Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü dolayısıyla "Toprağa İz Bırakan Kadınlar" programı düzenlendi.
Haber Giriş Tarihi: 18.10.2024 07:31
Haber Güncellenme Tarihi: 18.10.2024 07:34
Kaynak:
Haber Merkezi
www.porsukhaberajansi.com
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'nde düzenlenen, "Toprağa İz Bırakan Kadınlar" programına katıldı.
Burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin dört bir yanından kadın çiftçilerle bir arada olmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Emine Erdoğan, Anadolu topraklarının bereketine dikkati çekti.
Avrupa kıtasının tamamında 13 bin çeşit bitki türü varken, Türkiye'de 12 bin çeşit bitki yetiştiğine işaret eden Emine Erdoğan, "Coğrafyamızın bu zenginliği bir ayrıcalık olduğu kadar, onu korumak, hepimiz için mühim bir sorumluluk." dedi.
Kadınla toprak arasında, emeğe dayalı uzun bir geçmiş olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, "Anadolu toprağı nasıl bereketliyse, Anadolu kadını da çalışkandır, üretkendir. Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de gıda üretiminin yarıdan fazlası kadınların ellerinde gerçekleşiyor. Sizler, bir yandan vatanınızı doyurarak milletimize analık yapıyor diğer yandan henüz doğmamış evlatlarımızın hakkını gözetiyorsunuz." diye konuştu.
"2017'DEN BERİ 1537 ÇEŞİT ATA TOHUMUNU GEN BANKALARIMIZDA KORUMA ALTINA ALDIK"
Emine Erdoğan, Ata Tohumu Projesi'nde de kadın çiftçilerin önemine değinerek, "Sandıklarınızda, kilerlerinizde, yıllarca sakladığınız ata tohumları sahip olduğunuz ferasetin, deneyimin ve ileri görüşlülüğün bir ispatıdır. Sizlerle birlikte 2017'den beri 1537 çeşit ata tohumunu gen bankalarımızda koruma altına aldık. 37 yerel çeşit coğrafi işaretle tescillendi." bilgisini verdi.
Sürdürülebilir tarımın yerel çeşitlerin üretimine bağlı olduğuna da dikkati çeken Emine Erdoğan, "Böylelikle, yerel tarım kadar, yerel mutfak ve yerel kültür de ayakta kalır. Biyoçeşitlilik korunur. Yerel tarımın iklim değişikliği ile mücadelede çok önemli bir yeri var. O nedenle tarım faaliyetlerimizi iklim değişikliğine uyumlu hale getirmemiz çok acil bir meseledir." ifadelerini kullandı.
Kuraklığın, dünyanın en önemli sorunlarından biriyken tatlı suyun yüzde 70'inden fazlasının tarımsal sulamada kullanıldığına dikkati çeken Emine Erdoğan, "Hızlı bir şekilde su tüketimini azaltan sulama sistemlerine geçmeli ve doğanın tüm kaynaklarını koruma gayretinde olmalıyız." değerlendirmesini yaptı.
Emine Erdoğan, gıda kaybının da dünyanın çözüm bekleyen başka bir ortak konusu olduğunu belirterek, israf edilen her gıdanın onu üretmek için harcanan enerji, su ve iş gücünün de israfı demek olduğunu vurguladı.
Mahsulün büyük emekle sofraya geldiğini ifade eden Emine Erdoğan, şunları söyledi:
"O yüzden, tarlada, hasatta, nakliyede ve depolamada gıda kaybını önleyecek kalıcı çözümler üreteceğiniz kanaatindeyim. Bu noktada, aile çiftçiliği de hem iklim değişikliği ile mücadelede hem de sürdürülebilir tarımda önemli bir güçtür, tarımsal bilgi ve deneyimin hafıza merkezidir. Bilhassa gençlerimizi bu mirasa sahip çıkmaya teşvik edelim. Tarımın en büyük zenginlik olduğu dünyamızda el birliğiyle kırsalı gençler için fırsatlarla dolu bir alana dönüştürelim. İnanıyorum ki biz yerel ve bölgesel üretime sahip çıktıkça hem geleceğimizi koruyacağız hem de kırsalımızı kalkındıracağız. Doğru tarım uygulamalarıyla tabiata ihtiyaç duyduğu şifayı vereceğiz."
Emine Erdoğan, Hazreti Muhammed'in, "Kimin tarlası varsa onu eksin. Kendisi ekmezse din kardeşine ektirsin." hadisini anımsatarak, kadın çiftçilere şöyle seslendi:
"Bir verip bin aldığımız toprağın, üzerimizde hakkı vardır. Bu hakkı, onu ekerek, koruyarak, zehirli maddelerden uzak tutarak teslim edebiliriz. Bu hususta sizlerden çok şey beklediğimi ifade etmek istiyorum. Gelin sizler bu konuda öncü olun. Ekilmemiş tek bir karış toprağımız kalmasın. İmece kültürümüzü burada da yürürlüğe koyalım. El birliğiyle ekelim, el birliğiyle toplayalım."
CUMHURBAŞKANLIĞI KÜLLİYESİ'NDE OLUŞAN ORGANİK ATIKLAR KOMPOST GÜBREYE DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR
Toprağa yalnızca karın doyuracak ürünü değil, geleceğin de ekildiğinin unutulmaması gerektiğini dile getiren Emine Erdoğan, özellikle kompost gübreye önem verilmesini istedi.
Emine Erdoğan, "Kompost gübre toprağı zenginleştirir, su tutma kapasitesini artırır, üzerinde yetişen bitkiler için de şifadır. Oysa, kimyasal gübreler, zirai ilaçlar, toprağı yorar, küstürür. Mesela, biz Külliyede oluşan organik atıklarımızı kompost gübreye dönüştürüyor ve park-bahçe faaliyetlerimizde kullanıyoruz. Bahçede gördüğünüz bütün bitkiler kompost gübre ile beslenip serpiliyor. Böylece kimyasal gübrenin toprakta birikmesini, derinlere sızarak yeraltı sularına karışmasını ve gaz halinde havayı kirletmesini de engellemiş oluyoruz." ifadelerini kullandı.
Tarım uygulamaları ve toprak kalitesinin toplum sağlığını doğrudan etkilediğinin altını çizen Emine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Soframıza koyduğumuz ürünler, sağlıklı bir topraktan gelmezse, nesillerimizin sağlığını da bozuluyor. Kimyasal ilaç ve gübrelere alternatif doğal yöntemleri kullanmazsak, biyoçeşitliliğimiz de tehlike altına giriyor. Oysa bu topraklar, Yaradan'ın yeryüzüne nakşettiği muhteşem bir eserdir. Attığımız her adımda, toprağa ve tabiata muamelemizde, bu gerçeği hiç unutmayalım."
“BAKANLIK OLARAK KADIN ÇİFTÇİLERİMİZE BİRÇOK KONUDA POZİTİF AYRIMCILIK YAPIYORUZ"
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da programda yaptığı konuşmada, kadın çiftçilerin yüzyıllar boyunca süregelen geleneksel yöntemleri yeni modern tekniklerle birleştirerek üretkenliği artırdıklarını belirterek, "Bakanlık olarak kadın çiftçilerimize birçok konuda pozitif ayrımcılık yapıyoruz." dedi.
Anadolu kadınının tecrübesi, hisleri ve kabiliyetiyle, tarımsal üretime ayrı bir güzellik, ayrı bir kıymet kattığına işaret eden Yumaklı, "Kadın çiftçilerimiz yüzyıllar boyunca süregelen geleneksel yöntemleri yeni modern tekniklerle birleştirerek hem üretkenliği artırıyor hem de markalaşma yolunda önemli adımlar atıyor. Ancak kadın çiftçilerimizin bu süreçte birçok zorlukla karşılaştığını biliyoruz. Bakanlık olarak bu zoru kolaylaştırmak adına her uygulamamızda kadın çiftçilerimize pozitif ayrımcılık yapıyoruz." diye konuştu.
Yumaklı, Bakanlık olarak 783'ü yönetici olmak üzere 37 binden fazla kadın çalışanla sektöre yönelik politikalar oluşturduklarının altını çizerek, kadınlara istihdam ve ek gelir oluşturmak için geleneksel Türk el sanatlarını geliştirmeye yönelik eğitimler verdiklerini söyledi.
"ÜRETİM YAPAN KADIN ÇİFTÇİLERİMİZE DESTEK VERİYORUZ"
Ülkede hâlihazırda 163 kadın kooperatifi bulunduğunu dile getiren Yumaklı, şöyle devam etti:
"Organik tarım ve iyi tarım uygulamaları ile üretim yapan kadın çiftçilerimize destek veriyoruz. Tarım arazilerinin etkin kullanımıyla ilgili projemizde kadın çiftçilerimize öncelik veriyoruz. Hayvancılık faaliyetlerinin geliştirilmesi için hibe desteğinde bulunuyoruz. Burada da kadın ve genç çiftçilerimizin üretimde olmasını istiyoruz. Küçük ölçekli balıkçılık desteklemesinde, kadın gemi sahiplerine veya ortaklarına, destekleme tutarının yüzde 25 daha fazlasını veriyoruz. Su ürünleri yetiştiriciliği amacıyla müracaat eden kadın girişimcilere teknik kriterlerde pozitif ayrımcılık sağlıyoruz."
Kadın yatırımcılara yönelik Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu-IPARD Programı kapsamında, 6 bin 430 projeye 14 milyar lira destek verilerek 29 milyar liralık yatırım yapılmasının sağlandığını belirten Yumaklı, bu sayede kadınların kendi işlerinin patronu haline geldiklerini, 27 binden fazla insana istihdam sağlandığını ifade etti.
"37 ATA TOHUMUNU SERTİFİKALANDIRDIK"
Bakan Yumaklı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın tarımsal üretime, ormana, suya ve geleneksel değerlere verdiği öneme dikkati çekerek şu değerlendirmede bulundu:
"Birçok çalışmamızda, birçok projemizde sizin desteğiniz ve liderliğiniz var. Suyumuzu verimli kullanmak için başlattığımız Su Verimliliği Seferberliği'ni himayenize almanızdan dolayı tekrar şükranlarımı arz ediyorum. Huzurunuzda kampanyamıza sahip çıkan ve hem mutfakta hem tarlada suyu verimli kullanan kadın çiftçilerimize teşekkür etmek istiyorum. 'Ülkemizdeki yerli, ata tohumlarını korumalıyız ve onlara sahip çıkmalıyız.' dediniz. Bu konuda da bizi yalnız bırakmadınız. Bu kapsamda 37 ata tohumunu sertifikalandırdık, 12 ürün için sertifikalandırma çalışmalarımız sürüyor. 'Kadının alın teri, toprak için de bereketin kaynağıdır.' diyen liderimiz, Sayın Cumhurbaşkanı'mıza da buradan şükranlarımızı iletiyorum. Bütün kadın çiftçilerimizin 15 Ekim Günü'nü kutluyorum."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Toprağa İz Bırakan Kadınlar Programı Düzenlendi
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü dolayısıyla "Toprağa İz Bırakan Kadınlar" programı düzenlendi.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'nde düzenlenen, "Toprağa İz Bırakan Kadınlar" programına katıldı.
Burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin dört bir yanından kadın çiftçilerle bir arada olmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Emine Erdoğan, Anadolu topraklarının bereketine dikkati çekti.
Avrupa kıtasının tamamında 13 bin çeşit bitki türü varken, Türkiye'de 12 bin çeşit bitki yetiştiğine işaret eden Emine Erdoğan, "Coğrafyamızın bu zenginliği bir ayrıcalık olduğu kadar, onu korumak, hepimiz için mühim bir sorumluluk." dedi.
Kadınla toprak arasında, emeğe dayalı uzun bir geçmiş olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, "Anadolu toprağı nasıl bereketliyse, Anadolu kadını da çalışkandır, üretkendir. Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de gıda üretiminin yarıdan fazlası kadınların ellerinde gerçekleşiyor. Sizler, bir yandan vatanınızı doyurarak milletimize analık yapıyor diğer yandan henüz doğmamış evlatlarımızın hakkını gözetiyorsunuz." diye konuştu.
"2017'DEN BERİ 1537 ÇEŞİT ATA TOHUMUNU GEN BANKALARIMIZDA KORUMA ALTINA ALDIK"
Emine Erdoğan, Ata Tohumu Projesi'nde de kadın çiftçilerin önemine değinerek, "Sandıklarınızda, kilerlerinizde, yıllarca sakladığınız ata tohumları sahip olduğunuz ferasetin, deneyimin ve ileri görüşlülüğün bir ispatıdır. Sizlerle birlikte 2017'den beri 1537 çeşit ata tohumunu gen bankalarımızda koruma altına aldık. 37 yerel çeşit coğrafi işaretle tescillendi." bilgisini verdi.
Sürdürülebilir tarımın yerel çeşitlerin üretimine bağlı olduğuna da dikkati çeken Emine Erdoğan, "Böylelikle, yerel tarım kadar, yerel mutfak ve yerel kültür de ayakta kalır. Biyoçeşitlilik korunur. Yerel tarımın iklim değişikliği ile mücadelede çok önemli bir yeri var. O nedenle tarım faaliyetlerimizi iklim değişikliğine uyumlu hale getirmemiz çok acil bir meseledir." ifadelerini kullandı.
Kuraklığın, dünyanın en önemli sorunlarından biriyken tatlı suyun yüzde 70'inden fazlasının tarımsal sulamada kullanıldığına dikkati çeken Emine Erdoğan, "Hızlı bir şekilde su tüketimini azaltan sulama sistemlerine geçmeli ve doğanın tüm kaynaklarını koruma gayretinde olmalıyız." değerlendirmesini yaptı.
Emine Erdoğan, gıda kaybının da dünyanın çözüm bekleyen başka bir ortak konusu olduğunu belirterek, israf edilen her gıdanın onu üretmek için harcanan enerji, su ve iş gücünün de israfı demek olduğunu vurguladı.
"DOĞRU TARIM UYGULAMALARIYLA TABİATA İHTİYAÇ DUYDUĞU ŞİFAYI VERECEĞİZ"
Mahsulün büyük emekle sofraya geldiğini ifade eden Emine Erdoğan, şunları söyledi:
"O yüzden, tarlada, hasatta, nakliyede ve depolamada gıda kaybını önleyecek kalıcı çözümler üreteceğiniz kanaatindeyim. Bu noktada, aile çiftçiliği de hem iklim değişikliği ile mücadelede hem de sürdürülebilir tarımda önemli bir güçtür, tarımsal bilgi ve deneyimin hafıza merkezidir. Bilhassa gençlerimizi bu mirasa sahip çıkmaya teşvik edelim. Tarımın en büyük zenginlik olduğu dünyamızda el birliğiyle kırsalı gençler için fırsatlarla dolu bir alana dönüştürelim. İnanıyorum ki biz yerel ve bölgesel üretime sahip çıktıkça hem geleceğimizi koruyacağız hem de kırsalımızı kalkındıracağız. Doğru tarım uygulamalarıyla tabiata ihtiyaç duyduğu şifayı vereceğiz."
Emine Erdoğan, Hazreti Muhammed'in, "Kimin tarlası varsa onu eksin. Kendisi ekmezse din kardeşine ektirsin." hadisini anımsatarak, kadın çiftçilere şöyle seslendi:
"Bir verip bin aldığımız toprağın, üzerimizde hakkı vardır. Bu hakkı, onu ekerek, koruyarak, zehirli maddelerden uzak tutarak teslim edebiliriz. Bu hususta sizlerden çok şey beklediğimi ifade etmek istiyorum. Gelin sizler bu konuda öncü olun. Ekilmemiş tek bir karış toprağımız kalmasın. İmece kültürümüzü burada da yürürlüğe koyalım. El birliğiyle ekelim, el birliğiyle toplayalım."
CUMHURBAŞKANLIĞI KÜLLİYESİ'NDE OLUŞAN ORGANİK ATIKLAR KOMPOST GÜBREYE DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR
Toprağa yalnızca karın doyuracak ürünü değil, geleceğin de ekildiğinin unutulmaması gerektiğini dile getiren Emine Erdoğan, özellikle kompost gübreye önem verilmesini istedi.
Emine Erdoğan, "Kompost gübre toprağı zenginleştirir, su tutma kapasitesini artırır, üzerinde yetişen bitkiler için de şifadır. Oysa, kimyasal gübreler, zirai ilaçlar, toprağı yorar, küstürür. Mesela, biz Külliyede oluşan organik atıklarımızı kompost gübreye dönüştürüyor ve park-bahçe faaliyetlerimizde kullanıyoruz. Bahçede gördüğünüz bütün bitkiler kompost gübre ile beslenip serpiliyor. Böylece kimyasal gübrenin toprakta birikmesini, derinlere sızarak yeraltı sularına karışmasını ve gaz halinde havayı kirletmesini de engellemiş oluyoruz." ifadelerini kullandı.
Tarım uygulamaları ve toprak kalitesinin toplum sağlığını doğrudan etkilediğinin altını çizen Emine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Soframıza koyduğumuz ürünler, sağlıklı bir topraktan gelmezse, nesillerimizin sağlığını da bozuluyor. Kimyasal ilaç ve gübrelere alternatif doğal yöntemleri kullanmazsak, biyoçeşitliliğimiz de tehlike altına giriyor. Oysa bu topraklar, Yaradan'ın yeryüzüne nakşettiği muhteşem bir eserdir. Attığımız her adımda, toprağa ve tabiata muamelemizde, bu gerçeği hiç unutmayalım."
“BAKANLIK OLARAK KADIN ÇİFTÇİLERİMİZE BİRÇOK KONUDA POZİTİF AYRIMCILIK YAPIYORUZ"
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da programda yaptığı konuşmada, kadın çiftçilerin yüzyıllar boyunca süregelen geleneksel yöntemleri yeni modern tekniklerle birleştirerek üretkenliği artırdıklarını belirterek, "Bakanlık olarak kadın çiftçilerimize birçok konuda pozitif ayrımcılık yapıyoruz." dedi.
Anadolu kadınının tecrübesi, hisleri ve kabiliyetiyle, tarımsal üretime ayrı bir güzellik, ayrı bir kıymet kattığına işaret eden Yumaklı, "Kadın çiftçilerimiz yüzyıllar boyunca süregelen geleneksel yöntemleri yeni modern tekniklerle birleştirerek hem üretkenliği artırıyor hem de markalaşma yolunda önemli adımlar atıyor. Ancak kadın çiftçilerimizin bu süreçte birçok zorlukla karşılaştığını biliyoruz. Bakanlık olarak bu zoru kolaylaştırmak adına her uygulamamızda kadın çiftçilerimize pozitif ayrımcılık yapıyoruz." diye konuştu.
Yumaklı, Bakanlık olarak 783'ü yönetici olmak üzere 37 binden fazla kadın çalışanla sektöre yönelik politikalar oluşturduklarının altını çizerek, kadınlara istihdam ve ek gelir oluşturmak için geleneksel Türk el sanatlarını geliştirmeye yönelik eğitimler verdiklerini söyledi.
"ÜRETİM YAPAN KADIN ÇİFTÇİLERİMİZE DESTEK VERİYORUZ"
Ülkede hâlihazırda 163 kadın kooperatifi bulunduğunu dile getiren Yumaklı, şöyle devam etti:
"Organik tarım ve iyi tarım uygulamaları ile üretim yapan kadın çiftçilerimize destek veriyoruz. Tarım arazilerinin etkin kullanımıyla ilgili projemizde kadın çiftçilerimize öncelik veriyoruz. Hayvancılık faaliyetlerinin geliştirilmesi için hibe desteğinde bulunuyoruz. Burada da kadın ve genç çiftçilerimizin üretimde olmasını istiyoruz. Küçük ölçekli balıkçılık desteklemesinde, kadın gemi sahiplerine veya ortaklarına, destekleme tutarının yüzde 25 daha fazlasını veriyoruz. Su ürünleri yetiştiriciliği amacıyla müracaat eden kadın girişimcilere teknik kriterlerde pozitif ayrımcılık sağlıyoruz."
Kadın yatırımcılara yönelik Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu-IPARD Programı kapsamında, 6 bin 430 projeye 14 milyar lira destek verilerek 29 milyar liralık yatırım yapılmasının sağlandığını belirten Yumaklı, bu sayede kadınların kendi işlerinin patronu haline geldiklerini, 27 binden fazla insana istihdam sağlandığını ifade etti.
"37 ATA TOHUMUNU SERTİFİKALANDIRDIK"
Bakan Yumaklı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın tarımsal üretime, ormana, suya ve geleneksel değerlere verdiği öneme dikkati çekerek şu değerlendirmede bulundu:
"Birçok çalışmamızda, birçok projemizde sizin desteğiniz ve liderliğiniz var. Suyumuzu verimli kullanmak için başlattığımız Su Verimliliği Seferberliği'ni himayenize almanızdan dolayı tekrar şükranlarımı arz ediyorum. Huzurunuzda kampanyamıza sahip çıkan ve hem mutfakta hem tarlada suyu verimli kullanan kadın çiftçilerimize teşekkür etmek istiyorum. 'Ülkemizdeki yerli, ata tohumlarını korumalıyız ve onlara sahip çıkmalıyız.' dediniz. Bu konuda da bizi yalnız bırakmadınız. Bu kapsamda 37 ata tohumunu sertifikalandırdık, 12 ürün için sertifikalandırma çalışmalarımız sürüyor. 'Kadının alın teri, toprak için de bereketin kaynağıdır.' diyen liderimiz, Sayın Cumhurbaşkanı'mıza da buradan şükranlarımızı iletiyorum. Bütün kadın çiftçilerimizin 15 Ekim Günü'nü kutluyorum."
En Çok Okunan Haberler