SON DAKİKA
Hava Durumu

#Üretici

Porsuk Haber Ajansı - Üretici haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Üretici haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Gürer: Haber

Gürer: "Üreticilerin Don Zararları Karşılanmalıdır"

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, ani hava değişimleriyle oluşan don olayından etkilenen çiftçi ve üreticilerin zararlarının TARSİM’de sigortalı olup olmadığına bakılmaksızın karşılanmasını ve 2025 yılı desteklerinin bir an önce verilmesini istedi. TBMM’de konuşma yapan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “İklim değişiklikleri nedeniyle üreticilerin yaşadığı sorunlar artmaktadır.” dedi. DON GENİŞ BİR ALANI ETKİLEDİ CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Niğde, Adana, Hatay ve Mersin'de yaşanan don olayları farklı ürünlerin üretimini doğrudan etkilemiştir. Niğde'de kayısı, şeftali gibi ürünler dondan ciddi zarar görmüştür. Adana, Hatay ve Mersin'de narenciye ürünlerinden erkenci patatese kadar farklı ürünler dondan etkilenmiştir. Bu durum bazı ürün fiyatlarına yansıyacaktır; vatandaş daha pahalı ürünlerle karşılaşacaktır.” diye konuştu. TÜM ZARARLAR KARŞILANSIN CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Üreticilerin zararları, TARSİM'e kayıtlı olsun ya da olmasın mutlaka karşılanmalı. Cumhurbaşkanı, doğrudan talimatla bu zararların giderilmesini sağlamalıdır. Tarla bitkileri ve sebzelerde zararın karşılanması, çiftçinin üretimde kalmasını sağlayacak ve bu yolla yeniden ekim yapmasının yolu açılacaktır.” dedi. DESTEKLER VERİLSİN Halen 2024 yılı destekleri tamamı çiftçilere ödenmemiş durumda. TBMM’de konuşan Ömer Fethi Gürer, “2025 yılının destekleri çiftçilere bir an önce verilmeli ve dondan etkilenen çiftçilerin sorunlarını giderici önlemler alınmalıdır.” diye sözlerini tamamladı.

Büyükşehir'den Üreticiye Yüzde 50 Hibeli Gübre Haber

Büyükşehir'den Üreticiye Yüzde 50 Hibeli Gübre

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, “2025 Yılı Açıkta ve Örtü Altında Sebze Yetiştiriciliğini Destekleme Projesi” kapsamında çiftçilere yüzde 50 hibeli gübre desteği sağlıyor. Başvurular 25 Mart Salı günü (yarın) alınmaya başlıyor. AMAÇ MALİYETİ AZALTIP VERİMİ ARTIRMAK Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, tarımsal üretimin kesintisiz devam etmesi ve bölgedeki çiftçilerin kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla çeşitli tarım destek programları sunmaya devam ediyor. Tarım ve hayvancılık alanında yapılan bu tür desteklerle çiftçilerin üretim maliyetlerinin azaltılması ve verimliliğin artırılması hedefleniyor. Büyükşehir, her yıl olduğu gibi 2025 yılında da çiftçilere her alanda desteğini esirgemiyor. YÜZDE 50 HİBELİ 15-15-15 KOMPOZE GÜBRE Bu doğrultuda 2025 yılı için sebze yetiştiriciliği yapan çiftçilere büyük bir destek daha sunan Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli'ndeki açıkta ve örtü altında (serada) sebze yetiştiriciliği yapan çiftçilere yüzde 50 hibeli 15-15-15 kompoze gübre desteği verecek. Gübretaş marka kompoze gübre desteğinden yararlanmak isteyen çiftçilerin, 2025 yılı güncel ÇKS (Çiftçi Kayıt Sistemi) belgeleriyle belirlenen tarihler arasında başvuru noktalarına talepte bulunması gerekiyor. GÜBRELER SEBZE ALANINA GÖRE VERİLECEK Gübre desteği ÇKS belgelerindeki sebze alanına göre verilecek. Üreticiler, 2 dekar sebze alanı için 50 kilogramdan oluşan bir paket gübre alabilecek. Başvuruların ardından yapılacak değerlendirme sonucunda, gübrelerin yüzde 50 ücretlerini yatıracakları tarih hakkında çiftçilere SMS ile bilgilendirme yapılacak. Çiftçiler, ödemelerini yaptıktan sonra gübrelerini teslim alabilecek. BAŞVURU TARİHLERİ VE YERLERİ İzmit, Körfez, Derince, Kartepe, Başiskele ve Gölcük ilçelerindeki çiftçiler, Büyükşehir Muhtarlık İşleri Dairesi Tarımsal Hizmetler Şube Müdürlüğüne, Gebze, Darıca, Dilovası ve Çayırova’daki üreticiler Gebze Ziraat Odası’na, Kandıra ilçesindeki çiftçiler de Kandıra Belediyesi’ndeki Büyükşehir Çiftçi Başvuru Merkezine, 25-28 Mart tarihleri arasında mesai saatleri içinde talepte bulunabilecek. Karamürsel ilçesindeki üreticiler ise 27-28 Mart tarihinde, Karamürsel’deki KO-MEK hizmet binasında başvuruda bulunabilecek.

Desteklemeler Bir An Önce Çiftçilerimizin Eline Geçmelidir Haber

Desteklemeler Bir An Önce Çiftçilerimizin Eline Geçmelidir

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, çiftçilerin prim destek ödemelerine ilişkin taleplerini yaptığı basın açıklamasıyla değerlendirdi. “Çiftçilerimizin 2024 yılına ait prim destek ödemeleri bazı illerde ödendi, bazı illerde halen ödemeler yapılmadı. Ödenmeyen illerdeki çiftçilerimizden bu konuda Birliğimize ulaşan büyük bir talep var. Destek ödemeleri bir an önce tamamlanmalıdır” vurgusu yapan Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Henüz ödenmesine başlanmayan gübre ve mazot destek ödemeleri de en kısa sürede çiftçilerimize ödenmelidir. Türkiye’nin tarımda güçlü bir geleceğe sahip olabilmesi, üreticilerimizin desteklenmesiyle mümkündür. Çiftçilerimiz desteklendiği sürece, üretimi sürdürecek, bu sayede sofralarımız bereketlenmeye devam edecektir.” “Üretim ancak yeterli destek mekanizmalarıyla sürdürülebilir” “Tarım, sadece gıda üretimiyle sınırlı olmayan, aynı zamanda ekonomik büyümeyi destekleyen, kırsal kalkınmayı sağlayan ve milyonlarca insanın geçim kaynağını oluşturan stratejik bir sektördür. Ülkemizin her geçen gün artan nüfusunu besleyebilmek, gıda arz güvenliğini sağlamak ve tarımsal üretimi sürdürülebilir kılmak için tarım sektörüne verilen destekler hayati önem taşıyor. Çiftçilerimiz, iklim değişikliği, doğal afetler, artan girdi maliyetleri ve piyasa dalgalanmalarına rağmen üretmeye devam ediyor. Üreticilerimizin bu mücadelesi, ancak yeterli destek mekanizmalarıyla sürdürülebilir.” “Destekler zamanında ve yeterli olmalıdır” “Tarım sektörüne verilen destekler, yalnızca üreticilerimizin refahını değil, aynı zamanda tüketicilerimizin sağlıklı ve uygun fiyatlı gıdaya erişimini de güvence altına alıyor. Mevcut destekleme sisteminde, ödemelerin yıl içine yayılarak parça parça ve farklı tarihlerde yapılması çiftçilerimizin, zaten yeterli olmayan ekonomik gücünü olumsuz etkiliyor. Gübre, mazot ve prim destekleri başta olmak üzere sertifikalı tohum, fide, fidan gibi tüm destek kalemleri farklı zamanlarda ödeniyor. Çiftçilerimiz, artan girdi maliyetleri karşısında desteklere en fazla ihtiyaç duyduğu dönemde destek ödemelerinin tamamlanmaması nedeniyle ekonomik sıkıntı yaşıyor. Tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması ve gıda tedarik zincirinin sekteye uğramaması için destekler zamanında ve toplu olarak ödenmelidir.”

Sarıcakayalı Üreticiler Bilgilendirildi Haber

Sarıcakayalı Üreticiler Bilgilendirildi

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi üreticilere yönelik eğitim söyleşilerine devam ediyor. Sarıcakaya ilçesinde üreticilere yönelik düzenlenen iki ayrı eğitimde bağ tesis tekniği ile zeytin bakımı ve gübreleme hakkında bilgiler verildi. Büyükşehir Belediyesi’nin üreticilere olan desteği artarak devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından, üreticilere yönelik desteklerin yanı sıra eğitim faaliyetlerine de büyük önem veriliyor. Bu kapsamda çiftçilere yönelik Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi iş birliği ile Sarıcakaya ilçesinde iki ayrı eğitim düzenlendi. Mayıslar Mahallesi’nde ESOGÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Turcan Teker tarafından “Bağ tesis tekniği, bağcılıkta budama, temel prensipler, kış budamaları” konuları anlatıldı. Turcan Teker, bölgenin sıcak iklimi ve verimli toprak yapısı nedeniyle üzüm yetiştiriciliğinin sıklıkla yapıldığı Mayıslar Mahallesi’nde yaygın olarak gerçekleştirilen bağcılık kapsamında bilgiler vererek, dikkat edilmesi gereken noktalar konusunda uyarılarda bulundu.   Diğer bir eğitim ise Sarıcakaya ilçesinin merkezinde gerçekleştirildi. Ziraat Mühendisleri Odası Üyesi Yiğit Avcı tarafından bu kez de üreticilere “Zeytin bakımı ve gübreleme” konularında eğitimler verildi. Eğitimde, zeytin ağaçlarında sık görülen hastalıklar ve belirtileri, zararlılar ve ekonomik kayıplara etkisi, kültürel, biyolojik ve kimyasal mücadele yöntemleri, entegre mücadele uygulamalarının önemi ve ruhsatlı aktif maddeler hakkında üreticilere detaylı bir şekilde zeytincilik konusu anlatıldı. Eğitim söyleşilerine üreticilerin yanı sıra Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmet Dairesi Başkanı Hale Senem Acar, Eskişehir Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Selma Güder, yönetim kurulu üyeleri Metin Yücel ve İlknur Gül de katıldı. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi iş birliğinde düzenlenecek diğer söyleşiler ise 7 Nisan Pazartesi Mihalgazi, 10 Nisan Perşembe Günyüzü, 17 Nisan Perşembe Kızılinler, 24 Nisan Perşembe İnönü, 8 Mayıs Perşembe Sivrihisar, 22 Mayıs Perşembe Günyüzü’nde gerçekleştirilecek.    Tüm çiftçilere ve vatandaşlara açık olan söyleşilerde, üreticiler merak ettikleri soruları da sorma imkânı bulacak.

Çiftçi Kardeşlerimizle Dayanışmamız Sürecek Haber

Çiftçi Kardeşlerimizle Dayanışmamız Sürecek

Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nun söz verdiği kırsal kalkınma destekleri birer birer hayata geçiriyor. Denizli Büyükşehir Belediyesi üreticiden satın aldığı mısır ve arpaları  flake yem haline getirerek hayvancılık ile uğraşan üreticilere ücretsiz bir şekilde dağıtmaya devam ediyor.  Temel geçim kaynağı hayvancılık olan aile işletmelerinin en önemli üretim girdisi olan yem maliyetlerinin azaltılması, aynı zamanda ihtiyaç duyulan arpa ve mısırların üreticisinden satın alınarak üreticilerin desteklenmesini amaçlayan Denizli Büyükşehir Belediyesi, sosyal belediyecilik projeleri kapsamında bir ilke imza atarak çiftçiden aldığı mısırları flake yem haline dönüştürerek tekrar üreticiye ücretsiz bir şekilde dağıtımına devam ediyor. Bu kapsamda Kıralan Mahallesi’nde düzenlenen törene Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu,Çivril Belediye Başkanı Semih Dere, CHP Çivril İlçe Başkanı Bedri Ateş, meclis üyeleri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katıldı. “Çiftçi kardeşlerimizle dayanışmamız sürecek” Başkan Bülent Nuri Çavuşoğlu, göreve geldikleri ilk günden bu yana verdikleri sözleri birer birer yerine getirdiklerini söyledi. Üretmek isteyen her kim var ise destek olduklarını ifade eden Başkan Çavuşoğlu, “Tohumu toprağa kavuşturmak isteyen çiftçi kardeşlerimiz ile dayanışacağız, hayvancılıkla üretmek isteyenlerle beraberiz.  Hatta ben Denizli’de yaşıyorum, köyüme dönmek istiyorum diyenlere gebe düve desteği vereceğiz diye bir yolculuğa çıktık” dedi.  “Her geçen gün desteklerimiz artacak” Konuşmasında gübre desteğinden tohum desteğine, ekipman desteklerinden mazot desteğine uzanan kırsal hizmetlerdeki çalışmaları paylaşan Başkan Çavuşoğlu, Çivril bölgesinde hayvancılıkla uğraşan hemşehrilerine de bir müjde verdi. Başkan Çavuşoğlu, “Yem flake tesisimizin temelini bu bölgeye atacağımızın müjdesini buradan size vermek istiyorum. Biz sizleri, üretenleri, alın teriyle geçinenleri önemsiyoruz. Biz boğazından haram lokma geçirmeyen üreticilerimizle dayanışmak istiyoruz. Bir nebze olsun nefes olalım istiyoruz. Her geçen gün desteklerimizin artacak” ifadelerini kullandı. Başkan Çavuşoğlu’na teşekkür Çivril Belediye Başkanı Semih Dere ise, Başkan Bülent Nuri Çavuşoğlu’nun Denizli’de derman belediyecilik anlayışı ile çok güzel hizmetler yaptığını ifade ederek teşekkürlerini sundu. Dere, “Bizler üreticilerimizin sıkıntılarının farkındayız. Derman belediyecilikle bir nebze de olsa çare olmaya, yaralara derman olmaya gayret gösteriyoruz. Sayın Başkanımıza hayvancılık konusunda attığı adımlardan dolayı teşekkür ederim” diye konuştu.   Konuşmaların ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu ve protokol üyeleri tarafından, 185 üreticiye 621 çuval mısır flake yem desteği verildi. Programın ardından Başkan Çavuşoğlu, Çıtak, Gürpınar, Cabar, Karalar ve Karabedirler Mahallelerini de ziyaret ederek, hemşehrileriyle buluştu, istek ve önerilerini dinledi.   

Don Afetinden Zarar Gören Üreticilerin Kredi Borçları Ertelenmelidir Haber

Don Afetinden Zarar Gören Üreticilerin Kredi Borçları Ertelenmelidir

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım alanlarını etkileyen don afetini, Ramazan ayı öncesinde geçtiğimiz yıla göre bu yılın fiyat değişimlerini, Şubat ayı üretici ve market fiyatları ile girdi maliyetlerindeki değişimleri yaptığı basın açıklamasında değerlendirdi. “Don afetinden zarar gören üreticilerimizi kaybetmemek adına, bölgedeki üreticilerin kredi borçları faizsiz ertelenmelidir” diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Doğal afetlerden en çok zarar gören her zaman tarım sektörü olmuştur. Geçtiğimiz günlerde de Adana, Mersin ve Hatay başta olmak üzere Akdeniz’deki birçok ilimizde don afeti meydana gelmiş ve tarımsal üretimi etkilemiştir. Don afeti; şeftalide, kayısıda, erikte, patateste, karpuzda, narenciyenin hasat edilmeyen bir kısmı ile kabak, patlıcan, biber, salatalık gibi bazı sebzelerde zarar oluşturmuştur. Bu afet sebebiyle zarar gören tüm çiftçilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Hasar tespit komisyonları zarar gören sahalarda incelemelerde bulunmaya başladı. Doğal afet sonrası hasar tespit aşamasında birçok sorun çıkmakta ve çiftçilerimizin zararı olduğundan daha düşük gösterilebilmektedir. Aynı şeylerin yaşanmaması adına çiftçilerimizin zararı hakkaniyetli bir şekilde belirlenmelidir. Don afetinden zarar gören bölge ülkemiz tarımsal üretimi için önemlidir.  Yine 2 yıl önce şubat ayında bu bölge depremin merkezindeydi. Henüz depremin yaraları tam olarak sarılmadan yaşanan bu afet bölgedeki çiftçilerimize ve ülke tarımına büyük zarar verir. Kesin raporlar çıkmasa da yüzde 100’lere varan hasar oranlarının olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla don afetinden zarar gören üreticilerimizi kaybetmemek adına bölgedeki üreticilerimizin kredi borçları faizsiz ertelenmelidir. Ayrıca yetkili kurumlar harekete geçerek üreticilerimizin bu zararını telafi edici yardımlar yapmalıdır. Don afeti yalnızca üreticiyi değil tüketiciyi de etkileyecektir. Zarar gören bölgelerde hem açıkta hem de örtü altında meyve-sebze üretilmektedir. Bu olayın Ramazan ayıyla birlikte hali hazırda yüksek olan gıda fiyatlarını artırmasından endişelenmekteyiz.” Ramazan ayı öncesi fiyat değişimleri “Geçen yıl ile bu yılın Ramazan ayı öncesindeki fiyatlara baktığımızda, bu yıl markette 39 ürünün 36’sında fiyat artışı, 2’sinde fiyat düşüşü olurken 1 ürünün fiyatı değişmedi. Markette en fazla fiyat artışı yüzde 160,2 ile beyaz lahanada görüldü. Beyaz lahanadaki fiyat artışını yüzde 94,1 ile kabak, yüzde 80,9 ile limon, yüzde 62,5 ile yumurta izledi. Markette fiyatı düşen ürünler ise yüzde 18,1 ile patates ve yüzde 1,5 ile karnabahar oldu. Geçtiğimiz yılın Ramazan öncesine göre bu sene tüketicilerimiz marketten beyaz lahanayı 2,6 kat, kabağı 1,9 kat, limonu 1,8 kat ve yumurtayı 1,6 kat fazlaya alarak tüketmek zorunda kalacaklar. Geçen yıl ile bu yılın Ramazan ayı öncesine göre üreticide 31 ürünün 26’sında fiyat artışı, 4’ünde fiyat düşüşü görülürken 1 üründe fiyat değişimi yaşanmadı. Üreticide en fazla fiyat düşüşü yüzde 27,8 ile zeytinyağında görüldü. Zeytinyağındaki fiyat düşüşünü yüzde 16,7 ile kuru kayısı, yüzde 14,9 ile patates, yüzde 3,8 ile fındık izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 594,4 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 201,6 ile kabak, yüzde 184,2 ile beyaz lahana, yüzde 141,4 ile salatalık izledi.” Şubat ayı üretici market fiyat değişimi “Şubat ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 217 ile kuru fasulyede görüldü. Kuru fasulyedeki fiyat farkını yüzde 207,4 ile havuç, yüzde 197,9 ile kuru kayısı, yüzde 196,6 ile Antep fıstığı takip etti. Kuru fasulye 3,2 kat, havuç 3,1 kat, kuru kayısı ve Antep fıstığı 3 kat fazlaya markette satıldı. Üreticide 33 lira 29 kuruş olan kuru fasulye 105 lira 54 kuruşa, 13 lira olan havuç 39 lira 96 kuruşa, 150 lira olan kuru kayısı 446 lira 80 kuruşa, 250 lira olan Antep fıstığı 741 lira 48 kuruşa markette satıldı.” Market fiyatları “Şubat ayında markette 41 ürünün 33’ünde fiyat artışı, 7’sinde fiyat azalışı görülürken 1 üründe fiyat değişimi yaşanmadı. Şubat ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 35,8 ile patlıcan oldu. Patlıcandaki fiyat artışını yüzde 30 ile havuç, yüzde 27,3 ile portakal, yüzde 19,4 ile kabak izledi. Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 20,4 ile karnabahar oldu. Karnabahardaki fiyat düşüşünü yüzde 13 ile yeşil soğan, yüzde 11,1 ile marul, yüzde 10,6 ile pırasa ve beyaz lahana izledi.” Üretici fiyatları “Şubat ayında üreticide 33 ürünün 18’inde fiyat artışı olurken, 7’sinde fiyat düşüşü görüldü. 8 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üreticide en fazla fiyat düşüşü yüzde 21,9 ile karnabaharda görüldü. Karnabahardaki fiyat düşüşünü yüzde 6,5 ıspanak, yüzde 5 ile marul, yüzde 4,3 ile beyaz lahana izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 275 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 163,2 ile patates, yüzde 82,7 ile kabak, yüzde 77,3 ile kuru soğan takip etti.” Üretici fiyat değişimlerinin nedenleri “Limon’un dallarda azalması nedeniyle hasadı da azaldı. Diğer taraftan yaşanan don olayı narenciye çiçek ve sürgünlerin yanmasına, zarar görmesine sebep oldu. Gelecek yıl ürün rekoltesinde de azalma olacağı tahmin ediliyor. Patateste Çukurova bölgesinde nisan sonu gibi hasat edilmesi planlanan ürünlerde dondan dolayı yüzde yüze yakın hasar olması bekleniyor. Nevşehir, Niğde ve ödemiş illerinde Çukurova bölgesinde yaşanan don ve soğuk hava sebebiyle ürün fiyatları yükseldi. Kabaktaki ve patlıcandaki üretici fiyat artışının sebebi son günlerde meydana gelen don afetine ek olarak talepte yaşanan artıştır. Kuru soğanda sezon sonu geldi depolarda 1 aylık ürün kaldı. Depolarda hem ürün azaldı hem de çürümelerden dolayı zayiatlar oluştu. Bu sebeplerle ürün fiyatı yükseldi. Mandalinanın yüzde 90’nı hasat edildiği için ürün azaldığından fiyatlar yükseldi. Portakal hasadı da sona yaklaştı, geçci portakal hasadı devam ediyor. Don ve soğuk hava fiyatları yükseltti. Narenciye hasadı Çukurova bölgesinde don sebebiyle durdu. Dona karşı önlem alan rüzgar pervaneleri olan ve dondan etkilenmeyen bahçelerde hasat yapılabiliyor. Samsun bölgesinde yoğun yağan kar yağışı sebebiyle kışlık sebzelerde bozulmalar meydana geldi buda üretici fiyat düşüşüne sebep oldu.” Şubat ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimler “Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Şubat ayında, Ocak ayına göre 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 2,7, amonyum nitrat gübresi yüzde 0,9, DAP gübresi yüzde 0,7 oranında artmıştır. Buna karşın amonyum sülfat gübresi yüzde 1,2 ve ÜRE gübresi yüzde 0,3 oranında azalmıştır. Geçen yılın Şubat ayına göre son bir yılda DAP gübresi yüzde 33,4, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 29,9, amonyum sülfat gübresi yüzde 28,8, amonyum nitrat gübresi yüzde 25,6 ve ÜRE gübresi yüzde 25,4 oranında arttı. Şubat ayında Ocak ayına göre süt yemi yüzde 2,6, besi yemi yüzde 1,9 oranında artarken son bir yılda süt yemi yüzde 24,8, besi yemi yüzde 24,1 oranında arttı. Mazot fiyatları son bir ayda yüzde 1,5, son bir yılda ise yüzde 13,9 oranında arttı. İlaç fiyatları aylık yüzde 6,4, yıllık yüzde 33,3 oranında, elektrik fiyatları ise yıllık yüzde 30,4 oranında arttı. Mübarek Ramazan ayının İslam âlemi ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını, sağlık, huzur, bolluk ve bereket getirmesini diliyorum.”

Fındıkta Sermaye Kazandı, 400 Bin Üretici Kaybetti! Haber

Fındıkta Sermaye Kazandı, 400 Bin Üretici Kaybetti!

CHP Bursa Milletvekili ve PM üyesi Orhan Sarıbal, Meclis’te yaptığı basın toplantısında 2024 yılı fındık ihracat verilerini değerlendirdi, gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. Türkiye’de 2024 yılında fındık üretiminin 717 bin tona yükseldiğini, 123 ülkeye 323 bin ton iç fındık ihracatı gerçekleştirildiğini kaydeden Milletvekili Sarıbal, 2.6 milyar dolar döviz geliri elde edildiğini belirtti. Sarıbal, “Kazanan uluslararası şirketler ve iktidarın sermaye baronları oldu. 400 bin fındık üreticisi tekellere teslim edildi” dedi. Fındığın Türkiye’nin en önemli ihracat kalemlerinden biri olmasına rağmen, fiyat belirleme süreçlerinde büyük şirketlerin ve uluslararası sermayenin etkisinin arttığını belirten Sarıbal, “2024 yılındaki rekor ihracat değeri üreticiye yansımadı. Türkiye, uzun yıllardır dünya fındık üretiminde lider konumda olmasına rağmen son yıllarda pazar payında düşüş yaşanıyor. 90’lı yıllarda dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde 80-82’sini karşılayan Türkiye’nin payı, son 10 yılda yüzde 65 seviyelerine geriledi. 400 bini aşkın üreticinin geçimini sağladığı fındıkta üretim alanı 2023 yılı itibariyle 7,5 milyon dekar. En fazla üretim alanına sahip il 2,3 milyon dekar ile Ordu. 2023 yılında toplam fındık üretimi 650 bin ton olarak gerçekleşti. Ordu ili 200 bin ton ile ilk sırada yer alıyor. TÜİK verilerine göre üretim 2024 yılı itibariyle 717 bin tona yükseldi. 2024 yılında toplam 123 ülkeye 323 bin ton/iç fındık ihracatı gerçekleştirilerek 2.6 milyar dolar döviz geliri elde edildi. Fındık ve mamulleri ihracatı 2023 yılına göre miktar bazında yüzde 14, değer bazında ise yüzde 41 artış gösterdi. Yıllık bazda değerlendirildiğinde değer bazında 2015 yılındaki 2.8 milyar doların ardından en yüksek ikinci ihracat rakamlarına ulaşıldı. İhracatın yüzde 46’sı Almanya ve İtalya’ya yapıldı” diye konuştu. ÇİFTÇİ TASFİYE EDİLDİ Balsu Gıda’nın halka arz edilmesi üzerinden fındık üretiminde tekelleşmeyi gündeme getiren Sarıbal, “Fındıkta en fazla ihracat yapan ilk 6 şirketin payı yüzde 60’ı aşıyor. Türkiye’de üretilen fındığın yaklaşık yüzde 60’ı direkt ve dolaylı olarak Ferrero’ya gidiyor. Ferrero üreticiden fındık almıyor; tedarikçi tüccar kullanıyor. Ferrero değerli tarım adı altında sürdürdüğü programla 100 bin hektar alanda 50 bin fındık üreticisine ulaştı. Hedefi küçük çiftçileri tasfiye ederek kendine bağlı büyük işletmeler oluşturmak. Ferrero’nun halen 10 bin üreticiyle sözleşmesi bulunuyor. AKP’nin kurucularından ve Erdoğan’ın eski danışmanlarından Cüneyd Zapsu’ya ait Balsu Gıda İtalyan Ferrero’dan sonra fındık piyasasının ikinci büyük aktörü olarak karşımıza çıkıyor. Balsu Gıda şirketi, 2018’de Şili’de fındık dikimine başladı ve 160 hektarlık arazide 70 bin fındık fidanı dikimi gerçekleştirdi. Balsu 12-14 Şubat 2025 tarihlerinde halka arz yöntemiyle piyasadan 4.9 milyar TL topladı. Böylelikle 19.5 milyar TL şirket değeri ile Türkiye’deki en büyük halka açık ilk fındık şirketi haline geldi. Halka arzdan elde edilen fonlar Şili ve ABD pazarlarına açılmak için kullanılacak; böylelikle yerli ve milli Balsu küresel arenada daha güçlü bir oyuncu haline gelecek” dedi. TMO GIDA TEKELLERİNİN ÇIKARINI KORUYOR TMO’nun sürekli gıda tekellerinin çıkarlarına uygun karar aldığını, fiyat belirlemelerinin maliyetin altında kaldığını, şirketlerin çıkarlarına hizmet eden politikaların tarım sektörünü bitme noktasına getirdiğini ifade eden Sarıbal, “Fındıkta fiyat sezon başında110 liradan başlamış, bir ara 135 lirayı görmüştü. Üretici 150 lira beklerken fiyatlar halen kilo başına120-130 liradan seyrediyor. Bunda TMO’nun, 29 Ocak tarihinde elindeki fındığı satışa çıkarmasının büyük payı var. Bu kararın ardından serbest piyasada fiyatlarda sert bir düşüş yaşandı. 2022 ürünü fındık 125 liradan satışa sunulunca bir günde adeta kapışılırcasına 23 bin ton fındık satıldı. Oysa TMO’nun fındık satışının zamanlaması hiç uygun değildi. Serbest piyasada fiyatlar yükselirken TMO düşük fiyata fındık satarak hem üreticiye hem ülkeye zarar verdi. Tarım politikalarının ana hedefi, çiftçilerin sürdürülebilir şekilde üretime devam etmelerini sağlamak olmalıdır. Bunun için; üreticiyi destekleyen politikalar geliştirilmeli, küçük ve orta ölçekli çiftçilerin rekabet gücü artırılmalıdır. Kooperatifleşme teşvik edilmeli, üreticilerin pazarlama gücü artırılarak tekelci şirketlere bağımlılığı azaltılmalıdır. Tarımsal girdi maliyetleri düşürülmeli, sübvansiyonlar etkin hale getirilmelidir” diye konuştu. SARAY’DA KAYNAYAN KAZANLAR, MİLLETİN TENCERESİNİ BOŞALTTI! CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, iktidarın Türkiye’nin sosyal yapısını zayıflattığını ve halkın geçim sıkıntısını derinleştirdiğini belirtirken, “Gençlerimiz umutsuz, maddi imkansızlıklar ve psikolojik sorunlar nedeniyle evlenemiyor. Evlenseler bile boşanıyorlar. TÜİK verileri de bu durumu doğruluyor. 2025 yılı aile yılı ilan edildi ancak boşanmalarda Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı. 187 bin çift boşandı, aile kurumu yıkıldı” dedi. Hükümetin sosyal devlet anlayışını yok ettiğini ve yoksulluğu yönetemez hale geldiğini belirten Sarıbal, “Şubat ayının ilk iki haftasında 3,2 milyar TL’lik tüketici kredisi borcu, 3,6 milyar TL’lik kredi kartı borcu yasal takibe düştü. 2025 yılına üç haneli kira enflasyonu ile başladık. Kiralarda yıllık artış yüzde 100,6. Asgari ücretli bir vatandaş maaşının tamamını kiraya verse bile ev bulamıyor. 2021’de 159 TL olan pirzola, 2025’te 1615 TL! Kırmızı et fiyatları 2015’ten bu yana 16 kat arttı, 2021’den beri ise 8 katına çıktı. Saray’da kaynayan kazanlar, milletin tenceresini boşalttı! Saray’da yaşayanlar et fiyatlarını dert etmez, çünkü onlar bin odalı sofralarında bin çeşit yemek yiyorlar. Ama milyonlarca insan ucuz et kuyruğunda, geçim sıkıntısında” diyerek tepkisini dile getirdi. İPTAL KARARI ULUDAĞ’IN RANTA AÇILMASINI ENGELLEMEZ CHP grubu olarak “Uludağ Alan Başkanlığı'nın Kurulmasına İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi”ne karşı açtıkları iptal davasındaki Anayasa Mahkemesi kararını da değerlendiren Sarıbal “Mahkeme, başkanlığın bazı yetkilerini Anayasa’ya aykırı buldu ve iptal etti. Doğal sit alanları, tabiat varlıkları ve korunması gereken taşınmaz kültürel varlıkların tespitine ilişkin yetkiler Uludağ Alan Başkanlığı’ndan alındı. Ancak, başkanlığın görev ve yetkileri ile kamulaştırmaya ilişkin maddeler iptal edilmedi. ‘İmar Planı Yapma’ yetkisi iptal edilmemiştir. Bunun, Uludağ’ı rant projelerine açmak için bir hamle olduğunu biliyoruz. Uludağ’ı rant projelerine açmak için hukuku, kanunları eğip büküyorlar. Uludağ, sadece Bursa için değil, Türkiye için de eşsiz bir doğal mirastır. Su kaynakları, ekosistem ve bölgedeki biyolojik çeşitlilik hala risk altındadır. Uludağ’ı korumak için mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.