Çağdaş, Laik Türkiye Cumhuriyeti'ni Korumaya Devam Edeceğiz!
Çağdaş, Laik Türkiye Cumhuriyeti'ni Korumaya Devam Edeceğiz!
Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi tarafından, "Devrim, Karşıdevrim ve Laiklik" konulu bir panel düzenlendi.
Haber Giriş Tarihi: 21.12.2024 16:45
Haber Güncellenme Tarihi: 21.12.2024 19:22
Kaynak:
Haber Merkezi
www.porsukhaberajansi.com
Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi tarafından, "Devrim, Karşıdevrim ve Laiklik" konulu bir panel düzenlendi. Panele Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Zülal Kalkandelen ve Atatürkçü Düşün Dergisi Editörü, Gazeteci Yazar Tevfik Kızgınkaya konuşmacı olarak katılım sağladı.
Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi tarafından ülke gündemine gelen ve kamuoyunda tartışılan konularla ilgili olarak düzenlenen seminer, panel ve konferanslar devam ediyor. Taşbaşı Kültür Merkezi Kırmızı Salonda gerçekleşen "Devrim, Karşıdevrim ve Laiklik" paneline konuşmacı olarak Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Zülal Kalkandelen ve Atatürkçü Düşün Dergisi Editörü, Gazeteci Yazar Tevfik Kızgınkaya katıldı. ADD Eskişehir Şube Başkanı Cihan Taşar, ADD Eskişehir Şube Yönetimi, Siyasi Parti ve Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcileri ile çok sayıda vatandaşın katılım sağladığı panel saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Tek Kurtuluş Yolu Yeniden Atatürk Cumhuriyeti!
Panelin açılış konuşmasını yapan ADD Eskişehir Şube Başkanı Cihan Taşar yaptığı konuşmada ülke gündemine gelen ve kamuoyunda tartışılan konularla ilgili olarak düzenledikleri panellerin devam edeceğini ifade ederek şu ifadelere yer verdi; ''Cumhuriyet ve laiklik konusunda kamuoyunun kafası çok karışık. 22 yıldır bir karşı devrim süreci var. Bu karşı devrim sürecinde hedeflenen yok edilmek istenen çağdaş, demokratik ve laik Cumhuriyettir. Bizler bu Cumhuriyet'e ve Atatürk'ün kurduğu laik Türkiye Cumhuriyeti'ne sahip çıkmak zorundayız çünkü başka şansımız yok. Etrafımızda yer alan komşu ülkelerin başına gelenleri görüyoruz. Geçmişten bu yana bazı çevreler Cumhuriyet'e ve laikliğe burun kıvırdılar. Bugün geldiğimiz noktada Cumhuriyet'in ve laikliğin ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı. Bizler Kemalistler, tam bağımsız Türkiye'den yana olan yurttaşlar, çağdaş, laik Türkiye Cumhuriyeti'ni korumaya devam edeceğiz. Tek kurtuluş yolunun yeniden Atatürk Cumhuriyeti olduğunun farkındayız ve bu yolda mücadelemizi sürdüreceğiz.'' dedi.
Türkiye Laik Devlet Olma Özelliğini Yitirmiştir'
Panel konuşmacısı olan Cumhuriyet Gazetesi yazarı Zülal Kalkandelen yaptığı konuşmada laiklik konusunda aslında kafaların hiç karışık olmaması gerektiğini ifade etti. Laikliğin artık okullarda öğretilmediğini söyleyen Kalkandelen, laikliğin tarihsel gelişimine dikkat çekerken, laikliğin toplumda ki farklı inançtan olanların ve inanmayanların, toplum baskısından kurtarılması için ortaya çıktığını söyledi. Türkiye'de laikliğin özellikle son 22 yıllık AKP döneminde rafa kaldırılmış durumda olduğunu söyleyen Kalkandelen, Cumhuriyet'i kuran en önemli sac ayaklarından biri olan laikliğin dört koldan saldırı altında olduğunu söyledi. Laikliğe yönelik en ağır saldırının ise eğitimde görüldüğünü söyleyen Kalkandelen, henüz soyut düşünme yeteneği gelişmemiş çocuklara tek bir ve din tek bir mezhebin dayatıldığını, eğitimin tamamen bilimsel niteliğini kaybetmiş durumda olduğunu ifade etti. Eğitim müfredatından evrim teorisinin, integralin, Atatürk'ün bile çıkarıldığını söyleyen Kalkandelen, Türkiye'nin şuanda Anayasa'nın 2.maddesinde belirtildiği gibi ne bir sosyal devlet, ne bir hukuk devleti, ne de laik bir devlet olduğunu söyledi. Kalkandelen, AKP'nin son 22 yılda 1919'da başlayan büyük mücadelenin ve Kurtuluş Savaşı ile kurulan laik Türkiye Cumhuriyeti'ni yerle bir ettiğini ifade etti. Laikliğin yok edilmesi ile ilgili son aşamanın ise Anayasa değişikliğinin olduğunu ifade eden Kalkandelen, komşu ülkelerde ki gelişmelerin de Türkiye'yi tehdit ettiğini söyledi. Devletin dine dayanmayan, kaynağını dinden almayan, insan aklının yaptığı yasalarla yönetilmesi gerektiğini söyleyen Kalkandelen, ''Devlet laik değilse teokratik bir devlettir, teokratik bir devlette yurttaşlık olmadığından laiklikte yoktur, sorgulama yoktur, biat kültürü vardır. Yasaların kaynağı insan aklı değildir. Türkiye laik devlet olma özelliğini yitirmiştir.'' dedi. Laikliğin gençlere ve vatandaşlara doğru anlatılması gerektiğinin altını çizen Kalkandelen bu konuda herkese büyük görev düştüğünü ifade etti.
Mustafa Kemal Atatürk Evrenseldir!
Panel konuşmacısı olan Atatürkçü Düşün Dergisi Editörü, Gazeteci, Yazar Tevfik Kızgınkaya, Cumhuriyet'in ne anlama geldiğinin tam olarak bilinmediğini ve bu yüzden sahip çıkılamadığını söyleyerek başladığı konuşmasında dünya genelinde pek çok ülkenin adında Cumhuriyet geçmesine rağmen her ülkenin yönetim şeklinin farklı olduğunu söyledi. Cumhuriyet'in bir yönetim şekli olduğunu söyleyen Kızgınkaya nasıl bir Cumhuriyet yönetimi olacağının o ülkenin niteliklerine ve ilkelerine bağlı olduğunu söyledi. 101.yılına giren Türkiye Cumhuriyeti'nin ilkelerini ve temellerini ifade eden Kızgınkaya diğer ülkelerle olan farkları da açıkladı. Cumhuriyet'in ilanı ile gelişen tarihsel süreci anlatan Kızgınkaya, yeni kurulan Cumhuriyet'in sefalet, cehalet ve salgın hastalıklarla mücade ettiğini söylerken günümüzde de aynı sorunlarla mücadele edildiğinin altını çizdi. Kızgınkaya, Kurtuluş Savaşı'nın ardından Türkiye Cumhuriyeti'nin kimliğini kazanmasının ise Lozan Anlaşması ile olduğunu ifade etti. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir yol ayrımında olduğunu söyleyen Kızgınkaya, ''Ya batılı çağdaş ülke olacağız yada bir ortadoğu ülkesi olacağız'' dedi. 105 yıl önceki Amasya Genelgesi'ne atıfta bulunan Kızgınkaya, Mustafa Kemal Atatürk'ün bugünleri gördüğünü ve bu yüzden evrensel olduğunu ifade etti. Çıkışa giden yolun belli olduğunu söyleyen Kızgınkaya, akla ve bilime dayalı çağdaş bir eğitimle, ülkenin kendi kaynaklarına dayalı bir üretimle, tarlada, madende kendi hammadde üretimiyle, üniversitede teknoloji üretimiyle, fabrikada tüketim maddelerinin üretimiyle, üretilenlerin ise hakça paylaşımı ile çıkışın gerçekleşeceğini söyledi. Türkiye'nin gerçeğinin demokratik, laik cumhuriyet olduğunu belirten Kızgınkaya, Türkiye Cumhuriyeti'ne sahip çıkılarak düşünceleriyle, ilkeleriyle ve eserleriyle Cumhuriyet'in sonsuza dek var olacağını söyledi.
Panel, ADD Eskişehir Şube Başkanı Cihan Taşar'ın Zülal Kalkandelen ve Tevfik Kızgınkaya' ya plaket takdimi ve yazarların kitaplarını imzalamaları ile sona erdi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Çağdaş, Laik Türkiye Cumhuriyeti'ni Korumaya Devam Edeceğiz!
Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi tarafından, "Devrim, Karşıdevrim ve Laiklik" konulu bir panel düzenlendi.
Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi tarafından, "Devrim, Karşıdevrim ve Laiklik" konulu bir panel düzenlendi. Panele Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Zülal Kalkandelen ve Atatürkçü Düşün Dergisi Editörü, Gazeteci Yazar Tevfik Kızgınkaya konuşmacı olarak katılım sağladı.
Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi tarafından ülke gündemine gelen ve kamuoyunda tartışılan konularla ilgili olarak düzenlenen seminer, panel ve konferanslar devam ediyor. Taşbaşı Kültür Merkezi Kırmızı Salonda gerçekleşen "Devrim, Karşıdevrim ve Laiklik" paneline konuşmacı olarak Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Zülal Kalkandelen ve Atatürkçü Düşün Dergisi Editörü, Gazeteci Yazar Tevfik Kızgınkaya katıldı. ADD Eskişehir Şube Başkanı Cihan Taşar, ADD Eskişehir Şube Yönetimi, Siyasi Parti ve Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcileri ile çok sayıda vatandaşın katılım sağladığı panel saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Tek Kurtuluş Yolu Yeniden Atatürk Cumhuriyeti!
Panelin açılış konuşmasını yapan ADD Eskişehir Şube Başkanı Cihan Taşar yaptığı konuşmada ülke gündemine gelen ve kamuoyunda tartışılan konularla ilgili olarak düzenledikleri panellerin devam edeceğini ifade ederek şu ifadelere yer verdi; ''Cumhuriyet ve laiklik konusunda kamuoyunun kafası çok karışık. 22 yıldır bir karşı devrim süreci var. Bu karşı devrim sürecinde hedeflenen yok edilmek istenen çağdaş, demokratik ve laik Cumhuriyettir. Bizler bu Cumhuriyet'e ve Atatürk'ün kurduğu laik Türkiye Cumhuriyeti'ne sahip çıkmak zorundayız çünkü başka şansımız yok. Etrafımızda yer alan komşu ülkelerin başına gelenleri görüyoruz. Geçmişten bu yana bazı çevreler Cumhuriyet'e ve laikliğe burun kıvırdılar. Bugün geldiğimiz noktada Cumhuriyet'in ve laikliğin ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı. Bizler Kemalistler, tam bağımsız Türkiye'den yana olan yurttaşlar, çağdaş, laik Türkiye Cumhuriyeti'ni korumaya devam edeceğiz. Tek kurtuluş yolunun yeniden Atatürk Cumhuriyeti olduğunun farkındayız ve bu yolda mücadelemizi sürdüreceğiz.'' dedi.
Türkiye Laik Devlet Olma Özelliğini Yitirmiştir'
Panel konuşmacısı olan Cumhuriyet Gazetesi yazarı Zülal Kalkandelen yaptığı konuşmada laiklik konusunda aslında kafaların hiç karışık olmaması gerektiğini ifade etti. Laikliğin artık okullarda öğretilmediğini söyleyen Kalkandelen, laikliğin tarihsel gelişimine dikkat çekerken, laikliğin toplumda ki farklı inançtan olanların ve inanmayanların, toplum baskısından kurtarılması için ortaya çıktığını söyledi. Türkiye'de laikliğin özellikle son 22 yıllık AKP döneminde rafa kaldırılmış durumda olduğunu söyleyen Kalkandelen, Cumhuriyet'i kuran en önemli sac ayaklarından biri olan laikliğin dört koldan saldırı altında olduğunu söyledi. Laikliğe yönelik en ağır saldırının ise eğitimde görüldüğünü söyleyen Kalkandelen, henüz soyut düşünme yeteneği gelişmemiş çocuklara tek bir ve din tek bir mezhebin dayatıldığını, eğitimin tamamen bilimsel niteliğini kaybetmiş durumda olduğunu ifade etti. Eğitim müfredatından evrim teorisinin, integralin, Atatürk'ün bile çıkarıldığını söyleyen Kalkandelen, Türkiye'nin şuanda Anayasa'nın 2.maddesinde belirtildiği gibi ne bir sosyal devlet, ne bir hukuk devleti, ne de laik bir devlet olduğunu söyledi. Kalkandelen, AKP'nin son 22 yılda 1919'da başlayan büyük mücadelenin ve Kurtuluş Savaşı ile kurulan laik Türkiye Cumhuriyeti'ni yerle bir ettiğini ifade etti. Laikliğin yok edilmesi ile ilgili son aşamanın ise Anayasa değişikliğinin olduğunu ifade eden Kalkandelen, komşu ülkelerde ki gelişmelerin de Türkiye'yi tehdit ettiğini söyledi. Devletin dine dayanmayan, kaynağını dinden almayan, insan aklının yaptığı yasalarla yönetilmesi gerektiğini söyleyen Kalkandelen, ''Devlet laik değilse teokratik bir devlettir, teokratik bir devlette yurttaşlık olmadığından laiklikte yoktur, sorgulama yoktur, biat kültürü vardır. Yasaların kaynağı insan aklı değildir. Türkiye laik devlet olma özelliğini yitirmiştir.'' dedi. Laikliğin gençlere ve vatandaşlara doğru anlatılması gerektiğinin altını çizen Kalkandelen bu konuda herkese büyük görev düştüğünü ifade etti.
Mustafa Kemal Atatürk Evrenseldir!
Panel konuşmacısı olan Atatürkçü Düşün Dergisi Editörü, Gazeteci, Yazar Tevfik Kızgınkaya, Cumhuriyet'in ne anlama geldiğinin tam olarak bilinmediğini ve bu yüzden sahip çıkılamadığını söyleyerek başladığı konuşmasında dünya genelinde pek çok ülkenin adında Cumhuriyet geçmesine rağmen her ülkenin yönetim şeklinin farklı olduğunu söyledi. Cumhuriyet'in bir yönetim şekli olduğunu söyleyen Kızgınkaya nasıl bir Cumhuriyet yönetimi olacağının o ülkenin niteliklerine ve ilkelerine bağlı olduğunu söyledi. 101.yılına giren Türkiye Cumhuriyeti'nin ilkelerini ve temellerini ifade eden Kızgınkaya diğer ülkelerle olan farkları da açıkladı. Cumhuriyet'in ilanı ile gelişen tarihsel süreci anlatan Kızgınkaya, yeni kurulan Cumhuriyet'in sefalet, cehalet ve salgın hastalıklarla mücade ettiğini söylerken günümüzde de aynı sorunlarla mücadele edildiğinin altını çizdi. Kızgınkaya, Kurtuluş Savaşı'nın ardından Türkiye Cumhuriyeti'nin kimliğini kazanmasının ise Lozan Anlaşması ile olduğunu ifade etti. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir yol ayrımında olduğunu söyleyen Kızgınkaya, ''Ya batılı çağdaş ülke olacağız yada bir ortadoğu ülkesi olacağız'' dedi. 105 yıl önceki Amasya Genelgesi'ne atıfta bulunan Kızgınkaya, Mustafa Kemal Atatürk'ün bugünleri gördüğünü ve bu yüzden evrensel olduğunu ifade etti. Çıkışa giden yolun belli olduğunu söyleyen Kızgınkaya, akla ve bilime dayalı çağdaş bir eğitimle, ülkenin kendi kaynaklarına dayalı bir üretimle, tarlada, madende kendi hammadde üretimiyle, üniversitede teknoloji üretimiyle, fabrikada tüketim maddelerinin üretimiyle, üretilenlerin ise hakça paylaşımı ile çıkışın gerçekleşeceğini söyledi. Türkiye'nin gerçeğinin demokratik, laik cumhuriyet olduğunu belirten Kızgınkaya, Türkiye Cumhuriyeti'ne sahip çıkılarak düşünceleriyle, ilkeleriyle ve eserleriyle Cumhuriyet'in sonsuza dek var olacağını söyledi.
Panel, ADD Eskişehir Şube Başkanı Cihan Taşar'ın Zülal Kalkandelen ve Tevfik Kızgınkaya' ya plaket takdimi ve yazarların kitaplarını imzalamaları ile sona erdi.
En Çok Okunan Haberler