Çakırözer: Bu Pakette Basın ve İfade Özgürlüğü Yok!
Çakırözer: Bu Pakette Basın ve İfade Özgürlüğü Yok!
TBMM’deki 9. Yargı Paketi görüşmelerinde gazetecileri ve basın özgürlüğünü koruyacak bir düzenlemenin bulunmamasına CHP’den tepki geldi.
Haber Giriş Tarihi: 12.07.2024 20:12
Haber Güncellenme Tarihi: 12.07.2024 21:27
Kaynak:
Haber Merkezi
www.porsukhaberajansi.com
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayeti davasına ilişkin süreci takip eden
gazetecilerin hedef gösterilmesi ve tehdit edilmesi gündemdeki yerini korurken, TBMM’deki
9. Yargı Paketi görüşmelerinde gazetecileri ve basın özgürlüğünü koruyacak bir düzenlemenin
bulunmamasına CHP’den tepki geldi.
Görüşmelerde söz alan CHP’nin gazeteci kökenli
Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Bu pakette basın ve ifade özgürlüğünü, gazetecilerin
can güvenliğini koruyacak bir düzenleme neden yok? Tarihi hedef gösterilen ve tehdit edilen
gazetecilerin karanlık odaklarca katledilmesiyle dolu olan Türkiye'de gazetecilerin hedef
gösterilmesi, hedef gösterenler hakkında herhangi bir adli işlem başlatılmaması kaygı ve
endişe verici. Bu pakette Türkiye'de basın özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü koruyacak,
özgürlüklerin önünü açacak bir düzenleme bulunmamasını kabul etmiyoruz!” dedi. Çakırözer,
Anayasa Mahkemesi’nin verdiği hak ihlali kararlarına rağmen haberlere getirilen erişim
engellemelerinin de devam ettiğine dikkat çekerek, “Mahkeme ekim ayına kadar süre verdi
ama hala bir adım atılmadı. Gerçekleri anlatan, belgeli haberlere erişim engeli getirilmeye
devam ediyor. Türkiye’nin hafızası yok ediliyor” dedi.
Kadınlara yönelik soyadı düzenlemesini de içeren 39 maddelik 9. Yargı Paketi TBMM Adalet
Komisyonu’nda kabul edildi. Görüşmelerde söz alan CHP Eskişehir Milletvekili Utku
Çakırözer, Türkiye’de son dönemde gazetecilerin haber ve sosyal medya paylaşımları
nedeniyle tehdit edilmesi ve hedef gösterilmesini gündeme getirerek, Yargı Paketi’nde basın
ve ifade özgürlüğü ile gazetecilerin can güvenliğini koruyacak bir düzenlemenin
bulunmamasını eleştirdi.
GAZETECİLER TEHDİT EDİLİYOR, KİMSE GÖRMÜYOR
Türkiye’de her türlü zorluğa rağmen halkın gerçekleri öğrenmesi için mücadele veren
gazetecilerin baskı, engelleme ve tehditlerle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Çakırözer,
şunları söyledi:
“Ülkemizde gazetecilerin özellikle son dönemde karşı karşıya kaldığı tehdit ve hedef
göstermeler endişe verici noktaya ulaşmış durumda. Gerçeği ortaya çıkarmak, cinayetlerin,
yolsuzluklarının ardındaki kirli ilişkileri kamuoyuna duyurmak için görevini yapan gazeteciler
siyasetçiler tarafından hedef gösteriliyor, açıkça tehdit ediliyor. Gazetecilerin fotoğrafları
yayınlanarak içinde ‘kurşun’ kelimesi kullanılan paylaşımlar yapılıyor. Bu durum Türkiye'de
hem basın özgürlüğünü hem de gazetecilik mesleğini ve gazetecilerin can güvenliğini tehlike
altına atmakta. Gazetecilerin görevi yurttaşların haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına
hizmet etmektir. Siyasi cinayetlerin gerçek yüzünün araştırılması ve bu araştırmaların
kamuoyuyla paylaşılması da gazetecilik görevinin gereklerinden biridir. Tarihi hedef
gösterilen ve tehdit edilen gazetecilerin karanlık odaklarca katledilmesiyle dolu olan
Türkiye'de gazetecilerin hedef gösterilmesi, hedef gösterenler hakkında herhangi bir adli
işlem başlatılmaması kaygı ve endişe vericidir. İşte bu nedenle bu pakette Türkiye'de basın
özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü daha da koruyacak, özgürlüklerin önünü açacak bir madde
bulunmamasını kabul etmiyoruz.”
AYM’NİN İHLAL KARARINA RAĞMEN ENGELLEMELER SÜRÜYOR
Çakırözer görüşmelerde Anayasa Mahkemesi’nin haberlere erişim engelleri konusunda
verdiği hak ihlalleri kararlarını da hatırlatarak, mahkemenin ihlal kararlarına rağmen
Türkiye’de yolsuzlukları, rüşveti, istismarı anlatan gerçek, belgeli haberlere erişim
engellemelerinin devam etmesini de eleştirdi. Çakırözer, “Anayasa Mahkemesi önce 2021
yılında, daha sonra 2023 yılında erişim engelleri için ihlal kararları verdi. Meclisimize bu
ekim ayına kadar süre tanıdı, düzenleme yapılması için. Ama bu pakette de gördüğümüz gibi
bugüne kadar ‘Biz bu ihlal kararını nasıl ortadan kaldırırız?’ konusunda bir adım atılmadı!
Aksine haberlere erişim engelli getirilmeye devam ediliyor” diye konuştu.
“ORTAK HAFIZAMIZ ERİŞİM ENGELLERİYLE YOK EDİLİYOR”
“Erişim engelleri için hep ‘kişisel saygınlığımız, itibarımız zedelendiği için’ diye
başvuruluyor ama baktığınızda halkın bilinmesi, duyulması istenmeyen her şey erişime
engelleniyor” diyen Çakırözer, şunları söyledi:
“İşte sadece geçtiğimiz ay erişime engellenen haberler; “İstanbul'da görevli bir savcının cinsel
istismar davası erişme engelli, inşa ettiği binalar Kahramanmaraş depremlerinde yıkılan
müteahhidi yurt dışına kaçıran bürokratın haberi erişime engelli, Adana Adliyesinde görev
yapan hâkimin rüşvet, uyuşturucu gibi suçlarına ilişkin müfettiş raporu erişme engelli, afetleri
çocuk yaşta evliliklerin yasaklanmasına bağlayan profesörle ilgili haber erişime engelli,
CHP'den Namık Tan'ın, Demokrat Partiden Cemal Enginyurt'un yurt dışı çıkış harcına ve
ÖTV'ye yapılacak zamla ilgili sosyal medyadan verdikleri tepkiler” ve bir yıla baktığınızda
daha yüzlerce haber erişime engelli. Bu ülkenin ortak hafızası erişim engelleriyle yok ediliyor.
Geçmişte polisin yürüttüğü önemli operasyonları, önemli yargılamaları bugün Google’a
yazdığınızda bulamıyorsunuz! Hafıza tamamen yok edilmiş durumda. Anayasa Mahkemesi
diyor ki: ‘Bunlar basın özgürlüğünün, ifade özgürlüğünün ihlalidir.’ Ama ‘AYM'nin iptal
kararının gereğini yapalım’ diye getirdiğiniz torbada her birimizin, 86 milyonun ifade
özgürlüğünü korumaya yönelik ihlal kararlarının gereği yapılmamakta!”
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KORUMAK HEPİMİZİN ÖNCELİĞİ OLMALI
Basın ve ifade özgürlüğünün korunmasına yönelik düzenlemelerin Meclis’e getirilmesi için
çağrıda bulunan Çakırözer, “Türkiye'de demokrasimizi düzelteceksek bu önümüze yamalı
bohça gibi gelen torba kanunlarla olmaz! Daha derli toplu bir düzenle yapılması
gerekmektedir. Gazetecilerin tehdit edilmekte olduğunu, gazetecilerin hayatlarının tehlikede
olduğu hususunu bir kez daha dikkatinize getirmek istiyorum. İktidar, muhalefet hepimiz
Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğünün korunması konusunun üzerine titremeli ve bir an önce
bunun için adım atmalıyız” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Çakırözer: Bu Pakette Basın ve İfade Özgürlüğü Yok!
TBMM’deki 9. Yargı Paketi görüşmelerinde gazetecileri ve basın özgürlüğünü koruyacak bir düzenlemenin bulunmamasına CHP’den tepki geldi.
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayeti davasına ilişkin süreci takip eden
gazetecilerin hedef gösterilmesi ve tehdit edilmesi gündemdeki yerini korurken, TBMM’deki
9. Yargı Paketi görüşmelerinde gazetecileri ve basın özgürlüğünü koruyacak bir düzenlemenin
bulunmamasına CHP’den tepki geldi.
Görüşmelerde söz alan CHP’nin gazeteci kökenli
Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Bu pakette basın ve ifade özgürlüğünü, gazetecilerin
can güvenliğini koruyacak bir düzenleme neden yok? Tarihi hedef gösterilen ve tehdit edilen
gazetecilerin karanlık odaklarca katledilmesiyle dolu olan Türkiye'de gazetecilerin hedef
gösterilmesi, hedef gösterenler hakkında herhangi bir adli işlem başlatılmaması kaygı ve
endişe verici. Bu pakette Türkiye'de basın özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü koruyacak,
özgürlüklerin önünü açacak bir düzenleme bulunmamasını kabul etmiyoruz!” dedi. Çakırözer,
Anayasa Mahkemesi’nin verdiği hak ihlali kararlarına rağmen haberlere getirilen erişim
engellemelerinin de devam ettiğine dikkat çekerek, “Mahkeme ekim ayına kadar süre verdi
ama hala bir adım atılmadı. Gerçekleri anlatan, belgeli haberlere erişim engeli getirilmeye
devam ediyor. Türkiye’nin hafızası yok ediliyor” dedi.
MUHALEFETTEN TEPKİ: “BU PAKETTE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ YOK”
Kadınlara yönelik soyadı düzenlemesini de içeren 39 maddelik 9. Yargı Paketi TBMM Adalet
Komisyonu’nda kabul edildi. Görüşmelerde söz alan CHP Eskişehir Milletvekili Utku
Çakırözer, Türkiye’de son dönemde gazetecilerin haber ve sosyal medya paylaşımları
nedeniyle tehdit edilmesi ve hedef gösterilmesini gündeme getirerek, Yargı Paketi’nde basın
ve ifade özgürlüğü ile gazetecilerin can güvenliğini koruyacak bir düzenlemenin
bulunmamasını eleştirdi.
GAZETECİLER TEHDİT EDİLİYOR, KİMSE GÖRMÜYOR
Türkiye’de her türlü zorluğa rağmen halkın gerçekleri öğrenmesi için mücadele veren
gazetecilerin baskı, engelleme ve tehditlerle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Çakırözer,
şunları söyledi:
“Ülkemizde gazetecilerin özellikle son dönemde karşı karşıya kaldığı tehdit ve hedef
göstermeler endişe verici noktaya ulaşmış durumda. Gerçeği ortaya çıkarmak, cinayetlerin,
yolsuzluklarının ardındaki kirli ilişkileri kamuoyuna duyurmak için görevini yapan gazeteciler
siyasetçiler tarafından hedef gösteriliyor, açıkça tehdit ediliyor. Gazetecilerin fotoğrafları
yayınlanarak içinde ‘kurşun’ kelimesi kullanılan paylaşımlar yapılıyor. Bu durum Türkiye'de
hem basın özgürlüğünü hem de gazetecilik mesleğini ve gazetecilerin can güvenliğini tehlike
altına atmakta. Gazetecilerin görevi yurttaşların haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına
hizmet etmektir. Siyasi cinayetlerin gerçek yüzünün araştırılması ve bu araştırmaların
kamuoyuyla paylaşılması da gazetecilik görevinin gereklerinden biridir. Tarihi hedef
gösterilen ve tehdit edilen gazetecilerin karanlık odaklarca katledilmesiyle dolu olan
Türkiye'de gazetecilerin hedef gösterilmesi, hedef gösterenler hakkında herhangi bir adli
işlem başlatılmaması kaygı ve endişe vericidir. İşte bu nedenle bu pakette Türkiye'de basın
özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü daha da koruyacak, özgürlüklerin önünü açacak bir madde
bulunmamasını kabul etmiyoruz.”
AYM’NİN İHLAL KARARINA RAĞMEN ENGELLEMELER SÜRÜYOR
Çakırözer görüşmelerde Anayasa Mahkemesi’nin haberlere erişim engelleri konusunda
verdiği hak ihlalleri kararlarını da hatırlatarak, mahkemenin ihlal kararlarına rağmen
Türkiye’de yolsuzlukları, rüşveti, istismarı anlatan gerçek, belgeli haberlere erişim
engellemelerinin devam etmesini de eleştirdi. Çakırözer, “Anayasa Mahkemesi önce 2021
yılında, daha sonra 2023 yılında erişim engelleri için ihlal kararları verdi. Meclisimize bu
ekim ayına kadar süre tanıdı, düzenleme yapılması için. Ama bu pakette de gördüğümüz gibi
bugüne kadar ‘Biz bu ihlal kararını nasıl ortadan kaldırırız?’ konusunda bir adım atılmadı!
Aksine haberlere erişim engelli getirilmeye devam ediliyor” diye konuştu.
“ORTAK HAFIZAMIZ ERİŞİM ENGELLERİYLE YOK EDİLİYOR”
“Erişim engelleri için hep ‘kişisel saygınlığımız, itibarımız zedelendiği için’ diye
başvuruluyor ama baktığınızda halkın bilinmesi, duyulması istenmeyen her şey erişime
engelleniyor” diyen Çakırözer, şunları söyledi:
“İşte sadece geçtiğimiz ay erişime engellenen haberler; “İstanbul'da görevli bir savcının cinsel
istismar davası erişme engelli, inşa ettiği binalar Kahramanmaraş depremlerinde yıkılan
müteahhidi yurt dışına kaçıran bürokratın haberi erişime engelli, Adana Adliyesinde görev
yapan hâkimin rüşvet, uyuşturucu gibi suçlarına ilişkin müfettiş raporu erişme engelli, afetleri
çocuk yaşta evliliklerin yasaklanmasına bağlayan profesörle ilgili haber erişime engelli,
CHP'den Namık Tan'ın, Demokrat Partiden Cemal Enginyurt'un yurt dışı çıkış harcına ve
ÖTV'ye yapılacak zamla ilgili sosyal medyadan verdikleri tepkiler” ve bir yıla baktığınızda
daha yüzlerce haber erişime engelli. Bu ülkenin ortak hafızası erişim engelleriyle yok ediliyor.
Geçmişte polisin yürüttüğü önemli operasyonları, önemli yargılamaları bugün Google’a
yazdığınızda bulamıyorsunuz! Hafıza tamamen yok edilmiş durumda. Anayasa Mahkemesi
diyor ki: ‘Bunlar basın özgürlüğünün, ifade özgürlüğünün ihlalidir.’ Ama ‘AYM'nin iptal
kararının gereğini yapalım’ diye getirdiğiniz torbada her birimizin, 86 milyonun ifade
özgürlüğünü korumaya yönelik ihlal kararlarının gereği yapılmamakta!”
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KORUMAK HEPİMİZİN ÖNCELİĞİ OLMALI
Basın ve ifade özgürlüğünün korunmasına yönelik düzenlemelerin Meclis’e getirilmesi için
çağrıda bulunan Çakırözer, “Türkiye'de demokrasimizi düzelteceksek bu önümüze yamalı
bohça gibi gelen torba kanunlarla olmaz! Daha derli toplu bir düzenle yapılması
gerekmektedir. Gazetecilerin tehdit edilmekte olduğunu, gazetecilerin hayatlarının tehlikede
olduğu hususunu bir kez daha dikkatinize getirmek istiyorum. İktidar, muhalefet hepimiz
Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğünün korunması konusunun üzerine titremeli ve bir an önce
bunun için adım atmalıyız” dedi.
En Çok Okunan Haberler