Suriye Afganistan'a Dönüşürse Bedelini Türkiye Öder
Suriye Afganistan'a Dönüşürse Bedelini Türkiye Öder
TBMM Genel Kurulu'ndaki Dışişleri Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi görüşmelerinde
Suriye'de yaşanan gelişmeler gündem oldu.
Haber Giriş Tarihi: 11.12.2024 19:15
Haber Güncellenme Tarihi: 11.12.2024 19:24
Kaynak:
Haber Merkezi
www.porsukhaberajansi.com
TBMM’deki Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde Suriye’deki son gelişmeler
gündem oldu. Muhalefet AKP iktidarına geçmişte yaşananlardan ders alınması
uyarısında bulunurken, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Sınırımızın
dibinde bir diktatör giderken yerini yeni bir cihatçı Taliban benzeri yönetimin almasını
hiçbirimiz istemeyiz! Geçmiş hatalardan ders alın! Suriye'nin cihatçıların yeni
Afganistan'ına dönüşmesinin taşları döşenirse bunun ulusal güvenliğimize vereceği
zararı yine ülkemiz ve milletimiz ödemek zorunda kalacaktır” dedi. Çakırözer, Dışişleri
Bakanı Hakan Fidan’a ABD’deki yeni Trump dönemine ilişkin de uyarılarda
bulunarak, “Trump'ın ilk döneminde AKP'de bayram havası vardı ama ‘dostum’
dediğiniz Trump ile tarihin en kötü sürecini yaşadık! Trump değişir mi bilinmez ancak
illa bir akıl kullanacaksanız geçmişten ders alın! Bundan sonra hiç kimseye Türkiye
Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına ‘aptallık etme’ mektubu yazma cüreti verecek yolu
açmayın” diye konuştu.
“TARAF OLDUNUZ, BEDELİNİ ÜLKEMİZ ÖDEDİ”
TBMM Genel Kurulu'ndaki Dışişleri Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi görüşmelerinde
Suriye'de yaşanan gelişmeler gündem oldu. TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi CHP
Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Suriye’de bugün ortaya çıkan tabloda yarına
ilişkin değerlendirmeler yapılırken 13 yıllık süreçte yaşananların gözden geçirilmesi
gerektiğine vurgu yaparak şu değerlendirmeleri yaptı:
“Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak Atatürk'ün ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesi
doğrultusunda emperyalist güçlerin peşine takılmanın doğru olmadığını Irak
tezkeresinde söyledik. Mısır'da, Suriye'de rejim değiştirme maceralarınızda söyledik.
Emperyal güçlerin dolduruşu ve ihvancı hayallerle ‘Esad bir haftada gidecek’ diyerek
taraf olduğumuz bu iç savaşta en büyük bedeli paramparça olan Suriye ödedi. Ama
ikinci büyük hasarı ise maalesef ülkemiz, halkımız yaşadı. Suriye'deki kaos
ortamından en çok terör örgütleri yararlandı. Bir taraftan radikal cihatçı gruplar, diğer
taraftan bölücü terör örgütü Suriye'yi âdeta terör üssüne dönüştürdü. Bu örgütlerin
Reyhanlı, Suruç, Ankara Garı, Diyarbakır, Gaziantep, Atatürk Havalimanı,
Sultanahmet, İstiklal Caddesi, Santa Maria Kilisesi, İçişleri Bakanlığı ve son olarak
TUSAŞ'a yaptıkları kanlı saldırılarda yüzlerce vatandaşımız katledildi. Bir de İdlib'de
bombalanan ve hesabı hâlâ sorulmayan 34 şehidimiz var. Hepsini rahmetle
anıyorum. Bu süreçte ulusça yaşadığımız bu büyük acıların unutulması asla mümkün
değildir.”
“AKP SURİYELİLERİ TUTTU, MERKEL'İ RAHATLATTI”
“Birkaç bin kişi gelir diye açtığımız sınırdan 5 milyondan fazla Suriyeli geldi. Misafir
gelenler kalıcı oldu, yüz binlercesi vatandaşlık aldı. 13 yılda milletimizin birçok temel
ihtiyacından kesilerek bütçemizden en az 50 milyar dolar bu meseleye harcandı. Bu
süreçte şaibeli pazarlıklar, anlaşmalar dahi yapıldı. Almanya eski Başbakanı Angela
Merkel anılarında açıkladı. Diyor ki, ‘Göçü durdurmak için Suriyelilerin Türkiye'de
kalması gerekiyordu. Sığınmacıları çalıştırsın, sağlık eğitim hizmeti versin, onlara
Türkiye içinde gelecek sunsun diye Türkiye'yi ikna ettik’ 3 milyar euro karşılığında
milyonlarca Suriyeliye burada gelecek planlamışlar. Kimle? İşte, Erdoğan'la. Peki,
Türk halkına nasıl yutturuldu bu vicdansız plan? AB yolu açılacak, vizesiz seyahat
başlayacak diye. AKP Suriyelileri tuttu, Merkel'i rahatlattı. Peki hani vizesiz Avrupa?
Yok! Dolayısıyla, o dönem ‘Bir haftada, bir ayda bu iş biter’ diyerek rejim değişikliğine
soyunanların 13 yılda ulusal çıkarlarımıza verilen zararlardan ders çıkararak daha
sağduyulu, sorumlu hareket etmesinde yarar görüyoruz.”
“SURİYE’DE İÇ SAVAŞIN BİTİRİLMESİ ÖNCELİK OLMALI”
Türkiye'nin birinci önceliğinin Suriye'de iç savaşın bitirilmesi olduğuna dikkat çeken
Çakırözer, “Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in dediği gibi birinci önceliğimiz
ülkemize, vatandaşımıza, askerlerimize yönelik terör tehdidinin son bulmasıdır. İki,
Suriye’de Arap’ıyla, Kürt'üyle, Türk'üyle, Ermeni'siyle, Dürzî'siyle, Hristiyan'ıyla,
Müslüman'ıyla, Sünni'siyle, Nusayrî'siyle herkesin bir arada yaşayacağı bir ülke
görmek istiyoruz. Burada Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı
Karar'ını hayata geçirmek en doğru yol olacaktır. Üç, ülkemizde sığınmacı
konumundaki milyonlarca Suriyelinin ülkelerine dönüşü için süratle yol haritası
oluşturulmalı ve kararlılıkla uygulamaya sokulmalıdır. Temel beklentilerimiz bunlar
ancak sahadaki gerçekliğe bakınca Esad devrildi ama istikrarlı, bölgesine güvenlik
sunan bir Suriye'den hâlâ uzağız” diye konuştu.
“Suriye bölünmenin eşiğinde, çok parçalı yapı nasıl bütünlük sağlayacak gerçekçi
gözükmemekte” diyen Çakırözer, şu uyarıları yaptı:
“Hâlâ terör örgütleri listesinde olan HTŞ ve altındaki cihatçı gruplar ülkedeki farklı
etnik ve dinsel grupları nasıl demokratik ve insan haklarına uygun yönetecek
kaygılarımız var. Sınırımızın dibinde bir diktatör giderken yerini yeni bir cihatçı Taliban
benzeri yönetimin almasını eminim hiçbirimiz istemeyiz. Bu belirsizlik ve riskler
nedeniyle sığınmacılar da ülkelerine dönmek için acele etmeyebilirler. Bu süreçte,
Türkiye'nin, atacağı adımları saydığımız temel beklentilerin hayata geçmesi koşuluna
paralel olarak belirlemesi gerekir. Geçmiş hatalardan hiç ders almadan Suriye'nin
cihatçıların yeni Afganistan'ına dönüşmesinin taşları döşenirse bunun ulusal
güvenliğimize vereceği zarar ve yeni göç dalgaları olarak yaratacağı büyük bedeli
yine ülkemiz, yine milletimiz ödemek zorunda kalacaktır.''
“BÖLGEYE LAİK DEMOKRASİMİZ İLE ÖRNEK OLMALIYIZ”
“Türkiye eğer bugün bölgemizde bir rol modeli olacak ise bu, hiç şüphesiz kökleri
yüzyıl öncesine dayanan Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde
kurulan Cumhuriyetimizin değerleriyle olmalıdır. Yüzünü Atatürk'ün gösterdiği muasır
medeniyet hedefine, evrensel değerlere, akıl, bilim yoluna, kadın-erkek eşitliğine
çeviren laik ve demokratik yapısıyla olmalıdır. O zaman, bize düşen en önemli
sorumluluk demokrasimizi güçlendirmek olmalıdır.”
Çakırözer ABD’deki yeni Trump dönemine ilişkin de iktidara uyarılarda bulunarak
şunları söyledi:
“Suriye bağlamında devlet aklından, stratejik akıldan bahsediyorsunuz. Bu akıl ancak
eleştirel olursa geçmişten ders alırsa bizi doğru kararlara taşıyabilir. Dolayısıyla
Suriye'deki, Mısır'daki, Libya'daki hatalarımızdan, maceralarımızdan dersler çıkaran
bir devlet aklıyla hareket edilmesini temenni ederiz. Sadece Suriye de değil; ABD'de
Trump yönetimiyle nasıl bir dünya olacak, büyük belirsizlik var. Trump'ın ilk
döneminde AKP'de bayram havası vardı ama ‘dostum’ dediğiniz Trump ile tarihin en
kötü sürecini yaşadık. Yaptırımlarla ekonomimize darbe vurdu. Trump değişir mi
bilinmez ama ille bir akıl kullanacaksanız, yine geçmişten ders alıp bundan sonra hiç
kimseye Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına ‘aptallık etme’ mektubu yazma cüreti
verecek yolu açmayın.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Suriye Afganistan'a Dönüşürse Bedelini Türkiye Öder
TBMM Genel Kurulu'ndaki Dışişleri Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi görüşmelerinde Suriye'de yaşanan gelişmeler gündem oldu.
TBMM’deki Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde Suriye’deki son gelişmeler
gündem oldu. Muhalefet AKP iktidarına geçmişte yaşananlardan ders alınması
uyarısında bulunurken, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Sınırımızın
dibinde bir diktatör giderken yerini yeni bir cihatçı Taliban benzeri yönetimin almasını
hiçbirimiz istemeyiz! Geçmiş hatalardan ders alın! Suriye'nin cihatçıların yeni
Afganistan'ına dönüşmesinin taşları döşenirse bunun ulusal güvenliğimize vereceği
zararı yine ülkemiz ve milletimiz ödemek zorunda kalacaktır” dedi. Çakırözer, Dışişleri
Bakanı Hakan Fidan’a ABD’deki yeni Trump dönemine ilişkin de uyarılarda
bulunarak, “Trump'ın ilk döneminde AKP'de bayram havası vardı ama ‘dostum’
dediğiniz Trump ile tarihin en kötü sürecini yaşadık! Trump değişir mi bilinmez ancak
illa bir akıl kullanacaksanız geçmişten ders alın! Bundan sonra hiç kimseye Türkiye
Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına ‘aptallık etme’ mektubu yazma cüreti verecek yolu
açmayın” diye konuştu.
“TARAF OLDUNUZ, BEDELİNİ ÜLKEMİZ ÖDEDİ”
TBMM Genel Kurulu'ndaki Dışişleri Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi görüşmelerinde
Suriye'de yaşanan gelişmeler gündem oldu. TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi CHP
Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Suriye’de bugün ortaya çıkan tabloda yarına
ilişkin değerlendirmeler yapılırken 13 yıllık süreçte yaşananların gözden geçirilmesi
gerektiğine vurgu yaparak şu değerlendirmeleri yaptı:
“Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak Atatürk'ün ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesi
doğrultusunda emperyalist güçlerin peşine takılmanın doğru olmadığını Irak
tezkeresinde söyledik. Mısır'da, Suriye'de rejim değiştirme maceralarınızda söyledik.
Emperyal güçlerin dolduruşu ve ihvancı hayallerle ‘Esad bir haftada gidecek’ diyerek
taraf olduğumuz bu iç savaşta en büyük bedeli paramparça olan Suriye ödedi. Ama
ikinci büyük hasarı ise maalesef ülkemiz, halkımız yaşadı. Suriye'deki kaos
ortamından en çok terör örgütleri yararlandı. Bir taraftan radikal cihatçı gruplar, diğer
taraftan bölücü terör örgütü Suriye'yi âdeta terör üssüne dönüştürdü. Bu örgütlerin
Reyhanlı, Suruç, Ankara Garı, Diyarbakır, Gaziantep, Atatürk Havalimanı,
Sultanahmet, İstiklal Caddesi, Santa Maria Kilisesi, İçişleri Bakanlığı ve son olarak
TUSAŞ'a yaptıkları kanlı saldırılarda yüzlerce vatandaşımız katledildi. Bir de İdlib'de
bombalanan ve hesabı hâlâ sorulmayan 34 şehidimiz var. Hepsini rahmetle
anıyorum. Bu süreçte ulusça yaşadığımız bu büyük acıların unutulması asla mümkün
değildir.”
“AKP SURİYELİLERİ TUTTU, MERKEL'İ RAHATLATTI”
“Birkaç bin kişi gelir diye açtığımız sınırdan 5 milyondan fazla Suriyeli geldi. Misafir
gelenler kalıcı oldu, yüz binlercesi vatandaşlık aldı. 13 yılda milletimizin birçok temel
ihtiyacından kesilerek bütçemizden en az 50 milyar dolar bu meseleye harcandı. Bu
süreçte şaibeli pazarlıklar, anlaşmalar dahi yapıldı. Almanya eski Başbakanı Angela
Merkel anılarında açıkladı. Diyor ki, ‘Göçü durdurmak için Suriyelilerin Türkiye'de
kalması gerekiyordu. Sığınmacıları çalıştırsın, sağlık eğitim hizmeti versin, onlara
Türkiye içinde gelecek sunsun diye Türkiye'yi ikna ettik’ 3 milyar euro karşılığında
milyonlarca Suriyeliye burada gelecek planlamışlar. Kimle? İşte, Erdoğan'la. Peki,
Türk halkına nasıl yutturuldu bu vicdansız plan? AB yolu açılacak, vizesiz seyahat
başlayacak diye. AKP Suriyelileri tuttu, Merkel'i rahatlattı. Peki hani vizesiz Avrupa?
Yok! Dolayısıyla, o dönem ‘Bir haftada, bir ayda bu iş biter’ diyerek rejim değişikliğine
soyunanların 13 yılda ulusal çıkarlarımıza verilen zararlardan ders çıkararak daha
sağduyulu, sorumlu hareket etmesinde yarar görüyoruz.”
“SURİYE’DE İÇ SAVAŞIN BİTİRİLMESİ ÖNCELİK OLMALI”
Türkiye'nin birinci önceliğinin Suriye'de iç savaşın bitirilmesi olduğuna dikkat çeken
Çakırözer, “Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in dediği gibi birinci önceliğimiz
ülkemize, vatandaşımıza, askerlerimize yönelik terör tehdidinin son bulmasıdır. İki,
Suriye’de Arap’ıyla, Kürt'üyle, Türk'üyle, Ermeni'siyle, Dürzî'siyle, Hristiyan'ıyla,
Müslüman'ıyla, Sünni'siyle, Nusayrî'siyle herkesin bir arada yaşayacağı bir ülke
görmek istiyoruz. Burada Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı
Karar'ını hayata geçirmek en doğru yol olacaktır. Üç, ülkemizde sığınmacı
konumundaki milyonlarca Suriyelinin ülkelerine dönüşü için süratle yol haritası
oluşturulmalı ve kararlılıkla uygulamaya sokulmalıdır. Temel beklentilerimiz bunlar
ancak sahadaki gerçekliğe bakınca Esad devrildi ama istikrarlı, bölgesine güvenlik
sunan bir Suriye'den hâlâ uzağız” diye konuştu.
“SURİYE AFGANİSTAN’A DÖNÜŞÜRSE BEDELİNİ YİNE TÜRKİYE ÖDER”
“Suriye bölünmenin eşiğinde, çok parçalı yapı nasıl bütünlük sağlayacak gerçekçi
gözükmemekte” diyen Çakırözer, şu uyarıları yaptı:
“Hâlâ terör örgütleri listesinde olan HTŞ ve altındaki cihatçı gruplar ülkedeki farklı
etnik ve dinsel grupları nasıl demokratik ve insan haklarına uygun yönetecek
kaygılarımız var. Sınırımızın dibinde bir diktatör giderken yerini yeni bir cihatçı Taliban
benzeri yönetimin almasını eminim hiçbirimiz istemeyiz. Bu belirsizlik ve riskler
nedeniyle sığınmacılar da ülkelerine dönmek için acele etmeyebilirler. Bu süreçte,
Türkiye'nin, atacağı adımları saydığımız temel beklentilerin hayata geçmesi koşuluna
paralel olarak belirlemesi gerekir. Geçmiş hatalardan hiç ders almadan Suriye'nin
cihatçıların yeni Afganistan'ına dönüşmesinin taşları döşenirse bunun ulusal
güvenliğimize vereceği zarar ve yeni göç dalgaları olarak yaratacağı büyük bedeli
yine ülkemiz, yine milletimiz ödemek zorunda kalacaktır.''
“BÖLGEYE LAİK DEMOKRASİMİZ İLE ÖRNEK OLMALIYIZ”
“Türkiye eğer bugün bölgemizde bir rol modeli olacak ise bu, hiç şüphesiz kökleri
yüzyıl öncesine dayanan Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde
kurulan Cumhuriyetimizin değerleriyle olmalıdır. Yüzünü Atatürk'ün gösterdiği muasır
medeniyet hedefine, evrensel değerlere, akıl, bilim yoluna, kadın-erkek eşitliğine
çeviren laik ve demokratik yapısıyla olmalıdır. O zaman, bize düşen en önemli
sorumluluk demokrasimizi güçlendirmek olmalıdır.”
TRUMP UYARISI: “ ‘APTALLIK ETME’ DİYEBİLECEK CESARETİ KİMSEYE
VERMEYİN”
Çakırözer ABD’deki yeni Trump dönemine ilişkin de iktidara uyarılarda bulunarak
şunları söyledi:
“Suriye bağlamında devlet aklından, stratejik akıldan bahsediyorsunuz. Bu akıl ancak
eleştirel olursa geçmişten ders alırsa bizi doğru kararlara taşıyabilir. Dolayısıyla
Suriye'deki, Mısır'daki, Libya'daki hatalarımızdan, maceralarımızdan dersler çıkaran
bir devlet aklıyla hareket edilmesini temenni ederiz. Sadece Suriye de değil; ABD'de
Trump yönetimiyle nasıl bir dünya olacak, büyük belirsizlik var. Trump'ın ilk
döneminde AKP'de bayram havası vardı ama ‘dostum’ dediğiniz Trump ile tarihin en
kötü sürecini yaşadık. Yaptırımlarla ekonomimize darbe vurdu. Trump değişir mi
bilinmez ama ille bir akıl kullanacaksanız, yine geçmişten ders alıp bundan sonra hiç
kimseye Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına ‘aptallık etme’ mektubu yazma cüreti
verecek yolu açmayın.”
En Çok Okunan Haberler