SON DAKİKA
Hava Durumu

#Utku Çakırözer

Porsuk Haber Ajansı - Utku Çakırözer haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Utku Çakırözer haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Seçilmiş Başkanı Cezaevinde Tutarak Türkiye’ye Demokrasi Gelmez Haber

Seçilmiş Başkanı Cezaevinde Tutarak Türkiye’ye Demokrasi Gelmez

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, yerine kayyum atanan CHP Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer ile Gezi Davası hükümlüleri Can Atalay, Tayfun Kahraman, Osman Kavala, Mine Özerden ve Çiğdem Mater’i Marmara ve Bakırköy cezaevlerinde ziyaret etti. Cezaevinde 50’nci gününü dolduran Esenyurt tutuklu Belediye Başkanı Ahmet Özer, “Tamamen içi boş, mesnetsiz bir dosyadan 50 gündür buradayım. Beni burada tutarak Esenyurt’a hizmeti engelliyorlar, Esenyurtluları cezalandırıyorlar. Bir an önce iddianamemin gelmesini ve hakim karşısına çıkmayı bekliyorum” dedi. Gezi Davası hükümlüleri ise Çakırözer’e, Anayasa Mahkemesi’nin önünde bekleyen dosyayı bir an önce adil bir şekilde ele alması ve yaşanan bu hukuksuzluğu bozmasını beklediklerini aktardı. Ziyaretleri sonrasında açıklamalarda bulunan CHP’li Çakırözer, “Seçilmiş belediye başkanını, seçilmiş milletvekilini, Türkiye’nin aydınlık beyinlerini zindanlarda tutarak Türkiye aydınlığa kavuşmaz! Türkiye’nin bu ayıptan kurtulması lazım. Cezaevinde tutulan siyasi tutukluların bir an önce özgürlüğüne kavuşması lazım” dedi. MARMARA VE BAKIRKÖY CEZAEVLERİNE ZİYARET Yerine kayyum atanan CHP Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklu bulunduğu Marmara Cezaevi’nde 50’nci gününe girerken, Gezi Parkı Davası’nda hüküm giyen seçilmiş Milletvekili Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater 3 yıla yakındır cezaevinde. Osman Kavala ise cezaevinde 7. yılını doldurdu. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer Marmara ve Bakırköy cezaevlerinden tutuklu Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ile Gezi Davası hükümlerini ziyaret etti. ÖZER: “BENİM ÜZERİMDEN ESENYURTLULAR CEZALANDIRILIYOR” Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Çakırözer aracılığıyla gönderdiği mesajında şunları söyledi: “6 tane belediyede daha kayyum var. Hiçbiri tutuklu değil. Onlar tutuklansın demiyorum ama ortada bize karşı büyük bir adaletsizlik, hukuksuzluk var. Ben 38 kitap, 200 makale yazdım. Ahmet Özer bilim insanıdır. O dönem iktidarda bazı isimler benimle Kürt sorunu çözümü üzerine konuştular. Birlikte bu meselenin barışçıl çözümüne kafa yormuştuk. Şimdi tamamen mesnetsiz, içi boş bir dosyadan tam 50 gündür cezaevindeyim. Ben kaçacak bir insan değilim. Beni burada tutarak Esenyurt’a yapılacak hizmetleri engelliyorlar, benim üzerimden Esenyurtluları cezalandırıyorlar. Bir an önce iddianamemin çıkmasını ve hakim karşısına çıkarılmayı bekliyorum.” “BİR AN ÖNCE ÖZGÜRLÜKLERİNE KAVUŞMALILAR” Marmara ve Bakırköy cezaevlerine gerçekleştirdiği ziyaretlerin ardından açıklamalarda bulunan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, tutuklu CHP Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in iddianamesinin hazırlanması ve bir an önce özgürlüğüne kavuşması çağrısında bulundu. Çakırözer, Marmara ve Bakırköy cezaevlerinde 3 yıla yakındır tutulan Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater ile 7 yıldır tutuklu Osman Kavala’nın Anayasa Mahkemesi önünde bekleyen dosyalarının da bir an önce ele alınması ve hukukun üstünlüğünün sağlanması çağrısını yaptı. “HALK İRADESİNE BÜYÜK DARBE VAR” Çakırözer cezaevi önünde yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Türkiye’nin en büyük ilçesi Esenyurt’un seçilmiş belediye başkanı, Cumhuriyet Halk Partisi Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tam 50 gündür Silivri Cezaevi’nde haksız, hukuksuz yere tutuklu konumda! Ahmet Özer Türkiye’de Kürt sorununun çözümü, terörün bitmesi, toplumsal barışın sağlanması için onlarca kitap yüzlerce makale yazmış. Bakanların, Başbakanların kendisine teşekkür ettiği, görüşlerinden ifade ettiği bir isim. Şimdi terörle ilintili iddiasıyla burada, cezaevinde tutuluyor. Bu arada da yüzbinlerce Esenyurtlu’nun iradesine kayyum darbesiyle el konularak, Esenyurt yönetilmek isteniyor. Ortada büyük bir adaletsizlik, demokrasiye, halk iradesine büyük bir darbe var. “İDDİANAME BİR AN ÖNCE HAZIRLANMALI, AHMET ÖZER ÖZGÜR KALMALI” Kendisiyle görüştüm. İçeride bütün enerjisini çıktığında Esenyurt için, İstanbul içinyapmak istediği projelere harcıyor. Seçimden bu yana Esenyurt’a yaptıklarını anlattığında etkilenmemek mümkün değil. Yapılan toplumsal projeler, aşevleri, yapılan asfaltlar, ihtiyaç sahiplerine yardımlar hepsini anlattı. Yenilerini ekleme iradesinde olduğunu zaten bu nedenle cezaevine konulduğunu da anlattı. Biz diyoruz ki, halkın iradesine kayyum eliyle darbe yapılamaz. Seçilmiş belediye başkanı Ahmet Özer bir an önce özgürlüğüne kavuşmalı. Bunun için de iddianamesinin hızla yazılıp hakim önüne çıkması sağlamalıdır. Kayyum eliyle darbeyle Türkiye’de demokrasi güçlenemez bundan vazgeçilmelidir. Türkiye’de demokrasinin işlemesi, hukuk devletinin işlemesi için görüşleri nedeniyle, sırf halka iyi hizmet ediyor diye, Cumhuriyet Halk Partili Belediye Başkanları diye; belediye başkanlarını, muhalif isimleri, seçilmiş milletvekillerini cezaevinde tutarak Türkiye’ye demokrasi gelmez! Türkiye’nin bu ayıptan kurtulması lazım. Cezaevinde tutulan siyasi tutukluların bir an önce özgürlüğüne kavuşması lazım.” “AYM ÖNÜNDE BEKLEYEN DOSYAYI ELE ALMALI, BU HUKUKSUZLUĞU BOZMALI” Çakırözer Gezi Davası hükümlüleri ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından da şu çağrıyı yaptı: “Marmara Cezaevi’nde iktidarın Gezi direnişinden suç çıkarmak için yarattığı, FETÖ’cü savcılar ile başlattığı davada hükümlü konumuma gelen Osman Kavala, Can Atalay, Tayfun Kahraman ile görüştüm. Bakırköy Cezaevi’nde de Çiğdem Mater, Mine Özerden kalmakta. Osman Kavala tam 7 yıldır bu zindanda! Diğerleri ise yaklaşık 3 yıldır ailelerinden, özgürlüklerinden, sevdiklerinden mahrum. Ne için? Sadece ve sadece bu iktidarın Gezi direnişini kriminalize bir olay haline getirmek sevdası nedeniyle bu masum insanlar cezaevinde günlerini, aylarını, yıllarını geçirmek zorunda bırakılıyorlar. Buradan çağrımız, Anayasa Mahkemesi önünde dosyaları bulunuyor. Tam 1,5 yıldır dosya AYM önünde. Bugüne kadar alt mahkeme, istinaf, Yargıtay bu hukuksuzluğu, adaletsizliği ortadan kaldırmadı. Artık AYM’nin buna dur demesi gerekiyor, eğer dur demezse daha sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi belki de Anayasa Mahkemesi’nin artık Türkiye’de geçerli bir başvuru noktası olmadığını ortaya koyabilir. Türkiye’yi bu utançtan kurtarmak, Gezi davası utancından kurtarmak AYM önünde. Bu fırsatı değerlendirmeli ve Türkiye’yi bu ayıptan kurtarmalı. Bu insanları bu haksızlıktan, hukuksuzluktan kurtarmalıdır. Anayasa Mahkemesi bu hukuk katliamına son vermelidir.”

Kapıkule’nin Ötesine Çıkamadığımız Bir Ülkeye Döndük Haber

Kapıkule’nin Ötesine Çıkamadığımız Bir Ülkeye Döndük

TBMM’deki bütçe görüşmelerinde yurt dışına gitmek isteyen yüz binlerce yurttaşın yaşadığı ‘vize çilesi’ gündem oldu. Türkiye’den Avrupa’ya gitmek isteyen yüz binlerce yurttaşın değil vize, randevu dahi alamadığına dikkat çeken CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Vize retleri 2014'ten bu yana 3 katına çıkmış. Yurt dışı fuarlara ürününü gönderip kendi gidemeyen iş insanı, ödülünü almaya gidemeyen yönetmen, konserine gidemeyen sanatçı, okuluna gidemeyen öğrenci, kampına gidemeyen futbol takımı, yüz binlerce yurttaşımıza konsolosluk kapılarında çile çektiriliyor. AB'ye aday bile olmayan 61 ülkeye tanınan vizesiz seyahat imkânı üstlendiğimiz onca külfete rağmen yurttaşlarımıza verilmiyor. Burada da durumunuz tam bir fiyasko” dedi. Çakırözer, Almanya’da çıkan çifte vatandaşlık kanunu sonrası oradaki 600 bin Türkiye kökenli vatandaştan 585 bin kişinin Türk pasaportu için başvuruda bulunmadığına dikkat çekerek, “Türkiye kökenli ama Alman vatandaşlığını seçen 600 bin kardeşimizin çifte vatandaşlık için koşmasını bekliyorduk! 600 bin kişiden sadece 15 bin başvuru var! Kendi insanımız onur duyduğumuz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına kavuşmak istemiyor. Bu çok vahimdir!” eleştirilerinde bulundu. “TÜRK VATANDAŞLARI SAYENİZDE KAPIKULE’NİN ÖTESİNE ÇIKAMIYOR!” TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer TBMM’deki bütçe görüşmelerinde yurt dışına çıkmak isteyen yüzbinlerce yurttaşa yaşatılan vize çilesini gündeme getirdi. AKP iktidarlarında Türkiye’nin kendi yurttaşları için Kapıkule'nin ötesine çıkamadığı bir ülkeye dönüştürüldüğünü dile getiren Çakırözer, ülkede demokrasideki geri gidişin yurt dışına iltica başvurularını ve vize retlerini arttırdığına dikkat çekti. “DEMOKRASİDEKİ GERİ GİDİŞ İLTİCAYI DA VİZE RETLERİNİ DE PATLATTI” Türk vatandaşlarına yönelik vize retlerindeki artış oranının 2014 yılından bu yana 3 katına çıktığını belirten Çakırözer, şunları söyledi: “Yurt dışı fuarlara ürününü gönderip kendi gidemeyen iş insanı, ödülünü almaya gidemeyen yönetmen, konserine gidemeyen sanatçı, okuluna gidemeyen öğrenci, kampına gidemeyen futbol takımı, yüz binlerce yurttaşımıza değil vize, randevu dahi verilmiyor, konsolosluk kapılarında çile çektiriliyor. Batı'yı eleştirelim tabii ama bu iktidarın sorumluluğunu da görmezden gelemeyiz. Demokrasimizdeki geri gidiş yurt dışına iltica başvurularını da vize retlerini de patlatmış durumda. Avrupa Birliğine en fazla iltica başvurusu yapan 3 ülkeden biriyiz. Vize retleri ise 2014'ten bu yana 3 katına çıkmış durumda. AB'ye aday bile olmayan 61 ülkeye tanınan vizesiz seyahat imkânı üstlendiğimiz onca külfete rağmen yurttaşlarımıza verilmiyor. Bu kabul edilemez durum için fiyasko demeyelim de ne diyelim?” “KENDİ İNSANIMIZ DAHİ TÜRK PASAPORTUNU İSTEMİYOR” AKP iktidarında yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları için de Türkiye’nin bir çekim merkezi olamadığını vurgulayan Çakırözer, Almanya’da çıkarılan çifte vatandaşlık kanunun sonrası Türkiye kökenli yurttaşların Türkiye Cumhuriyeti pasaportu için başvuruda bulunmadığını dile getirdi. Almanya’daki 585 bin Türkiye kökenli yurttaşın Türk pasaportu için başvuruda bulunmadığına dikkat çeken Çakırözer şöyle konuştu: “Yıllarca peşinden koştuk, sonunda Almanya'da çifte vatandaşlık kanunu çıktı. Türkiye kökenli ama Alman vatandaşlığını seçen 600 bin kardeşimizin koşmasını bekliyorduk değil mi? Sonuç, bir başka büyük fiyasko! 6 ayda sadece 15 bin başvuru var, 600 bin nerede, 15 bin nerede. Kendi insanımız, kendi evlatlarımız onur duyduğumuz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına, pasaportumuza kavuşmak istemiyor. Bu çok vahimdir! Geçiştirilebilecek bir durum değildir! Başta iktidar olmak üzere üzerinde hepimizin kafa yorması gereken ciddi bir sorun var ortada.”

Suriye Afganistan'a Dönüşürse Bedelini Türkiye Öder Haber

Suriye Afganistan'a Dönüşürse Bedelini Türkiye Öder

TBMM’deki Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde Suriye’deki son gelişmeler gündem oldu. Muhalefet AKP iktidarına geçmişte yaşananlardan ders alınması uyarısında bulunurken, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Sınırımızın dibinde bir diktatör giderken yerini yeni bir cihatçı Taliban benzeri yönetimin almasını hiçbirimiz istemeyiz! Geçmiş hatalardan ders alın! Suriye'nin cihatçıların yeni Afganistan'ına dönüşmesinin taşları döşenirse bunun ulusal güvenliğimize vereceği zararı yine ülkemiz ve milletimiz ödemek zorunda kalacaktır” dedi. Çakırözer, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a ABD’deki yeni Trump dönemine ilişkin de uyarılarda bulunarak, “Trump'ın ilk döneminde AKP'de bayram havası vardı ama ‘dostum’ dediğiniz Trump ile tarihin en kötü sürecini yaşadık! Trump değişir mi bilinmez ancak illa bir akıl kullanacaksanız geçmişten ders alın! Bundan sonra hiç kimseye Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına ‘aptallık etme’ mektubu yazma cüreti verecek yolu açmayın” diye konuştu. “TARAF OLDUNUZ, BEDELİNİ ÜLKEMİZ ÖDEDİ” TBMM Genel Kurulu'ndaki Dışişleri Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi görüşmelerinde Suriye'de yaşanan gelişmeler gündem oldu. TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Suriye’de bugün ortaya çıkan tabloda yarına ilişkin değerlendirmeler yapılırken 13 yıllık süreçte yaşananların gözden geçirilmesi gerektiğine vurgu yaparak şu değerlendirmeleri yaptı: “Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak Atatürk'ün ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesi doğrultusunda emperyalist güçlerin peşine takılmanın doğru olmadığını Irak tezkeresinde söyledik. Mısır'da, Suriye'de rejim değiştirme maceralarınızda söyledik. Emperyal güçlerin dolduruşu ve ihvancı hayallerle ‘Esad bir haftada gidecek’ diyerek taraf olduğumuz bu iç savaşta en büyük bedeli paramparça olan Suriye ödedi. Ama ikinci büyük hasarı ise maalesef ülkemiz, halkımız yaşadı. Suriye'deki kaos ortamından en çok terör örgütleri yararlandı. Bir taraftan radikal cihatçı gruplar, diğer taraftan bölücü terör örgütü Suriye'yi âdeta terör üssüne dönüştürdü. Bu örgütlerin Reyhanlı, Suruç, Ankara Garı, Diyarbakır, Gaziantep, Atatürk Havalimanı, Sultanahmet, İstiklal Caddesi, Santa Maria Kilisesi, İçişleri Bakanlığı ve son olarak TUSAŞ'a yaptıkları kanlı saldırılarda yüzlerce vatandaşımız katledildi. Bir de İdlib'de bombalanan ve hesabı hâlâ sorulmayan 34 şehidimiz var. Hepsini rahmetle anıyorum. Bu süreçte ulusça yaşadığımız bu büyük acıların unutulması asla mümkün değildir.” “AKP SURİYELİLERİ TUTTU, MERKEL'İ RAHATLATTI” “Birkaç bin kişi gelir diye açtığımız sınırdan 5 milyondan fazla Suriyeli geldi. Misafir gelenler kalıcı oldu, yüz binlercesi vatandaşlık aldı. 13 yılda milletimizin birçok temel ihtiyacından kesilerek bütçemizden en az 50 milyar dolar bu meseleye harcandı. Bu süreçte şaibeli pazarlıklar, anlaşmalar dahi yapıldı. Almanya eski Başbakanı Angela Merkel anılarında açıkladı. Diyor ki, ‘Göçü durdurmak için Suriyelilerin Türkiye'de kalması gerekiyordu. Sığınmacıları çalıştırsın, sağlık eğitim hizmeti versin, onlara Türkiye içinde gelecek sunsun diye Türkiye'yi ikna ettik’ 3 milyar euro karşılığında milyonlarca Suriyeliye burada gelecek planlamışlar. Kimle? İşte, Erdoğan'la. Peki, Türk halkına nasıl yutturuldu bu vicdansız plan? AB yolu açılacak, vizesiz seyahat başlayacak diye. AKP Suriyelileri tuttu, Merkel'i rahatlattı. Peki hani vizesiz Avrupa? Yok! Dolayısıyla, o dönem ‘Bir haftada, bir ayda bu iş biter’ diyerek rejim değişikliğine soyunanların 13 yılda ulusal çıkarlarımıza verilen zararlardan ders çıkararak daha sağduyulu, sorumlu hareket etmesinde yarar görüyoruz.” “SURİYE’DE İÇ SAVAŞIN BİTİRİLMESİ ÖNCELİK OLMALI” Türkiye'nin birinci önceliğinin Suriye'de iç savaşın bitirilmesi olduğuna dikkat çeken Çakırözer, “Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in dediği gibi birinci önceliğimiz ülkemize, vatandaşımıza, askerlerimize yönelik terör tehdidinin son bulmasıdır. İki, Suriye’de Arap’ıyla, Kürt'üyle, Türk'üyle, Ermeni'siyle, Dürzî'siyle, Hristiyan'ıyla, Müslüman'ıyla, Sünni'siyle, Nusayrî'siyle herkesin bir arada yaşayacağı bir ülke görmek istiyoruz. Burada Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı Karar'ını hayata geçirmek en doğru yol olacaktır. Üç, ülkemizde sığınmacı konumundaki milyonlarca Suriyelinin ülkelerine dönüşü için süratle yol haritası oluşturulmalı ve kararlılıkla uygulamaya sokulmalıdır. Temel beklentilerimiz bunlar ancak sahadaki gerçekliğe bakınca Esad devrildi ama istikrarlı, bölgesine güvenlik sunan bir Suriye'den hâlâ uzağız” diye konuştu. “SURİYE AFGANİSTAN’A DÖNÜŞÜRSE BEDELİNİ YİNE TÜRKİYE ÖDER” “Suriye bölünmenin eşiğinde, çok parçalı yapı nasıl bütünlük sağlayacak gerçekçi gözükmemekte” diyen Çakırözer, şu uyarıları yaptı: “Hâlâ terör örgütleri listesinde olan HTŞ ve altındaki cihatçı gruplar ülkedeki farklı etnik ve dinsel grupları nasıl demokratik ve insan haklarına uygun yönetecek kaygılarımız var. Sınırımızın dibinde bir diktatör giderken yerini yeni bir cihatçı Taliban benzeri yönetimin almasını eminim hiçbirimiz istemeyiz. Bu belirsizlik ve riskler nedeniyle sığınmacılar da ülkelerine dönmek için acele etmeyebilirler. Bu süreçte, Türkiye'nin, atacağı adımları saydığımız temel beklentilerin hayata geçmesi koşuluna paralel olarak belirlemesi gerekir. Geçmiş hatalardan hiç ders almadan Suriye'nin cihatçıların yeni Afganistan'ına dönüşmesinin taşları döşenirse bunun ulusal güvenliğimize vereceği zarar ve yeni göç dalgaları olarak yaratacağı büyük bedeli yine ülkemiz, yine milletimiz ödemek zorunda kalacaktır.'' “BÖLGEYE LAİK DEMOKRASİMİZ İLE ÖRNEK OLMALIYIZ” “Türkiye eğer bugün bölgemizde bir rol modeli olacak ise bu, hiç şüphesiz kökleri yüzyıl öncesine dayanan Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde kurulan Cumhuriyetimizin değerleriyle olmalıdır. Yüzünü Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyet hedefine, evrensel değerlere, akıl, bilim yoluna, kadın-erkek eşitliğine çeviren laik ve demokratik yapısıyla olmalıdır. O zaman, bize düşen en önemli sorumluluk demokrasimizi güçlendirmek olmalıdır.” TRUMP UYARISI: “ ‘APTALLIK ETME’ DİYEBİLECEK CESARETİ KİMSEYE VERMEYİN” Çakırözer ABD’deki yeni Trump dönemine ilişkin de iktidara uyarılarda bulunarak şunları söyledi: “Suriye bağlamında devlet aklından, stratejik akıldan bahsediyorsunuz. Bu akıl ancak eleştirel olursa geçmişten ders alırsa bizi doğru kararlara taşıyabilir. Dolayısıyla Suriye'deki, Mısır'daki, Libya'daki hatalarımızdan, maceralarımızdan dersler çıkaran bir devlet aklıyla hareket edilmesini temenni ederiz. Sadece Suriye de değil; ABD'de Trump yönetimiyle nasıl bir dünya olacak, büyük belirsizlik var. Trump'ın ilk döneminde AKP'de bayram havası vardı ama ‘dostum’ dediğiniz Trump ile tarihin en kötü sürecini yaşadık. Yaptırımlarla ekonomimize darbe vurdu. Trump değişir mi bilinmez ama ille bir akıl kullanacaksanız, yine geçmişten ders alıp bundan sonra hiç kimseye Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına ‘aptallık etme’ mektubu yazma cüreti verecek yolu açmayın.”

CHP’li Çakırözer: Emekliye Geçim Haktır, Bir Asgari Ücret Şarttır! Haber

CHP’li Çakırözer: Emekliye Geçim Haktır, Bir Asgari Ücret Şarttır!

CHP örgütü hafta sonu cadde cadde, sokak sokak vatandaşı dinledi asgari ücret talebini anlattı. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ve parti örgütünün Yenikent pazarında dinlediği emekliler pahalılığa isyan etti. Çakırözer’in dinlediği bir emekli boş çantasını göstererek, “İşte emeklinin çantası bomboş! Ben bu devlete 30 sene çalıştım, ebelik yaptım! Çantam bomboş, görsünler de utansınlar” dedi. Evi kira olan başka bir emekli ise, “14 bin lira maaş alıyorum. 10 bin lira ev kiram var. Benim hiç evim olmadı, TOKİ’ye girdim taksitimi ödeyemedim geri çıktım” dedi. CHP Milletvekili Çakırözer, “Türkiye’nin dört bir yanında sokaklardayız. Çarşı pazar dolaşıyor, cebimizden çalınanları, bu kötü yönetimin bize neler kaybettirdiğini anlatıyoruz. Derdimiz milletimizin derdi. Bizim asgari ücret talebimiz 30 bin, bunun altında yokuz diyoruz. Hayat pahalılığı altında yaşam mücadelesi veren emeklilerimiz için de en az bir asgari ücret istiyoruz. ‘Emekliye geçim haktır, bir asgari ücret şarttır’ diyoruz” dedi. CHP ÇARŞIDA PAZARDA VATANDAŞI DİNLİYOR CHP Eskişehir İl Başkanlığı öncülüğünde CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, İl Başkanı Talat Yalaz, kadın ve gençlik kolları ile ilçe örgütleri hafta sonu sahada vatandaşı dinledi, partisinin asgari ücret talebini anlattı. Emekliler, emekçiler, esnaf CHP’li heyete hayat pahalılığından, azalan alım gücünden dert yandı. CHP örgütü ziyaretlerinde partisinin emekçi, emekli, asgari ücretli için taleplerini anlattı. “EMEKLİNİN ÇANTASI BOMBOŞ! GÖRSÜNLER DE UTANSINLAR” Pazarda CHP’li Çakırözer’in dinlediği bir emekli boş çantasını göstererek, “Emeklinin çantası bu! Bomboş. Görsünler de utansınlar” dedi. Devlete 30 yıl hizmet verdiğini anlatan emekli vatandaş, “Emeklinin çantası bu. 30 senelik memurum, ebelik yaptım! Bu devlete 30 sene çalıştım, boş çantam. Utansınlar! 14 bin lira maaş alıyorum. Bir asgari ücret bile alamıyoruz. Yalnızken geçinemiyoruz. Bir de üç dört tane çocuğumuz olsa ne yapacağız. 12 bin lira ev kirası, geriye kaç lira kalıyor? Doldur doldurabilirsen! Dolmadı, bir şey alamadım” dedi. “TOKİ’YE GİRDİM, TAKSİTİMİ ÖDEYEMEDİM ÇIKTIM” Aldığı maaşın yetmediğini dile getiren bir başka emekli ise, şunları söyledi: “Bugün 500 lira pazara ayırdım. Girişte hepsi gitti. Bakarsanız doğru düzgün bir şey alamadım. Emekliyim, 14 bin lira maaş alıyorum. Evim kira. Elektrik, su her şey para. Doğalgaz faturası bin 500 lira geldi. Diğer ay ne kadar gelecek bilmiyorum. 10 bin lira kira ödüyorum! Nasıl geçineceğim? Benim hiç evim yok, TOKİ’ye girdim taksitimi ödeyemedim. Geri çıktım. Ne yapalım böyle? Çoluğu çocuğu olanlar ne yapacak? En ucuzundan almaya uğraşıyoruz. Kıt kanaat geçiniyoruz. En az 25 bin, 30 bin lira emekli maaşı olması lazım! O da yetmez ama en azı o kadar olmalı!” “ŞARTLAR ÇOK ZOR, ÇOK AĞIR” “Emekliyim. Gördüğünüz gibi çanta boş. Şu kadar şey 500 lira. Şartlar çok zor, çok ağır. Elektirk faturası 600 lira gelmiş. Doğalgaz 300 lira geldi. Emekli maaşının 30 bin liranın altında olmaması lazım.” “DERDİMİZ MİLLETİMİZİN DERDİ” Ziyaretlerinde partisinin asgari ücretliler, emekliler, emekçiler için taleplerini anlatan CHP’li Çakırözer, “Meclis’te bütçe görüşmeleri var. Sokak sokak, cadde cadde iktidarın bize neler kaybettirdiğini; asgari ücretlinin, emeklinin, memurun, esnafın cebinden eksilenleri tek tek anlatıyoruz! Derdimiz milletimizin derdi. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak emekliye, asgari ücretliye, esnafa, memura, çiftçiye, öğrenciye bütçe istiyoruz” dedi.

Çakırözer; Haber

Çakırözer; "Yaz Saati İnadından Vazgeçin!"

Türkiye’de 2016 yılından bu yana yürürlükte olan kalıcı yaz saati uygulaması kış aylarında okula giden öğrencileri, sabahın erken saatlerinde çalışmaya giden yurttaşları mağdur etmeye devam ediyor. TBMM’de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde yaşanan mağduriyetleri gündeme getiren CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, kış saati uygulamasının yeniden başlatılmasını istedi. Çakırözer, kış saati uygulamasına geçilmesi için TBMM’de kanun teklifi de verdi. ENERJİ BAKANLIĞI BÜTÇESİNDE KIŞ SAATİ ÇAĞRISI CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, TBMM’deki bütçe görüşmelerinde kalıcı yaz saati uygulaması nedeniyle yurttaşların yaşadığı mağduriyetleri gündeme getirerek, kış saati uygulamasının yeniden başlatılmasını istedi. 2016 yılından bu yana yürürlükte olan kalıcı yaz saati uygulaması nedeniyle çocukların okula gitmek istemediğini, çalışanların işe gitmekte zorlandığını belirten Çakırözer, yapılan zorlama uygulamadan vazgeçilmesini istedi. “YAZ SAATİ İNADINDAN VAZGEÇİN” Çakırözer Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde yaptığı konuşmada şunları söyledi; “Kalıcı yaz saati uygulamasıyla milyonlarca hanede güne sıkıntıyla, stresle başlanıyor. Sabahları aydınlanmıyor, saat altıda, yedide lamba yakmak durumundayız. Bunun nesi tasarruf getirir? Ayrıca biyolojik saatimizle oynanıyor, evlatlarımız uyanıp okula gitmekte, emekçiler işe gitmekte zorlanıyor. Okullarda çocuklarımız otuz dakikalık derslere zorlanarak eğitimlerinden çalınıyor. Gelin bu inattan, bu zorlamadan vazgeçin.” KANUN TEKLİFİ DE VERDİ Kış saati uygulamasına geçilmesi için Meclis’te kanun teklifi de veren Çakırözer, kalıcı yaz saati uygulamasının enerji tüketimini azaltmak yerine artırdığına dikkat çekerek, milyonlarca yurttaşın yaşamını olumsuz etkilediği ve özellikle kış aylarında sabah erken saatlerde okula veya işe gitmek zorunda kalanlar için güvenlik riskleri oluşturduğunu belirtti.

Başkan Ataç: “Engelli Vatandaşlarımız Bizim Baş Tacımız” Haber

Başkan Ataç: “Engelli Vatandaşlarımız Bizim Baş Tacımız”

Tepebaşı Belediyesi’nin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla düzenlediği etkinlikte engelli bireyler bir araya geldi. Etkinlikte konuşan Başkan Ataç, “Hep birlikte yolumuza devam edeceğiz. Yan yana yürüyeceğiz, el ele olacağız” dedi. Tepebaşı Belediyesi tarafından düzenlenen 3 Aralık Dünya Engelliler Günü etkinliği yoğun katılım ile gerçekleşti. Vecihi Hürkuş Havacılık ve Teknoloji Parkı’nda gerçekleşen etkinliğe Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’ın yanı sıra CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Tepebaşı Sağlıklı Kent Konseyi Başkanı Canan Adlım, Türkiye Ortopedik Engelliler Federasyonu Teşkilatlanmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Emel Kapanoğlu, Görme Engelliler Dayanışma Derneği (GÖRSEM) Başkan Yardımcısı Erdal Kutluay, Sakatlar Derneği Eskişehir Şube Başkanı Cafer Eşen, Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Güner, Tepebaşı Belediyesi başkan yardımcıları, meclis üyeleri, engelli bireyler ve aileleri ile katıldı. “Engelli vatandaşlarımız bizim baş tacımız” Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç da “Eskişehir engelli dostu, kadın dostu ve çocuk dostu bir şehir. Engelli vatandaşlarımız bizim baş tacımız. Sadece 1 günde değil 365 günde neler yapıldığı çok önemli. Bizler birtakım projelerle sizlerin yanınızda olmaya çalışıyoruz. Beni engelli vatandaşımız, yoksul vatandaşımız, yatağa aç giren çocuklarımız ilgilendiriyor. Siyaseti başkaları yapsın. Sizleri burada görmek beni o kadar mutlu ediyor ki. Sizlerden farklı enerji alıyorum ve bu enerji bana 365 gün yetiyor. Hep birlikte yolumuza devam edeceğiz. Yan yana yürüyeceğiz, el ele olacağız” dedi. “Türkiye’ye örnek” Utku Çakırözer, “Yılın sadece 1 günü değil, her özel gününde sizlerin yanında olan sevgili Ahmet Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Engelli yurttaşlarımızın çok sorunu var. Bu sorunları mecliste dile getirip mecliste sizlerin sesi, sizlerin kulağı olmaya devam edeceğiz. Yapılması gereken şu: sorumluluk sahibi olan herkesin öncelikle engelli yurttaşlarımızın istihdam başta olmak üzere toplumla kaynaşması için elinden geleni yapması lazım. Bu konuda Tepebaşı Belediyemiz, Büyükşehir Belediyemiz ve diğer belediyeler Türkiye’ye örnektir” diye konuştu. Başkan Ataç’a teşekkür Emel Kapanoğlu, “Bugün yaşadığımız olumsuz ve sıkıntılı günlerde hep birlikte el ele vererek neler başardığımızı görüyoruz. Biraz da olsa yüreğimize su serpiyor. Neden? Çünkü bizim arkamızda Tepebaşı Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi ve bürokratlarımız var. Bizler artık şunu istiyoruz. Biz kimseden farklı değiliz. Siz, biz diye bir mesele yok. Ülkemizdeki meseleler hepimizin meselesi. Yoksulluk, eğitim, insanı ortak kılan bütün sorunlar hepimizin sorunu. Bu organizasyon için başta Başkanımız Ahmet Ataç olmak üzere herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. Erdal Kutluay, düzenlenen organizasyondan dolayı Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a teşekkürlerini iletti. Ercan Güner, “Tepebaşı Belediye Başkanımız Ahmet Ataç’a bizleri bir araya getirdiği için teşekkür ediyorum. Türkiye Görme Engelliler Spor Kulübü konusunda da bizlere desteğinden dolayı çok teşekkür ediyorum” dedi. Güner konuşmasının ardından 1’inci lige yükselen Kadın Goalball takımının kupasını Başkan Ataç ile birlikte havaya kaldırdı. Cafer Eşen, “Yılın sadece 1 günü değil 365 gün Ahmet Başkanımız yanımızda. Yaptığı projeler çok önemlidir ve ülkeye örnek projelerdir. Ben Başkanımıza hayata geçirdiği projeler için ve bizleri bir araya getirdiği için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Gazze’de Yaşanan Vahşet ve Zulüm Artık Bitmeli Haber

Gazze’de Yaşanan Vahşet ve Zulüm Artık Bitmeli

Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü dolayısıyla düzenlenen törene katılan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Cumhuriyet Halk Partisi olarak Filistin halkıyla dayanışma içinde olduklarının mesajını verdi. Törende Filistin Büyükelçisi Faed Mustafa ile dayanışma mesajlarını paylaşan Çakırözer, “Gazze’de yaşanan bu zulüm, vahşet artık bitmeli. Dünya devreye girmeli ve barış bir an önce sağlanmalı. Bizler kardeş Filistin halkının yanındayız, dayanışma içindeyiz” dedi. “KARDEŞ FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ” Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü dolayısıyla Ankara Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde, Dışişleri Bakanlığı ve Filistin’in Ankara Büyükelçiliği ortaklığında tören düzenlendi. Partisini temsilen törene katılan TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi ve CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Filistin Büyükelçisi Faed Mustafa’ya Filistin halkıyla dayanışma mesajlarını iletti. “GAZZE’DEKİ VAHŞETİ BİTİRMEK İÇİN DÜNYA GAYRETİNİ ORTAYA KOYMALI” Gazze’de yaşanan zulmün bitmesi için dünyanın devreye girmesi çağrısında bulunan Çakırözer şunları söyledi: “İsrail’in Gazze’deki saldırıları bir yılı aşkın süredir devam ediyor. Bu saldırılarda on binlerce masum sivil insan yaşamını yitirdi. Filistin halkı hem bu vahşete hem de açlık ve bulaşıcı hastalıklara karşı mücadele veriyor. Filistin meselesi insani ve vicdani bir meseledir. Bölgede barışın sağlanması, bu vahşetin sonlandırılması ve daha fazla masum insanın ölmemesi için dünya elinden gelen tüm gayreti ortaya koymalıdır. Bizler öteden beri Filistin halkının meşru haklarının, haklı taleplerinin yanında olduk. Şimdi de kardeş Filistin halkının yanındayız, dayanışma içindeyiz”

Başkanlar Beylikova'da Haber

Başkanlar Beylikova'da

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Beylikova Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen “Başkanlar Buluşuyor” programı kapsamında, merkez ve kırsal ilçe belediye başkanlarıyla bir araya geldi. Eskişehir’in merkez ve kırsal ilçe belediye başkanlarını bir araya getiren “Başkanlar Buluşuyor” programının üçüncüsü Beylikova Belediye Başkanı Hakan Karabacak’ın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Buluşmaya Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, CHP Milletvekilleri Utku Çakırözer, İbrahim Arslan, CHP İl Başkanı Talat Yalaz, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkan Vekili Fikriye Güven Zaptiye, Sivrihisar Belediye Başkanı Habil Dökmeci, Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe, Mahmudiye Belediye Başkanı İshak Gündoğan, Alpu Belediye Başkanı Gürbüz Güller, Çifteler Belediye Başkanı Zehra Konakcı, Mihalıççık Belediye Başkanı Haydar Çorum, CHP Beylikova İlçe Başkanı Yusuf Baykara ve Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Ali Osman Taş katıldı. Program Beylikova ilçesinde Belediye Başkanı Hakan Karabacak’ı ziyaretle başladı. Başkanları ilçede ağırlamaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Karabacak, “Sizleri güzel ilçemiz Beylikova’da görmek son derece mutluluk verici. Bugün burada ilçemizde gerçekleştirdiğimiz ve hedeflediğimiz projeleri sizlerle paylaşmaktan gurur duyuyoruz. İlçemizi hak ettiği yerlere getirmek için var gücümüzle çalışacağız.” ifadelerini kullandı. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, “En önemli gündemimiz genel seçimler. Ne yapıp ne edip genel seçimleri kazanmalıyız. O nedenle her zaman vurgu yaptığım örgütlü çalışmalara önem vermeliyiz. Bugün buradaki toplantımız hedefimize doğru giden yolda önemli bir basamak olsun.” dedi. Tepebaşı Belediye Başkan Vekili Fikriye Güven Zaptiye ise, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın dayısı Osman Çıkıllı’nın cenazesi nedeniyle programa katılamadığını ifade ederek, başkanlara selamlarını iletti. Fikriye Güven Zaptiye, “Beylikova Belediye Başkanımız Hakan beyin ilçemizde çok güzel ve başarılı işlere imza atacağına inanıyorum. Bizler de her zaman her konuda kendisine destek olmaya hazırız. Çalışmalarında başarılar diliyorum.” diye konuştu. Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce de, 31 Mart yerel seçimlerindeki başarıyı hatırlatarak, “Beylikova ilçemizde oyumuz hep yüksekti ve sonunda Beylikova Belediyemiz de sosyal demokrat belediyecilikle tanıştı. Önümüzde genel seçimler var. İktidara yürüdüğümüz bu yolda başarımızı devam ettireceğiz.” dedi. Başkan Ünlüce, ilçelerin kalkınmasının önemine de vurgu yaparak, “Kent merkezinde olduğu gibi kırsal ilçelerimize de yatırımlarımız devam ediyor. İlçelerimize yatırımlarımız artarak sürecek.” ifadelerini kullandı. Daha sonra Beylikova Belediyesi Sosyal Tesisinde, ilçe muhtarlarıyla bir araya gelen Başkan Ünlüce, muhtarların taleplerini dinledi. Muhtarların toplantısının ardından Başkan Ünlüce ve beraberindekiler Beylikova Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ni ziyaret etti. Kooperatifin üreticiler için yaptığı küspe ve mısır silajlaması hakkında bilgi alan Başkan Ünlüce, üreticinin desteklenmesinin çok önemli olduğunu söyledi. Ardından Büyükşehir Belediyesi ESMEK kursundaki kursiyer kadınları ziyaret eden Ünlüce’yi kadınlar alkışlarıyla karşıladı. El emeği göz nuru yaptıkları cüzdan, patik gibi ürünleri Başkan Ünlüce’ye hediye eden kadınların kursların her zaman devam etmesini istediler. Son olarak ilçede hizmet veren Aqua Park’a uğrayan Ünlüce, burada yapılacak çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Cumhuriyet’e, Atatürk’e Bağlılık İfade Etmek Suç Değildir Haber

Cumhuriyet’e, Atatürk’e Bağlılık İfade Etmek Suç Değildir

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, TBMM’deki Millî Savunma Bakanlığı 2025 bütçe görüşmelerinde ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ dediler diye teğmenlerin ihraç talebiyle disipline sevk edilmesine tepki gösterdi. Çakırözer, “Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'e ve Cumhuriyetimize bağlılık ifade etmek suç değildir ve olmamalıdır. Bu teğmenlerin her şeyden çok sevdikleri askerlik mesleğiyle ilişiklerinin kesilmemesini milletimizin isteği olarak bir kez daha talep ediyoruz” dedi. Görüşmelerde 1. Hava İkmal Bakım Komutanlığı tesisleri ile savunma sanayi emekçilerin taleplerini de Bakan Yaşar Güler’in gündemine getiren Çakırözer, “Askeri fabrikalarda çalışan emekçilerimiz aylardır seslerini duyurmaya çalışıyor. Emekçilere savunma sanayii desteği verilmeli, gelir vergisi adaletsizliği, toplu sözleşmelerden doğan eşitsizlik giderilmelidir” dedi. CHP’Lİ VEKİLLERDEN TEĞMENLER İÇİN PROTESTO… TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Millî Savunma Bakanlığı 2025 yılı bütçesi görüşmelerine teğmenlerin ihraç talebiyle disipline sev edilmesi gündem oldu. CHP'li milletvekilleri, komisyonda oturdukları masalara ''Mustafa Kemal'in askerleriyiz'' dövizleri koyarak Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'i protesto etti.  ÇAKIRÖZER: “ATATÜRK’E BAĞLILIK İFADE ETMEK SUÇ DEĞİLDİR” Görüşmelerde söz alan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, teğmenlerin ordudan ihraç edilmek istenmesinin vicdanları derinden etkilediğini belirterek, şunları söyledi: “ ‘Mustafa Kemal'in askerleriyiz’ dediler diye Ebru Teğmen ve diğer başarılı teğmenlerimizin ordudan ihraç edilmek istenmesi, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin moral motivasyonuna katkı sağlamamış, tam tersine hasar vermiştir. 86 milyonu üzmüş, vicdanları yaralamıştır. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'e ve Cumhuriyetimize bağlılık ifade etmek suç değildir ve olmamalıdır. Bu teğmenlerin her şeyden çok sevdikleri askerlik mesleğiyle ilişiklerinin kesilmemesini milletimizin talebi olarak bir kez daha talep ediyoruz.” SAVUNMA SANAYİ İŞÇİLERİNİN HAKKINI VERİN Eskişehir’deki 1. Hava İkmal Fabrikası’nda çalışan Harb-İş üyesi işçiler ile Türkiye’nin diğer şehirlerindeki askeri fabrikalarda çalışan emekçilerinin seyyanen zam ile mesleki ve özlük haklarının iyileştirilmesi için gerçekleştirdikleri eylemleri de Bakan Güler’in gündemine getiren Çakırözer, savunma sanayi emekçilerinin haklarının verilmesini istedi. Askeri fabrikalarda, tesislerde işçilerin milyarlık uçakların, tankların çalışmasını ve yerli füze sisteminin entegrasyonunu sağladıklarını söyleyen Çakırözer, şöyle konuştu: “Sunumunuzda: ‘Askeri fabrikalarımız bakım ve onarımı en iyi şekilde yaparlar, gurur vesilesidirler’ diyorsunuz. O zaman neden haklarını vermiyorsunuz bu emekçilerin? Onlar olmasa ne uçak uçar ne tank gider ne kadar gurur duysak azdır. Aylardır haykırıyorlar, yaptığı işe emeğini, yüreğini koyan bakım fabrikalarımızın işçilerinin sesini duyun. Geçinemediği için araba yıkayan mı, kuryelik, garsonluk yapan mı dersiniz? İstemeye istemeye ayrılıyor, yurt dışına özel sektöre gidiyor ya da erkenden emeklilik istiyorlar. Bu fabrikalardan ayrılan her emekçi, aslında yerli ve millî savunma sanayii iddiamıza vurulan bir darbedir. Bunu durdurmanın yolu o emekçilerin hakkını vermekten geçer. Onlara savunma sanayii desteği verilmeli, gelir vergisi adaletsizliği, toplu sözleşmelerden doğan eşitsizlik giderilmeli, kamu çerçeve protokolü ocak ayına çekilmelidir.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.