SON DAKİKA
Hava Durumu

#Uğur Mumcu

Porsuk Haber Ajansı - Uğur Mumcu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Uğur Mumcu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Senfoni Orkestrası Uğur Mumcu'yu Andı Haber

Senfoni Orkestrası Uğur Mumcu'yu Andı

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası bu hafta orkestra şefi Rengim Gökmen yönetiminde, Saygun Filarmoni ve Eskişehir Polifonik Korosu iş birliğiyle unutulmaz bir konser daha gerçekleştirdi. 24 Ocak 1993 yılında evinin önünde düzenlenen bombalı saldırı sonucunda kaybettiğimiz değerli gazeteci, yazar Uğur Mumcu’yu Anma Konseri izleyenlere duygusal anlar yaşattı. Bülent Evcil (Flüt) , Selva Erdener (Soprano) , Görkem Ezgi Yıldırım (Soprano), Ayşe Şener Özmen (Soprano) ve Emre Akkuş (Tenor) solistliğinde gerçekleşen konserde Türk bestecilerin önemli eserlerine yer verildi. Gecenin sunuculuğunu Eskişehir Şehir Tiyatroları oyuncuları Birsu Metin ve Atakan Celbiş üstlendi. Koro şefleri Çiğdem Aytepe ve Özlem Erdoğan yönetimindeki görkemli koro sanatseverlerin beğenisini topladı. Konserin ilk bölümü besteci Yalçın Tura’nın üç bölümden oluşan flüt konçertosuyla başladı. Flüt sanatçısı Bülent Evcil’in ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası’nın performansı uzun süre alkışlandı. Bülent Evcil sanatseverleri kırmayarak değerli besteci Yalçın Tura’nın “Umutsuz” eseriyle bis yaptı. Seslendirdiği eseri ve performansını Bolu Kartalkaya’da kaybettiğimiz 78 yurttaşımıza ve Uğur Mumcu’ya ithaf eden sanatçı, üzüntüsünü dile getirerek baş sağlığı diledi. Konserin ikinci bölümünde Hasan Uçarsu’nun “Sakıncalı Piyade” eseri ve Turgay Erdener’in Uğur Mumcu Kantatı seslendirildi. Değerli solistlerin, Saygun Filarmoni ve Eskişehir Polifonik Korosu’nun Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası’yla gerçekleştirdiği derinlikli performans uzun süre alkışlandı. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, Sivrihisar Belediye Başkanı Habil Dökmeci, Çifteler Belediye Başkanı Zehra Konakcı, Mahmudiye Belediye Başkanı İshak Gündoğan ve besteci Turgay Erdener konsere katılanlar arasındaydı. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, plaket takdimini gerçekleştirirken Bolu Kartalkaya’da meydana gelen yangın felaketinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Başkan Ünlüce, Uğur Mumcu’yu anma konserini gerçekleştiren, sanatseverlere unutulmaz anlar yaşatan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası’nı, orkestra şefini, solistleri ve katkı sağlayan herkesi tebrik etti. Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Kültür Merkezi’nde (Opera) 28 Ocak 2025 tarihinde saat 20.00’de Ece Göksu-İmer Demirer-Eylül Biçer caz konserinde yeniden açılmak üzere perdeler kapandı.  

Gazeteciler Uğur Mumcu'yu Andı Haber

Gazeteciler Uğur Mumcu'yu Andı

Çağdaş Gazeteciler Derneği Eskişehir Şubesi ve Türkiye Gazeteciler Sendikası Eskişehir İl Temsilciliği 32 yıl önce katledilen gazeteci - yazar Uğur Mumcu'yu törenle andı. Valilik Meydanı'nda düzenlenen törene ÇGD Eskişehir Şube Yönetimi ve üyeleri, TGS Eskişehir İl Temsilciliği üyeleri ile gazeteciler katılım sağladı. TGS ESkişehir İl Temsilciliği ve ÇGD Eskişehir Şubesi adına bir konuşma yapan ÇGD Eskişehir Şube Başkanı Meltem Karakaş Kaya şu ifadeleri kullandı; ''Çağdaş Gazeteciler Derneği üyesi, meslektaşımız, ustamız Uğur Mumcu’yu, aramızdan ayrılışının 32. yılında özlemle ve sevgiyle anıyoruz. 8 Ocak'ta Metin Göktepe’yi, 19 Ocak’ta Hrant Dink’i ve 24 Ocak’ta Uğur Mumcu’yu aldılar aramızdan. Uğur Mumcu, yolsuzluk ve yoksulluktan arınmış, Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde tam bağımsız Türkiye ideali için gazetecilik yaptı. Türkiye’nin en cesur kalemlerinden biriydi. Yazılarında cumhuriyet düşmanlarının, yolsuzluktan ve haksızlıktan beslenen karanlık odakların, çetelerin üzerine gitti. Onun yazdıklarından korkanlar, arabasına koydukları bomba ile Uğur Mumcu’yu susturduklarını zannetseler de onun izinden giden yüzlerce, binlerce Uğur Mumcu yetişti bu ülkede ve yetişmeye de devam ediyor. Bugün Türkiye’de haber yaptığı için tutuklanan, gözaltına alınan, ev hapsi verilen ya da işlerinden atılan onlarca gazeteci, Uğur Mumcu’nun yolundan gidiyor. Siyasi baskılar ve ticari kaygılar arasına sıkışan medya sektörüne rağmen gazetecilik bugüne kadar hep var oldu. Uğur Mumcu bizlere ülkesi için, bağımsız, özgür ve demokratik bir Türkiye için gazetecilik nasıl yapılır onu gösterdi. Uğur Mumcu 40 yıl önce de haklıydı, bugün de haklı.  Uğur Mumcu’dan bizlere halkı için sadece gerçeği yazan keskin bir kalem kaldı. Unutulmasın ve bilinsin ki, Uğur Mumcu’nun kalemi asla yere düşmedi. Onun kalemiyle yazmaya, onun cesaretiyle yol yürümeye devam ediyoruz. 32. Ölüm yıldönümünde gazeteci-yazar Uğur Mumcu başta olmak üzere tüm basın şehitlerini saygıyla anıyoruz.''

Uğur Mumcu Valilik Meydanı'nda Düzenlenen Törenle Anıldı Haber

Uğur Mumcu Valilik Meydanı'nda Düzenlenen Törenle Anıldı

ADD Eskişehir Şubesi, ÇGD Eskişehir Şubesi, TGS Eskişehir İl Temsilciliği ve Eğitim - İş Eskişehir Şubesi gazeteci ve yazar Uğur Mumcu'yu Valilik Meydanı'nda düzenlenen törenle andı. Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi, Çağdaş Gazeteciler Derneği Eskişehir Şubesi, Türkiye Gazeteciler Sendikası Eskişehir İl Temsilciliği ve Eğitim İş Eskişehir Şubesi tarafından 24 Ocak 1993 tarihinde düzenlenen suikastle katledilen gazeteci - yazar Uğur Mumcu Vilayet Meydanı'nda yapılan törenle anıldı. Törene CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile vatandaşlar katılım sağladı.  Valilik Meydanı'nda düzenlenen tören Atatürk Anıtına çelenk sunumu, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Törende bir konuşma yapan Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şube Başkanı Cihan Taşar şu ifadeleri kullandı; “2025 yılı Adalet ve Demokrasi Haftası’nda, Batı emperyalizmi ile hain işbirlikçilerinin alçak cinayetleri sonucu katledilen devrim şehitlerimizi minnetle, özlemle ve saygıyla anıyoruz. 12 Eylül 1980 faşist darbesi öncesi, topluma korku salmak ve darbeye meşruiyet kazandırmak amacıyla işlenen seri siyasi aydın cinayetlerinin benzerleri, 10 yıl sonra bu kez 12 Eylül düzenine ve hukukuna direnen Cumhuriyet aydınlarına yönelik olarak yine aynı güç odaklarınca ve aynı amaçla devreye sokulmuştur. Seri cinayetlerin özellikle Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kurucu ve yöneticilerini hedef alarak başlatılan bu ikinci perdesi, 31 Ocak 1990 günü Kurucu Genel Başkanımız Prof. Dr. Muammer Aksoy’un Ankara’da şehit edilmesiyle açılmıştır. Aynı yılın 6 Ekim’inde kurucu üyemiz Doç. Dr. Bahriye Üçok katledilmiştir. Sadece 2 yıl 3 ay sonra, 24 Ocak 1993’te Kalpaksız Kuvvacımız Uğur Mumcu cinayetiyle milletçe sarsıldık. 21 Ekim 1999 sabahı ise hedef Genel Başkan Yardımcımız Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı olmuştur. Bütün bu cinayetlerin toplumda yarattığı büyük tepki ve tarifsiz acı nedeniyle her yıl 24 Ocak Uğur Mumcu ve 31 Ocak Muammer Aksoy cinayetleri arasındaki haftayı “Adalet ve Demokrasi Haftası” olarak değerlendiriyoruz. Çeşitli etkinliklerle hem bu hain tertiplerin arka planlarını, nedenlerini ve sonuçlarını irdeliyor hem de şehitlerimizin aziz hatıralarını yâd ediyoruz. Kemalist devrimci, aksaçlı bilgemiz Prof. Dr. Muammer Aksoy, Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesinden uzaklaşılması, laik, demokratik, sosyal hukuk devleti niteliklerinin yok edilerek ülkemizin geleceğinin karartılması tehlikesinin farkında olan 49 Cumhuriyet aydınıyla birlikte 19 Mayıs 1989 tarihinde, üyesi olmaktan onur duyduğumuz Atatürkçü Düşünce Derneği’ni kurmuştur. Derneğimizin kuruluşu, gördüğü yoğun ilgi ve etkili çalışmalarıyla emperyal güçleri o kadar rahatsız etmiştir ki, sadece 8,5 ay sonra Genel Başkanımız katledilmiştir. Geçen 35 yılda gerçek katiller ve sahipleri her ne kadar bulunamamış olsa da, azmettiricinin laik Cumhuriyeti, Kemalizm’i ve tam bağımsız, gerçekten demokratik Türkiye idealini boğmak isteyen emperyalizm; tetikçilerin ise kadim işbirlikçileri olan dinci faşist çeteler olduğu herkesin bildiği bir sır olarak ortada durmaktadır. Muammer Aksoy cinayetinin üzerine kararlılıkla gidilmediği için kurucumuz Doç. Dr. Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Turan Dursun ve Musa Anter cinayetleriyle sürdürülen bu emperyal vahşet, Uğur Mumcu suikastıyla yeni bir boyut kazanmıştır. Bütün yetkililer bu cinayeti tüm yönleriyle aydınlatacaklarına söz vermiştir. Ancak o “tuğla” bir türlü çekilememiş, o “duvar” bir türlü yıkılamamıştır. Uğur Mumcu, o kadar çok hain odağın üzerine gitmiş ve çanlarına ot tıkamıştı ki, onu bu odakların her biri ya da hepsi birlikte öldürtmüş olabilir. Emperyalizm, sonrasında Jandarma Genel Komutanımız Eşref Bitlis, Centilmen Devrimcimiz Ahmet Taner Kışlalı, yurtsever bilim insanımız Necip Hablemitoğlu ve Diyarbakırlıların sevgilisi Emniyet Müdürümüz Ali Gaffar Okkan cinayetlerinde olduğu gibi, bu cinayetlerde de tetiği hain PKK terör örgütüne, Hizbullah canilerine, silah ve uyuşturucu kaçakçılarına ya da Abdi İpekçi’yi öldürtüp Papa’yı vurduranlara çektirmiş olabilir. Kemalist Cumhuriyet düşmanları yahut 12 Eylül faşizminin kucağında büyüttüğü teokratik devlet özlemcileri de bu süreçte rol almış olabilir. Türk ulusu, vatansever evlatlarını katleden alçakları asla unutmayacak ve bir gün mutlaka hesabını soracaktır. Başta Genel Başkanımız Prof. Dr. Muammer Aksoy ve Kalpaksız Kuvvacımız Uğur Mumcu olmak üzere yitirdiğimiz bütün canlarımızın manevi huzurunda saygıyla eğiliyor, Kemalizm’in namus sesini bir sis çanı gibi yurdumuz semalarına asarak “Yeniden Atatürk Cumhuriyeti”ne ulaşacak ve kanlarını yerde bırakmayacağımıza söz veriyoruz. Ruhları şad olsun!” Törende bir konuşma yapan Eğitim-İş Eskişehir Şube Başkanı Fadime Arslan şu ifadeleri kullandı: “Uğur Mumcu’yu Katledilişinin 32. Yılında Saygıyla Anıyoruz. 32 yıl önce bugün, Ankara’nın Karlı Sokak’ından yükselen bir patlama sesi, bir ulusun vicdanını paramparça etti. İlkeli, cesur gazeteciliği ve tam bağımsız Türkiye sevdasıyla halkın gönlünde yer eden Uğur Mumcu, gericiliğin ve karanlığın korkulu rüyası olmuştu. Onun susturulması için düzenlenen bu hain suikast, Türkiye’nin karanlık dehlizlerinde sinsice hazırlanan planların sonucuydu. Uğur Mumcu, “Sakıncalı Piyade” olarak tanımlanan bir dönemin cesur sesi, gerçeğin yorulmaz savunucusuydu. Özelleştirmeler eliyle ekonomik kaynakların yağmalandığı, etnik ve dini kimliklerin “demokrasi” adı altında kullanıldığı, mafya ve siyaset ilişkilerinin etkisinin arttığı bir süreçte Mumcu, halkını uyarıyordu. Onun katledilmesi, yalnızca bir gazeteciye yönelik terör eylemi değil, örgütlü kötülüğün hakikati susturma girişimiydi. Ne yazık ki, aradan geçen yıllar Mumcu’nun uyarılarının doğruluğunu acı bir şekilde kanıtladı. Mafya ve siyaset ilişkilerinin üzerindeki sis perdesi hâlâ kaldırılmadı; tarikatların bürokrasiyle iç içe geçtiği yapı devam ettirildi; emperyalist güçlerin maşası olan terör örgütleriyle gerçek bir mücadele yerine siyasi çıkarlar gözetildi. Mumcu’nun “tam bağımsız Türkiye” ideali, bugün de haklılığını koruyor. Geçmişte Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Turan Dursun gibi aydınlarımız faili meçhul cinayetlerle susturulurken, günümüzde baskı mekanizmaları başka bir boyut kazanmıştır. Aydınlarımız ve gazetecilerimiz hapis cezaları ve susturma politikalarıyla sindirilmeye çalışılmakta, hukuk ve adalet kavramları ayaklar altına alınmaktadır. Ancak Uğur Mumcu’yu katledenler yanıldı. Mumcu’nun eserleri, fikirleri ve cesareti 32 yıldır elden ele, dilden dile yayılmaya devam ediyor. Onun mirası, susturulamayan bir vicdan olarak yaşamaya devam ediyor. Bu mirası yaşatmak ve hakikati savunan yeni Mumcuların yanında olmak ise hepimizin görevi. Eğitim-İş olarak, Uğur Mumcu’yu ve diğer devrimci aydınlarımızı bir kez daha saygı, özlem ve minnetle anıyoruz. Bu ülkenin gerçeği haykıran cesur kalemlere ihtiyacı var. Bizler, onların bıraktığı bayrağı yere düşürmeyeceğiz. Katillerin er ya da geç hesap vereceğine olan inancımızla, cinayetler, yolsuzluklar ve hukuksuzluklar karşısında asla susmayacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz. Saygıyla, minnetle ve mücadele azmiyle. Uğur Mumcu yaşıyor, mücadelemizde yaşıyor!” dedi. Konuşmaların ardından günün anlam ve önemine istinaden okunan şiir ve ADD Cumhuriyet Korosu tarafından seslendirilen türkülerle tören sona erdi. 

Odunpazarı Belediyesi Katledilişinin 32. Yılında Uğur Mumcu’yu Andı Haber

Odunpazarı Belediyesi Katledilişinin 32. Yılında Uğur Mumcu’yu Andı

Odunpazarı Belediyesi, 24 Ocak 1993'te Ankara'daki evinin önünde otomobiline yerleştirilen bombanın infilak etmesiyle hayatını kaybeden gazeteci ve yazar Uğur Mumcu’yu unutmadı. 32 yıl önce katledilen Uğur Mumcu için 2 farklı anma töreni düzenlendi. Anma etkinliklerinin ilki Sosyal Demokrasi Derneği (SDD) Eskişehir Şubesi iş birliği ile Hasan Polatkan Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Programa Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un yanı sıra Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer ve İbrahim Arslan, Sosyal Demokrasi Derneği (SDD) Genel Başkanı Sami Doğan, SDD ESK Şube Başkanı Ali Şen Aksoy, Malatya Hekimhan Eski Belediye Başkanı ve SDD Onursal Başkanı Aliseydi Millioğulları, Yazar Yaşar Seyman, Gazeteci-Yazar-Siyasetçi Mustafa Balbay, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe, Mahmudiye Belediye Başkanı İshak Gündoğan, SDD Eskişehir Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri, demokratik kitle örgütleri başkan ve temsilcileri ile çok sayıda Eskişehirli katıldı. Mumcu’nun yaşamı, gazetecilik kariyeri ve demokrasi uğruna verdiği mücadeleler üzerine konuşmaların yapıldığı programa yazar Yaşar Seyman ve gazeteci-yazar-siyasetçi Mustafa Balbay konuşmacı olarak katıldı. SDD Eskişehir Şube Başkanı Ali Şen Aksoy, SDD Genel Başkanı Sami Doğan ve Odunazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un konuşma yaptığı etkinlikte, Seyman ve Balbay, Mumcu’nun fikirlerini, gazetecilik ilkelerini ve bıraktığı mirası katılımcılarla paylaştı. KATLEDİLDİĞİ ARACIN ÖNÜNDE UĞUR MUMCU’YA SAYGI DURUŞU Her 24 Ocak’ta olduğu gibi Mumcu’nun katledilişinin 32. yılında da Odunpazarı Belediyesi tarafından Uğur Mumcu Parkı’nda bir anma töreni düzenlendi. Anma törenine Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, CHP Eskişehir Milletvekilli İbrahim Arslan, CHP Odunpazarı İlçe Başkanı Rahmi Çınar’ın yanı sıra çok sayıda gazeteci ve vatandaş katıldı. Tören, Murat Ozan Avcı ile Murat Durukan’ın “Yiğidim Aslanım” adlı parçayı ve “Ben Ölmedim ki” adlı şiiri okuması ile başladı. Törende Odunpazarı Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü hocalarından Aydın Ünal ve Gökhan Eryiğit “Uğurlar Olsun” adlı parçayı seslendirdi. Ardından da Odunpazarı Belediye Tiyatrosu oyuncuları Hüseyin Demir ve Ferhat Karataş, Uğur Mumcu’nun 25 Ağustos 1975 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan “Sesleniş” başlıklı yazısını okudu. “BU DÜZEN BÖYLE DEVAM ETTİĞİ SÜRECE DAHA ÇOK UĞUR MUMCULAR KATLEDİLİR” Törende konuşan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Uğur Mumcu’nun katledilmesinin ardından 32 yıl geçtiğine dikkat çekti. “32 yıldır benzer şeyleri söylüyoruz” diyen Başkan Kurt, aradan geçen 32 yıla rağmen Mumcu’nun katillerinin ve cinayetin sebeplerinin tespit edilemediğine dikkat çekti. Odunpazarı Belediye Tiyatrosu oyuncularının okuduğu Mumcu’nun “Sesleniş” yazısına atıfta bulunan Başkan Kurt, “Oysa biraz önce okunan şiirde de yazdığı, söylediği gibi işin özü bu idi. Uğur Mumcu, bu düzene karşı emperyalizme karşı, gericiliğe karşı, yobazlığa karşı durduğu için öldürüldü. O günün yetkilileri bir tuğlayı çekersek devlet çöker dedi ve hiç kimse o tuğlayı çekmedi” dedi. Önemli olanın hukuk, demokrasi, insan haklarına uygun yargılama ve soruşturma olduğunun altını çizen Başkan Kurt, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Ne yazık ki o gün hesap sorulamadığı için bugün hala aynı sıkıntılarla uğraşıyoruz. Eğer zamanında önlemlerimizi almış, bu düzeni değiştirmiş olsaydık, şu anda Türkiye refah içerisinde, tam bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti olarak bütün dünyaya tek başına karşı durabilecek bir pozisyonda olabilirdi. Ama sadece ülkesi, sadece ekonomisi bağımlı değil beyinleri de dışarıya bağımlı pek çok yöneticimiz nedeniyle Türkiye hala geriye doğru gitmektedir. Biz buna itiraz ediyoruz. Biz buna itiraz etmek durumundayız. Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye halkı, dünyanın en iyisine layıktır. Yöneticilerin görevi de Türkiye halkını refah, huzur, barış ve kardeşlik içinde yaşatmaktır. Bu sağlanamıyorsa yöneticilerimiz görevini yapmamıştır, yapamamıştır, yaptırılmamıştır. Bu noktada önümüzde tarihi fırsatlar var. Bu tarihi fırsatları birleşerek, yan yana gelerek, iktidara karşı her türlü hakkımızı kullanarak değiştirmeliyiz. Bu düzen böyle devam ettiği sürece daha çok Uğur Mumcular katledilir. Daha çok Gaffar Okanlar, Sinan Ateşler ve nice insanlar katledilir. Katledilen insanlar, siyasi düşüncesi ne olursa olsun, birine ses çıkarmadığınız için öteki, ötekine ses çıkarmadığınız için beriki gidiyor. O zaman, hepimiz birlikte olmak zorundayız. Bugün yaşanan tablo şudur; solculara tutuklama geldiği zaman sağcılar itiraz etmedi, sağcılara sıra geldi. Bu yanlış uygulamayı çözecek olan tek şey demokratik, laik, sosyal hukuk devletine hepimizin sahip çıkmasıdır. Elbette, 24 Ocaklarda Uğur Mumcu'yu unutmayacağız, anacağız ve anmaya devam edeceğiz. Ona bir söz vermeliyiz. Bizim, O’nun aradığı, özlediği sistemi, düzeni oluşturmak gibi bir görevimiz var. Bu nedenle herkesi bu göreve davet ediyorum. Herkesi yan yana durmaya, birlikte hareket etmeye, bireysel çıkarların bir tarafa bırakılarak Türkiye'nin, yoksullarının, ezilenlerinin, dışlananlarının haklarını korumaya davet ediyorum.” ANT OLSUN Kİ UĞUR MUMCU CELLATLARINDAN UZUN YAŞAYACAKTIR! Törende konuşma yapan isimlerden biri de CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz oldu. Uğur Mumcu’nun 32 yıl önce bugün Türkiye'nin içine düştüğü karanlığı gördüğünü söyleyen Yalaz, Mumcu’nun Türkiye'nin tam da bugün olduğu haliyle açlığa, sefalete mahkûm edilmiş; mutsuz insanların yaşadığı bir ülke olmaması için o günden tespitlerde bulunduğuna dikkat çekti. Yalaz, “O günden bugüne Türkiye çok değişmiştir, kötüye gitmiştir. Üzülerek görüyoruz ki Uğur Mumcular'ın o gün korktukları her şey maalesef bugün başımıza gelmiştir. Ama değişmeyen şey, o gün mücadele edenlerin, Uğur Mumcu'nun, bu karanlık günleri engellemek için ortaya koyduğu yol haritasıdır, reçetedir. Reçete hiçbir zaman değişmemiştir. Uğur Mumcu, Atatürkçülük her şeyden önce devrimciliktir diyor. O gün için arzulanan, istenen örgütlü mücadele, aydınlık yarınlara inancı olan insanların kenetlenip, kol kola girip, karanlığı yenmek için vermek istediği mücadele bugün de geçerliliğini korumaktadır. O yüzden ben bu anmanın sadece bir anma değil, aynı zamanda bu içinde bulunduğumuz mücadele uğruna hayatını veren Uğur Mumcu'ya bir söz verme günü olması gerektiğini düşünüyorum. Bugün Türkiye'nin karanlıktan çıkması için o gün öngörülen mücadeleyi vermenin tam da zamanıdır. Uğur Mumcu'ya yapılacak en iyi, en doğru, en anlamlı anmada bu uğurda yürekten söz vermektir. Ant olsun ki Uğur Mumcu, cellatlarından uzun yaşayacaktır. Hem cellatlarından hem de cellatlarını cesaretlendirenlerden, o cellatların açmak istediği yolları bugün için inşa etmek istedikleri Türkiye'yi yönetenlerden de uzun yaşayacaktır. Uğur Mumcu, bizler olduğumuz sürece, Atatürk'ün yolunda tam bağımsızTürkiye için, Uğur Mumcular'ın aydınlattığı yolda yürüdüğümüz sürece, yaşamaya devam edecektir. Ve inanıyorum ki yakın bir gelecekte hepimiz bu anmayı Uğur Mumcu'nun o gün arzu ettiği ülkeyi kurmak adına iktidar meşalesini elimizde tutuyorken yapacağız” dedi. HEP BİRLİKTE SORUMLULUĞU ÜSTLENİP AYAĞA KALKMA ZAMANIDIR Anma töreninde konuşma yapan bir diğer isim de CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan oldu. Arslan, konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Bu cinayet ve bu tür cinayetlerin aydınlatılması gereken sorumluların sorgulanması gereken yılları geride bıraktık. 32. yılındayız. Ne yazık ki bir ülkemizde ömür boyunca, yüzyıllar boyunca yaşanan suikastlerin, katliamların aydınlatılamadığına da tanık oluyoruz. Ne yazık ki, ülkemizde artık her geçen gün bir yeni anmayla; bir yeni acıyla bir önceki acının bastırıldığı, bastırılmaya çalışıldığı çok zor ve çetin günlerden geçiyoruz. Koro halinde herkes sorumlu arıyor. Ben sorumlunun biz olduğumuzu düşünüyorum. Gereğince ve yeterince ayağa kalkmadığımız için; bu kokuşmuş, köhne düzeni bize dayatanlara hesap sormadığımız için; cesaretle, cesur bir biçimde ayağa kalkıp, sandık önümüze geldiğinde bu köhne düzeni, bu yaşam düzenini bir kader gibi bize dayatanlara başkaldırmadığımız için, asıl sorumlunun biz olduğunu düşünüyorum. Aydınlarımıza; canını ortaya koyarak idam sehpalarına giderken idam sehpalarını tekmeleyenlere; bu ülkenin bağımsızlığına, özgürlüğüne, eşitliğine, demokrasisine, anayasal düzenine canlarıyla baş koymuş insanlara bir borcumuz var. O borcu ödemek için hep birlikte sorumluluğu üstlenip ayağa kalkma zamanıdır. Cesaretle, cesur bir biçimde biz buradayız ey halkım gelin hep birlikte bu düzeni ortadan kaldıralım deme zamanıdır. Ancak o zaman belki borcumuzu ödemiş, acılarımızı hafifletmiş oluruz.” Anma töreninde, törene katılanlar Uğur Mumcu’nun saldırıya uğradığı “06 YR 245” plakalı aracının sergilendiği kaideye kırmızı karanfil bırakarak, barış güvercini uçurdu.

Odunpazarı Belediyesi Uğur Mumcu'yu Anacak Haber

Odunpazarı Belediyesi Uğur Mumcu'yu Anacak

Odunpazarı Belediyesi, 24 Ocak 1993’te Ankara’da Karlı Sokak’taki evinin önünde arabasına konulan bombanın patlaması sonucu yaşamını yitiren Türk basınının duayen ismi Uğur Mumcu’yu unutmadı. Basın özgürlüğü ve demokrasi mücadelesiyle tanınan Mumcu, bu yıl da düzenlenecek etkinliklerle anılacak. İLK ETKİNLİK: HASAN POLATKAN KÜLTÜR MERKEZİ’NDE ANMA PROGRAMI 23 Ocak 2025 Perşembe günü saat 18.00’de Hasan Polatkan Kültür Merkezi’nde Anma etkinliklerinin ilki, 23 Ocak 2025 Perşembe günü saat 18.00’de Hasan Polatkan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Sosyal Demokrasi Derneği (SDD) Eskişehir Şubesi iş birliği ile gerçekleşecek olan bu etkinlikte, Mumcu’nun yaşamı, gazetecilik kariyeri ve demokrasi uğruna verdiği mücadeleler üzerine konuşmalar yapılacak. Programda yazar Yaşar Seyman ve gazeteci-yazar-siyasetçi Mustafa Balbay konuşmacı olarak yer alacak. Seyman ve Balbay, Mumcu’nun fikirlerini, gazetecilik ilkelerini ve bıraktığı mirası katılımcılarla paylaşacak. İKİNCİ ETKİNLİK: UĞUR MUMCU PARKI’NDA SAYGI DURUŞU Odunpazarı Belediyesi, 24 Ocak Cuma günü saat 11.00’de Uğur Mumcu Parkı’nda bir anma töreni düzenleyecek. Uğur Mumcu Parkı’nda bulunan Mumcu’nun bombalı saldırıya uğradığı “06 YR 245” plakalı aracının sergilendiği anıtın önünde gerçekleştirilecek törende, saygı duruşunda bulunulacak ve Mumcu anılacak.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.