SON DAKİKA
Hava Durumu

#Türkiye Büyük Millet Meclisi

Porsuk Haber Ajansı - Türkiye Büyük Millet Meclisi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkiye Büyük Millet Meclisi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bu İktidarın Son Kullanma Tarihi Sona Ermiştir Haber

Bu İktidarın Son Kullanma Tarihi Sona Ermiştir

CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan’ın, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşülen “2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin, 8. Maddesi” üzerine CHP Grubu adına bir konuşma yaptı. Milletvekili İbrahim Arslan meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi; ''Sayın Başkan, değerli milletvekillerim; sizleri Cumhuriyet Halk Partisi Grubu ve şahsım adına en içten saygılarımla selamlıyorum. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; haftalardır süren bütçe tartışmaları iktidar temsilcileri tarafından beş yıldır küresel enflasyon, salgın ve savaş bahanelerine sığınılarak, sanki yirmi iki yıldır tek başlarına ülkeyi yönetmiyorlarmış gibi tozpembe bir tablo sunarak, yer yer de faaliyet raporuna dönüştürerek 2022'den 2024'e kadar bir faaliyet raporu algısı içerisinde, yine -beni bağışlayın lütfen- bazen halk deyimiyle eşeği kaybettirip bulma hikâyeleri, yine bazen ölümü gösterip sıtmaya razı etme hikâyeleri içerisinde devam ediyor. Bütün bu görüşmelerin sonucunda da, iktidar perspektifinden ve muhalefet perspektifinden baktığımızda iki tane Türkiye’nin ortaya çıktığını görüyoruz. Birincisi, halkına yabancılaşmış iktidarın hayal ülkesi; diğeri de acılar içerisinde çile çeken milyonlarca insanların gerçek ülkesi... Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 8'inci maddenin ikinci fıkrasında, biliyorsunuz, T cetveline yani kamu kurum ve kuruluşlarının 2025 yılı içerisinde almayı planlamış olduğu taşıt araçları cetvelinden oluşan bir tabloya yer verilmiştir. Tasarruf tedbirlerini içeren 2024/7 sayılı Genelge, 17 Mayıs 2024 tarihli Resmî Gazete'de de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Genelgeye göre, bu tarihten itibaren kamu kurum ve kuruluşlarınca, üç yıl boyunca savunma, güvenlik, ambulans ve itfaiye araçları hariç yeni taşıt edinilemeyeceği; kanunla izin verilenler hariç, hibe dâhil yabancı menşeli araç kullanılamayacağı, buna uymayanlar hakkında yaptırımlar uygulanacağı düzenlenmiştir. Yedi ay önce, üç yıl süreyle kamu kurum, kuruluşlarına taşıt alım yasağı, yabancı menşeili araç kullanım yasağı getiren Bakanlık, buna uymayanlarla ilgili yaptırım uygulayacağını ifade eden Bakanlık, kendi koyduğu yasağa aykırı bir davranışla T cetvelinde 2025 yılına tam 3.424 adet taşıt aracı alımı koymuştur. Bu sayı 2024 yılında da 3.058 adetti. Buradan Cumhuriyet Halk Partisi olarak sormak istiyoruz: Yasaklamış olmanıza rağmen acil ne gereksiniminiz olur ki -elbette savunmayı, güvenliği, ambulansı ve itfaiyeyi anlıyoruz ama- 3.400 aracın çok ezici bir çoğunluğu binek otodan ibarettir; buna niye ihtiyaç duyulmuştur? 2) Kamu kurumlarının Haziran 2024 itibarıyla envanterinde tam 120 bin araç bulunmaktadır. Mevcut taşıt araçlarıyla ilgili Bakanlık ne işlem yapmıştır? 3) Görüyoruz ve biliyoruz ki -sevgili Milletvekilimiz Sayın Cevdet Akay da sıkça dile getirdi. Bol miktarda yabancı menşeli araç kullanımı söz konusudur. Bu yabancı araçların kullanımı, edinimiyle ilgili ne işlemler yaptınız? Ve son olarak da bu araçların 275'inin hibe yoluyla elde edileceği ifade edilmiştir. Bu hibelerin kimler tarafından, ne amaçla, hangi kriterler ölçüsünde hibe edileceğinin mutlaka Bakanlık tarafından açıklanması gerekmektedir. Sevgili arkadaşlar, iktidar temsilcileri bu bütçede vergi adaletinin var olduğunu, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alındığını ifade etmektedirler. Sevgili dostlar, bütçeyi arkadaşlarımızın bir kısmı herhâlde okumamış, okuyanlar da işlerine geldiği için söylemiyorlar. Bu bütçede gelirleri oluşturan tam 12 trilyon 800 milyar liranın yüzde 84'ü dolaylı vergiler ve çalışanlardan kesilecek olan vergilerinden oluşmaktadır. Yine, sevgili arkadaşlar, ÖTV'yle ilgili bir rakam vereyim: Bu iktidar 2025 yılı bütçesinde 2020-21-22-23 yıllarında yani tam dört yılda 1 trilyon 770 milyar olarak tahsil ettiği vergiyi 2025 yılında bunun üstüne de çıkarak tek yılda tam 2 trilyon 146 milyar olarak koymuştur. Yine, sevgili arkadaşlar, ücretlerden kesilecek olan vergiler, kurumlar vergisinden daha yüksek bir miktar olarak bütçeye konulmuştur. Yani bu bütçede vergi adaleti yoktur. Adalet, sadece Adalet ve Kalkınma Partisinin adında ve kâğıt üzerinde kalmıştır. Buradan hareketle, bu bütçede vergide de gelirin dağılımında da paylaşımında da adalet söz konusu değildir. Sevgili arkadaşlar, faiz düşmüş, Sayın Bakana bakılırsa millî gelire göre oranlanması gerekiyormuş, arkadaşlar da ağzına geldiği zaman, koca koca laflar ediyorlar. Sayın Güler, bütçenin ilk konuşmasında şunu söylemişti, demişti ki: "Bu bütçe büyüklüğü 440 milyar dolardır. Bunu biz yaptık, bu büyüklüğe biz ulaştırdık." Sevgili arkadaşlar, 2024 yılı bütçesi de 2 Ocak 2024 tarihinde tam 377 milyar dolardı ama bugünkü kurla satın alma itibarıyla baktığımızda 316 milyar dolara düşmüştür. Bu ne demektir? Sadece kur farklarından 53 milyar dolar buharlaşmıştır. Bu sizin eseriniz, bunu niye buralarda söylemiyorsunuz? Yine, sevgili arkadaşlar, yoksulluğu yaratan faize 1 trilyon 950 milyar lira ayıran bu iktidar, yoksullukla mücadeleye sadece 362 milyar lira bu bütçede öngörüde bulundu. Yani faiz, yoksullukla mücadeleye ayrılan bütçenin tam 5,5 katı. Sevgili arkadaşlar, son sekiz yıldaki faiz ödemeleri ve 2025 yılında ödenecek olan faizler de düşünüldüğü zaman tam dokuz yılda faize ödenen tutar 138 milyar dolardır. Bunun sorumlusu kim? Bugün emeklilere, emekçilere, asgari ücretlilere, memura, çiftçiye, esnafa "Kaynak yok." diyerek edebiyat parçalayanlar sadece faize 138 milyar doları öderken yüreğiniz sızlamadı mı, vicdanınız sızlamadı mı? Halktan yarattığınız 12 trilyon 820 milyar parayı, kimin parasını kimden esirgiyorsunuz ve kimin parasını kimden kıskanıyorsunuz? Sevgili Başkan, değerli milletvekillerimiz; konuşulacak söz çok. Sosyal yardımları yapmakla övünüyor iktidar. 2 tane rakam vereyim: Bir tanesi bütçe gerekçesinde var. Çalışma Bakanı Komisyon görüşmeleri sırasında şu ifadeyi kullanıyor, diyor ki: "Arkadaşlar, aylık 600 TL genel sigorta primini ödeyemeyen 6 milyon 100 bin kişinin primlerini affettik, devlet olarak katkıda bulunduk." Bu, övünülecek bir şey değildir. Bu, olsa olsa 6 milyon insanımızı ayda 600 lira veremeyecek bir düzeye sürüklediğiniz için utanmanız gereken bir veridir. Yine, Aile Bakanlığının verilerine göre, bu ülkede 5 milyon haneyi ancak ve ancak sosyal yardımlarla geçinebilir bir hâle getirdiğiniz için yirmi iki yılın sonunda siyasal istikrar, ekonomik istikrar değil istikrarlı biçimde insanlarımızı yoksullaştırdığınız için ne kadar utansanız azdır. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçilirken bizler itiraz ettik "Türkiye Büyük Millet Meclisinin yetkilerini kısıtlıyorsunuz, güven oylamasını, gensoruyu ortadan kaldırıyorsunuz." dediğimizde ne garip tesadüftür ki bugünkü Meclis Başkan Vekilimiz 2017 tarihinde Adalet Bakanıydı ve 18 Ocak 2017 tarihinde yapmış olduğu açıklamada demişti ki: "Güven oylamasına artık Parlamentoda gerek yok, biz güvenoyunu halktan alacağız." Sevgili dostlar, mademki güvenoyunu milletten alıyoruz, genel seçimden sonra yapılan, on ay sonra yapılan yerel seçimlerde halk size güvenoyu vermemiştir. Dolayısıyla güvenoyu alamayan bir iktidar bütçe yapamaz ve düşmüş sayılır. Bu iktidarın son kullanma tarihi sona ermiştir arkadaşlar. Son kullanma tarihi biten iktidar, bu saatten sonra sağlığa zararlı hâle gelmiştir. O nedenle de Sevgili Engin Altay Vekilimin dediği gibi, bu ülkenin yarısından fazlası antidepresan kullanır hâle gelmiş, memlekette insanlar huzurla yastığa başını koyamamış, gülerek güne doğamamıştır. Bu mekân, millet iradesinin ve egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu kutsal bir mekân. Asıl ve asil olan millettir. Millet fakruzaruret içerisine itilmiştir. O hâlde, yapılacak bellidir. O da millete rağmen değil millet için derhâl seçim kararının alınmasıdır. Bu duygu ve düşünceler içerisinde, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, içinde halkın olmadığı bu bütçeye ret oyu vereceğimizi belirtiyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.''

2025 Yılı Bütçesi Yine Halkın Sırtına Yük! Haber

2025 Yılı Bütçesi Yine Halkın Sırtına Yük!

CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, TBMM Genel Kurulunda görüşmelerine devam edilen 2025 Yılı Bütçe Kanunu Teklifi üzerinde yaptığı konuşmada, Cumhuriyet’in temel ilkelerinin örselendiğini ve bütçe dengesizliğinin halkı daha da zor bir yıla sürükleyeceğini vurguladı. Kürsüye “İlkeler Terazisi” ile çıkan Süllü, “2024 bütçesinin dengesizliklerini geçen yıl hassas bir teraziyle anlatmıştım. 2025 bütçesinde de hiçbir iyileşme yok. Borçlanmanın ve denkleşmeyen bütçenin sancılarını milletçe çekeceğiz.  Sorunların kökeni de çözümü de belli; Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerini yeniden terazisine oturtarak adalet ve demokrasiyi dengede kılmak” dedi. Bütçe: Halkın Sırtına Yüklenmiş Yük Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da bütçede halkın refahı için bir çözümün olmadığını belirten Süllü, “Bütçe, halkın sırtına yüklenmiş bir yük olmaya devam ediyor” dedi. Atatürk’ün 101 yıl önce Cumhuriyet’i kurarken belirlediği ilkelerle toplumsal ve ekonomik kalkınmanın hassas dengeler üzerine oturduğuna dikkat çeken Süllü, “Cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık, devletçilik, laiklik ve inkılâpçılık arasında hassas bir denge vardır. Ancak bu dengenin alt üst olduğuna tanık oluyoruz” dedi. Cumhuriyetçiliğin, devlet yönetiminde şahsilik ve keyfiliği önleyen demokrasinin en temel dayanağı olduğunu vurgulayan Süllü, “Uydurulan Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile milletin kayıtsız şartsız egemenliğini tek kişiye, ülkenin kaderini ise keyfi gece yarısı kararlarına terk ettiniz. Seçilmişlere Kayyım atayarak, Can Atalay’ı hala cezaevinde tutarak millet iradesini yok saydınız. Anayasa Mahkemesi kararını tanımayarak adaletin terazisini faiz sebep enflasyon sonuç inadı ile ekonomiyi, güçler ayrılığını yok ederek demokrasiyi derinden sarstınız” diye konuştu.  AKP’nin halktan iyice koptuğunu ifade eden Süllü, “Ücretliden aldığınız vergilerle, yandaş şirketlerin servetine servet kattınız. Emekliye asgari ücretliye vermediğiniz zamları, tefecilere, mutlu azınlığın kur korumalı mevduatlarına ödediniz. Öğrencilerin beslenmesine, kredisine ayırmadığınız kaynaklar bir yana kapattığınız 20 bin köy okulu ve 4+4+4 ile çocukları eğitimden uzaklaştırdınız” dedi. “Milletimizi Utandırdınız” Süllü, “Milliyetçiliği ise kendi bekanız için sömürmekten hiç geri durmadınız” diyerek iktidara tepki gösterdi. Kalbura çevrilen sınırların güvenliğinin korunamadığı belirten Süllü, “İnsani olarak pazarladığınız sığınmacı kabulünün, para karşılığı olduğu yüzümüze vurulduğunda ise milletimizi utandırdınız” tepkisini gösterdi. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının mülk satışına endekslenmesine tepki gösteren Süllü, “Vatandaşlarımızın vize çilesine çare bulamadınız. Ne askerimizin kafasına çuval geçirilişinin ne de İdlip’te yitip giden 34 şehidimizin hesabını sorabildiniz. Halkımızın vergilerini, yatırımcı adı altında carry trade ile hiçbir yerde olmayan yüzde 32 faizle yabancılara aktardınız. Milli paramız, yabancı paralar karşısında pul oldu” dedi. 3 Liralık İş 13 Liraya Yaptırıldı! Süllü, devletçilik ilkesinin ise Cumhuriyet’in kazanımlarının içinin boşaltıldığını ve yok pahasına satılmasıyla aşındırıldığını ifade ederek, “Sağlığı, metalaştırdınız, şehir hastaneleri icadınız ve Kamu Özel İşbirliği projeleri ile 3 liralık işi 13 liraya yaptırıp, kamuyu zarara uğrattınız; borçlanmalarla Bütçe açığını arttırdınız. Milletin doğasını, toprağını, suyunu rant uğruna yağmalattınız” diyerek tepki gösterdi. “Biz Kadınlar Hiç Unutamıyoruz!” “Devrimcilikte Cumhuriyet kazanımlarından geri gidişlerin hangi birini sayalım?” diye soran Süllü, “Bir gece yarısı ise tek bir erkeğin İstanbul Sözleşmesini yok sayma kararını ise biz kadınlar hiç unutamıyoruz” dedi. Siyasi iktidarın, dini kendi tabanını bir arada tutmak uğruna sömürerek laiklik ilkesine de dinimize de zarar verdiniz. Dahiyane ÇEDES projeniz, maarif modeliniz, cemaat-tarikat işbirlikleri ile eğitimin dengesini bozdunuz. Erdoğan’ın şeriatçı yönetim deklere eden cihatçı terör örgütünü “Şam’ın gerçek sahipleri” tanımlamasının özellikle biz kadınları, geleceğe ilişkin endişelendirdiğini söylemeden geçemeyeceğim. Çözüm 6 İlkede: Dengeleri CHP İktidarıyla Yeniden Sağlayacağız! Süllü, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerinin örselendiği ve bütün dengelerin alt üst olduğunu ama en çok da toplumun ruhsal dengesinin bozulduğu ifade ederek, “Bu süreçte çözüm ise milliyetçilik, cumhuriyetçilik, laiklik, devletçilik, devrimcilik ve halkçılığı yeniden terazisine oturtarak adalet ve demokrasiyi dengede kılmak. Vatandaşlarımız asla, umutsuzluğa kapılmasın” dedi. Süllü, konuşmasını, “Partimizin 6 okunda hayat bulan temel ilkelerimizle alt üst olan dengeleri Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz iktidarımızda sağlayacağız” diyerek tamamladı.

Hiçbir Ülkeden Hiçbir Tohum Almaksızın İhtiyaçlarımızı Karşılayabilecek Durumdayız Haber

Hiçbir Ülkeden Hiçbir Tohum Almaksızın İhtiyaçlarımızı Karşılayabilecek Durumdayız

​​Tarım ve Orman Bakanlığı 2025 yılı bütçesi Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda yapılan görüşmelerin ardından kabul edildi. Genel Kurulda bir konuşma yapan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Bugün dünyadaki bütün ülkelerle iletişimimiz kopsa bile hiçbir ülkeden hiçbir tohum almaksızın ihtiyaçlarımızı karşılayabilecek durumdayız." dedi. Son 22 yılda çiftçilere ve sektöre önemli destekler sağladıklarını, büyük yatırımlara imza attıklarını ifade eden Yumaklı, tarımsal hasılanın 2023'te 68,5 milyar dolara ulaştığını, Türkiye'nin Avrupa'da birinci, dünyada ise 9'uncu sırada yer aldığını dile getirdi. İbrahim Yumaklı, tarım ve orman sektörünün bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 4,6 büyüdüğünü bildirdi. Geçen yıl 31 milyar dolar ihracat gerçekleştirildiğini aktaran İbrahim Yumaklı, bu yılki ihracatın 2023'ü geride bırakacağını belirtti. Türkiye'de 206 çeşit ürünün üretildiğini belirten Yumaklı, dünyada sebze üretiminde 4'üncü, meyve üretiminde ise 6'ncı sırada yer alındığını kaydetti. Bakan Yumaklı, "Bitkisel üretimimizi 2002 yılına göre yüzde 41 artışla 2023 yılında 138,6 milyon tona ulaştırdık ve Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık." diye konuştu. Tarımsal üretimin geleceğini korumak için tohumculuğa yönelik politikaları ön planda tuttuklarını vurgulayan Yumaklı, bitkisel üretimde kullanılan sertifikalı tohumların yüzde 97'sinin yurt içinde üretildiğini bildirdi. İbrahim Yumaklı, üretilen tohumların 117 ülkeye ihraç edildiğini aktardı. Tohum Gen Bankalarında 121 bin 515 örneğin muhafaza edildiğini belirten Yumaklı, "Şunu memnuniyetle söyleyebilirim ki bugün dünyadaki bütün ülkelerle iletişimimiz kopsa bile hiçbir ülkeden hiçbir tohum almaksızın ihtiyaçlarımızı karşılayabilecek durumdayız." ifadesini kullandı. ŞAP HASTALIĞINI BİTİRMEYE KARARLIYIZ Bakan İbrahim Yumaklı, son 22 yılda hayvan varlığının; büyükbaşta yüzde 67,7, küçükbaşta yüzde 64,3, kanatlıda yüzde 48,9, arılı kovanda yüzde 119 artırıldığını ifade etti. Islah ve geliştirme çalışmalarına devam ettiklerini anlatan Yumaklı, "Nitelikli damızlık ve besilik varlığımızı artırmak için TİGEM işletmelerimizde büyükbaş hayvan rezervi oluşturmaya başladık. Proje kapsamında üretilecek olan hayvanları önümüzdeki yıldan itibaren küçük aile işletmelerine uygun koşullarda vermeye başlayacağız." ifadesini kullandı. Hayvan hastalıklarıyla ilgili yapılan çalışmaları da anlatan Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, şap hastalığını bitirmeye kararlı olduklarını vurguladı. Bakan İbrahim Yumaklı, brusella hastalığında 2025'te büyükbaş ve küçükbaşta 27 milyon doz aşı uygulanacağını belirtti. Türkiye'nin, su ürünleri yetiştiriciliğinde Avrupa'da 2'nci, dünyada 16'ncı sırada yer aldığına işaret eden Yumaklı, bu yıl ihracatın 2 milyar dolar olmasının beklendiğini bildirdi. GIDA DENETİMLERİ Tarım sigortaları kapsamında 2023'te 8 milyar lira, bu yılın kasım ayı itibarıyla 12 milyar lira hasar tazminatı ödendiğini belirten Yumaklı, gelecek yıl tarım sigortaları kapsamının genişletileceğini ifade etti. Bakan İbrahim Yumaklı, şunları kaydetti: "Vatandaşlarımızın sağlıklı ve güvenilir gıdaya ulaşması önemli. Gıda üretim, satış ve toplu tüketim yerleri olan 726 bin işletmeyi denetliyoruz. Yıl sonu itibarıyla yapılan denetim sayısı 1,4 milyona ulaşmış olacak. Uygunsuzluk tespitinde idari para cezası, ürün toplatma ve imha etme gibi çeşitli yaptırımlar uygulanıyor, suçun niteliğine göre Cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunuyoruz." Uygunsuzlukları firma isimleriyle bakanlığın internet sitesinden paylaştıklarını hatırlatan Yumaklı, işletme denetimlerinin takip edildiği "karekod uygulamasını" hayata geçirdiklerini, 2025'te bu uygulamayı zorunlu hale getireceklerini belirtti. Bakan Yumaklı, biyolojik mücadele için 3 araştırma enstitüsünde faydalı böcek üretimine başlandığını, son 3 yılda pestisit kalıntı oranını yüzde 35 azalttıklarını belirtti. Kahverengi kokarcayla mücadelenin de biyolojik, biyoteknik, mekanik ve kimyasal yöntemler kullanılarak sürdürüldüğünü bildiren Yumaklı, zararlının kışı geçirdiği ve ilaçlanması gereken, 400 bin yapının 260 bininin ilaçlandığını, gelecek yıl mart ayı sonuna kadar ilaçlamaların tamamlanacağını aktardı. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Hayvancılıkta temel desteklerin yanı sıra aile işletmelerine, genç ve kadın yetiştiricilere, birinci derece tarımsal birlik ve kooperatif üyelerine ve gezginci arıcılara ilave destekler vereceğiz." dedi. Bakan İbrahim Yumaklı, mühendislerin masa başında değil tarlada, bahçede, ürün ve gıda denetimlerinde; veteriner hekimlerin ahırda, ağılda ve kümeste; teknisyenlerin de üreticinin yanında olacağını aktardı. Bakan Yumaklı, personelin mesaisinin yarıdan fazlasını alan bürokratik iş ve işlemleri azaltmak için bazı projeleri devreye alacaklarını belirtti. Üretim planlamasıyla ilgili tüm yasal düzenlemeleri tamamladıklarına işaret eden Yumaklı, hayvansal üretimde, su ürünlerinde ve bitkisel üretimde planlı üretim dönemine başladıklarını vurguladı. Yumaklı, toplam ekilen alanların yüzde 77'sini oluşturan 13 stratejik ürün ve yem bitkisini üretim planlaması kapsamına aldıklarını kaydetti. Hayvansal üretim planlaması kapsamında ise süt, besi ve kanatlı yetiştiriciliği için yeni üretim bölgeleri belirlediklerini dile getiren Yumaklı, su ürünlerinde 7 avcılık türü ile 4 yetiştiricilik türünü üretim planlaması kapsamına aldıklarını aktardı. Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, çiftçi kayıt sistemindeki değişikliklerle kayıtlılık oranını yüzde 5,7 artırdıklarını bildirdi. Yumaklı, şöyle devam etti: "Üst üste iki yıl işlenmeyen arazilerin, kiralanmasına imkan veren yasal düzenlemeleri hayata geçirdik. Ekim ayı itibarıyla ilk tespitler yapıldı. 2025'te yapılacak nihai tespitlerin ardından kiralamalar başlayacak. Tarımsal örgütlerin kapasitelerini geliştirecek ve etkinliklerini artıracak derecelendirme uygulamasını başlattık. İki aşamalı olacak genel tarım sayımının ilk aşaması bu ay sonunda tamamlanmış olacak. 2026 yılı Haziran ayında ilk sonuçları TÜİK tarafından açıklanmış olacak." Tarımsal destekleme modelini hayata geçirdiklerini dile getiren Bakan Yumaklı, tarımsal destekleri, sade ve etkin hale getirdiklerini vurguladı. BİTKİSEL ÜRETİMDE YENİ DESTEK MODELİNİ BELİRLEDİK Bakan Yumaklı, ilk defa tarımsal destekleri üretim döneminden önce ve 3 yıllık olarak açıkladıklarını anlatarak, bitkisel üretimde üreticilerin ne kadar destek alacağını önceden bileceğine işaret etti. Bakan İbrahim Yumaklı, mazot ve gübre maliyetlerindeki değişime göre her yıl destek tutarlarının güncelleneceğini bildirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bitkisel üretimde yeni destek modelini; temel destek, planlama desteği ve üretimi geliştirme desteği olarak belirledik. Mazot maliyetinin ortalama yüzde 50'sini, gübre maliyetinin ise ortalama yüzde 25'ini üreticilerimize temel destek olarak vereceğiz. Planlama kapsamında belirlenmiş olan ürünleri üreten çiftçilerimize mazot maliyetinin tamamını, gübre maliyetinin de yarısını ödemiş olacağız. Yeraltı su kısıtı bulunan 52 ilçede üretim yapan, az su tüketen ürünleri üretenlere ilave su kısıtı desteği vereceğiz. Bununla beraber bu ilçelerde üretim yapan mazot ve gübrelerin maliyetinin tamamını almış olacaklar. Hayvancılıkta temel desteklerin yanı sıra aile işletmelerine, genç ve kadın yetiştiricilere, birinci derece tarımsal birlik ve kooperatif üyelerine ve gezginci arıcılara ilave destekler vereceğiz." Bakan Yumaklı, hastalıktan ari işletmelerde doğan dişi buzağılara, temel desteğin 4 katı kadar fazla destek vereceklerini söyledi. Su ürünlerinde "Küçük Ölçekli Balıkçılık Desteği"ni 2025'te yüzde 100 artıracaklarını dile getiren Yumaklı, "Balıkçı gemisi sahibi kadınlara ilk defa yüzde 35 ilave destek vereceğiz." şeklinde konuştu. Kırsal kalkınma yatırımlarına hız kesmeden devam edeceklerini belirten Tarım Bakanı Yumaklı, bu yıl tarımsal işletmelere 417 milyar lira sübvansiyonlu kredi sağladıklarını bildirdi. Yumaklı, kredilerde yüzde 100'e varan faiz indirimi gerçekleştiğini ifade etti. Ülke genelinde 2028 sonunda 42 ilde 61 Organize Tarım Bölgesi'ni hayata geçireceklerini anlatan Yumaklı, Su Verimliliği Yönetim Sistemi'ni kurduklarını söyledi. Bakan İbrahim Yumaklı, 25 havzada Taşkın Tehlike ve Risk Haritaları'nı hazırladıklarını belirtti. MODERN SULAMA SİSTEMİ KULLANIM ORANI YÜZDE 6'DAN YÜZDE 35'E GELDİ Modern sulama sistemleriyle ilgili verileri de paylaşan Yumaklı, "Modern sulama sistemi kullanım oranı yüzde 6'dan yüzde 35'e geldi. 2028 sonunda bu oran yüzde 45 olacak. Keban Barajı'nda ilk yüzer GES'i kurduk, enerji üretimine başladık. Yenilerini kurmak için de çalışıyoruz." dedi. Bakan Yumaklı, gelecek yıl 41 baraj, 6 HES, 11 gölet ve bent, 70 sulama tesisi, 15 içme suyu tesisi, 162 taşkın kontrol tesisi, 2 atık su tesisi olmak üzere 307 tesis ve 14 arazi toplulaştırma projesini tamamlayarak hizmete alacaklarını bildirdi. Türkiye'nin, en çok ağaçlandırma yapan ülkeler sıralamasında Avrupa'da ilk, dünyada 4'üncü sırada olduğunu belirten Yumaklı, orman köylülerine destekler sunulduğunu aktardı. ZARAR GÖRMÜŞ ORMAN ALANLARININ TAMAMINI AĞAÇLANDIRIYORUZ Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, orman yangınlarıyla mücadeleye ilişkin, şunları kaydetti: "Rezerv güçler dahil 27 uçak, 105 helikopter, 14 İHA, 5 binden fazla kara aracı, 184'ü akıllı olmak üzere 776 kule, 4 bin 796 yangın havuz ve göleti, 25 bin orman kahramanımız, 127 bin gönüllümüzle yangınlarla mücadele ediyoruz. Zarar görmüş orman alanlarının tamamını ağaçlandırıyoruz. 2024 yılında 24 ekoturizm rotası, 87 orman parkı oluşturduk. İlan ettiğimiz 2 milli park, 3 tabiat parkı, 1 tabiat anıtı ve 7 mahalli öneme haiz sulak alanla birlikte 671 korunak alana ulaştık." 4. Tarım Orman Şurası'nın gelecek yıl Nisan ayında düzenleneceğini belirten Yumaklı, sektörün, tüm paydaşlarla ele alınacağını sözlerine ekledi. ​​​ 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.