SON DAKİKA
Hava Durumu

#Utku Çakırözer

Porsuk Haber Ajansı - Utku Çakırözer haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Utku Çakırözer haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Çakırözer: Haber

Çakırözer: "Yapılan Kötü Muamele Asla Kabul Edilemez!"

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve 15,5 milyon yurttaşın Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından yüz binlerce yurttaşın adalet talebiyle başlattığı protestolarda tutuklanan onlarca öğrenci bayrama cezaevinde girdi. Metris Cezaevi’nde tutuklu öğrenciler kendilerini ziyaret eden CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer aracılığıyla gönderdikleri mesajlarda gözaltı sürecinde kendilerine yaşatılanları aktarırken, dayanışma çağrısı yaptı. Öğrenciler, “ ‘Gösteri yasaktı, niye gittiniz’ diyorlar. Demokratik gösteri bizim temel hakkımız, bu hakkımızı kullandık. Tamamen hukuksuz bir tutukluluk yaşıyoruz. Biz yatarız, çıkarız. Yeter ki dışarıdakiler dirensin. Yalnız olmadığımızı bilmeye ihtiyacımız var. Güzel günler göreceğiz, buna inanıyoruz” mesajını verdi. “HUKUKSUZCA ZİNDANDA TUTULAN ÖĞRENCİLER DERHAL SERBEST KALMALI” CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen ve beraberindeki Milletvekili heyeti Metris Cezaevi’nde tutuklu öğrencileri ziyaret etti. Yaklaşık 50 öğrencinin tutuklu bulunduğu cezaevinde ziyaret ettiği öğrencilerin mesajlarını kamuoyu ile paylaşan CHP’li Çakırözer, “Sadece Metris’te değil, Silivri’de, Bakırköy’de diğer şehirlerde yüzlerce öğrenci bayrama cezaevinde, ailelerinden ayrı girdi.  Çoğu günlerdir aynı kıyafetlerini bile değiştirememiş. Kendilerine yapılan kötü muamele asla kabul edilemez. Hepsi suçsuz, tek yaptıkları Anayasal hak olan protesto hakkını kullanmak. Protestolara katılmayanları bile tutuklamışlar. Ama gördüğümüz şu; içeride demokrasi, adalet inançlarından vazgeçmemişler. Dışarıya mesajları bu mücadelenin devam ettirilmesi. Çağrımız haksız, hukuksuz zindanda tutulan üniversite öğrencilerinin ve diğer masum yurttaşların derhal serbest bırakılması” dedi. CHP’li Çakırözer’in Metris Cezaevi’nde görüştüğü öğrenciler, kamuoyuna şu mesajları verdi: “KOĞUŞTA 10 KİŞİYİZ, BİRİMİZ YERDE YATIYOR” Yusuf Başyiğit: “23 yaşındayım, Esenler’de depoda çalışıyorum. Aksaray tramvay durağında gözaltına alındım. Polisten kötü muamele ve darp gördüm. Vatan Caddesi’ndeki Emniyet’te kötü muamele gördük. Tuvalet yasağı bile getirdiler. Koğuşta 10 kişi kalıyoruz. Birimiz yerde yatıyor. Avukat desteğini CHP sağladı.” “DEMOKRATİK GÖSTERİ TEMEL HAKKIMIZ” Azad İzci: “23 yaşındayım. İstanbul Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğrencisiyim. Saraçhane’ye kız arkadaşımla birlikte gittik. Miting bitmeden de ayrıldık. Tramvay durağında gözaltına alındım. Hiçbir şiddet olayına karışmadım. Tutuklanma gerekçesi 2911 sayılı kanuna uymamak. Oysa demokratik gösteri bizim temel hakkımız. Bu hakkımızı kullandık. Biz bu ülkenin düşmanı değil evlatlarıyız. Belge diye gösterdikleri tek şey gözaltına aldıktan sonra ellerim kelepçeli fotoğrafım. Gözaltı süresince sanki intikam alınır gibi muamele gördük. Vatan Emniyette hem kötü muamele gördük. Hem de aç bırakıldık. Yemek diye getirdikleri öyle kötü kokuyordu ki kimse yiyemedi. Yiyenler kustu.” “BASIN GELİNCE DURUYORLAR, GİDİNCE DÖVÜYORLARDI” Araz Denizcioğlu: “Piri Reis Üniversitesi 3. sınıf öğrencisiyim. Ben Saraçhane’de yoktum. Tramvayın içinden polis tarafından çıkarıldım. Suratıma yumruk yedim. Tekmelediler. Ters kelepçe ile üç saat geçirdim. Doktor raporuna konmasını istedim. Basın gelince duruyorlar gidince dövüyorlardı. Saraçhane’de yoktum. Tek delil olarak polislerin arasındaki fotoğrafımı koymuşlar. Gözaltında 30 kişiydik. 2 şişe su verdiler sadece. Yemek istediğimizde ‘Biz de yemiyoruz’ yanıtı verdiler.” “POLİSE METRONUN YOLUNU SORDUM, GÖZALTINA ALINDIM” Ömer Çelebi: “KTÜ elektrik enerji bölümü mezunuyum. Elektrik işlerinde çalışıyorum. İşten çıkınca gitmiştim. Özgür Özel’in dinledikten sonra ayrıldım. Ben o bölgeyi çok bilmem. Miting bitince polise metronun yolunu sordum. 20 metre sonra gözaltına alındım. 4 gün gözaltında kaldım. Delil gösterilen tek fotoğrafım polisin gözaltına aldığı an çekilen resim. Onlar da biliyor masum olduğumuzu. Hakim tutuklama kararımızı açıkladıktan sonra kaçarcasına ayrıldı salondan.  Bizim bir suçumuz yok. Mitinge katılmak suç değil. Bayramı burada geçireceğiz sonra Silivri’ye göndereceklermiş bizi. Bizim bir sıkıntımız yok ama yalnız bırakılmak istemiyoruz. Yalnız olmadığımız bilmeye ihtiyacımız var.” “TEK DELİL POLİS ARACINA BİNDİRİRKEN ÇEKTİKLERİ FOTOĞRAF” Ufuk Yılmaz: “Hem okuyorum hem çalışıyorum. Arel üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümündeyim. Neden tutuklandığımızı dahi anlamış değiliz. Sundukları tek delil polis aracına bindirirlerken çektikleri fotoğrafım. Çok küfür yedik polisten.” “GÖSTERİ YASAKTI, NİYE GİTTİNİZ!” DİYORLAR Taha Berkay Aygül: “Müzisyen ve ses mühendisiyim. Stüdyoda ses kayıt işlemleri yapıyorum. Mitingi kız arkadaşımla izledik. Tramvay durağında beni gözaltına aldılar, onu almadılar. 4 gün gözaltı süresi kötüydü. Yemek yok. Tuvalet izne tabi. Psikolojik baskı için özellikle 4 gün geçirttiler orada. ‘Gösteri yasaktı niye gittiniz’ diyorlar. Koğuşta 8 kişiyiz. Öğrenci var, barista var, aşçı var. Hepimiz suçsuzuz.” “ANNEM VE KARDEŞİME BAKIYORUM! İŞE GİDEMEDİĞİMDEN SIKINTIYA DÜŞTÜLER” Emir Sayer: “Hem bir alışveriş merkezinde çalışıyorum hem de uçak teknolojisi bölümünde okuyorum. Annem ve kardeşime ben bakıyorum. Ama şimdi işe de gidemediğim için maalesef onlar da sıkıntıya düştü. Rastgele gözaltılar yapıldı. Mesela birisini sırıttığı için aldılar. Birçok kişi alana dahi ulaşamadı kalabalıktan. O yüzden belge diye fotoğrafları gözaltına alındıktan sonra çektiler. Partinin baronun gönderdiği avukatlar çok ilgili.” “6 GÜNDÜR AYNI KIYAFETLERLE DURUYORUZ” Serhat Yağmur: “Esenyurt’ta işçiyim. Saraçhane’den bir grup koşuyordu. Polis onlara doğru gidiyordu. Grubu uyardım oraya gitmeyin diye. Arkamda polis varmış, beni yaka paça aldılar. Tokat, küfür yedim. Gözaltı aracında 7-8 saat geçirdim. 2 saat ters kelepçeliydim. Bana gösterdikleri belgelerdeki kişi ben değilim. Slogan attın diyorlar atmadım. Hepimiz altı gündür aynı kıyafetlerle duruyoruz.” “GÖZALTINDA 3-4 YUMRUK YEDİM” Yusuf Efe Aktaş: “Kent Üniversitesi’nde Psikoloji okuyorum. Bir cafede barista olarak çalışıyordum. Saraçhane’ye her gün gelebilmek için işimden ayrılmak zorunda kaldım. Çarşamba akşam 20 gibi gözaltına alındım. Gözaltı sırasında 3-4 yumruk yedim. Karakolda da yemek yoktu. Henüz kıyafet, çorap vs. alamadık. Kantin de kapalı.” “BİZ YATAR ÇIKARIZ, YETER Kİ DIŞARIDAKİLER DİRENSİN” Burak Yıldız: “18 yaşındayım. Markette çalışıyorum. Pazartesi günü Saraçhane’den ayrılıp eve döndüm. Salı sabaha karşı şafak operasyonu ile evde Terörle Mücadele ekiplerince gözaltına alındım. Sanırım fotoğraflarımızdan bizi buldular. Tamamen hukuksuz bir tutukluluk yaşıyoruz. Biz yatarız çıkarız. Yeter ki dışarıdakiler dirensin. Güzel günler göreceğiz, buna inanıyorum.” “HAKKIMIZI SONUNA KADAR SAVUNACAĞIZ PES ETMEYECEĞİZ” Mahsuni Kahraman: “19 yaşındayım. Bir sitenin temizlik görevlisiyim. Tokat’tan geldim, askere gidene kadar buradayım. Sabah eve gelen TEM polisiyle gözaltına alındım. Bize gelmiş olamaz bu kadar polis diye düşündüm. Beni aldılar. Saraçhane’ye gitmek hukuksuz bir şey olmaması lazım. Vatan Emniyette aç susuz bıraktılar. Hakkımızı sonuna kadar savunacağız, pes etmeyeceğiz.”   “TÜRK BAYRAĞI AÇMAM DELİL GÖSTERİLİYOR” Oğuzhan Özcan: “Ticaret ile uğraşıyorum. Buradakiler arasında evli ve çocuklu tek benim galiba. Saraçhane’de miting alanında polis gaz sıkınca iki elimle Türk bayrağı açtım. Gazetelerde televizyonlarda gösterilmiş. İşte o görüntü hakkımda delili olarak gösteriliyor. Beni yere yatırıp 7-8 polis darp ettiler. Kafamı tekmelediler. Bunların da görüntüleri yayınlandı. Ters kelepçe ile 3 saat tuttular. Bileklerimde his gitti bir ara. İnsan olan bunu yapmaz. Sonra gözaltında da psikolojik kötü muameleye uğradık. Taş atmadık, direnmedik. Cumhurbaşkanına hakaret ettin diyorlar. Hayır diyoruz. Bana işte o bayraklı fotoğrafımı gösteriyorlar. Benim de avukatım var. Ama gönüllü avukatlar bu çocuklara çok yardımcı oldu. Sağ olsunlar.”

CHP’li Çakırözer Maltepe Meydanı’ndan Eskişehirlilerin Bayramını Kutladı Haber

CHP’li Çakırözer Maltepe Meydanı’ndan Eskişehirlilerin Bayramını Kutladı

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer 15,5 milyon yurttaşın oyuyla Cumhurbaşkanı Adayı gösterilen tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na özgürlük için düzenlenen Maltepe Mitingi’nden Ramazan Bayramı mesajını verdi. Eskişehirlilerin ve tüm yurttaşların bayramını kutlayan Çakırözer, “Ramazan Bayramı’nda en büyük arzumuz Silivri’de, Bakırköy’de, Metris’te haksız, hukuksuz özgürlükleri çalınan belediye başkanlarımıza, öğrencilere, gazetecilere, akademisyenlere özgürlük istiyoruz. Demokraside, hukukta, ekonomide adalet ve derhal erken seçim istiyoruz. Bu duygularla tüm hemşehrilerimizin Ramazan Bayramı’nı içtenlikle kutluyor; dayanışmayı, güzelliği ve umudu büyüttüğümüz, huzur dolu bir Türkiye’de, barış ve adalet içinde nice bayramlar diliyorum” dedi. “HUZUR VE ADALET DOLU NİCE BAYRAMLARIMIZ OLSUN” CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Ramazan Bayramı mesajını İstanbul Maltepe Meydanı’nda düzenlenen İmamoğlu’na özgürlük mitinginden verdi. Bayrama cezaevinde girecek olan belediye başkanlarına, öğrencilere, akademisyenlere, gazetecilere, hak savunucularına özgürlük ve adalet çağrısında bulunan Çakırözer, şu mesajı verdi: “Bugün adalet istediği için, demokrasi istediği için, seçme hakkına sahip çıktığı için hukuksuzca cezaevine konulan Ekrem İmamoğlu’na, belediye başkanlarımıza, öğrencilere, akademisyenlere, avukatlara, siyasetçilere, gazetecilere özgürlük isteyerek Ramazan Bayramı’nı karşılıyoruz. Emeklilerimiz 14 bin 469 lira maaşla, emekçilerimiz 22 bin lira asgari ücretle geçinemediği için, çiftçiler, esnaf emeğinin karşılığını alamadığı için, milyonlar en temel ihtiyaçlarını karşılayamadığı için bugün meydanlarda. Yurttaşlarımızın huzur içinde, evlatlarının, ülkesinin geleceğini düşünmeden bayram yaşaması artık bir lüks olmamalı! Hukukta, demokraside, ekonomide adalet istiyorsak artık bu düzenin değişmesi ve seçim sandığının bir an önce halkın önüne gelmesi lazım. Bu duygu ve düşüncelerle tüm yurttaşlarımızın Ramazan Bayramı’nı içtenlikle kutluyor; dayanışmayı, iyiliği, güzelliği ve umudu büyüttüğümüz, huzur dolu bir Türkiye’de, barış ve adalet içinde nice bayramlar diliyorum.”

CHP'li Çakırözer Gözaltı ve Tutuklamaları Meclis Gündemine Taşıdı Haber

CHP'li Çakırözer Gözaltı ve Tutuklamaları Meclis Gündemine Taşıdı

Türkiye genelinde devam eden protestolarda üniversite öğrencileri ile gazetecilere yönelik gözaltı ve tutuklamaları Meclis gündemine taşıyan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, hukuksuzca gözaltına alınan ve tutuklanan yurttaşların serbest bırakılması çağrısında bulundu. Eskişehir’den İstanbul’a Ekrem İmamoğlu’na destek için giden üniversite öğrencisi Berkay Gezgin ve Türkiye’nin dört bir yanında tutuklanan öğrencilere dikkat çeken Çakırözer, “Ekrem'leri, Berkay'ları hapsetseniz dahi umudu asla yenemeyeceksiniz, yok edemeyeceksiniz! Suçsuz yere özgürlüğü çalınan o gençleri derhal serbest bırakın” dedi.  Çakırözer protestoları takip ederken gözaltına alınan 11 gazeteciden 7’sinin tutuklanmasına da tepki göstererek, “Gerçekleri ortaya koymak, halkın haber alma hakkını savunmak, yurttaşın protesto özgürlüğünü haberleştirmek suç değildir. Gazetecileri serbest bırakın!” çağrısını yaptı.  Çakırözer, ülke genelindeki protestolardan gelen görüntülerin TRT ekranlarına yansıtılmamasına da tepki göstererek, “Türkiye ayakta, 86 milyonun vergilerini hoyratça kullanan kanallarda tek saniye görüntü yok! 20 yılda 12 milyar dolar toplayan TRT, bir saniye dahi göstermiyor! Bu yüzden bizi görmeyeni biz de görmüyor, boykot ediyoruz” dedi. BERKAY’IN MESAJINI MECLİS’TE OKUDU: “UMUT BİZİM…” CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından Türkiye genelinde devam eden protestolar ile bu protestolarda gözaltına alınan ve tutuklanan gençler ile gazetecileri Meclis gündemine taşıdı. Hukuksuzca tutuklanan üniversite öğrencileri ile gazetecilerin derhal serbest bırakılması çağrısında bulunan Çakırözer, “Suçsuz yere özgürlüğünü çaldığınız insanları derhal serbest bırakın” dedi. 23 yıllık AKP iktidarında Türkiye’nin demokraside, hukukta, özgürlüklerde diplerde; zulümde, adaletsizlikte, kul hakkı yemede dünya lideri yapıldığını söyleyen Çakırözer, Eskişehirli üniversite öğrencisi ‘Her şey çok güzel olacak’ sloganının mimarı Berkay Zengin ve üniversite öğrencilerine yönelik gözaltı ve tutuklamalara tepki gösterdi. “HUKUKUSUZLUĞA DİRENEN GENÇLERİ GAZLA KORKUTUYORSUNUZ” Çakırözer şunları söyledi: “Önce başkanları zindana attınız, sonra da hukuksuzluklara direndiler diye ülkemizin geleceği gençlerimizi gazla, copla, suyla, gözaltılarla sindirmeye, korkutmaya çalışıyorsunuz. Eskişehirli üniversite öğrencisi Berkay Gezgin'i niye tutukladınız? Kim bu Berkay? Altı yıl önce ‘Her şey çok güzel olacak’ sloganıyla Türkiye'ye umut olan evladımız. İstanbul'a giderken otogardan paylaşım yapmış ‘Eskişehir'den İstanbul'a Ekrem Başkanın yanına gidiyorum. Baskıya, hukuksuzluğa karşı dimdik duruyoruz. Boyun eğmeyen herkese bin selam olsun. Umut bizim, gelecek bizim’ Berkay'ın dediği gibi, umut bizim, gelecek bizim.  Siz Ekrem'leri, Berkay'ları hapsetseniz dahi işte bu umudu asla yenemeyeceksiniz, yok edemeyeceksiniz. Suçsuz yere özgürlüğü çalınan o gençleri derhal serbest bırakın.” “MİLYONLARIN PROTESTO HAKKINI HABERLEŞTİRMEK SUÇ DEĞİLDİR” Türkiye’nin dört bir yanında devam eden protestoları takip eden gazetecilere yönelik tutuklamalara da tepki gösteren Çakırözer, “Gerçekleri ortaya koymak, halkın haber alma hakkını savunmak, yurttaşın protesto özgürlüğünü haberleştirmek suç değildir. Gazetecilere yönelik baskı ve gözdağına derhal son verin” çağrısını yaptı. Son 24 saatte 11 gazeteci gözaltına alındığını ve 7 gazetecinin tutuklandığını dile getiren Çakırözer, “Tek işi sahada olanı biteni aktarmak, elinde mikrofonu, kamerasından başka bir şey yok, yaka paça gözaltı, sonra tutuklama. Neymiş? Gazeteciler eylem yönlendiriyormuş. İşte, NOW Haber muhabiri Ali Onur Tosun, işini yaptı, haber takibi yaptı diye bugün tutuklandı. ‘Doktorların demokrasi yürüyüşünü takip için görevdeydim’ diyor, basın kartı üzerinde, televizyonda haberi yayınlanmış ama hâlâ ‘Sen gazetecilik yapmadın’ diye sırf gözdağı vermek için zindana atılıyor. ‘Gösteri yasağı vardı, niye gittin?’ diye Zeynep Kuray tutuklanıyor ‘Ben gazeteciyim, giderim’ diyor, dinletemiyor! AFP foto muhabiri Yasin Akgül üzerinde fotoğraf makinesi var ‘Benim görevim fotoğraf çekmek’ diyor, dinletemiyor, tutuklanıyor. Foto muhabirleri Kurtuluş Arı, Gökhan Kam, Bülent Kılıç, gazeteci Hayri Tunç'la birlikte hepsi bu akşam ailesinden, özgürlüğünden mahrum.  Hatta cezaevlerini suçsuz, günahsız başkanlarla, öğrencilerle, siyasetçilerle öylesine doldurmuşsunuz ki gazetecileri yerleştirecek cezaevi de bulamıyorsunuz, dolaştırıp duruyorsunuz. Bu gazetecileri derhâl serbest bırakın” diye konuştu. “SARAÇHANE’Yİ BİR DAKİKA GÖSTERMEYENLERİ BOYKOT EDİYORUZ” Çakırözer, geliri kamu kaynaklarından oluşan TRT’nin CHP lideri Özgür Özel’in konuşmaları ile Saraçhane’deki protestoları ekrana taşımamasına da tepki göstererek, partisinin boykot çağrısını yeniledi. Çakırözer, şunları söyledi: “Türkiye ayakta, milyonlar hukuksuzluklara karşı meydanlarda, dünya basını manşetlere çekmiş, dakikalarca gösteriyor ama bakıyorsunuz, 86 milyonun vergilerini hoyratça kullanan kanallarda tek saniye görüntü yok. Cebimizdeki telefondan, evdeki ofisteki, televizyondan, bilgisayardan, radyodan, koldaki saatten binlerce lira pay alıp bandrol ücreti toplayan yirmi yılda 12 milyar dolar toplayan TRT bir saniye dahi göstermiyor. Kimin parası? Benim, sizin, hepimizin bütçesi ama Saraçhane'yi, Beyazıt'ı, ODTÜ'yü bir saniye dahi vermiyor. Kamu bankalarının sadece bir yılda 5-6 milyarlık bütçesini hortumlayan kanallar, milyonların mücadelesini, onların sözcüsü Genel Başkanımız Özgür Özel'i görmezden geliyor. İşte bu yüzden, bizi görmeyeni biz de görmeyeceğiz. Halkın vergileriyle ayakta durup, halkın sesini duymayan, duyurmayanları boykot ediyoruz. Bu düzen böyle gitmez, gitmemeli diyen herkese de ‘Boykot yap’ diyoruz.”

CHP’li Çakırözer Eskişehir’de Sıvası Çöken Okulu Gündeme Taşıdı Haber

CHP’li Çakırözer Eskişehir’de Sıvası Çöken Okulu Gündeme Taşıdı

Eskişehir'de bir lisenin tavan sıvasının çökmesi sonucu 4 öğrencinin yaralanması, eğitim camiası, öğrenci ve aileleri arasında büyük endişe yarattı. Eskişehir’de lisede ders esnasında meydana gelen çökmeyi Meclis gündemine taşıyan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yanıtlaması talebiyle soru önergesi verdi. Çakırözer, “Okulda tavandaki sıva çökmesi sonucu öğrencilerimiz kafalarından ve vücutlarının çeşitli bölgelerinden yaralanmış. Eğitim camiası, aileler tedirgin. Bazı öğrenciler ‘deprem oldu’ zannettik diyor. Evlatlarımızın, öğretmenlerimizin güvenliği her şeyden önemli. Okullarımızın güvenli hale getirilmesi ve eğitimin engellenmemesi için gerekli önlemler derhal alınmalı” dedi. “EVLATLARIMIZI TEDİRGİN ETMEYE KİMSENİN HAKKI YOK” CHP Milletvekili Utku Çakırözer Eskişehir Yunusemre Endüstri ve Teknik Anadolu Lisesi'nde ders işlendiği sırada meydana gelen çökmeyi Meclis gündemine taşıyarak, Eskişehir’deki okul binalarının yapısal güvenliği ve fiziksel durumuna ilişkin yapılan denetimleri Bakan Yusuf Tekin’e sordu. Okulda meydana gelen çökme sonrası öğrencilerin, öğretmenlerin ve ailelerin büyük tedirginlik yaşadığını belirten Çakırözer, okul binalarının güvenliğinin sağlanması ve eğitim ortamının iyileştirilmesi konusunda Eskişehir’de yapılan çalışmaları Bakan Tekin’e sordu. Eskişehir’de okullarda yaşanan yapısal ve fiziksel sorunların çözüme kavuşturulmasına ilişkin eğitim camiasından, sendikalardan ve ailelerden gelen taleplerin dikkate alınması gerektiğini belirten Çakırözer, “Yaşanan çökme sonucu okulda öğretmenlerimiz, öğrenciler, aileler tedirgin. Bu tedirginliği yaşatmaya kimsenin hakkı yok. Eğitim yuvalarımızın güvenliği herkesin ilk önceliği olmalı. Hem Eskişehir’de hem de Türkiye’nin dört bir yanında okullarda tadilat bakım konusunda yaşanan sıkıntılar bir an önce giderilmelidir” dedi. “OKULLARIN GÜVENLİĞİ İÇİN HANGİ DENETİMLERİ YAPTINIZ?” Çakırözer Bakan Tekin’in yanıtlaması talebiyle verdiği önergede şu sorulara yanıt istedi: “Okullarda bu tür kazaların önüne geçilmesi, öğrencilerin güvenliğinin sağlanması ve okulların fiziksel yapılarının denetlenmesi için Bakanlığınızca hangi çalışmalar yürütülmektedir? Eskişehir’de okul binalarının yapısal güvenliği, deprem risk analizleri ve fiziksel durumuna ilişkin hangi çalışma ve denetimler yapılmaktadır? Yapılan denetim ve çalışmalar sonucu riskli bulunan okul binası sayısı nedir? Bu binalar hangileridir? Yunusemre Endüstri ve Teknik Anadolu Lisesi'nin yapısal güvenliği ve fiziksel durumuna ilişkin son denetimler ne zaman ve nasıl yapılmıştır? Okulda eğitim veren öğretmenler ile eğitim gören öğrencilerin güvenliğine ilişkin hangi önlemler alınmıştır?”

Ekonomik Zorluklara Direnen Anadolu Basınına Bir Darbe Daha! Haber

Ekonomik Zorluklara Direnen Anadolu Basınına Bir Darbe Daha!

Ekonomik zorluklarla mücadele veren basın sektörü bir darbeyle daha karşı karşıya. TBMM’de görüşülen torba yasada yer alan madde ile Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) genel kurul ilanlarının gazeteler yerine kendi internet sitesinde yayımlanması düzenleniyor. Düzenlemeye tepki gösteren CHP’nin gazeteci kökenli Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Yine gazetelerin hayat damarı ilanları kesiliyor, yok ediliyor. TBMM'deki torba yasa ile TÜRMOB ilanları artık gazetelerde yayımlanmayacak. Bugün TÜRMOB yarın başka odalar, sendika ve dernek ilanları kesilince zaten zor atakta duran ulusal ve yerel gazeteler yok olacak! Eğer teklif yasalaşırsa, gazeteler oda, birlik ve kooperatiflere ait ilan gelirlerini tamamen kaybedecek! Bu düzenleme hem Anadolu’da hem de ulusalda zaten zor koşullar altında yayınlarını sürdürmeye çalışan gazeteler için ölüm fermanıdır. Haber alma hakkımız, bağımsız gazetecilik ve gazetelerin yaşaması için bu düzenlemeden derhal vazgeçilmeli” dedi. YEREL VE ULUSAL BASINA BÜYÜK DARBE Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nden (TMMOB) sonra, şimdi de TÜRMOB’un genel kurul ilanlarını gazeteler yerine kendi internet sitesinde yayımlamalarını öngören düzenleme Meclis gündemine geldi. TBMM’de Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kapsamında, TÜRMOB’un genel kurul ilanlarının gazeteler yerine artık yalnızca birlik internet sitesinde yayımlanması öngörülüyor. Mevcutta yürürlükte olan 3568 sayılı kanunun 34. maddesinde, ilanların ‘tirajı yüz binin üzerinde olan bir gazetede’ yayımlanacağı belirtilirken, yeni düzenleme ile bu yükümlülüğün kaldırılarak ilanların sadece TÜRMOB'un resmi internet sitesinde yapılmasını öngörülüyor. Düzenlemeye tepki gösteren CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, düzenlemenin zaten zor koşullar altında yayın yapmaya çalışan yerel ve ulusal basın için büyük tehdit oluşturduğuna dikkat çekti. “GAZETELERİN ÖLÜM FERMANINA ‘DUR’ DENİLMELİ” Düzenleme hayata geçerse diğer oda, birlik ve kooperatiflerin de benzer adımlar atmasının önünün açılacağını ve ilanlar kesilince zaten zor ayakta duran ulusal ve yerel gazetelerin yok olacağını belirten Çakırözer, şu çağrıyı yaptı:  “Son dönemde hem ulusalda hem de Anadolu’da gazeteler ekonomik zorluklarla mücadele veriyor. Birçok gazete bu zorluklara direnemediği için sayfa sayısını azalttı. Hafta sonu yayınlanmayan, kapanan gazeteler, işsiz kalan gazeteciler var.  İlanlar gazetelerin can suyu. Özel ilanların giderek azaldığı göz önünde bulunduğunda ilanları yok edecek her bir girişim gazeteler için ölüm fermanı. Geçmişte benzer düzenlemelerle gazetelerin can damarı ilanlar kesildi. Bugün TÜRMOB yarın başka odalar, sendika ve dernek ilanları kesilince zaten zor atakta duran ulusal ve yerel gazeteler yok olacak! Haber alma hakkımız ve bağımsız gazetecilik için basının ölüm fermanına dur denmeli! Düzenleme Genel Kurul’dan geçmeden derhal geri çekilmeli!”

Anadolu Üniversitesi'nde Yapay Zeka Toplantısı Haber

Anadolu Üniversitesi'nde Yapay Zeka Toplantısı

Anadolu Üniversitesi, Eskişehir milletvekilleri, valilik yetkilileri ve rektörlerin katılımıyla yapay zekâ alanında önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Eskişehir Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen “Yapay Zekâ: Düşünen Makineler, Değişen Dünyalar” seminerinin ikinci ayağı, Anadolu Üniversitesi Rektörlük Senato Odasında gerçekleştirildi. Toplantıya, Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, TBMM Yapay Zekâ Araştırma Komisyonu Başkanı ve Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer katılım sağladı. Ayrıca, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Eskişehir Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Özcan, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kâmil Çolak, Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Erkan Erdemir ve Prof. Dr. Köksal Büyük, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Barış Kılınç ile üç üniversitenin öğretim üyeleri de toplantıda yer aldı. TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez: “Eskişehir potansiyeli oldukça yüksek olan bir Anadolu şehrimiz” Toplantı sonrası basın açıklaması yapan Eskişehir Milletvekili ve TBMM Yapay Zekâ Araştırma Komisyonu Başkanı Fatih Dönmez şunları söyledi: “TBMM Yapay Zekâ Araştırma Komisyonu olarak, milletvekili olduğumuz ve hizmet bölgemiz olan Eskişehir’de Sayın Utku Çakırözer ile üniversite camiasıyla bir araya geldik. Birçok şehrimizde yalnızca bir veya iki üniversite varken, Eskişehir’de hem sosyal hem de fen bilimleri alanlarında oldukça başarılı üç üniversitemiz bulunuyor. Bu toplantıda da üç başarılı üniversitenin öğretim üyelerinin sunduğu önerilerle yapay zekâ alanındaki yetkinliğimizi ve kapasitemizi değerlendirmiş olduk. Bu değerlendirmeleri birlikte takip edip üzerinde çalışmalar yapacağız. Bugün, bu toplantıda bize ev sahipliği yapan Anadolu Üniversitesi, sadece şehrimizin değil, ülkemizin de bir markasıdır. Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel’den, Açıköğretim Sistemi'nde içerik hazırlama ve sınav organizasyonlarının aşamalarında yapay zekâ destekli uygulamalardan sıklıkla faydalanıldığını öğrendik. Biz de bu gelişmelerden oldukça memnuniyet duyduk. Bundan sonraki süreçte de inşallah hem Eskişehir’e hem de ülkemize değer katacak inovatif çalışmalarla hizmet vermeye devam edeceğiz. Bu kapsamda, bugün bu toplantı vesilesiyle bizlere ev sahipliği yapan Anadolu Üniversitesi Rektörlüğüne, diğer güzide üniversitelerimizin rektör ve öğretim üyelerine, Valiliğimize ve Komisyonumuzun değerli üyelerine huzurlarınızda teşekkür ediyorum.” Vali Aksoy: “Eskişehir üniversiteleri, yapay zekâ çalışmaları konusunda başarılı çalışmalara imza atmaya devam edeceklerdir” Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, toplantı sonrasında şunları dile getirdi: “Sayın milletvekillerimiz Fatih Dönmez ve Utku Çakırözer’in, yapay zekâ araştırmaları konusunda Eskişehir’deki üç değerli üniversitemizin akademik ve idari görüşlerini almaları bizler için çok kıymetli. İnanıyorum ki Eskişehir üniversiteleri, yapay zekâ çalışmaları konusunda başarılı çalışmalara imza atmaya devam edeceklerdir.” Milletvekili Çakırözer: “Değerli üniversitelerimizin değerli rektörleri ve akademik ekibine çok teşekkür ediyorum” Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Bu değerli toplantı için öncelikle TBMM Yapay Zekâ Araştırma Komisyonu Başkanı Fatih Dönmez’e, Eskişehir’de bulunan değerli üniversitelerimizin değerli rektörleri ve akademik ekibine çok teşekkür ediyorum. Kısa sürede kendilerinden çok şey öğrendik. İnanıyorum ki Eskişehir, her alanda olduğu gibi yapay zekâ alanında da başarılı çalışmalar ortaya çıkarmaya devam edecek.” dedi. Rektör Adıgüzel: “Anadolu Üniversitesi olarak yapay zekâ alanında bir yüksekokul, bir de fakülte açıyoruz” Oldukça verimli bir toplantı geçirdiklerini belirten Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, toplantı sonrasında yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi: “Bugün YÖK’te yaptığımız görüşmeler sonucunda kesinleşen bir haberimizi sizinle paylaşmak istiyorum. Anadolu Üniversitesinde bilişim ve yapay zekâ alanında bir yüksekokul, bir de fakülte açılacak. Bilişim Teknolojileri ve Yapay Zekâ Meslek Yüksekokulunda dört, Bilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakültemizde ise altı olmak üzere toplamda 10 yeni bölüm açacağımızın müjdesini sizlerle paylaşıyorum. Bu kapsamda katılımlarından dolayı tüm misafirlerimize teşekkür ediyorum.” Rektörlük Senato Odasında gerçekleştirilen “Yapay Zekâ” toplantısının ardından heyet, Anadolu Üniversitesi Merkez Yemekhanesinde öğrencilerle birlikte iftar yemeği yedi.

Çakırözer: Haber

Çakırözer: "AKP Emekliye Bayramı da Zehir Etti"

Milyonlarca emekli bayram ikramiyesi için müjde beklerken açıklanan bin liralık artış tepkilere neden oldu. Türkiye’nin dört bir yanında emekliler açıklanan bin liralık bayram ikramiyesi artışını protesto ederken, muhalefet emeklinin bayram ikramiyesinin en az asgari ücrete çıkarılması için çağrıda bulundu. TBMM’de söz alan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “AKP hayat pahalılığı altında inlettiği milyonlarca emeklimize bayramı da zehir etti. Emeklimizi fitreye, pazar artıklarını, gece yarılarında ucuz et kuyruklarına mahkum edenler, bayramda dahi emekliyi yok saydı. Emeklimiz zulüm değil, insanca yaşam istiyor. Torununa harçlık verebildiği, huzur içinde geçirebileceği bir bayram istiyor. Emeklimize en az asgari ücret kadar bayram ikramiyesi verilmeli” dedi. “AKP EMEKLİYE BAYRAMI DA ZEHİR ETTİ” CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, TBMM’de söz alarak emekliye en az asgari ücret oranında bayram ikramiyesi verilmesi için çağrıda bulundu. Çakırözer şöyle konuştu: “AKP hayat pahalılığı altında inlettiği milyonlarca emeklimize bayramı da zehir etti. Emeklimizi fitreye, pazar artıklarına, gece yarılarında ucuz et kuyruklarına mahkum edenler, bayramda dahi emekliyi yok saydı. Milyonlarca emeklimizin bayram ikramiyesine sadece bin liralık artışı reva görenlere yazıklar olsun! 1 kilo tatlı 750 lira, 1 kilo kıyma 600 lira. Ne alacak emekli bin lira zamla? Hangi derdine derman bulacak? Devlette olsun özel sektörde olsun bu ülkeye yıllarca hizmet eden 17 milyon emeklimizi sefalete, yokluğa mahkûm ettiniz. Emeklimiz zulüm değil, insanca yaşam istiyor! Torununa harçlık verebildiği, huzur içinde geçirebileceği bir bayram istiyor. Saraylarına, saltanat filolarına, yatlarına, katlarına milyarlar harcayıp sıra bayram ikramiyesine gelince sadaka gibi zamla emeklinin onuruyla oynayanların sonu yakındır. Geçim yoksa derhal erken seçim!”

Üniversiteli Gençler Dertlerini İftar Çadırında Anlattı Haber

Üniversiteli Gençler Dertlerini İftar Çadırında Anlattı

Pahalılık, alım gücünün azalması emekliyi, emekçiyi, işsizi, üniversite gençlerini iftar çadırlarında birleştirdi. Eskişehir’de belediyelerin Ramazan ayı için kurduğu iftar çadırını ziyaret eden CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in dinlediği emekli yurttaşlar ile üniversiteli gençler “Tek derdimiz pahalılık ve ekonomik sıkıntılar” dedi. “Bizi en çok zorlayan şey yemek ücretleri” diyen üniversite öğrencileri, “Genelde yurtlarda yemek yiyoruz. Akşamları da iftar çadırındayız. O akşam yemekte et varsa arkadaşlarımızı da arıyoruz. Bazen karnımız doymayınca tekrar sıraya giriyoruz. Hemen hemen hepimizin 20 bin, 30 bin lira kredi kartı borcu var. Ödeyemiyoruz. Yazın çalışıp borçlarımızı ödeyeceğiz!” diye konuştu. ÜNİVERSİTELİ GENÇLER: “EN ÇOK YEMEK PAHALI…” CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Odunpazarı Belediyesi’nin Ramazan ayı için Osmangazi Üniversitesi karşısında kurduğu iftar çadırını ziyaret etti. Emekli yurttaşlar ile üniversite öğrencilerinin yoğun olarak iftar yaptığı çadırda, vekil Çakırözer ile sohbet eden gençler yaşadıkları sıkıntıları anlattı. Kendilerini en çok pahalılığın zorladığını söyleyen gençler, “Bizim tek sıkıntımız ekonomik sıkıntılar. Yurtta kalıyoruz, yurtta yemek yiyoruz ama yemekler de çok iyi değil. Mesela oruç tutmak için sahura kalkıyoruz ama sadece çorba ve çok az kahvaltılık var. Dışarıda da masraflarımızın büyük kısmını yemek ve gıda harcamalarımız oluşturuyor. Bizim için en çok yemek pahalı” dedi. “HEPİMİZ KREDİ KARTI BORÇLUSUYUZ!” Çakırözer’in dinlediği üniversite ikinci sınıf öğrencileri de hemen hemen her üniversiteli gencin kredi kartı borçlusu olduğunu söyledi. Gençler, “Neredeyse hepimiz kredi kartı borçlusuyuz. Bazı arkadaşlarımız kafelerde çalışıyor. 6 saat çalıştığımızda 600, 700 lira alıyoruz. Hemen hemen hepimizin 20 bin, 30 bin lira kredi kartı borcu var. Çünkü aldığımız 3 bin lira burs, öğrenim kredisi yetmiyor. Aramızda şanslı olanlar bazen arkadaşlarımızdan borç alıyor, öyle borcunu ödüyor. Ama genelimiz ödeyemiyoruz. Yazın çalışıp borçlarımızı ödeyeceğiz” diye konuştu. “YEMEKTE ET VARSA ARKADAŞLARIMIZA DA HABER VERİYORUZ” 4 kişi bir evde kaldıklarını söyleyen başka bir üniversiteli genç ise, “Gerçekten her şey çok pahalı. Geçen hafta 2 bin liralık market alışverişi yaptık. Aldığımız da makarna ve mantı. Bazen salçalı, bazen yoğurtlu yapıp yiyoruz. İftar çadırı üniversitenin karşısında.  Akşamları buraya gelip karnımızı doyuruyoruz. Yemekte et olduğunda arayıp arkadaşlarımıza da haber veriyoruz. Bazen karnımız doymayınca tekrar sıraya girip yeniden yiyoruz” şeklinde durumu anlattı. “VATANDAŞ İFTAR SOFRASINDA DA PAHALILIĞI, GEÇİM DERDİNİ ANLATIYOR” İftar sofralarında emeklileri ve üniversite gençlerini dinleyen CHP’li Çakırözer ise şunları söyledi: “Eskişehir’de belediyelerimiz mahallerimizde, iftar çadırlarında halkımızla dayanışmayı büyütüyor. Hemen hemen her akşam bir iftar sofrasında yurttaşlarımızla bir araya geliyoruz. Emeklimiz, emekçimiz, işsizimiz, gençlerimizle iftar sofralarında dertleşiyoruz. İftarını açmaya gelen, karnını doyurmaya gelen, Ramazan’ın bereketini, huzurunu paylaşmak isteyen yurttaşlarımız bu sofralarda buluşuyor. Emeklilerimiz, gençlerimiz, işsizimiz iftar sofralarında da pahalılıktan, geçim sıkıntısından dert yanıyor. Her çadırın önünde uzun kuyruklar var. İftar sonrası kalan yemekleri evine götürmek için bekleyenler var. Üniversiteli gençlerimiz hepsi pırıl pırıl, üniversite kazanıp şehrimize okumaya gelmişler. Derslerine odaklanmaları gereken yaşlarda, pahalılık, geçim derdi mücadelesi veriyor. Maalesef karşılaştığımız manzara, ülkenin gerçekleri bunlar. Vatandaşımızı refah istiyor, huzur istiyor. Üniversite öğrencilerimiz iyi bir gelecek istiyor.”

Çakırözer: Haber

Çakırözer: "AKP Şimdi de ‘Siber Diktatörlük’ Peşinde!"

TBMM’deki Siber Güvenlik Kanunu görüşmelerinde söz alan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Bu kanun siber diktatörlük, ülkeyi Kuzey Kore yapma kanunudur! Sınırsız ve keyfi yetkilerle donatılmış, denetimsiz bir başkanlık ile hak ve özgürlüklerimiz tırpanlanacak, mahremiyetimiz ortadan kalkacak! 86 milyonun kişisel verileri ve özgürlüklerimizin korunması için mücadele edeceğiz” dedi. Teklif ile kurulan Siber Güvenlik Kurulu’nda yurttaşların özgürlüklerini, hukukunu koruyacak bir kurumun bulunmamasını da eleştiren Çakırözer, “Kurulda Bakanlar var, MGK var, MİT var, Siber Reis var ama yurttaşın özgürlüğünü, hukukunu koruyacak kimse yok. Kişisel Verileri Koruma Kurulu Başkanı niye yok, Barolar Birliği niye yok? Bu Siber Reis’e denetim şart” diye konuştu. Kanunun en büyük boşluğunun denetimsizlik olduğunu söyleyen Çakırözer, “Kurulacak Başkanlık mutlaka ya bağımsız ya da Meclis tarafından bir denetleme mekanizması oluşturularak hesap verebilirlik sağlanmalıdır. Başkanlığın veri erişim yetkileri sınırlandırılmalıdır. Kişisel Verileri Koruma Kurumu sürece dâhil edilmelidir. Bunlar yapılmayacaksa yeni bir korku iklimi yaratarak milyonları korkutma, sindirme hedefi taşıyan bu düzenleme derhâl geri çekilmelidir. Bu haliyle geçirirseniz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu siber diktatörlük teklifini Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacağız” dedi. “AKP SİBER DİKTATÖRLÜK PEŞİNDE” Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 8 Ocak 2025’te kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı’nın tanım ve yetkilerinin belirlendiği Siber Güvenlik Kanunu Teklifi’nin görüşmeleri, TBMM Genel Kurulu’nda başladı. Teklif ile sınırsız ve keyfi yetkilerle donatılmış, denetimsiz bir Siber Güvenlik Başkanlığı oluşturulurken, muhalefet milyonların hak ve özgürlüklerinin kısıtlanacağı gerekçesiyle teklife karşı. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Sansür yasası toplumu susturmaya yetmemiş, AKP şimdi de ‘Siber reis, siber diktatörlük kuralım’ diye önümüze teklif getirmiş” diyerek,   teklifin hak ve özgürlükleri tırpanlayan, milyonların mahremiyetini delen düzenlemelerle dolu olduğunu söyledi. Çakırözer, şöyle konuştu: “Dijitalleşmenin hız kazanmasıyla siber güvenlik artık sadece devletlerin meselesi değil bireylerden tutun, büyük kurumsal yapılara, kritik altyapılara kadar uzanan geniş bir güvenlik ağı. Türkiye en fazla siber saldırıya uğrayan ülkelerden biri ve bununla mücadelede yetersizlik, yetki karmaşası ve başıboşluk olduğu bilinmekte. Ancak bunu çözmenin yolu bu Meclis’i yok sayarak tek kişinin kararıyla kurduğunuz bu Başkanlığı şimdi tamamen denetimsiz, sınırsız ve keyfî kullanılabilecek yetkilerle donatmak değildir! Teklif ile siber uzayda veri sızıntısı olmadığı hâlde veri sızıntısı yapılmış gibi içerik oluşturanlara iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası, yani ‘mış’ gibi içerik oluşturma suçu getiriyorsunuz. Peki, kim yargılanacak? Tabii ki gazeteciler. ‘Kimlik bilgilerimiz sızdı’ haberi yapan gazeteci ‘Aslında yok ama sen sızmış gibi haber yaptın’ diye hapse atılacak. Böyle bir şey olabilir mi?” “SANSÜR YASASI YETMİYOR, DAHA FAZLASINI İSTİYORUZ” DİYORSUNUZ! Görüşmelerde Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Komisyon Başkanı’nın ‘Halkımızın yararına düzenlemeler yapıyoruz’ savunmasını da eleştiren Çakırözer, 2022’de dezenformasyonla mücadele gerekçesiyle Meclis’ten geçen sansür yasasında da benzer vaatlerin verildiğini ama gazetecilerin, hak savunucularının ifade ve özgürlüklerinin bu yasa gerekçe gösterilerek cezalandırıldığını söyledi. “Biz aynı masalı 2022'de ‘Dezenformasyonu önleyeceğiz’ diye Meclis’ten geçirdiğiniz sansür yasasında dinledik” diye Çakırözer, şunları söyledi:  “O zaman da ‘gazeteciler cezalandırılmayacak, vatandaşın ifade özgürlüğü zarar görmeyecek’ demiştiniz. İşte Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği açıkladı, sansür maddesinden iki yılda tam 4 bin 590 soruşturma açılmış.  67 gazeteci ve yazar, 25 hak savunucusu ve akademisyen, 8 de YouTuber var bunlar arasında. Yenidoğan çetesini, iktidarın yolsuzluklarını, aldığı ihaleleri yazanlar hep bu madde kullanılarak susturuluyor. En çok da depremle ilgili haber ve paylaşımları susturmak için kullanılmış. Şimdi de diyorsunuz ki ‘Bu yetkiler yetmiyor, daha fazlasını istiyoruz’ Bu olmaz!” “ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ, KONUT DOKUNULMAZLIĞI İHLAL EDİLECEK” Teklif ile Siber Güvenlik Başkanının eline tamamen denetimsiz, sınırsız, keyfî kullanılabilecek büyük bir güç verildiğine dikkat çeken Çakırözer, “Savcının talebi ve hâkim onayı dahi olmadan, Başkanın emriyle konutta, işyerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama ve her türlü dijital materyale el koyma, kopyalama yetkisi getiriliyor. Özel hayatın gizliliğiymiş, konut dokunulmazlığıymış, ifade özgürlüğünün korunmasıymış umurunuzda bile değil. Yine bu Siber Güvenlik Başkanlığı’na milyonlarca yurttaşın ve on binlerce kamu, özel kurum ve kuruluşun veri, bilgi, log kayıtlarına sınırsız erişim ve aktarım yetkisi veriliyor. Olağanüstü bir yetki. Peki, bu sınırsız yetkinin keyfî kullanılmadığının denetimi var mı? Hayır, yok” dedi. “AVRUPA’DA BAĞIMSIZ DENETİM, AKP’DE SINIRSIZ YETKİ VAR” Çakırözer, Fransa, Almanya ve İngiltere’deki Siber Güvenlik düzenlemelerini hatırlatarak, burada kurulan merkez ve ofislerin yaptırım yetkililerinin sınırlı olmasına dikkat çekti. Çakırözer, “Fransa’da, Almanya'da, İngiltere'de Ulusal Ajans, Bilgi Güvenliği Ofisi, Ulusal Siber Güvenlik Merkezi var ancak yaptırım yetkileri sınırlı, genelde koordinasyon ve destek misyonu var. Hepsi de bağımsız denetim mekanizmalarıyla sınırlandırılmış. Bizde ise hem sınırsız, keyfî yetkiler hem ağır idari yaptırımlar, cezalar var. Olmayan tek şey ise hesap vermek yani olağanüstü yetkilerin denetimi. Ayrıca, özel sektör üzerine ağır bir sorumluluk yüklenirken buna karşılık özel sektörün bu alanda yönlendirilmesi ve desteklenmesi neredeyse hiç yok” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.