CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hayvancılıkta yaşanan sorunları yerinde hayvancılık yapanlarla görüşerek iktidarı uyarmaya devam ediyor
Haber Giriş Tarihi: 21.09.2024 09:55
Haber Güncellenme Tarihi: 21.09.2024 10:02
Kaynak:
Haber Merkezi
www.porsukhaberajansi.com
CHP Niğde Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, hayvancılıkta yaşanan sorunları yerinde hayvancılık yapanlarla görüşerek iktidarı uyarmaya devam ediyor.
Niğde Ulukışla, Altunhisar ve Merkez ilçede birden fazla üretici ve Damızlık Birliği Başkanı ile görüşen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer “her yerde süt yemi ve ahır gideri artmasına rağmen Çiğsüt fiyatının düşük tutulmasının yarattığı sıkıntıyı anlatıyorlar” dedi. Besici hayvancılıktan kazanamadığı için dert yanarken rafta et ve süt fiyatının yanına da vatandaş varamıyor. Peynir, et ile yarışıyor.” diye konuştu.
"ÜRETİCİ GERÇEK ANLAMDA MAĞDUR"
CHP Niğde Milletvekili, Ömer Fethi Gürer, süt fiyatlarında Ulusal Süt Konseyi'nin belirlediği 14 lira 65 kuruşluk tavsiye fiyatının uygulanmadığını belirterek, “Bölgemizde üreticiye süt toplayıcıları çiğsüt için litrede 11-12 lira civarında bir fiyat veriyor. Saklama ve depolama olanağı olmadığı için hemen sütü satmak zorunda olan küçük aile tipi işletmesi mecbur sütünü veriyor ve zararına süt satıyor. Süt yemi 50 kg torbası 600 lirayı aşmış bulunuyor. Böyle olunca üretici gerçek anlamda mağdur oluyor. Hayvancılığın sürdürülebilirliği için bir litre süt sattığında 1,5 kg yem almak hayal gibi görülür oldu. Haklı olarak besici piyasada farklı ürünlerle sütü mukayese ediyor .Sakız, su ve de simit fiyatları üzerinden süt fiyatına bakınca bu durumda besiciliği nasıl sürdürecek kara kara düşünüyor. Ahırlar farklı, hayvan sahipleri farklı, dertler ise aynı” dedi.
"BİR SAKIZ,1 LİTRE SÜTÜN 3 KATI FİYAT”
Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği Başkanı Bilgehan Güney yaşanan fiyat dengesizliğine dikkat çekerek “Geçen gün bir benzin istasyonuna uğradım. Su aldım, bir de naneli sakız alayım dedim. Bir sakız 35 TL! Bir sakız parasına 3,5 litre süt satmamız gerekiyor. Bu adalet mi?” Güney, süt üreticisinin yaşadığı bu adaletsizliğin giderilmesi gerektiğini belirtti.
"HAYVANLAR KESİME GİDİYOR"
Besici Süleyman Demirbaş, hayvancılığın içinde bulunduğu krizin boyutlarını anlatarak, “Çok fazla hayvan kesime gidiyor. Geçen yıllarda 485 hayvanımız varken, şimdi 350 hayvana düştük. Üretimden ziyade küçülmeye gidiyoruz. Yılda 80-100 hayvan artırmamız gerekirken düşüşe geçtik” dedi. Süt fiyatlarıyla su fiyatlarını karşılaştıran Demirbaş, “Yarım litre su 10 lira, ben 1 litre sütü 14 liraya satamıyorum. Fabrikalar sütünüzü almayacağız diyor. Hayvanları mı kestirelim diyoruz, evet kestirin diyorlar” diyerek yaşadıkları baskıyı dile getirdi.
"DESTEK İSTEMİYORUM, İSTİKRAR İSTİYORUM"
Besici Nevzat Genişyürek ise destek taleplerine karşı çıkarak fiyat istikrarı istediğini vurguladı: “Ben destek falan istemiyorum. Bana 2011 yılında 1 litre sütle ne kadar yem alıyorsam, şimdi de o seviyeyi sağlasınlar, başka bir şey istemiyorum. Destek istemiyorum, bana sadece o günkü fiyatlarla bugünkü fiyatlar arasında istikrar sağlasınlar.”
TARIMIN STRATEJİK ÖNEMİ
CHP’li Ömer Fethi Gürer, Tarımın stratejik bir alan olduğunu vurgularken, yanlış tarım politikalarının ülkeyi dışa bağımlı hale getirdiğini belirtti: “Eğer tarım olmazsa, ülke mutlaka ilerleyen süreçte dışa bağımlı olur ve sömürgeleşir. Yanlış politikalar nedeniyle bugün ithalat kaçınılmaz hale geldi. Üretmeyen toplumlar kendilerine dayatılanlarla yaşamlarını sürdüremez. Üretici, hayvanına bakamıyor, yem sorununu çözemiyor. Bu sürdürülemez bir durum.” dedi. Gürer 2 yılda 1,5 milyona yaklaşan hayvan ithalatına rağmen hayvan varlığımız azalmaya devam ediyor. Uygulaman yanlış tarım hesabını iktidar vermek yerine yükü vatandaşın sırtına yüklüyor. Dişi ve gebe inekler kesime gitmeseydi bugün bu kadar ithalata kapı aralanmazdı. Son süreçte yerli besiciye destek vermek yerine Ülkeyi yöneten zihniyet hayvancılıkta da ithale döndü. Kimlere bu ithal ile fayda sağlanıyor? Ticari sor diye bakanlar yanıt vermiyor. Bu da ayrı önemli bir soru ve sorun ” diye konuştu.
SÜT FİYATLARI ARTMIYOR, GİRDİ MALİYETLERİ ARTIYOR
Besici Yavuz Solak ise artan girdi maliyetlerine rağmen süt fiyatlarının yerinde saydığını belirtti: “SSK primi 7 bin TL olmuş, elektriğe %38 zam geldi, mazota zam geldi ama süte zam yok. Çiftçi üzerinden enflasyon düşürülmeye çalışılmasın. Çiğ süt para etmezken markette fiyatlar 2-3 katı olmuş. Enflasyonu market fiyatlarına göre değerlendirsinler” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Et ve Süt İçin Çözüm Yerine Besiciye Eziyet Var
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hayvancılıkta yaşanan sorunları yerinde hayvancılık yapanlarla görüşerek iktidarı uyarmaya devam ediyor
CHP Niğde Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, hayvancılıkta yaşanan sorunları yerinde hayvancılık yapanlarla görüşerek iktidarı uyarmaya devam ediyor.
Niğde Ulukışla, Altunhisar ve Merkez ilçede birden fazla üretici ve Damızlık Birliği Başkanı ile görüşen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer “her yerde süt yemi ve ahır gideri artmasına rağmen Çiğsüt fiyatının düşük tutulmasının yarattığı sıkıntıyı anlatıyorlar” dedi. Besici hayvancılıktan kazanamadığı için dert yanarken rafta et ve süt fiyatının yanına da vatandaş varamıyor. Peynir, et ile yarışıyor.” diye konuştu.
"ÜRETİCİ GERÇEK ANLAMDA MAĞDUR"
CHP Niğde Milletvekili, Ömer Fethi Gürer, süt fiyatlarında Ulusal Süt Konseyi'nin belirlediği 14 lira 65 kuruşluk tavsiye fiyatının uygulanmadığını belirterek, “Bölgemizde üreticiye süt toplayıcıları çiğsüt için litrede 11-12 lira civarında bir fiyat veriyor. Saklama ve depolama olanağı olmadığı için hemen sütü satmak zorunda olan küçük aile tipi işletmesi mecbur sütünü veriyor ve zararına süt satıyor. Süt yemi 50 kg torbası 600 lirayı aşmış bulunuyor. Böyle olunca üretici gerçek anlamda mağdur oluyor. Hayvancılığın sürdürülebilirliği için bir litre süt sattığında 1,5 kg yem almak hayal gibi görülür oldu. Haklı olarak besici piyasada farklı ürünlerle sütü mukayese ediyor .Sakız, su ve de simit fiyatları üzerinden süt fiyatına bakınca bu durumda besiciliği nasıl sürdürecek kara kara düşünüyor. Ahırlar farklı, hayvan sahipleri farklı, dertler ise aynı” dedi.
"BİR SAKIZ,1 LİTRE SÜTÜN 3 KATI FİYAT”
Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği Başkanı Bilgehan Güney yaşanan fiyat dengesizliğine dikkat çekerek “Geçen gün bir benzin istasyonuna uğradım. Su aldım, bir de naneli sakız alayım dedim. Bir sakız 35 TL! Bir sakız parasına 3,5 litre süt satmamız gerekiyor. Bu adalet mi?” Güney, süt üreticisinin yaşadığı bu adaletsizliğin giderilmesi gerektiğini belirtti.
"HAYVANLAR KESİME GİDİYOR"
Besici Süleyman Demirbaş, hayvancılığın içinde bulunduğu krizin boyutlarını anlatarak, “Çok fazla hayvan kesime gidiyor. Geçen yıllarda 485 hayvanımız varken, şimdi 350 hayvana düştük. Üretimden ziyade küçülmeye gidiyoruz. Yılda 80-100 hayvan artırmamız gerekirken düşüşe geçtik” dedi. Süt fiyatlarıyla su fiyatlarını karşılaştıran Demirbaş, “Yarım litre su 10 lira, ben 1 litre sütü 14 liraya satamıyorum. Fabrikalar sütünüzü almayacağız diyor. Hayvanları mı kestirelim diyoruz, evet kestirin diyorlar” diyerek yaşadıkları baskıyı dile getirdi.
"DESTEK İSTEMİYORUM, İSTİKRAR İSTİYORUM"
Besici Nevzat Genişyürek ise destek taleplerine karşı çıkarak fiyat istikrarı istediğini vurguladı: “Ben destek falan istemiyorum. Bana 2011 yılında 1 litre sütle ne kadar yem alıyorsam, şimdi de o seviyeyi sağlasınlar, başka bir şey istemiyorum. Destek istemiyorum, bana sadece o günkü fiyatlarla bugünkü fiyatlar arasında istikrar sağlasınlar.”
TARIMIN STRATEJİK ÖNEMİ
CHP’li Ömer Fethi Gürer, Tarımın stratejik bir alan olduğunu vurgularken, yanlış tarım politikalarının ülkeyi dışa bağımlı hale getirdiğini belirtti: “Eğer tarım olmazsa, ülke mutlaka ilerleyen süreçte dışa bağımlı olur ve sömürgeleşir. Yanlış politikalar nedeniyle bugün ithalat kaçınılmaz hale geldi. Üretmeyen toplumlar kendilerine dayatılanlarla yaşamlarını sürdüremez. Üretici, hayvanına bakamıyor, yem sorununu çözemiyor. Bu sürdürülemez bir durum.” dedi. Gürer 2 yılda 1,5 milyona yaklaşan hayvan ithalatına rağmen hayvan varlığımız azalmaya devam ediyor. Uygulaman yanlış tarım hesabını iktidar vermek yerine yükü vatandaşın sırtına yüklüyor. Dişi ve gebe inekler kesime gitmeseydi bugün bu kadar ithalata kapı aralanmazdı. Son süreçte yerli besiciye destek vermek yerine Ülkeyi yöneten zihniyet hayvancılıkta da ithale döndü. Kimlere bu ithal ile fayda sağlanıyor? Ticari sor diye bakanlar yanıt vermiyor. Bu da ayrı önemli bir soru ve sorun ” diye konuştu.
SÜT FİYATLARI ARTMIYOR, GİRDİ MALİYETLERİ ARTIYOR
Besici Yavuz Solak ise artan girdi maliyetlerine rağmen süt fiyatlarının yerinde saydığını belirtti: “SSK primi 7 bin TL olmuş, elektriğe %38 zam geldi, mazota zam geldi ama süte zam yok. Çiftçi üzerinden enflasyon düşürülmeye çalışılmasın. Çiğ süt para etmezken markette fiyatlar 2-3 katı olmuş. Enflasyonu market fiyatlarına göre değerlendirsinler” dedi.
En Çok Okunan Haberler