SON DAKİKA
Hava Durumu

#Taklit

Porsuk Haber Ajansı - Taklit haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Taklit haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ne Yediğimizi, Ne İçtiğimizi Denetlemek İktidarın Görevidir Haber

Ne Yediğimizi, Ne İçtiğimizi Denetlemek İktidarın Görevidir

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından geçen hafta açıklanan taklit ve tağşiş listesine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Toplantıda, özellikle domuz etinin kebaba, köfteye ve lahmacuna karıştırılması konusunun toplumda büyük yankı bulduğuna dikkat çekti. DENETİM YETERSİZLİĞİ VE GIDA GÜVENLİĞİ CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Bakanlığın açıklamasının değerli olduğunu, ancak taklit tağşiş yapanların üzerine şiddetle gidilmesi gerektiğinin altını çizdi. "Vatandaş, ödediği ücretin karşılığında tükettiği ürünün taklit ve tağşiş olmamasını, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın denetimleri sayesinde bir güvence olarak görüyor." diyen Gürer, geçmişte belediyelere verilen yetkilerin Tarım ve Orman Bakanlığı’na devredilmesi sonrasında, bu konudaki kadroların yetersiz kaldığını belirtti. "Düzenli ve sürekli denetlenebilen yerler dışında kontrol dışı üretimin olduğu da bir gerçek." diyerek daha sıkı denetimlere ihtiyaç olduğunu vurguladı. PORTÖR MUAYENESİ VE GIDA ÜRETİMİ CHP’li Gürer, kamuoyunun dikkatine sunduğu bir diğer önemli konu ise gıda üretimi ve gıda güvenliği ile ilgili yasal düzenlemeler oldu. 1930 yılında çıkarılan Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’na göre gıda üretimi ve tüketim noktalarında çalışanlar için zorunlu olan portör muayenesi ve akciğer filmi uygulamalarının, 2011 yılında çıkarılan kanun ve 2013 yılında çıkarılan yönetmeliklerle kaldırıldığını hatırlattı. Sağlık Bakanlığı’nın, portör muayenesi ve tetkiklerin artık yapılmayacağına dair açıklama yaptığını belirten Gürer, bu durumun işletmelere bırakıldığını ifade etti. "Bugün gıda işletmelerinde, otel ve benzeri kuruluşlarda çalışan yabancı uyruklu kişilerin önemli bir kısmı kayıt dışı çalışıyor," diyen Gürer, bu kişilerin sağlık denetimlerinin yapılıp yapılmadığını sorguladı. "Eğer bu denetimler yapılmıyorsa, pandemi sürecinde yaşanan gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda, toplu hastalıklara neden olabilecek salgın hastalıkların kapısı açık tutuluyor demektir." diyerek uyarıda bulundu. Gürer, gıda güvenliğini sağlamak adına, bu işletmelerde çalışanların mutlaka yeniden portör muayenesi ve akciğer filmi çekiminin sağlanması gerektiğini savundu. "Belediyeler de bu konuda tekrar yetkilendirilmelidir." şeklinde konuşarak, gıda güvenliğine dair gerekli adımların atılması çağrısında bulundu. KANUNDA DEĞİŞİKLİK CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, basın toplantısında önceki ve mevcut düzenlemeler arasındaki önemli farklara dikkat çekti. Gürer, “Eski haliyle Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, gıda ile ilgili iş yapanların üç ayda bir muayene ettirilmesini ve sıhhi rapor almasını zorunlu kılıyordu. Ayrıca, frengi, sarı verem, cüzam gibi bulaşıcı hastalıklara sahip olanlar ile halkın nefretini uyandıran cilt hastalığına sahip olanların meslek icra etmesine izin verilmemekteydi. Bu, gıda güvenliği açısından önemli bir önlem olarak değerlendiriliyordu. Yeni düzenlemede ise, gıda üretim ve satış yerleri ile toplu tüketim yerlerinde çalışanların hijyen eğitimi alması gerektiği vurgulanıyor. İş yeri sahipleri ve işletenleri, çalışanlara gerekli hijyen eğitimlerini vermekle yükümlüdür. Ayrıca, bulaşıcı hastalığı olduğu belgelenenler ve rahatsız edici açık yarası veya cilt hastalığı bulunanlar, hastalıklarının iyileştiğine dair rapor alana kadar bu iş yerlerinde çalışamazlar. Çalışanların, hastalıkları hakkında işverene bilgi verme yükümlülüğü de bulunmaktadır." Ömer Fethi Gürer, bu düzenlemenin sağlık açısından ciddi bir risk oluşturduğunu belirtirken, özellikle yabancı uyruklu çalışanların büyük bir kısmının kayıt dışı olması nedeniyle denetimlerin yetersiz kaldığına dikkat çekti. Eski düzenlemenin sağlık güvenliğini sağlamada daha etkili olduğu vurgulanırken, yeni düzenlemenin uygulamada ne derece etkili olacağı sorgulanmaktadır. Gürer, sağlık ve gıda güvenliği konusunda bu tür düzenlemelerin artırılması ve yapılan düzenlemenin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade ederek, gıda işletmelerindeki denetimlerin güçlendirilmesi gerektiğine dair çağrıda bulundu. GIDA GÜVENLİĞİ İÇİN PORTÖR MUAYENELERİ YENİDEN UYGULANMALI CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, portör testi ve akciğer filmi üç ayda bir zorunlu kılınması gerektiğini, hijyen şartlarında üretimin sorunlu olduğunu, yabancı uyruklular dahil kayıt dışının arttığını, gıda işletmeleri ve yemek tüketilen iş yerlerinde çalışanlarda bu muayenelerin olası salgın hastalıkların önüne geçilmesini sağlayacağını ifade etti. Ülkemize gelen göçmenlerin gıda işletmelerinde ve turizm sektöründe çalışmasının sağlık denetimlerini zorunlu kıldığını dile getiren Gürer, "Ekonomik sorunlar ve yokluk, hastalıkların gıda için de bir gerekçesi olmamalıdır." diye konuştu. YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ Gürer, 1930 yılında yürürlüğe giren, ancak 2011 yılında kaldırılan portör muayenesi uygulamalarının yeniden getirilmesi gerektiğini vurguladı. CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer: "Gıda, milli güvenlik kadar önemlidir. Savaşların yaygınlaştığı, kuraklığın oluştuğu, mevsimsel değişimlerin yaşandığı bu süreçte üretimle ilgili sorunların yanı sıra tüketim ile ilgili sorunların da ortaya çıktığı görülmektedir. Bunun bir nedeni de ülkemize gelen 10 milyon civarındaki göçün gıda işletmelerinde, restoranlarda, turizm işletmelerinde çalışıyor olmasıdır. Bu kişilerin sağlıkları, orada tüketici olan herkesi ilgilendiriyor. Ekonomik anlamdaki sorunların yanı sıra göçle gelenlerin bedensel anlamda sağlık durumları, tetkik edilmesi gereken bir ihtiyaçtır. Yokluk ve yoksulluk da hastalıkların bir gerekçesi olarak tanımlanabilir. Onun için muayeneleri bir ihtiyaçtır. Bu nedenle, bir an önce içinde bulunduğumuz koşullar dikkate alınarak çalışılan alan gıdaya yönelikse, üretimde çalışanlara yeniden 1930 yılında yürürlükte olan uygulama tekrar getirilmelidir. Sağlıklı bir ürün aldığınızı varsayarak ya da sağlıklı bir ürün size sunulduğunu düşünerek, hiç ummadığınız bir biçimde kendi paranızla bir hastalığı da satın alma olasılığı yüksektir. Fırın gibi, lokanta gibi, restoran gibi umuma açık insanların üretimin içinde olduğu yerler mutlaka düzenlemeler gerektirir. 'Ne olacak?' dememeli; sorun oluşmadan bu süreci doğru yönetmek gerekir." dedi.

Taklit ve Hileli Gıdalar Anlık Paylaşılacak Haber

Taklit ve Hileli Gıdalar Anlık Paylaşılacak

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, taklit ve hileli gıda listelerinin artık anlık olarak elektronik ortamda tüketicilerle paylaşılacağını belirterek, "Yeni sistemimiz guvenilirgida.tarimorman.gov.tr internet sitesinde yer alacak. Sistemi yarın saat 09.00 itibarıyla kullanıma açacağız." dedi. Bakan Yumaklı, Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde düzenlenen "Güvenilir Gıdada Yeni Dönem" konulu basın toplantısında yaptığı açıklamada, son 1 yılda güvenilir gıdayla ilgili yaptıkları yenilikleri anlatacaklarını ve yarından itibaren yeni başlayacakları Gıda Kamuoyu Duyuru Sistemi'ni tanıtacaklarını söyledi. Bakanlık olarak gıda güvenilirliğinin sağlanması için Türkiye'nin yasal mevzuatlarının yanı sıra uluslararası kuruluşlarla koordinasyon ve iş birliği içinde çalışmalarını yürüttüklerini dile getiren Yumaklı, "Sofralarımıza bir gıdanın sağlıklı ve güvenilir olarak ulaşması için öncelikle bitki sağlığını, hayvan sağlığını ve yem güvenilirliğini sağlamamız gerekiyor. Sağlıklı bitki ve hayvan, sağlıklı gıdanın temel şartıdır." diye konuştu. Sağlıklı bir bitkisel üretim için son dönemde yaptıkları çalışmalardan bahseden Bakan Yumaklı, insan, hayvan ve çevre sağlığı açısından tehlikeli kimyasallar sınıfında yer alan 7 bitki koruma ürününün aktif maddesini yasakladıklarını, kalıntıyla etkin mücadele için yeni çalışmalar başlattıklarını, kimyasal mücadeleye alternatif olarak Biyolojik Mücadele Desteği'ni yüzde 100 artırdıklarını, QR Kodlu Bitki Sağlık Sertifikası ve Doğrulama Sistemi'ni uygulamaya koyduklarını, ihraç edilen ancak çeşitli nedenlerle geri dönen taze meyve-sebze ürünlerinin kontrollerini ülkeye ilk sınır giriş noktasında yapmaya başladıklarını anlattı. Bakan Yumaklı, sağlıklı hayvansal üretim için şap aşılamasını üçe çıkartarak vaka sayısını geçen yıla göre yüzde 79 azalttıklarını, veteriner yol kontrol ve denetim istasyonları açmaya başladıklarını, ari işletme olma konusunda kolaylıklar sağladıklarını bildirdi. Kesimhanelere izlenebilir kamera kurulmasını zorunlu hale getirmek için düzenlemelerin sürdüğünü dile getiren Yumaklı, yılda ortalama 3 milyon doz kuduz aşısını yaban hayatındaki kuduz vakalarıyla mücadele için insan yaşamının bulunmadığı alanlara havadan attıklarını söyledi. SON 1 YILDA GIDA TEBLİĞLERİNDE ÖNEMLİ YENİLİKLER YAPILDI Bakan Yumaklı, çiftlikten çatala tüm gıda zincirinde gıda güvenilirliğini sağlamak ve tüketici menfaatlerini en üst düzeyde korumak amacıyla çalıştıklarının altını çizerek, özellikle son 1 yılda sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişim için gıda tebliğlerinde yaptıkları yenilikleri paylaştı. Tüketicinin yanıltılmasını önlemek ve geleneksel ürünleri korumak için bazı gıdalarda katkı maddelerinin kullanımını yasakladıklarını dile getiren Yumaklı, nar ekşisi ve limon suyu izlenimi veren ürünlerin üretimini yasakladıklarını, bal tebliğini güncellediklerini, arı ürünleri olan propolis, arı ekmeği, arı sütü ve arı poleninde gıda güvenilirliği kriterlerini belirleyen mevzuatı ilk kez yayımladıklarını, takviye edici gıdalarda kullanılan probiyotik mikroorganizmalara yönelik yeni ilave kriterler belirlediklerini, eş zamanlı sektörel gıda denetimleri başlattıklarını anlattı. Bakan Yumaklı, Beslenme Beyanları Kılavuzu hazırlayarak şeker ilavesiz beyanıyla tüketicinin yanıltılmasını engellediklerini, gıda etiketlerine yönelik tüketiciler açısından faydalı ve önemli değişiklikler yaptıklarını bildirdi. Bakan Yumaklı, bu çalışmaları ilgili bakanlıklar, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, sektör temsilcileri ve tüketici temsilcileriyle iş birliği halinde yaptıklarını ifade etti. "YILLIK 1,3 MİLYON RESMİ KONTROL GERÇEKLEŞTİRİYORUZ" Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, "Biz, tüm bu süreçlerde 'en iyi denetçi tüketicinin kendisidir' anlayışını benimsiyoruz. İhbar şikâyet hattımız olan Alo 174 Gıda Hattı ile tüketicilerimizi resmi kontrol sürecine dahil ediyoruz. Bu anlamda bir başka hizmetimiz olan Gıda İşletmelerinde Karekod uygulamasını 7 Haziran Dünya Gıda Güvenilirliği Günü'nde uygulamaya başladık." şeklinde konuştu. Bakanlık olarak 7 bin 800 kontrol görevlisiyle yıllık 1,3 milyon resmi kontrol gerçekleştirdiklerini belirten Yumaklı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ülkemizde Bakanlığımıza kayıtlı veya onaylı 97 bini üretim, 341 bini satış, 286 bini toplu tüketim yeri olan toplam 724 bin gıda işletmesi mevcut. Resmi kontrollerde gıda işletmelerinin hijyeni, gıda etiket bilgileri, uyulması gereken ısı gereklilikleri, izlenebilirlik kayıtları ve sorumlu oldukları dokümanların kontrolü gibi birtakım gerekliliklerin kontrolünü yapıyoruz. Resmi kontrollerimizin tamamı risk esasına göre belirlenir. Düşük riskli olsa da her gıda işletmesine en az yılda bir defa denetim yapılır. Bu sıklık bazı ülkelerde 3 yıla kadar uzamaktayken, ülkemizde işletmeler mutlaka her yıl en az bir defa denetime tabi tutulur." "YIL SONUNA KADAR 1,5 MİLYONA YAKIN DENETİM GERÇEKLEŞTİRMİŞ OLACAĞIZ" Bakan Yumaklı, geçen yıl ekiplerinin 1,3 milyon denetim gerçekleştirdiğini anımsatarak, "Bu yıl şu ana kadar 940 bin denetimde 16 bin uygunsuzluk tespit ettik. 771 milyon lira idari para cezası kestik. 368 işletme hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Yıl sonuna kadar toplam 1,5 milyona yakın denetim gerçekleştirmiş olacağız. İşletmenin risk durumuna göre bu sayı ülkemizde 2-3, şikâyet durumuna göre daha fazla olabilir." diye konuştu. Bakan Yumaklı, uygunsuzluk durumunda ne yaptıklarına değinerek, "Çeşitli idari yaptırımlarımız var. Hijyen esaslarına uygun olmayan gıda işletmesinin faaliyetini durdurmak, idari para cezası yazmak gibi. Uygunsuz ürünleri ise piyasadan toplatıyor ve imha ediyoruz. Suç teşkil eden uygunsuzluklar için de Cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunuyoruz." ifadelerini kullandı. Resmi kontroller, analizler, ürün toplatma veya işletme faaliyetlerini durdurma gibi idari yaptırımların ardından kamuoyu duyurusuyla tüketiciyi bilgilendirdiklerini anlatan Yumaklı, kamuoyu duyurusunu "kişilerin sağlığını tehlikeye düşüren ürünler" ve "taklit veya tağşişli ürünler" olmak üzere iki kategoride yaptıklarını söyledi. Yumaklı, kişilerin sağlığını tehlikeye düşüren ürünleri piyasadan toplatıp imha ettiklerini ve işletmeler hakkında kendi yaptırımlarına ek olarak Cumhuriyet başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunduklarını kaydederek, "Taklit veya tağşişli ürünler. Buna farklı yağlar karıştırılan yağın zeytinyağı olarak piyasaya sürülmesi, peynire margarin katılması gibi örnekleri verebiliriz. Tespiti durumunda bu ürünleri de toplatıyoruz. 3 yıl içindeki ilk 2 tespitte ağır para cezaları uyguluyoruz. Buna rağmen 3 yıl içinde 3'üncü kez yapılırsa, bu da mevzuatta suç olarak tanımlanmıştır. Bu tür durumlarda da yine Cumhuriyet başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunuyoruz." açıklamasında bulundu. "TAKLİT VE HİLELİ GIDA LİSTELERİNİ ANLIK PAYLAŞACAĞIMIZ SİSTEME GEÇİYORUZ" Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, tespit ettikleri uygunsuzlukları mevzuattaki tüm idari işlemleri tamamladıktan sonra kamuoyu ile paylaştıklarını belirterek, şunları kaydetti: "Bugüne kadar olan eski sistemde; taklit veya tağşiş yapıldığı laboratuvar sonucuyla tespit edilen gıdalar ile kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş, değiştirilmiş gıdalar, Bakanlığımız tarafından 6 aşamalı bürokratik bir süreçle yönetiliyordu. Bunlar uzun süreçler aldığı için kamuoyu duyurularında uzun aralıklar meydana geliyordu. Herhangi bir yayınlama periyodu yoktu ve toplu şekilde yayınlanmaktaydı. Yeni sistemde kamuoyu duyuruları anlık olarak, elektronik ortamda tüketicilerimizle paylaşılacak." Yumaklı, neden böyle bir yeniliğe ihtiyaç duydukları konusunda şu değerlendirmelerde bulundu: "Evet, kanunda bunun yayınlanma zorunluluğu vardı. Ancak 6 aşamalı süreç nedeniyle süreç uzuyor, kamuoyunda bir tereddüt hasıl oluyordu. Yeni sistemde uzun bürokratik süreçler yerine, sonuç daha hızlı şekilde sisteme girilecek. Periyodu belli olmayan zamanlarda birikmiş ve toplu şekilde bir liste yayınlanması yerine, sonuçlar belli olduğunda hemen bu sistemde yer alacak. Yeni sistemimiz vatandaşlarımızın güvenilir gıda ile ilgili merak ettiklerine ulaştığı guvenilirgida.tarimorman.gov.tr internet sitesinde yer alacak. Burada Gıda Kamuoyu Duyurusu sekmesi tıklandığında iki kategoride; 'Sağlığı Tehlikeye Düşürecek Gıdalar' ile 'Taklit ve Tağşiş Yapılan Gıdalar' başlıkları altında duyurular yapılacak." "YARINDAN İTİBAREN HER YENİ SONUÇ LİSTEYE EKLENECEK" Vatandaşların bu iki kategoriye girdiğinde duyuru tarihi, firma adı, marka, ürün adı, uygunsuzluk ve parti/seri no bilgilerine ulaşabileceğini kaydeden Yumaklı, yeni sistemin hazırlıklarına 1 Ocak'ta başladıklarını anımsattı. Yumaklı, bu tarihten itibaren testlerin yapıldığını dile getirerek, şu bilgileri verdi: "Sisteme veri girişleri başladı. Sistemi yarın saat 09.00 itibarıyla kullanıma açacağız. İlk açtığımızda 1 Ocak'tan bu yana denetimlerimizde gıda kamuoyu duyurusuna konu olan marka ve firmalar burada yer alacak. Yarından itibaren artık her yeni sonuç ilave bir satır olarak bu internet sitesinde ve bahsettiğimiz uygulama biçimiyle yer alacak. Tüketicilerimizin doğru, hızlı, şeffaf bilgilendirmesi adına hayata geçireceğimiz bu sistemin hayırlı olmasını diliyorum. Tabii şöyle bir soru gelecektir. Eski sistemde en son duyuruyu Mart 2022 tarihinde yapmıştınız. O tarihten 1 Ocak 2024'e kadar olan geçen süredeki ürünler ve firmalar yayınlanmayacak mı? Elbette onları da yayınlayacağız. Mart 2022 ile 1 Ocak 2024 arasını kapsayan eski sisteme dair listemizi son kez, öncekiler nasıl yayınlandıysa, aynı şekilde, yarın tek bir liste olarak yayınlayacağız." Yumaklı, vatandaşlara, "bu uygulamaya ilgi göstermeleri" çağrısında bulunarak, "Onları sürecin içinde daha çok görmek istiyoruz. Tıpkı karekod uygulamasında olduğu gibi. Firmalara, işletmelere de 'kendi süreçlerini tekrar ve ciddi bir şekilde gözden geçirmeleri' çağrısı yapıyoruz. Bu şekilde marka güveninin oluşması firmalarımız için de bir kazanım olacaktır." diyerek, konuşmasını sonlandırdı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.