Alpagut Atalan'da Tarım Alanları ve Su Kaynakları Talan Edilecek!

Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu tarafından 9 Nisan 2025 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nda gerçekleştirilecek olan Alpagut - Atalan Maden Projesi İnceleme Değerlendirme Toplantısı öncesinde bir basın toplantısı düzenlendi.

Düzenlenen kahvaltılı basın toplantısında Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu teknik personelleri tarafından proje alanı ile çevreye ve bölgeye zararları, devam eden hukuksal süreç, ortaya çıkabilecek sağlık sorunları ile ilgili olarak bilgilendirmeler yapıldı.

Alpagut Atalan Maden Projesi ile bölgenin en verimli tarım alanlarının ve su kaynaklarının talan edileceğine dikkat çekilen basın toplantısında, Alpagut -Atalan maden projesi ruhsat alanının 18,4 km² olacağı yani Emek Mahallesi, Büyükdere Mahallesi, Gökmeydan Mahallesi, Vişnelik Mahallesi, Akarbaşı Mahallesi, Kırmızıtoprak Mahallesi, Erenköy Mahallesi, Yıldıztepe Mahallesi ve Yenikent Mahallesinin toplam yüzölçümünün 17.9 km² olduğu düşünülürse bu 9 mahalleden daha büyük bir alana sahip olacağı belirtildi. Sadece maden ocak alanının bile Gökmeydan Mahallesi büyüklüğünde olacağı belirtildi.

Maden Projesinin ilk adımlarının yıllar önce yapılan sondaj çalışmaları ile başlatıldığı ve sadece o bölgeyle kalmayarak tüm alana yayılacağı belirtildi. Maden projesinde kullanılacak suyun yeraltı suları ve bölgede ki göletlerden yada Sakarya Nehri'nden sağlanacağı belirtilirken, su konusunda ciddi sıkıntılar yaşanacağının altı çizildi.

Siyanürlü altın madenciliğinin hem insan hem de doğadaki diğer canlı ve organizmalar için ölümcül bir zehir olduğu belirtilen toplantıda siyanürün çözücü etkisiyle açığa çıkan ağır metallerin, buharlaşma ve yağmur, sızma, taşma gibi yollarla nehirleri besleyen yer altı sularına karışabileceği, solunum, cilt teması veya bulaştıkları içme ve kullanma suları ve besin yoluyla vücuda girebileceği ve kan hastalıkları, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, akıl hastalıkları, anormal doğumlar ve kansere neden olabileceği belirtildi.

Proje bitiminde firmanın maden sahasını eski haline getirmesinin imkânsız olduğu belirtilirken, yok edilen ormanların, bozulan su döngüsünün ve kaybolan türlerin geri gelmesinin ve bölgede ki toprak dokusunun aynı hale gelmesinin yüz yıllar alacağının altı çizildi.