SON DAKİKA
Hava Durumu

#Zirai Don

Porsuk Haber Ajansı - Zirai Don haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Zirai Don haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Meteoroloji'den Zirai Don Uyarısı Haber

Meteoroloji'den Zirai Don Uyarısı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün değerlendirmelerine göre, Türkiye 18 Mart Salı gününden itibaren Balkanlar üzerinden gelecek soğuk ve yağışlı havanın etkisine girecek. Hava sıcaklıkları salı günü kuzeybatı kesimlerinde, çarşamba günü ise ülke genelinde 10 ila 15 derece azalarak, mevsim normallerinin altına düşecek. Meteoroloji Genel Müdürlüğü haftalık hava tahmin raporunu açıkladı. Son verilere göre yurt genelinde, 18 Mart Salı gününden itibaren Balkanlar üzerinden gelecek soğuk ve yağışlı hava etkili olacak. Hava sıcaklıkları salı günü kuzeybatı kesimlerinde, çarşamba günü ise ülke genelinde 10 ila 15 derece azalarak, mevsim normallerinin altına düşecek. Soğuk ve yağışlı hava 24 Mart Pazartesi gününe kadar etkili olacak. ANKARA, BOLU VE ERZURUM’DA EKSİ DERECELER GÖRÜLECEK Yurdun batı kesimlerinde genellikle yağmur ve sağanak, iç ve doğu kesimlerinde ise karla karışık yağmur ve kar yağışı bekleniyor. Yurt genelinde en düşük hava sıcaklıkları Ankara, Bolu ve Erzurum’da -4; Konya’da -3 derece olacak. Termometreler İstanbul’da 2, İzmir, Samsun, Trabzon ve Diyarbakır’da 3, Antalya’da ise 6 dereceyi gösterecek. METEOROLOJİ’DEN ZİRAİ DON UYARISI Meteoroloji Genel Müdürlüğü, yurt genelinde mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının ani düşüşüyle birlikte tarımsal faaliyetlerin olduğu bölgelerde zirai don hadiselerinin meydana gelebileceği uyarısını yaptı. Ani hava olaylarına karşı Meteoroloji’nin uyarılarının takip edilmesi tavsiye edildi.

Doğal Afetler Tarımsal Üretimi Tehdit Ediyor! Haber

Doğal Afetler Tarımsal Üretimi Tehdit Ediyor!

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım sektöründe yaşanan doğal afetler ve alınması gereken önlemleri yaptığı basın açıklamasıyla değerlendirdi. İlkbahar yağışlarının kritik eşik olduğuna dikkat çeken Bayraktar, tarımsal kuraklık riskinin kapıda olduğunu söyledi. Şubat ayı sonunda yaşanan don afetinin etkilerinin gün yüzüne çıkmaya başladığını belirten Şemsi Bayraktar, “Çiftçilerimizin zararlarının karşılanması ve banka kredilerinin faizsiz olarak ertelenmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’na resmi yazılarımızı ilettik” dedi. Bayraktar açıklamasına şu şekilde devam etti; “Tarımsal üretimi tehdit eden birçok unsur olsa da, üretimimize en çok zarar veren, doğal afetler oluyor. Bu afetlerin en başında ise kuraklık yer alıyor. Ülkemiz, 2008, 2014 ve 2021 yıllarında ciddi kuraklıklarla karşı karşıya kaldı, bu durum hem üreticilerimizin gelirlerini hem de gıda arzını tehdit etti. Daha da endişe verici olan ise doğal afetlerin sayısındaki artıştır. 2011 yılında 324 olan doğal afet sayısı, 2024 yılı itibarıyla yaklaşık 4 katına çıkarak 1257’ye ulaştı.” “Son 24 yılın en düşük ocak ayı yağışı görüldü” “2024-2025 tarımsal üretim sezonu başladı, kışlık tahıllar ve bazı baklagillerin ekimi yapıldı. Ancak sezonun daha başında olmamıza rağmen yağışların yetersiz olması, bazı bölgelerimizde kuraklık riskini gündeme getiriyor. Ocak ayında Türkiye genelinde yağışlar, mevsim normallerine göre yüzde 62, bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 69 azaldı. 2025 yılı Ocak ayında ise son 24 yılın en düşük yağışı kaydedildi. Bölgesel olarak incelediğimizde durum daha da çarpıcıdır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yağışlar, mevsim normallerine göre yüzde 94 azaldı. Doğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 88, Akdeniz Bölgesi’nde yüzde 76, İç Anadolu Bölgesi’nde yüzde 70, Karadeniz Bölgesi’nde yüzde 36, Ege Bölgesi’nde yüzde 32 ve Marmara Bölgesi’nde yüzde 20 oranında azalma görüldü. Ayrıca, tarım yılının başladığı 1 Ekim 2024’ten 29 Ocak 2025’e kadar olan süreçte, yağışlar normaline göre yüzde 28, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 40 azaldı. Tarımsal kuraklık riskini artıran bir diğer faktör ise sıcaklıklardır. Ocak ayı sıcaklık normali 2,9 santigrat derece olmasına rağmen, 2025 yılı Ocak ayında ortalama sıcaklık 5,5 santigrat dereceye yükseldi ve mevsim normallerinin 2,6 derece üzerinde seyretti. Bazı barajlarımızda da su seviyesinin halen yeterli olmadığı gözleniyor, bu durum üreticilerimiz için önemli riskler oluşturuyor. Sulama imkânlarının azalması, ekili alanlarda verim düşüklüğüne neden olabilir.” “İlkbahar aylarında yeteri kadar yağış gelmezse tarımsal kuraklık ile karşı karşıya kalınma ihtimali var” “Şu an içinde bulunduğumuz meteorolojik kuraklık, tarımsal kuraklık için de ciddi bir uyarıdır Ziraat Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde tarımsal kuraklık riski ortaya çıkmıştır. Bu bölge, ülkemiz için stratejik öneme sahip bir tarımsal üretim merkezidir. Ülkemizdeki buğday üretiminin yüzde 22’si, arpa üretiminin ise yüzde 13’ü burada gerçekleştiriliyor. Böylesine kritik bir bölgede yaşanacak kuraklık, çiftçilerimizin gelirlerini büyük ölçüde düşürecek ve ülkemizin gıda arz güvenliğini tehdit edecektir. Sadece Güneydoğu Anadolu değil, ülkemizin diğer bölgelerinde de yer yer kuraklık riski gözlemleniyor. Üstelik yağışlardaki düzensizlik ve yüksek sıcaklıklar, yalnızca kuraklık değil, aynı zamanda bitki hastalıklarının artmasına ve zararlıların çoğalmasına da sebep oluyor. Bundan sonraki süreçte, ilkbahar yağışları kritik bir eşik olarak karşımızda duruyor. Eğer bu aylarda da yeterli yağış gelmezse, tarımsal kuraklık ile karşı karşıya kalma ihtimalimiz oldukça yüksektir. “Yaşadığımız don olayları tarımsal üretimi etkiledi” “Tarımsal üretimi etkileyen tek doğal afet elbette kuraklık değildir. 23 Şubat gecesi başlayan ve sonraki günlerde de devam eden don afeti, Adana, Mersin ve Hatay başta olmak üzere birçok ilimizde üreticilerimize zarar verdi. Şeftali, nektarin, kayısı, erik, patates, soğan, karpuz, muz, avokado, narenciye ve birçok sebze ürünü bu don afetinden etkilendi. Bölgedeki Ziraat Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre, çiftçilerimiz don zararı ile ilgili beyanlarını il, ilçe Tarım ve Orman Müdürlüklerine ilettiler. Yetkililerin yerinde tespit çalışmaları devam ediyor ve bu tespitlerin bir an önce tamamlanması gerekiyor. Don afetinden zarar gören bölgemiz, ülkemiz tarımsal üretimi açısından kritik öneme sahiptir. Üstelik bundan yalnızca iki yıl önce, yine Şubat ayında, bu bölge büyük bir deprem felaketi yaşadı. Depremin yaraları tam olarak sarılmadan yaşanan bu afet, çiftçilerimiz için yeni bir darbe oldu. Şubat ayı üretici-market fiyat çalışmamızda, don afetinin fiyatlara etkisini de net bir şekilde gördük. Narenciye, patates, kabak ve patlıcan fiyatları don sebebiyle yükseldi. Önümüzdeki günlerde, don zararına dair tespitler tamamlandığında fiyatlardaki bu yükseliş daha da belirgin hale gelecektir. Özellikle narenciye başta olmak üzere çok yıllık bitkiler, sadece bu yılın ürünleri açısından değil, ağaçların kendisi açısından da büyük zarar gördü. Ağaçların kuruma noktasına gelmesi nedeniyle, derin budama yapılması gerekecektir, bu da çiftçilerimiz için büyük bir maliyet anlamına geliyor. Birliğimiz, yaşanan bu afetin ardından çiftçilerimizin zararlarının karşılanması ve banka kredilerinin faizsiz olarak ertelenmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’na resmi yazılarını iletti. Yaşadığımız doğal afetler, tarımsal üretimin önündeki en büyük engellerden biri olarak karşımızdadır. Bu yüzden üreticilerimizi desteklemek, doğal afetlere karşı önlemleri artırmak ve tarımsal sürdürülebilirliği sağlamak, hepimizin ortak sorumluluğudur. Unutmayalım ki çiftçimizin emeği, yarınımızın bereketidir.”

Başkan Seçer, Çiftçilerin Sorunlarını Yerinde İnceledi Haber

Başkan Seçer, Çiftçilerin Sorunlarını Yerinde İnceledi

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, geçtiğimiz günlerde yaşanılan ‘Zirai Don’ olayından etkilenen üreticileri yalnız bırakmadı. Seraları ve narenciye bahçelerini ziyaret eden Seçer, çiftçilerin sorunlarını yerinde inceledi. Türkiye’de üreticilerin genel olarak üretimlerini borçlanarak yaptıklarını aktaran Seçer, yaşanılan Don olayı dolayısıyla, çiftçilerin borçlarını ödeme şanslarının kalmadığını söyledi. Bölgenin ‘Afet Bölgesi’ ilan edilmesi gerekliliğinin ortaya çıkabileceğini de söyleyen Seçer, “Bu koşullarda bu borçları ödeme şansları yok, ödeseler dahi yeniden üretim yapabilmeleri için yeni bir sermaye bulma imkanları yok. Bütün bunları görerek, buranın Afet Bölgesi ilan edilmesi gerekliliği ortaya çıkabilir” dedi. Mersin’in 100 milyar TL’den fazla tarımsal geliri olan bir bölge olduğuna dikkat çeken Seçer, üreticinin zarar görmesinin, dolaylı olarak ticaret yaptıkları tüm kesimleri etkileyeceğini belirterek “Sorunu makro anlamda çözecek olan iktidar ve ilgili bakanlığıdır. Mali olarak katkı sağlamalı, destek olmalı, borçları ertelemeli ve bunları da faizsiz yapmalılar. Yeni krediler vermeliler. Çünkü çarkın, o döngünün devam etmesi lazım. Sadece mevcut borcunu ödemekle yetmiyor” diye konuştu. Büyükşehir Belediyesi olarak her zaman üreticilere destek olduklarını ve ilgili birimlerin incelemelerini tamamlamasının ardından ilave destek paketi açıklayacaklarını kaydeden Seçer, “Biz de onların dertlerine bir nebze olsun çare, yaralarına merhem olmak isteriz. Arkadaşlarımız çalışmalarını bitirdiklerinde bunu üreticilerimizle paylaşacağız” ifadelerini kullandı. Mersin’de geçtiğimiz günlerde yaşanılan ‘Zirai Don’, seracılık ve narenciye üretimi yapan çiftçileri olumsuz etkiledi. Yaşanan don olayının ardından, üreticilerin yaşadığı sıkıntıları yerinde görmek ve destek sağlamak amacıyla ilgili bürokratları ile birlikte sahaya inen Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Kazanlı Hürriyet Mahallesi ve Bahçeli Kürkçü Mahallesi’nde patlıcan, domates ve biber serası ile nektarin bahçelerinde incelemelerde bulundu. Seçer, daha sonra üreticilerle bir araya gelerek onların sorunlarını dinledi. Zarar gören sera ve bahçelerde yaptığı incelemelerin ardından değerlendirmelerde bulunan Başkan Seçer, zararın özellikle çukur arazilerde yoğunlaştığını, belli bir bölgede değil, Tarsus’tan Anamur’a kadar muhtelif yerlerde söz konusu olduğunu söyledi. Bu durumun üreticinin kaderi olmaktan çıkması gerektiğinin altını çizen Seçer, üreticiler ile yaptığı görüşmelerde, bu tür afetlerin zararlarını telafi edecek enstrümanlardan TARSİM’in (Tarım Sigortaları Havuzu) üreticiye yarar getirmediği gibi yüksek maliyeti dolayısıyla sıkıntı yarattığı serzenişi ile karşılaştığını vurguladı. Seçer, ‘Zarar karşılama’, ‘Prim bedeli’ gibi çiftçi için büyük önem arz eden uygulamaları hakkında TARSİM’in yeni bir düzenlemeye ihtiyaç duyduğunu kaydetti. Başkan Seçer: “Buranın Afet Bölgesi ilan edilmesi gerekliliği ortaya çıkabilir” Türkiye’de üreticilerin genel olarak üretimlerini borçlanarak yaptıklarını aktaran Seçer, yaşanılan Don olayı dolayısıyla, çiftçilerin borçlarını ödeme şanslarının kalmadığını söyledi. Seçer, “Bu koşullarda bu borçları ödeme şansları yok, ödeseler dahi yeniden üretim yapabilmeleri için yeni bir sermaye bulma imkanları yok. Bütün bunları görerek; bu iş başta tabii ki hükümete düşüyor; buranın Afet Bölgesi ilan edilmesi gerekliliği ortaya çıkabilir. Önümüzdeki hafta içerisinde Tarım İl Müdürlüğü ekipleri hasar tespiti yapacaklar. Daha gerçekçi rakamlarla bu tespiti yaparlarsa, yani objektif yaparlarsa, çiftçilerimizin dertlerine daha doğru çare bulabilirler” dedi. “Sorunu makro anlamda çözecek olan iktidar ve ilgili bakanlığıdır” Mersin’in 100 milyar TL’den fazla tarımsal geliri olan bir bölge olduğuna dikkat çeken Seçer, üreticinin zarar görmesinin, dolaylı olarak ticaret yaptıkları tüm kesimleri etkileyeceğini söyledi. Seçer, “Çünkü çarkta bir sorun ortaya çıkıyor. Bütün bunları hesaba katarak bu soruna çözüm bulmak gerekiyor. Bunu da makro anlamda çözecek olan iktidar ve ilgili bakanlığıdır. Mali olarak katkı sağlamalı, destek olmalı, borçları ertelemeli ve bunları da faizsiz yapmalılar. Yeni krediler vermeliler. Çünkü çarkın, o döngünün devam etmesi lazım. Sadece mevcut borcunu ödemekle yetmiyor” diye konuştu. “Üreticilerimiz için ilave destek paketi açıklayacağız” Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak her zaman üreticilerin yanında olduklarını ve ortaya çıkan zarar sonucunda da yine onların yanlarında olmaya devam edeceklerini söyleyen Seçer, ilgili birimlerin çalışmalarını tamamlamasının ardından, zarar gören üreticilere yönelik destek çalışmaları hakkında detaylı açıklama yapacaklarını söyledi. Tarımsal desteklere ayrılan bütçeyi 2024’te 119 milyon TL iken 2025’de 215 milyon TL’ye yükselttiklerini dile getiren Seçer, “Bu bölgede, özellikle küçük üreticilerin üretim zorluğu yaşadıkları, girdi maliyetlerinin yüksek olduğu gerçeğiyle, tarımsal üretime, hayvancılığa destek veriyoruz. Ama bu zarardan sonra da ilave bir destek paketi açıklayacağız. Aile işletmelerine, aile çiftçilerine, küçük işletmelere yönelik desteklerimizle, biz de onların dertlerine bir nebze olsun çare, yaralarına merhem olmak isteriz. Önümüzdeki günlerde arkadaşlarımız çalışmalarını bitirdiklerinde bunu üreticilerimizle paylaşacağız” ifadelerini kullandı.  Seçer açıklamasını, “Tüm çiftçilerimize, Mersinimize geçmiş olsun. Umut ediyorum yaralar hem merkezi hükümetin hem yerel yönetimlerin desteğiyle bir an önce sarılır, üreticilerimizde üretime devam ederler” sözleriyle tamamladı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.