SON DAKİKA
Hava Durumu

#Tarım

Porsuk Haber Ajansı - Tarım haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarım haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

AB'de Yürütülen Gıda Güvenliği Kampanyasına Türkiye'de Katıldı Haber

AB'de Yürütülen Gıda Güvenliği Kampanyasına Türkiye'de Katıldı

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Avrupa Birliği (AB) kurumu olan Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) tarafından gıda güvenliği konusunda farkındalığı artırmak amacıyla uygulanan "Safe2Eat" kampanyasına bu yıl Türkiye'nin de katıldığını belirtti. Bakan Yumaklı, "Safe2Eat" kampanyasının gıda güvenliği konusunda farkındalığı artırmak amacıyla EFSA tarafından 2020'den bu yana devam ettiğini söyledi. Aday ülkelere açılan kampanyaya bu yıl Türkiye'nin de katıldığı bilgisini veren Yumaklı, toplam 23 ülkede yürütülecek iletişim kampanyasının, Avrupa genelindeki tüketicilerin güvenilir gıda tercihleri yapmasını teşvik etmeyi, bilimsel bilgilere dayalı doğru uygulamaları yaygınlaştırmayı ve gıda güvenliği konularında kamuoyunu bilinçlendirmeyi amaçladığını bildirdi. Bakan Yumaklı, kampanyaya dahil olan ülkelerin gıda güvenliğiyle ilgili bilimsel verileri AB vatandaşlarıyla paylaşarak tüketicilerin gıda seçiminde bilinçli kararlar almalarına yardımcı olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Biz de Türkiye olarak kampanya kapsamında gıda güvenliği konusunda vatandaşlarımızın farkındalığını artırmak amacıyla belirli temalara odaklanarak, tüketicilere yönelik bilgilendirme çalışmaları yürüteceğiz. Ülke olarak 6 ana tema belirlemiş durumdayız. Kampanya süresince işleyeceğimiz bu ana konular arasında gıda kaynaklı hastalıklar, gıdaların güvenilir yöntemlerle hazırlanması, katkı maddeleri, etiket okuma alışkanlıkları, gıda alerjenleri ve israfı önleme yer alıyor." GIDA ETİKETİ OKUMA ALIŞKANLIĞI TEŞVİK EDİLECEK Seçilen ana temalar doğrultusunda, tüketicilere gıdalarda kullanılan katkı maddeleri hakkında doğru bilgiler sağlanarak, bilinç oluşturulacağını vurgulayan Yumaklı, vatandaşların doğru gıda seçimleri yapabilmesi için gıda etiketlerini okuma alışkanlığının teşvik edileceğini anlattı. Bakan Yumaklı, alerjik reaksiyon riskleri ve gıdalardaki alerjen içeriklere ilişkin farkındalığın artırılacağını, yumurta, tavuk ve diğer yaygın gıda kaynaklı hastalık etkenlerine karşı bilinçlendirme çalışmaları yürütüleceğini dile getirdi. Gıdaların güvenli saklanması, hazırlanması ve pişirilmesi konusunda doğru uygulamaların yaygınlaştırılacağını belirten Yumaklı, bu faaliyetlerin yerine getirilebilmesi için de etkin bir iletişim kampanyası yürütüleceğini kaydetti. Bakan Yumaklı, bu kapsamda Bakanlık bünyesindeki Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğüne ait sosyal medya hesapları ile "https://guvenilirgida.tarimorman.gov.tr/" internet sitesinde kampanyaya ilişkin görsel ve içeriklerin düzenli olarak paylaşılacağını, marketler, restoranlar ve gıda sektörü paydaşlarıyla işbirlikleri de geliştirilerek kampanyanın daha geniş bir kitleye ulaşmasının sağlanacağını sözlerine ekledi.

Et Gramla Satılıyor, 200 TL 1 Kilo Tavuk Kanat Etmiyor Haber

Et Gramla Satılıyor, 200 TL 1 Kilo Tavuk Kanat Etmiyor

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer son günlerde yeniden artan et fiyatlarını Kasap İsmail Güçlü, ile konuştu. Gürer, "Ramazan öncesi durgun görünen fiyatlar, son günlerde Türkiye genelinde arttı. Vatandaş artık eti gramla alıyor" dedi. Güçlü ise, "1 kilo kuşbaşı, bir günlük yevmiyeye eşit. İnsanlar artık 400-500 TL'lik et alabiliyor" ifadelerini kullandı. NAKLİYE, ELEKTRİK, KİRA... HEPSİ FİYATLARI YÜKSELTİYOR CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, et fiyatlarındaki artışın arkasındaki nedenleri besiciler ve kasaplarla görüştüğünü belirtti. Gürer, “Girdi maliyetlerindeki artış et fiyatlarına yansıdı. Kasap arkadaşlarla konuştuğumda, 'Nakliye gideri var, elektrik gideri var, kira gideri var, işçiliği var' diyorlar. Kendilerine göre haklılar. Hayvancılık yapanlar da 'Yem fiyatları sürekli artıyor' diye şikayet ediyor. Dövizdeki oynaklık, yem fiyatlarını da yükseltiyor. Vatandaşta, ‘Gelirimiz düşüyor. Zamlar karşısında dayanacak hal kalmadı’ diyor” dedi. Kasap İsmail Güçlü ise üreticinin en büyük sorununun yem fiyatları olduğunu vurgulayarak, "Kur yükseldikçe yem fiyatları artıyor. Tonajlı sipariş gelince canlı hayvanın fiyatı da anında yükseliyor. Böylece vatandaşın alım gücü düşüyor" dedi. ET VE SÜT KURUMU'NUN HAYVANLARI PİYASAYA DAĞILMIYOR Gürer, Et ve Süt Kurumu'nun piyasaya sattığı hayvanların fiyatları düşürmediğine dikkat çekerek, "Et ve Süt Kurumu’nun getirdiği hayvanlar piyasaya verildiğinde, piyasa neden düşmüyor?" diye sordu. Kasap Güçlü, Et ve Süt Kurumu tarafından etlerin piyasaya dağıtılmadığını belirterek, "Et ve Süt Kurumu’ndan gelen hayvanların hiçbiri piyasaya dağılmıyor zaten. Göstermelik belli bir miktar, belli vatandaşa veriliyor. Kuyruk oluşuyor, 50-100 kişilik. O etler stoklarla sınırlı; bir kilo, iki kilo veriliyor. Hiçbiri esnafa gitmiyor. Belli başlı firmalar, insanlar alıp çıkıyor." diye konuştu. PİRZOLA LÜKS OLDU, 1 KİLO KUŞBAŞI BİR GÜNLÜK YEVMİYE Kasap İsmail Güçlü, son bir haftadaki fiyat artışlarına değinerek, "Niğde’de Dana yağsız kıyma 600 lira, az yağlısı 500 lira. Kuzu-dana karışık 650 lira. Dananın kesim fiyatı bir hafta önce 375-390 liraydı, şimdi 435 lira. Pirzola 800 liraya çıktı, pirzola artık bayağı lüks oldu. Biftek 750 lira, dana kıyma 500 liraya yükseldi. Kuzu kuşbaşı 575 liradan 700 liraya çıktı. Yani 1 kilo kuşbaşı, bir günlük yevmiyeye eşit. Çorbalık kemiğin kilosu 100 lira. Eskiden 100 liraya 1 kilo et alınırdı, şimdi 1 kilo kemik alınabiliyor." CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Ramazan başına göre %20-25'lik bir artış olduğunu belirterek, "Vatandaş artık eti kilo ile değil, gramla alıyor" ifadesini kullandı. TAVUK DA ARTIK UCUZ DEĞİL, TAVUK KANAT 200 LİRADAN FAZLA Kasap Güçlü, kırmızı et fiyatlarındaki artışın tavuğa da yansıdığını belirtti. İsmail Güçlü, "Kırmızı ete zam gelince tavuğa talep artıyor, bu sefer ona da zam geliyor. Şu anda tavuğun kilosu 125 lira, daha önce 100 liraydı. Kanat ise 200 liradan fazla. Türkiye'nin en büyük banknotu (200 TL), 1 kilo tavuk kanat etmiyor." dedi. ÇÖZÜM YERLİ ÜRETİM VE MERA HAYVANCILIĞI Kasap İsmail Güçlü, "Dışarıdan hayvan getirmek çözüm değil. Kendi üretimimizi yapmalı, mera hayvancılığına dönmeliyiz" diyerek sürecin nasıl iyileştirilebileceğini anlattı: "Büyükbaş hayvanlar kapalı beside 1 yıl besleniyor. Üretici sabah 5’te kalkıp yemini veriyor, suyunu veriyor, altını temizliyor. Büyük emek var. Ama artık kâr marjı da kalmadı. Kışın onlarca üreticinin koyunu, kuzusu öldü. Devlet belli bir düzenleme yaparsa, fiyatlar düşer." Gürer’in "Vatandaş ucuz eti ne zaman yiyecek?" sorusuna ise Güçlü’nün yanıtı net oldu: "Üretim zincirini kendimiz karşılarsak fiyatlar düşer. Mücadele ederlerse olur." TÜRKİYE'DE ET TÜKETİMİ UKRAYNA'NIN DA GERİSİNDE Türkiye'de kişi başı et tüketimi, OECD ve Avrupa Birliği ortalamalarının oldukça gerisinde kalırken, savaşın gölgesindeki Ukrayna'nın bile altında seyrediyor. Buna rağmen, et fiyatlarındaki artışın önüne geçilemiyor. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, " Ülkemizde kişi başına düşen et ortalaması, OECD ve Avrupa Birliği ortalamasının gerisinde kalırken, savaştaki Ukrayna’nın dahi altında yer alıyoruz. Buna rağmen, et tüketimi düşük seviyelerde olmasına karşın fiyatlar artmaya devam ediyor.” şeklinde konuştu. HAYVANCILIK POLİTİKALARINDAKİ YANLIŞLAR İTHALATLA SORUNLARI DERİNLEŞTİRDİ CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hayvan ithalatının Türkiye'nin et ve hayvancılık sorunlarını çözmek yerine derinleştirdiğini ifade etti. "İlk et ve hayvan ithalatı 2010 yılında başladı. Her Bakan, üç yılda ithalatın sona ereceğini söyledi ancak 2010-2025 yılları arasında toplamda 10 milyon ithal hayvan getirildi ve yaklaşık 12 milyar dolar yurt dışına aktarıldı" dedi. Mevcut büyükbaş hayvan varlığının yarıdan fazlasının ithal olduğunu belirten Gürer, "İthalat çözüm olmadı, yanlış hayvan politikaları ithalatçı lobiyi zenginleştirdi" ifadelerini kullandı. Türkiye'de et fiyatlarının yükselişine dikkat çeken CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, "2010 yılında kilosu 12 lira olan et, bugün raflarda 800 lirayı buldu. Ahır giderleri düşmeden, yem fiyatları durmadan, küçük aile tipi hayvancılığı yapanlar korunup desteklenmeden bu sorunlar çözülemez. İktidar süreci yönetemediği için et tüketmek dahi soruna dönüştü" dedi. Kasap İsmail Güçlü ise vatandaşın alım gücündeki düşüşe dikkat çekerek, "Vatandaşın alım gücü düştükçe et lüks hale geliyor. Üretici de, tüketici de mağdur" ifadeleriyle durumu özetledi. 2025 YILININ İLK İKİ AYINDA 485 MİLYON DOLARLIK CANLI HAYVAN VE ET İTHALATI CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “2025 yılının Ocak ve Şubat aylarında gerçekleştirilen ithalat verileri, hayvancılık sektöründeki dışa bağımlılığımızı gözler önüne serdi. Ocak ayında 41 bin 591 ton ağırlığında, 136 bin 50 baş büyükbaş hayvan ithal edilirken, bu ithalat için 214 milyon 150 bin dolar ödendi. Şubat ayında ise 28 bin 746 ton ağırlığında, 102 bin 98 baş büyükbaş hayvan ithalatı gerçekleştirildi ve maliyeti 154 milyon 364 bin dolar oldu. Aynı dönemde, 12 bin 393 ton kemikli ve kemiksiz et ithalatı için toplamda 81 milyon 314 bin dolar ödeme yapıldı. Ocak ayında 7 bin ton et ithalatına 46 milyon dolar, Şubat ayında ise 5.282 ton karkas et ve 47 ton kemiksiz et ithalatına 35 milyon 314 bin dolar harcandı. Böylelikle yılın ilk iki ayında toplamda et ve canlı hayvan için 485 milyon 142 bin dolar ithalat gideri oluştu.” dedi.

Eskişehirli Çiftçilere Destekleme Ödemeleri Yapılıyor Haber

Eskişehirli Çiftçilere Destekleme Ödemeleri Yapılıyor

AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak Eskişehirli çiftçilere yönelik 586 Milyon 985 Bin 514 TL'lik destekleme ödemesinin yapılmaya başlandığını açıkladı. İl Başkanı Gürhan Albayrak sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Tarım ve Orman Bakanlığımızca Eskişehir’de yaklaşık 25 bin çiftçi kardeşimize 586 milyon 985 bin 514 TL'lik destek ödemeleri geçtiğimiz gün itibarıyla ödenmeye başlandı.   Üretici kardeşlerimize hayırlı ve bereketli olsun. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde durmak yok, yola devam...   2024 üretim yılı Mazot ve Gübre Desteği kapsamında ilçelere göre verilecek destek miktarları şöyle:  Alpu'da 1890 çiftçimize 57 milyon 176 bin 522 TL Beylikova'da 1289 çiftçimize 31 milyon 775 bin 592 TL Çifteler'de 2054 çiftçimize 72 milyon 883 bin 861 TL Günyüzü'nde 1528 çiftçimize 30 milyon 586 bin 730 TL Han'da 570 çiftçimize 5 milyon 125 bin 276 TL İnönü'de 878 çiftçimize 17 milyon 28 bin 50 TL Mahmudiye'de 1207 çiftçimize 55 milyon 903 bin 229 TL Mihalgazi'de 316 çiftçimize 303 bin 918 TL Mihalıççık'ta 1623 çiftçimize 30 milyon 775 bin 224 TL Odunpazarı'nda 1705 çiftçimize 46 milyon 350 bin 135 TL Sarıcakaya'da 946 çiftçimize 1 milyon 717 bin 486 TL Seyitgazi'de 2508 çiftçimize 56 milyon 201 bin 266 TL Sivrihisar'da 5015 çiftçimize 139 milyon 804 bin 203 TL Tepebaşı'nda 2531 çiftimize 40 milyon 479 bin 889 TL"

Tarım İşçisi Kadınların Yüzde 6'sı Sosyal Güvenceye Sahip! Haber

Tarım İşçisi Kadınların Yüzde 6'sı Sosyal Güvenceye Sahip!

Tarım kesiminde çalışan kadınların sorunlarının araştırılması için CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer TBMM Başkanlığına önerge verdi. CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer: “Türkiye'de tarım sektörü, istihdamın önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Özellikle kırsal bölgelerde kadınlar, tarımsal üretimde kritik bir rol üstlenmektedir. Ancak bu alanda çalışan kadınların büyük bir kısmı ücretsiz aile işçisi olarak faaliyet göstermekte ve emeklerinin karşılığını maddi olarak alamamaktadır. Bu durum, kadınların ekonomik bağımsızlıklarını engellemekte ve sosyal güvenceden yoksun bırakmaktadır.” dedi. TÜİK VERİLERİNE GÖRE KADINLARIN ÇOĞUNLUĞU ÜCRETSİZ AİLE İŞÇİSİ CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer: “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, tarım sektöründe çalışan kadınların yaklaşık %80’i ücretsiz aile işçisi statüsündedir. Yani bu kadınlar, düzenli bir gelir elde edememekte, sigorta primleri ödenmemekte ve emeklilik haklarından mahrum kalmaktadır. Kadınlar, tarlada sabahın erken saatlerinden akşam geç saatlere kadar çalışırken, aynı zamanda ev içi sorumlulukları da taşımakta ve çift yönlü emek sömürüsüne maruz kalmaktadır. Tarımda çalışan kadınların büyük çoğunluğu sigortasızdır. Tarım işçisi kadınların yalnızca %6’sının sosyal güvencesi bulunmaktadır. Mevsimlik tarım işçisi olarak çalışan kadınlar, erkeklere oranla %30-40 daha düşük ücretlerle çalıştırılmaktadır. Kadın işçiler, özellikle aile tarım işletmelerinde erkekler tarafından yönlendirilen karar mekanizmalarına dahil edilmemekte, ekonomik haklar konusunda baskıya maruz kalmakta ve kendi kazançlarını yönetme konusunda söz sahibi olamamaktadır.” dedi. ÜCRETSİZ AİLE İŞÇİSİ CHP’li Vekil Ömer Fethi Gürer: “Türkiye genelinde tarım sektöründe istihdam edilen 6 milyon 745 bin kişinin %51,8'i (3 milyon 496 bin kişi) ücretsiz aile işçisi olarak çalışmaktadır. Bu ücretsiz aile işçilerinin %73,7'sini (2 milyon 578 bin kişi) kadınlar oluşturmaktadır. Ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınların büyük bir kısmı sosyal güvenlik sistemine dahil değildir. Bu durum, kadınların emeklilik, sağlık hizmetleri ve diğer sosyal haklardan mahrum kalmasına neden olmaktadır. Tarım sektöründe çalışan kadınların maruz kaldığı mobbing ve psikolojik taciz vakalarına dair spesifik istatistikler sınırlı olmakla birlikte, genel olarak Türkiye'de çalışan kadınların %40'ının işyerinde psikolojik tacize uğradığı belirtilmektedir. Bu oran, tarım sektöründe de benzer veya daha yüksek seviyelerde olabilir.” dedi. KADIN SİGORTALI OLMALI CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kırsala dönen genç ve kadınların sigortasının devlet tarafından karşılanmasını önerdiklerini belirtti. Gürer: “Ücretsiz aile işçisi statüsünün kaldırılması ve kadınların emeklilik haklarının güvence altına alınması için sosyal güvenlik sistemine dahil edilmesi, prim ödemelerinin devlet destekli olarak düzenlenmesi; kadın tarım işçilerinin örgütlenmesi ve sendikalaşmasının teşvik edilmesi; kadın emeğinin güvenceli hale getirilmesi için denetimlerin sıkılaştırılması ve tarım sektöründe asgari ücret uygulamalarının cinsiyet eşitsizliği gözetilmeksizin düzenlenmesi; kırsalda çalışan kadınlara yönelik eğitim ve farkındalık projelerinin artırılması; kadın tarım işçilerinin iş sağlığı ve güvenliği konularında desteklenmesi ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi; kadına yönelik ayrımcılıkla mücadele kapsamında tarım sektöründe mobbing ve psikolojik baskıyı önlemeye yönelik yasal düzenlemelerin getirilmesi amacıyla bu konuda Anayasa’nın 98., İçtüzüğün 104. ve 105. maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını arz ederim.” dedi.

Yaşanan Doğal Afetler ve Bayram Öncesi Talepler Fiyatları Etkiledi Haber

Yaşanan Doğal Afetler ve Bayram Öncesi Talepler Fiyatları Etkiledi

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ramazan sonu ve Mart ayı üretici market fiyatları ile girdi maliyetlerindeki değişimleri yaptığı basın açıklamasıyla değerlendirdi. “Ramazan sonu ve Mart ayında üretici market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 208 ile kuru fasulyede görüldü” diyen Bayraktar, yapılan araştırmayı paylaştı; “Kuru fasulyedeki fiyat farkını yüzde 206,8 ile nohut, yüzde 202,5 ile kuru kayısı, yüzde 186 ile kırmızı mercimek, yüzde 174,6 ile yeşil mercimek takip etti. Kuru fasulye ve nohut 3,1 kat, kuru kayısı 3 kat, kırmızı mercimek 2,9 kat, yeşil mercimek 2,7 kat fazlaya satıldı. Üreticide 33 lira 29 kuruş olan kuru fasulye 102 lira 53 kuruşa, 31 lira 56 kuruş olan nohut 96 lira 82 kuruşa, 150 lira olan kuru kayısı, 453 lira 70 kuruşa, 22 lira 94 kuruş olan kırmızı mercimek 65 lira 61 kuruşa, 29 lira 33 kuruş olan yeşil mercimek 80 lira 53 kuruşa markette satıldı. Mart ayında fiyatı en fazla artan ürün markette ve üreticide limon olurken, fiyatı en fazla düşen ürün markette maydanoz, üreticide beyaz lahana oldu.” Market fiyatları “Mart ayında markette 39 ürünün 30’unda fiyat artışı, 9’unda fiyat azalışı görüldü. Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 53,7 ile limon oldu. Limondaki fiyat artışını yüzde 38,8 ile patates, yüzde 19,8 ile elma, yüzde 19,5 ile sivri biber takip etti. Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 8 ile maydanoz oldu. Maydanozdaki fiyat düşüşünü yüzde 6,7 ile ıspanak, yüzde 5,9 ile marul ve kuru incir izledi.” Üretici fiyatları “Mart ayında üreticide 31 ürününün 14’ünde fiyat artışı olurken, 9’unda fiyat düşüşü görüldü. 8 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 23,4 ile beyaz lahanada görüldü. Beyaz lahanadaki fiyat düşüşünü yüzde 13,9 ile maydanoz, yüzde 12,6 ile kuru soğan, yüzde 10,3 ile domates izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 68,3 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 28,3 ile patates, yüzde 20 ile Antep fıstığı, yüzde 16,7 ile yeşil soğan takip etti.” “Yaşanan doğal afetler ve bayram öncesi oluşan talep fiyatları etkiledi” “Yaşanan doğal afetler ve bayram öncesi oluşan talep, bazı ürünlerin fiyatlarını etkiledi. Geçtiğimiz günlerde yaşanan don sebebiyle narenciye bahçeleri dondan zarar gördü. Piyasadaki ürünün azalmasıyla da sezon boyunca düşük seyreden limon fiyatları arttı. Çukurova bölgesinde yaşanan don sebebiyle erkenci çeşitlerde yüzde 50-60 oranında, geçci patateste yüzde 30-35 oranında zarar olduğu tahmin ediliyor. Yaşanan don, hasat süresini de geciktirdiğinden yıl boyunca fiyat düşüklüğü yaşanan patateste fiyat artışı yaşandı. Ramazan Bayramı nedeniyle talepte yaşanan artış Antep fıstığı fiyatlarının yükselmesine sebep oldu. Yeşil soğan ve ıspanakta kar yağışı sebebiyle seralar yıkıldı, ürünler açıkta kalarak bozuldu. Arz azaldığı için de fiyatlar yükseldi. Bafra bölgesinde kışlık sebzelerde geçtiğimiz aylarda yaşanan sel ve kar yağışı nedeniyle çoğu üründe bozulmalar yaşandı. Bu durum alım gücü düşen üreticilerimizin beyaz lahana, maydanoz ve marulu düşük fiyata satmasına sebep oldu. Kuru soğanda Çukurova Bölgesinde yaşanan don sebebiyle hasadın gecikmesi ve ticari anlaşmalarla gelen kuru soğan ithalatları sebebiyle arzdaki artış fiyatları düşürdü.” Mart ayı ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimler “Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Mart ayında, Şubat ayına göre, amonyum nitrat gübresi yüzde 3,7, üre gübresi yüzde 1,9, amonyum sülfat gübresi yüzde 1,5, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 1, DAP gübresi yüzde 0,3 oranında arttı. Geçen yılın Mart ayına göre son bir yılda, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 34,6, DAP gübresi yüzde 33,9, üre gübresi yüzde 32,3, amonyum nitrat gübresi yüzde 28,9, amonyum sülfat gübresi yüzde 25,8 oranında arttı. Mart ayında şubat ayına göre besi yemi yüzde 1,8, süt yemi yüzde 1,7, son bir yılda süt yemi yüzde 24,9, besi yemi ise yüzde 24,8 oranında arttı. İlaç fiyatları yıllık yüzde 14,9 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 30,4 oranında arttı. Mazot fiyatı son bir yılda yüzde 11,1 oranında artarken, geçen aya göre yüzde 2,3 oranında düşüş oldu.”

Bünyanlı Çiftçilere Tohum Dikme Makinesi Desteği Haber

Bünyanlı Çiftçilere Tohum Dikme Makinesi Desteği

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Bünyan’daki üreticilerin talepleri doğrultusunda Ziraat Odası’na Tohum Dikme Makinesi hibe ederek, tarımsal üretimde çeşitliliği artırmayı hedefliyor. İlçe ziyaretleri kapsamında Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, AK Parti Kayseri İl Başkanı Hüseyin Okandan, AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Meral Koşar, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Türkmen, daire başkanları ve partililer ile birlikte Bünyan’ı ziyaret etti. İlk olarak Başkan Büyükkılıç, AK Parti Bünyan İlçe Başkanlığı’nı ziyaret ederek İlçe Başkanı Yıldıray Hakkı Koç ve teşkilatla bir araya geldi. AK Parti Kayseri İl Başkanı Hüseyin Okandan, Ramazan’da bereket olduğunu belirterek, kapı kapı gezdiklerini ifade ederken, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç da daha önce söz verdikleri hizmetleri bir bir yerine getirdiklerini kaydetti. Tarım ve hayvancılığın önemine dikkat çeken Başkan Büyükkılıç, yatırımdan yatırıma, hizmetten hizmete koştuklarını vurgulayarak, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesinden yatırıma en çok pay ayıran belediye olarak, 4 dönemde 3 kez birinci, 1 kez ikinci olduğunu hatırlattı. Daha sonra Bünyan Belediye Başkanı Selahattin Metin’i ziyaret ederek ilçedeki çalışmalarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Başkan Büyükkılıç, misafirperverliği için Metin’e teşekkür etti. “Durmak Yok, Bünyan’a Hizmete Devam” Eser ve hizmet belediyeciliği vurgusu yapan Büyükkılıç, “Biz cumhur ittifakıyız, biz birlikte anlam ifade ederiz. Durmak yok, Bünyan’a hizmete devam diyoruz, hizmet sevdalısıyız, eser ve hizmet siyasetine önemseyen anlayışa sahibiz” dedi. Başkan Metin ise Büyükkılıç’a, ilçeye gelen hizmetlerden dolayı teşekkürlerini ileterek, “Memduh başkanım benim ağabeyimdir, yıllardır tanışırız, Bünyan için ne gerekiyorsa başkanımızın vereceğine inanıyoruz. Türkiye’de örnek bir davranış olduğuna inanıyoruz, o kadar birlik, beraberlikle ahenk içindeyiz” diye konuştu. Bünyan’da Ramazan gününde esnafları da ziyaret eden Büyükkılıç, hayırlı ve bereketli kazançlar temenni etti. Daha sonra, AK Parti Kayseri İl Başkanı Hüseyin Okandan ve beraberindekiler ile Bünyan Ziraat Odası’nı ziyaret eden Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Bünyan'da çiftçilerin talebi üzerine Ziraat Odası’na Tohum Dikme Makinesi desteği sağladı. “Üretenin Hizmetkârıyız” Üretenin hizmetkârı olduklarını vurgulayan Başkan Büyükkılıç, “Uyum kültürü içerisinde odalarımızla, belediyemizle el ele vermek suretiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Üretenin hizmetkârıyız diye laf olarak değil, uygulama bağlamında hayata geçiriyoruz. Her ziyaretimizde talepler oluyor, biz de başımızın tacı diyoruz. Makul olanları her zaman biran evvel hayata geçirmek için çalışmalarımızı yapıyoruz. Bu konuyla ilgili de bayramdan sonra olursa geç olur dediler, arkadaşlarımız seferber oldu bayramdan önce teslim ettik” diye konuştu. Bünyan Ziraat Odası Başkanı Lütfü Özsolak da makine hediyelerinden dolayı Başkan Büyükkılıç’a teşekkür ederek, “Elinize, emeğinize sağlık. Bünyan 22 bin hektar sulu tarıma geçiyor. Sayın Memduh başkanımızın da tarıma tohumluk aspir, fasulye ve nohut ile büyük destekleri oluyor. Bizde sayın başkanımızdan soğan ekme mibzeri istedik. Çiftçilerimizden en büyük talep buydu. Sağ olsun Memduh başkanımızdan bunu talep ettik, onlar da 15-20 gün içerisinde aldılar, teslim ettiler” ifadelerinde bulundu. Büyükkılıç, daha sonra Bünyan Ziraat Odası Tarım Marketi’ni ziyaret ederek çalışanlara kolaylıklar diledi. Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nin çiftçilerin her zaman yanlarında olduğunu ifade eden Büyükkılıç, tarım sektörüne yönelik desteklerinin süreceğini belirtti.

Brezilya'dan Donuk Et İthalatına Tepki Haber

Brezilya'dan Donuk Et İthalatına Tepki

CHP Tarım ve Orman Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Türkiye’nin sığır eti üretiminde Avrupa birincisi olduğunu söylerken Brezilya’dan donuk et ithal edilmesine tepki gösterdi. Adem, hükümetin tarım ve hayvancılık politikalarının tamamen rant odaklı olduğunu belirterek yazılı açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Türkiye, sığır eti üretiminde Avrupa’da birinci sırada olduğunu iddia eden bir iktidar tarafından yönetiliyor. Peki, bu birincilik neye yarıyor? Eğer gerçekten Avrupa’nın en büyük üreticisi bizsek, neden Brezilya’dan 10 bin ton donuk et ithal ediyoruz? Çünkü iktidarın söylediği rakamlar, vatandaşın yaşadığı gerçeklerle örtüşmüyor. Üreticiyi perişan ettiler, hayvancılığı bitme noktasına getirdiler. Sonra da ‘çözüm’ diye ithalat kapısını açıyorlar. Asıl sorun şu ki, bu hükümet ne üreticinin sesini duyuyor ne de tüketicinin sofrasındaki yangını görüyor. Siz, bu ülkenin hayvancılığını desteklemek yerine sürekli ithalat yapan bir anlayışla, bu krizi yönetemezsiniz! Üreticiyi desteklemek yerine dışarıdan et ithal eden kafa hangi sorunu çözebilir? Çünkü sizin kafanız memleket meselelerine değil, rant meselelerine çalışıyor! Gerçekten derdiniz bu ülkeyi birinci yapmak olsaydı, hiçbir şey yapmasanız daha iyi olurdu. Bu ülke zaten üretir, zaten güçlüdür. Ama siz ne yapıyorsunuz? Üreticiyi desteklemek yerine ithalata sarılıyorsunuz. Üreticinin elindeki hayvanı ucuza almak için baskı yapıp sonra da dışarıdan donuk et getirerek piyasayı altüst ediyorsunuz. İthalatla fiyatları baskılamaya çalışıyorsunuz ama bu, yerli üreticiyi tamamen yok etmekten başka bir işe yaramaz. Üretici küstü mü, bir daha kazanamazsınız! Bugün Brezilya’dan ithalat yaparak günü kurtarıyorsunuz ama yarın bu ülkenin çiftçisi, besicisi hayvancılığı bırakınca ne yapacaksınız? Türkiye’de et fiyatlarının yükselmesi, üreticinin değil, sizin yanlış politikalarınızın sonucudur. Siz, hayvancılıkla ilgili hiçbir yapısal reform yapmadınız, üretim maliyetlerini düşürmediniz, yem fiyatlarını kontrol altına almadınız. Çiftçi mazot, yem, elektrik faturasıyla boğuşurken, siz ithalatı çözüm gibi sunuyorsunuz. 10 bin ton donuk et ithalatı, bu ülkenin hayvancılığına vurulmuş yeni bir darbedir! Et ve Süt Kurumu’nun ithalata yönelmesi, üreticinin değil, aracının, komisyoncunun, ithalatçının cebini doldurur. Türkiye kendi kendine yeten bir ülke olmaktan çıktıysa bunun sorumlusu sizsiniz. Bugün yerli üretici, ithal edilen ucuz et karşısında zarar ederken, yarın üretimi tamamen bırakacak. O zaman et bulamayınca ne yapacaksınız? Daha mı fazla ithalat yapacaksınız? Ülkenin kaderini Brezilya’daki, Arjantin’deki, Uruguay’daki çiftçiye mi teslim edeceksiniz? Rant düzeninizi değiştirmek, üreticiyi tekrar ayağa kaldırmak için mücadelemizi sürdüreceğiz!”

Gürer: Haber

Gürer: "İklim Değişikliği Tarımı Zorluyor, Üretim Planlaması Şart"

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu kuraklık riskine dikkat çekerek, tarım sektöründe yaşanan sorunlara ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Gürer, “Ülkemiz ciddi bir kuraklık riski ile karşı karşıyadır. Ürün üretiminin yanında, meraların ot varlığı da kuraklıktan etkilenebilir. Bu durum yem fiyatlarının artışına ve üretim veriminde düşüşe yol açma riski taşımaktadır” dedi. ÇİFTÇİLERİN ÜRETİM TERCİHLERİ VE KURAKLIK  CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçinin üretim tercihini belirlerken alıştığı ürünü, önceden bildiği ürünü şartlar ne olursa olsun sürdürmek istediğini belirterek, “Çiftçilerimizin yüzde 74'ü bu bağımlılığına devam etmektedir. Yüzde 30'u alıcısı çok, satışı hızlı üründe; yüzde 30'u fiyatının yükseleceği tahmin edilen ürünü ekmekte karar kılmaktadır. Az su isteyen ya da kuraklık dikkate alınarak ekim yapan çiftçi sayısı yüzde 28'lerde kalmaktadır. Bu da kuraklık sürecinin doğru yönetilemediğini göstermektedir. Şeker pancarı gibi yüzde 57 sözleşmeli ekilen ürün, on çiftçiden ikisinde rastgele bir durumdur. Çiftçi için girdi maliyetine; iklimsel problemler, tarımsal hastalık ve zararlılar, sulama suyu yetersizliği, işçi sorunu, ürün pazarlaması, kredi geri dönüş sorunu eklenmiştir. Bitkisel üretim, bölgeler ve ekolojik şartlar değerlendirilerek yapılmalıdır. Bu, daha çok verim, daha az masraf ve daha az israf demektir. İklim şartları ve toprak özelliğine göre ekim-dikim planlamaları yapılmalıdır. Ürünler için taban fiyatı uygulamasına dönülerek, girdi maliyeti göz önüne alınmalı ve alım fiyatı değil, taban fiyat uygulanmalıdır. Hasat zamanında enflasyon farkı gözetilerek, çiftçi enflasyon karşısında korunmalıdır. GIDA GÜVENLİĞİ İÇİN ÖNLEMLER ALINMALI CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2022 Küresel Gıda Güvenliği Endeksi'nde Türkiye'nin 113 ülke arasında 49. sırada yer almasına dikkat çekerek, iklim değişikliği ve küresel gıda tedarik zincirlerindeki olası aksaklıkların gıda güvenliğini tehdit ettiğini belirtti. Gürer, üretim planlamasında gerekli tedbirlerin alınmaması halinde tarımsal üretim ve gıda erişiminde ciddi sorunların yaşanacağını vurguladı.  Ömer Fethi Gürer, “Gıda tedarik zincirinde oluşan sorunlar, küresel iklim değişikliği ve beklenmeyen afetler, başta gübre olmak üzere tarımsal girdilerde oluşan sorunlar, sürdürülebilir üretim ve erişilebilir gıda için çok ciddi yapılanmalara geçilmesini zorunlu kılmaktadır.” dedi. VERİLMEYEN DESTEK MİKTARI 1 TRİLYON 374 MİLYAR TL CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2007-2025 yılları arasında çiftçilere verilen desteklerin 493 milyar TL olduğunu açıkladı. Ancak, Tarım Kanunu'na göre aynı dönemde verilmesi gereken destek tutarının 1 trilyon 867 milyar TL olduğunu belirten Gürer, verilmeyen destek miktarının 1 trilyon 374 milyar TL'ye ulaştığını vurguladı.  Gübre fiyatlarının dövize bağlı olarak sürekli değişkenlik göstermesinin çiftçilerin karşılaştığı bir diğer büyük sorun olduğunu belirten Gürer, “ 2025 yılı için ayrılan destek 8 milyar 200 milyondur. ÇKS kayıtlı çiftçi sayısı 2 milyon 300 bin olarak dikkate alındığında, kişi başına 3.000 TL civarında bir destek düşmektedir.” diye konuştu.  GİRDİ MALİYETLERİ VE DESTEK EKSİKLİĞİ Tarım sektörünün girdi maliyetleriyle mücadele ettiğini belirten  Ömer Fethi Gürer, şunları kaydetti: “2020 yılı amonyum sülfat gübre ton fiyatı 1.100 TL iken, şu anda 11.000 TL’den işlem görmektedir. DAP gübre 2020 yılında 2.140 TL/ton fiyat iken, 26.000 TL/ton işlem görmektedir. Üre gübre 2020 yılında 1.860 TL iken, 19.500 TL/ton işlem görmektedir. 20-20 gübre 2020 yılında 2.140 TL/ton iken, şu anda 17.200 TL/ton’dan işlem görmektedir. Gübre ve yem fiyatları yurt dışından geldiği için dövize bağlıdır. Döviz fiyatlarındaki hareketlenme, fiyat artışlarını da beraberinde getiriyor. Böyle olunca, hayvancılığın yüzde 70'i yemle yapıldığı için dövizdeki artış yeme yansıdığı zaman, hayvancılık yapanların yem alabilme olanağı sınırlı hâle geliyor. 50 kilogramlık süt yemi, 700 lira civarında bir fiyatla işlem görüyor. Gübrede de benzer durum yaşanmaktadır. Gübre fiyatları arttıkça daha az gübre kullanılmak zorunda kalınıyor. Gübre azaldıkça da verimli üretim düşüyor.” Dedi. 21 ÜRÜNDE ARZ AÇIĞIMIZ VAR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Türkiye'nin bazı ürünlerde arz açığı devam ediyor. Bakanlığın belirlemesine göre, 21 üründe arz açığı var. Arz açığı olan ürünlerin bir de gübreden dolayı verim kaybı yaşandığında, ithalata yönelik ihtiyaç daha fazla olacak. Dünya genelinde gıda tedarik edilebilen ülkelerin içinde bulunduğu koşullarda, özellikle kuraklık, küresel iklim değişikliğinin yarattığı sorunlarla dışarıdan ürün getirmekte problemler yaşanabileceği gibi fiyatlarda da artışların ortaya çıkması olası. ”dedi. Gürer, “Türkiye'nin öncelikle stratejik ürün dediğimiz buğday gibi, bitkisel hamlığın oluşumuna vesile olan ayçiçek gibi belli ürünlerde daha öncelikli politikalar oluşturulması ve bu açığın ortaya çıkmasını önleyici tedbirler alınması gerekiyor. Özellikle mazottaki fiyat artışları çiftçiyi doğrudan etkiliyor. Yine 2025 yılına ait Cumhurbaşkanlığı yıllık programında, bu yıl için çiftçiye ayrılan 20 milyar liralık bir mazot desteği var. 3,5 milyar litre mazot kullanıldığı düşünüldüğünde, tarım kesiminde çiftçilere verilen bu destek yerine ÖTV ve KDV kaldırılsa—ki bu tutar 60 milyar civarında—çiftçinin kullandığı mazotun vergisi kaldırılmış olur. Çiftçiye bu anlamda daha doğru ve gerçekçi bir destek verilmiş olur.” diye konuştu. ÇİFTÇİLERİN TERCİHLERİNİ DEĞİŞTİRMELERİNE NEDEN OLDU Ömer Fethi Gürer, 2024 yılında yaşanan sorunların, çiftçilerin üretim tercihlerinde köklü değişikliklere neden olduğunu ifade etti. Gürer, "Tarımın içinde bulunduğu koşullarda, çiftçiler bu yıl üretimlerinde tercihlerinde değişiklik yapma yoluna gitmişlerdir. Çukurova bölgesindeki don olayları gibi etkenler, üretim süreçlerini olumsuz etkilemiş ve bazı ürünlerde piyasaya arz sorunu yaratmıştır. Erkenci patatesin çıkışı gecikecek, narenciye ürünlerinde ise özellikle limon başta olmak üzere, birçok üründe problemler yaşanacaktır" dedi. ÜRETİM ÖNGÖRÜLEBİLİR DEĞİL Son beş yılda yaşanan tarımsal sorunları eleştiren CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye'deki ekim ve bahçe üretimlerinin öngörülebilir şekilde planlanmadığını vurguladı. "Son beş yılda, erkenci ürünlerde yaşanan sorunlar hem fiyat dalgalanmalarına hem de çiftçilerin bekledikleri verimi alamamalarına yol açtı" diye belirten Gürer, daha fazla verim alınması amacıyla geleneksel bahçe ağaçlandırmalarından vazgeçilerek, pazarlama olanağı fazla olan ürünlere yönelme eğilimlerinin arttığını söyledi. İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÜRETİMİ ZORLUYOR İklim değişikliğinin tarım üzerindeki olumsuz etkilerine de dikkat çeken CHP’li  Ö.Fethi Gürer, "İklim değişikliği ve coğrafyadaki olumsuzluklar üretimi zorlaştırıyor. Bu nedenle tarıma yönelik mutlaka planlama yapılmalı ve öngörülebilir bir üretim sağlanmalıdır. Aksi takdirde önümüzdeki süreçte gıda güvenliği ile ilgili ciddi sorunlar yaşanacaktır" şeklinde konuştu. SU KAYNAKLARININ VERİMLİ KULLANILMASI GEREKİYOR Türkiye'nin su fakiri bir ülke olduğunu vurgulayan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, suyun verimli kullanımının önemine dikkat çekti. "Su, verim demektir, su üretim demektir. Girdi maliyetlerinin arttığı bu dönemde, suyun tarımla buluşturulması, üreticinin maliyetlerini kısmi olarak azaltacaktır" dedi. Özellikle gri suyun ve boşa akan sulardan elde edilecek suyun Anadolu topraklarına yönlendirilmesi gerektiğini belirtti. Gürer, "Konya Ovası, Niğde, Aksaray, Konya ve Kırşehir gibi bölgelerde, yeraltı ve yer üstü sularının tarıma kazandırılması için gerekli adımların hızla atılması gerekmektedir" dedi. MODERN SULAMA YÖNTEMLERİ DEVREYE SOKULMALI Türkiye genelinde sulama yöntemlerinin iyileştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Gürer, özellikle Akkaya Barajı örneği üzerinden çözüm önerileri sundu. "Akkaya Barajı, 1996 yılında yapılmış olmasına rağmen hala kapalı sisteme alınmamıştır. Kapalı sisteme geçildiğinde bu barajın suyu daha verimli kullanılacak, buharlaşma engellenecek ve daha fazla verim elde edilecektir. Türkiye genelinde kapalı sisteme geçilmeli ve modern sulama yöntemleri, yağmurlama ve damlama sulama gibi verim artırıcı politikalar uygulanmalıdır" dedi. FİYAT ARTIŞLARINA KARŞI ÖNLEMLER ALINMALI CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarımdaki en büyük sorunlardan birinin de gıda fiyatlarındaki artış olduğuna dikkat çekerek, "Bugün gıda ürünlerine erişim sorunu yaşanıyor ve fiyat artışları yaşanıyor. Bu, önümüzdeki dönemde daha büyük bir sorun haline gelebilir. Tarımda doğru planlama yapılması, çiftçilerin eğitilmesi ve girdi maliyetlerinin sübvanse edilmesi gerekir" diye konuştu. Gürer, özellikle gübre, yem ve ilaç fiyatlarının sübvanse edilmesinin önemine değindi. SORUNLAR GEÇTİĞİMİZ YILDAN DAHA DA DERİNLEŞTİ Gürer, geçtiğimiz yılın iklim koşullarının tarımda sorunları daha da derinleştirdiğini belirtti. "Geçtiğimiz yıl, iklimin bir ay öne gelmesiyle birlikte, tarımda ilaçlama başta olmak üzere birçok sorun derinleşti ve ağırlaştı. Üretim kayıpları yaşandı, pazarlama sorunu nedeniyle ise israflar oldu" diyerek, bu yıl aynı sorunların yaşanmaması için tedbirlerin şimdiden alınması gerektiğini vurguladı. TARIM İÇİN PLANLAMA ŞART Son olarak CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarım sektöründe yaşanan bu sıkıntıların çözülmesi için güçlü bir planlamanın gerektiğini söyledi. "Planlama ve öngörülebilir bir tarım politikası, kamu kaynaklarının doğru kullanılması ve üreticinin eğitimine yönelik adımlar atılmalıdır" dedi. Ömer Fethi Gürer, bu önemli sorunların çözülmesi için acilen harekete geçilmesi gerektiğini ve hükümetin kâğıt üzerindeki çözümleri pratiğe dökerek, çiftçilerin yaşadığı zorlukları hafifletmek için hızla adım atması gerektiğini ifade etti.

Tekirdağ Büyükşehir'den Kuzu ve Oğlak Yemi Desteği Haber

Tekirdağ Büyükşehir'den Kuzu ve Oğlak Yemi Desteği

Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin, hayvancılığı desteklemek amacıyla hayata geçirdiği Kuzu-Oğlak Yem Desteği Projesi kapsamında, Süleymanpaşa İlçesi Karacakılavuz mahallesinde kuzu-oğlak yemi dağıtımı gerçekleştirildi. Proje kapsamında, Tekirdağ İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği ile yapılan protokol ile birlikte Karacakılavuz Mahallesi’nde birlik üyesi yetiştiricilere yem dağıtımı yapıldı. PROJE İLE KÜÇÜKBAŞ HAYVAN YETİŞTİRİCİLERİNİN YÜKÜ HAFİFLEYECEK Proje çerçevesinde her yetiştiricinin işletmesindeki en fazla 30 baş kuzu ve oğlağın dört aylık yem ihtiyacı karşılanacak. Yem bedelinin yüzde 50’si Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanırken, kalan yüzde 50’si üreticiler tarafından ödenecek. Bu proje ile, zorlu ekonomik şartlar altında çalışan küçükbaş hayvan yetiştiricilerine maliyet avantajı sağlanması ve üretim süreçlerinin daha sürdürülebilir hale getirilmesi hedeflenmektedir.    Proje ile birlikte, Şubat ve Mart aylarında toplam 254 mahalleden birlik üyesi 1408 küçükbaş hayvan üreticisine toplamda 2.094.900 kg kuzu-oğlak yemi dağıtımı gerçekleştirilecek. CANDAN BAŞKAN: “BU TÜR PROJELERLE HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ ALANINDA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ ARTIRMAYI HEDEFLİYORUZ” Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Candan Yüceer, yem dağıtım projesi ile ilgili yaptığı açıklamada, proje ile artan girdi maliyetlerinin küçükbaş hayvan yetiştiricileri üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletmeyi amaçladıklarını belirterek, “Kuzu-Oğlak Yemi Dağıtım Projesi’ni, zorlu ekonomik şartlar altında çalışan hayvan yetiştiricilerimize maliyet avantajı sağlamak ve üretim süreçlerini daha sürdürülebilir hale getirmek amacıyla planladık. Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığımız ile Tekirdağ İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanlığı arasında protokol imzalayarak kuzu-oğlak yemi bedelinin yüzde 50'sinin Büyükşehir Belediyesi Başkanlığımızca karşılanması yönünde projeyi uygulamaya geçirdik. Projemiz 2024-2029 yılları arasında uygulanacaktır. Proje kapsamında İl genelinde talepler toplandı. Şubat ve Mart aylarında toplam 254 mahalleden birlik üyesi 1408 yetiştiriciye 2.094.900 kg kuzu-oğlak yemi dağıtımı gerçekleştirmiş olacağız. Yeter mi? “Yetmez” dedik ve üreticimizi daha da heveslendirmek, daha da teşvik etmek amacıyla gelecek projeksiyonumuzu genişlettik, sunacağımız desteği de yüzde elli oranında artırdık. Hayvancılığın en önemli girdisi yemdir. Sadece buzağı maması son bir ayda yüzde 6, üre fiyatı yüzde 10 artmıştır. Yem fiyatlarının artması yetiştiricileri hiçbir besin değeri olmayan, sindirilebilirliği düşük samana yönlendirmekte bu talep saman fiyatlarını da arttırarak yetiştiriciliğin sürdürülebilir olmasını zorlaştırmakta hatta imkânsız hale getirmektedir. Bu nedenle hayvancılıkta artan maliyetlere karşı Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi olarak her zaman üretici ve yetiştiricilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.” dedi. Konuşmaların ardından birlik üyesi üreticilere kuzu-oğlak yemi dağıtımı gerçekleştirildi. Tekirdağ İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cemalettin Toluca da projenin hayırlı olmasını diledi ve kendilerine verdiği destek ve katkılardan dolayı Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Candan Yüceer’e teşekkürlerini iletti. BÖLGE EKONOMİSİNE KATKI SAĞLANACAK Tekirdağ genelinde hayvancılıkla uğraşan üreticilere yönelik hazırlanan proje, hem üreticilere maliyet avantajı sağlayacak hem de bölge ekonomisine ivme kazandıracak.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Porsuk Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.