini ve bu fiyatlar üzerinden enflasyon belirlenerek emekli, memur ve asgari ücretlinin düşük ücretlere mahkûm edildiğini söyledi. “Bu süreç, iktidarın talimatıyla oluşturuluyor. Vatandaş, peynir fiyatlarındaki artışla da mağdur durumda” diye konuştu.

CHP'li Gürer: Haber

CHP'li Gürer: "Süt ve Süt Ürünlerinin Fiyatı Artacak!"

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlediği basın toplantısında çiğ süt fiyatlarına ilişkin dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Gürer, Ulusal Süt Konseyi tarafından 17,15 TL olarak belirlenen çiğ süt tavsiye fiyatının küçük üreticiyi doğrudan yansımadığına vurgu yaparak, sektörün sorunlarına dair değerlendirmelerde bulundu. "TABAN FİYATI UYGULANMIYOR" CHP Niğde Milletvekili  ve TBMM Tarım, Orman veKöyişleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, çiğ süt fiyatlarına dair yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Ulusal Süt Konseyi dün 17,15 TL’ye çiğ süt fiyatını tavsiye fiyatı olarak duyurdu. Ancak taban fiyatı uygulanmadığı için bu, üreticiden alınan fiyat değil. Daha önce 14,65 TL olarak açıklanan fiyat, küçük üreticilere ulaşmadı. Aracılar sütü 11-12 TL bandında topladı. Yine benzer bir durum yaşanacak.” Küçük aile tipi işletmelerin ürünlerini hızlıca satmak zorunda olduklarına dikkat çeken Gürer, bu durumun üreticiyi düşük fiyatlara mahkûm ettiğini belirtti: “Bir ve 20 hayvanı olanlar, sütü sağdıktan hemen sonra satmak zorunda kalıyor. Kendilerine dayatılan fiyattan ürünlerini vermek durumunda kalıyorlar.”dedi. "SANAYİCİ VE MARKETLER KAZANIYOR, KÜÇÜK ÜRETİCİ KAYBEDİYOR" CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, belirlenen fiyat artışının kime fayda sağlayacağı konusunda şu tespitlerde bulunarak, “Bu fiyat artışı sanayiciye yarayacak, çünkü ürettiği ürünlerin fiyatında hemen artış yapacak. Marketlere yarayacak, çünkü market fiyatları hemen yükselecek. Yem fiyatları zamlanacak, bu da yemcilere yarayacak. Ayrıca, 100 hayvanın üzerinde varlığı olan büyük işletmelere fayda sağlayacak. Ancak küçük aile tipi işletmeler bu artıştan kısa sürede  fayda sağlayamayacak.” Gürer, fiyatların küçük işletmelere yansımasının en az 2-3 ay süreceğini belirterek, “Vatandaş rafa gittiğinde çiğ süt fiyatındaki artışı hemen hissedecek. Peynir, tereyağı gibi ürünlerin fiyatı hızla yükselecek, ancak küçük üretici bu süreçten yararlanamayacak.Başta yem olmak üzere artacak girdi maliyeti ile tavsiye fiyatına ürün verdiği günde oluşan giderlerle yine kazanamayacak .” dedi. "KÜÇÜK ÜRETİCİLER DESTEKLENMELİ" Tarımda taban fiyat uygulamasının kalkmasının büyük sorunlara yol açtığını ifade eden Gürer, “Serbest piyasa ekonomisinde fiyatı bölgedeki sanayici belirliyor. Küçük işletmeler yem fiyatların yapılan zamlar  altında süt satmak zorunda kalıyor. Bu durum, süt ineklerinin kesime gitmesine neden oluyor ve işletmelerin kapanmasına yol açıyor.” şeklinde konuştu. Ömer Fethi Gürer, alınması gereken önlemler konusunda şunları söyledi: “Küçük aile tipi işletmeler, bu tavsiye fiyatının altında ürün satmamalı. Ahır giderleri, yem fiyatları artıyor. İthal yem fiyatlarındaki yükseliş, bu işletmelerin sürdürülebilirliğini ortadan kaldırıyor. Acilen bu işletmelere yönelik düzenlemeler yapılmalı.” "SANAYİCİ KÂRINDAN TAVİZ VERMİYOR" Türkiye’de raftaki tüketiciye ulaşan süt ve süt ürünleri fiyatlarının yüksek olduğuna işaret eden Gürer, “Sanayici ve aracılar kârlarından taviz vermiyor. Ancak süt üreticisi baskı altında,Alım fiyatına dahi ürün satamıyor .Sanayici aracı ne fiyat verirse o fiyata ürün veriyor ve yok olma tehdidiyle karşı karşıya.” ifadelerini kullandı. TARIM ALANLARININ KAYBI CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, tarım alanlarının daralması ve tarımsal üretimde yaşanan sorunlara dikkat çekti. Gürer, "2002 yılında 26.579.000 hektar olan tarım alanlarımız, 2023 yılında 23.842.000 hektara geriledi. Bu sadece bir istatistik değil; tarımsal geleceğimizin tehdit altında olduğunun göstergesidir." dedi. Gürer, 21 yıl aradan sonra yapılan tarım sayımının sonuçlarının bu gerilemeyi daha net bir şekilde ortaya koyacağını belirterek şu bilgileri paylaştı: Türkiye’de ekilen arazi: 16.700.000 hektar.Nadasa bırakılan arazi: 2.800.000 hektar.Sebze yetiştirilen alan: 712.000 hektar.Bağ, bahçe ve zeytinlik alanları: 3.500.000 hektar. Bu daralmanın üretime olumsuz yansımalarını vurguladı. CHP Milletvekili Ömer Fethi  Gürer, özellikle tahıl üretimindeki azalmayı örnek gösterdi: "2024 yılında tahıl üretiminde %7 oranında bir düşüş yaşanacağı TÜİK öngörüyor.. Bunun başlıca nedeni, üreticiye yeterli desteğin sağlanmaması ve alım fiyatlarının düşük tutulmasıdır." “1 KİLOGRAM BUĞDAY 8 TL, SİMİT 25 TL” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Üretim zor bir iş. Çiftçi, bu işten para kazanamazsa bu işi sürdüremez. Yıl boyunca yaptığı masraf, çaba ve çalışmaya rağmen emeğinin karşılığını alamıyor. 1 kilogram buğdaydan 800 gram un elde ediliyor. Bu undan 8 adet simit üretiliyor. Bugün bir simit 25 TL’ye kadar satılıyor. Çiftçi ise buğdayını 8-9 TL’ye satmak zorunda kalıyor. Bu durum, üreticinin ne kadar sahipsiz bırakıldığının bir göstergesi. Herkes yaptığı gideri fiyatına eklerken, çiftçi bunu yapamıyor. Bu da çiftçiyi üretimden uzaklaştırıyor.” dedi. “784 MİLYAR TL BORÇ YÜKÜ ÇİFTÇİYİ BOĞUYOR” Tarım sektöründeki borçlanmanın giderek arttığını ifade eden  Ömer Fethi Gürer, çiftçinin mali yükümlülükleri altında ezildiğini belirterek, “Tarım sektörünün bankalara ve finans kuruluşlarına  toplam kredi borcu 784 milyar TL’yi aştı. Bunun 3,4 milyar TL’si takibe düşmüş durumda. Çiftçiler, ekim yapabilmek için gübreyi, ilacı ve tohumu borçlanarak alıyor. Hasat döneminde ödemelerini yapmak istediklerinde, yüksek fiyatlar nedeniyle gelir-gider dengesi bozuluyor ve elde avuçta bir şey kalmıyor. Bu durum, çiftçiyi finansal çıkmaza sürüklüyor.” şeklinde konuştu. “İHRAÇ ÜRÜNLERİMİZ GERİ DÖNÜYOR” İhraç edilen tarım ürünlerinin alıcı ülkelerin sağlık kriterlerini karşılayamadığı için geri döndüğünü hatırlatan Gürer, bu durumun Türkiye’nin imajını zedelediğini söyledi: “Son aylarda ihracat ürünlerimizin geri dönmesi sık sık gündeme geliyor. İhraç edilen domates, kavun ve fasulye gibi ürünler, alıcı ülkelerin bitki sağlığı kriterlerine uygun olmadığı için iade ediliyor. Türkiye’de dekara ortalama 27 kilogram tarım ilacı kullanılıyor. Bu miktar dünya ortalaması olan 18 kilogramın oldukça üzerinde. Fazla ilaç kullanımı hem ürün kalitesini düşürüyor hem de ihracatta sorunlara yol açıyor. Denetimlerin artırılması ve çiftçilerin bilinçlendirilmesi şart.” AKDENİZ SİNEĞİ VE ZARARLILAR ÇİFTÇİYİ ZORLUYOR Zararlılarla mücadeledeki yetersizliklerin büyük ürün kayıplarına yol açtığını belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, özellikle Akdeniz sineğinin etkilerine dikkat çekerek, “Akdeniz sineği, 45 ilde büyük zarar veriyor. Narenciye ve şeftali gibi ürünler, dışı sağlam görünse de içten çürüyor. Niğde de bu zararlıdan etkilenen illerden biri. Ancak alınan önlemler yetersiz kalıyor. Zararlılarla mücadele için daha etkili yöntemlere ve biyolojik çözümlere ihtiyaç var.” diye konuştu. "GÜBREDEKİ ARTIŞ ÇİFTÇİNİN BELİNİ BÜKÜYOR" Gürer, gübrenin tarımsal üretimde vazgeçilmez olduğunu ifade ederek, Türkiye topraklarının azot bakımından fakir olması nedeniyle gübresiz üretimin mümkün olmadığını söyledi. Ancak, fiyatların hızla artmasının çiftçiyi zor durumda bıraktığını dile getiren  CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, şu ifadeleri kullandı: "2020 yılında amonyum sülfat gübresinin ton fiyatı 1.100 TL’ydi, şimdi 8.850 TL’ye çıktı. Can gübresi 1.160 TL’den 9.100 TL’ye, DAP gübresi 2.140 TL’den 24.000 TL’ye, üre gübresi ise 1.860 TL’den 16.500 TL’ye yükseldi. Bu fiyatlar çiftçinin gübre almasını imkânsız hale getiriyor. Fiyat artışı sahte gübre sorununu da beraberinde getiriyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaptığı denetimlerde 234 uygunsuz ürün tespit edildi. Bu durum hem çiftçiyi hem de tüketiciyi mağdur ediyor." "GÜBREDE DIŞA BAĞIMLILIK BÜYÜK SORUN" Gübrede dışa bağımlılığın üretim maliyetlerini artırdığına dikkat çeken Gürer, 2023 yılında ithal edilen gübre için 323 milyon dolar ödendiğini hatırlatarak, "Gübrenin büyük kısmı ithal ve bu durum, fiyatların kontrol edilememesinin temel nedenlerinden biri. Bu konuda yerli üretim teşvik edilmeli, dışa bağımlılığı azaltacak politikalar geliştirilmelidir." dedi. ÇİFTÇİYE YÖNELİK DESTEKLER ARTIRILMALI CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, gübre ve yem fiyatlarının çiftçilere en az %50 oranında sübvanse edilmesi gerektiğini belirterek şunları kaydetti: "Üreticinin yükünü hafifletmek için alım garantili üretim modeli devreye alınmalı. Taban fiyat uygulamasına yeniden geçilmeli ve çiftçilere yönelik destekler artırılmalı. Aksi halde üretici üretimden çekilir, bu da gıda güvenliğimizi tehlikeye atar." YURTDIŞI İADE ÜRÜNLER TEHLİKE OLUŞTURUYOR Yurtdışına ihraç edilen bazı ürünlerin iade edilmesine de değinen Gürer, kalite kontrol süreçlerinde ciddi eksiklikler olduğunu söyledi: "İhraç edilen ürünlerin bir kısmı yurtdışından geri gönderiliyor. Aynı seride üretilen ürünler ise iç piyasada satışa sunuluyor.Bakanlıkların denetimlerini artırması ve bu sorunları çözmesi gerekiyor." GÜRER’DEN TÜKETİCİLERE UYARI Tüketicilere yönelik de uyarılarda bulunan Gürer, "Kabuğu olan tüm ürünleri soymadan tüketmeyin. " dedi.

Yumaklı: Haber

Yumaklı: "Günlük 1000 Tonluk Sütü Biz Piyasadan Çekeceğiz''

Bir dizi inceleme ve ziyaretlerde bulunmak üzere Denizli'ye giden Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, programı kapsamında Acıpayam ilçesindeki Tarım Kredi Süt Ürünleri AŞ'yi ziyaret etti. Bakan Yumaklı burada yaptığı açıklamada Türkiye'nin 21,5 milyon ton süt üretimi olduğunu, bunun yüzde 50'sinin sanayiye gittiğini ifade ederek, sanayi tesislerinin bu sütten daha fazla pay alarak, daha fazla süt ve süt ürünlerinin üretilmesiyle birlikte hem içerideki ihtiyacı karşılamasını hem de ihracatla ilgili hedeflere ulaşmayı istediklerini dile getirdi. Tarım Kredi Kooperatiflerinin bu şekilde Türkiye genelinde 4 fabrikası olduğunu belirten Yumaklı, bu sayıyı artırmak için planların devam ettiğini söyledi. Son dönemde Türkiye'de süt konusunda birtakım gelişmeler olduğunu, bunları çok yakından takip ettiklerini vurgulayan Yumaklı, şöyle konuştu: "Hem sanayiyle hem de üreticiyle çok yoğun bir temas içindeyiz. Maalesef ki son dönemde, özellikle son 2-3 haftalık dönemde bazı sanayi tesislerinin özellikle geriye dönük faturaları düzenleyerek üreticinin gelirini azaltma yönünde ya da fiyatları düşürme yönünde birtakım faaliyetlerde olduğunu tespit ettik. Ticaret Bakanlığı'mız ile bunları çok yakından takip ediyoruz. Bizim üreticinin sütünü değerinde alarak bunu tüketiciye en uygun şartlarda ulaşmasını sağlayan sanayi kuruluşlarıyla ilgili hiçbir olumsuz görüşümüz yok. Ancak fırsattan istifade ederek, ortamı sadece kendi ulaşmak istedikleri menfaatlerine doğru evirmek isteyenlere karşı çok yoğun bir şekilde inceleme süreci başlatmış bulunuyoruz. Özellikle rekabet koşullarına da uygun olmayan şekilde bir araya gelerek üreticinin elinden değerinin altında ürün almakla ilgili bazı oluşumların da olduğunu tespit ettik, hem biz hem de Ticaret Bakanlığı'mız. Ticaret Bakanlığı'mız da bu yönüyle bunları araştırmaya ve incelemeye başlamış durumda." Bakanlık olarak, bu dönemde hem sıcaklıkların artması hem de üretimin çok olması sebebiyle oluşan süt fazlasını üreticiyi de korumak adına bir regülasyonla çözme yolunda geçen haftadan itibaren bir adım attıklarını dile getiren Yumaklı, "Yaklaşık 1000 tonluk günlük sütü biz piyasadan çekeceğiz. Eğer gerekiyorsa bu rakamı da fazlalaştıracağız. Sene sonuna kadar da bu regülasyona devam edeceğiz." dedi. Bu adımın regülasyon amaçlı olduğunu vurgulayan Bakan Yumaklı, "Üreticinin elinde ürünün kalmamasını sağlamak için yapıyoruz. Bunu kötüye kullanmak isteyen kuruluşları da buradan ikaz ediyorum tekraren; bu regülasyon amaçlı bizim yapmış olduğumuz süt tozuna çevirme işlemini, üreticinin elinden daha da ucuza almak için farklı bir yönüyle kullanmak isteyenlerin kesinlikle bu yola tevessül etmemelerini özellikle ikaz etmek istiyorum." ifadesini kullandı. "GEREKEN NE İSE HER İKİ BAKANLIK OLARAK DA YAPTIRIMLARI YAPACAĞIZ" Türkiye'de süt üretiminin her geçen gün arttığını belirten Bakan Yumaklı, şunları kaydetti: "Bizim istediğimiz şu, üretici kendi maliyetlerinin üzerine makul bir karla sürdürülebilir, verimli, kaliteli bir üretim yapmak adına bu üretimine devam edecek. Sanayimiz de bu ürünleri kullanacak, yurt içindeki ihtiyacı karşıladıktan sonra yurt dışındaki rekabete kendisini açmış olacak. Bu yolda da hem üreticilerimizin hem de sanayicilerimizin yanında olduğumuzu belirtmek istiyorum. Üreticinin üretmiş olduğu ürünlerle alakalı fiyat düşümlerini görüyoruz. Bunun bir de tersi yönü var işin daha da ilginç tarafı. Maalesef üreticinin elinde alınan bu ürünlerin ödeme vadelerinin aslında perakende kanununa göre 30 gün içinde yapılması gerekirken bunun 4-5 aylara çıktığını da görüyoruz. Bütün bunların hepsi hem bizim hem de Ticaret Bakanlığı'mızın incelemesi altında. Gereken ne ise her iki bakanlık olarak da yaptırımları yapacağız. Amacımız, sanayi tarafını, üretim tarafını mağdur etmeden belli bir stabilizasyonda gitmesini sağlamak. Üretimin istediğimiz ölçüde hem yurt içi ihtiyaçları karşılayacak hem de yurt dışı rekabete açılacak hale gelmesinin tek yolu hem üreticinin hem de bunu işleyen sanayicinin kar etmesidir, hem de tüketicinin uygun fiyatta ürüne kavuşmasıdır." Fındık alım fiyatlarıyla ilgili de konuşan Bakan Yumaklı, fındığın çok önemli bir ihracat kalemi olduğunu, fiyatın hem yurt dışı rekabet hem de yurt içindeki maliyetler gözetilerek açıklandığını sözlerine ekledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.