SON DAKİKA
Hava Durumu

İktidarın En Büyük Eseri Yoksulu ve Yolsuzluk Zengini Türkiye’dir

Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen İl Divan Toplantısı Taşbaşı Kültür Merkezi Kırmızı Salonda gerçekleşti.

Haber Giriş Tarihi: 30.09.2024 07:52
Haber Güncellenme Tarihi: 30.09.2024 08:15
Kaynak: Haber Merkezi
www.porsukhaberajansi.com
İktidarın En Büyük Eseri Yoksulu ve Yolsuzluk Zengini Türkiye’dir

Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen İl Divan Toplantısı Taşbaşı Kültür Merkezi Kırmızı Salonda gerçekleşti.

İl Divan Toplantısına Saadet Partisi Genel Merkez Eskişehir İl Sorumlusu Süleyman Tekbaş, İl Başkanı Fesih Bingöl, İlçe Başkanları ve partililer katılım sağladı. 

İl Sorumlusu Süleyman Tekbaş yaptığı konuşmada ülke ve dünya gündemini değerlendirdi. Tekbaş konuşmasında şunları söyledi;

İktidarın en büyük eseri; adalet yoksulu ve yolsuzluk zengini türkiye’dir…

Devleti kötü yönetmenin de ötesinde devleti yönetemeyen, yönetmeye gücü ve birikimi yetmeyen iktidar gerçeğini yaşıyoruz.

Ak parti hiç bir şey yapmadı” demek doğru olmaz.

“ak parti genellikle ya kötü işler yaptı ya da yaptığı işleri kötü yaptı” demek yanlış olmaz.

Sosyolojik çürüme ekonomik çökmeden çok daha vahim sonuçlar üretiyor.

Mevcut anayasadan medet ummak ve memnun olmak siyasi cehalettir.

Milletin ekmeği küçülürken, vatandaşın geçim derdi büyürken anayasa tartışması/çalışması yapmak ise ahlaki sefalettir.

Yüz kızartıcı suçlarda ve yüzü kızarmayan suçlu sayısındaki artış ahlaki yozlaşmanın geldiği noktanın özetidir.

Yokluk, yoksulluk ve yolsuzluk ta istikrar; “büyük türkiye”, “güçlü türkiye”, “yeni türkiye” ve nihayet “türkiye yüzyılı”  hamasetinin eseridir.

Türkiye’yi işi olmayan gençler, maaşı yetmeyen emekliler, borcu bitmeyen esnaflar, ekmeği küçülen işçiler ve memurlar, zararı büyüyen çiftçiler ülkesi olmaktan kurtaracak fikir milli görüş,yegane parti saadettir.

Üretimde yerlilik ve eğitimde millilik konusunda tam bir başarısızlık hali var.

Tarım ve hayvancılık konusunda ortak kanaat; tarlayı ekmek ve hayvana bakmak zarar ettirir

Ak parti; türkiye’nin ekonomisini borca, bütçesini faize dayalı hale getiren beceriksizliğin markalaşmış ve kurumsallaşmış halidir.

2023 yılı bütçesinde toplanan vergilerin ’i faize giderken 2024 bütçesinde si faize gidiyor.

“türkiye yüzyılı” dedikleri; iş bulmanın, ev almanın, insanca yaşamanın, borçlanmadan hayata tutunmanın imkansız hale geldiği türkiye’dir.

Sorunlardan kurtulmanın reçetesi bellidir; adil devlet, adil paylaşım, insanca yaşam ve bunların hepsi için milli görüş saadet partisi.

“mavi vatan” konusunda tam ihmalkarlık ve riyakarlık var; egenin yunan denizine dönüşmesine göz yumuluyor, kıbrıs konusunda güçlü ses verilmiyor, akdenize dair söz söylenmiyor

Saadet partisinin mecliste olmasından, meclis gurubu kurmasından, doğruyu söylemesinden ve yanlışları görmesinden rahatsızlar; hasan bitmez ağabeyin vefatında yaşananlar bu durumun ispatıdır.

Milli görüş ve saadet partisi olarak; hükümet dahil her partiyi filistine dava olarak bakmaya, israili sorun olarak görmeye davet ediyoruz.

Gazzede yaşananlar konusunda; iktidar, türkiye cumhuriyeti devletinin gücünü hissettirecek sözü söylemekten ve tavrı göstermekten ısrarla kaçınıyor

İsrail; siyonizmin terör örgütüdür.

Gazze’deki soykırıma aralıksız devam eden, lübnan’ı ateş ve zulüm sahasına dönüştürmeye başlayan, iran’ı çatışma alanına çekmek isteyen israil’e karşı sonuç üreten ses çıkarılmıyor ve söz söylenmiyor.

İsraile yönelik yaptırım kararlarını uygulamaya gücü yetmeyen bm gerçeğine rağmen, bm kürsüsünden konuşarak siyonizm sorununu çözeceği algısı oluşturma çabası israil’in ekmeğine yağ sürmektir ve cesaretlendirmektedir.

Erbakan hocamızın kıbrıs, suriye, filistin ve israil konusundaki öngörülerinin ne kadar doğru olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Dünü unutma kusuru olanlar; yarını öngörme derdi olanları anlayamaz.

Suriye’nin insansızlaştırılması ne kadar büyük hata ise filistin’in israil işgalinden arındırılmaması da o kadar büyük hatadır

Türkiye, iran ve mısır’ın ortak bakışı ve diğer bölge ülkelerini bu bakışa katılışı; israil’i de,  israil yanlısı ve bağımlısı devletleri de susturur.

İktidarın  d-8 konusundaki yirmi yıllık sessizliği ve hareketsizliği israil’in  en büyük avantajlarından biridir.

Hem bop eşbaşkanı hem de filistin davası destekçisi sıfatlarına aynı anda sahip olmak ne mümkün ne de doğrudur.

İsmail haniyye’nin şehit edilmesinden sonraki sessizlik lübnan’daki  israil terör eylemlerinin motivasyonunu artırdı.

Siyonist terör rejiminin lübnan’ın başkenti beyrut’ta gerçekleştirdiği alçakça terör saldırısında hizbullah lideri hasan nasrallah ve yüzlerce kişi şehit oldu. Rabbimiz şehadetlerini mübarek, makamlarını âli eylesin.

Siyonist rejim, lübnan’da gerçekleştirdiği saldırı ile yalnızca filistin’i değil, başta bölge ülkeleri olmak üzere bütün islam ülkelerini hatta insanlığı tehdit ettiğini bir kez daha ortaya koymuştur.

Gazze ve lübnan’da eş zamanlı bir katliam gerçekleştiren siyonist katiller, öldürürken sünni-şii hatta müslim-gayrimüslim ayrımı yapmazken bazı müslümanların bu ölümler üzerinden hâlâ mezhepsel tartışmalara girmesi ise utanç vericidir.

Bugün islam ülkelerini kan gölüne çeviren siyonizmi büyüten, işte bu ihtilaf ve ayrılıklardır.

Bugün filistin’e destek verdiği için bedel ödetilen lübnan hizbullah lideri hasan nasrallah’ın adını ağzına alamayanalar, o’na ve arkadaşlarına   şehit diyemeyenler filistin davasını anlayamamışlardır.

Ayrıca yarın siyonist terörün kendi şehirlerinin kapısına geleceğini unutmamalıdır.

Siyonist rejimin gerçekleştirdiği soykırım ve katliamlara karşı harekete geçmeyen müslümanlar, artık nasıl bir terör örgütü ile karşı karşıya olduklarının farkına varmalıdır ve ortak harakete geçmelidirler.

Buradan iktidar sahiplerine bir kez daha sesleniyorum. Katliamlara son vermenin yolu ticari ve diplomatik tüm ilişkilere son vermekten geçer.

Milli görüş ve saadet partisi iktidarının ne kadar gerekli olduğunu haykıran gelişmeler, olumsuzluklar, acılar yaşıyoruz. Fikrimizi ve partimizi iktidara taşımak sadece siyasi değil insani ve ahlaki bir sorumluluktur.

Sekiz yaşındaki kızımızın öldürülmesinde yaşananlar ve sır perdesi oluşan konular;  neden iktidar olmamız gerektiği sorusunun da cevaplarıdır. “bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüştür” inancından, çocukları hunharca öldüren insafsızlığına evrilmeye izin veremeyiz."

 

                                                  

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.